BİLGİ MERKEZİ - Mevzuat Veri Tabanı
TC ANAYASASI

Birinci Kısım
GENEL ESASLAR

MADDE 1: Devletin Şekli
MADDE 2: Cumhuriyetin Nitelikleri
MADDE 3: Devletin Bütünlüğü¸ Resmî Dili Bayrağı¸ Millî Marşı ve Başkenti
MADDE 4: Değiştirilmeyecek Hükümler
MADDE 5: Devletin Temel Amaç ve Görevleri
MADDE 6: Egemenlik
MADDE 7: Yasama Yetkisi
MADDE 8: Yürütme Yetkisi ve Görevi
MADDE 9: Yargı Yetkisi
MADDE 10: Kanun Önünde Eşitlik
MADDE 11: Anayasanın Bağlayıcılığı ve Üstünlüğü

İkinci Kısım
TEMEL HAKLAR ve ÖDEVLER

Birinci Bölüm
GENEL HÜKÜMLER

MADDE 12: Temel Hak ve Hürriyetlerin Özelliği
MADDE 13: Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması
MADDE 14: Temel Hak ve Hürriyetlerin Kötüye Kullanılmaması
MADDE 15: Temel Hak ve Hürriyetlerin Kullanılmasının Durdurulması
MADDE 16: Yabancıların Durumu

İkinci Bölüm
KİŞİNİN HAKLARI ve ÖDEVLERİ

MADDE 17: Kişinin Dokunulmazlığı¸ Maddî ve Manevî Varlığı
MADDE 18: Zorla Çalıştırma Yasağı
MADDE 19: Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması
MADDE 20: Özel Hayatın Gizliliği
MADDE 21: Konut Dokunulmazlığı
MADDE 22: Haberleşme Hürriyeti
MADDE 23: Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti
MADDE 24: Din ve Vicdan Hürriyeti
MADDE 25: Düşünce ve Kanaat Hürriyeti
MADDE 26: Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti
MADDE 27: Bilim ve Sanat Hürriyeti Basın ve Yayımla İlgili Hükümler
MADDE 28: Basın Hürriyeti
MADDE 29: Süreli ve Süresiz Yayın Hakkı
MADDE 30: Basın Araçlarının Korunması
MADDE 31: Kamu Tüzel Kişilerinin Elindeki Basın Dışı Kitle Haberleşme Araçlarından Yararlanma Hakkı
MADDE 32: Düzeltme ve Cevap Hakkı Toplantı Hak ve Hürriyetleri
MADDE 33: Dernek Kurma Hürriyeti
MADDE 34: Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı
MADDE 35: Mülkiyet Hakkı

Hakların Korunmasıyla İlgili Hükümler
MADDE 36: Hak Arama Hürriyeti
MADDE 37: Kanunî Hâkim Güvencesi
MADDE 38: Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar
MADDE 39: İspat Hakkı
MADDE 40: Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması

Üçüncü Bölüm
SOSYAL ve EKONOMİK HAKLAR ve ÖDEVLER
MADDE 41: Ailenin Korunması
MADDE 42: Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi

Kamu Yararı
MADDE 43: Kıyılardan Yararlanma
MADDE 44: Toprak Mülkiyeti
MADDE 45: Tarım¸ Hayvancılık ve Bu Üretim Dallarında Çalışanların Korunması
MADDE 46: Kamulaştırma
MADDE 47: Devletleştirme ve Özelleştirme
MADDE 48: Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti Çalışma İle İlgili Hükümler
MADDE 49: Çalışma Hakkı ve Ödevi
MADDE 50: Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı
MADDE 51: Sendika Kurma Hakkı
MADDE 52: (Mülga)
MADDE 53: Toplu İş Sözleşmesi Hakkı
MADDE 54: Grev Hakkı ve Lokavt
MADDE 55: Ücrette Adalet Sağlanması

Sağlık¸ Çevre ve Konut
MADDE 56: Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması
MADDE 57: Konut Hakkı

Gençlik ve Spor
MADDE 58: Gençliğin Korunması
MADDE 59: Sporun Geliştirilmesi

Sosyal Güvenlik Hakları
MADDE 60: Sosyal Güvenlik Hakkı
MADDE 61: Sosyal Güvenlik Bakımından Özel Olarak Korunması Gerekenler
MADDE 62: Yabancı Ülkelerde Çalışan Türk Vatandaşları
MADDE 63: Tarih¸ Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması
MADDE 64: Sanatın ve Sanatçının Korunması
MADDE 65: Devletin İktisadî Ve Sosyal Ödevlerinin Sınırları

Dördüncü Bölüm
SİYASÎ HAKLAR ve ÖDEVLER
MADDE 66: Türk Vatandaşlığı
MADDE 67: Seçme¸ Seçilme ve Siyasî Faaliyette Bulunma Hakları

Siyasî Partilerle İlgili Hükümler
MADDE 68: Parti Kurma¸ Partilere Girme ve Partilerden Ayrılma
MADDE 69: Siyasî Partilerin Uyacakları Esaslar

Kamu Hizmetlerine Girme Hakkı
MADDE 70: Hizmete Girme
MADDE 71: Mal Bildirimi
MADDE 72: Vatan Hizmeti
MADDE 73: Vergi Ödevi
MADDE 74: Dilekçe Hakkı

Üçüncü Kısım
CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI

Birinci Bölüm
YASAMA
Türkiye Büyük Millet Meclisi
MADDE 75: Kuruluşu
MADDE 76: Milletvekili Seçilme Yeterliliği
MADDE 77: Türkiye Büyük Millet Meclisinin Seçim Dönemi
MADDE 78: Türkiye Büyük Millet Meclisi Seçimlerinin Geriye Bırakılması ve Ara Seçimleri
MADDE 79: Seçimlerin Genel Yönetim ve Denetimi

Üyelikle İlgili Hükümler
MADDE 80: Milletin Temsili
MADDE 81: Andiçme
MADDE 82: Üyelikle Bağdaşmayan İşler
MADDE 83: Yasama Dokunulmazlığı
MADDE 84: Milletvekilliğinin Düşmesi
MADDE 85: İptal İstemi
MADDE 86: Ödenek ve Yolluklar

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Görev ve Yetkileri
MADDE 87: Genel Olarak
MADDE 88: Kanunların Teklif Edilmesi ve Görüşülmesi
MADDE 89: Kanunların Cumhurbaşkanınca Yayımlanması
MADDE 90: Milletlerarası Andlaşmaları Uygun Bulma
MADDE 91: Kanun Hükmünde Kararname Çıkarma Yetkisi
MADDE 92: Savaş Hali İlanı ve Silahlı Kuvvet Kullanılmasına İzin Verme

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Faaliyetleri ile İlgili Hükümler
MADDE 93: Toplanma ve Tatil
MADDE 94: Başkanlık Divanı
MADDE 95: İçtüzük¸ Siyasî Parti Grupları ve Kolluk İşleri
MADDE 96: Toplantı ve Karar Yeter Sayısı
MADDE 97: Görüşmelerin Açıklığı ve Yayımlanması
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları
MADDE 98: Genel Olarak
MADDE 99: Gensoru
MADDE 100: Meclis Soruşturması

İkinci Bölüm
YÜRÜTME
Cumhurbaşkanı
MADDE 101: Nitelikleri ve Tarafsızlığı
MADDE 102: Seçimi
MADDE 103: Andiçmesi
MADDE 104: Görevleri ve Yetkileri
MADDE 105: Sorumluluk ve Sorumsuzluk Hali
MADDE 106: Cumhurbaşkanına Vekillik Etmek
MADDE 107: Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği
MADDE 108: Devlet Denetleme Kurulu

Bakanlar Kurulu
MADDE 109: Kuruluş
MADDE 110: Göreve Başlama ve Güvenoyu
MADDE 111: Görev Sırasında Güvenoyu
MADDE 112: Görev ve Siyasî Sorumluluk
MADDE 113: Bakanlıkların Kurulması ve Bakanlar
MADDE 114: Seçimlerde Geçici Bakanlar Kurulu
MADDE 115: Tüzükler
MADDE 116: Türkiye Büyük Millet Meclisi Seçimlerinin Cumhurbaşkanınca Yenilenmesi Millî Savunma
MADDE 117: Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı
MADDE 118: Millî Güvenlik Kurulu

Olağanüstü Yönetim Halleri
MADDE 119: Tâbi Afet ve Ağır Ekonomik Bunalım Sebebiyle Olağanüstü Hal İlanı
MADDE 120: Şiddet Olaylarının Yaygınlaşması ve Kamu Düzeninin Ciddi Şekilde Bozulması Sebebiyle Olağanüstü Hal İlanı
MADDE 121: Olağanüstü Hallerle İlgili Düzenleme
MADDE 122: Sıkıyönetim¸ Seferberlik ve Savaş İlanı

İdare / İdarenin Esasları
MADDE 123: İdarenin Bütünlüğü ve Kamu Tüzel Kişiliği
MADDE 124: Yönetmelikler
MADDE 125: Yargı Yolu

İdarenin Kuruluşu
MADDE 126: Merkezi İdare
MADDE 127: Mahalli İdareler

Kamu Hizmeti Göreviyle İlgili Hükümler
MADDE 128: Genel İlkeler
MADDE 129: Görev ve Sorumlulukları¸ Disiplin Kovuşturmasında Güvence

Yükseköğretim Kurumları ve Üst Kuruluşları
MADDE 130: Yükseköğretim Kurumları
MADDE 131: Yükseköğretim Üst Kuruluşları
MADDE 132: Yükseköğretim Kurumlarından Özel Hükümlere Tâbi Olanlar
MADDE 133: Radyo ve Televizyon Kuruluşları ve Kamuyla İlişkili Haber Ajansları
MADDE 134: Atatürk Kültür¸ Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
MADDE 135: Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşu
MADDE 136: Diyanet İşleri Başkanlığı
MADDE 137: Kanunsuz Emir

Üçüncü Bölüm
YARGI
Genel Hükümler
MADDE 138: Mahkemelerin Bağımsızlığı
MADDE 139: Hâkimlik ve Savcılık Teminatı
MADDE 140: Hâkimlik ve Savcılık Mesleği
MADDE 141: Duruşmaların Açık ve Kararların Gerekçeli Olması
MADDE 142: Mahkemelerin Kuruluşu
MADDE 143: Devlet Güvenlik Mahkemeleri (Mülga)
MADDE 144: Hâkim ve Savcıların Denetimi
MADDE 145: Askerî Yargı

Yüksek Mahkemeler /Anayasa Mahkemesi
MADDE 146: Kuruluşu
MADDE 147: Üyeliğin Sona Ermesi
MADDE 148: Görev ve Yetkileri
MADDE 149: Çalışma ve Yargılama Usulü
MADDE 150: İptal Davası
MADDE 151: Dava Açma Süresi
MADDE 152: Anayasaya Aykırılığın Diğer Mahkemelerde İleri Sürülmesi
MADDE 153: Anayasa Mahkemesinin Kararı
MADDE 154: Yargıtay
MADDE 155: Danıştay
MADDE 156: Askerî Yargıtay
MADDE 157: Askerî Yüksek İdare Mahkemesi
MADDE 158: Uyuşmazlık Mahkemesi
MADDE 159: Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
MADDE 160: Sayıştay

Dördüncü Kısım
MALÎ ve EKONOMİK HÜKÜMLER

Birinci Bölüm
MALÎ HÜKÜMLER
Bütçe
MADDE 161: Bütçenin Hazırlanması ve Uygulanması
MADDE 162: Bütçenin Görüşülmesi
MADDE 163: Bütçelerde Değişiklik Yapılabilme Esasları
MADDE 164: Kesinhesap
MADDE 165: Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Denetimi

İkinci Bölüm
EKONOMİK HÜKÜMLER
MADDE 166: Planlama
MADDE 167: Piyasaların Denetimi ve Dış Ticaretin Düzenlenmesi
MADDE 168: Tabiî Servetlerin ve Kaynakların Aranması ve İşletilmesi

Ormanlar ve Orman Köylüsü
MADDE 169: Ormanların Korunması ve Geliştirilmesi
MADDE 170: Orman Köylüsünün Korunması
MADDE 171: Kooperatifçiliğin Geliştirilmesi

Tüketiciler İle Esnaf ve Sanatkarın Korunması
MADDE 172: Tüketicinin Korunması
MADDE 173: Esnaf ve Sanatkarın Korunması


Beşinci Kısım
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

MADDE 174: İnkılap Kanunlarının Korunması

Altıncı Kısım
GEÇİCİ HÜKÜMLER
GEÇİCİ MADDE 1- GEÇİCİ MADDE 16

Yedinci Kısım
SON HÜKÜMLER

MADDE 175: Anayasanın Değiştirilmesi
MADDE 176: Başlangıç ve Kenar Başlıklar
MADDE 177: Anayasanın Yürürlüğe Girmesi


1982 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

Kanun no: 2709 Kabul Tarihi: 7 Kasım 1982
Resmî Gazete¸ 9.11.1982¸ Sayı 17863 (Mükerrer)
Düstur¸ Tertip 5¸ Cilt 22¸ s.3.

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 23 Eylül 1982 tarihinde Danışma Meclisi tarafından ve 18 Ekim 1982 tarihinde Milli Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmiş¸ halkoyuna sunulmak üzere 20 Ekim 1982 tarih ve 17844 sayılı Resmî Gazetede yayınlanmış¸ 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halkoylaması sonucu % 91¸17 oranında kabul oyu ile kabul edilmiş¸ bu kez tekrar 2709 sayılı Kanun olarak 9 Kasım 1982 tarih ve 17863 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır.

1982 Anayasasında Yapılan Değişiklikler
Birinci Değişiklik: 17 Mayıs 1987 tarih ve 3361 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 18 Mayıs 1987¸ Sayı 19644 Mükerrer). Değiştirilen maddeler: 67¸ 75¸ 175¸ Geçici 4.
İkinci Değişiklik: 8 Temmuz 1993 tarih ve 3913 sayılı Kanun ile (Resmî Gazete¸ 10 Temmuz 1993¸ Sayı 21633). Değiştirilen madde: 133
Üçüncü Değişiklik: 23 Temmuz 1995 tarih ve 4121 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 26 Temmuz 1995¸ Sayı 22355). Değiştirilen maddeler: Başlangıç Metni¸ 33¸ 52¸ 53¸ 67¸ 68¸ 69¸ 75¸ 84¸ 85¸ 93¸ 127¸ 135¸ 149¸ 171.
Dördüncü Değişiklik: 18 Haziran 1999 tarih ve 4388 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 18 Haziran 1999¸ Sayı 23719 Mükerrer. Değiştirilen madde: 143.
Beşinci Değişiklik: 13 Ağustos 1999 tarih ve 4446 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 14 Ağustos 1999¸ Sayı 23786). Değiştirilen maddeler: 47¸ 125¸ 155.
Altıncı Değişiklik: 3 Ekim 2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 17 Ekim 2001¸ Sayı 24556 Mükerrer. Değiştirilen maddeler: Başlangıç Metni¸ 13¸ 14¸ 19¸ 20¸ 21¸ 22¸ 23¸ 26¸ 28¸ 31¸ 33¸ 34¸ 36¸ 38¸ 40¸ 41¸ 46¸ 49¸ 51¸ 55¸ 65¸ 66¸ 67¸ 69¸ 74¸ 87¸ 89¸ 94¸ 100¸ 118¸ 149¸ Geçici 15.
Yedinci Değişiklik: 21 Kasım 2001 tarih ve 4720 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 1 Aralık 2001¸ Sayı 24600). Değiştirilen maddeler: 86
Sekizinci Değişiklik: 27 Aralık 2002 tarih ve 4777 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 31 Aralık 2002¸ Sayı 24980 Üçüncü Mükerrer). Değiştirilen maddeler: 76¸ 78.
Dokuzuncu Değişiklik: 7 Mayıs 2004 tarih ve 5170 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 22 Mayıs 2004¸ Sayı 25469). Değiştirilen maddeler: 10¸ 15¸ 17¸ 30¸ 38¸ 87¸ 90¸ 131¸ 143¸ 160.
Onuncu Değişiklik: 21 Haziran 2005 Tarih ve 5370 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 23 Haziran 2004¸ Sayı 25854). Değiştirilen madde: 133.
Onbirinci Değiklik: 29 Ekim 2005 tarih ve 5423 sayılı Kanun (Resmi Gazete¸ 9 Kasım 2005¸ Sayı 25988). Değiştirilen maddeler: 130¸ 160¸ 161¸ 162¸ 163.
Onikinci Değiklik: 13 Ekim 2006 tarih ve 5551 sayılı Kanun (Resmi Gazete¸ 17 Ekim 2006¸ Sayı 26322). Değiştirilen madde: 76.
Onüçüncü Değişiklik: 10 Mayıs 2007 tarih ve 5659 sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 18 Mayıs 2007¸ Sayı 26526) Değiştirilen madde: Geçici Madde 17.
Ondördüncü Değişiklik: 31 Mayıs 2007 tarih ve 5678 Kanun (Resmî Gazete¸ 16 Haziran 2007¸ Sayı 26554). Değiştirilen maddeler: 77¸ 79¸ 96¸ 101¸ 102. (5678 sayılı Kanun¸ 21 Ekim 2007 tarihli halkoylamasıyla onaylanmıştır. Halkoylamasının kesin sonuçları¸ 31 Ekim 2007 tarih ve 26666 sayılı Resmî Gazetede YSK’nın 30 Ekim 2007 tarih ve 873 sayılı kararıyla yayınlanmış ve Değişiklik bu tarihte¸ yani 30 Ekim 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir).
Onbeşinci Değişiklik: 16 Ekim 2007 tarih ve 5697 Sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 17 Ekim 2007¸ Sayı 26673). Değiştirilen maddeler: 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 6 ncı maddesiyle 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 18 inci maddesi çerçeve 6 ncı maddesi; 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 6 ncı maddesiyle 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 19 uncu madde).
Onbeşinci Değişiklik: 9 Şubat 2008 Tarih ve 5735 Sayılı Kanun (Resmî Gazete¸ 23 Şubat 2008¸ Sayı 26796)¸ Değiştirilen maddeler: 10¸ 42.


TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

Kanun no: 2709 Kabul Tarihi: 7 Kasım 1982
(Resmî Gazete¸ 9 Kasım 1982¸ Sayı 17863¸ Mükerrer)

BAŞLANGIÇ (Değişik: 23.7.1995-4121/1 md.)
Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa¸ Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu¸ ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak¸ Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı¸ refahı¸ maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü¸ egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun¸ bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının¸ Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip¸ belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
(Değişik: 3.10.2001-4709/1 md.) Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin¸ Türk varlığının¸ Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının¸ Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin¸ Atatürk milliyetçiliği¸ ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının¸ Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür¸ medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda¸ millî sevinç ve kederlerde¸ millî varlığa karşı hak ve ödevlerde¸ nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu¸ birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı¸ karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh¸ cihanda sulh” arzu ve inancı içinde¸ huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR¸ İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak¸ sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere¸
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN¸ demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.

BİRİNCİ KISIM
Genel Esaslar

I. Devletin şekli

MADDE 1.– Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2.– Türkiye Cumhuriyeti¸ toplumun huzuru¸ millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde¸ insan haklarına saygılı¸ Atatürk milliyetçiliğine bağlı¸ başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan¸ demokratik¸ lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü¸ resmî dili¸ bayrağı¸ millî marşı ve başkenti

MADDE 3.– Türkiye Devleti¸ ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı¸ şekli kanununda belirtilen¸ beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.

IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4.– Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile¸ 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
V. Devletin temel amaç ve görevleri

MADDE 5.– Devletin temel amaç ve görevleri¸ Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü¸ ülkenin bölünmezliğini¸ Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak¸ kişilerin ve toplumun refah¸ huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini¸ sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal¸ ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya¸ insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

VI. Egemenlik
MADDE 6.– Egemenlik¸ kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti¸ egemenliğini¸ Anayasanın koyduğu esaslara göre¸ yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması¸ hiçbir surette hiçbir kişiye¸ zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
VII. Yasama yetkisi

MADDE 7.– Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.
VIII. Yürütme yetkisi ve görevi

MADDE 8.– Yürütme yetkisi ve görevi¸ Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından¸ Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.

IX. Yargı yetkisi

MADDE 9.– Yargı yetkisi¸ Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.
X. Kanun önünde eşitlik
MADDE 10.– Herkes¸ dil¸ ırk¸ renk¸ cinsiyet¸ siyasî düşünce¸ felsefî inanç¸ din¸ mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet¸ bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye¸ aileye¸ zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
(Değişik: 9.2.2008 - 5735/1 md.) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü

MADDE 11.– Anayasa hükümleri¸ yasama¸ yürütme ve yargı organlarını¸ idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.

İKİNCİ KISIM
Temel Haklar ve Ödevler

BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler

I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
MADDE 12.– Herkes¸ kişiliğine bağlı¸ dokunulmaz¸ devredilmez¸ vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler¸ kişinin topluma¸ ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.

II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
MADDE 13.– (Değişik: 3.10.2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler¸ özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar¸ Anayasanın sözüne ve ruhuna¸ demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.

III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması
MADDE 14.– (Değişik: 3.10.2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri¸ Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri¸ Devlete veya kişilere¸ Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler¸ kanunla düzenlenir.

IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması
MADDE 15.– Savaş¸ seferberlik¸ sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde¸ milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla¸ durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
(Değişik: 7.5.2004-5170/2 md.) Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da¸ savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında¸ kişinin yaşama hakkına¸ maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din¸ vicdan¸ düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.

V. Yabancıların durumu
MADDE 16.– Temel hak ve hürriyetler¸ yabancılar için¸ milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.

İKİNCİ BÖLÜM
Kişinin Hakları ve Ödevleri

I. Kişinin dokunulmazlığı¸ maddî ve manevî varlığı
MADDE 17.– Herkes¸ yaşama¸ maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında¸ kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.
(Değişik: 7.5.2004-5170/3 md.) Meşrû müdafaa hali¸ yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi¸ bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi¸ bir ayaklanma veya isyanın bastırılması¸ sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri¸ birinci fıkra hükmü dışındadır.

II. Zorla çalıştırma yasağı
MADDE 18.– Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları¸ zorla çalıştırma sayılmaz.

III. Kişi hürriyeti ve güvenliği
MADDE 19.– Herkes¸ kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen :
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası¸ uyuşturucu maddeveya alkol tutkunu¸ bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi¸ eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren¸ ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler¸ ancak kaçmalarını¸ delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hâkim kararıyla tutuklanabilir. Hâkim kararı olmadan yakalama¸ ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere¸ yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal¸ toplu suçlarda en geç hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi¸ tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse¸ bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal¸ sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı¸ yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan kişilerin¸ makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun¸ hürriyeti kısıtlanan kişi¸ kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar¸ tazminat hukukunun genel prensiplerine göre¸ Devletçe ödenir.

IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması
A. Özel hayatın gizliliği
MADDE 20.– Herkes¸ özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.)
(Değişik: 3.10.2001-4709/5 md.) Millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ suç işlenmesinin önlenmesi¸ genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak¸ usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü¸ özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim¸ kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde¸ el koyma kendiliğinden kalkar.

B. Konut dokunulmazlığı
MADDE 21.– (Değişik: 3.10.2001-4709/6 md.) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ suç işlenmesinin önlenmesi¸ genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez¸ arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim¸ kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde¸ el koyma kendiliğinden kalkar.

C. Haberleşme hürriyeti
MADDE 22.– (Değişik: 3.10.2001-4709/7 md.) Herkes¸ haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ suç işlenmesinin önlenmesi¸ genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim¸ kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde¸ karar kendiliğinden kalkar.
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.

V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti
MADDE 23.– Herkes¸ yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti¸ suç işlenmesini önlemek¸ sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak¸ sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti¸ suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/8 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti¸ vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

VI. Din ve vicdan hürriyeti
MADDE 24.– Herkes¸ vicdan¸ dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü maddehükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet¸ dinî âyin ve törenler serbesttir.
Kimse¸ ibadete¸ dinî âyin ve törenlere katılmaya¸ dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak¸ kişilerin kendi isteğine¸ küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse¸ Devletin sosyal¸ ekonomik¸ siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa¸ din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun¸ dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.

VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti
MADDE 25.– Herkes¸ düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse¸ düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
MADDE 26.– Herkes¸ düşünce ve kanaatlerini söz¸ yazı¸ resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü¸ radyo¸ televizyon¸ sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması¸ millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ kamu güvenliği¸ Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması¸ suçların önlenmesi¸ suçluların cezalandırılması¸ Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması¸ başkalarının şöhret veya haklarının¸ özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
(Üçüncü fıkra mülga: 3.10.2001-4709/9 md.)
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler¸ bunların yayımını engellememek kaydıyla¸ düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
(Ek: 3.10.2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil¸ şart ve usuller kanunla düzenlenir.

IX. Bilim ve sanat hürriyeti
MADDE 27.– Herkes¸ bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme¸ açıklama¸ yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Yayma hakkı¸ Anayasanın 1 inci¸ 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu maddehükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir.

X. Basın ve yayımla ilgili hükümler
A. Basın hürriyeti
MADDE 28.– Basın hürdür¸ sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
(İkinci fıkra mülga: 3.10.2001-4709/10 md.)
Devlet¸ basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında¸ Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini¸ ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı¸ yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla¸ basanlar¸ başkasına verenler¸ bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hâkim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci¸ bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yetkili hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa¸ dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için¸ kanunla belirtilecek sınırlar içinde¸ hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere¸ olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.
Süreli veya süresiz yayınlar¸ kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hâkim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün¸ millî güvenliğin¸ kamu düzeninin¸ genel ahlâkın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci¸ bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir; hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa¸ toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır.
Türkiye’de yayımlanan süreli yayınlar¸ Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne¸ Cumhuriyetin temel ilkelerine¸ millî güvenliğe ve genel ahlâka aykırı yayımlardan mahkûm olma halinde¸ mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim kararıyla toplatılır.

B. Süreli ve süresiz yayın hakkı
MADDE 29.– Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin¸ kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti halinde yetkili merci¸ yayının durdurulması için mahkemeye başvurur.
Süreli yayınların çıkarılması¸ yayım şartları¸ malî kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun¸ haber¸ düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal¸ ekonomik¸ malî ve teknik şartlar koyamaz.
Süreli yayınlar¸ Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkânlarından eşitlik esasına göre yararlanır.

C. Basın araçlarının korunması
MADDE 30.– (Değişik: 7.5.2004-5170/4 md.) Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları¸ suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.

D. Kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı
MADDE 31.– Kişiler ve siyasî partiler¸ kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/11 md.) Kanun¸ millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında¸ halkın bu araçlarla haber almasını¸ düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz.

E. Düzeltme ve cevap hakkı
MADDE 32.– Düzeltme ve cevap hakkı¸ ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa¸ yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir.

XI. Toplantı hak ve hürriyetleri
A. Dernek kurma hürriyeti
MADDE 33.–(Değişik: 23.7.1995-4121/2 md.; 3.10.2001-4709/12 md.) Herkes¸ önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.
Dernek kurma hürriyeti ancak¸ millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ suç işlenmesinin önlenmesi¸ genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil¸ şart ve usuller kanunda gösterilir.
Dernekler¸ kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak¸ millî güvenliğin¸ kamu düzeninin¸ suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa¸ kanunla bir merci¸ derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı¸ yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim¸ kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde¸ bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Birinci fıkra hükmü¸ Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.

B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
MADDE 34.– (Değişik: 3.10.2001-4709/13 md.) Herkes¸ önceden izin almadan¸ silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak¸ millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ suç işlenmesinin önlenmesi¸ genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil¸ şart ve usuller kanunda gösterilir.

XII. Mülkiyet hakkı
MADDE 35.– Herkes¸ mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar¸ ancak kamu yararı amacıyla¸ kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler

A. Hak arama hürriyeti
MADDE 36.– (Değişik: 3.10.2001-4709/14 md.) Herkes¸ meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme¸ görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.

B. Kanunî hâkim güvencesi
MADDE 37.– Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.

C. Suç ve cezalara ilişkin esaslar
MADDE 38.– Kimse¸ işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar¸ kimse suçlu sayılamaz.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular¸ delil olarak kabul edilemez.
Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Hiç kimse¸ yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
[Dokuzuncu Fıkra: Mülga (7.5.2004-5170/5 md.)]
(Değişik: 7.5.2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
İdare¸ kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(Değişik: 7.5.2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş¸ suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.

XIV. İspat hakkı
MADDE 39.– Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı¸ bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında¸ sanık¸ isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü¸ ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikâyetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.

XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması
MADDE 40.– Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes¸ yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
(Ek: 3.10.2001-4709/16 md.) Devlet¸ işlemlerinde¸ ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
Kişinin¸ resmî görevliler tarafından vâki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da¸ kanuna göre¸ Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler

I. Ailenin korunması
MADDE 41.– (Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile¸ Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet¸ ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır¸ teşkilâtı kurar.

II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
MADDE 42.– Kimse¸ eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
Eğitim ve öğretim¸ Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda¸ çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre¸ Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.
Eğitim ve öğretim hürriyeti¸ Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim¸ kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar¸ Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak¸ kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.) Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir.
Devlet¸ maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin¸ öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet¸ durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.
Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim¸ öğretim¸ araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçeden başka hiçbir dil¸ eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.

III. Kamu yararı
A. Kıyılardan yararlanma
MADDE 43.– Kıyılar¸ Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Deniz¸ göl ve akarsu kıyılarıyla¸ deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Kıyılarla sahil şeritlerinin¸ kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir.

B. Toprak mülkiyeti
MADDE 44.– Devlet¸ toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek¸ erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun¸ bu amaçla¸ değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması¸ üretimin düşürülmesi¸ ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez¸ miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde¸ dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.

C. Tarım¸ hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması
MADDE 45.– Devlet¸ tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek¸ tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla¸ tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.
Devlet¸ bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır.

D. Kamulaştırma
MADDE 46.– (Değişik: 3.10.2001-4709/18 md.) Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde¸ gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla¸ özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını¸ kanunla gösterilen esas ve usullere göre¸ kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak¸ tarım reformunun uygulanması¸ büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi¸ yeni ormanların yetiştirilmesi¸ kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde¸ taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan¸ o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli¸ her halde peşin ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.

E. Devletleştirme ve özelleştirme
MADDE 47.– Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler¸ kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir.
Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir.
(Ek: 13.8.1999-4446/1 md.) Devletin¸ kamu iktisadî teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir.
(Ek: 13.8.1999-4446/1 md.) Devlet¸ kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.

IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti
MADDE 48.– Herkes¸ dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
Devlet¸ özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini¸ güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.

V. Çalışma ile ilgili hükümler
A. Çalışma hakkı ve ödevi
MADDE 49.– Çalışma¸ herkesin hakkı ve ödevidir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/19 md.) Devlet¸ çalışanların hayat seviyesini yükseltmek¸ çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak¸ çalışmayı desteklemek¸ işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
(Üçüncü fıkra mülga: 3.10.2001-4709/19 md.)

B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı
MADDE 50.– Kimse¸ yaşına¸ cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.
Dinlenmek¸ çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.

C. Sendika kurma hakkı
MADDE 51.–(Değişik: 3.10.2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler¸ üyelerinin çalışma ilişkilerinde¸ ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma¸ bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak¸ millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ suç işlenmesinin önlenmesi¸ genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil¸ şart ve usuller kanunda gösterilir.
Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz.
İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam¸ istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri¸ yönetim ve işleyişleri¸ Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.

D. Sendikal faaliyet
MADDE 52.– (Mülga: 23.7.1995-4121/3 md.)
VI. Toplu iş sözleşmesi¸ grev hakkı ve lokavt
A. Toplu iş sözleşmesi hakkı
MADDE 53.– İşçiler ve işverenler¸ karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.
(Ek: 23.7.1995-4121/4 md.) 128 inci maddenin ilk fıkrası kapsamına giren kamu görevlilerinin kanunla kendi aralarında kurmalarına cevaz verilecek olan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları ile 54 üncü madde hükümlerine tabi olmayan sendikalar ve üst kuruluşları¸ üyeleri adına yargı mercilerine başvurabilir ve İdareyle amaçları doğrultusunda toplu görüşme yapabilirler. Toplu görüşme sonunda anlaşmaya varılırsa düzenlenecek mutabakat metni taraflarca imzalanır. Bu mutabakat metni¸ uygun idarî veya kanunî düzenlemenin yapılabilmesi için Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Toplu görüşme sonunda mutabakat metni imzalanmamışsa anlaşma ve anlaşmazlık noktaları da taraflarca imzalanacak bir tutanakla Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usuller kanunla düzenlenir.
Aynı işyerinde¸ aynı dönem için¸ birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz ve uygulanamaz.

B. Grev hakkı ve lokavt
MADDE 54.– Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında¸ uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir.
Grev hakkı ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda¸ toplum zararına ve millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu¸ grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddî zarardan sendika sorumludur.
Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir.
Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda¸ uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
Yüksek Hakem Kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
Siyasî amaçlı grev ve lokavt¸ dayanışma grev ve lokavtı¸ genel grev ve lokavt¸ işyeri işgali¸ işi yavaşlatma¸ verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.
Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları¸ greve katılanlar tarafından hiçbir şekilde engellenemez.

VII. Ücrette adalet sağlanması
MADDE 55.– Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet¸ çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
(Değişik: 3.10.2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur.

VIII. Sağlık¸ çevre ve konut
A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
MADDE 56.– Herkes¸ sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek¸ çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet¸ herkesin hayatını¸ beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve maddegücünde tasarruf ve verimi artırarak¸ işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet¸ bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak¸ onları denetleyerek yerine getirir.
Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.

B. Konut hakkı
MADDE 57.– Devlet¸ şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde¸ konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır¸ ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.
IX. Gençlik ve spor
A. Gençliğin korunması
MADDE 58.– Devlet¸ istiklâl ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında¸ Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet¸ gençleri alkol düşkünlüğünden¸ uyuşturucu maddelerden¸ suçluluk¸ kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.

B. Sporun geliştirilmesi
MADDE 59.– Devlet¸ her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır¸ sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet başarılı sporcuyu korur.
X. Sosyal güvenlik hakları

A. Sosyal güvenlik hakkı
MADDE 60.– Herkes¸ sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet¸ bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.

B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler
MADDE 61.– Devlet¸ harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle¸ malûl ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
Devlet¸ sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır.
Yaşlılar¸ Devletçe korunur. Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.
Devlet¸ korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır.
Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.

C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları
MADDE 62.– Devlet¸ yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin¸ çocuklarının eğitiminin¸ kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması¸ anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.

XI. Tarih¸ kültür ve tabiat varlıklarının korunması
MADDE 63.– Devlet¸ tarih¸ kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar¸ bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.

XII. Sanatın ve sanatçının korunması
MADDE 64.– Devlet¸ sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması¸ değerlendirilmesi¸ desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.

XIII. Devletin iktisadî ve sosyal ödevlerinin sınırları
MADDE 65.– (Değişik: 3.10.2001-4709/22 md.) Devlet¸ sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini¸ bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Siyasî Haklar ve Ödevler


I. Türk vatandaşlığı
MADDE 66.– Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.
Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Son cümle mülga: 3.10.2001-4709/23 md.)
Vatandaşlık¸ kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.
Hiçbir Türk¸ vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.

II. Seçme¸ seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları
MADDE 67.– Vatandaşlar¸ kanunda gösterilen şartlara uygun olarak¸ seçme¸ seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
(Değişik: 23.7.1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest¸ eşit¸ gizli¸ tek dereceli¸ genel oy¸ açık sayım ve döküm esaslarına göre¸ yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak¸ yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun¸ uygulanabilir tedbirleri belirler.
(Değişik: 17.5.1987-3361/1 md.; 23.7.1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir.
Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.
(Değişik: 23.7.1995-4121/5 md.; 3.10.2001-4709/24 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askerî öğrenciler¸ taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hâkimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır.
(Ek: 23.7.1995-4121/5 md.) Seçim kanunları¸ temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.
(Ek: 3.10.2001-4709/24 md.) Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler¸ yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.

III. Siyasî partilerle ilgili hükümler
A. Parti kurma¸ partilere girme ve partilerden ayrılma
MADDE 68.–(Değişik: 23.7.1995-4121/6 md.) Vatandaşlar¸ siyasî parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasî partiler¸ demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasî partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri¸ Devletin bağımsızlığına¸ ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne¸ insan haklarına¸ eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine¸ millet egemenliğine¸ demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.
Hâkimler ve savcılar¸ Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları¸ kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri¸ yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri¸ Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasî partilere üye olamazlar.
Yükseköğretim elemanlarının siyasî partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların¸ siyasî partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yükseköğretim elemanlarının yükseköğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yükseköğretim öğrencilerinin siyasî partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
Siyasî partilere¸ Devlet¸ yeterli düzeyde ve hakça malî yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın¸ alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.

B. Siyasî partilerin uyacakları esaslar
MADDE 69.– (Değişik: 23.7.1995-4121/7 md.) Siyasî partilerin faaliyetleri¸ parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasî partiler¸ ticarî faaliyetlere girişemezler.
Siyasî partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti¸ bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi¸ bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasî partilerin kapatılması¸ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasî partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına¸ ancak¸ onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3.10.2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti¸ bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde¸ söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek: 3.10.2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi¸ yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine¸ dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri¸ Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu¸ üyesi¸ yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden¸ uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik: 3.10.2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları¸ denetlenmeleri¸ kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir.

IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı
A. Hizmete girme

MADDE 70.– Her Türk¸ kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada¸ görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.

B. Mal bildirimi
MADDE 71.– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar¸ bundan istisna edilemez.

V. Vatan hizmeti
MADDE 72.– Vatan hizmeti¸ her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.

VI. Vergi ödevi
MADDE 73.– Herkes¸ kamu giderlerini karşılamak üzere¸ malî gücüne göre¸ vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı¸ maliye politikasının sosyal amacıdır.
< Vergi¸ resim¸ harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur¸ değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi¸ resim¸ harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık¸ istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.

VII. Dilekçe hakkı
MADDE 74.– (Değişik: 3.10.2001-4709/26 md.) Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında¸ yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/26 md.) Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu¸ gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir.


ÜÇÜNCÜ KISIM
Cumhuriyetin Temel Organları

BİRİNCİ BÖLÜM
Yasama
I. Türkiye Büyük Millet Meclisi
A. Kuruluşu
MADDE 75.– (Değişik: 17.5.1987 - 3361/2 md; 23.7.1995 - 4121/8 md.)Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen beşyüzelli milletvekilinden oluşur.

B. Milletvekili seçilme yeterliliği
MADDE 76.– (Değişik: 13.10.2006 – 5551/1 md.) Yirmibeş yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir.
(Değişik : 27.12.2002 - 4777/1 md.) En az ilkokul mezunu olmayanlar¸ kısıtlılar¸ yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar¸ kamu hizmetinden yasaklılar¸ taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet¸ ihtilâs¸ irtikâp¸ rüşvet¸ hırsızlık¸ dolandırıcılık¸ sahtecilik¸ inancı kötüye kullanma¸ dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla¸ kaçakçılık¸ resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma¸ Devlet sırlarını açığa vurma¸ terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar¸ affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.
Hâkimler ve savcılar¸ yüksek yargı organları mensupları¸ yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları¸ Yükseköğretim Kurulu üyeleri¸ kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları¸ görevlerinden çekilmedikçe¸ aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler.

C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi
MADDE 77.– (Değişik: 31.5.2007 - 5678/1 md) Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri dört yılda bir yapılır.
Meclis¸ bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebileceği gibi¸ Anayasada belirtilen şartlar altında Cumhurbaşkanınca verilecek karara göre de seçimler yenilenir. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri¸ yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer.

D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri
MADDE 78.– Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi¸ seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa¸ erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde¸ ara seçime gidilir. Ara seçim¸ her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak¸ boşalan üyeliklerin sayısı¸ üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde¸ ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala¸ ara seçimi yapılamaz.
(Ek : 27.12.2002 - 4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak¸ bir ilin veya seçim çevresinin¸ Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde¸ boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.

E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi
MADDE 79.– Seçimler¸ yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar¸ seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma¸ seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları¸ şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.
Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay¸ beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler¸ salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.
Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkan-vekili ad çekmeye girmezler.
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur.
(Değişik: 31.5.2007 - 5678/2 md) Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması¸ Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi¸ işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur.


F. Üyelikle ilgili hükümler
1. Milletin temsili
MADDE 80.– Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil¸ bütün Milleti temsil ederler.

2. Andiçme
MADDE 81.– Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler :
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını¸ vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü¸ milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne¸ demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı¸ millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

3. Üyelikle bağdaşmayan işler
MADDE 82.– Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ Devlet ve diğer kamu tüzelkişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkânları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların¸ kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar¸ vekili olamazlar¸ herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler¸ temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ yürütme organının teklif¸ inha¸ atama veya onamasına bağlı resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. Bir üyenin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca verilecek geçici bir görevi kabul etmesi¸ Meclisin kararına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir.

4. Yasama dokunulmazlığı
MADDE 83.– Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden¸ Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden¸ o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili¸ Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz¸ sorguya çekilemez¸ tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak¸ bu halde yetkili makam¸ durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında¸ seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi¸ üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma¸ Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarınca¸ yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.

5. Milletvekilliğinin düşmesi
MADDE 84.– (Değişik: 23.7.1995 - 4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi¸ istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi¸ bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur.
82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine¸ yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir.
Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine¸ durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine¸ Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
Partisinin temelli kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği¸ bu kararın Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlandığı tarihte sona erer. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu kararın gereğini derhal yerine getirip Genel Kurula bilgi sunar.

6. İptal istemi
MADDE 85.– (Değişik: 23.7.1995 - 4121/10 md.) Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci¸ üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde¸ Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili¸ kararın¸ Anayasaya¸ kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi¸ iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar.

7. Ödenek ve yolluklar
MADDE 86.– (Değişik: 21.11.2001-4720/1 md.)Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek¸ yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı¸ en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı¸ yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar¸ kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez.
Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir.

II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri
A. Genel olarak
MADDE 87.–(Değişik: 3.10.2001-4709/28 md.; 7.5.2004-5170/6 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri¸ kanun koymak¸ değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.

B. Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi
MADDE 88.– Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir.
Kanun tasarı ve tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları İçtüzükle düzenlenir.

C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması
MADDE 89.– Cumhurbaşkanı¸ Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar.
(Değişik: 3.10.2001-4709/29 md.) Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları¸ bir daha görüşülmek üzere¸ bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde¸ Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tâbi değildir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi¸ geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse¸ kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis¸ geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa¸ Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir.
Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır.

D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
MADDE 90.– Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması¸ Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
Ekonomik¸ ticarî veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar¸ Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek¸ kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla¸ yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar¸ yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur.
Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik¸ ticarî¸ teknik veya idarî andlaşma-ların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak¸ bu fıkraya göre yapılan ekonomik¸ ticarî veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar¸ yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.
Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.

E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme
MADDE 91.– Türkiye Büyük Millet Meclisi¸ Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere¸ Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar¸ kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki kanunu¸ çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin¸ amacını¸ kapsamını¸ ilkelerini¸ kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası¸ düşürülmesi veya yasama döneminin bitmesi¸ belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz.
Kanun hükmünde kararnamenin¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında¸ yetkinin son bulduğu veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde¸ Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin hükümler saklıdır.
Kanun hükmünde kararnameler¸ Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak¸ kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler¸ Resmî Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler bu tarihte¸ Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte¸ yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri¸ bu değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer.

F. Savaş hali ilânı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme
MADDE 92.– Milletlerarası hukukun meşrû saydığı hallerde savaş hali ilânına ve Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında¸ Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da¸ Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.

III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler
A. Toplanma ve tatil
MADDE 93.– (Değişik birinci fıkra: 23.7.1995 - 4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi¸ her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.
Meclis¸ bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında¸ doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine¸ Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.
Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine¸ Meclisi toplantıya çağırır.
Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde¸ öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez.

B. Başkanlık Divanı
MADDE 94.– Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı¸ Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı¸ Başkanvekilleri¸ Kâtip Üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık Divanı¸ Meclisteki siyasî parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasî parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için¸ bir yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki¸ ikinci devre için seçilenlerin görev süresi üç yıldır.
(Değişik: 3.10.2001-4709/30 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları¸ meclis üyeleri içinden¸ Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde¸ Başkanlık Divanına bildirilir. Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa¸ bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye¸ Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi¸ aday gösterme süresinin bitiminden itibaren¸ beş gün içinde tamamlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin¸ Kâtip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi¸ seçim nisabı¸ oylama sayısı ve usulleri¸ Meclis İçtüzüğünde belirlenir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı¸ Başkanvekilleri¸ üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında¸ Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.

C. İçtüzük¸ siyasî parti grupları ve kolluk işleri
MADDE 95.– Türkiye Büyük Millet Meclisi¸ çalışmalarını¸ kendi yaptığı İçtüzük hükümlerine göre yürütür.
İçtüzük hükümleri¸ siyasî parti gruplarının¸ Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasî parti grupları¸ en az yirmi üyeden meydana gelir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina¸ tesis¸ eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir.

D. Toplantı ve karar yeter sayısı
Madde 96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.)Türkiye Büyük Millet Meclisi¸ yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi¸ Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.
Bakanlar Kurulu üyeleri¸ Türkiye Büyük Millet Meclisinin katılamadıkları oturumlarında¸ kendileri yerine oy kullanmak üzere bir bakana yetki verebilirler. Ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy kullanabilir.

E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması
MADDE 97.– Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir¸ bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır.
Meclisteki açık görüşmelerin¸ o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça¸ her türlü vasıta ile yayımı serbesttir.

IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları
A. Genel olarak
MADDE 98.– Türkiye Büyük Millet Meclisi soru¸ Meclis araştırması¸ genel görüşme¸ gensoru ve Meclis soruşturması yollarıyla denetleme yetkisini kullanır.
Soru¸ Bakanlar Kurulu adına¸ sözlü veya yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Başbakan veya bakanlardan bilgi istemekten ibarettir.
Meclis araştırması¸ belli bir konuda bilgi edinilmek için yapılan incelemeden ibarettir.
Genel görüşme¸ toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir.
Soru¸ Meclis araştırması ve genel görüşme ile ilgili önergelerin verilme şekli¸ içeriği ve kapsamı ile cevaplandırılma¸ görüşme ve araştırma yöntemleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.

B. Gensoru
MADDE 99.– Gensoru önergesi¸ bir siyasî parti grubu adına veya en az yirmi milletvekilinin imzasıyla verilir.
Gensoru önergesi¸ verilişinden sonraki üç gün içinde bastırılarak üyelere dağıtılır; dağıtılmasından itibaren on gün içinde gündeme alınıp alınmayacağı görüşülür. Bu görüşmede¸ ancak önerge sahiplerinden biri¸ siyasî parti grupları adına birer milletvekili¸ Bakanlar Kurulu adına Başbakan veya bir bakan konuşabilir.
Gündeme alma kararıyla birlikte¸ gensorunun görüşülme günü de belli edilir; ancak¸ gensorunun görüşülmesi¸ gündeme alma kararının verildiği tarihten başlayarak iki gün geçmedikçe yapılamaz ve yedi günden sonraya bırakılamaz.
Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya Bakanlar Kurulunun güven isteği¸ bir tam gün geçtikten sonra oylanır.
Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın düşürülebilmesi¸ üye tamsayısının salt çoğunluğuyla olur; oylamada yalnız güvensizlik oyları sayılır.
Meclis çalışmalarının dengeli olarak yürütülmesi amacına ve yukarıdaki ilkelere uygun olmak kaydıyla gensoru ile ilgili diğer hususlar İçtüzükte belirlenir.

C. Meclis soruşturması
MADDE 100.–(Değişik: 3.10.2001-4709/31 md.) Başbakan veya bakanlar hakkında¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az onda birinin vereceği önerge ile¸ soruşturma açılması istenebilir. Meclis¸ bu istemi en geç bir ay içinde görüşür ve gizli oyla karara bağlar.
Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde¸ Meclisteki siyasî partilerin¸ güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon¸ soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclise sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde¸ komisyona iki aylık yeni ve kesin bir süre verilir.(Ek cümle: 3.10.2001-4709/31 md.)Bu süre içinde raporun Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına teslimi zorunludur.
(Değişik: 3.10.2001-4709/31 md.) Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır¸ dağıtımından itibaren on gün içinde görüşülür ve gerek görüldüğü takdirde ilgilinin Yüce Divana sevkine karar verilir. Yüce Divana sevk kararı ancak üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla alınır.
Meclisteki siyasî parti gruplarında¸ Meclis soruşturması ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.


İKİNCİ BÖLÜM
Yürütme
I. Cumhurbaşkanı
A. Nitelikleri ve tarafsızlığı

MADDE 101.- (Değişik: 31/5/2007-5678/4 md.) Cumhurbaşkanı¸ kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından¸ halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca¸ en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir.
Cumhurbaşkanı seçilenin¸ varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.


B. Seçimi
MADDE 102.- (Değişik: 31/5/2007-5678/5 md.) Cumhurbaşkanı seçimi¸ Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır.
Genel oyla yapılacak seçimde¸ geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa¸ bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya¸ ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde; ikinci oylama¸ boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde¸ bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday¸ geçerli oyların çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin usûl ve esaslar kanunla düzenlenir.


C. Andiçmesi
MADDE 103.– Cumhurbaşkanı¸ görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer :
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla¸ Devletin varlığı ve bağımsızlığını¸ vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü¸ milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma¸ Anayasaya¸ hukukun üstünlüğüne¸ demokrasiye¸ Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma¸ milletin huzur ve refahı¸ millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma¸ Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak¸ yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda¸ namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

D. Görev ve yetkileri
MADDE 104.– Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını¸ Dev-let organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.
Bu amaçlarla Anayasanın ilgili maddelerinde gösterilen şartlara uyarak yapacağı görev ve kullanacağı yetkiler şunlardır :
a) Yasama ile ilgili olanlar :
Gerekli gördüğü takdirde¸ yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak¸
Türkiye Büyük Millet Meclisini gerektiğinde toplantıya çağırmak¸
Kanunları yayımlamak¸
Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri göndermek¸
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak¸
Kanunların¸ kanun hükmündeki kararnamelerin¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün¸ tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak¸
Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek¸
b) Yürütme alanına ilişkin olanlar :
Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek¸
Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek¸
Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak¸
Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini göndermek¸ Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek¸
Milletlerarası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak¸
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek¸
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek¸
Genelkurmay Başkanını atamak¸
Millî Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak¸
Millî Güvenlik Kuruluna Başkanlık etmek¸
Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilân etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak¸
Kararnameleri imzalamak¸
Sürekli hastalık¸ sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak¸
Devlet Denetleme Kurulunun üyelerini ve Başkanını atamak¸
Devlet Denetleme Kuruluna inceleme¸ araştırma ve denetleme yaptırtmak¸
Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek¸
Üniversite rektörlerini seçmek¸
c) Yargı ile ilgili olanlar :
Anayasa Mahkemesi üyelerini¸ Danıştay üyelerinin dörtte birini¸ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini¸ Askerî Yargıtay üyelerini¸ Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini¸ Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.
Cumhurbaşkanı¸ ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.

E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali
MADDE 105.– Cumhurbaşkanının¸ Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları¸ Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.
Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil¸ yargı mercilerine başvurulamaz.
Cumhurbaşkanı¸ vatana ihanetten dolayı¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine¸ üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır.

F. Cumhurbaşkanına vekillik etme
MADDE 106.– Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde¸ görevine dönmesine kadar¸ ölüm¸ çekilme veya başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.

G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği
MADDE 107.– Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin kuruluşu¸ teşkilat ve çalışma esasları¸ personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir.

H. Devlet Denetleme Kurulu
MADDE 108.– İdarenin hukuka uygunluğunun¸ düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla¸ Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu¸ Cumhurbaşkanının isteği üzerine¸ tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta¸ kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında¸ her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında¸ kamuya yararlı derneklerle vakıflarda¸ her türlü inceleme¸ araştırma ve denetlemeleri yapar.
Silahlı Kuvvetler ve yargı organları¸ Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.
Devlet Denetleme Kurulunun üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı¸ kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından¸ Cumhurbaşkanınca atanır.
Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi¸ üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri¸ kanunla düzenlenir.
II. Bakanlar Kurulu
A. Kuruluş
MADDE 109.– Bakanlar Kurulu¸ Başbakan ve bakanlardan kurulur.
Başbakan¸ Cumhurbaşkanınca¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır.
Bakanlar¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.

B. Göreve başlama ve güvenoyu
MADDE 110.– Bakanlar Kurulunun listesi tam olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise toplantıya çağrılır.
Bakanlar Kurulunun programı¸ kuruluşundan en geç bir hafta içinde Başbakan veya bir bakan tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunur ve güvenoyuna başvurulur. Güvenoyu için görüşmeler¸ programın okunmasından iki tam gün geçtikten sonra başlar ve görüşmelerin bitiminden bir tam gün geçtikten sonra oylama yapılır.

C. Görev sırasında güvenoyu
MADDE 111.– Başbakan¸ gerekli görürse¸ Bakanlar Kurulunda görüştükten sonra¸ Türkiye Büyük Millet Meclisinden güven isteyebilir.
Güven istemi¸ Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirilmesinden bir tam gün geçmedikçe görüşülemez ve görüşmelerin bitiminden bir tam gün geçmedikçe oya konulamaz.
Güven istemi¸ ancak üye tamsayısının salt çoğunluğuyla reddedilebilir.

D. Görev ve siyasî sorumluluk
MADDE 112.– Başbakan¸ Bakanlar Kurulunun başkanı olarak¸ bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir. Bakanlar Kurulu¸ bu siyasetin yürütülmesinden birlikte sorumludur.
Her bakan¸ Başbakana karşı sorumlu olup ayrıca kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden de sorumludur.
Başbakan¸ bakanların görevlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlüdür.
Bakanlar Kurulu üyelerinden milletvekili olmayanlar; 81 inci maddede yazılı şekilde Millet Meclisi önünde andiçerler ve bakan sıfatını taşıdıkları sürece milletvekillerinin tabi oldukları kayıt ve şartlara uyarlar ve yasama dokunulmazlığına sahip bulunurlar. Bunlar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri gibi ödenek ve yolluk alırlar.


E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar
MADDE 113.– Bakanlıkların kurulması¸ kaldırılması¸ görevleri¸ yetkileri ve teşkilatı kanunla düzenlenir.
Açık olan bakanlıklarla izinli veya özürlü olan bir bakana¸ diğer bir bakan geçici olarak vekillik eder. Ancak¸ bir bakan birden fazlasına vekillik edemez.
Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile Yüce Divana verilen bir bakan bakanlıktan düşer. Başbakanın Yüce Divana sevki halinde hükümet istifa etmiş sayılır.
Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç onbeş gün içinde atama yapılır.

F. Seçimlerde Geçici Bakanlar Kurulu
MADDE 114.– Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinden önce¸ Adalet¸ İçişleri ve Ulaştırma bakanları çekilir. Seçimin başlangıç tarihinden üç gün önce; seçim dönemi bitmeden seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde ise¸ bu karardan başlayarak beş gün içinde¸ bu bakanlıklara Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar Başbakanca atanır.
116 ncı maddegereğince seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere bir Başbakan atar.
Geçici Bakanlar Kuruluna¸ Adalet¸ İçişleri ve Ulaştırma bakanları Türkiye Büyük Millet Meclisindeki veya Meclis dışındaki bağımsızlardan olmak üzere¸ siyasî parti gruplarından¸ oranlarına göre üye alınır.
Siyasî parti gruplarından alınacak üye sayısını Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tespit ederek Başbakana bildirir. Teklif edilen bakanlığı kabul etmeyen veya sonradan çekilen partililer yerine¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar atanır.
Geçici Bakanlar Kurulu¸ yenilenme kararının Resmî Gazetede ilânından itibaren beş gün içinde kurulur.
Geçici Bakanlar Kurulu için güvenoyuna başvurulmaz.
Geçici Bakanlar Kurulu seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür.

G. Tüzükler
MADDE 115.– Bakanlar Kurulu¸ kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere¸ kanunlara aykırı olmamak ve Danıştayın incelemesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir.
Tüzükler¸ Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi yayımlanır.

H. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi
MADDE 116.– Bakanlar Kurulunun¸ 110 uncu maddede belirtilen güvenoyunu alamaması ve 99 uncu veya 111 inci maddeler uyarınca güvensizlik oyuyla düşürülmesi hallerinde; kırkbeş gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak¸ seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Başbakanın güvensizlik oyu ile düşürülmeden istifa etmesi üzerine kırkbeş gün içinde veya yeni seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık Divanı seçiminden sonra yine kırkbeş gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması hallerinde de Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Yenilenme kararı Resmî Gazetede yayımlanır ve seçime gidilir.

İ. Millî Savunma
1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı
MADDE 117.– Başkomutanlık¸ Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevî varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur.
Millî güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından¸ Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı¸ Bakanlar Kurulu sorumludur.
Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup¸ savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir.
Genelkurmay Başkanı¸ Bakanlar Kurulunun teklifi üzerine¸ Cumhurbaşkanınca atanır; görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Genelkurmay Başkanı¸ bu görev ve yetkilerinden dolayı Başbakana karşı sorumludur.
Millî Savunma Bakanlığının¸ Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları ile görev ilişkileri ve yetki alanı kanunla düzenlenir.

2. Millî Güvenlik Kurulu
MADDE 118.– (Değişik: 3.10.2001-4709/32 md.)Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında¸ Başbakan¸ Genelkurmay Başkanı¸ Başbakan yardımcıları¸ Adalet¸ Millî Savunma¸ İçişleri¸ Dışişleri Bakanları¸ Kara¸ Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından kurulur.
Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/32 md.)Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini¸ tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonunun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kuruluna bildirir. Kurulun¸ Devletin varlığı ve bağımsızlığı¸ ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği¸ toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Bakanlar Kurulunca değerlendirilir.
Millî Güvenlik Kurulunun gündemi; Başbakan ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir.
Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Millî Güvenlik Kurulu Başbakanın başkanlığında toplanır.
Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri kanunla düzenlenir.

III. Olağanüstü yönetim usulleri
A. Olağanüstü haller
1. Tabiî afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilânı
MADDE 119.– Tabiî afet¸ tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde¸ Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu¸ yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilân edebilir.

2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilânı
MADDE 120.– Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddî belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması hallerinde¸ Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu¸ Millî Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde¸ süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilân edebilir.

3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme
MADDE 121.– Anayasanın 119 ve 120 nci maddeleri uyarınca olağanüstü hal ilânına karar verilmesi durumunda¸ bu karar Resmî Gazetede yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır. Meclis¸ olağanüstü hal süresini değiştirebilir¸ Bakanlar Kurulunun istemi üzerine¸ her defasında dört ayı geçmemek üzere¸ süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.
119 uncu maddeuyarınca ilân edilen olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para¸ mal ve çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü için ayrı ayrı geçerli olmak üzere¸ Anayasanın 15 inci maddesindeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağı¸ halin gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve ne suretle alınacağı¸ kamu hizmeti görevlilerine ne gibi yetkiler verileceği¸ görevlilerin durumlarında ne gibi değişiklikler yapılacağı ve olağanüstü yönetim usulleri¸ Olağanüstü Hal Kanununda düzenlenir.
Olağanüstü hal süresince¸ Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu¸ olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda¸ kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler¸ Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur; bunların Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul¸ İçtüzükte belirlenir.

B. Sıkıyönetim¸ seferberlik ve savaş hali
MADDE 122.– Anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş hali¸ savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi¸ ayaklanma olması veya vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması sebepleriyle¸ Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu¸ Millî Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra¸ süresi altı ayı aşmamak üzere yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilân edebilir. Bu karar¸ derhal Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağırılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekli gördüğü takdirde sıkıyönetim süresini kısaltabilir¸ uzatabilir veya sıkıyönetimi kaldırabilir.
Sıkıyönetim süresinde¸ Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sıkıyönetim halinin gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde kararname çıkarabilir.
Bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Bunların Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul İçtüzükte belirlenir.
Sıkıyönetimin her defasında dört ayı aşmamak üzere uzatılması¸ Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.
Sıkıyönetim¸ seferberlik ve savaş hallerinde hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği¸ idare ile olan ilişkileri¸ hürriyetlerin nasıl kısıtlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi halinde vatandaşlar için getirilecek yükümlülükler kanunla düzenlenir.
Sıkıyönetim komutanları Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak görev yaparlar.

IV. İdare
A. İdarenin esasları
1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
MADDE 123.– İdare¸ kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri¸ merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu tüzelkişiliği¸ ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.

2. Yönetmelikler
MADDE 124.– Başbakanlık¸ bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri¸ kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla¸ yönetmelikler çıkarabilirler.
Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.

B. Yargı yolu
MADDE 125.– İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13.8.1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların millî veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şûranın kararları yargı denetimi dışındadır.
İdarî işlemlere karşı açılacak davalarda süre¸ yazılı bildirim tarihinden başlar.
Yargı yetkisi¸ idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak¸ idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun¸ olağanüstü hallerde¸ sıkıyönetim¸ seferberlik ve savaş halinde ayrıca millî güvenlik¸ kamu düzeni¸ genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare¸ kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.

C. İdarenin kuruluşu
1. Merkezî idare
MADDE 126.– Türkiye¸ merkezî idare kuruluşu bakımından¸ coğrafya durumuna¸ ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre¸ illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrılır.
İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.
Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla¸ birden çok ili içine alan merkezî idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.

2. Mahallî idareler
MADDE 127.– Mahallî idareler; il¸ belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları¸ gene kanunda gösterilen¸ seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri¸ yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
(Değişik: 23.7.1995-4121/12 md.) Mahallî idarelerin seçimleri¸ 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. Ancak¸ milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahallî idareler organlarına veya bu organların üyelerine ilişkin genel veya ara seçimler milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır. Kanun¸ büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının¸ organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri¸ konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak¸ görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini¸ İçişleri Bakanı¸ geçici bir tedbir olarak¸ kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.
Merkezî idare¸ mahallî idareler üzerinde¸ mahallî hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi¸ kamu görevlerinde birliğin sağlanması¸ toplum yararının korunması ve mahallî ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla¸ kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idarî vesayet yetkisine sahiptir.
Mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile¸ kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmaları¸ görevleri¸ yetkileri¸ maliye ve kolluk işleri ve merkezî idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere¸ görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.

D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler
1. Genel ilkeler
MADDE 128.– Devletin¸ kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler¸ memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri¸ atanmaları¸ görev ve yetkileri¸ hakları ve yükümlülükleri¸ aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları¸ kanunla özel olarak düzenlenir.

2. Görev ve sorumlulukları¸ disiplin kovuşturulmasında güvence
MADDE 129.– Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç¸ disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları¸ kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak¸ ancak idare aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması¸ kanunla belirlenen istisnalar dışında¸ kanunun gösterdiği idarî merciin iznine bağlıdır.

E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları
1. Yükseköğretim kurumları
MADDE 130.– Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim¸ bilimsel araştırma¸ yayın ve danışmanlık yapmak¸ ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.
Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre¸ kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından¸ Devletin gözetim ve denetimine tâbi yükseköğretim kurumları kurulabilir.
Kanun¸ üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.
Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbetçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler. Ancak¸ bu yetki¸ Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez.
Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler¸ Devletin gözetimi ve denetimi altında olup¸ güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır.
Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca¸ dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır.
Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.
(Değişik: 29.10.2005-5428/1 md.) Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tâbi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir.
Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri¸ görev¸ yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri¸ öğretim elemanlarının görevleri¸ unvanları¸ atama¸ yükselme ve emeklilikleri¸ öğretim elemanı yetiştirme¸ üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri¸ öğretim düzeyleri ve süreleri¸ yükseköğretime giriş¸ devam ve alınacak harçlar¸ Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler¸ disiplin ve ceza işleri¸ malî işler¸ özlük hakları¸ öğretim elemanlarının uyacakları koşullar¸ üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi¸ öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi¸ Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı malî kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.
Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları¸ malî ve idarî konuları dışındaki akademik çalışmaları¸ öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden¸ Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tâbidir.

2. Yükseköğretim üst kuruluşları
MADDE 131.– Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak¸ düzenlemek¸ yönetmek¸ denetlemek¸ yükseköğretim kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek¸ bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını¸ geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
(Değişik: 7.5.2004-5170/8 md.) Yükseköğretim Kurulu¸ üniversiteler ve Bakanlar Kurulunca seçilen ve sayıları¸ nitelikleri¸ seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.
Kurulun teşkilatı¸ görev¸ yetki¸ sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.

3. Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tâbi olanlar
MADDE 132.– Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tâbidir.

F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu¸ radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları (Değişik: 21.6.2005 – 5370 / 1 md)
MADDE 133.– (Değişik: 8.7.1993-3913/1 md.) Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir.
(Ek: 21.6.2005 – 5370 / 1 md)Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler¸ siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından¸ her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu¸ görev ve yetkileri¸ üyelerinin nitelikleri¸ seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir.
Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır.

G. Atatürk Kültür¸ Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
MADDE 134.– Atatürkçü düşünceyi¸ Atatürk ilke ve inkılâplarını¸ Türk kültürünü¸ Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak¸ tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk’ün manevî himayelerinde¸ Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde¸ Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi¸ Türk Dil Kurumu¸ Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan¸ kamu tüzelkişiliğine sahip “Atatürk Kültür¸ Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” kurulur.
Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk’ün vasiyetnamesinde belirtilen malî menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir.
Atatürk Kültür¸ Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu¸ organları¸ çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir.

H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
MADDE 135.– Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak¸ meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak¸ mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak¸ meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında¸ gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadî teşebbüslerinde aslî ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.
(Değişik: 23.7.1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları¸ kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik: 23.7.1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasî partiler aday gösteremezler.
(Değişik: 23.7.1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idarî ve malî denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir.
(Değişik: 23.7.1995-4121/13 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine¸ kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
(Değişik: 23.7.1995-4121/13 md.) Ancak¸ millî güvenliğin¸ kamu düzeninin¸ suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa¸ kanunla bir merci¸ meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı¸ yirmidört saat içerisinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim¸ kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde¸ bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.

İ. Diyanet İşleri Başkanlığı
MADDE 136.– Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı¸ lâiklik ilkesi doğrultusunda¸ bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek¸ özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.

J. Kanunsuz emir
MADDE 137.– Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse¸ üstünden aldığı emri¸ yönetmelik¸ tüzük¸ kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse¸ yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak¸ üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse¸ emir yerine getirilir; bu halde¸ emri yerine getiren sorumlu olmaz.
Konusu suç teşkil eden emir¸ hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
Askerî hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yargı
I. Genel hükümler
A. Mahkemelerin bağımsızlığı
MADDE 138.– Hâkimler¸ görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya¸ kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ¸ makam¸ merci veya kişi¸ yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz¸ görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare¸ mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare¸ mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.

B. Hâkimlik ve savcılık teminatı
MADDE 139.– Hâkimler ve savcılar azlolunamaz¸ kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa¸ aylık¸ ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar¸ görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.

C. Hâkimlik ve savcılık mesleği
MADDE 140.– Hâkimler ve savcılar adlî ve idarî yargı hâkim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hâkim ve savcılar eliyle yürütülür.
Hâkimler¸ mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.
Hâkim ve savcıların nitelikleri¸ atanmaları¸ hakları ve ödevleri¸ aylık ve ödenekleri¸ meslekte ilerlemeleri¸ görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi¸ haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi¸ görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi¸ meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Hâkimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; Askerî hâkimlerin yaş haddi¸ yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hâkimler ve savcılar¸ kanunda belirtilenlerden başka¸ resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
Hâkimler ve savcılar idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.
Hâkim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idarî görevlerde çalışanlar¸ hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tâbidirler. Bunlar¸ hâkimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler¸ hâkimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar.

D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması
MADDE 141.– Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir.
Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması¸ yargının görevidir.

E. Mahkemelerin kuruluşu
MADDE 142.– Mahkemelerin kuruluşu¸ görev ve yetkileri¸ işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.

F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri
MADDE 143.– (Mülga: 7.5.2004-5170/9 md.)

G. Hâkim ve savcıların denetimi
MADDE 144.– Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun¸ tüzük¸ yönetmeliklere ve genelgelere (Hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini¸ hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma¸ Adalet Bakanlığının izni ile adalet müfettişleri tarafından yapılır. Adalet Bakanı soruşturma ve inceleme işlemlerini¸ hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırabilir.

H. Askerî yargı
MADDE 145.– Askerî yargı¸ askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler¸ asker kişilerin; askerî olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.
Askerî mahkemeler¸ asker olmayan kişilerin özel kanunda belirtilen askerî suçları ile kanunda gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya kanunda gösterilen askerî mahallerde askerlere karşı işledikleri suçlara da bakmakla görevlidirler.
Askerî mahkemelerin savaş veya sıkıyönetim hallerinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.
Askerî yargı organlarının kuruluşu¸ işleyişi¸ askerî hâkimlerin özlük işleri askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin mahkemesinde görevli bulundukları komutanlık ile ilişkileri¸ mahkemelerin bağımsızlığı¸ hâkimlik teminatı¸ askerlik hizmetinin gereklerine göre kanunla düzenlenir. Kanun¸ ayrıca askerî hâkimlerin yargı hizmeti dışındaki askerî hizmetler yönünden askerî hizmetlerin gereklerine göre teşkilatında görevli bulundukları komutanlık ile olan ilişkilerini de gösterir.

II. Yüksek mahkemeler
A. Anayasa Mahkemesi
1. Kuruluşu
MADDE 146.– Anayasa Mahkemesi onbir asıl ve dört yedek üyeden kurulur.
Cumhurbaşkanı¸ iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay¸ iki asıl ve bir yedek üyeyi Danıştay¸ birer asıl üyeyi Askerî Yargıtay¸ Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; bir asıl üyeyi ise Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri içinden göstereceği üç aday arasından; üç asıl ve bir yedek üyeyi üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından seçer.
Yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri ile üst kademe yöneticileri ve avukatların Anayasa Mahkemesine asıl ve yedek üye seçilebilmeleri için¸ kırk yaşını doldurmuş¸ yükseköğrenim görmüş veya öğrenim kurumlarında en az onbeş yıl öğretim üyeliği veya kamu hizmetinde en az onbeş yıl fiilen çalışmış veya en az onbeş yıl avukatlık yapmış olmak şarttır.
Anayasa Mahkemesi¸ asıl üyeleri arasından gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve bir Başkanvekili seçer. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi üyeleri¸ aslî görevleri dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.

2. Üyeliğin sona ermesi
MADDE 147.– Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar.
Anayasa Mahkemesi üyeliği¸ bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de¸ Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.

3. Görev ve yetkileri
MADDE 148.– Anayasa Mahkemesi¸ kanunların¸ kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak¸ olağanüstü hallerde¸ sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla¸ Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Kanunların şekil bakımından denetlenmesi¸ son oylamanın¸ öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise¸ teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme¸ Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra¸ şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez.
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını¸ Bakanlar Kurulu üyelerini¸ Anayasa Mahkemesi¸ Yargıtay¸ Danıştay¸ Askerî Yargıtay¸ Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini¸ Başsavcılarını¸ Cumhuriyet Başsavcıvekilini¸ Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
Yüce Divanda¸ savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.
Yüce Divan kararları kesindir.

Anayasa Mahkemesi¸ Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir.
4. Çalışma ve yargılama usulü
MADDE 149.– (Değişik: 3.10.2001-4709/33 md.) Anayasa Mahkemesi¸ Başkan ve on üye ile toplanır¸ salt çoğunluk ile karar verir. Anayasa değişikliklerinde iptale ve siyasî parti davalarında kapatılmaya karar verebilmesi için beşte üç oy çokluğu şarttır.
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu ve yargılama usulleri kanunla; mahkemenin çalışma esasları ve üyeleri arasındaki işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak¸ gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir (Ek ibare: 23.7.1995-4121/14 md.) ve siyasî partilerin temelli kapatılması veya kapatılmasına ilişkin davalarda¸ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.

5. İptal davası
MADDE 150.– Kanunların¸ kanun hükmündeki kararnamelerin¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli maddeve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı¸ Cumhurbaşkanına¸ iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. İktidarda birden fazla siyasî partinin bulunması halinde¸ iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip olan parti kullanır.

6. Dava açma süresi
MADDE 151.– Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı¸ iptali istenen kanun¸ kanun hükmünde kararname veya İçtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer.

7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi
MADDE 152.– Bir davaya bakmakta olan mahkeme¸ uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa¸ Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.
Mahkeme¸ Anayasaya aykırılık iddiasını ciddî görmezse bu iddia¸ temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesi¸ işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak¸ Anayasa Mahkemesinin kararı¸ esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse¸ mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.

8. Anayasa Mahkemesinin kararları
MADDE 153.– Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken¸ kanun koyucu gibi hareketle¸ yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun¸ kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri¸ iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih¸ kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi¸ iptal kararının ortaya çıkardığı hukukî boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama¸ yürütme ve yargı organlarını¸ idare makamlarını¸ gerçek ve tüzelkişileri bağlar.

B. Yargıtay
MADDE 154.– Yargıtay¸ adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Yargıtay üyeleri¸ birinci sınıfa ayrılmış adlî yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir.
Yargıtay Birinci Başkanı¸ birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili¸ Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtayın kuruluşu¸ işleyişi¸ Başkan¸ başkanvekilleri¸ daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri¸ mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.

C. Danıştay
MADDE 155.– Danıştay¸ idarî mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
(Değişik: 13.8.1999-4446/3 md.) Danıştay¸ davaları görmek¸ Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları¸ kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek¸ tüzük tasarılarını incelemek¸ idarî uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir.
Danıştay üyelerinin dörtte üçü¸ birinci sınıf idarî yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; dörtte biri¸ nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir.
Danıştay Başkanı¸ Başsavcı¸ başkanvekilleri ve daire başkanları¸ kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Danıştayın¸ kuruluşu¸ işleyişi¸ Başkan¸ Başsavcı¸ başkanvekilleri¸ daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri¸ idarî yargının özelliği¸ mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.

D. Askerî Yargıtay
MADDE 156.– Askerî Yargıtay¸ askerî mahkemelerden verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Ayrıca¸ asker kişilerin kanunla gösterilen belli davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Askerî Yargıtay üyeleri birinci sınıf askerî hâkimler arasından Askerî Yargıtay Genel Kurulunun üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla her boş yer için göstereceği üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askerî Yargıtay Başkanı¸ Başsavcısı¸ İkinci Başkanı ve daire başkanları Askerî Yargıtay üyeleri arasından rütbe ve kıdem sırasına göre atanırlar.
Askerî Yargıtayın kuruluşu¸ işleyişi¸ mensuplarının disiplin ve özlük işleri¸ mahkemelerin bağımsızlığı¸ hâkimlik teminatı ve askerlik hizmetlerinin gereklerine göre kanunla düzenlenir.

E. Askerî Yüksek İdare Mahkemesi
MADDE 157.– Askerî Yüksek İdare Mahkemesi¸ askerî olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile¸ asker kişileri ilgilendiren ve askerî hizmete ilişkin idarî işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir. Ancak¸ askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz.
Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından olan üyeleri¸ mahkemenin bu sınıftan olan başkan ve üyeleri tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oy ile birinci sınıf askerî hâkimler arasından her boş yer için gösterilecek üç aday içinden; hâkim sınıfından olmayan üyeleri¸ rütbe ve nitelikleri kanunda gösterilen subaylar arasından¸ Genelkurmay Başkanlığınca her boş yer için gösterilecek üç aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askerî hâkim sınıfından olmayan üyelerin görev süresi en fazla dört yıldır.
Mahkemenin Başkanı¸ Başsavcı ve daire başkanları hâkim sınıfından olanlar arasından rütbe ve kıdem sırasına göre atanırlar.
Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin kuruluşu¸ işleyişi¸ yargılama usulleri¸ mensuplarının disiplin ve özlük işleri¸ mahkemelerin bağımsızlığı¸ hâkimlik teminatı ve askerlik hizmetlerinin gereklerine göre kanunla düzenlenir.

F. Uyuşmazlık Mahkemesi
MADDE 158.– Uyuşmazlık Mahkemesi¸ adlî¸ idarî ve askerî yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu¸ üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince¸ kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar.
Diğer mahkemelerle¸ Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında¸ Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.

III. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
MADDE 159.– Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu¸ mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
Kurulun Başkanı¸ Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulunun¸ iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından¸ her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca¸ dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul¸ seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme¸ atama ve nakletme¸ geçici yetki verme¸ yükselme ve birinci sınıfa ayırma¸ kadro dağıtma¸ meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme¸ disiplin cezası verme¸ görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar. Adalet Bakanlığının¸ bir mahkemenin veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
Kurulun görevlerini yerine getirmesi¸ seçim ve çalışma usulleriyle itirazların Kurul bünyesinde incelenmesi esasları kanunla düzenlenir.
Adalet Bakanlığının merkez kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıların muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
Adalet Bakanı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ilk toplantısında onaya sunulmak üzere¸ gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hizmetin aksamaması için hâkim ve savcıları geçici yetki ile görevlendirebilir.

IV. Sayıştay
MADDE 160. – (Değişik: 29.10.2005-5428/2 md.) Sayıştay¸ merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme¸ denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idarî yargı yoluna başvurulamaz.
Vergi¸ benzeri malî yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.
(Ek: 29.10.2005-5428/2 md.) Mahalli idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır.
Sayıştayın kuruluşu¸ işleyişi¸ denetim usulleri¸ mensuplarının nitelikleri¸ atanmaları¸ ödev ve yetkileri¸ hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri¸ Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.
(Son Fıkra / Mülga: 7.5.2004-5170/9 md.)


DÖRDÜNCÜ KISIM
Malî ve Ekonomik Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM
Malî Hükümler
I. Bütçe
A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması
MADDE 161.– Devletin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzelkişilerinin harcamaları¸ yıllık bütçelerle yapılır.
(Değişik: 29.10.2005-5428/3 md.) Mali yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması¸ uygulanması ve kontrolü kanunla düzenlenir.
Kanun¸ kalkınma planları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller koyabilir.
Bütçe kanununa¸ bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.

B. Bütçenin görüşülmesi
MADDE 162. – (Değişik: 29.10.2005-5428/4 md.) Bakanlar Kurulu¸ merkezi yönetim bütçe tasarısı ile millî bütçe tahminlerini gösteren raporu¸ malî yıl başından en az yetmişbeş gün önce¸ Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Bütçe tasarıları ve rapor¸ kırk üyeden kurulu Bütçe Komisyonunda incelenir. Bu komisyonun kuruluşunda¸ iktidar grubuna veya gruplarına en az yirmibeş üye verilmek şartı ile¸ siyasî parti gruplarının ve bağımsızların oranlarına göre temsili göz önünde tutulur.
Bütçe Komisyonunun ellibeş gün içinde kabul edeceği metin¸ Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve malî yıl başına kadar karara bağlanır.
(Değişik: 29.10.2005-5428/4 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ Genel Kurulda¸ kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini¸ her bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri¸ üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüşülmesi sırasında¸ gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar.

C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme esasları
MADDE 163. – (Değişik: 29.10.2005-5428/5 md.) Merkezi yönetim bütçesiyle verilen ödenek¸ harcanabilecek miktarın sınırını gösterir. Harcanabilecek miktar sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla aşılabileceğine dair bütçelere hüküm konulamaz. Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname ile bütçede değişiklik yapmak yetkisi verilemez. Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik tasarılarında ve carî ve ileriki yıl bütçelerine malî yük getirecek nitelikteki kanun tasarı ve tekliflerinde¸ belirtilen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur.

D. Kesinhesap
MADDE 164.– Kesinhesap kanunu tasarıları¸ kanunda daha kısa bir süre kabul edilmemiş ise¸ ilgili oldukları malî yılın sonundan başlayarak¸ en geç yedi ay sonra¸ Bakanlar Kurulunca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay¸ genel uygunluk bildirimini¸ ilişkin olduğu kesinhesap kanunu tasarısının verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Kesinhesap kanunu tasarısı¸ yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla birlikte Bütçe Komisyonu gündemine alınır. Bütçe Komisyonu¸ bütçe kanunu tasarısıyla kesinhesap kanunu tasarısını Genel Kurula birlikte sunar¸ Genel Kurul¸ kesinhesap kanunu tasarısını¸ yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla beraber görüşerek karara bağlar.
Kesinhesap kanunu tasarısı ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması¸ ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez.

E. Kamu iktisadî teşebbüslerinin denetimi
MADDE 165.– Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir.

İKİNCİ BÖLÜM
Ekonomik Hükümler
I. Planlama
MADDE 166.– Ekonomik¸ sosyal ve kültürel kalkınmayı¸ özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini¸ ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak¸ bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Planda millî tasarrufu ve üretimi artırıcı¸ fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı¸ yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri¸ bu plana göre gerçekleştirilir.
Kalkınma planlarının hazırlanmasına¸ Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına¸ uygulanmasına¸ değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.

ADLİ TIP KURUMU KANUNU
5519

ADLÎ TIP KURUMU KANUNU(1)

Kanun Numarası : 2659
Kabul Tarihi : 14/4/1982
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 20/4/1982 Sayı : 17670
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 301


BİRİNCİ BÖLÜM
Kuruluş
Kuruluş:
Madde 1 – Adalet işlerinde bilirkişilik görevi yapmak, (Ek ibare: 19/2/2003-4810/1 md.) adlî tıp uzmanlığı ve yan dal uzmanlığı programları ile görev alanına giren konularda diğer adlî bilimler alanlarında sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlemek ve bunlara ilişkin eğitim programları uygulamak üzere Adalet Bakanlığına bağlı Adli Tıp Kurumu kurulmuştur.

(Değişik: 19/2/2003-4810/1 md.)
Adalet Bakanlığınca Kuruma bağlı olarak Adlî Tıp Kurumu grup başkanlıkları veya şube müdürlükleri kurulabilir. Adlî Tıp Kurumu grup başkanlıkları bünyesinde bir veya daha çok adlî tıp ihtisas dairesi bulunur.

Görev : (2)

Madde 2 – (Değişik: 19/2/2003-4810/2 md.)
Adlî Tıp Kurumunun görevleri şunlardır:
a) Mahkemeler, hâkimlikler ve savcılıklar ile Kurumun uygun gördüğü alanlarda kamu kurum ve kuruluşları tarafından gönderilen adlî tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüş bildirmek, (2)
b) Adlî tıp uzmanlığı ve yan dal uzmanlığı eğitimini tıpta uzmanlık mevzuatına uygun olarak vermek, (2)
c) Adlî tıp ve adlî bilimler alanlarında çalışmaları yürütmek üzere seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlemek, bunlara ilişkin eğitim programları uygulamak ve ilgili kurum, kuruluş ve kurulların hazırlayacakları adlî tıpla ilgili eğitim programlarının yapılmasına ve yürütülmesine yardımcı olmak,
d) Adlî tıp hizmetlerinin görülmesi sırasında yapılması zorunlu sağlık hizmetlerini vermek.
Kuruma dahil birimler:

Madde 3 – Adli Tıp Kurumu:
a – Adli Tıp Kurumu Başkanlığı;
b – Adli Tıp Başkanlar Kurulu;
c – (Değişik: 3/11/2016-6754/24 md.) Adlî Tıp Üst Kurulları;
––––––––––––––––––––––––
(1) Bu Kanuna 19/2/2003 tarihli ve 4810 sayılı Kanunla eklenen kadro cetvelleri için 25/2/2003 tarihli ve 25031 sayılı Resmi Gazeteye bakınız.
(2)3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Mahkemeler ile hâkimlikler ve savcılıklar” ibaresi “Mahkemeler, hâkimlikler ve savcılıklar ile Kurumun uygun gördüğü alanlarda kamu kurum ve kuruluşları” ve (b) bendinde yer alan “Tıpta Uzmanlık Tüzüğü çerçevesinde” ibaresi “tıpta uzmanlık mevzuatına uygun olarak” şeklinde değiştirilmiştir.



5520

d – Adli Tıp İhtisas Kurulları;
e – Adli Tıp İhtisas Daireleri;
f – (Değişik: 19/2/2003-4810/3 md.) Adlî Tıp Kurumu Grup Başkanlıkları;
g – Adli Tıp Şube Müdürlüklerinden;
Oluşur.

Adli Tıp Kurumu Başkanlığı: (1)
Madde 4 – (Değişik: 9/2/2011-6110/5 md.)
Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı, adlî tıp uzmanı bir Başkan ve en az üçü adlî tıp uzmanı olmak üzere beş başkan yardımcısı ile hizmetin gerektirdiği yönetmelikte belirtilen birim ve müdürlüklerden oluşur.

Adli Tıp Başkanlar Kurulu :
Madde 5 – (Değişik: 19/2/2003-4810/5 md.)
Adlî Tıp Başkanlar Kurulu, Adlî Tıp Kurumu Başkanının başkanlığında, başkan yardımcıları, adlî tıp ihtisas kurulları başkanları ve Kurum merkezinde bulunan adlî tıp ihtisas daireleri başkanlarından oluşur. Ancak başkan yardımcıları ve adlî tıp ihtisas daireleri başkanları oylamaya katılamaz.

Adlî Tıp Üst Kurulları: (2)
Madde 6 – (Değişik: 3/11/2016-6754/26 md.)
Adlî Tıp Üst Kurulları, Adlî Tıp Kurumu Başkanının başkanlığında, ilgili adlî tıp ihtisas kurulları başkan ve üyelerinden oluşur.
Adlî Tıp Üst Kurullarında görüşülen konular, daha önce Kurum merkezinde veya taşradaki adlî tıp ihtisas dairelerinde karara bağlanmış ise Adlî Tıp Üst Kurulları toplantılarına Kurum merkezindeki ilgili ihtisas dairesi başkanı, yokluğunda vekili iştirak eder, konu hakkında açıklamada bulunur.
Adlî Tıp Birinci Üst Kurulu: Adlî Tıp Dördüncü ve Altıncı İhtisas Kurulları başkanları ve üyelerinden oluşur.
Adlî Tıp İkinci Üst Kurulu: Adlî Tıp İkinci, Üçüncü ve Beşinci İhtisas Kurulları başkanları ve üyelerinden oluşur.
Adlî Tıp Üçüncü Üst Kurulu: Adlî Tıp Birinci, Yedinci ve Sekizinci İhtisas Kurulları başkanları ve üyelerinden oluşur.
İlgili ihtisas kurullarının iş alanlarına ilişkin dosyalar, bu Adlî Tıp Üst Kurullarında görüşülür.
Adlî Tıp Üst Kurulları için yeteri kadar raportör bulundurulur.

––––––––––––––––––––––––
(1)3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ikisi” ibaresi “üçü” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) Bu madde başlığı “Adli Tıp Genel Kurulu:” iken, 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.



5520-1

Adli Tıp İhtisas Kurulları:
Madde 7 – (Değişik: 3/11/2016-6754/27 md.)
Adlî Tıp Kurumunda sekiz ihtisas kurulu bulunur. İhtisas kurulları, bir başkan ve adlî tıp uzmanı iki üye ile;
a) Adlî Tıp Birinci İhtisas Kurulu birer;
1) Tıbbî Patoloji,
2) İç Hastalıkları,
3) Kardiyoloji,
4) Genel Cerrahi,
5) Beyin ve Sinir Cerrahisi,
6) Anesteziyoloji ve Reanimasyon,
7) Kadın Hastalıkları ve Doğum,
8) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları,
b) Adlî Tıp İkinci İhtisas Kurulu birer;
1) Radyoloji,
2) Göz Hastalıkları,
3) Kulak Burun Boğaz Hastalıkları,
4) Genel Cerrahi,
5) Göğüs Cerrahisi,
6) Kalp ve Damar Cerrahisi,
7) Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi,
8) Nöroloji,
9) Ortopedi ve Travmatoloji,
10) Kadın Hastalıkları ve Doğum,
11) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları,
c) Adlî Tıp Üçüncü İhtisas Kurulu birer;
1) Ortopedi ve Travmatoloji,
2) Genel Cerrahi,
3) Nöroloji,
4) İç Hastalıkları,
5) Göğüs Hastalıkları,
6) Kardiyoloji,
7) Üroloji,
8) Tıbbî Onkoloji,
9) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları,
10) Beyin ve Sinir Cerrahisi,
d) Adlî Tıp Dördüncü İhtisas Kurulu;
1) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları için üç,
2) Nöroloji için bir,
e) Adlî Tıp Beşinci İhtisas Kurulu birer;



5520-2

1) Tıbbî Mikrobiyoloji,
2) Tıbbî Farmakoloji,
3) Tıbbî Biyokimya,
4) Analitik Kimya,
5) İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları,
6) Tıbbî Genetik,
7) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji,
8) Halk Sağlığı,
f) Adlî Tıp Altıncı İhtisas Kurulu;
1) Kadın Hastalıkları ve Doğum için bir,
2) Üroloji için bir,
3) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları için iki,
4) Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları için iki,
5) Çocuk Cerrahisi için bir,
6) Radyoloji için bir,
g) Adlî Tıp Yedinci İhtisas Kurulu birer;
1) Genel Cerrahi,
2) İç Hastalıkları,
3) Kadın Hastalıkları ve Doğum,
4) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları,
5) Anesteziyoloji ve Reanimasyon,
6) Beyin ve Sinir Cerrahisi,
7) Ortopedi ve Travmatoloji,
8) Göz Hastalıkları,
9) Kardiyoloji,
10) Kulak Burun Boğaz Hastalıkları,
11) Tıbbî Onkoloji,
12) Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi,
13) Üroloji,
14) Kalp ve Damar Cerrahisi,
15) Diş Hekimliği,
16) Deri ve Zührevi Hastalıkları,
h) Adlî Tıp Sekizinci İhtisas Kurulu birer;
1) Genel Cerrahi,
2) İç Hastalıkları,
3) Kadın Hastalıkları ve Doğum,
4) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları,
5) Anesteziyoloji ve Reanimasyon,
6) Kardiyoloji,
7) Beyin ve Sinir Cerrahisi,
8) Acil Tıp,
9) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji,
uzmanlarından oluşur.
İhtisas kurullarında yeteri kadar raportör bulundurulur.
Adlî Tıp İhtisas Kurullarının çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.



5521

Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri:
Madde 8 – Adli Tıp İhtisas Daireleri,
a – Morg,
b – Gözlem,
c – (Değişik: 19/2/2003-4810/8 md.) Kimya,
d – Biyoloji,
e – (Değişik: 19/2/2003-4810/8 md.) Fizik,
f – Trafik,
g- (Ek: 15/8/2016-KHK-674/3 md.; Aynen kabul: 10/11/2016-6758/3 md.) Adlî Bilişim,
Daireleri Başkanlıkları ile yönetmelikte belirtilen şubelerinden oluşur.

(Değişik: 19/2/2003-4810/8 md.) Her adlî tıp ihtisas dairesinde konu ile ilgili uzman bir daire başkanı ile yeteri kadar uzman ve idarî personel bulunur. Adlî tıp ihtisas dairelerinin çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir.

Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlıkları:
Madde 9 – (Değişik: 19/2/2003-4810/9 md.)

Adalet Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde, bu Kanunun 1 inci maddesi gereğince Adlî Tıp Kurumu grup başkanlıkları kurulur.
Adlî Tıp Kurumu Grup Başkanlığı, adlî tıp uzmanı bir Başkan ile buna bağlı bürodan oluşur.
Adlî Tıp Kurumu grup başkanlıklarının görev, çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir.
Adlî Tıp Kurumu grup başkanı, grup başkanlığındaki tüm görevlilerin özlük hakları itibarıyla ve bütçe ile verilmiş harcama kalemleri sarfiyatından itâ amirliği görevini de yapar.
Adli Tıp Şube Müdürlükleri:

Madde 10 – (Değişik: 19/2/2003-4810/10 md.)
Adlî Tıp Kurumu şube müdürlükleri, bu Kanunun 1 inci maddesi gereğince Adalet Bakanlığınca ağır ceza mahkemesi bulunan yerlerde kurulur. Ancak, ağır ceza mahkemesi bulunmayan ilçelerde de coğrafi durum ve iş yoğunluğu da göz önünde tutularak, adlî tıp şube müdürlükleri kurulabilir. Adlî Tıp Kurumu şube müdürlükleri, iş hacmine göre bir veya birden fazla adlî tıp uzmanı ve diğer personelden oluşur.
Adlî Tıp Kurumu şube müdürlüğünde görevli personel, Adalet Bakanlığınca görev sınırları belirlenen yerlerde bulunan mahkemeler, hâkimlikler ve savcılıklar tarafından adlî tıpla ilgili olmak üzere gerekli görülecek otopsi, muayene ve keşifleri, gerekirse olay yerine de gitmek suretiyle yaparak bu hususta rapor vermek ve yapılan davet üzerine sözlü görüşlerini bildirmekle yükümlüdür. Adlî Tıp Kurumu şube müdürlüğü bulunmayan yerlerde bu görevler adlî tabip ve diğer personel tarafından yerine getirilir.
Özel Kanun hükümleri saklıdır.
Adlî Tıp Kurumu şube müdürlüklerinin çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir.



5522

İKİNCİ BÖLÜM
Görevler

Adli Tıp Kurumu Başkanının görevleri: (1)
Madde 11 – Adli Tıp Kurumu Başkanı Kurumun idari, Adli Tıpla ilgili bilimsel ve hukuki işlemlerinden sorumlu olup aşağıdaki görevleri yapar:
a – Adli Tıp Kurumunu temsil etmek,
b – Adli Tıp Üst Kurullarına ve Başkanlar Kuruluna Başkanlık etmek, (Ek ibare: 19/2/2003-4810/11 md.) Başkanlar kurulunun kararlarını uygulamak (1)
c – Kurumun verimli ve düzenli çalışmalarını sağlamak ve bu yolda uygun göreceği tedbirleri almak,
d – İhtisas Kurulları, daireler ve şubelerde ölüm, istifa, emeklilik gibi nedenlerle kadronun boşalması veya kanuni mazeret halinde, bu mazeretin devamı süresince, Kuruma bağlı uzmanları uzmanlıklarına uygun yerlerde geçici olarak çalıştırmak,
e – Yayınlanmasında yarar umulan rapor, görüş ve çalışmaların yayınlanmasını sağlamak,
f- (Ek: 3/11/2016-6754/28 md.) 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılanlar dışındaki görevliler ile şube müdürü ve uzmanların yerlerini belirlemek,
g- (Ek: 3/11/2016-6754/28 md.) Kurumun görev alanına giren faaliyetlerle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları ile protokol yapmak,
h – Diğer kanunlarla verilen görevleri yapmak. (1)
Başkan yardımcılarının görevleri: (2)

Madde 12 – a – Kurum Başkanının vereceği görevleri yapmak,
b – (Değişik: 19/2/2003-4810/12 md.) Kurum Başkanının yokluğunda kendisine görev verildiğinde ona vekillik etmek

––––––––––––––––––––––––
(1)3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Genel Kurulu” ibaresi “Üst Kurullarına” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkraya (e) bendinden sonra gelmek üzere (f) ve (g) bentleri eklenmiş ve mevcut (f) bendi (h) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
(2) Madde başlığı 19/2/2003 tarihli 4810 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.



5523

Adli Tıp Başkanlar Kurulunun görevleri: (1)
Madde l3 – a – Kurullar, daireler ve şubelerin iş durumu ve ihtiyaçlarını gözönünde tutarak uzman ve raportörlerin görev yerlerini belli etmek,

b – (Değişik: 3/11/2016-6754/29 md.) Zorunluluk hâlinde İhtisas Kurullarının başkan ve üyeleri ile daire başkanlarının yerlerini değiştirmek,
c – İhtisas Kurulları ile daire ve şubelere yıl içinde gelen işlerin normal çalışma düzeni içerisinde karşılanamayacak oranda artmış veya kurul, daire ve şubeler arasında iş bakımından bir dengesizlik meydana gelmişse, bir kısım işlerin mahiyetlerini de gözetmek suretiyle başka kurul, daire ve şubelere vermek, (1)
d – (Ek: 19/2/2003-4810/13 md.) Adlî Tıp Kurumunun adlî tıp alanında uzmanlık programları ile görev alanına giren konularda seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler ile bunlara ilişkin eğitim programlarını kararlaştırmak,
e- (Ek: 3/11/2016-6754/29 md.)Adlî Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu ile Adlî Tıp Kurumu Etik Kurulu üyelerini belirlemek,
f - Diğer Kanunlarla verilen görevleri yapmak. (1)
(Ek: 19/2/2003-4810/13 md.) Adlî Tıp Başkanlar Kurulunun çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir.
İhtisas Kurulları Başkanları ve Daire Başkanlarının görevleri ve bunlara vekalet:
Madde 14 – a – Kurul ve dairelerin ahenkli, verimli ve düzenli çalışmasının gerçekleşmesini ve işlerin mümkün olan süratle incelenip karara bağlanmasını, kurul ve dairelerin kendi kararları arasında meydana gelen uyuşmazlıkların önlenmesini sağlamak için gerekli bütün tedbirleri almak, özellikle dosyaları takrir edecekleri bu esaslar uyarınca tespit etmek, raporları yazmak veya raporların hangi üye, uzman veya raportör tarafından yazılacağını belli etmek,
b – Adli Tıp Kurumu Başkanının yetkileri saklı kalmak üzere emrindeki görevlileri denetlemek,
c – Raporların zamanında yazılıp dosyaların Kurum Başkanlığına iadesini sağlamak,
d – Diğer kanunlarla verilen görevleri yapmak.
İhtisas Kurulu Başkanına, yokluğunda en kıdemli üye vekillik eder.
Daire Başkanlarının yokluğunda o dairenin en kıdemli şube müdürü veya uzmanı, bulunmamaları halinde Adli Tıp Kurumu Başkanının, diğer daire başkanları veya uzmanları arasından görevlendireceği kişi vekillik eder. Adli Tıp Grup Başkanlığı bulunan yerlerde bu görev grup başkanı tarafından yerine getirilir.

____________________
(1) 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “oranda artmış ve” ibaresi “oranda artmış veya” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkraya (d) bendinden sonra gelmek üzere (e) bendi eklenmiş ve mevcut (e) bendi (f) bendi olarak değiştirilmiştir.



5524

Adli Tıp Üst Kurullarının görevleri: (1)
Madde 15 – (Değişik: 19/2/2003-4810/14 md.)
Adlî Tıp Üst Kurulları;
a) Adlî tıp ihtisas kurulları ve ihtisas daireleri tarafından verilip de mahkemeler, hâkimlikler ve savcılıklarca kapsamı itibarıyla yeterince kanaat verici nitelikte bulunmadığı, sebebi de belirtilmek suretiyle bildirilen işleri,
b) Adlî tıp ihtisas kurullarınca oybirliğiyle karara bağlanamamış olan işleri,
c) Adlî tıp ihtisas kurullarının verdiği rapor ve görüşleri arasında ortaya çıkan çelişkileri,
d) Adlî tıp ihtisas kurulları ile ihtisas dairelerinin rapor ve görüşleri arasında ortaya çıkan çelişkileri,
e) (Mülga: 3/11/2016-6754/30 md.)
f) Adlî tıp ihtisas kurulları ile Adlî Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının heyet hâlinde verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, (1)
Konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceler ve kesin karara bağlar.

(Ek fıkra: 3/11/2016-6754/30 md.) Fizik İhtisas Dairesi ve Trafik İhtisas Dairesinin raporları Adlî Tıp Üst Kurullarında incelemeye alınamaz. Bu dairelerden birinin verdiği raporlar ile diğer bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması hâlinde mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle talep edilmesi üzerine raporlar, ilgili ihtisas dairesinin en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetince incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kararlar katılanların oy çokluğuyla alınır, eşitlik hâlinde başkanın bulunduğu taraf oy çokluğunu sağlamış olur.

(Ek fıkra: 3/11/2016-6754/30 md.) Fizik ve Trafik İhtisas Dairelerinin genişletilmiş uzmanlar heyetinin çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
İhtisas Kurullarının görevleri: (2)

Madde 16 – (Değişik: 19/2/2003-4810/15 md.)
Genel görevleri:
Bu Kanun kapsamına giren işlerde;
a) Bilirkişilerce,
b) Fizik ve Trafik İhtisas Dairelerinin tıpla ilgili olmayan raporları hariç olmak üzere adlî tıp ihtisas dairelerince,
c) Adlî tabip veya adlî tıp uzmanlarınca,

____________________
(1) 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu maddenin başlığında bulunan “Genel Kurulunun” ibaresi “Üst Kurullarının” ve birinci fıkrasında yer alan “Genel Kurulu” ibaresi “Üst Kurulları” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkranın (f) bendine “kuruluşlarının” ibaresinden sonra gelmek üzere “heyet hâlinde” ibaresi eklenmiştir.
(2) 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “sakatlık” ibaresi “engellilik” şeklinde değiştirilmiştir.



5524-1

Verilip de mahkemeler, hâkimlikler ve savcılıklar tarafından yeterince kanaat verici nitelikte bulunmayan ve aralarında çelişki olduğu belirlenen raporları inceleyip bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmek.

(Değişik ikinci fıkra: 3/11/2016-6754/31 md.) Özel görevleri:
a) Adlî Tıp Birinci İhtisas Kurulu: 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda belirtilen hayata karşı suçlar ile diğer ihtisas kurullarının görevine girmeyen işler,
b) Adlî Tıp İkinci İhtisas Kurulu: Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar ile işkence ve eziyet suçlarına ilişkin fiiller,
c) Adlî Tıp Üçüncü İhtisas Kurulu: Malûliyetler, meslekte kazanma gücü kaybı, beden çalışma gücü kaybı, meslek hastalıkları, hapis cezalarının infazının ertelenmesi, sürekli hastalık, engellilik ve kocama sebepleri ile belirli kişilerin cezalarının hafifletilmesi veya kaldırılmasına ilişkin işlemler,
d) Adlî Tıp Dördüncü İhtisas Kurulu: 5237 sayılı Kanunun 31 inci ve 33 üncü maddeleri hariç olmak üzere, ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler ile akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine ilişkin işler, uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri kullanan kimselerin alışkanlığı ile ilgili bağımlılık derecesinin belirlenmesine ilişkin işlemler, uyuşturucu madde suçları ile ilgili olarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin işler, fiil ehliyetinin tespiti, vesayeti gerektiren hâller, koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması, tasarruf ehliyetine ilişkin işler, akıl hastalığı nedeniyle evliliğin iptali veya boşanmaya ilişkin işler,
e) Adlî Tıp Beşinci İhtisas Kurulu: Zehirlenmeler ile alerji ve immünolojiye, ilaç kimyasına, alışkanlık yapan diğer maddelere ilişkin işler, nesebin belirlenmesine ilişkin işler, çevreye karşı suçlar ile kamunun sağlığına karşı suçlar, yenilecek ve içilecek şeylere ilişkin işler, uyuşturucu ve uyarıcı maddeler ile adlî biyoloji ve adlî genetiği ilgilendiren işler,
f) Adlî Tıp Altıncı İhtisas Kurulu: Yaş küçüklüğü, sağır ve dilsizlik ile çocuk düşürtme, düşürme veya kısırlaştırma, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, genel ahlaka ve aile düzenine karşı suçlar, cinsel iktidar tespiti, fiile karşı kendisini savunup savunamayacağı hususları ile yaş belirlemesi ve cinsiyete ilişkin işler,
g) Adlî Tıp Yedinci İhtisas Kurulu: Ölümle sonuçlanmayan tıbbî uygulama hatalarına ilişkin işler,
h) Adlî Tıp Sekizinci İhtisas Kurulu: Ölümle sonuçlanan tıbbî uygulama hatalarına ilişkin işler,
hakkında bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmek.

Morg İhtisas Dairesinin görevleri:
Madde 17 – (Değişik: 19/2/2003-4810/16 md.)
Morg İhtisas Dairesi, mahkemeler ile hâkimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen cesetler ve ceset kısımları ile canlılara ait doku ve biyolojik materyal üzerinde her türlü incelemeleri yapar ve sonucunu bir rapor ile tespit eder.



5525

Morg dairesine getirilen ve otopsinin sonuçlanması ile hüviyetinin tespitinden sonra morg dairesiyle ilgisi kalmayan ve yakınlarınca alınmayan veya araştırmalar sonucu kimsesiz olduğu anlaşılan ceset veya kısımları, adlî tahkikatla ilgisi kalmamış olması ve aksine vasiyet bulunmaması şartıyla, en az altı ay süreyle muhafaza edilmek ve bilimsel araştırma için kullanılmak üzere ilgili yükseköğretim kurumlarına verilebilir. Ceset veya kısımlarının, bilimsel araştırma amacıyla yükseköğretim kurumlarına verilmesiyle ilgili işlemler yönetmelikle düzenlenir.
Gözlem İhtisas Dairesinin görevleri:(1)
Madde 18 – Mahkemeler ve hakimlerce gözleme tabi tutulmasına karar verilenleri gözleme tabi tutmak ve gözlem sonucunu bir raporla tespit etmek.
Kimya İhtisas Dairesinin görevleri:(1)
Madde 19 – Mahkemeler ile hakimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen toksikolojik, gıdai, sınai, narkotik, ilaç ve diğer çeşitli maddeler ile alkolometrik analizler yapmak ve sonucunu bir raporla tespit etmek.
Değiştirilmiştir.
Biyoloji İhtisas Dairesinin görevleri:
Madde 20– (Değişik: 19/2/2003-4810/18 md.)
Biyoloji İhtisas Dairesi, mahkemeler ile hâkimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen her türlü biyolojik örnek ve biyolojik örnek taşıması muhtemel materyalin mikrobiyolojik, hematolojik, serolojik ve genetik yönden incelemelerini yapar ve sonucunu bir raporla tespit eder.
Fizik İhtisas Dairesinin görevleri:(1)(3)
Madde 21 – Mahkemeler ile hakimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen silah, mermi, yazı (Grafolojik – daktiloskopik), (…) (3) imza, imza niteliğini taşıyan parmak izleri ile radyolojik, radyoizotop, klimatolojik, diğer fiziksel(2) materyal ve olaylarla ilgili olarak incelemeler yaparak sonucunu bir raporla tespit etmek.
Trafik İhtisas Dairesinin görevleri:(1)
Madde 22 – Mahkemeler ile hakimlikler ve savcılıklarca gönderilen trafik olayları ile ilgili konularda gerekli muayene ve incelemeler yapmak ve sonucunu bir raporla tespit etmek.
Adlî Bilişim İhtisas Dairesinin görevleri:
Madde 22/A – (Ek: 15/8/2016-KHK-674/4 md.; Aynen kabul: 10/11/2016-6758/4 md.)
Mahkemeler ile hakimlikler ve savcılıklar tarafından talep edilen bilişim ile ilgili konularda gerekli incelemeleri yapmak; veri toplama, işleme, depolama veya aktarma işlevi gören bilişim sistemleri ile her türlü sayısal ve elektronik materyal üzerinde inceleme, araştırma ve analizleri yapmak, sonuçlarını bir raporla tespit etmek.

––––––––––––––––––

  1. Madde başlığı 19/2/2003 tarihli 4810 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
  2. Burada yer alan “diğer fiziksel” ibaresi, 19/2/2003 tarihli ve 4810 sayılı Kanunla eklenmiştir.

(3) 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “fotograf, resim,” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.


5526

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çalışma Esasları

Adlî Tıp Üst Kurullarının ve İhtisas Kurullarının çalışması: (1)
Madde 23 – (Değişik: 3/11/2016-6754/33 md.)
A) Adlî Tıp Üst Kurullarının çalışması:
Adlî Tıp Üst Kurulları, Adlî Tıp Kurumu Başkanının başkanlığında ilgili ihtisas kurullarının başkan ve üyeleri ile 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca Üst Kurullara katılması gereken adlî tıp ihtisas dairesi başkanı veya vekilinin iştiraki ile toplanır.
Adlî Tıp Üst Kurullarına ihtisas kurulları başkan ve üyelerinin en az üçte ikisinin iştiraki zorunludur.
Kararlar çoğunlukla alınır. Başkanın yokluğunda Başkan Yardımcısı, onun da yokluğunda en kıdemli İhtisas Kurulu Başkanı Üst Kurula başkanlık eder. Oyların eşitliği hâlinde Başkanın bulunduğu taraf oy çokluğunu sağlamış sayılır.
İhtisas kurullarından üst kurullara havale edilmiş dosyalar hakkında raportör üyenin raporunu okuyup gerekli açıklamayı yapmasından sonra o işle ilgili bulunan Kurul Başkanı, yok ise Kurul temsilcisi olan kıdemli üye ya da Kurul Başkanının uygun göreceği diğer bir üye Kurul görüşünü açıklar.
2 nci maddede sayılan yargı organlarınca gerekli görülen konuların üst kurullarda görüşülmesi hâllerinde, konu üst kurul raportörleri tarafından hazırlanarak Kurula sunulur. Kurul Başkanı izahat verdikten sonra konu hakkında tartışma açılır.
Konu ihtisas kurullarından hangisini ilgilendiriyor ise başkan ve üyeleri o oturuma çoğunlukla iştirak etmek zorundadır. İncelenecek konunun uzman üyesi bulunmadıkça bu konuda müzakere açılamaz.
Gözlem İhtisas Dairesinin raporlarının bulunduğu dosyalarda bu Dairenin Başkanı veya vekili Adlî Tıp Birinci Üst Kurulu toplantısına katılır ve oy kullanır.
B) Adlî Tıp İhtisas Kurullarının çalışması:
Adlî Tıp İhtisas Kurulları Başkanının başkanlığında işin niteliğine göre en az dört üye ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır. Oyların eşitliği hâlinde Başkanın bulunduğu taraf oy çokluğunu sağlamış sayılır. Üyelerden birinin mazeretinin bulunması veya yokluğu hâlinde eksikliği diğer kurullardan alınacak üye ile tamamlanır. Şu kadar ki tetkik edilecek konu, ilgili uzman üye hazır bulunmadıkça müzakere edilemez.
C) Adlî Tıp Üst Kurulları ve ihtisas kurulları lüzum görüldüğü hâllerde kararını vermeden önce incelediği konu ile ilgili bulunan evrakın onanmış örneklerini mahallinden isteyebileceği gibi aslı üzerinde de inceleme yapması zorunlu olduğunda bunları da isteyebilir.
Adlî Tıp Üst Kurulları ve ihtisas kurulları ilgili kişileri gerektiğinde muayeneye çağırabilir ve bunları usulüne göre dinleyebilir, her türlü tetkikatı yapar veya yaptırabilir.
Adlî Tıp Üst Kurulları kararları nihai olmakla beraber mahkemelerin delilleri serbestçe takdir hususundaki yetkilerini kısıtlamaz.
Adlî Tıp Üst Kurulları ve adlî tıp ihtisas kurullarının çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
––––––––––––––––––
(1) Bu madde başlığı “Adli Tıp Genel Kurulunun ve İhtisas Kurullarının çalışması:” iken, 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.


5527

Adlî Tıp Kurumunda bilirkişi dinlenmesi ve toplantılara katılma: (1)
Madde 24– (Değişik: 19/2/3003-4810/21 md.)
I- Adlî Tıp Üst Kurulları ve adlî tıp ihtisas kurulları ile adlî tıp ihtisas daireleri, inceledikleri konularla ilgili olarak Adlî Tıp Kurumunda bulunmayan tıp ve diğer uzmanlık dallarında Adlî Tıp Kurumu dışından uzmanların bilirkişi olarak davet edilmesine karar verebilirler. Uzman kişiler oy hakları olmamakla beraber görüşlerini bir raporla Adlî Tıp Üst Kurulları, adlî tıp ihtisas kurulu veya adlî tıp ihtisas dairesi başkanlığına bildirirler.
Bilirkişilere yönetmelikteki esaslara göre Adlî Tıp Üst Kurulları, adlî tıp ihtisas kurulu ve adlî tıp ihtisas dairesi başkanlığınca yaptıkları çalışmaya uygun ücret takdir olunur.
II- a) Adlî Tıp Üst Kurulları, adlî tıp ihtisas kurulları ile adlî tıp ihtisas daireleri, inceledikleri konularla ilgili olarak kendi kurul veya dairelerinde bulunmayan, Adlî Tıp Kurumundaki diğer kurul veya dairelerde bulunan uzmanların davet edilmesine karar verebilirler. Uzman kişiler, o olayla ilgili toplantıya katılır ve oy kullanırlar.
b) (Mülga: 3/11/2016-6754/34 md.)
c) (Mülga: 3/11/2016-6754/34 md.)
İhtisas Daireleri Şubeleri:
Madde 25 – Bu şubelerde görevlendirilecek personelin nitelikleri, çalışma usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Atamalar
Atama esasları:
Madde 26– (Değişik birinci fıkra: 19/2/2003-4810/22 md.) Adlî Tıp Kurumu Başkanı, başkan yardımcıları, adlî tıp ihtisas kurulları başkan ve üyeleri, Adalet Bakanının inhası üzerine uzman elemanlar veya üniversitelerin ilgili fakülte öğretim üyeleri veya yardımcıları arasından müşterek kararnameyle atanırlar.

(Değişik: 19/2/2003-4810/22 md.) Adlî Tıp Kurumu 1. Hukuk Müşaviri, hukuk müşavirleri, adlî tıp ihtisas dairesi başkanları, adlî tıp grup başkanları, adlî tıp şube müdürleri, şube müdürleri, adlî tıp uzmanları, uzmanlar, trafik uzmanları, sosyal hizmet uzmanları, raportörler, mühendisler, kimyagerler, fizikçiler, programcılar, psikologlar, pedagoglar, antropologlar, astronomlar, asistanlar, eczacılar, biyologlar, diş hekimleri, balistik, adlî belge inceleme ve silah muayene uzmanları, Adlî Tıp Kurumu Başkanının teklifi üzerine Adalet Bakanlığınca atanırlar.

(Değişik: 19/2/2003-4810/22 md.) Birinci ve ikinci fıkra dışında kalan personelin atamaları Adlî Tıp Kurumu Başkanınca yapılır.

(Değişik: 19/2/2003-4810/22 md.) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilenlerden, Adlî Tıp Kurumu Başkanı dışındaki görevlere üniversitelerin ilgili fakültelerinin öğretim üyeleri ve yardımcıları, asıl görevleri ile ilişkileri kesilmemek şartıyla görevlendirilebilirler. Adlî Tıp Kurumu Başkanı, başkan yardımcıları ve adlî tıp ihtisas kurulları başkanları ile adlî tıp ihtisas kurulları üyeleri, adlî tıp grup başkanları ve adlî tıp ihtisas daireleri başkanlarının görev süreleri dört yıldır. Görev süreleri sona erenler, aynı usule göre yeniden atanabilir veya görevlendirilebilirler. Yeni atanan veya görevlendirilenler göreve başlayıncaya kadar süresi dolanların görevi devam eder.
Atanacak olan üniversite personelinin görevlendirilmelerinde önce bağlı bulundukları kurumun yetkili kurullarının izni alınır.
(Ek: 26/3/1987-3334/4 md. ; Mülga son fıkra: 11/10/2011-KHK-666/1 md.)
––––––––––––––––––
(1) 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle, bu maddenin (I) ve (II) numaralı fıkralarında yer alan “Adlî Tıp Genel Kurulu” ibareleri “Adlî Tıp Üst Kurulları” şeklinde değiştirilmiştir.



5528

BEŞİNCİ BÖLÜM
Özlük Hakları
İkinci görev aylığı:
Madde 27– 26 ncı maddede belirtilen görevlere atanacak olan öğretim üyeleri veya yardımcılarının bağlı bulundukları kurumdan aldıkları aylık ve ödenekleri kesilmez. Kendilerine ayrıca ikinci görev aylığı verilir.
Fark tazminatı:
Madde 28– Yükseköğretim Kurumu Öğretim Üyesi veya yardımcısı iken Adli Tıp Kurumunda bir göreve asaleten atananöğretim elemanlarına Adli Tıp Kurumundaki görevleri nedeniyle ödenen mali haklar, Yükseköğretim Kurumundaki toplam mali haklardan az olduğu takdirde, aradaki fark ayrıca tazminat olarak ödenir.


ALTINCI BÖLÜM
Adli Tıp Kurumu Döner Sermaye İşletmesi
Kurumun işletme şekli, döner sermaye: (1)
Madde 29– Adli Tıp Kurumu, bu Kanunda öngörülen hizmetleri yerine getirmek için döner sermayeli işletmeler kurar.
(Değişik birinci cümle: 19/2/2003-4810/23 md.) Döner sermayeli işletmeler için Adlî Tıp Kurumuna yüzmilyon Türk Lirası döner sermaye tahsis edilmiştir. Bu miktar, gerekli görülen hallerde Bakanlar Kurulu Kararı ile iki katına kadar artırılabilir. (2)
Döner sermaye Adalet Bakanlığı bütçesine konulacak ödeneklerle, Hazinece verilecek ayni yardımlar, döner sermaye faaliyetlerinden elde edilecek karlar, bağış ve yardımlardan teşekkül eder.
Bağış ve yardımlar bu maddede yazılı limite bağlı kalmaksızın mevcut sermayeye eklenir.
Hazinece döner sermaye işletmelerine verilecek malların bedelleri sermayeye mahsup edilir.
Döner sermaye işletmelerinin faaliyetlerinden doğan karlar, işletmenin ödenmiş sermayesi, bu maddenin ikinci fıkrası uyarınca tahsis edilen sermaye miktarına ulaşıncaya kadar döner sermayeye eklenir.
Ödenmiş sermaye bu miktarı bulduktan sonra karlar, müteakip mali yılın altıncı ay sonuna kadar mal sandığına yatırılır ve bütçeye gelir kaydedilir. Süresinde mal sandığına yatırılmayan karlar işletmenin sorumlu sayman ve ita amirlerinden veya bu görevleri yürütenlerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edilir.
Döner sermayeden; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4 ncü maddesine göre döner sermaye işletmelerinin çalıştırılacak memurları ve toplu sözleşmelerden doğan diğer hakları, döner sermaye ile yapılan iş ve hizmetlere ilişkin giderler, Harcırah Kanunu uyarınca ödenecek yolluklar ve kurum personeline yapılacak ödemeler dışında hiç bir ödeme yapılmaz.
Döner sermaye işleri; 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ile 2490 sayılı Artırma ve Eksiltme ve İhale Kanunlarının hükümlerine ve sarftan önce Sayıştay denetimine bağlı değildir.
–––––––––––––––––––––
(1) Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 81 inci maddesinebakınız.
(2) 15/8/2016 tarihli ve 674 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan yirmitrilyon lira” ibaresi “yüzmilyon Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiş olup, daha sonra bu hüküm 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.



5529

Döner sermaye ile yapılan işlerden doğan gelir ve giderler için mali yılı izleyen dört ay içinde düzenlenecek bilanço ekleri gelir ve gider belgeleriyle birlikte Sayıştay Başkanlığına, bilanço ve eklerinin onaylı birer örnekleri de aynı süre içinde Maliye Bakanlığına gönderilir.
Döner sermayeli işletmelerin alım satım, ihale ve işletme faaliyetleri ile kasa usulleri Maliye ve Adalet bakanlıklarınca hazırlanacak yönetmelik esaslarına göre yürütülür. Döner sermayeli işletmelerin yapacakları hizmetleri ile gelir ve giderleri de aynı yönetmelikte belirtilir. Döner sermaye işletmelerinin sorumlu saymanları Maliye Bakanlığınca atanır. Saymanlıkta görevlendirilecek diğer memurlar Başkanlıkça atanır.
Kurum personeline yapılacak ödeme:


Madde 30– (Değişik: 21/3/2006-5473/7 md.)
Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinin en az % 35'i Adlî Tıp Kurumu ve birimlerine malzeme, araç, gereç, araştırma ve döner sermayede görevli personel giderlerine ayrılır. Gelirin geri kalan kısmı Adlî Tıp Kurumunda ve birimlerinde görevli personele; unvanı, görevi, sınıfı, çalışma şartları, hizmet nitelikleri, hizmete katkısı, performansı ve benzeri hususlar dikkate alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine çıkarılacak yönetmelikte tespit edilecek esaslara göre ödenebilir. (1)

(Değişik ikinci fıkra: 9/2/2011-6110/6 md.) Yapılacak ödeme, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dâhil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı hariç) toplamının;
a) Adlî Tıp Kurumu Başkanı için % 700’ünü,
b) Başkan yardımcıları için % 650’sini,
c) İhtisas kurulu başkanları için % 625’ini,
d) İhtisas kurulu üyeleri ile grup başkanları için % 600’ünü,
e) İhtisas dairesi başkanları, uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatı hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabipleri için % 550’sini,
f) Asistan tabip, pratisyen tabip ve diş tabipleri için % 500’ünü,
g) Alanında doktora derecesi almış olan mühendis, psikolog, biyolog, kimyager, fizikçi, pedagog, raportör, eczacı, antropolog, astronom ve sosyal hizmet uzmanları ile diğer uzman personel için % 250’sini,
h) Mühendis, psikolog, biyolog, kimyager, fizikçi, pedagog, raportör, eczacı, antropolog, astronom ve sosyal hizmet uzmanları için % 225’ini,
i) Hizmetin niteliği itibarıyla görevin zorluk ve risk derecesi yüksek olduğu Başkanlar Kurulu kararı ile belirlenen personel ile otopsi görevlileri için % 200’ünü,
j) Diğer personel için % 150’sini,
geçemez.(Ek cümle: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Bu fıkra uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarından az olamaz. (Ek cümle: 3/11/2016-6754/35 md.) Mesai saatleri dışında veya resmî tatil günlerinde ölü muayenesi veya otopsi işlemine katılan personele, bu fıkrada kadro ve görev unvanları itibarıyla belirlenmiş olan tavan ek ödeme oranlarının %20’sine kadar, yönetmelikte belirlenen hükümler çerçevesinde ayrıca ek ödeme yapılır.

(Mülga üçüncü fıkra: 21/1/2010-5947/19 md.)
(Değişik dördüncü fıkra: 9/2/2011-6110/6 md.) İkinci görevli olarak çalışanlara, (…) (2) kadrolarının bulunduğu kurumlardaki döner sermaye işletmelerinden yapılan ödemenin yanı sıra, çalıştıkları gün esas alınmak suretiyle Adlî Tıp Kurumu döner sermayesinden ek ödeme yapılır. Ancak her iki kurum döner sermayesinden yapılacak ödeme, toplamda, kadrolarının bulunduğu kurumun döner sermaye tavan oranlarını geçemez. (2)
–––––––––––
(1) 9/2/2011 tarihli ve 6110 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “personele;” ibaresinden sonra gelmek üzere “unvanı, görevi,” ibareleri eklenmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 15/8/2016 tarihli ve 674 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ikinci görev aylığı ödenmeksizin” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, daha sonra bu hüküm 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.


5530

YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Diğer Adli Ekspertiz Kurumları:
Madde 31– Yükseköğretim Kurumları veya birimleri, adli tıp mevzuatı çerçevesinde adli tıp olaylarında ve diğer adli konularda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre resmi bilirkişi sayılır. Bu birim ve kliniklerde tetkik edilecek adli tıp ile ilgili işler yönetmelikte belirlenir.
Adalet Bakanlığı hesabına burslu öğrenci okutma ve yurt dışında eğitim:(1)

Madde 32– Adalet Bakanlığı hesabına Adli Tıp Kurumuna adli tabip ve uzman yetiştirmek üzere, yurt içinde ve yurt dışında burs verilmek suretiyle yükseköğrenim yaptırılabilir.
Burs verilmek suretiyle yükseköğrenim yapacak öğrencilerin sayısı Bakanlıkça saptanır. Bu öğrencilere emsallerine ödenen bursun iki katı oranında burs ödenir. Burs alarak öğrenimlerini tamamlamış olanlar, Adli Tıp Kurumlarındaki uzmanlık ve ihtisas imtihanlarına tabi tutulmadan asistanlık (araştırma görevlisi) kadrolarına atanırlar.
(Ek: 19/2/2003-4810/25 md.) Adlî Tıp Kurumunda yararlanılmak üzere Kurum Başkanlığının teklifi, Adalet Bakanlığının onayı ile yurt dışına yolluklu ve yevmiyeli olarak eğitim almak için personel gönderilir.
(Ek: 19/2/2003-4810/25 md.) Bu personel 35 inci maddedeki mecburi hizmet yükümlülüğüne tâbidir.
Adlî Tıp Kurumunda uzmanlık eğitimi :

Madde 33– (Değişik: 19/2/2003-4810/26 md.)
Adlî Tıp Kurumunda adlî tıp alanında uzmanlık ve yan dal uzmanlıkları ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikler uyarınca yaptırılır.
Vergi bağışıklığı:

Madde 34– Adli Tıp Kurumu tarafından öğretim, eğitim ve inceleme amacıyla ithal edilen bağış yoluyla gelen makine, alet ve cihazlarla, ecza, malzeme ve kitaplar, vergi, resim ve harçlardan muaftır. (2)

Mecburi hizmet:
Madde 35– Adli Tıp Kurumunda İhtisas ve uzmanlıklarını tamamlayanlar Adalet Bakanlığının göstereceği yerlerde dört yıl görev yapmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini tamamlamadan görevden ayrılanlar 21/8/1981 tarihli ve 2514 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin 4 ncü fıkrasında belirtilen mecburi hizmet süresini tamamlamadıkça meslek ve sanatlarını icra edemezler.
Adli Tıp Kurumu dışında ihtisas ve uzmanlıklarını tamamlayıp atananların bu kurumda uzman olarak geçen çalışma sürelerinin yarısı 2514 sayılı Kanunda belirtilen devlet hizmeti yükümlülüğünden sayılır.
Adalet Bakanlığından burs alarak veya herhangi bir kurum hesabına borçlanmak suretiyle öğrenimini tamamlayanların ilgili diğer kanunlarda belirlenen mecburi hizmet süre ve yükümlülükleri saklıdır.
––––––––––––––––––––
(1) Bu madde başlığı 19/2/2003 tarihli 4810 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) İthalde alınan her türlü vergi, resim ve harç muafiyeti hükümleri, 6/5/1986 tarih ve 3283 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.



5530-1

Yönetmelik:
Madde 36– Bu Kanunda sözü edilen yönetmelikler, Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca Kanunun yayımını izleyen altı ay içinde çıkarılır.
Yürürlükten kaldırılan kanun:

Madde 37– 11 Temmuz 1953 tarihli ve 6119 sayılı Adli Tıp Müessesesi Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici Madde 1– Adli Tıp Kurumunun mevcut kadroları iptal edilmiş ve yerine genel kadro kanunu çıkıncaya kadar bu Kanuna bağlı ek cetveldeki kadrolar ihdas edilmiştir.
Halen mecliste ve kurumda çalışmakta olan bütün personel; uzmanlıklarına ve sair özelliklerine uygun yeni görevlerine atanırlar.
Geçici Madde 2– Yeni yönetmelikler çıkarılıncaya kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Geçici Madde 3– (Ek: 19/2/2003-4810/28 md.) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde çıkarılır.
Geçici Madde 4– (Ek: 19/2/2003-4810/28 md.) Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihte adlî tıp ihtisas kurullarında başkan ve üye görevlerinde bulunanlar, bu Kanuna göre oluşturulacak adlî tıp ihtisas kurullarında uzmanlık alanlarına göre görevlendirilirler.
Görevlendirilemeyenlerden, ikinci görevliler dışında kalanlar, malî hakları saklı kalmak üzere durumlarına uygun kadrolara atanırlar.
Yeni oluşan adlî tıp ihtisas kurullarının başkan ve üyelerinin görev süreleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar.
Geçici Madde 5– (Ek: 15/8/2016-KHK-674/8 md.; Aynen kabul: 10/11/2016-6758/8 md.)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle;
a) Adlî Bilişim İhtisas Dairesi Başkanlığına tahsis edilen kadrolara açıktan ve nakil suretiyle atamalar merkezi yönetim bütçe kanunlarında öngörülen atama sayı sınırlarına tabi değildir.
b) 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar, bilişim alanında özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda çalıştırılmak üzere, kendilerinin ve kurumlarının muvafakati ile aylık, ödenek, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali ve sosyal hak ve yardımları kurumlarınca ödenmek kaydıyla altı ayı geçmemek üzere geçici olarak Kurum emrinde görevlendirilebilir. Bu süre bir defa altı aya kadar uzatılabilir. Bu personel kurumlarından izinli sayılır. İzinli oldukları sürece memuriyetleri ile ilgili özlük hakları devam eder ve bu süreler terfi ve emekliliklerinde hesaba katılır. Terfileri başkaca bir işleme gerek kalmaksızın süresinde yapılır. Anılan kurum ve kuruluşlarda 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 6 ncı maddesi uyarınca istihdam edilenler hariç olmak üzere sözleşmeli personel olarak istihdam edilenler de sözleşme süreleriyle sınırlı olmak kaydıyla bu şekilde görevlendirilebilir ve bu suretle çalışılan süreler sözleşmesinin vize edildiği kurum veya kuruluşta geçmiş sayılır. Bu suretle görevlendirilenlere ilk altı ayla sınırlı olmak üzere Adlî Tıp Kurumu Döner Sermaye İşletmesinden ilave ek ödeme yapılır. Yapılacak ödemenin miktarı 30 uncu maddenin ikinci fıkrasının (e) bendinde belirlenen oranı geçmemek üzere Adlî Tıp Kurumu Başkanlar Kurulunca belirlenir. Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele aynı süreyle sınırlı olarak yapılacak ek ödemenin tavan tutarı ise, aynı unvanlı veya emsali kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir. Sözleşmeli personele bu kapsamda yapılan ilave ek ödemeler sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz.



5530-2

Geçici Madde 6– (Ek: 15/8/2016-KHK-674/8 md.; Değiştirilerek kabul: 10/11/2016-6758/8 md.)
Son üç yıl içinde yapılan Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavlarından klinik puan türünde 45 ve üzeri puan alanlardan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde başvuruda bulunanlar, Adlî Tıp Kurumu Başkanı ile Başkanın Kurum içinden belirleyeceği iki üyeden oluşacak Komisyon tarafından yapılacak mülakat sonucuna göre boş kadro sayısını geçmemek üzere Adlî Tıp Kurumunda uzmanlık eğitimine başlatılabilirler.
Geçici Madde 7- (Ek: 3/11/2016-6754/36 md.)
Bu Kanunla Adlî Tıp Kurumu bünyesinde yeni kurulan ihtisas kurulları ile üst kurullar, 1/9/2017 tarihinde göreve başlar. Bu tarihe kadar kurulların oluşumu tamamlanır. Kurulların göreve başlayacakları tarihe kadar, Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu ve ihtisas kurulları mevcut görevleri kapsamında çalışmaya devam eder. Belirtilen kurullar göreve başladığında dosyalar, 6 ncı ve 7 nci maddelerde belirlenen görevler kapsamında ilgili kurullara devredilir.

Yürürlük:
Madde 38 – Bu Kanun yayımını takip eden aybaşından itibaren yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 39 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.



5530-3

2659 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE

Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası

2659 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri

Yürürlüğe Giriş Tarihi

3334

7/4/1987

4810

25/2/2003

5473

30

1/4/2006

5947

30

30/7/2010

6110

4, 30

14/2/2011

KHK/666

26

30

14/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011
15/1/2012

6462

16

3/5/2013

KHK/674

8, 22, 29, 30, Geçici Madde 5, Geçici Madde 6

1/9/2016

6754

2, 3, 4, 6, 7, 11, 13, 15, 16, 21, 23, 24, 30, Geçici Madde 7

24/11/2016

6758

8, 22, 29, 30, Geçici Madde 5, Geçici Madde 6

24/11/2016

ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER HAKKINDA YÖNETMELİK

Bakanlar Kurulu Karar Tarihi: 21/03/1991
Bakanlar Kurulu Karar No:91/1779
Dayandığı Kanun Tarihi : 10/07/1953
Dayandığı Kanun No:6136
Resmi Gazete Tarihi : 01/06/1991
Resmi Gazete Sayısı:20888

BİRİNCİ BÖLÜM : AMAǸ KAPSAM VE TANIMLAR

AMAÇ VE KAPSAM

Madde 1 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 1. md.)
Bu Yönetmeliğin amacı¸ 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında bulunan her türlü ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması¸ yapılması¸ satılması¸ satın alınması¸ taşınması veya bulundurulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Bu Yönetmelik¸ Kanun kapsamındaki silahlarla ilgili ruhsatların düzenlenmesini¸ yenilenmesini¸ gerektiğinde geri alınmasını veya iptalini¸ bağış¸ satış veya veraseten intikal yolu ile el değiştirmesini¸ ruhsata bağlanan silahların kayıt ve tescilini¸ bıçak ve diğer aletler ile benzerlerinin yapım¸ kullanım ve naklini¸ armağan¸ hatıra ve antika silahların neler olduğunu¸ silah ve mermi edinilmesini¸ silahların yurdumuza daimi ya da geçici olarak ithal edilmesini¸ trap-skeet atış alanı ile tabanca ve tüfek atış poligonu açılmasını ve bunların denetlenmesini¸ ateşli silahlar için tamir yeri açılmasını¸ yivli ve yivsiz av ve spor silahları ile aksamlarının ve bunlara ait mermilerinin yurda sokulması esaslarını¸ bunlarla ilgili izin¸ kayıt ve tescil işlemlerini kapsar.

TANIMLAR

Madde 2 - Bu Yönetmelikte geçen;

a) Kanun: 10/07/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunu¸
b) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Silah: Uzaktan veya yakından canlıları öldürebilen¸ yaralayan¸ etkisiz bırakan¸ canlı organizmaları hasta eden¸ cansızları parçalayan veya yok eden¸ ruhsata tabi araç ve aletlerin tümünü¸
c) ( Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Armağan silah: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı¸ Başbakan ve Genelkurmay Başkanı tarafından veya yabancı ülkelerin devlet veya hükümet başkanları¸ hükümet üyeleri¸ genelkurmay başkanları¸ kuvvet komutanları veya hükümetleri adına yetkilendirilmiş kurum ve kuruluş başkanları tarafından armağan olarak verildiği usulüne uygun olarak belgelendirilen tabancalar ile av veya sporda kullanılan her nevi ateşli¸ ateşsiz silahları ve bıçakları¸
d) Hatıra silah: Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile Kanunda değişiklik yapan 22/11/1990 tarihli ve 3684 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre tesbit edilen ateşli ve ateşsiz silahları¸
e) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Ateşli silah: Mermi çekirdeği veya saçma tabir edilen özel şekil ve nitelikteki maddeleri¸ barut gazı veya bu neviden patlayıcı ve itici güç ile uzak mesafelere kadar atabilen silahları¸
f) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1 md.) Tabanca: Tam otomatik olmamak şartıyla¸ namlu uzunluğu fişek yatağı hariç otuz santimetreyi ve tüm uzunluğu elli santimetreyi geçmeyen¸ dumanlı veya dumansız barut veya bu neviden bir patlayıcı ve itici güç ile gülle¸ mermi¸ saçma veya füze ile gaz ya da diğer nesneleri atabilen¸ belli bir çapta namluya uygun imal edilmiş ateşli silahları¸
g) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1 md.) Tam otomatik silah: Tetik çekili tutulduğunda sürekli atış yapabilen ateşli yivli silahları¸
h) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Yivli av tüfeği: Namlu uzunluğu fişek yatağı hariç otuz santimetreden fazla¸ uzun menzilli ve delici güce sahip¸ sabit dipçikli¸ tam ve yarı otomatik atış yeteneği olmayan ve münhasıran avda veya atıcılıkta kullanılan ateşli-yivli silahları¸
ı) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Spor ve nişan tüfek ve tabancaları: Çapı ve diğer nitelikleri bakımından Uluslararası Atış Birliği (U.I.T) Tüzüğünde belirtilen¸ yarışmalarla uluslararası askeri yarışmalara katılmaya elverişli ve münhasıran spor amacıyla kullanılan yivli ve yivsiz tüfek ve tabancaları¸
i) Diğer saldırı ve savunma aletleri: (b)¸ (c)¸ (d)¸ (e)¸ (f)¸ (g)¸ (h) ve (ı) bentlerinde sözü edilen ateşli ve ateşsiz silahlar dışında kalan bıçaklar ile özel olarak saldırı ve savunmada kullanılmak amacıyla yapılmış her türlü ateşli ve ateşsiz aletleri¸
j) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1 md.) Ruhsat: Bu Yönetmeliğe göre verilecek silah taşıma ve bulundurma belgelerini¸
k) Taşıma ruhsatı: Ateşli silah taşımalarına izin verilen kişiler adına düzenlenen belgeyi¸
l) Bulundurma ruhsatı: Ateşli silah bulundurmalarına izin verilen kişiler adına düzenlenen belgeyi¸
m) Antika silahlar: Eskiden kalma¸ değerli¸ belli bir özelliği olan¸ benzerlerine az rastlanan ve artık imal edilmeyen ateşli¸ ateşsiz silah¸ bıçak ve kılıç gibi aletleri¸
n) ( Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Zati demirbaş tabanca: Emniyet Genel Müdürlüğü'nce temin edilen ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nün merkez ve taşra birimlerinde istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerince bünyesindeki subay¸ astsubay ve uzman jandarma çavuşlara görevlerinde kullanılmak üzere¸ bedeli mukabili zati demirbaş olarak satılıp da emekli olduklarında kendilerine zati silah olarak ruhsata bağlanacak tabancaları¸
o) Kimlik kartları ve silah taşıma izni: Kuvvet komutanlıklarınca¸ Jandarma Genel Komutanlığınca ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca emekli subay¸ astsubay ve uzman jandarma çavuşlar için verilen emekli kimlik kartları ile sahiplerinin silah taşıma yetkisini belirleyen silah taşıma izin belgesini¸
ö) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Demirbaş silah: Bir kurum¸ kuruluş veya kişilere ait işyerleri için demirbaş olarak kaydı yapılan yarı otomatik tabanca sınıfı silahları¸
p) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını¸
r) Genel Müdürlük: Emniyet Genel Müdürlüğünü¸
s) Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli: Emniyet Hizmetleri Sınıfı kadrosunda istihdam edilen stajyer polis memurundan Emniyet Genel Müdürüne kadar (bu rütbe dahil) her rütbedeki personeli¸
ş) Personel: Vali kadrosu ile Emniyet Genel Müdürü olarak atananlar dahil Emniyet Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra kadrolarında istihdam edilen Emniyet Hizmetleri Sınıfı personelini¸
t) (Ek bent:16/02/1999 Yön: 99/12448 - 1 md.) Genel Komutanlık: Jandarma Genel Komutanlığı'nı.
u) (Ek bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Uluslararası Kuruluş: NATO¸ UNICEF¸ Avrupa Birliği¸ Dünya Bankası¸ Birleşmiş Milletler v.b kuruluşları¸
ü) (Ek bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1. md.) Türk Silahlı Kuvvetleri personeli: Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında istihdam edilen subay¸ astsubay¸ uzman jandarma çavuş ve uzman erbaş rütbesindeki personeli¸
v ) (Ek bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1. md.) Müstafi askeri personel: Türk Silahlı Kuvvetlerinden¸ mecburi hizmeti tamamlayarak istifa etmek suretiyle ayrılan subay¸ astsubay¸ uzman jandarmalar ile en az on yıl görev yapıp sözleşmelerinin uzatılmaması sonucu veya kendi isteği ile ayrılan uzman erbaşları¸
ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM : RUHSATLARLA İLGİLİ ESASLAR

RUHSATLAR

Madde 3 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 3. md.)

Taşıma ve bulundurma ruhsatları onay tarihinden itibaren beş yıl için geçerli olup¸ yenileme harcı alınmak şartıyla¸ her beş yılda bir yenilenir. Sürenin sona ermesinden bir ay önce tebligat için gerekli işlemler başlatılır. Zabıtaca doğrudan veya 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak yazılı tebligattan itibaren altı ay içinde ruhsatlarını mevcut durumlarına göre taşıma veya bulundurma ruhsatı olarak yeniletmeyenlerin o silaha ait ruhsatı iptal edilerek¸ bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır. Bu şekilde ruhsatı iptal edilen silah¸ hiçbir şekilde aynı şahıs adına yeniden ruhsata bağlanamaz.
Yeni ruhsatın geçerlilik süresi¸ önceki ruhsata ait sürenin bittiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Süresi biten taşıma ruhsatı¸ yenisi verilinceye kadar bulundurma ruhsatı yerine geçerlidir.
Cumhurbaşkanı¸ Başbakan¸ Genelkurmay Başkanı¸ Hükümet üyeleri¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ Kuvvet Komutanları¸ Jandarma Genel Komutanı¸ Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri¸ Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı müsteşarları¸ Savunma Sanayii Müsteşarı¸ Emniyet Genel Müdürü¸ Sahil Güvenlik Komutanı ve bu görevlerde asaleten bulunmuş olanların ruhsatlarında süre kaydı aranmaz.
Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentleri kapsamına giren ve bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtilen diğer kamu görevlilerinin silah taşıma ruhsatları¸ verildiği tarihten itibaren¸ görevin devamı süresince geçerlidir. Bu kişilerin ruhsata esas görev durumları beş yılda bir araştırılır.
Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi kapsamına giren emekli kamu görevlilerine verilen silah taşıma ve bulundurma ruhsatları ile bu maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen kamu görevlilerine verilen silah bulundurma ruhsatları süre kaydına tabi tutulmaz. Ancak¸ bu şahısların silah taşıma ve bulundurma şartlarını koruyup korumadıkları hususu her beş yılda bir araştırılır.
Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (1)¸ (2)¸ (3) ve (4) numaralı bentleri kapsamına giren kişilerin taşıyacakları veya bulunduracakları ateşli silahların taşınmasına veya bulundurulmasına yetki veren kayıt ve belgeler ile ruhsatlar harca tabi değildir.
Ruhsata bağlanmış silahlara ait yerli ve yabancı menşeli mermiler için ayrıca ruhsat aranmaz. Ancak¸ yabancı menşeli mermilerin Kanuna uygun yollardan temin edildiğinin ispatı yetkililerce istenebilir.
(Değişik fıkra: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./2. md.) Bu maddenin dört ve beşinci fıkralarında sayılanlardan¸ bildirim süresi olan beş yıl sonunda görev durumu belgelenemeyen kamu görevlileri ile silah taşıma ve bulundurma şartlarını taşıyıp taşımadıklarının denetlenmesi amacıyla emekli kamu görevlileri hakkında¸ bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre tebligat yapılarak son durumlarının belgelenmesi istenir.

BULUNDURMA RUHSATI VERİLMESİ

Madde 4 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 4. md.)

Silah ruhsatı almasına engel hali bulunmayan¸ yirmi bir yaşını doldurmuş her Türk vatandaşı bulundurmak amacıyla silah satın alabilir. Bulundurmak amacıyla silah ruhsatı almak isteyenler¸ (EK-1)'deki Silah Ruhsatı İstek Formu ile ikamet ettikleri il valiliğine müracaat ederler.
Bulundurma ruhsatı¸ meskende veya işyerinde olmak üzere iki şekilde düzenlenebilir.
Bulundurma ruhsatlı silahların atış poligonu da dahil¸ zorunlu hallerde bir yerden başka bir yere nakli¸ mahallin en büyük mülki amirinin vereceği (EK-2)'deki Silah Nakil Belgesi ile mümkündür. Bu belgede belirtilen gün ve güzergah dışında silah¸ mesken veya işyeri dışına çıkarılamaz. Taşıt araçları işyeri veya mesken sayılmaz.
Bulundurma ruhsatlı silaha sahip kişiler¸ mesken veya işyerlerini daimi olarak değiştirmeleri halinde yeni adreslerini ruhsatı veren mülki amirliğe bildirerek silah nakil belgesi almak ve yeni adreslerinin kayıtlara geçirilmesini ve ruhsatına işlenmesini sağlamak zorundadırlar. Ruhsatlı silahın bulundurulacağı yeni adresin başka bir mülki sınır içinde olması halinde¸ silaha ait bulundurma dosyası yeni adresin bulunduğu mülki amirliğe nakledilir. Dosyanın nakledildiği mülki amirlikçe harç alınmaksızın yeniden bulundurma ruhsatı düzenlenir.

TAŞIMA RUHSATI

Madde 5 - Taşıma ruhsatları nereden verilmiş olursa olsun¸ Kanunun ek 1 inci maddesinde belirtilen yerler haricinde her yerde ve her zaman geçerlidir.
Birden fazla ruhsatlı silaha sahip olanlardan durumları silah taşımaya uygun bulunanlara istekleri halinde mevcut silahlarının herbiri için harç alınmak suretiyle ayrı ayrı taşıma ruhsatı verilebilir.
Demirbaş silahların kurum ve kuruluşun silah taşımaya yetkili birden fazla personeli tarafından taşınması mümkündür.

KAMU GÖREVLİLERİNE VERİLECEK TAŞIMA RUHSATLARINA İLİŞKİN ESASLAR

Madde 6 - (Değişik madde: 13/01/1992 - 92/2635 K.)

Özel kanunlarına göre her yerde ve her zaman silah taşımalarına izin verilen kamu görevlilerinin edindikleri zati silahlarına¸ istekleri halinde ayrı ayrı taşıma ruhsatı verilir¸ bu kişilerden ruhsat harcı alınmaz.
(Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 5. md.) Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (1)¸ (2)¸ (3) ve (4) numaralı bentleri kapsamında olup¸ kanuni sınırlar içinde her yerde ve her zaman silah taşıma yetkisine sahip bulunanların¸ mevzuata uygun olarak edindikleri zati silahları kimlik belgesine işlenir. Kimlik belgesinde silah kaydına ait kısım yok ise¸ zati silahları için harçsız silah taşıma ruhsatı düzenlenir. Üzerine silah kaydı yapılan kimlik belgeleri silah taşıma ruhsatı yerine geçer.

CAN GÜVENLİĞİ NEDENİYLE SİLAH TAŞIMA RUHSATI VERİLMESİ

Madde 7- (Değişik madde: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./1. md.)

İl valileri;
a) Yaptıkları iş¸ sosyal¸ ekonomik¸ kültürel ve mesleki faaliyetleri ya da bulundukları yer ve zaman itibarıyla can güvenliklerinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kalacağı kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılan Türk vatandaşları ile karşılıklılık esasına göre ülkemizde çalışma ve ikamet izni sahibi yabancı uyruklu şahıslara¸
b) Şehit olan kamu görevlilerinin¸ korucuların¸ Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile er ve erbaşların eş ve çocukları ile anne ve babalarına¸
c) Bakanlığın muvafakatı alınmak şartıyla 3419 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun uyarınca teslim olan veya güvenlik kuvvetlerine yardımcı oldukları için koruma altına alınanlara¸
talepleri halinde silah taşıma ruhsatı verebilir. Ancak¸ (a) bendinde geçen şahısların can güvenliklerinin ciddi ve harici tehditlere maruz kalacağının kuvvetle muhtemel olup olmadığı hususu valiler tarafından takdir edilir.
Bu ruhsatlar¸ gerektiğinde veya veriliş sebebinin ortadan kalkması halinde¸ geçerlilik süresine bakılmaksızın geri alınabilir.

SİLAH TAŞIMALARINA İZİN VERİLEN KAMU GÖREVLİLERİ

Madde 8 - (Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.)

(Değişik cümle: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./3. md.) Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılanlar ile (3) numaralı bendi uyarınca silah taşımalarına karar verilen kamu görevlileri;
a) (Değişik bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.)
1 - Cumhurbaşkanı¸ Başbakan¸ Bakanlar ve yasama organı üyeleri ile bu görevlerde bulunmuş olanlara¸
2 - Valiler ile Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görev yapan mülki idare amirliği hizmetleri sınıfına dahil diğer görevlilere¸
3 - Hakim¸ cumhuriyet başsavcısı¸ cumhuriyet savcısı ile bu meslekten sayılanlara¸
4 - Özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip görevlilere.
b) (Değişik bent: 13/01/1992 - 92/2635 K.) Zabıta görevine ait tasarrufta bulunma yetkisine haiz olanlardan;
1 - Köy ve mahalle muhtarlarına (demirbaşa kayıtlı veya aldırılacak zati silahları için)¸
2 - Açık denizlerde sefer yapan gemilerin 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1467 nci maddesindeki yetkileri bulunan gemi kaptanlarına (bu görevlerinin devamı süresince demirbaşa kayıtlı silahlarını
taşıyabilirler)¸
c) Devlet¸ belediye¸ özel idare ve kamu iktisadi teşebbüslerinde koruma¸ bakım onarım işlerinde çalışanlardan;
1 - Özel güvenlik teşkilatı kurulmayan kurum ve kuruluşlarda görevli bekçilere (görev yerinin dışına çıkarmamak şartıyla¸ görev sırasında¸ demirbaş silahlarını taşıyabilirler)¸
2 - Elektrik enerjisi yüksek gerilim (enterkonnekte) hatların kontrol¸ bakım ve onarım işlerinde çalışanlara (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
3 - PTT İşletmesi Genel Müdürlüğünün radyolink¸ telsiz¸ uydu¸ yer istasyonu¸ kuranportör¸ havai hat¸ santral¸ şantiye ve benzeri posta ve telekomünikasyon tesislerinin yapım¸ işletme¸ bakım¸ onarım ve muhafazası ile bu tesislere ait bina ve yolların onarım işlerinde görevli yüksek mühendis¸ mühendis¸ mimar¸ eksper¸ teknisyen¸ hat bakıcısı¸ şoför¸ şoför dağıtıcısı¸ muhafız¸ şehirlerarası seyyar memur ve posta dağıtıcısı unvanları ile çalışanlara (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
4 - TRT Kurumu Genel Müdürlüğü radyo ve televizyon verici istasyonları ile radyolink istasyonlarında ve enerji nakil hatlarında çalışan başteknisyen ve teknisyenlerle bu tesislerin bakım¸ onarım ve muhafaza hizmetlerini yürüten başmühendis¸ mühendis¸ uzman¸ başteknisyen¸ şefteknisyen ve teknisyenlere (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
5 - Genel Müdürlüğe ait röle istasyonlarında görevli başteknisyen¸ şefteknisyen ve teknisyenlerle tesislerin bakım¸ onarım ve muhafaza hizmetlerini yürüten başmühendis¸ mühendis¸ uzman¸ başteknisyen¸ şefteknisyen ve teknisyenlere (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
6 - Özel güvenlik teşkilatı kurulmayan bankaların grup (toplu para) nakleden hizmetlerine (grup nakli sırasında demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
7 - Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğüne bağlı hava liman ve meydanlarının merkezlerinden uzakta bulunan VOR-NDB-DME ve Rd/link-Rd/FAR gibi seyrüsefer yardımcı cihaz istasyonlarında görev yapan teknik personele (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
8 - (Değişik alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.;Değişik alt bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./2. md.) Radyo ve Televizyon Üsk Kurulu¸ Sermaye Piyasası Kurulu¸ Türk Telekominikasyon Kurulu¸ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu¸ Kamu İhale Kurulu¸ Tütün ve Tütün Mamülleri ve Alkollü İçecekler Piyasası Düzenleme Kurulu ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu başkan ve üyelerine¸
9 - (Ek alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Adalet Bakanlığına bağlı taşradaki adliye binaları ve cezaevlerinin korunması ile görevli bekçiler ve hizmet aracı şoförlerine (görev yerinde ve görev başında demirbaşa kayıtlı silahlarını taşıyabilirler)¸
10 - (Ek alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) İnfaz koruma başmemurları ile memurlarına (ceza ve tutukevleri dışında demirbaşa kayıtlı veya zati silahlarını taşıyabilirler)¸
11 - (Ek alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Bakanlık merkez birimlerinde görev yapan ve bakanlıklarınca uygun görülen hizmet aracı şoförlerine (görev yerinde ve görev başında demirbaşa kayıtlı silahlarını taşıyabilirler)¸
12 - (Ek alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.; Mülga alt bent: 30/6/1994 - 94/5825 K.)
13- (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşımaları kaydıyla Devlet Demir Yollarına ait trenlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illere gidiş ve gelişlerinde görev yapan makinist¸ trenşef ve gardfrenlere¸
14- (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşımaları kaydıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Atıcılık ve Avcılık Federasyonu atış malzemelerinin nakil¸ muhafaza ve dağıtımından sorumlu kadrolu personeline¸
d) Paraya vazıülyed olanlardan;
1 - (Değişik alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre¸ Adalet Bakanlığınca atanan icra müdürleri ile icra müdür yardımcıları ve bunların bulunmadığı yerlerde aynı Kanunun 1 inci maddesine istinaden bu görevi ifa eden kişilere (memuriyet görevlerinin devamı süresince demirbaşa kayıtlı silahları veya varsa zati silahlarını taşıyabilirler)¸
2 - Veznedarlara (görevleri sırasında ve görev mahallinde demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
3 - Tahsildarlara (bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler).
e) (Değişik alt bent: 13/01/1992 - 92/2635 K.) Özellik arzeden görev yapanlardan;
1 - (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri¸ TBMM Genel Sekreteri veya bu görevde bulunmuş olan kamu personeline¸
2 - (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Sayıştay Başkan ve üyeleri¸ müsteşar¸ Başbakanlık ve Devlet bakanlıkları dahil bakanlıklara doğrudan bağlı kurum ve kuruluşların başkanları ile Müsteşar yardımcısı¸ Başbakan Başmüşaviri¸ Genel Müdür¸ Bakanlar Kurulu Sekreteri ve bu görevlerde bulunmuş olanlara¸
3 - (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) TBMM Başkanlığı¸ Başbakanlık ve Bakanlıklar ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği özel kalem müdürlerine¸
4 - (Değişik alt bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./2. md. ) Devlet Denetleme Kurulu ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu başkan ve üyeleri ile Cumhurbaşkanlığı¸ Başbakanlık¸ bakanlıklar¸ müsteşarlıklar ve merkezi yönetim içinde yer alan diğer kamu kurumu ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli görevleri ve kadroları teftiş ve denetim olan kamu görevlileri ile Sayıştay başraportör¸ raportör¸ savcı¸ savcı yardımcısı¸ denetçi ve denetçi yardımcılarına¸
5 - (Değişik alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Büyükelçi¸ elçi¸ daimi temsilci¸ daimi temsilci yardımcısı¸ başkonsolos¸ başkonsolos yardımcısı¸ konsolos ve muavin konsolos olarak görev yapmış olanlardan halen Dışişleri Bakanlığı kadrosunda çalışanlara.
6 - Sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan kamu iktisadi teşebbüslerinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür ve yardımcılarına¸
7 - Karayolları bölge müdürleri¸ bölge müdür yardımcıları ve şube şeflerine (görevlerinin devamı süresince demirbaşa kayıtlı silahları veya varsa zati silahlarını taşıyabilirler)¸
8 - (Değişik alt bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./2. md.) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu¸ Sermaye Piyasası Kurulu¸ Rekabet Kurulu¸ Türk Telekomünikasyon Kurulu¸ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu¸ Kamu İhale Kurulu¸ Tütün Tütün Mamulleri ve Alkollü İçecekler Piyasası Düzenleme Kurulu ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu başkan ve üyelerine¸
9 - (Ek alt bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.) Belediye başkanları ve il genel meclisi üyelerine¸
10 - (Ek alt bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.) Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında çalışan emniyet hizmetleri sınıfı personeli dışındaki diğer personele¸
11 - (Ek alt bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.) İçişleri Bakanlığı merkez kadrolarında görevli genel müdür yardımcıları¸ başkanlar ve daire başkanlarına.
12 - (Ek alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşımaları kaydıyla defterdar ve mal müdürlerine¸
13 - (Ek alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşımaları kaydıyla Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı bölge müdürleri¸ bölge müdür yardımcıları ve il müdürleri ile aynı Genel Müdürlüğün bölge ve il müdürlüklerinde arazide kontrollük görevi yapan kadrolu teknik personele¸
14 - (Ek alt bend: 15/04/2004 Yönetmelik 2001/7151 - 1.md.) Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı bölge müdürleri¸ işletme müdürleri¸ tank çiftlikleri başteknisyenleri ve depo müdürlerine¸
(Değişik fıkra: 13/01/1992 - 92/2635 K.) Birinci fıkranın (a) bendinde belirtilenler ile (e) bendinin (1)¸(2) ve (3) numaralı alt bentlerinde sayılanlardan ayrıca silah bulundurma yetkisine sahip olanlar¸ hiç bir işleme ve harca gerek kalmaksızın bu silahlarını da taşıyabilirler.
(Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Birinci fıkranın (b) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (e) bendinin (9) numaralı alt bendinde belirtilen görevliler için¸ 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun hükümlerine göre seçimle bu görevlere gelmiş olma şartı aranır.

TAŞIMA RUHSATI VERİLEBİLECEK DİĞER MESLEK MENSUPLARI

Madde 9 - (Değişik madde: 13/01/1992 - 92/2635 K.)

(Değişik cümle: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./4. md.) Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine istinaden valiler¸ aşağıda belirtilen kişilere¸ durumlarının bu Yönetmelik hükümlerinde aranan şartlara uygunluğunun tespit edilmesi halinde silah taşıma ruhsatı verebilir.
a) (Mülga bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.)
b) Yurdumuzda ikamet eden ve başka bir ülkenin fahri temsilciliğini yapan dışişleri meslek mensubu olmayan ve bu görevi Dışişleri Bakanlığınca yazılı olarak teyid edilen Türk vatandaşlarına¸
c) Sarı basın kartı sahibi basın mensuplarına¸
d) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./4. md.) Kuyumcu ve sarraflar ile altın ve gümüş işleyen imalatçı ve toptancılara¸ bunların ortaklık veya şirket olarak çalışmaları halinde¸ bu işlerden sorumlu ortaklardan en fazla ikisine¸
e) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) 14/08/1987 tarihli ve 87/12028 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi¸ İthali¸ Taşınması¸ Saklanması¸ Depolanması¸ Satışı¸ Kullanılması¸ Yok Edilmesi¸ Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük hükümlerine göre patlayıcı maddeleri satın alma ve satış ruhsatı bulunan işyeri sahipleri ile patlayıcı madde deposu sahiplerine¸ yivsiz av tüfeği imalathanesi sahiplerine¸ ruhsatlı silah tamirhanesi sahiplerine ve işyerinde ve iş başında demirbaş silahları taşımak şartı ile patlayıcı madde ve fer'ilerini taşıma işlerinde görevli güvenlik belgesi sahiplerine¸
f) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Bankaların genel müdürleri¸ genel müdür yardımcıları¸ bölge müdürleri ve 4389 sayılı Bankalar Kanununda tanımı yapılmış şubelerin müdürlerine
g) Hava yolu nakliye pilotu lisansına sahip yolcu ve para taşımacılığında görevli pilotlara¸
h) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Yıllık satış tutarı (cirosu) her yıl Bakanlıkça tespit edilecek miktara ulaşan gerçek kişi tacirlerle sermaye şirketlerinin ve Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliklerinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür ve yardımcılarına¸
ı) Bakanlıkça Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görüşü de alınmak kaydıyla¸ bölgeler itibarıyla tesbit edilen normlara göre büyük tarım işletmesi sayılacak miktarda ve meskun yerlerden uzaktaki arazisini¸ devamlı olarak bizzat işleten toprak sahiplerine¸
i) Bakanlıkça Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görüşü de alınmak kaydıyla bölgeler itibarıyla tesbit edilen normlara göre büyük sürü sahibi sayılacak miktarda hayvana sahip olup¸ geçimini münhasıran hayvancılıktan elde ettiği gelirle sağlayan ve işi nedeniyle yaz-kış yayla veya otlaklara gidip gelmek zorunda olan sürü sahiplerine¸
j) (Değişik bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Yapı¸ tesis¸ inşaat ve büyük onarım işleriyle fiilen ve bizzat uğraşan müteahhitlere¸(ortaklık veya şirket sözkonusu ise bu işten sorumlu ortaklardan en fazla iki kişiye)¸
k) (Değişik bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Akaryakıt satışı yapılan istasyonlarda fiilen ve bizzat bulunan sahiplerine (ortaklık veya şirket sözkonusu ise bu işten sorumlu ortaklardan en fazla iki kişiye)¸
l) Akaryakıt istasyonu sahiplerine adına akaryakıt satışı yapanlara (demirbaşa kayıtlı silahlarını işyeri ve işbaşında taşımak şartıyla)¸
m) (Değişik bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Sigortalı olarak en az 50 işçi çalıştıran¸ fiilen ve bizzat bu işle iştigal eden iş sahipleri¸ bekçi¸ veznedar ve mutemetlere (ortaklık veya şirket sözkonusu ise bu işten sorumlu ortaklardan en fazla iki kişiye olmak üzere iş sahibi sayılanlar zati silahlarını her yerde ve her zaman; bekçi¸ veznedar ve mutemetler iş yeri ve iş başında demirbaşa kayıtlı silahlarını taşıyabilirler)¸
n) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Şirket veya ortaklık söz konusu ise yönetimden sorumlu ortaklardan en fazla iki kişiye verilmek kaydıyla atış poligonu sahiplerine ve demirbaşa kayıtlı silahları işyeri ve işbaşında taşımak şartıyla atış poligonlarını korumakla görevli bekçilere¸
o) 25/04/1973 tarihli ve 1710 sayılı Eski Eserler Kanununun 8 inci maddesine göre tescil edilmiş olup¸ gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetlerinde bulunan taşınmaz eski eserlerin¸ anıtların korunmasıyla görevli¸ sigorta primleri ödenen bekçilere (işyerinde ve işbaşında demirbaşa kayıtlı silahlarını taşıyabilirler)¸
ö) Meskun yerler dışında en az 100 adet fenni arılı kovan ile gezginci olarak bilfiil arıcılık yapan yetiştiricilere¸
p) 09/05/1955 tarihli ve 6551 sayılı Kanun hükümlerine göre izin alınarak tesis edilen patlayıcı madde depolarının korunması ile görevli bekçilere (demirbaşa kayıtlı silahlarını işyeri ve işbaşında taşıyabilirler)¸
r) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./4. md.) Daha önce valilik yapmış olanlar ile bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görev yapmış Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfına dahil diğer görevlilerden; adli ve idari yargı hakim ve savcıları ile bu sınıftan sayılanlardan; Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolar ile M.İ.T. hizmetlerinde çalışmış olanlardan asli memur statüsünü kazanmış olup¸ ihraç ve benzeri sebepler dışında tamamen kendi isteğiyle kurumlarından ayrılanlara¸
s) (Değişik bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Hazine ve Dışticaret Müsteşarlığından faaliyet izni almış ve dövize ilişkin işlemler yapmaya yetkili müesseselerin¸ fiilen ve bizzat bu işle iştigal eden sorumlu ortaklarından en fazla iki kişiye¸ (şirketin şubesi varsa şirket tarafından yetkili kılınmış fiilen ve bizzat ilgili şubede görev yapan bir kişiye)¸
ş) (Ek bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Barolara kayıtlı bulunan avukatlara¸ 1512 sayılı Noterlik Kanunu hükümlerine göre noterlik hizmetini yürüten noterlere¸
t) (Değişik bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./3. md.) Kanunla kurulan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının birlik¸ federasyon ve konfederasyon yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile ticaret ve sanayi odaları¸ ticaret odaları¸ sanayi odaları¸ deniz ticaret odaları¸ ziraat odaları ve ticaret borsaları yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile meclis üyelerine¸
u) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Yapılan soruşturma sonucu görevlerine son verilmiş olduğu anlaşılanlar hariç¸ en az bir dönem köy veya mahalle muhtarlığı yapmış olanlara¸
ü) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Kesinleşmiş yargı kararı üzerine görevine son verilenler hariç¸ en az bir dönem belediye başkanlığı veya il genel meclis üyeliği yapmış olanlara¸
(Ek fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Birinci fıkranın (u) ve (ü) bentlerinde belirtilenler için¸ 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun hükümlerine göre seçilmiş ve bu görevlerde bulunmuş olma şartı aranır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : TAŞIMA RUHSATI VERİLEBİLECEK EMEKLİ KAMU GÖREVLİLERݸ SİLAH RUHSATI İÇİN İSTENECEK BELGELER VE RUHSAT VERİLMESİNİ ENGELLEYEN HALLER

EMEKLİ KAMU GÖREVLİLERİ

Madde 10 - Kanunun 7 nci maddesinin (4) numaralı bendinin (A) ve (B) alt bentlerinde sayılan haller dışında emekli olan kamu görevlilerinden;
a) ( Değişik bent: 13/01/1992 - 92/2635 K.) Vali¸ vali yardımcısı¸ kaymakam ve bucak müdürleri ile mülkiye müfettişi¸ daire başkanı veya şube müdürü gibi Mülki İdare Amirliği Hizmetleri sınıfına dahil görevlilere¸
b) Hakim ve savcılar ile Sayıştay Başkan ve üyelerine¸
c) Büyükelçi¸ elçi¸ daimi temsilci¸ daimi temsilci yardımcısı¸ birinci müsteşar¸ müsteşar¸ başkatip¸ ikinci katip¸ üçüncü katip¸ başkonsolos¸ başkonsolos yardımcısı¸ konsolos¸ muavin konsolos (...)
d) (Mülga bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./14. md.)
e) Emniyet hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda çalışan personel ile MİT hizmetleri mensuplarına¸
(Ek fıkra: 28/01/1994 - 94/5297) Bunlar kurumlarıyla ilişkilerinin kesilmesi sırasında zati tabancalarına ait özellikleri emekli kimlik kartlarna işletmek suretiyle taşıyabilirler. Bu kimlik kartları silah taşıma ruhsatı yerine geçer.
f) Çarşı ve mahalle bekçilerine¸
g) 31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 77 nci maddesi gereğince görevdeyken demirbaş silahını taşıyan orman muhafaza memurları ve orman bölge şeflerine (bunlar emekli olduklarında satın alacakları zati silahlarını veya kanuni yoldan edindikleri şahsi silahlarını taşıyabilirler)¸
h) (f) bendi hariç diğer bendlerde sayılanlardan 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununda değişiklik yapan 2898 sayılı Kanuna göre emekli olanlara¸
ı) (Ek bent: 02/04/1997 - 97/9510 K. ) Özel kanunlarına göre demirbaş silah taşıma yetkisi bulunan Gümrük Muhafaza Teşkilatı amir ve memurlarına¸
İkamet ettikleri yer valiliğine müracaatları halinde¸ mevcut veya alacakları zati silahları için taşıma ruhsatı verilir.
Bu maddede öngörülenlerden (Ek-1) de gösterilen Silah Ruhsatı İstek Formuna ilave olarak durumlarını belirtir kurum yazısı istenir.

EMEKLİ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ PERSONELİ

Madde 11 - (Değişik madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./5. md.)

Mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkumiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden tard veya ihraç edilenler¸ rütbesinin geri alınmasına hükmolunanlar ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 50 nci maddesinin (c) bendi¸ 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununun 15 inci maddesi uyarınca disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle ayırma işlemine tabi tutulanlar¸ 3269 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca başarısız görülenler ile 3466 sayılı Kanunun 13 ve 16 ncı maddeleri uyarınca ilişikleri kesilenler veya 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun 2 nci maddesi gereğince emekli edilenler hariç olmak üzere¸ emekli Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile mecburi hizmetini tamamlayarak istifa etmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan subay¸ astsubay ve uzman jandarmalar ile en az on yıl görev yapıp sözleşmelerinin uzatılmaması sonucu veya kendi isteği ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan uzman erbaşlara silah taşıma ve bulundurma izni¸ bağlı bulundukları Kuvvet Komutanlıklarınca¸ Jandarma personeli için Jandarma Genel Komutanlığınca¸ Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli için Sahil Güvenlik Komutanlığınca verilir.
Kanunen silah almaya ve taşımaya yetkili olan Türk Silahlı Kuvvetleri personeli emekli olarak ayrılmaları halinde¸ ilişiklerini keserken şahsi tabancalarını emekli kimlik kartlarına işletebilirler.
Emekli ve müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için mensup olduğu kuvvet komutanlığı¸ Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı şahsi tabanca envanterinde¸ o şahıs için kayıtlı bulunan tabanca veya tabancalardan¸ antika silahlar için bulundurma belgesi diğer tabancalar için taşıma belgesi düzenler ve onaylar. Taşıma ve bulundurma müsaadesi süresizdir. Ancak¸ emekli ve müstafi personelin durumları ilgili komutanlıkça beş yılda bir araştırılır.
Emekli Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin kimlik kartlarında bulunacak silaha ait bilgiler¸ ilgiliye silahını taşıma veya bulundurma müsaadesi verir.
Kuvvet komutanlıkları ve Sahil Güvenlik Komutanlığı¸ yukarıda belirtilen esaslar dahilinde verdikleri taşıma ve bulundurma müsaadelerini¸ düzenleyecekleri listelerle Jandarma Genel Komutanlığına bildirirler.

EMEKLİ VE MÜSTAFİ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ PERSONELİNDEN İSTENECEK BELGELER

Madde 12 - (Değişik madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./6. md.)

Emekli veya müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeli;
a) 2 adet kimlik kartı fotokopisi¸
b) İkametgah belgesi¸
c) Adli Sicil sabıka kayıt belgesi¸
d) Garnizon tabibi¸ yoksa Hükümet tabibinden alacakları silah taşımalarına engel hali bulunmadığını belgeleyen doktor raporu¸
e) Son üç ay içinde çekilmiş dört adet vesikalık fotoğrafı¸
ekleyecekleri bir dilekçe ile bağlı bulundukları Kuvvet Komutanlıklarına; Jandarma personeli Jandarma Genel Komutanlığına¸ Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli Sahil Güvenlik Komutanlığına müracaat ederler.
Mensup oldukları Kuvvet Komutanlıklarınca¸ silah taşıma veya bulundurma için gerekli şartları taşımaları kaydıyla izin belgesi verilen personel¸ askeri kimlik kartı fotokopisi ve üç adet fotoğraf ile birlikte Jandarma Genel Komutanlığına müracaat etmeleri halinde¸ kendilerine (Ek-4)'te yer alan Silah Satın Alma Yetki Belgesi verilir.
Daha önce zati silahı bulunduğu halde bu silahı mahkeme kararı ile müsadere edilen veya silah satın almaya engel hali bulunan emekli ve müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeline silah satın alma izni verilmez.
Bu kişilerin sahip olduğu diğer silah ruhsatları da iptal edilerek¸ bu silahların altı ay içerisinde silah satın almaya hak kazanmış kişilere devri sağlanır. Bu süre içerisinde devri sağlanamayan silahlar¸ ilgili kanunlara göre işlem yapılmak üzere adli makamlara intikal ettirilir.
Bu madde hükmüne göre tabanca satın alan emekli ve müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında 11 inci madde hükmüne göre işlem yapılır.

MERMİ SAĞLANMASI

Madde 13 - (Değişik madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./7. md.)

Silah taşıma ve bulundurma yetkisini haiz emekli ve müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeli¸ silahları için mermi satın almak istemeleri halinde¸ bulundukları yerin askerlik şubesi başkanlığına müracaat ederek izin almak zorundadırlar. Bunların¸ mermi ihtiyaçları¸ satış yetkisi verilen kamu kurumunun satış mağazalarından veya bu kurum mamullerini satan ruhsatlı başbayii veya bayilerden karşılanır. Hak sahiplerinin satış yapan müesseselere bizzat başvurmaları ve taşıma veya bulundurma yetkisini belgeleyen kimlik kartlarını ve belgelerini ibraz etmeleri zorunludur.

SİLAHLARIN KAYIT VE TESCİLİ

Madde 14 - (Değişik fıkra: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./8. md.) Bu Yönetmelik hükümlerine göre Kuvvet Komutanlıkları¸ Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından silah taşıma veya bulundurma izni verilen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin silahlarına ait bilgiler kimlik kartlarına işlenir. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli¸ emekli ve müstafilerine ait taşıma veya bulundurma izni verilen silahlar ile sahiplerinin kimlikleri bir cetvele kaydedilerek Ocak ve Haziran aylarında Genel Komutanlığa bildirilir. Ayrıca bu bilgilerin Bakanlık Genel Bilgi Toplama Başkanlığı kayıtlarına geçmesi sağlanır.
Bu şekilde kayıtlara geçen bilgiler¸ silah sahiplerinin bu silahları devir
veya satışlarında ya da silahların miras yoluyla intikalinde veya zayi olması halinde zabıtaca yapılacak araştırmalara esas teşkil eder.

SİLAH RUHSATI İÇİN İSTENECEK BELGELER

Madde 15 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 9. md.)

Silah taşıma veya bulundurma ruhsatı almak isteyenlerden¸ silah taşımalarında veya bulundurmalarında psikolojik¸ nörolojik veya fiziki rahatsızlıklar bakımından sakınca bulunmadığına dair doktor raporu ve adli sicil belgesi ile Bakanlıkça belirlenen diğer belgeler istenir.

MADDE 16

Madde 16 - (Değişik madde: 02/04/1997 - 97/9510 K.)

( Değişik cümle: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./9. md.) Kanunun 7 nci maddesinin (1) numaralı bendinde sayılanlar hariç aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez¸ verilmiş ruhsatlar iptal edilir.
a) Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlar¸
b) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./9. md.) Ruhsatlı silahıyla suç işleyenler veya silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihara teşebbüs edilmesine neden olanlar¸
c) Haklarında Türk Ceza Kanununun 119 uncu maddesinin uygulanması nedeniyle kamu davası açılmamış olsa bile¸ zorunlu olmadığı halde meskun bir mahalde veya civarında ya da umuma mahsus yol üzerinde veya bu yola doğru silah atanlar ile bu suçların birinden mahkum olanlar¸
d) Taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar ile zimmet¸ ihtilas¸ irtikap¸ rüşvet¸ hırsızlık¸ dolandırıcılık¸ sahtecilik¸ inancı kötüye kullanma¸ dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla her türlü kaçakçılık¸ kara para aklama¸ hayali ihracat¸ elektronik alet ve cihazlarla işlenen suçlar¸ resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma¸ devlet sırlarını açığa vurma¸ ideolojik¸ anarşik¸ terör ve benzeri yaygın şiddet eylemlerine katılma ve bu gibi fiilleri tahrik ve teşvik suçlarından birinden hüküm giymiş olanlar¸
e) (Değişik bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./4. md.) Taksirle veya basın yoluyla işlenenler hariç değişik zamanlarda işlediği aynı veya farklı türden ikiden fazla suçtan dolayı hapis veya ağır hapis ve/veya ağır para cezasına mahkum olanlar¸
f) Uyuşturucu ve psikotrop maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal¸ ithal veya ihraç etme ya da bu fiillere teşebbüs etme¸ satma¸ satışa arzetme¸ satın alma¸ bulundurma¸ herhangi bir şekilde başkasına devretme veya devralma¸ sevk veya nakletme¸ alınıp satılmasına veya devrine ya da her ne suretle olursa olsun tedarikine vasıta olma suçlarından biriyle mahkum olanlar¸
g) Ruhsatlı silahını geçici de olsa başkalarına verdikleri için hüküm giyenler¸
h) ( İptal bent: Danıştay 10.Daire 27/03/2003 tarih¸ 2001/2044 E. ve 2003/1135 K.)
ı) Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı silahlardan birini kullanmak suretiyle suç işleyen ve bu suçtan dolayı hapis ve/veya ağır para cezasına mahkum olanlar¸ i) Ruhsatların veriliş nedenleri ortadan kalktığı halde durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmeyen ruhsat sahipleri¸
j) Kanunun Ek 1 inci maddesinde belirtilen ateşli silah taşınması yasak yerlerde silah taşıyanlar¸
k) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü demirbaşına kayıtlı silahları amacı dışında kullananlar¸
l ) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./9. md.) Mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkumiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden tard veya ihraç edilenler¸ rütbesinin geri alınmasına hükmolunanlar ile 926 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin (c) bendi¸ 3269 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası ve 3466 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uyarınca disiplinsizlik veya ahlaki durum sebebiyle ayırma işlemine tabi tutulanlar¸ 3269 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca başarısız görülenler ile 3466 sayılı Kanunun 13 ve 16 ncı maddeleri uyarınca ilişikleri kesilenler veya 1402 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince emekli edilenler ile disiplin kurulları veya mahkeme kararıyla meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar ya da haklarında verilen mahkumiyet kararı sonucu memuriyetle ilişiği kesilenler veya sicilen ya da 1402 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince emekli edilenler¸
m) Kısıtlı olanlar ile kamu hizmetinden yasaklılar¸
n) Akıl hastası veya psikolojik ve nörolojik rahatsızlıkları olanlar¸
o) 21 yaşını bitirmemiş olanlar.
ö) ( Ek bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 10. md.) 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçundan dolayı altı aydan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar¸"
(Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 10. md.) Yukarıdaki fıkranın (a)¸ (b)¸ (c)¸ (d)¸ (e)¸ (f)¸ (g)¸ (h)¸ (ı)¸ (i) ve (ö) bentleri kapsamına girenler¸ affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün
neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez. Bu fıkra hükmü 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 2 nci maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmaz.
Birinci fıkranın (j) bendi kapsamına girenlerin silah taşıma ruhsatları bulundurmaya çevrilir ve kendilerine bir daha taşıma ruhsatı verilmez.
Bu madde de belirtilen mahkumiyet¸ kesinleşmiş mahkumiyettir.
Bu madde hükümlerinin uygulanmasında¸ mahkemelerce verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya çevrilmiş olsa dahi¸ hürriyeti bağlayıcı ceza esas alınır.
(Ek fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 10. md.) Bu madde kapsamında sayılan fiillerden dolayı yargılanması devam eden şahısların ruhsat verilme ve yenileme işlemleri¸ yargı kararı kesinleşinceye kadar durdurulur. Yargılama sonucuna kadar silah ilgili birimce emanete alınır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : TAŞIMA VE BULUNDURMA HAKKININ KAYBI¸ VEFAT¸ GÜMRÜĞE TERKEDİLEN SİLAHLAR VE GEÇERSİZ SAYILACAK BELGELER

TAŞIMA VEYA BULUNDURMA HAKKININ KAYBI

Madde 17 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 -11. md.)

Taşıma veya bulundurma ruhsatı verilen kişilerden sonradan 16 ncı maddede belirtilen hallerden birine girmesi nedeniyle silah taşıma ve bulundurma şartlarını kaybedenlerin¸ yeni ruhsat talepleri kabul edilmeyeceği gibi¸ mevcut silah ruhsatları iptal edilerek¸ silahlar zaptedilir. Bu silahların¸ zaptedildiği tarihten itibaren altı ay içinde silah sahibinin isteği dikkate alınarak¸ silah satın almaya hak kazanmış kişilere devri sağlanır. Bu süre içinde devri sağlanamayan silahlar ilgili kanunlara göre işlem yapılmak üzere adli makamlara intikal ettirilir.
Bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası hükümlerine göre ruhsatı iptal edilen silahlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
VEFAT HALİNDE YAPILACAK İŞLEMLER

Madde 18 - Taşıma ya da bulundurma ruhsatı verilen kişilerin vefatı halinde¸ bu kişilere ait silahın¸ mirasçılarının tümünün muvafakatı ile aralarından birine¸ kanuni bir engel yok ise devri sağlanır. Mirasçıların aralarında anlaşamamaları halinde¸ vali¸ bu hususta verilecek yargı kararına kadar geçerli olmak üzere silahı mirasçılardan birinin adına geçici olarak ruhsata bağlayabilir.
GÜMRÜĞE TERK EDİLEN SİLAHLAR

Madde 19 - 19/07/1972 tarihli ve 1615 sayılı Gümrük Kanununa uygun olarak gümrüğe terk edilmiş bulunan silahlar ile bunların aksam ve parçalarından hangilerinin ne şekilde ve kimlere satılabileceği Bakanlıkça tayin edilir.
GEÇERSİZ SAYILACAK BELGE VE KAYITLAR

Madde 20 - Ruhsatın yenilenmesi¸ kayıt ve tescili yahut kimliğe işlenmesi gibi muameleler yapılırken belge düzenleyen ve kayıt tesis eden yetkililerce silahların nitelikleri ve numaralarının kontrol edilmesi zorunludur.
İnceleme ve denetleme veya ruhsatın yenilenmesi¸ kayıt ve tescili yahut kimliğe işlenmesi gibi muameleler sırasında¸ silahın veya düzenlenen ruhsatın ya da tesis edilen kayıt ve işlemlerin mevzuata aykırılığının tesbit edilmesi halinde¸ mevzuata aykırı olarak düzenlenen ruhsat veya tesis edilen kayıt ve işlem¸ Bakanlıkça geçersiz sayılır. Bakanlığın durumu ilgili valiliğe bildirmesi üzerine¸ silah ve ilgilisi hakkında valilikçe konunun özelliğine göre gerekli işlem yapılır. Bu işlemler yapılırken¸ gerekli görüldüğünde¸ söz konusu silah için ekspertiz raporu aldırılabilir.
(Değişik fıkra:16/02/1999 Yön: 99/12448 - 3 md.) İllerde ruhsat işlemleriyle ilgili olarak meydana gelecek ihtilaf ve tereddütler Genel Müdürlüğün ve Genel Komutanlığın görüşleri alınmak suretiyle Bakanlıkça çözümlenir.

BEŞİNCİ BÖLÜM : RUHSATLI SİLAHLARIN DEVRİ İLE SİLAH VE MERMİ SATIN ALINMASI

RUHSATLI SİLAHLARIN DEVRİ

Madde 21 - Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a)¸(b) ve (c) bendi kapsamındaki silahlar hariç olmak üzere¸ taşıma veya bulundurma ruhsatlı silaha sahip olanlar¸ ruhsatlarında nitelikleri yazılı silahlarını bu Yönetmelik hükümlerine göre silah taşıma veya bulundurma ruhsatı verilebilecek olan kişilere satış veya hibe yoluyla devredebilir ya da Türk Silahlı Kuvvetlerine veya Genel Müdürlüğe hibe edebilirler.
(Ek fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 12. md.) Ruhsatlı silahların başka bir şahsa devrinin yapılabilmesi için devir almak isteyenin silah taşıma veya bulundurma ruhsatı almasında herhangi bir engel halinin bulunmadığının tespit edilmiş olması gerekir. Silah devrini öngören sözleşme noterce düzenlenir. Silah ve mermiler¸ ruhsat düzenlenmeden devredilen şahsa teslim edilemez.

SİLAH SATIN ALMA¸ KAYIT VE TESCİL

Madde 22 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 13. md.)

(Değişik fıkra: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./10. md.) Taşımak veya bulundurmak amacıyla silah satın almak isteyenler ikamet ettikleri ilin Valiliğine¸ Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ve emeklileri ile müstafi personel mensup olduğu Kuvvet Komutanlığından¸ Jandarma personeli Genel Komutanlıktan¸ Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli Sahil Güvenlik Komutanlığından alacakları izin belgesi ile birlikte Genel Komutanlığa müracaatları halinde¸ silah taşımak ve bulundurmak için gerekli şartları taşımaları kaydıyla¸ kendilerine silah ve bu silaha ait mermileri satın almak üzere (Ek-4)'teki Silah Satın Alma Yetki Belgesi verilir. İki nüsha olarak düzenlenen bu belgenin bir nüshası silah satışı yapacak kamu kuruluşuna gönderilir. Diğer nüshası ise ildeki veya Genel Komutanlıktaki dosyasında saklanır. Bu belgenin geçerlilik süresi düzenlendiği tarihten itibaren bir yıldır. Bu belge ile bizzat belge sahibi tarafından silah satış yetkisi olan kamu kuruluşundan silah ve bu silaha ait mermiler satın alınır. Ancak¸ Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile (e) bendinin (1)¸ (2) ve (5) numaralı alt bentlerinde sayılan kişiler¸ noterce düzenlenen vekaletname¸ Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ise Tugay¸ Müstakil Alay¸ İl Jandarma Komutanlığı muadili Birlik Komutanlıkları¸ Karargah ve Kurum Amirlerinin vereceği fotoğraflı yetki belgesi ile aynı bent ve alt bentlerde sayılan kamu görevlilerine silah ve mermilerini satın aldırabilirler. Satın alınan bu silah ve mermilere ait fatura silahın Menşei Belgesi olup¸ düzenlendiği tarihten itibaren altmış gün süre ile geçerlidir. Silah Satın Alma Yetki Belgesinde ve faturada ruhsat için müracaat süresi belirtilir ve bu ibare tebligat yerine de geçer. Silah sahibi¸ bu süre içinde silahı ile birlikte ruhsat işlemleri yapan birime müracaat etmek zorundadır. Faturada yazılı silaha ait bilgiler¸ silah da incelenmek suretiyle¸ ruhsatına aynen işlenir. Belirtilen sürede müracaat etmeyenler hakkında adli işlem yapılır.
Yukarıda belirtilen usul dışında kanunen müsaade edilmiş zoralım¸ standart dışı vb. silahları mevzuata uygun olarak edinen kişiler hakkında da birinci fıkrada belirtilen hükümler uygulanır.
Valiliklerce¸ yetkili kuruluştan satın alınan ve devri yapılan¸ silah ve mermilerle ruhsatı iptal edilen ve müracaatları kabul edilmeyen kişilere ait bilgiler (Ek-3)'teki Bilgisayar Silah Kayıt Formuna işlenerek merkezi bilgisayar sistemine kayıt edilir. Bu şekilde kayıtlara geçen bilgiler¸ silah sahiplerinin söz konusu silahları devir veya satışlarında¸ kanuni mirasçılara intikalinde veya zayi olması halinde zabıtaca yapılacak araştırmalara esas teşkil eder.
Bu Yönetmelik hükümlerine göre satışı yapılan yerli veya yabancı menşeli silahların kimlere ve hangi tarihte satıldığı¸ satışı yapan kuruluşlarca (EK-7)'deki Silah Kayıt Cetveline işlenerek onbeş günlük dönemler halinde silah satın alma yetki belgesinin düzenlendiği mülki amirliğe veya Genel Komutanlığa bildirilir. İstenildiğinde bu bilgiler Bakanlığa da bildirilir.
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu¸ Kanunun 10 uncu maddesine istinaden satış yaptığı zoralım silahlar ve bu silahları satın alan kişilerle ilgili bilgileri Milli Savunma Bakanlığı'na bildirir. Bunlardan askeri personel olanları Genel Komutanlığa¸ diğer kamu görevlilerini görev yaptığı il valiliğine ayrıca bildirir.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli ile emeklilerinin silah ruhsat işlemleri Emniyet Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerince yerine getirilir.

DEVREDİLEN SİLAHLARIN KAYIT VE TESCİLİ

Madde 23 - Bu Yönetmelik hükümlerine göre valiliklerce devri sağlanan ateşli silahlara ait bilgiler (Ek-3) deki Bilgisayar Silah Kayıt Formuna kaydedilerek her ayın sonundan itibaren yedi gün içerisinde Genel Müdürlüğe bildirilir.
Bu şekilde kayıtlara geçen bilgiler¸ silah sahiplerinin söz konusu silahları devir veya satışlarında¸ kanuni mirasçılara intikalinde veya zayi olması halinde zabıtaca yapılacak araştırmalara esas teşkil eder.

SATIN ALINABİLECEK SİLAH VE MERMİ MİKTARI

Madde 24 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 14. md.)

(Değişik fıkra: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./5. md.) Valilerce¸ taşıma veya bulundurma amacıyla ruhsata bağlanmak üzere silah satın alma izni verilen gerçek kişilerle kurum¸ kuruluş veya işyeri demirbaşına kayıt edilecek her silah için¸ yıllık en fazla ikiyüz adet mermi satın alınabilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası grup nakli görevlileri ile kurum ve kuruluşların silah taşıması uygun görülen personeli için satın alınacak tabanca ve mermi miktarı Bakanlıkça tespit olunur.
Silah taşıma veya bulundurma ruhsatına sahip olanların mermi ihtiyaçları¸ Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu'ndan veya usulüne uygun olarak yurt dışından ithal edilmek suretiyle karşılanır.
(Değişik fıkra: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./5. md.) İhtiyaç sahiplerinin valiliklere yapacakları başvuru üzerine¸ taşıma veya bulundurma ruhsatlı silahlar için her yıl en fazla ikiyüz adet mermi satın alma izni verilir.
Yurt dışından ithal edilen mermilerin satışı aşağıdaki şekilde yapılır.
a) (Değişik bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./5. md.) Yetki verilen kamu kurum ve kuruluşa bağlı baş bayii ve bayiiler¸ ithal edilen mermileri taşıma veya bulundurma ruhsatlı silahlar için her yıl en fazla ikiyüz adet olmak üzere satabilirler.
b) Bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak kurulan ve işletme izni verilen atış alanı veya atış poligonu sahipleri¸ işletmelerinin mermi ihtiyaçlarını¸ 65 inci maddeye göre tespit edilen miktarlarla sınırlı olmak üzere¸ Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından üretilen veya Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından ithal edilen veya bir kamu kuruluşuna ithal ettirilen mermilerden karşılarlar.
Mermi satın alma izni için (Ek-14)'teki Mermi Satın Alma Belgesi düzenlenir. Hak sahipleri¸ mermi satışı yapan müesseselere bizzat başvurmak ve taşıma veya bulundurma yetkisini belgeleyen kimlik kartlarını ve belgelerini ibraz etmek zorundadırlar.
Yetkili kamu kuruluşu adına satış yapan yetkili satıcılar¸ sattıkları mermi miktarını ve kimlere sattıklarını aylık listeler halinde bağlı oldukları il valiliklerine bildirmek zorundadır. Usulüne uygun şekilde mermi satışı yapmadığı tespit edilen yetkili satıcıların ruhsatları iptal edilir ve bunlara bir daha ruhsat verilmez.
MERMİ SAĞLANMASI

Madde 25 - ( Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)

ALTINCI BÖLÜM : SİLAH VE MERMİLERİN İTHALİ VE SATIŞI

TESBİT İŞLEMİ

Madde 26 - Kanunen yurda girmesinde sakınca bulunmayan silah ve mermilerden hangilerinin ithal edileceği¸ Bakanlığın görüşü de alınmak suretiyle Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından belirlenir.
Bakanlık¸ konuyla ilgili uluslararası andlaşmalar ile ülkenin genel güvenliğini dikkate alarak¸ yurda ithal edilecek silah ve mermilere cins ve miktar bakımından sınırlama koyabilir.
Hangi çeşit silah ve mermi ithal edileceğinin tesbitinde¸ varsa yurt içi üretim de dikkate alınır.

İTHAL YETKİSİ

Madde 27 - Savunma Sanayii Müsteşarlığı¸ 26 ncı maddeye göre belirlenecek silah ve mermilerin ithalini bizzat yapabileceği gibi¸ başka bir kamu kuruluşu eliyle de gerçekleştirebilir.

İthalatın başka bir kamu kuruluşu aracılığıyla yaptırılması halinde¸ hangi silah ve mermilerin ithal edileceği¸ ithal edilecek miktar ile ithalata ilişkin diğer hususlar Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile ithalatı gerçekleştirecek kuruluşlar arasında düzenlenecek olan bir protokolle tespit edilir.

İTHAL İZNİ

Madde 28 - İthal izni talebi¸ ithalatın doğrudan Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından gerçekleştirileceği hallerde bu Müsteşarlıkça¸ başka kamu kuruluşları eliyle gerçekleştirildiği hallerde ise¸ bu kurum ve kuruluşlarca (...) Dış Ticaret Müsteşarlığına yapılır.
İthalatın başka kamu kuruluşları eliyle gerçekleştirildiği hallerde¸ izin talebine¸ 27 nci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen protokol de eklenir.
Bu maddeye göre yapılan müracaatlarda¸ yürürlükteki ithalat rejimi çerçevesinde Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına gerekli ithal izni verilir.
(Ek fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 15. md.) Ancak¸ birden fazla namlusu veya mekanizma sürgüsü olan silahlara ithal izni verilmez. Daha önce bu şekilde ruhsata bağlanan silahlar¸ sadece tek namlu ve sürgü ile kayıt ve tescil edilerek ruhsatnamesi değiştirilir ve silahın diğer parçaları MKE Kurumu Genel Müdürlüğü'ne teslim edilir.
KAYIT
Madde 29 - İthal edilen silah ve mermiler¸ bunları satan kamu kuruluşunca (Ek-5) deki İthal Silah Kayıt Defterine kaydedilir.
SATIŞ BEDELİNİN TESBİTİ
Madde 30 - İthal edilen silah ve mermilerin satış bedeli Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından belirlenir. Bu silah ve mermilerin söz konusu Müsteşarlık tarafından belirlenir. Bu silah ve mermilerin söz konusu Müsteşarlık tarafından yetkilendirilen kamu kuruluşlarınca Müsteşarlık adına ithal edilmesi ve/veya satılması halinde¸ ithalatı gerçekleştiren ve/veya satışı yapan kurum ve kuruluşa Savunma Sanayii Müsteşarlığınca öngörülecek miktarda komisyon ödenir.
Bu satışlarda kesilecek fatura¸ silah ve mermilerin menşe belgesi sayılır.

SATIŞ

Madde 31 - İthal edilen silah ve mermiler¸ kanunen silah taşımaya ve bulundurmaya hak kazanmış olan isteklilere Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yetki verilmiş bulunan kuruluşlar eliyle satılır.
Bu silahlar ve mermiler¸ satışı yapacak kuruluşa bir protokol ile devredilir.
Halen demirbaş silaha sahip olan kişiler ile silah taşıma ve bulundurma ruhsatına sahip olanlar¸ bu yolla ithal edilen silahtan da satın alabilirler.

İTHAL SİLAH TALEP ŞEKLİ

Madde 32 - (Değişik madde: 13/01/1992 - 92/2635 K.;Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)
SATIŞTAN SAĞLANAN GELİRİN DAĞITIMI
Madde 33 - (Değişik madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./11. md.)
Silah ve mermilerin satışından elde edilen net hasılatın kanunlarla diğer fonlara yapılan kesintilerden artan kısmın %80'i Savunma Sanayii Destekleme Fonuna¸ %20'si de polis ve jandarma teşkilatlarınca düzenlenen Silah Satın Alma Yetki Belge sayısı esas alınarak tespit edilecek miktarlara göre; Türk Polis Teşkilatı Güçlendirme Vakfı ile Jandarma Asayiş Vakfı arasında paylaştırılarak verilir.

BİLDİRİM

Madde 34 - (Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)
GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE YAPILACAK İTHALAT
Madde 35 - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce demirbaşa kayıtlı sırf sporda kullanılan silahlar ile bu silahlara ait fişek ve mermilerin ithali Bakanlığın iznine tabidir.

GEÇİCİ İTHAL

Madde 36 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 16. md.)

Ülkemizdeki diplomatik temsilciliklerle konsolosluklarda ve uluslararası kuruluş temsilciliklerindeki görevli kişilerden¸ tek bir silaha ve bu silahın mermilerine mahsus olmak üzere:
a) Diplomatik ajan¸ konsolosluk memuru ve uluslararası kuruluş temsilciliklerindeki görevlilere veya bunlara eşit statüdeki kişilere¸ Dışişleri Bakanlığınca belirlenmesi ve karşılıklı olması şartıyla¸
b) Bu temsilciliklerde görevli olup¸ (a) bendinde belirtilenlerin dışındaki kişilerden Türk vatandaşı olmayanlara¸ gerek görülmesi halinde çalıştıkları temsilciliğin talebi ve Dışişleri Bakanlığı'nın teklifi üzerine¸ Bakanlıkça uygun görülenlere karşılıklı olması şartıyla¸
ateşli silah ve bunların mermilerini yurda getirme izni verilebilir.
Türkiye'deki yabancı temsilciliklerde görevli Türk vatandaşlarına Dışişleri Bakanlığı'nın önerisi üzerine temsilcilik demirbaşına kayıtlı veya bulundurma ruhsatlı bir adet silahları için temsilciliklerdeki görevleri süresince geçerli olmak üzere silah taşıma ruhsatı düzenlenebilir.
Birinci fıkranın (a) bendinde sayılan kişilere¸ zaruret görülen durumlarda¸ Dışişleri Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlığın onayı ile karşılıklılık şartı aranmaksızın silah ithal izni verilebilir. Bu şekilde silah ithal edecek kişiler çalıştıkları temsilcilik kanalıyla Dışişleri Bakanlığı'na başvurarak¸ adı ve soyadı¸ görev ve unvanı¸ pasaport tarih ve numarasını¸ ithal edeceği silahın marka¸ model¸ çap ve seri numarasını bildirirler.
Bu bildirim Dışişleri Bakanlığı'nca incelendikten sonra Bakanlığa intikal ettirilir. Silah ve buna ait mermilerin yurda sokulması için Bakanlıkça (Ek-8)'deki Geçici Silah ve Mermi İçin Giriş ve Menşei Belgesi düzenlenir. Bu belgenin bir nüshası Dışişleri Bakanlığına¸ bir nüshası da gerekli belge düzenlemek üzere kişinin görevli bulunduğu yer valiliğine gönderilir. Bu maddeye göre belge alan kişiler belgede yazılı olan tek bir silahı ve bu silaha ait en fazla 200 adet mermiyi yurda sokabilirler.
Bu madde uyarınca ithal edilen silahların¸ sahiplerinin görevinin bitiminde ihraç edilmesi zorunludur. Bu silahların kaybedilmesi halinde¸ ilgilinin ikinci bir silahı yurda sokmasına ve ülkemizde taşımasına izin verilmez.

TEMSİLCİLİKLERİN DEMİRBAŞ SİLAH İTHALİ VE KORUMA GÖREVLİLERİ

Madde 37 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 17. md.)

Ülkemizdeki diplomatik temsilciliklerle konsoloslukların ve uluslararası kuruluş temsilciliklerinin silah ve her silah için 200 adet mermi ithal etmeleri¸ karşılıklılık esasına ve Dışişleri Bakanlığı'nın uygun görmesine bağlıdır. Bu silahlar 36 ncı maddede belirtilen usulle ithal edilir ve demirbaş olarak ruhsata bağlanır. Temsilciliklerde görevli kişilerin demirbaş silahı mevcutsa zati silah edinmelerine müsaade edilmez. Aynı şekilde¸ zati silah ithal edenlerin de demirbaş silah edinmeleri mümkün değildir. Silahın kaybedilmesi halinde 36 ncı maddenin son fıkrası hükümleri uygulanır.
Yurt dışından ülkemize resmi veya özel ziyaret amacıyla gelen heyet veya kişilerin korunmasıyla görevli silahlı güvenlik görevlilerinin¸ yurda giriş¸ yurt içinde gidilecek yerler ve çıkış işlemleri¸ karşılıklılık ilkesi de gözetilerek Dışişleri Bakanlığı ve Bakanlığın koordinesi neticesi ilgili valilik ve gümrük müdürlüklerine verilecek talimata göre yapılır.

ELÇİLİK VE KONSOLOSLUKLARDA GÖREVLİ DİĞER KİŞİLER

Madde 38 - (Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)

SİLAH VE MERMİLERE AİT DİĞER HÜKÜMLER

Madde 39 - (Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)

ÖZEL FERDİ İTHAL

Madde 40 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 18. md.)

Memuriyetleri devamınca bir defaya ve tek bir silaha mahsus olmak üzere; dış temsilciliklerimizde elçi sınıfından olanlar ile konsolosların¸ yurt dışına daimi görevle gönderilen subaylarla dış temsilciliklerimizin güvenlikleri ile görevli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli ve diğer güvenlik görevlilerinin kesin dönüşlerinde beraberlerinde veya kesin dönüş tarihinden itibaren en fazla altı ay içinde getirecekleri tabanca veya yivli av tüfeği ve bu silahlara ait en fazla 200 adet merminin yurda sokulmasına izin verilir.
Bu kişilerden¸ kesin dönüşleri sırasında beraberlerinde silah getirmek isteyenlerin¸ kesin dönüş belgesini¸ silahın nereden temin edildiğini ve kıymetini belirten belge ve tercümesini ve nüfus cüzdanı örneğini ekleyecekleri ve adını¸ soyadını¸ memuriyet unvanını¸ sicil numarasını¸ pasaport tarih ve numarasını¸ iş ve ikametgah adresini belirten bir dilekçe ile Bakanlığa başvurmaları gerekir. Bakanlıkça gerek görülmesi halinde araştırma yapıldıktan ve lüzumlu bilgiler kayıtlara geçirildikten sonra silahın özelliklerini ve mermi miktarını belirten üç nüsha (Ek-9)'daki Silah İthal ve Menşei Belgesi düzenlenir. Bu belgenin bir nüshası gümrük makamlarına ibraz edilmek üzere ilgiliye verilir. İthalde alınan gümrük vergi ve resimleri ödenmek şartıyla silah ve mermilerin yurda sokulması sağlanır. Gümrük vergi ve resimlerinin ödendiğine dair gümrük vezne alındı makbuzunun Bakanlığa ibraz edilmesi üzerine;
a) Türk Silahlı Kuvvetleri emrinde görevli subaylar için bağlı oldukları Kuvvet Komutanlığı'na¸ Sahil Güvenlik ve Jandarma Genel komutanlıkları emrinde görevli subaylar için ilgili Komutanlığa belgenin ikinci nüshası gönderilir. Bu Komutanlıklarca Subay Şahsi Tabanca Envanterine silahların kaydı yapılır.
b) Elçi sınıfından olanlar ile konsoloslar ve güvenlik memurları için¸ görevli bulundukları il valiliğine yazılacak talimata eklenecek belgenin ikinci nüshasına göre silahın bulundurma veya taşıma izin belgesi/ruhsatına bağlanması sağlanır.
Yukarıda belirtilen kamu görevlilerinin getirecekleri silah ve mermilerin¸ ruhsat veya envanter kayıtları yapıldıktan sonra devir ve satışı yapılabilir.
Silah İthal ve Menşei Belgesinin üçüncü nüshası ilgisine göre Emniyet Genel Müdürlüğü veya Jandarma Genel Komutanlığı dosyasında saklanır.

YURT DIŞINA KITA İLE GÖNDERİLEN SUBAY VE ASTSUBAYLAR

Madde 41 - Yurt dışına kıta ile gönderilen subay ve astsubayların yurt dışına çıkardıkları kimlik kartlarında yazılı silahları için yurda girişlerinde izin şartı aranmaz.

YEDİNCİ BÖLÜM : AV VE SPOR SİLAHLARININ GEÇİCİ OLARAK YURDA SOKULMASI¸ YİVLİ SPOR SİLAHLARINA UYGULANACAK ESASLAR

AVDA KULLANILAN SİLAHLAR VE AKSAMI İLE MERMİLERİ

Madde 42 - Kara Avcılığı Kanunu esaslarına ve Merkez Av Komisyonu kararlarına göre izin alıp turist olarak avlanmak üzere yurdumuza gelen yabancılar¸ beraberlerinde getirecekleri en çok 3 adet değişik çapta yivli ve 3 adet yivsiz av tüfeği ile gerekli aksamını ve her türlü yivli av tüfeği için en çok 50¸ her yivsiz av tüfeği için de en çok 100 adet mermiyi girişte gümrük makamlarına ibraz ederek pasaportlarına kaydettirmek şartıyla geçici olarak yurda sokabilirler. Pasaportlardaki bu kayıt¸ silah¸ aksamı ve mermilerin yurda sokulması için izin belgesi ve bunların ülkemizde taşınması için de taşıma vesikası yerine geçer.
Yurda bu şekilde sokulan silah¸ aksamı ve mermiler için giriş kapısındaki emniyet makamlarınca ayrıca (Ek-10) daki Silah ve Mermi Geçici Giriş Belgesi düzenlenir. Silah ve Mermi Geçici Giriş Belgesine¸ yurda sokulan silahların cinsi¸ marka ve seri numaraları ile mermi miktarı ve silah aksamı yazılır. Üç nüsha olarak düzenlenecek bu belgenin birinci nüshası¸ ilgilinin Türkiye'den çıkışında çıkış kapısındaki emniyet makamlarına teslim edilmek üzere silah sahibine verilir. İkinci nüshası¸ valilik kanalı ile Genel Müdürlüğe gönderilir. Üçüncü nüshası da¸ belgeyi düzenleyen emniyet makamında saklanır. Yabancılar çıkış kapısında silahı ve (Ek-10) daki belgeyi göstererek yurdu terk eder. Bunlardan alınan (Ek-10) daki belge Bakanlığa gönderilir. Çıkışın başka kapıdan yapılması halinde keyfiyet giriş yapılan kapıya bildirilir.
SPOR SİLAHLARI VE AKSAMI İLE MERMİLERİ

Madde 43 - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce düzenlenecek atıcılık yarışmalarına katılmak üzere yurda gelen yabancı sporcuların beraberlerinde getirmek şartıyla¸ katılacakları atıcılık yarışmasının her branşı için en çok 3 nişan tüfek veya tabancası ile aksamının ve bu silahlara ait olmak kaydı ile her silah için en çok 500 adet merminin yurda geçici olarak sokulmasında ve yurt içinde naklinde 42 nci madde hükümleri uygulanır.

ÜLKEMİZDE GÖREVLİ YABANCILARIN AV SİLAHI İTHALİ

Madde 44 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 19. md.)
Ülkemizdeki diplomatik temsilciliklerle konsolosluklarda ve uluslararası kuruluş temsilciliklerinde görevli diplomatik ajan¸ konsolosluk memuru ve bunlara eşit statüdeki görevliler¸ yivli veya yivsiz av tüfekleri ve aksamı ile mermilerini yurda ithal edebilmek için çalıştıkları temsilcilik aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı'na başvururlar. Uyruğunda bulunduğu ülkenin Türk vatandaşları için bu konuda yapılan uygulamanın da belirtildiği başvuru Dışişleri Bakanlığı'nca Bakanlığa intikal ettirilir ve şahsın¸ yurt içinde yivli veya yivsiz av tüfeği taşımasında bir sakınca görülmemesi halinde¸ geçici ithal izni verilebilir.
Bu temsilcilikler dışında antlaşmalara göre yurdumuza görevli olarak veya bilimsel araştırmalar yapmak amacıyla gelen yabancıların¸ beraberlerinde getirecekleri yivli veya yivsiz av tüfekleri ve aksamı ile mermilerini yurda sokabilmeleri ve bunları yurt içinde taşıyabilmeleri için;
a) Ad ve soyadları ile görevleri¸ pasaport tarih ve numaraları¸
b) Türkiye'de çalışmalarına veya bulunmalarına imkan veren yetkili makamın onayının tarih ve sayısı¸
c) Türkiye'de görevli bulundukları iş ve ikamet adresleri¸
d) Yurda sokacakları silahların marka¸ model ve numaraları ile diğer özellikleri¸
müracaatta belirtilir.
Yukarıdaki işlemlerin tamamlanmasını müteakip ilgili kişi adına (Ek-10)'daki Silah ve Mermi Geçici Giriş Belgesi düzenlenir. Bu belgeye istinaden yurda getirilen yivli ve yivsiz av tüfekleri ile aksamı ve mermi sayısı kişinin pasaportuna kaydolunur.

SİLAHLARIN TAŞINMASI

Madde 45 - Yabancılar¸ bu Yönetmelik hükümlerine göre yurda sokulmasına izin verilen yivli veya yivsiz av tüfeği ve aksamı ile mermileri için pasaportlarına yazılan kayıt ile birlikte Bakanlığa müracaat ederler. Bakanlığın vereceği talimat üzerine valilikçe yabancılar adına silah taşıma ruhsatı düzenlenebilir.
Ancak¸ bu silahlar¸ Atıcılık ve Avcılık Federasyonuna ait atış poligonlarında ya da meskun mahaller dışında Merkez Av Komisyonunca belirlenen avlaklarda¸ öngörülen esaslar çerçevesinde Türk makamlarından alınacak av tezkeresi ile taşınıp kullanılabilir.

GEÇİCİ OLARAK YURDA SOKULAN MERMİLERİN SARFEDİLMESİ

Madde 46 - Bu Yönetmeliğe göre yurda geçici olarak mermi getirmesine izin verilmiş olan yabancılardan;
a) Avlananlar¸ avlaklarda ve av sırasında sarfedilen mermiler için¸ av partisine refakat edecek orman muhafaza memuru¸ av bekçisi veya görevlendirilecek memur¸ yoksa av izni alan seyahat acentası personelince¸
b) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce tertip olunacak atıcılık yarışlarına katılanlar¸ sarfettikleri mermiler için¸ yarışmayı yöneten adı geçen Genel Müdürlük veya federasyon yetkililerince¸
düzenlenen ve kullandıkları mermi adedini gösteren bir belgeyi hudut kapısında emniyet makamlarına vermek zorundadırlar.

YİVLİ SPOR SİLAHLARINA UYGULANACAK ESASLAR

Madde 47 - (Değişik madde: 16/11/1992 - 92/3721 K.)

Yivli spor tüfek ve tabancası olarak kayıtlı bulunan bütün silahlara bulundurma ruhsatı verilir. Bu silahlar¸ atış poligonlarında veya atış müsabakaları ve antrenmanlarında ancak ruhsatı ile birlikte geçerli amatör sporcu lisansı beraberinde olmak şartıyla kullanılabilir. Atış poligonları veya atış müsabakaları için geçerli olmak kaydıyla¸ Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce önceden antrenman ve müsabaka izin belgesi düzenlenir.
Her antrenman ve müsabaka için ayrı ayrı düzenlenecek bu belgede¸ antrenman yeri ve günü açıkça belirtilir. Bu silahlar¸ ancak boş olarak paketlenmiş bir şekilde¸ otoların torpido gözünde ya da bagajında nakledilebilir¸ üstte taşınmaz.
Bu Yönetmelik hükümlerine göre¸ ruhsat almaya hak kazandığı valilikçe yapılacak tahkikat neticesi tesbit edilen kişilerden¸ avlanma ruhsatı (avcılık belgesi) bulunanlara yivli av tüfeği taşıma ruhsatı¸ diğerlerine de bulundurma ruhsatı tanzim edilir.
Yivli av tüfeği taşıma ruhsatı bulunanlar¸ bu tüfeklerini meskun mahallerde içi boş¸ muhafazası içinde ve atışa hazır olmayacak şekilde nakledebilirler.

SPOR SİLAHLARININ DEVRİ

Madde 48 - Spor silahı olarak belgeye bağlanan silahlar¸ Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünden amatör sporcu lisansı almış kişilere devredilebilir.
Silahın miras yolu ile el değiştirmesi halinde¸ silahın yeni sahibinin amatör sporcu lisansına sahip olması şarttır. Spor silahları da diğer silahların tabi olduğu esaslara göre işlem görür ve harca tabidir.

SEKİZİNCİ BÖLÜM : BIÇAK VE DİĞER ALETLER İLE BENZERLERİNDEN BİR SANAT VEYA MESLEĞİN İCRASI İÇİN KULLANILMASI¸ ZORUNLU BULUNANLARIN YAPIMI¸ KULLANIM VE NAKLİ

YAPIM İÇİN BAŞVURU

Madde 49 - Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan kama¸ hançer¸ saldırma¸ şişli baston¸ sustalı çakı¸ pala¸ kılıç¸ kasatura¸ süngü¸ sivri uçlu ve oluklu bıçaklar¸ topuz¸ topuzlu kamçı¸ boğma teli veya zinciri¸ muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerden bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunanları imal etmek isteyenlerin¸ Bakanlıktan yapım izni almaları zorunludur.

YAPIM İZNİ İÇİN İSTENECEK BELGELER

Madde 50 - Yapım izni alabilmek için¸ fabrika veya imalathanenin yeri ve niteliği ile daha önceden 11/09/1981 tarihli ve 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler¸ Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı¸ Alımı¸ Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun hükümlerine göre kuruluş izni alınıp alınmadığını belirleyen bir dilekçe ve bunlara eklenecek;
a) Fabrika ve imalathaneyi yönetecek sorumluların teknik yeteneklerini belirten belgenin tasdikli suret veya fotokopisi¸
b) Bölgenin güvenliği bakımından bir sakınca olmayacağına dair mahalli zabıtaca yaptırılacak soruşturma yazısı¸
c) Yapımı tasarlanan bıçak¸ diğer alet ve benzerlerinin hangi sanat veya mesleğin icrasında kullanılacağı ve bunların iş sırasında kullanılmasının zorunlu olduğunu belirten¸ ilgililerin bağlı bulunduğu sanat ve meslek teşekküllerinin gerekçeli yazısı¸
d) İmalatı daha önce yapılmış veya yeniden tasarlanan bıçak¸ alet veya benzerlerinin iki adet numunesi¸
e) Mamullere vurulacak amblem ve seri numaralarını gösteren resim ve cetveller¸
ile imalatın yapılacağı il valiliğine başvurulması gerekir. Bu başvurudan sonra¸ ilgili valilik¸ görüşünü de belirtmek suretiyle dilekçe ve eklerini Bakanlığa gönderir.

YAPIM İZNİ

Madde 51 - 50 nci maddede belirtilen belge ve yazıların Bakanlığa intikali üzerine Genel Müdürlükçe inceleme¸ araştırma ve soruşturma yapılmak suretiyle genel güvenlik bakımından bir sakınca olmadığının tesbit edilmesi halinde¸ gerekli yapım izni verilir.
Bu izinde¸ yapılacak bıçak ve diğer aletlerin özellikleri ile ihtiyaç miktarı¸ üzerine vurulacak amblem ve seri numaraları belirtilir.
Yapım izni¸ fabrika veya imalathanenin aylık kapasitesi dikkate alınarak imal edilmek istenen bıçak ve diğer aletlerin miktarına göre sınırlanır. İmalatın bitim tarihi¸ izin belgesi üzerinde kesin olarak gösterilir. Yapım süresi¸ yapımı geciktiren veya engelleyen faktör veya zorlayıcı nedenler bulunduğu takdirde¸ Bakanlıkça bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.

İMALATIN DENETİMİ

Madde 52 - Bu Yönetmelik hükümlerine göre yapımına izin verilen bıçak ve diğer aletler veya benzerlerinin yapımından sonra ikişer adedi numuneye ve ülke standartlarına uygunluğunun tesbit edilmesi amacıyla Genel Müdürlüğe gönderilir.
Bunlardan bir adedi için ekspertiz raporu düzenlenerek rapora rapten mühürlenir ve fabrika veya imalathaneye iade edilir. Diğeri ise¸ polis laboratuvarlarında oluşturulacak özel koleksiyona konmak üzere ve gerekli kayıtları yapılmak suretiyle muhafaza altına alınır.
İmal edilen bıçak ve diğer aletler ile bununla ilgili kayıtlarda¸ Bakanlıkça¸ gerektiğinde merkezden görevlendirilecek ekipler vasıtasıyla tetkik ve inceleme yapılır.
Yapım izninde gösterilenden fazla veya imalatın bitim tarihinden sonra izin alınmadan yapılan bıçak¸ diğer alet ve benzerleri zoralıma tabi tutulur. Sorumlular hakkında Kanunun 14 üncü maddesine göre adli işlem yapılır ve bu işyeri için bir daha yapım izni verilmez.

BIÇAK¸ DİĞER ALET VE BENZERLERİNİN ALIM VE SATIMI

Madde 53 - Bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu olan ve Kanun kapsamına giren bıçak¸ diğer alet ve benzerlerini sanat veya mesleklerinin icrası için kullanmak zorunda olanlar¸ bunları satın almak için mahalli mülki amirliklerden kullanım belgesi almak zorundadırlar.
İsteyen ilgililer¸ kullanım belgesi almak için imalathane veya fabrikasının bulunduğu yerin en büyük mülki amirliğine bir dilekçe ile müracaat ederler. Bu dilekçeler ilgili zabıta makamlarına havale edilerek¸ bu aletlerin bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılıp kullanılmadığına dair mahallinde zabıta tahkikatı yaptırılır. Gerekirse keyfiyet ilgili kurum¸ kuruluş veya sanat ve meslek teşekküllerinden soruşturulur. Yapılan inceleme ve soruşturma sonucunda uygun görülenlere kullanım belgesi verilir.

NAKİL VE TAŞIMA

Madde 54 - Bıçak¸ diğer aletler ve benzerleri¸ her ne sebeple olursa olsun üstte taşınamaz.
Bunların nakilleri aşağıda gösterildiği şekilde yapılır.
a) Bavul¸ valiz¸ takım veya el çantalarında¸
b) Çuval¸ bez torba veya ambalajlarında¸
c) Araçların bagaj ve torpido gözlerinde¸
d) Ani olaylarda kullanılmayı engelleyecek tarzda kağıt veya bezle sarılıp paketlenmiş şekilde üstte.
Bu madde hükmüne aykırı olarak bıçak¸ diğer aletler ve benzerlerini üstlerinde taşıyanlar¸ kullanım belgeleri olsa dahi¸ haklarında Kanunun 15 inci maddesi gereğince işlem yapılır.

DOKUZUNCU BÖLÜM : ARMAĞAN¸ HATIRA VE ANTİKA SİLAHLAR
ARMAĞAN SİLAHLAR

Madde 55 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 20. md.)
Kanunun 2 ve 11 inci maddelerine göre;
a) Resmi görevle yurt dışına giden kişilerden¸ gittikleri yabancı ülkenin devlet veya hükümet başkanları ya da hükümet üyeleri yahut genelkurmay başkanları veya kuvvet komutanları tarafından veya hükümetleri adına¸ kendilerine silah ve mermi hediye edilenlerin¸ hediye edildiği usulüne uygun olarak belgelendirilen ve yurda sokulmasına izin verilen silah ve mermileri¸
b) Yurt içinde veya yurt dışında yabancı devlet veya hükümet başkanları veya hükümet üyeleri tarafından ya da hükümetleri adına¸ hediye edildiği usulüne uygun olarak belgelendirilen ateşli veya ateşsiz silahlar ve bıçaklar¸
c) Cumhurbaşkanı¸ Başbakan veya Genelkurmay Başkanı tarafından hediye edildiği usulüne uygun olarak belgelendirilen ateşli veya ateşsiz silahlar ve bıçaklar¸
armağan silah sayılır.
Armağan belgesinin¸ armağan eden yetkili makamca imzalanmış¸ başlıklı ve üzerinde işlem tarih ve sayısı belirtilmiş¸ armağan edilen şahsın kimliğini ve silahın marka¸ model¸ çap ve seri numarasını tanımlar bir şekilde düzenlenmiş olması esastır.
Yabancı devlet büyüklerince veya hükümetleri adına verilen armağan belgelerinin asılları ile Türkçe tercümelerinin ilgili devletin Türkiye'deki büyükelçilik veya konsoloslukları yetkililerince mühürlenmek ve imzalanmak suretiyle¸ belgenin ve yetkinin doğruluğunun tasdik edilmesi zorunludur.
Armağan edilen silah¸ taşınması ve bulundurulması yasak olan¸ mükerrer ve sürekli atış yapabilen tam otomatik silahlardan ise yalnız Cumhurbaşkanı¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı¸ Başbakan¸ Genelkurmay Başkanı ve Hükümet üyeleri adına bulundurma ruhsatı verilir.
Armağan silahların her ne şekilde olursa olsun başkasına devri yapılamaz. Ancak¸ ruhsat sahibinin vefatı veya 16 ncı maddede belirtilen silah ruhsatı verilmesini engelleyen hallerden birine girmesi halinde silah¸ durumu uygun kanuni mirasçılarından biri adına ruhsata bağlanabilir.
Armağan silahlar ve armağan belgeleri Bakanlıkça incelenip kayda alındıktan sonra¸ (EK-11)'deki Armağan Silah ve Mermi Menşei Belgesi düzenlenip ilgili valiliğe veya komutanlığa gönderilerek ruhsata bağlanması veya şahsi tabanca envanterine kaydının yapılması sağlanır.

HATIRA SİLAHLAR

Madde 56 - Hatıra silah;

a) Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi azalarına zafer hatırası olarak verilen veya mirasçılarına intikal eden¸ muayyen alameti havi olan¸
b) İstiklal Savaşından önceki savaşlardan yanlarında kalan veya mirasçılarına intikal ettiği belgelendirilen¸
c) İstiklal Savaşına katılan subay ve erat ile cephe gerisinde ulvi maksadın husulü için gayret gösterenlerin ellerinde kaldığı veya mirasçılarına intikal ettiği tespit olunan veya belgelendirilen¸
d) İstiklal Savaşında cephe komutanları tarafından hizmetlerine karşılık hatıra olarak verildiği veya mirasçılarına intikal ettiği tesbit edilen¸
ateşli silah¸ bıçak veya kılıçları ifade eder.
Hatıra olan ateşli silahlar ile bıçak ve kılıçlar için bulundurma izni verilir. Bu silahlar¸ yalnız milli bayramlar¸ kurtuluş günleri veya törenleri ile il valiliğinin tesbit edeceği özel gün ve törenlerde taşınabilir.

HATIRA SİLAHLARA RUHSAT VERİLMESİ

Madde 57 - 1923 yılından önce yapıldığı beyan edilerek¸ süresinde müracaat edilen hatıra silahlarda¸ nitelik tesbiti polis laboratuvarlarınca yapılır. 1923 yılı ve bu yıldan önce imal edildiği polis laboratuvarlarınca belirlenen ateşli silah¸ bıçak¸ kama ve kılıçlara ruhsat verilir.
Ruhsat işlemlerinde müracaatçıdan:
a) İstiklal Savaşı gazisi¸
b) İstiklal Savaşında şehit düşenlerin veya sonradan vefat eden gazilerin varisleri¸
olduğunu belirtir belge istenir.
Kanun hükümlerine göre bu güne kadar hiçbir şekilde ruhsat alınmamış olan ve hatıra olduğu tesbit edilen veya ilgili mevzuat hükümleri gereğince hatıra olduğu iddia edilerek¸ ruhsat alınması için yapılan başvuru neticesi¸ idarece ruhsat verilemeyen¸ ancak¸ hatıra olduğu tesbit edilen yahut 3684 sayılı Kanun hükümlerinden önce Kanuna muhalefet suçundan haklarında takibata başlanmış¸ ancak mahkumiyet kararları ile müsadere kararları durdurulan ve polis laboratuvarlarınca 1923 yılından önce imal edildiği tesbit edilen silahlara¸ söz konusu laboratuvarlarca verilen ekspertiz raporları esas alınarak il valiliklerince ruhsat düzenlenir.
Kanun kapsamına girdiği iddia edilerek ruhsata bağlanması için müracaat edilen silahların nitelik tesbitinde İstiklal Savaşı hatırası olmadığı veya 1923 yılından önce imal edilmediği polis laboratuvarlarınca belirlenen ateşli silah¸ bıçak¸ kama ve kılıçları bulunduran kişilere ait silahlar müsadere edilir. Ancak¸ bu kişiler hakkında kanuni işlem yapılmaz.

İSTİSNA
Madde 58 - Harp okulları öğrencilerine veya görevleri nedeni ile muvazzaf subaylara Devletçe verilen ve bu görevleri sona erdikten sonra kendilerinde kalan veya bunların kanuni mirasçılarına intikal eden kılıç¸ meç ve benzeri aletler için izin vesikası aranmaz.


ANTİKA SİLAHLAR
Madde 59 - Kriminal polis laboratuvarlarında antika silah olduğu tesbit edilen silahlar ruhsata bağlanabilir. Bu silahlara sadece bulundurma ruhsatı verilir. Antika silahları teşhir¸ gösteri ve benzeri amaçlarla nakletmek için¸ bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde mülki amirden¸ naklin amacını ve süresini belirten (EK-2) deki Silah Nakil Belgesinin alınması zorunludur.
ONUNCU BÖLÜM : GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLERİN TRAP-SKEET ATIŞ ALANI¸ TABANCA VE TÜFEK ATIŞ POLİGONU VE TAMİR YERİ AÇMASI

ÖN İZİN

Madde 60 - Trap-skeet alanı ile tabanca ve tüfek atış poligonları kurmak isteyenler¸ kurmak istedikleri poligonun veya atış alanının özellikleri ile işletmenin proje ve nerede kurulacağına ilişkin bilgileri içeren başvuru dilekçesi ile Bakanlıktan ön izin belgesi almak zorundadırlar.
Girişimci gerçek kişi ise¸ nüfus cüzdanının onaylı örneğini¸ tüzel kişi ise ortak ve yöneticilerinin nüfus cüzdanlarının onaylı örneğini başvuru dilekçesine eklemesi gerekir.
Ön izin belgesi isteyenin durumunun genel güvenlik bakımından uygun olduğunun Bakanlıkça belirlenmesinden sonra¸ ilgiliye ön izin belgesi verilir.

KURULUŞ İZNİ İÇİN İSTENECEK BELGELER

Madde 61 - Trap-skeet atış alanı ve tabanca¸ tüfek atış poligonu kurmak üzere müracaat edenler¸ aşağıda yazılı belgeleri sağlamak zorundadırlar.
a) Tabanca atış poligonu kurmak isteyenler;
1 - Poligonun kurulacağı yer belediye hudutları içerisinde ise¸ bu yerin mülkiyetini gösterir belge veya kira sözleşmesi¸
2 - (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 21. md.) 3194 sayılı İmar Kanununun 21 inci maddesi hükümlerine göre alınmış yapı ruhsatı¸
3 - Kurulması düşünülen tabanca atış poligonunun Uluslararası Atış Birliğinin (U.I.T.)¸ atış poligonları hakkında genel ve özel teknik kurallarına uygunluğunu gösteren¸ Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce tasdik olunmuş inşaat planı¸ 4 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bölge çalışma müdürlüğünden¸ poligonun 25/08/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununa ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği tüzüğüne uygun olduğuna dair kurum yazısı¸
5 - Poligonun çevreye olumsuz etkisi olup olmadığına dair Çevre Müsteşarlığından alınacak belge¸
6 - Poligonun kurulmasında genel güvenlik ve asayiş yönünden sakınca bulunmadığına dair mahalli zabıta tahkikat raporu¸
b) Trap-skeet atış alanı veya tüfek atış poligonu kurmak isteyenler;
1 - Sözkonusu alan veya poligonun belediye hudutları dışında olduğunu gösterir il bayındırlık ve iskan müdürlüğünce tasdik edilmiş 1/500 veya 1/5000 ölçekli vaziyet planı¸
2 - 1/50 ölçekli ve il bayındırlık ve iskan müdürlüğünce tasdik edilmiş inşaat projesi¸
3 - Atış alanını sınırlayan çevre duvarı veya en az 2 metre yüksekliğindeki sağlam direklere bağlı¸ sık tel örgüyü¸ sütre ve taş duvarları¸ denetime tabi ana giriş kapısı¸ gerekli diğer kapıları gösterir vaziyet planı ve detay planı¸
4 - 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ncı maddesinin son fıkrasına göre alınmış yapı ruhsatı¸
5 - Atış alanının en yakın meskun mahallere uzaklığını gösteren kroki¸
6 - Atış alanı veya poligonunun¸ Uluslararası Atış Birliğinin (U.I.T.)¸ atış poligonları hakkındaki genel ve özel teknik kurallarına uygunluğunu gösteren¸ il gençlik ve spor müdürlüğünce tasdik edilmiş planı¸
7 - Güvenlik uzaklıkları içinde kalan alanı da kapsayan işyeri alanının girişimcinin mülkiyetinde olduğunu veya kiralandığını gösterir belge¸
8 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge çalışma müdürlüğünden¸ atış alanı veya poligonun 1475 sayılı İş Kanununa ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğüne uygun olduğuna dair alınacak kurum yazısı¸
9 - İşyerinin çevreye olumsuz etkisi olmadığını belirten Çevre Müsteşarlığından alınacak belge¸
10 - İşyerinin kurulmasında genel güvenlik ve asayiş yönünden bir sakınca bulunmadığını gösterir mahalli zabıta tahkikat raporu¸

KURULUŞ İZİN BELGESİNİN VERİLMESİ

Madde 62 - Verilen ön izne göre kurulan¸ trap-skeet atış alanları ile tabanca¸ tüfek atış poligonları için¸ 61 inci maddede belirtilen tesisin plan ve projesinin ve işletme özelliğine uygunluğunun il bayındırlık ve iskan müdürlüğünce mahallen yaptırılacak inceleme neticesinde onaylanması şartıyla¸ Bakanlıkça kuruluş izni verilir.
Kuruluş izin belgesi iki yıl için geçerlidir. Kuruluş¸ zorlayıcı ya da kabul edilebilir nedenlerle gerçekleştirilmezse¸ bu süre Bakanlıkça en çok bir yıl uzatılabilir.
İşyerinin genişletilmesi¸ yeni tesisler eklenmesi ve diğer değişiklikler için yukarıda belirtilen esaslara göre yeniden izin belgesi alınması zorunludur.

İŞLETME İZNİ

Madde 63 - Kuruluş izin belgesi alınan atış poligonuna işletme izni verilebilmesi için¸ aşağıda yazılı belgelerle il valiliğine bir dilekçe ile başvurulur.
a) Atış poligonunun mevzuat hükümlerine uygun olarak yapıldığına ilişkin il bayındırlık ve iskan müdürlüğü raporu¸
b) Belediye ve valilikçe verilen yapı tesis izni¸
c) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüğünce verilmiş işletme belgesi¸
d) Çevre Müsteşarlığından alınacak¸ atış poligonunun çevreye ve işletmeye elverişli olduğuna ilişkin belge¸
e) Yangın yönünden gerekli önlemlerin alındığına dair itfaiye kuruluşu raporu¸
f) Atış poligonunun sorumluluğunu yüklenecek mesul müdürün¸ bu konuda vereceği noterlikçe onaylı taahhütnamesi¸
g) Atış poligonu sahibince hazırlanan ve il emniyet müdürlüğünce onaylanmış işletme ve çalışma yönergesi ile güvenlik yönergesi.
Dilekçe ve ekleri valilikçe Bakanlığa gönderilir. Atış poligonunun bu Yönetmelik hükümlerine uygunluğu tesbit edildiğinde¸ Bakanlıkça (Ek-12) deki İşletme İzin Belgesi verilir.
(Değişik fıkra: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./12. md.) İşletme İzin Belgesi almak için başvuranın¸ 16 ncı maddede belirtilen durumlardan birine girmemiş bulunması şarttır. Bu kişinin kuruluş izin belgesi sahibinden başka bir kişi olması halinde¸ ayrıca¸ durumun genel güvenlik yönünden de uygun görülmesi gerekir. Verilen İşletme İzin Belgeleri beş yıl için geçerlidir ve her beş yılda bir yenilenebilir.

POLİGON GÜVENLİK TEDBİRLERİ

Madde 64 - Poligonda uyulması gereken güvenlik tedbirleri şunlardır.

a) Açık atış alanları ve poligonlarının en yakın yerleşim merkezi ve diğer işyerlerinden en az 80 metre uzaklıkta olması gereklidir. Kapalı atış alanı veya poligonları kurulması halinde ise bu uzaklık aranmaz.
b) Atış poligonu veya atış alanları binaları tek katlı yapılır. Ancak¸ teknolojinin gerektirdiği hallerde çok katlı da olabilir. Bu durumda duvarlar¸ tavanlar ve diğer tesisat atış poligonlarının gerektirdiği özellikte olmalıdır.
c) Bu gibi kuruluşlarda Uluslararası Atış Birliği (U.I.T.) Tüzüğünde o poligon veya atış yeri için gösterilen asgari ölçüler aranır.
d) Binalardaki giriş ve çıkış kapıları¸ pencereler ve panjurlar¸ gerektiğinde ve tehlike anında¸ bina içerisinde bulunanların kolayca kaçabilmelerini sağlayacak şekilde yapılır.
e) Atışların yapılacağı mahallerde mermi¸ fişek ve saçmaların sekmesine sebep olacak hiç bir kolon ve tavan kirişi bulunmaz. Bunların inşaatının yapılmasında¸ zorunluluk olması halinde sekmeyi önleyecek şekilde önlemler alınır.
f) Atış salonunda varsa tavan kirişleri ve aydınlatma armatürleri¸ tavan yüzeyine 20 derece eğimle gelecek şekilde 7 milimetre kalınlığında çelik sac levha ile gizlenir.
g) Atış ile hedef hattı arasındaki zeminin¸ merminin sekmesini önleyecek şekilde yapılması zorunludur.
POLİGONLARA SİLAH VE MERMİ TEMİNİ
Madde 65 - Atış poligonlarında demirbaş olarak bulundurulacak tabanca ve yivli tüfeklerin temini için Bakanlıktan izin alınır.
Poligonlarda ne miktarda ateşli silah ve cephane bulundurulacağı¸ Bakanlıkça tayin ve tesbit edilir. Bakanlığın olurundan sonra cins ve miktarı belirlenmiş bulunan silah ve cephane¸ isteğe bağlı olarak yerli üretim yoluyla veya ithal edilen mermilerden karşılanır.
Yurt içinden temin edilecek silah ve cephaneler için¸ Bakanlığın oluru ile miktar tesbitine ilişkin yazısı yeterlidir.
Bu maddede yazılı esaslar içerisinde belirlenerek ithal edilen veya iç piyasadan temin edilen silahlar ile mermilerinin¸ Bakanlığın işyerini faaliyetten men etmesi veya silahın veya mermisinin tamamen çalışamaz durumda olması haricinde¸ bir başkasına devri mümkün değildir. Bu silah ve mermiler¸ Bakanlığın oluru ile bir başka poligona veya Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna devredilebilir.

SİLAH VE CEPHANENİN MUHAFAZA¸ KULLANILMASI VE BİLDİRİLMESİ

Madde 66 - Bu Yönetmelik hükümlerine göre temin edilen silah ve mermiler özel depolarda muhafaza edilir. Muhafaza edilecek silah ve mermi adedi az ise; içleri uygun bir malzeme ile ateşe dayanıklı hale getirilmiş¸ çelikten yapılmış¸ özel ve sabit demir kuşaklı ve takviyeli¸ kilitli çelik dolap veya sandıklar kullanılabilir. Silah ve mermi miktarının çok olması halinde ise¸ kapı ve pencereleri kolay açılamayacak şekilde¸ demir parmaklıkla takviye edilmiş depoda muhafaza edilir.
Poligonlarda bulundurulacak depo¸ kasa veya sandık nev'inden gereçlerin uygunluğu Bakanlıkça denetlenir.
Atış alanı veya poligonundaki silah ve mermiler aşağıdaki esaslara uygun olarak kullanılır.
a) İthaline veya iç piyasadan teminine izin verilerek¸ atış poligonlarında muhafaza altına alınan cephane¸ bu poligonlarda atış maksadıyla kullanılır.
b) Kurulan atış poligonlarında¸ 18 yaşını ikmal etmiş herkes¸ silah ruhsatı olup olmadığına bakılmaksızın atış yapabilir.
c) 18 yaşını ikmal etmemiş kişiler¸ yanlarında veli veya vasileri bulunmak suretiyle atış poligonlarından yararlanabilirler.
d) Atış poligonlarında atış yapmak üzere gelen kişilerin¸ varsa¸ taşıma veya bulundurma ruhsatlarını¸ yoksa¸ geçerli kimliklerini ibraz etmeleri ve kaydettirmeleri zorunludur. Atış poligonu sahip ya da yöneticileri veya mesul müdürleri¸ satın aldıkları ve halen depolarında bulundurdukları cephane miktarını¸ noterlikçe onaylanmış deftere günü gününe yazmak ve kimlere ne miktarda satış yaptıklarını da belirterek¸ ay sonunu izleyen yedi gün içerisinde yerel güvenlik makamlarına bildirmek zorundadırlar.

SİLAH VE CEPHANENİN KAYDI İLE DEVRİ

Madde 67 - Atış poligonlarında her ateşli silah ve her çaptaki cephane için ayrı ayrı defter tutulur. Bu defterlerde¸ silahların ve cephanelerin giriş ve demirbaş kayıtlarıyla cephanenin ne şekilde kimler tarafından ve ne miktarda sarf edildiği belirtilir ve atıcının imzası alınır.
Herhangi bir sebeple kullanılamayan veya hurdaya çıkarılan silah¸ mermi ve diğer aksam¸ bir tutanakla Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna devredilerek silah ve mermi demirbaş defterinden düşülür ve bir listeyle Bakanlığa bilgi verilir.

ATIŞ POLİGONLARINDA UYULMASI GEREKLİ KURALLAR

Madde 68 - Atış poligonunda görevliler ve atıcılar tarafından uyulması gereken kurallar şunlardır.

a) Görevliler¸ poligonlara alkollü olarak girmek ve atış yapmak isteyenleri men ederler.
b) Atışı idare eden görevli emir verinceye kadar¸ atıcı cephane dağıtma yerinden cephane alamaz ve cephane ile ilgili görevli de cephane veremez.
c) Silahlar¸ sadece atış hattında doldurulur ve boşaltılır.
d) Silahlar¸ sadece atışı idare eden görevlinin komutu üzerine doldurulur.
e) Atışı idare eden görevli atış yolunun emniyette bulunduğunu görüp "DOLDUR" ve "ATIŞ SERBEST" komutunu verinceye kadar herhangi bir atış noktasından atış yapılamaz.
f) Atış görevlisi tarafından muayeneden geçip¸ boş ve emniyetli durumda olmayan hiçbir silah atış hattı dışına çıkarılamaz.
g) Emniyette olsun veya olmasın¸ silah¸ atış hattında bir yerden başka bir yere dolu olarak taşınamaz.
h) Sıcak namlulu bir silahın namlusunda fişek bırakılamaz.
ı) Atış hattının gerisinde iken silah kurulamaz ve doldurulamaz.
i) Atış yapılacak veya atış yapılan silahların basit onarım ve temizleme işleri¸ atış hattı dışında ayrı bir bölmede gerçekleştirilir. Bu bölüme¸ görevlilerden başkası giremez.
j) Atış yerinde meydana gelebilecek kazalarda ilk yardım müdahalesi yapabilmek için¸ lüzumlu ilk yardım malzemesi ve ilaçların bulundurulması zorunludur.
Bu maddede belirtilen kuralların¸ trap-skeet atış alanı¸ tabanca ve tüfek atış poligonlarında herkesin görebileceği bir yere atış talimatnamesi olarak asılması zorunludur.

İŞLETME İZİN BELGELERİNİN İPTALİ

Madde 69 - Poligon açma izin belgesi sahiplerinin¸ bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareketleri ve riayetsizliklerinin tesbiti halinde¸ bu durumun giderilmesi için¸ kendilerine yeterli süre verilerek uyarıda bulunulur. Tekerrürü halinde¸ poligon işletme izin belgeleri geçici veya daimi olarak Bakanlıkça iptal edilir.

SİLAHLARDA YAPILACAK TAMİR VE DEĞİŞİKLİKLER

Madde 70 - (Değişik madde 16/11/1992 - 92/3721 K.)
Ruhsatlı silahlara sahip olanlar¸ aşağıda belirtilen şartlar çerçevesinde bu silahlarını tamir ettirebilirler.
a) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 22. md.) Ruhsata bağlanarak tescil edilmiş tabanca¸ yivli ve yivsiz tüfekler üzerinde yapılacak basit tamirat¸ boyama¸ işleme ve dürbün montajı gibi işlemler izne tabi değildir. Ancak tabanca ve yivli tüfeklerin ana ve balistik önemi haiz parçaları olan namlu¸ sürgü¸ çerçeve¸ çıkarıcı¸ tırnak¸ ateşleme iğnesi ve mekanizma başı üzerinde yapılması istenilen tamir veya tadilat için¸ silah tamir yeri açma ruhsatı bulunan tamirci tarafından bu hususla ilgili düzenlenmiş raporla birlikte valiliğe müracaat edilir. Valilik bu müracaatı silahla birlikte ilgili Kriminal Polis/Jandarma Laboratuvarına gönderir. Buradan alınacak rapora istinaden valilikçe tamir veya tadilat izni verilebilir.
b) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./13. md.) Silahların parça değişikliği gerektiren tamiratlarında yukarıdaki bentte belirtildiği şekilde söz konusu silahlara ait ana parçaların yurt dışından temini Bakanlığın iznine tabidir. Seri numarasının bulunduğu ana parçalar üzerinde yapılması gerekli görülen değişiklik¸ kayıtlı bulunan seri numarası değiştirilen yeni parça üzerine ilgili Kriminal Polis Laboratuarında işlenerek kayıtlara geçmesi sağlanır.

SİLAH TAMİRHANESİ AÇMA İZNİ

Madde 71 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 23. md.)
Ateşli ve ateşsiz silahları tamir yeri ve bu yere bağlı şube açma izni¸ mahalli zabıta tarafından yapılacak tahkikattan sonra valiliğin uygun görüşü üzerine Bakanlıkça verilebilir.
Silah tamirhanesi ve şubesini açma izninin verilebilmesi için;
a) Silah tamirhanesi ve şubesini açmak isteyenlerin¸ 16 ncı maddede belirtilen hallerden birine girmemiş olması ve Bakanlıkça oluşturulan yetkili uzman komisyon tarafından yapılacak mesleki yeterlilik sınavını kazanmış olması¸
b) Açılması istenilen tamirhanenin ve şubesinin meskun mahal içinde¸ genel güvenlik bakımından uygun yer ve konumda olması ve uygun fiziki şartları taşıması¸
c) Silah tamirhanesinde ve şubesinde çalıştırılacak işçilerin sigortalı olması ve 16 ncı maddede belirtilen hallerden birine girmemiş olması¸
şartları aranır.
Bu Yönetmelik hükümlerine göre istenecek belgelerin Bakanlığa ibraz edilmesi halinde¸ (EK-13)'teki Silah Tamir Yeri Açma Ruhsatı düzenlenir. Bu ruhsatlar beş yıl geçerli olup her beş yılda bir Bakanlıkça yenilenebilir. Geçerlilik süresi sona eren ruhsatın yeniletilmesi için mahalli zabıta marifetiyle yapılacak yazılı tebligata rağmen¸ idarece kabul edilebilir zorunlu bir mazereti bulunmadığı halde¸ en geç üç ay içinde müracaat etmeyenler¸ ruhsatları yenileninceye kadar valilikçe faaliyetten menedilirler.
Silah tamirhaneleri ve şubelerinin denetimi valilikçe yapılır. Yukarıda belirtilen şartlarda eksiklik bulunduğunun tespiti halinde¸ tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için yeterli süre verilerek¸ eksikliklerin tamamlanması hususu mahalli zabıta marifetiyle ilgiliye yazılı olarak tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren¸ verilen süre içinde eksiklikler giderilmezse¸ silah tamirhanesi re'sen valilik tarafından geçici veya sürekli olarak kapatılabilir. Yapılan işlem Bakanlığa bildirilir.
Silah tamir yeri açma ruhsatı alan kişilerin¸ irtibat büroları açmalarına Bakanlıkça izin verilebilir. Açılan irtibat bürolarında sadece tamir yerine gönderilecek veya sahiplerine teslim edilecek silahların geçici olarak çelik kasalarda muhafazası yapılır. Silah muhafazası için uygun yer ve çelik kasası bulunmayan yerlere irtibat bürosu açma izni verilmez.
İrtibat bürolarıyla silah tamir yeri arasında silah nakil işinde çalıştırılacak kişilerin de ikinci fıkranın (c) bendindeki şartları taşımaları gerekir. Bunlardan¸ silah nakil işinde çalışanlara valilikçe¸ bu işte çalıştığı sürece ve en fazla beş yıl geçerli (Ek-6)'daki Silah Nakil Belgesi verilebilir. Silah Nakil Belgesi¸ tamir yeri ile irtibat büroları arasındaki güzergahta ve silahların güvenli bir şekilde ambalajlanmış olarak valiz¸ çanta¸ sandık vb. içinde muhafazalı bir şekilde nakli için geçerli olup¸ aksine hareket edenlerin silah nakil belgeleri valilikçe iptal edilir.

ONBİRİNCİ BÖLÜM : PERSONELE ZATİ DEMİRBAŞ TABANCA SATIŞI
Madde 72 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 73 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 74 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 75 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 76 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 77 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 78 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 79 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 80 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 81 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 82 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 83 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 84 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)

ONİKİNCİ BÖLÜM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

RUHSATLARIN RENK¸ ŞEKİL VE MUHTEVASI

Madde 85 - (Değişik madde: 16/02/1999 Yönetmelik - 99/12488 - 4. md.)
Bu Yönetmelikle düzenlenen¸ Genel Müdürlükçe yerine getirilen işlemlerden jandarma sorumluluk bölgesinde ikamet etmekte olan gerçek ve tüzel kişilere ilişkin işlemler aynı esaslara göre Genel Komutanlıkça yerine getirilir.
Birinci fıkradaki esaslar doğrultusunda jandarma tarafından yerine getirilecek işlemlere ilişkin olarak¸ polis laboratuvarınca yerine getirilen görevler jandarma kriminal laboratuvarınca yerine getirilir.
(Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 24. md.) Ruhsatların rengi¸ şekli¸ muhtevası¸ ruhsatlı silahlar ile silahların sahibine ait bilgilerin kaydedileceği defterlerin şekil ve kayıt usulleri Genel Müdürlük ve Genel Komutanlığın müşterek çalışmaları ve koordinasyona ilişkin esaslar ile diğer hususlar Bakanlıkça tespit edilir.
AF KAPSAMINA GİREN SİLAHLAR

Madde 86 - 3684 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi hükmü uyarınca af kapsamına giren silahların polis laboratuvarlarında yapılacak tesbitleri sırasında silahın imal tarihinin kesin olarak tesbiti mümkün olmadığı takdirde¸ silahın model yılı esas alınır ve af ile ilgili işlemler bu tarih itibariyle yapılır.

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER

Madde 87 - 15/01/1982 tarihli ve 8/4182 sayılı¸ 17/06/1987 tarihli ve 87/11900 sayılı ve 05/06/1989 tarihli ve 89/14238 sayılı Bakanlar Kurulu kararları yürürlükten kaldırılmıştır.

EK MADDE

Ek Madde 1 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 25. md.)

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nca üretilen veya Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nca ithal edilen veya ettirilen tabanca ve yivli av tüfeği fişekleri¸ 14/08/1987 tarihli ve 87/12028 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi¸ İthali¸ Taşınması¸ Saklanması¸ Depolanması¸ Satışı¸ Kullanılması¸ Yok Edilmesi¸ Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük'ün 113 üncü maddesine göre patlayıcı madde satış izin belgesi alma ön şartıyla¸ aynı Tüzüğün 83 üncü maddesinde belirtilen birinci¸ ikinci ve üçüncü gruba dahil satıcılardan bu Yönetmelik hükümleri gereğince tespit edilecek şartları yerine getirenlere¸ valilikçe¸ Mermi Satış İzin Belgesi verilebilir. Mermi Satış İzin Belgesi sahipleri¸ en geç üç gün içinde valiliğe bildirmek kaydıyla¸ kendi aralarında mermi satışı yapabilirler.
Mermi Satış İzin Belgesi olanların depo ve satış yerlerinde bulundurabilecekleri mermi miktarı¸ muhafazası ve naklinde alınacak tedbirler¸ birinci fıkrada belirtilen Tüzük hükümleri de dikkate alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Ek Madde 2 - ( Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 25. md.)
Valiler¸ 7 nci ve Ek-1 inci maddelerde belirtilenler hariç olmak üzere¸ bu Yönetmelik hükümlerine göre haiz oldukları yetkilerini¸ gerekli gördükleri takdirde¸ kısmen veya tamamen¸ kaymakamlara yazılı olarak devredebilirler. Yetki devrinde¸ ilçe polis ve/veya jandarma teşkilatlarının bu hizmetler için yeterli birim veya personele sahip olmaları dikkate alınır.
Ek Madde 3 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 25. md.)
Yönetmeliğin 8 ve 9 uncu maddelerine göre kurum¸ kuruluş veya kişilerin satın aldığı demirbaş silahlar¸ silah demirbaş defterine kaydolunur. Bu silahlar¸ adına silah taşıma ruhsatı düzenlenen kişi dışında başkası tarafından taşınamaz. Ruhsat sahibi kişi¸ ruhsatta kayıtlı demirbaş silah dışında başka silah taşıyamaz. Demirbaşa kayıtlı silah ve mermiler¸ özel oda¸ kasa veya dolaplarda muhafaza edilir. Bu silah ve mermilerin muhafazasında statülerine göre yetkili amir veya sahipleri sorumludur.
Bu Yönetmeliğe göre demirbaş silah taşıma ruhsatı verilen kişilerin görevden ayrılması¸ taşıma ruhsatı verilecek başka görevli bulunmaması veya bu göreve getirilecek kişilerin işe başlamalarının gecikmesi halinde¸ demirbaş silah¸ kurum yetkilisi veya sahibi tarafından görevlendirilecek bir sorumlu tarafından muhafaza edilir. Silahlara ait demirbaş kaydı¸ bu silahları taşıyacak kişiler göreve başlayıncaya kadar¸ sadece işyerinde bulundurma yetkisi verir. Yönetmeliğin 9 uncu maddesine göre demirbaş silaha sahip işyerleri¸ bu silahların demirbaşa kaydından itibaren beş yılda bir yenileme işlemi yapmamaları halinde¸ 3 üncü maddeye göre işlem yapılır. Ayrıca¸ demirbaş silaha ihtiyacı kalmayan kurum veya işyerlerine ait silahlar¸ bu Yönetmelik hükümlerine göre durumları uygun olan kişi veya kuruluşlara usulüne uygun olarak devredilebilir.
Ek Madde 4 - (Ek madde:16/02/1999 Yön: 99/12448 - 5 md.)
Bu Yönetmelikle düzenlenmiş bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ve bunların emeklileri ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen işlemler Jandarma Genel Komutanlığı'nca yürütülür.
Ek Madde 5 - (Ek madde:16/02/1999 Yön: 99/12448 - 5 md.)
İllerde ve eğer yetki devredilmişse ilçelerde silah ruhsatı verilebilmesine ilişkin olarak yapılacak işlemler en üst düzey emniyet veya jandarma yetkilisinin (illerde il jandarma komutanları¸ ilçelerde ilçe jandarma komutanları) imzasıyla mülki idare amirinin onayına sunulur.
Ek Madde 6 - (Ek madde: 23/06/2008 - 2008/13846 S.Yön/1.mad)
Bu Yönetmelik hükümlerine göre verilen her türlü izin¸ belge ve ruhsatlar ile kayıt işlemlerinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına yer verilir.

GEÇİCİ MADDE

Geçici Madde 1 - (Yeniden Düzenleme: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./15. md.)

Emniyet Genel Müdürlüğünden Jandarma Genel Komutanlığına devredilecek hizmetlere ilişkin devir işlemleri Bakanlıkça belirlenecek esaslara göre 31/12/2001 tarihine kadar tamamlanır.

Geçici Madde 2 - (Ek madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./15. md.)

Sahil Güvenlik Komutanlığı personel temini bakımından müstakil yapıya kavuşuncaya kadar Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli subay¸ astsubay¸ uzman çavuş ve uzman erbaşların silah ruhsat işlemleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca yürütülür.

YÜRÜRLÜK

Madde 88 - Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

YÜRÜTME

Madde 89 - Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

YÖNETMELİĞE İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER

02/04/1997 TARİH VE 97/9510 YÖNETMELİĞİN GEÇİCİ MADDELERİ:

Geçici Madde 1 - Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce mevzuata uygun ruhsat almış olanların kazanılmış hakları saklıdır. Ancak¸ bu Yönetmelikle getirilen yeni hükümler nedeniyle durumu 16 ncı madde kapsamına girenlerin taşıma ruhsatları¸ süresi sonunda¸ bulundurma ruhsatına çevrilir.
Geçici Madde 2 - Ruhsatları¸ kanuni süresi sonunda altı ay içinde yeniletmemeleri nedeniyle iptal edilmiş olanların durumları¸ bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde müracaat etmeleri halinde¸ yeniden değerlendirilir...
BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU

Kanun Numarası: 4982
Kabul Tarihi: 09/10/2003
Resmi Gazete Tarihi: 24/10/2003
Resmi Gazete Sayısı: 25269


BİRİNCİ BÖLÜM : AMAǸ KAPSAM VE TANIMLAR


AMAÇ


Madde 1 - Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik¸ tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.


KAPSAM


Madde 2 - Bu Kanun; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır.

01/11/1984 tarihli ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır.


TANIMLAR


Madde 3 - Bu Kanunda geçen;


a) Kurum ve kuruluş: Bu Kanunun 2 nci maddesinde geçen ve kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak bütün makam ve mercileri¸

b) Başvuru sahibi: Bu Kanun kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri¸

c) Bilgi: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi¸

d) Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu Kanun kapsamındaki yazılı¸ basılı veya çoğaltılmış dosya¸ evrak¸ kitap¸ dergi¸ broşür¸ etüt¸ mektup¸ program¸ talimat¸ kroki¸ plan¸ film¸ fotoğraf¸ teyp ve video kaseti¸ harita¸ elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi¸ haber ve veri taşıyıcılarını¸

e) Bilgi veya belgeye erişim: İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre¸ kurum ve kuruluşlarca¸ başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini¸ kopya verilmesinin mümkün olmadığı hallerde¸ başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini¸

f) Kurul: Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunu¸

İfade eder.


İKİNCİ BÖLÜM : BİLGİ EDİNME HAKKI VE BİLGİ VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ


BİLGİ EDİNME HAKKI


Madde 4 - Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.


Türkiye'de ikamet eden yabancılar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler¸ isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde¸ bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.

Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri saklıdır.


BİLGİ VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ


Madde 5 - Kurum ve kuruluşlar¸ bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin¸ süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere¸ gerekli idari ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.

Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU


BAŞVURU USULÜ


Madde 6 - Bilgi edinme başvurusu¸ başvuru sahibinin adı ve soyadı¸ imzası¸ oturma yeri veya iş adresini¸ başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Bu başvuru¸ kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.


Dilekçede¸ istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir.


İSTENECEK BİLGİ VEYA BELGENİN NİTELİĞİ


Madde 7 - Bilgi edinme başvurusu¸ başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır.

Kurum ve kuruluşlar¸ ayrı veya özel bir çalışma¸ araştırma¸ inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler.

İstenen bilgi veya belge¸ başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa¸ başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir.


YAYIMLANMIŞ VEYA KAMUYA AÇIKLANMIŞ BİLGİ VEYA BELGELER


Madde 8 - Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın¸ broşür¸ ilan ve benzeri yollarla kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler¸ bilgi edinme başvurularına konu olamaz. Ancak¸ yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde¸ ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir.


GİZLİ BİLGİLERİ AYIRARAK BİLGİ VEYA BELGE VERME


Madde 9 - İstenen bilgi veya belgelerde¸ gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa¸ söz konusu bilgi veya belge¸ gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra başvuranın bilgisine sunulur. Ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilir.


BİLGİ VEYA BELGEYE ERİŞİM


Madde 10 - Kurum ve kuruluşlar¸ başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler.

Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hallerde¸ kurum ve kuruluşlar ilgilinin;

a) Yazılı veya basılı belgeler için¸ söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini¸

b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini¸

c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini¸

Sağlarlar.

Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise¸ belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır.

Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluş¸ erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücreti bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil edebilir.


BİLGİ VEYA BELGEYE ERİŞİM SÜRELERİ


Madde 11 - Kurum ve kuruluşlar¸ başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi onbeş iş günü içinde sağlarlar. Ancak istenen bilgi veya belgenin¸ başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanır. Bu durumda¸ sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve onbeş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.

10 uncu maddede belirtilen bilgi veya belgelere erişim için gereken maliyet tutarının idare tarafından başvuru sahibine bildirilmesiyle onbeş iş günlük süre kesilir. Başvuru sahibi onbeş iş günü içinde ücreti ödemezse talebinden vazgeçmiş sayılır.


BAŞVURULARIN CEVAPLANDIRILMASI


Madde 12 - Kurum ve kuruluşlar¸ bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi halinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir.


İTİRAZ USULÜ


Madde 13 - Bilgi edinme istemi ... reddedilen başvuru sahibi¸ yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Kurula itiraz edebilir. Kurul¸ bu konudaki kararını otuz iş günü içinde verir. Kurum ve kuruluşlar¸ Kurulun istediği her türlü bilgi veya belgeyi onbeş iş günü içinde vermekle yükümlüdürler.

Kurula itiraz¸ başvuru sahibinin idari yargıya başvurma süresini durdurur.


BİLGİ EDİNME DEĞERLENDİRME KURULU


Madde 14 - Bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine¸ ... verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur.

Kurul; birer üyesi Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi kurumları içinden önerecekleri ikişer aday¸ birer üyesi ceza hukuku¸ idare hukuku ve anayasa hukuku alanlarında profesör veya doçent unvanına sahip kişiler¸ bir üyesi Türkiye Barolar Birliğinin baro başkanı seçilme yeterliliğine sahip kişiler içinden göstereceği iki aday¸ iki üyesi en az genel müdür düzeyinde görev yapmakta olanlar ve bir üyesi de Adalet Bakanının önerisi üzerine bu Bakanlıkta idari görevlerde çalışan hakimler arasından Bakanlar Kurulunca seçilecek dokuz üyeden oluşur.

Kurul üyeliğine önerilen adayların muvafakatları aranır.

Kurul Başkanı¸ kurul üyelerince kendi aralarından seçilir.

Kurul¸ en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır.

Kurul üyelerinin görev süreleri dört yıldır. Görev süresi sona erenler yeniden seçilebilirler. Görev süresi dolmadan görevinden ayrılan üyenin yerine aynı usule göre seçilen üye¸ yerine seçildiği üyenin görev süresini tamamlar. Yeni seçilen Kurul göreve başlayıncaya kadar önceki Kurul görevine devam eder.

Kurul üyelerine 10/02/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla fiilen görev yaptıkları her gün için (3000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir. Bu ödemelerde damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. (Ek cümle: 17/11/2005-5432 S.K./2.mad) Bir ayda fiilen görev yapılan gün sayısının dördü aşması halinde¸ aşan günler için huzur hakkı ödenmez.

Kurul¸ belirleyeceği konularda komisyonlar ve çalışma grupları kurabilir; ayrıca gerekli gördüğü takdirde¸ ilgili bakanlık ile diğer kurum ve kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini bilgi almak üzere toplantılarına katılmaya davet edebilir.

Kurulun sekretarya hizmetleri Başbakanlık tarafından yerine getirilir.

Kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Başbakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : BİLGİ EDİNME HAKKININ SINIRLARI


YARGI DENETİMİ DIŞINDA KALAN İŞLEMLER


Madde 15 - Yargı denetimi dışında kalan idari işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar¸ bu Kanun kapsamına dahildir. Bu şekilde sağlanan bilgi edinme hakkı işlemin yargı denetimine açılması sonucunu doğurmaz.


DEVLET SIRRINA İLİŞKİN BİLGİ VEYA BELGELER


Madde 16 - Açıklanması halinde Devletin emniyetine¸ dış ilişkilerine¸ milli savunmasına ve milli güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler¸ bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

ÜLKENİN EKONOMİK ÇIKARLARINA İLİŞKİN BİLGİ VEYA BELGELER


Madde 17 - Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması halinde¸ ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler¸ bu Kanun kapsamı dışındadır.


İSTİHBARATA İLİŞKİN BİLGİ VEYA BELGELER


Madde 18 - Sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler¸ bu Kanun kapsamı dışındadır.

Ancak¸ bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise¸ istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içindedir.


İDARİ SORUŞTURMAYA İLİŞKİN BİLGİ VEYA BELGELER


Madde 19 - Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idari soruşturmalarla ilgili olup¸ açıklanması veya zamanından önce açıklanması halinde;

a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak¸

b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak¸

c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek¸

d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek¸

Bilgi veya belgeler¸ bu Kanun kapsamı dışındadır.


ADLİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMAYA İLİŞKİN BİLGİ VEYA BELGELER


Madde 20 - Açıklanması veya zamanından önce açıklanması halinde;


a) Suç işlenmesine yol açacak¸

b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanuni yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek¸

c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek¸

d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlal edecek¸

Nitelikteki bilgi veya belgeler¸ bu Kanun kapsamı dışındadır.

04/04/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu¸ 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu¸ 06/01/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.


ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ


Madde 21 - Kişinin izin verdiği haller saklı kalmak üzere¸ özel hayatın gizliliği kapsamında¸ açıklanması halinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına¸ şeref ve haysiyetine¸ mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler¸ bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

Kamu yararının gerektirdiği hallerde¸ kişisel bilgi veya belgeler¸ kurum ve kuruluşlar tarafından¸ ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.


HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİ


Madde 22 - Haberleşmenin gizliliği esasını ihlal edecek bilgi veya belgeler¸ bu Kanun kapsamı dışındadır.


TİCARİ SIR


Madde 23 - Kanunlarda ticari sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile¸ kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticari ve mali bilgiler¸ bu Kanun kapsamı dışındadır.


FİKİR VE SANAT ESERLERİ


Madde 24 - Fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır.


KURUM İÇİ DÜZENLEMELER


Madde 25 - Kurum ve kuruluşların¸ kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler¸ bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak¸ söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır.


KURUM İÇİ GÖRÜŞ¸ BİLGİ NOTU VE TAVSİYELER


Madde 26 - Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere¸ elde ettikleri görüş¸ bilgi notu¸ teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler¸ kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır.

Bilimsel¸ kültürel¸ istatistik¸ teknik¸ tıbbi¸ mali¸ hukuki ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi¸ birim ya da kurumların görüşleri¸ kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır.


TAVSİYE VE MÜTALAA TALEPLERİ


Madde 27 - Tavsiye ve mütalaa talepleri bu Kanun kapsamı dışındadır.


GİZLİLİĞİ KALDIRILAN BİLGİ VEYA BELGELER


Madde 28 - Gizliliği kaldırılmış olan bilgi veya belgeler¸ bu Kanunda belirtilen diğer istisnalar kapsamına girmiyor ise¸ bilgi edinme başvurularına açık hale gelir.


BEŞİNCİ BÖLÜM : ÇEŞİTLİ VE SON HÜKÜMLER

CEZA HÜKÜMLERİ


Madde 29 - Bu Kanunun uygulanmasında ihmali¸ kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında¸ işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla¸ tabi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır.

Bu Kanunla erişilen bilgi ve belgeler ticari amaçla çoğaltılamaz ve kullanılamaz.


RAPOR DÜZENLENMESİ


Madde 30 - Kurum ve kuruluşlar¸ bir önceki yıla ait olmak üzere;


a) Kendilerine yapılan bilgi edinme başvurularının sayısını¸

b) Olumlu cevaplanarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını¸

c) Reddedilen başvuru sayısı ve bunların dağılımını gösterir istatistik bilgileri¸

d) Gizli ya da sır niteliğindeki bilgiler çıkarılarak ya da bu nitelikteki bilgiler ayrılarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını¸

e) Başvurunun reddedilmesi üzerine itiraz edilen başvuru sayısı ile bunların sonuçlarını¸

Gösterir bir rapor hazırlayarak¸ bu raporları her yıl Şubat ayının sonuna kadar Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna gönderirler. Bağlı¸ ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları raporlarını bağlı¸ ilgili ya da ilişkili oldukları bakanlık vasıtasıyla iletirler. Kurul¸ hazırlayacağı genel raporu¸ söz konusu kurum ve kuruluşların raporları ile birlikte her yıl Nisan ayının sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderir. Bu raporlar takip eden iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca kamuoyuna açıklanır.


YÖNETMELİK


Madde 31 - Bu Kanunun uygulanması ile ilgili esas ve usullerin belirlenmesine ilişkin yönetmelik¸ Kanunun yayımını takip eden altı ay içinde Başbakanlık tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur.


YÜRÜRLÜK


Madde 32 - Bu Kanun yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girer.


YÜRÜTME


Madde 33 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN


Kanun Numarası: 5320
Kabul Tarihi: 23/03/2005
Resmi Gazete No: 25772 Mükerrer
Resmi Gazete Tarihi: 31/03/2005


BİRİNCİ BÖLÜM: GENEL HÜKÜMLER


AMAÇ

Madde 1 - (1) Bu Kanunun amacı¸ 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe konulmasına ve uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.


KAPSAM


Madde 2 - (1) Bu Kanun¸ diğer kanunlarda¸ yürürlükten kaldırılan 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa yapılan yollamaları¸ Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kaldırılan hükümleri ve bu Kanunun uygulanması için diğer kanunlarda yapılan değişiklikleri belirtir ve yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında ne şekilde uygulama yapılacağına ve kesinleşmiş cezaların nasıl infaz edileceğine ilişkin bazı usul hükümlerini kapsar.


İKİNCİ BÖLÜM: UYUM HÜKÜMLERİ


YOLLAMALAR


Madde 3 - (1) Mevzuatta¸ yürürlükten kaldırılan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa yapılan yollamalar¸ Ceza Muhakemesi Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.

(2) Mevzuatta¸ yürürlükten kaldırılan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun kitap¸ bab ve fasıllarına yapılmış yollamalar¸ o kitap¸ bab ve fasıl içinde yer almış hükümlerin karşılığını oluşturan Ceza Muhakemesi Kanununun maddelerine yapılmış sayılır.


MAHKEMELERİN GÖREVLERİ


Madde 4 - (1) Ceza Muhakemesi Kanunu¸ yürürlüğe girdiği tarihten itibaren¸ aşağıdaki maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere¸ kesin hükme bağlanmış olanlar hariç¸ görülmekte olan bütün soruşturma ve kovuşturmalarda uygulanır.

(2) Ancak¸ Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girmesinden önce soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yapılmış işlem ve kararlar hukuki geçerliliklerini sürdürürler.


GIYABİ TUTUKLAMA KARARLARI


Madde 5 - (1) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu yürürlükte iken verilmiş gıyabi tutuklama kararları¸ Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girmesiyle¸ 248 inci maddesinin yabancı ülkede bulunan kaçaklarla ilgili beşinci fıkrası hükmü ayrık olmak üzere¸ yakalama emri niteliğine dönüşür.

(2) Ceza Muhakemesi Kanununun 248 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü¸ sadece yabancı ülkede bulunan kaçaklar hakkında uygulanır.


KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT


Madde 6 - (1) Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ila 144 üncü maddeleri hükümleri¸ 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanır.

(2) Bu tarihten önceki işlemler hakkında ise¸ 7.5.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.


İTİRAZ


Madde 7 - (1) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu gereğince süre konulmamış adi itiraza tabi kararlara karşı Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde itiraz yoluna başvurulabilir.


(2) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve diğer kanunlarda yer alan acele itirazlar hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun itiraza ilişkin hükümleri uygulanır.


TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME


Madde 8 - (1) Bölge adliye mahkemelerinin¸ 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş¸ Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında¸ kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü¸ beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere¸ 305 ila 326 ncı maddeleri uygulanır. (Ek cümle: 06/12/2006 - 5560 S.K.29.md) Yargıtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı¸ ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir.

(2) (İptal fıkra: Anayasa Mah.nin 05/04/2007 tarihli ve E. 2005/127¸ K. 2007/42sayılı Kararı ile.)

(3) Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce Yargıtay'ca incelenip kesinleşen hükümler hakkında¸ başvuru süresi dolmamış olması kaydıyla karar düzeltme yoluna gidilebilir.


ŞAHSİ DAVA


Madde 9 - (1) Özel kanunlarda öngörülen şahsi davalar kamu davasına dönüşür.

(2) Halen şahsi dava usulüne göre yürütülen davalar da kamu davası olarak sürdürülür.

(3) Şahsi davacılar¸ katılan sıfatını alırlar.

(4) Bu davalar hakkında¸ 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümleri uygulanır.


CEZA KARARNAMESİ


Madde 10 - (1) Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilip henüz kesinleşmemiş ceza kararnamesi ile sonuçlandırılan dava dosyaları¸ mahkemesince re'sen ele alınarak duruşmalı yargılama yapılır.


YARGILAMAYA KATILAMAYACAK HAKİM


Madde 11 - (1) Ceza Muhakemesi Kanununun 23 üncü maddesinin ikinci fıkrası¸ Kanunun 163 üncü maddesi hükmü dışındaki hallerde uygulanmaz.

TUTUKLULUKTA GEÇECEK SÜRE VE TANIKLARIN DİNLENMESİ


Madde 12- (1) Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci maddesi¸ aynı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yazılı suçlar ile ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından¸ 31 Aralık 2010 * tarihinde yürürlüğe girer. Bu süre zarfında 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 110 uncu maddesinin uygulanmasına devam olunur.

(2) Ceza Muhakemesi Kanununun 52 nci maddesinin üçüncü fıkrası¸ bu fıkranın (a) ve (b) bentleri yönünden 1 Temmuz 2006 tarihinde yürürlüğe girer.


MÜDAFİ VE VEKİL ÜCRETİ


Madde 13 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.30.md)

(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile¸ avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak¸ Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret¸ Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret¸ yargılama giderlerinden sayılır.

(2) Bu madde uyarınca yapılacak ödeme ve uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER


YÖNETMELİKLERİN ÇIKARILMASI


Madde 14 - (1) Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen yönetmelikler¸ bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılır ya da yürürlükteki yönetmeliklerde gerekli değişiklikler yapılır. Bu düzenlemeler yapılıncaya kadar¸ yürürlükteki yönetmeliklerin Ceza Muhakemesi Kanununa aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.


ZAMANAŞIMI


Madde 15 - (1) Birden fazla mahkumiyeti olan kişi bu mahkumiyetlerden birine ilişkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece¸ diğer cezaları açısından ceza zamanaşımı işlemez.

(2) Cezanın infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde¸ bu cezaya ilişkin zamanaşımı işlemez.


KOLLUĞA BİLDİRİM


Madde 16 - (1) Şüpheli ve sanıkla ilgili olarak verilen soruşturma ve kovuşturmayı sona erdiren kesinleşmiş kararlar¸ soruşturmada görev alan kolluk birimlerine bildirilir. Kolluk birimleri bu bildirim üzerine gerekli işlemleri derhal yapar.


PARADA SAHTECİLİKLE İLGİLİ BİLGİLERİN TOPLANMASI


Madde 17 - (1) Parada sahtecilik suçundan dolayı elkonulan sahte paralar ve bunlara ilişkin bilgiler¸ Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından paraların asıllarını tedavüle çıkaran kurumca oluşturulacak sistemde incelenmek ve değerlendirilmek üzere paraların asıllarını tedavüle çıkaran kurumun ilgili birimine gönderilir. Gönderilen bilgilerin içeriği ve bildirimin sureti¸ paraların asıllarını tedavüle çıkaran kurum ile İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak¸ Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.


YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN KANUNLAR


Madde 18 - (1) 1 Haziran 2005 tarihi itibarıyla;

a) 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu¸

b) 8.6.1936 tarihli ve 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu¸

c) 7.5.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun¸

d) 30.7.1999 tarihli ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu¸ Bütün ek ve değişiklikleriyle birlikte yürürlükten kaldırılmıştır.

(2) Bu Kanunun 6¸ 8 ve 12 nci maddelerinde öngörülen yürürlük ve uygulamaya ilişkin hükümler saklıdır.

Geçici Madde 1 - (Ek madde:11/05/2005-5347 S.K./3.mad)

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ceza mahkemelerinde açılmış bulunan davalardaki şahsi hak talepleri¸ görevsizlik kararı verilmeyerek bu mahkemelerce sonuçlandırılır.


YÜRÜRLÜK


Madde 19 - (1) Bu Kanunun;


a) "Zamanaşımı" başlıklı 15 inci maddesinin ikinci fıkrası yayımı tarihinde¸

b) Diğer hükümleri 1 Haziran 2005 tarihinde¸

Yürürlüğe girer.

YÜRÜTME

Madde 20 - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

GIDALARIN ÜRETİMݸ TÜKETİMİ VE DENETLENMESİNE DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABULÜ HAKKINDA

GIDALARIN ÜRETİMݸ TÜKETİMİ VE DENETLENMESİNE DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABULÜ HAKKINDA KANUN


Kanun No: 5179
Kabul Tarihi: 27.05.2004


BİRİNCİ BÖLÜM


Amaç¸ Kapsam ve Tanımlar


Amaç


MADDE 1. - Bu Kanunun amacı¸ gıda güvenliğinin temini¸ her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin teknik ve hijyenik şekilde üretim¸ işleme¸ muhafaza¸ depolama¸ pazarlama ve halkın gereği gibi beslenmesini sağlamak¸ üretici ve tüketici menfaatleriyle halk sağlığını korumak üzere gıda maddelerinin üretiminde kullanılan her türlü ham¸ yarı mamul ve mamul gıda maddeleri ile gıda işlemeye yardımcı maddeler ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin güvenliğine ilişkin özelliklerinin tespit edilmesi¸ gıda maddeleri üreten ve satan işyerlerinin asgari teknik ve hijyenik şartlarının belirlenmesi¸ gıda maddeleri ile ilgili hizmetler ile denetimine dair usul ve esasları belirlemektir.


Kapsam


MADDE 2. - Bu Kanun; gıda güvenliğinin teminine¸ her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin hijyenik ve uygun kalitede üretimine¸ tasnifine¸ işlenmesine¸ katkı ve gıda işlemeye yardımcı maddelere¸ ambalajlama¸ etiketleme¸ depolama¸ nakil¸ satış ve denetim usulleri ile yetki¸ görev ve sorumlulukları ile risk analizine¸ ihtiyatî tedbirlere¸ gıda ile tüketici haklarının korunmasına¸ izlenebilirlik ve bildirimlere dair hususları kapsar.


Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.


Tanımlar


MADDE 3. - Bu Kanunda geçen;


Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını¸

Türk gıda mevzuatı: Gıda maddeleri ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeleri; özellikle gıda güvenliğini düzenleyen¸ gıda maddeleri ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin üretimi¸ işlenmesi¸ dağıtımı ve satışı ile her aşamayı kapsayan tüm mevzuatı¸

Gıda kodeksi: Türk Gıda Kodeksini¸

Gıda/Gıda maddesi: Tütün ve sadece ilaç olarak kullanılanlar hariç olmak üzere; içkiler ve sakızlar ile hazırlama ve işleme gereği kullanılan maddeler dahil¸ insanlar tarafından yenilen ve/veya içilen ham¸ yarı mamul veya mamul her türlü maddeyi¸

Organik gıda: Organik üretim ve yetiştirme tekniği ile kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşu kontrolünde üretilmiş¸ yetiştirilmiş¸ doğadan toplanmış¸ avlanmış¸ ambalajlanmış ve etiketlenmiş¸ ham¸ yarı mamul veya mamul haldeki sertifikalı gıdayı¸

Gıda maddeleri üreten işyeri: Gıda maddelerinin ham maddeden başlayarak; depolama¸ tasnif¸ işleme¸ değerlendirme¸ dayanıklı hale getirme¸ ambalajlama işlerinden bir veya birkaçının yapıldığı ve gıda maddeleri satış yerlerine gönderilmek üzere depolandığı tesisler ile bu tesislerin tamamlayıcısı sayılacak yerlerin tamamını¸

Gıda maddeleri satış yeri: Her türlü ham¸ yarı mamul ve mamul gıda maddelerinin toptan veya perakende dağıtım ve satışının yapıldığı ve bunların satış için depolandığı yerleri¸

Gıda maddeleri üreten ve satan işyeri: Gıda maddelerinin ham maddeden başlayarak depolama¸ tasnif¸ işleme¸ değerlendirme¸ dayanıklı hale getirme¸ ambalajlama işlemlerinden bir veya bir kaçının yapıldığı ve her türlü ham¸ yarı mamul ve mamul gıda maddelerinin toptan veya perakende dağıtım ve satışının yapıldığı ve bunların satış için depolandığı yerleri¸

Toplu tüketim yeri: Gıda maddelerinin tekniğine uygun şekilde işlendiği¸ üretildiği ve aynı mekânda tüketime sunulduğu yerleri¸

Gıda İşletmecisi: İthal ettikleri¸ ürettikleri¸ işledikleri¸ imal ettikleri veya dağıtımını yaptıkları gıda maddelerinin gıda mevzuatı şartlarına uygunluğundan sorumlu olan gerçek veya tüzel kişileri¸

Sorumlu yönetici: Gıda mevzuatına uygun üretim yapmaktan¸ işverenle birlikte sorumlu olan yöneticiyi¸

Birincil üretim: Avlama¸ toplama¸ balıkçılık¸ hasat¸ sağım ve kesim öncesi hayvanların çiftlikte yetiştirilmesi dahil üretimi¸

Ham madde: Gıda maddelerinin üretiminde kullanılan birincil üretimden elde edilen ürün¸ yarı mamul veya mamul maddeleri elde etmek için kullanılan maddelerden her birini¸

Gıda işlemeye yardımcı maddeler: Tek başına gıda bileşeni olarak kullanılmayan¸ belirli teknolojik amaca yönelik olarak hammadde¸ gıda veya bileşenlerinin işlenmesi veya üretimi sırasında kullanılan; son üründe kendisi veya türevlerinin kalıntılarının bulunması kaçınılmaz olan ancak¸ kalıntısı sağlık açısından risk oluşturmayan maddeleri¸

Gıda katkı maddesi: Tek başına gıda maddesi olarak tüketilmeyen¸ gıda ham maddesi ve/veya gıda işlemeye yardımcı madde olarak kullanılmayan¸ tek başına besleyici değeri olan veya olmayan; seçilen teknoloji gereği kullanılan işlem sırasında kalıntı veya türevleri mamul maddelerde bulunabilen¸ gıdaların hazırlanması¸ tasnifi¸ işlenmesi¸ ambalajlanması¸ taşınması¸ depolanması ve dağıtımı sırasında gıda maddelerinin tat¸ koku¸ görünüş¸ yapı ve diğer niteliklerini korumak¸ düzeltmek veya istenmeyen değişikliklere engel olmak amacıyla kullanımına izin verilen maddeleri¸

Gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeler: Gıda maddeleri ile temasta bulunan veya bulunmak üzere imal edilen her türlü madde ve malzemeleri¸

Fonksiyonel/Özel beyanlı gıdalar: Besleyici etkilerinin yanı sıra bir ya da daha fazla etkili bileşene bağlı olarak sağlığı koruyucu¸ düzeltici ve/veya hastalık riskini azaltıcı etkiye sahip olup¸ bu etkileri bilimsel ve klinik olarak ispatlanmış gıdaları¸

Genetik modifiye gıdalar: Bitkisel¸ hayvansal ve mikrobiyolojik kaynaklara¸ genetik modifikasyon teknolojileri ile başka bir canlı türüne ait bir genin aktarılması ile DNA'sının belli bir bölümünde istenilen değişiklik yapılmış olan gıdaları¸

Özel beslenme amaçlı gıdalar: Özel bileşimlerine veya üretim proseslerine bağlı olarak¸ normal tüketim amaçlı gıdalardan açıkça ayırt edilebilen¸ beyan edilen özel beslenme amaçları için uygun olan ve bu uygunluklarını belirtir şekilde piyasaya sunulan gıdaları¸

Özel tıbbî amaçlı diyet gıdalar: Belli beslenme uygulamaları için hastaların diyetlerini düzenlemek amacıyla¸ özel olarak üretilmiş veya formüle edilmiş ve tıbbî gözetim altında kullanılacak olan¸ alışılmış gıda maddelerini veya bu gıda maddelerinin içinde bulunan belirli besin öğelerini veya metabolitlerini vücuda alma¸ sindirme¸ absorbe etme¸ metabolize etme veya vücuttan atma kapasitesi sınırlı¸ zayıflamış veya bozulmuş olan hastalar ya da diyet yönetimleri¸ yalnızca normal diyetin modifikasyonu ile veya diğer gıdalarla ya da her ikisinin de birlikte kullanımı ile sağlanmayan kişiler için hazırlanmış gıda maddelerini¸

Gıda maddesi etiketi: Gıda maddesini tanıtıcı her türlü yazılı veya basılı bilgi¸ marka¸ damga ve işaretleri içeren ve gıda ile birlikte sunulan veya ambalajında basılı bulunan tanıtım bilgilerini¸

Tüketime hazırlamak: Tasnif etme¸ tartma¸ ölçme¸ aktararak ve karıştırarak doldurma¸ ambalajlama¸ soğutma ve depolama¸ muhafaza etme¸ nakletme ve tüketim öncesi diğer faaliyetleri¸

Mamul madde: Belli bir teknoloji kullanılarak elde edilen¸ tüketime hazırlanmış gıda maddesini¸

Depo: Gıda maddelerini muhafaza etmek amacıyla tesis edilen yerleri¸

Mübadeleye konu gıda maddeleri: Satmak veya sair şekilde devretmek üzere depolama¸ satış maksadıyla teşhir etme ve her ne surette olursa olsun devredilen gıda maddelerini¸

Gıda hijyeni: Gıda maddesinin sağlıklı olması için alınması gereken tüm tedbirleri¸

Kalıntı: Gıdada¸ tarım ürünlerinde veya bitkilerde¸ toprakta¸ suda veya diğer çevresel bileşenlerde¸ kullanımına izin verilen bir kimyasal üründeki aktif bileşenlerin ve/veya türevleriyle birlikte parçalanma ürünleri ve metabolitleri kalıntısını¸

Gıdaya bulaşan zararlı maddeler: Üretimi veya pazarlanması süresince¸ gıdaya istenmeden bulaşan her türlü madde ve bileşikleri¸

Kontrol: Gıda maddeleri ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeleri üreten ve satan işyerlerinin¸ asgari teknik ve hijyenik şartları ile bu yerlerde üretilen ve satılan gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin mevzuata uygunluğunun tespitini¸

Tağşiş: Gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin¸ mevzuata veya izin verilen özelliklerine aykırı olarak üretilmesi hâlini¸

Taklit: Gıda maddesini ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerini; şekil¸ bileşim ve nitelikleri itibariyle evsafında olmayan özellikleri haiz gibi göstermeyi¸

Reklam: Gıda maddelerinin satışını artırmak amacıyla yapılan tanıtma şekillerini¸

Denetim: Bakanlık tarafından gıda kontrol hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya doğrulanması için yapılan işlemleri¸

Tehlike: Gıda maddesinde olan ve oluşabilecek fiziksel¸ kimyasal ve biyolojik olarak sağlık yönünden ortaya çıkabilecek potansiyel zararı¸

Risk: Gıda maddesinde sağlığa zararlı olabilecek şiddetteki muhtemel tehlikeyi¸

Risk analizi: Risk değerlendirmesi¸ risk yönetimi ve risk iletişimi olarak birbirleri ile bağlantılı üç ayrı süreçten oluşan sistemi¸

Risk değerlendirmesi: Olabilecek her türlü tehlikenin¸ nitelik ve etkilerinin bilimsel olarak belirlendiği süreci¸

Risk yönetimi: Risk değerlendirmesini¸ diğer yasal zorunlulukları ve gerektiğinde uygun önlem ve seçeneklerini dikkate alan süreci¸

Risk iletişimi: Risk değerlendiricileri¸ risk yöneticileri ve diğer ilgili tarafların risk ve riske ilişkin faktörlere ait bilgi ve düşünceleri paylaşmasını¸

Nihaî tüketici: Gıdayı herhangi bir ticarî amaçla kullanmayan en son gıda maddesi tüketicisini¸

Serbest bölge: 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 2 nci maddesine göre Bakanlar Kurulunca yer ve sınırları belirlenen alanları¸

Kalite: Gıda maddelerinin mevzuatla belirlenmiş kriterlere uygunluğunu tayin eden özelliklerinin toplamını¸

Kalite kontrolü: Tüketime arz edilen gıda maddelerinin mevzuata uygunluğunun tespitini¸

İzlenebilirlik: Üretim¸ işleme ve pazarlama ile ilgili sürecin her aşamasında¸ gıda maddesine karıştırılması tasarlanan veya muhtemelen ortaya çıkabilecek istenilmeyen herhangi bir maddenin izlenmesini¸

Sertifikasyon: Bakanlıkça veya Bakanlıkça yetkilendirilen kamu ve/veya özel kuruluşlar tarafından gıda¸ kalite ve kontrol sistemlerinin belgelenmesini¸

Gayri sıhhî müessese: Çevresinde bulunanlara fizikî¸ ruhî ve sosyal yönlerden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ve doğal kaynakların kirlenmesine neden olabilecek müesseseleri¸

Takviye edici gıdalar: Bir ya da birden fazla besin ögeleri; vitamin¸ mineral¸ protein¸ bitki¸ botanik¸ bitkisel kaynaklı maddeler¸ amino asitler ve benzeri bileşenler ile bunların konsantresi ve/veya ekstraktlarından oluşan ve günlük alım dozu belirlenmiş ürünleri¸

Gıda bankası: Bağışlanan veya üretim fazlası sağlığa uygun her türlü gıdayı tedarik eden¸ uygun şartlarda depolayan ve bu ürünleri doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla fakirlere ve doğal afetlerden etkilenenlere ulaştıran ve kâr amacı gütmeyen dernek ve vakıfların oluşturduğu organizasyonları¸

Güvenli gıda: Raf ömrü süresince fiziksel¸ kimyasal ve biyolojik riskleri taşımayan gıdaları¸

Piyasaya arz: Gıda maddelerinin tedarik veya tüketim amacıyla bedelli veya bedelsiz olarak piyasada yer alması için yapılan faaliyeti¸

Gıda güvenliği : Gıdalarda olabilecek fiziksel¸ kimyasal¸ biyolojik ve her türlü zararların bertaraf edilmesi için alınan tedbirler bütününü¸

Gıda kontrolörü/ Gıda denetçisi: Gıda kontrol ve gıda denetim iş ve işlemlerini yerine getirmek üzere ilgili konuda asgari lisans düzeyinde eğitim almış Bakanlık tarafından eğitim verilerek yetkilendirilmiş olan kişileri¸

Enteral beslenme ürünleri: Bireyin iştahsızlık¸ çeşitli hastalıklar ve ameliyatlar gibi çeşitli nedenlerle ağızdan yeterince besin alamadığı durumlarda¸ yetersiz besin alınımını takviye etmek ve/veya tüm besin ögeleri gereksinimlerini karşılamak amacıyla kullanılan ürünleri¸

Bebek mamaları: Bebek ve süt çocuğunun beslenmesi amacıyla gıda kodeksine uygun formülasyonda üretilen gıda karışımlarını¸

Tıbbî amaçlı bebek mamaları: Hasta bebeklerin diyetlerini düzenlemek amacıyla gıda kodeksine uygun formülasyonda özel olarak üretilmiş olan ve tıbbî gözetim altında kullanılması gereken mamaları¸

İfade eder.


İKİNCİ BÖLÜM


Üretim İzni¸ Gıda Sicili¸ Tescil¸ İstihdam ve Lâboratuvar Kuruluş İzni ile İlgili Yetki ve Sorumluluklar


Üretim izni¸ gıda sicili ve tescil işleri


MADDE 4. - Gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten işyerleri¸ bu konuda Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte öngörülen asgarî teknik ve hijyenik şartlara uyarak gıda işyeri çalışma izni ve sicil numarasını almak zorundadır. Üretilecek gıda maddelerinin Türk Gıda Kodeksinde tanımı yapılmış olanların ilgili kodekse uygun üretileceğine dair yazılı beyan ile etiket örneğini ibraz etmesi üzerine söz konusu ürünlere¸ her ürün için izin belgesi ve numarası verilir. Türk Gıda Kodeksinde tanımlanmamış gıdaları üreten işyerleri¸ üretime geçmeden önce izin almak ve diğer tescil işlemlerini yaptırmak zorundadır. Alınan belgeler¸ alındığı şartların değişmemesi kaydıyla¸ miras yoluyla intikalinde geçerliliğini devam ettirir.

Üretim izni¸ gıda sicili ve gıda işyerlerinin taşıması gereken asgarî teknik ve hijyenik şartlara ait kurallar¸ Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.


Lâboratuvar kuruluş izni


MADDE 5. - Gıda maddelerinin ve gıda ile temas eden madde ve malzemelerin gıda güvenliği¸ hijyen ve kalite analizlerini yapmak üzere¸ Bakanlıkça yetkilendirilecek kamu ve özel lâboratuvarlar kurulabilir.

Bu lâboratuvarların kuruluş¸ çalışma izin ve denetimi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

Sağlık Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri yetkileri çerçevesinde bulunan lâboratuvarlar için bu madde hükmü uygulanmaz.


İstihdam


MADDE 6. - Gıda maddeleri ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeleri üreten işyerlerinde¸ üretimin niteliğine göre sorumlu yönetici istihdamı zorunludur.

Sorumlu yönetici olabilmeye ve sorumlu yöneticilerin yetki¸ sorumluluk ve çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


Gıda Kodeksi¸ Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu¸ Risk Analizi¸ İhtiyatî Tedbirler¸ Bilimsel Komiteler ve Ulusal Gıda Meclisi


Gıda kodeksi


MADDE 7. - Gıda maddelerinin asgarî kalite ve hijyen kriterleri¸ pestisit ve veteriner ilaç kalıntıları¸ katkı maddeleri¸ gıdaya bulaşan zararlı maddeler¸ numune alma¸ ambalajlama¸ etiketleme¸ nakliye¸ depolama esasları ve analiz metotlarını ihtiva eden Türk Gıda Kodeksi¸ Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu marifetince hazırlanır¸ Bakanlıkça yayımlanır ve denetlenir.

Piyasaya arz edilecek gıda ürünlerinin gıda mevzuatına uygun olması zorunludur.


Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu


MADDE 8. - Gıda kodeksinin hazırlanması ve denetlenmesinde görevli olmak üzere Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu oluşturulur.

Komisyon; gıda konusunda görevli olmak üzere Bakanlıktan iki¸ Sağlık Bakanlığından bir üye¸ her iki Bakanlıkça ayrı ayrı seçilecek gıda konusunda temayüz etmiş birer bilim adamı¸ Türk Standartları Enstitüsünden bir üye ve en fazla üyeye sahip olan gıda konusunda faaliyet gösteren sivil toplum örgütünden seçilecek bir üyeden oluşur. Komisyon üyelerinin görev süresi iki yıldır. Komisyon¸ Bakanlık temsilcisinin başkanlığında toplanır ve sekretaryası Bakanlıkça yapılır.

Komisyon¸ üye sayısının en az salt çoğunluğu ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar alır.

Komisyon¸ karar verirken kamu ve özel hukuk kişilerinin görüşlerine başvurabilir.

Komisyon¸ gıda kodeksi konusunda¸ ülkede en yetkili merci olup¸ aşağıdaki görevleri yapar:

1- Gıda kodeksinin hazırlanması için çeşitli ihtisas alt komisyonlarını seçmek ve çalışmalarını denetlemek.

2- Alt komisyonlarca hazırlanan kodeks tasarılarını ve değişiklik tasarılarını karara bağlamak ve yayımlanmak üzere Bakanlığa sunmak.

Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu ve alt komisyonların çalışma usul ve esasları ile gıda kodeksi hazırlanma usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.


Risk analizi


MADDE 9. - İnsan sağlığının korunması ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için gıda mevzuatı uygulamalarında risk analizi esas alınır. Ancak koşulların ve/veya alınan tedbirlerin¸ doğası gereği uygun olmaması durumunda risk analizi hariç tutulur.

Risk değerlendirmesi bilimsel kanıtlara dayandırılır; bağımsız¸ tarafsız ve şeffaf bir şekilde yapılır.

Risk yönetiminde¸ risk değerlendirmesi sonuçları dikkate alınır ve bu Kanunun 10 uncu maddesindeki şartların oluşması durumunda ihtiyatî tedbirler uygulanır.

Risk analizi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

İhtiyatî tedbirler


MADDE 10. - İnsan sağlığı üzerinde zararlı bir etkinin olması ihtimalinin belirmesi ve bilimsel belirsizliklerin sürmesi gibi özel durumlarda¸ kapsamlı bir risk değerlendirmesine imkân sağlayacak ileri düzeyde bilimsel veriler elde edilinceye kadar¸ geçici risk yönetimi tedbirlerine başvurulabilir.

İhtiyatî tedbirler ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


Bilimsel komiteler


MADDE 11. - Risk değerlendirmesi için bilimsel ve teknik verileri araştırmak¸ toplamak¸ düzenlemek¸ analiz etmek¸ yorumlamak¸ özetlemek ve görüş oluşturmak üzere bilimsel komiteler kurulur.

Bilimsel komitelerin kuruluş alanları¸ çalışma usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.


Ulusal Gıda Meclisi ve Gıda Bankaları Birliği


MADDE 12. - Bakanlık¸ gıda ile ilgili düzenlemelerin ve uygulamaların yapılmasında görüş ve önerilerini almak üzere Ulusal Gıda Meclisi oluşturur.

Meclis¸ Bakanın veya Bakanlık müsteşarının başkanlığında;

Gıda işleri ile ilgili hizmetlerin yürütüldüğü Genel Müdürlükten üst düzey üç temsilci¸ Sağlık Bakanlığından üst düzey iki temsilci¸ Sanayi ve Ticaret Bakanlığı¸ Dış Ticaret Müsteşarlığı¸ Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Türk Standartları Enstitüsünden iştirak edecek birer temsilciden¸

Üniversitelerin gıda bilimi ve teknolojisi¸ bitki ve hayvan sağlığı dallarından gündemindeki konularla ilgili görüş almak üzere davet edilecek beş öğretim üyesinden¸

Gıda alanında faaliyet gösteren kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve ilgili özel sektör kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinden seçilecek birer temsilciden¸

Oluşur.

Meclis yılda en az bir defa toplanır.

Gıda bankacılığı alanında faaliyet gösteren kuruluşların üye olduğu¸ üye kuruluşların oluşturduğu ve gıda bankaları arasında işbirliği¸ koordinasyon ve denetim fonksiyonlarını da ifa edecek şekilde Gıda Bankaları Birliği oluşturulur.

Meclisin ve Birliğin oluşumu ve çalışmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanacak yönetmeliklerle belirlenir.


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM


Bildirimler¸ Acil Durumlar¸ Kriz Yönetimi¸ İzlenebilirlik ve İşyeri Sorumluluğu

Bildirimler


MADDE 13. - İnsan sağlığını korumak ve gıda güvenliği koşullarını sağlamak üzere¸ gıdadan kaynaklanan doğrudan veya dolaylı bir riskin bildirimine ilişkin sistemler Bakanlık tarafından kurulur.

Gıdadan kaynaklanan doğrudan veya dolaylı bir riskle ilgili bir bilgiye sahip olunması halinde Bakanlık¸ bilgiyi hemen ilgili birimlere ve Sağlık Bakanlığına iletir ve gerekli tedbirleri alır.

Bildirimler ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


Acil durumlar


MADDE 14. - Üretilen veya ithal edilen gıda maddesinin¸ sağlığa zararlı olabileceği ihtimalinin belirmesi durumunda¸ söz konusu gıda maddesinin pazara sunumu¸ kullanımı ve ithalatına ilişkin gerekli tedbirler ­alınır.

Acil durumlarla ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


Kriz yönetimi


MADDE 15. - Gıda konusunda insan sağlığına karşı doğrudan veya dolaylı biçimde ciddi bir risk oluşturan durum saptandığında¸ bu riskin mevcut hükümlerle önlenememesi¸ giderilememesi veya azaltılamaması ya da acil durum tedbiriyle yeterince yönetilememesi durumunda¸ Bakanlık ile Sağlık Bakanlığı¸ ilgili tüm kurum ve kuruluşların da katılımı ile bilimsel ve teknik yardım sağlamak üzere bir kriz yönetimi ve kriz birimi oluşturur.

Kriz yönetimi ve kriz birimi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


İzlenebilirlik


MADDE 16. - Gıda¸ gıdanın elde edildiği hayvan¸ bitki ya da gıda maddesinde öngörülen veya ortaya çıkması beklenen herhangi bir maddenin tespit edilmesi için üretim¸ işleme ve dağıtım ile ilgili tüm aşamalarda izlenebilirlik tesis edilir.

Gıda işletmecileri; gıda¸ gıdanın elde edildiği hayvan¸ bitki ya da gıda maddelerine karıştırılması tasarlanan herhangi bir maddeyi¸ kimden aldıklarını belirleyebilecek sisteme sahip olmak zorundadır. Gerektiğinde denetim sonucu oluşan bilgiler ilgili mercilere verilir.

Piyasaya sürülen gıdaların¸ izlenebilirliğini kolaylaştırmak amacıyla¸ gerekli bilgileri içerecek şekilde etiketlenmesi ve tanımlanması zorunludur.

İzlenebilirlik ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


İşyeri sorumluluğu


MADDE 17. - Gıda işletmecisi; ithal ettiği¸ ürettiği¸ işlediği¸ imal ettiği veya dağıtımını yaptığı gıdanın gıda güvenliği şartlarına uymaması durumunda¸ ürününü pazardan geri çekmek ve bu konuda yetkili mercileri bilgilendirmek zorundadır.

Gıda maddesinin toptan veya perakende satış ve/veya dağıtım faaliyetlerinden sorumlu kişiler; gıda güvenliği şartlarına sahip olmayan ürünleri pazardan geri çekmek¸ yetkili merciler tarafından alınan tedbirler ile ilgili olarak işbirliği yapmak¸ gıdanın izlenebilirliğine katkıda bulunmak zorundadır.

İşyeri sorumluluğu ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


BEŞİNCİ BÖLÜM


Sağlığın Korunmasına İlişkin Hükümler


Sağlığın korunması


MADDE 18. - İnsan sağlığının korunması amacıyla¸ gıda maddelerini ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten ve/veya satan işyerleri;

a) Bakanlıkça çıkarılacak ilgili yönetmeliklerde belirtilen asgarî teknik¸ hijyenik ve güvenlik şartlarını taşımak zorundadır.

b) Gıda kodeksine uyulmaksızın gıda maddelerini imal edemez¸ mübadele konusu yapamaz ve muameleye tâbi tutamaz.

c) İnsan sağlığına zarar verecek muhteviyatta gıda maddeleri üretemez¸ içerisine zararlı bir madde katamaz¸ böyle bir maddenin kalıntısını bulunduramaz ve gıdaya zararlı özelliğe yol açacak herhangi bir işlem uygulayamaz.


ALTINCI BÖLÜM


Gıda Ticareti ile İlgili Hükümler


Dış ticaret


MADDE 19. - İhracat ve ithalatta gıda maddeleri ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin gıda güvenliği ve kalitesi yönünden denetim esaslarını oluşturmaya Bakanlık yetkilidir. Ancak¸ ihraç edilmek üzere üretildiğinin önceden ilgili mercilere bildirilmiş olması ve/veya ihraç edilecek ülke tarafından talepte bulunulduğunun ihracatçı tarafından beyan edilmesi halinde gıda kodeksine uygunluk aranmaz.

İhraç edilen ürünün geri gelmesi halinde¸ halk sağlığını tehlikeye düşürmemek şartıyla ayniyat tespiti yapılarak yurda girişine izin verilir. Bu ürünlerin yurt içinde satışına ancak Türk Gıda Kodeksine uygun hale getirilmesi koşuluyla izin verilir.

İthalatta istisnalar hariç Türk Gıda Kodeksine uygunluk aranır.


İstisnalar:


a) Gümrük gözetimi altında¸ gümrük depoları ile antrepolarına konulan veya transit nakledilen¸

b) Yabancı devlet başkanları ile beraberindekiler tarafından¸ bulundukları süre içinde kullanılmak veya tüketilmek üzere getirilen¸

c) Diplomatik veya konsüler temsilciliklere ait¸

d) Bilimsel amaçlar¸ sergiler¸ sportif ve kültürel faaliyetler için getirilen¸

e) Olağanüstü hallerde¸ hibe olarak gönderilen¸

f) Numune olarak gelen¸

g) Gemilerde bulunup¸ açık denizlerde tüketilecek olan¸

Gıda maddelerinde Türk Gıda Kodeksine uygunluk aranmaz.

İhracat ve ithalatta yapılacak denetimlere ilişkin usul ve esaslar Dış Ticaret Müsteşarlığının görüşü alınarak hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.


Gümrük merkezleri


MADDE 20. - Bakanlık¸ ilgili kurumların görüşünü alarak¸ ithal ve ihraç edilecek gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin kontrolü için giriş ve çıkış gümrük kapılarını tespit ve ilân eder. Bu amaçla¸ tespit ve ilân edilen kapılarda¸ kontrol merkezleri kurulur.

Reklam ve tanıtım


MADDE 21. - Gıda maddeleri ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin etiketlenmesi¸ reklam ve tanıtımı; sahte¸ yanıltıcı veya gıdanın karakterine¸ yapısına¸ özellikle doğasına¸ özelliklerine¸ bileşimine¸ miktarına¸ dayanıklılığına¸ orijinine¸ üretim metoduna göre hatalı bir izlenim yaratacak¸ gıdanın sahip olmadığı etki ve özelliklere atıfta bulunacak¸ tüm benzer gıda maddeleri ile aynı özelliklere sahip olduğu halde gıda maddesinin özel karakteristiklerine sahip olduğunu bildiren veya ima eden ifadeleri ve tüketiciyi yanıltacak yazı¸ resim¸ şekil ve benzerlerini içermemelidir.

Reklam ve tanıtım ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

Ancak¸ bilimsel yöntemler ve klinik testlerle kanıtlanmış ve Bakanlık tarafından kabul edilen¸ fonksiyonel gıdalar/özel beyanlı gıdalar ve genetik modifiye gıdalar ile benzeri diğer konulara ilişkin usul ve esaslar¸ Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.


Tüketici haklarının korunması


MADDE 22. - Tüketici haklarının korunması amacıyla¸ tüketiciler; her türlü gıda maddesi ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeleri üreten¸ ithal eden ve satan gerçek veya tüzel kişiler tarafından bilgilendirilir. Lüzumu halinde gıdaların içeriği ve özelliği hakkında tüketicilerin bilgi sahibi olmaları sağlanır. Gıda maddeleri ile ilgili olarak tüketiciler yanıltılamaz ve yanlış yönlendirilemez.

Gıda konusunda¸ tüketici haklarının korunması ve toplumun bütün kesimlerinin gıda kontrol safhalarına katılmasını sağlayacak tedbirler ve buna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


YEDİNCİ BÖLÜM


Piyasa Gözetimi¸ Denetim¸ Kontrol ve Sertifikasyon ile İtiraz Hakkı

Piyasa gözetimi ve denetimi


MADDE 23. - Bu Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkarılan mevzuatın uygulanmasına ilişkin olarak tüm gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten¸ satan işyerleri ile bu yerlerde üretilen¸ satılan tüm gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin piyasa gözetimi ve denetimi¸ ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yapılır. Ancak¸ halk sağlığını ilgilendiren acil durumlarda gerektiğinde¸ Sağlık Bakanlığının müdahale hakkı saklıdır.

Gıda maddeleri satış ve toplu tüketim yerlerinin denetimi¸ Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde ilgili mercilerce yapılır.

Bu Kanunun amaç ve kapsamına uygun olarak; gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemelerin birincil üretim aşaması dahil olmak üzere üretim ve tüketim zincirinin tüm aşamalarında¸ gıda kontrol ve denetim hizmeti¸ 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi en az lisans düzeyinde eğitim almış personel tarafından yapılır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi olup lise düzeyinde eğitimi olduğu halde¸ bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce denetim görevi yapanların hakları saklıdır. Bu Kanun kapsamındaki gıda kontrol ve denetim hizmetlerini yapacak olanların seçimi ve yetiştirilmesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


Kontrol ve sertifikasyon


MADDE 24. - Gıda üreten ve/veya satan işyerlerinde¸ Bakanlığın yetkilendireceği kamu ve/veya özel kuruluşlar tarafından kalite¸ risk analizi ve Bakanlığın uygun gördüğü benzeri diğer konularda¸ kontrol ve sertifikasyon hizmetleri yapılabilir. Yetkilendirilmiş kuruluşlar¸ bu Kanuna göre Bakanlıkça verilmesi gereken belgeler ve sertifikalar dışındaki belgeleri verir.

Yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından verilecek sertifika¸ belge ve raporları gerekçesini belirtmek suretiyle iptal etmeye ve kuruluşlara verilen belgelendirme yetki süresini belirlemeye Bakanlık yetkilidir.

Yetki verilen kuruluşlar¸ Bakanlıkça belirlenen yetkileri çerçevesinde iş ve işlemlerini yaparlar. Bakanlık tarafından belirlenen kriterlere uygun faaliyette bulunmayanların yetki belgeleri Bakanlıkça iptal edilir. Ayrıca usulsüzlük tespit edilmesi halinde¸ ilgili kuruluş hakkında gerekli yasal işlemler Bakanlıkça yapılır.

Kontrol ve sertifikasyona ilişkin usul ve esaslar ile kuruluşların uyması gereken kriterler yönetmelikle belirlenir.

İtiraz hakkı


MADDE 25. - Gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten¸ ithal ve ihraç eden ve satan işyeri yetkilileri¸ kontrol ve denetim sonuçları hakkında¸ ilgili mercilere itiraz edebilir.

İtiraz hakkına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


SEKİZİNCİ BÖLÜM


Özel Hükümler


Sularla ilgili hükümler

MADDE 26.- Doğal kaynak¸ doğal maden¸ içme¸ tıbbî sular ile işlenmiş içme¸ işlenmiş kaynak ve işlenmiş maden suyu üretimi¸ uygun şekilde ambalajlanması ve satış esasları Sağlık Bakanlığınca belirlenir.

Kendi doğasında bulunmayan herhangi bir katkı maddesi ilave edilen doğal kaynak¸ doğal maden¸ içme ile işlenmiş içme¸ işlenmiş kaynak¸ işlenmiş maden suyu ve yapay sodaların üretimi¸ uygun şekilde ambalajlanması ve satış esasları Bakanlıkça belirlenir.

Bu konudaki usul ve esaslar¸ Bakanlık ve Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Takviye edici gıdalar¸ bebek mamaları¸ özel tıbbî amaçlı diyet gıdalar¸ tıbbî amaçlı bebek mamaları


MADDE 27. - Takviye edici gıdalar ve bebek mamalarının üretim¸ ithalat¸ ihracat ve denetimine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

Enteral beslenme ürünleri dahil özel tıbbî amaçlı diyet gıdalar¸ tıbbî amaçlı bebek mamaları ile ilaç olarak kullanımı bilimsel ve klinik olarak kanıtlanmış ancak reçeteye tabi olmayan ürünlerin üretim¸ ithalat¸ ihracat ve denetimine ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir.


Serbest bölgelerle ilgili hükümler


MADDE 28. - Türk gıda mevzuatına uymayan gıda maddeleri ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeler serbest bölgelere getirilebilir¸ üretilebilir ve yurt dışı edilebilir. Serbest bölgelerdeki gıda ile ilgili faaliyetlere ilişkin usul ve esaslar¸ Dış Ticaret Müsteşarlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.


DOKUZUNCU BÖLÜM


Ceza Hükümleri¸ Cezaların Tahsili ve İtirazlar


Ceza hükümleri


MADDE 29. - Bu Kanuna uymayanlara uygulanacak cezai hükümler aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:

a) 4 üncü maddede belirtilen izin ve tescil işlemlerini yaptırmadan üretime geçen ve/veya bu ürünleri mübadele konusu yapan gerçek veya tüzel kişiler; üretimden men edilir¸ üretilen ürünlere el konulur ve birmilyar lira idarî para cezası ile cezalandırılır. Bu işletmelerin¸ tescil ve izin işlemleri yapıldıktan sonra üretim yapmalarına izin verilir.

Üretim izni alınmamış gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeleri satan veya miadı dolmuş gıda maddelerini satan işyerlerindeki ürünlere el konulur ve bu ürünleri satan işyerleri birmilyar lira idarî para cezası ile cezalandırılır.

4 üncü maddede belirtilen izin ve tescil işlemlerini yaptıran; ancak¸ asgarî teknik ve hijyenik şartlarını muhafaza etmeden üretim yapan işyerleri¸ durumlarını düzeltinceye kadar faaliyetten men edilir¸ üretilen ürünlere el konulur ve birmilyar lira idarî para cezası ile cezalandırılır. Bu işletmelere¸ mevcut durumlarını düzelttikten sonra üretim yapma izni verilir. İlgili mercilerce verilen otuz günlük süre içerisinde¸ eksikliklerini gidermeyen işyerlerinin çalışmaya esas olan izinleri iptal edilir.

b) 5 nci maddede belirtilen¸ kuruluş ve/veya faaliyet izni almadan faaliyete geçen özel gıda kontrol lâboratuvarı faaliyetten men edilir ve onmilyar lira idarî para cezası verilir.

c) 6 ncı maddeye göre sorumlu yöneticileri istihdam etmeyen işyerlerine¸ birmilyar lira idarî para cezası verilir. Otuz gün içinde¸ sorumlu yönetici görevlendirmediği takdirde¸ faaliyetten men edilir.

Yöneticilik görevini gereği gibi yerine getirmeyen sorumlu yöneticiye¸ ikiyüzellimilyon lira idarî para cezası verilir. Eylemin tekrarı halinde idarî para cezası iki kat artırılarak uygulanır. Üçüncü defa tekrarı halinde ise altı ay sorumlu yöneticilikten men cezası verilir.

d) 18 inci maddede belirtilen sağlığın korunması ile ilgili hükümler dışında¸ 7 nci maddede belirtilen gıda kodeksine uygun faaliyet göstermeyen gerçek ve tüzel kişilere beşmilyar lira idarî para cezası verilir. Aykırılık¸ gıda maddelerinin etiket bilgilerinden kaynaklanıyorsa¸ etiket bilgileri düzeltilinceye kadar bu gıda maddelerine el konulur.

e) 10 uncu maddede belirtilen ihtiyatî tedbirlere uymayan gerçek ve tüzel kişilere beşmilyar lira idarî para cezası verilir ve faaliyetten men edilir.

f) 14 üncü maddede belirtilen acil durumlarda alınacak tedbirlere uymayan gerçek ve tüzel kişilere beşmilyar lira idarî para cezası verilir. Bu kişilerce ürün piyasadan toplattırılır¸ eylemin tekrarı halinde idarî para cezası iki kat olarak uygulanır.

g) 16 ncı maddede belirtilen izlenebilirlikle ilgili hükümlere uymayan gerçek ve tüzel kişilere beşmilyar lira idarî para cezası verilir¸ eylemin tekrarı halinde idarî para cezası iki kat artırılarak uygulanır.

h) 17 nci maddede belirtilen işyeri sorumluluğu ile ilgili hükümlere uymayan gerçek ve tüzel kişilere beşmilyar lira idarî para cezası verilir¸ eylemin tekrarı halinde idarî para cezası iki kat olarak uygulanır.

ı) Bu Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen sağlığın korunması ile ilgili yasakları ihlâl eden gerçek kişiler veya tüzel kişiliğin yasal temsilcileri¸ üç aydan altı aya kadar hapis ve beşmilyar liradan yirmimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır ve malların müsaderesine hükmolunur.

i) 19 uncu maddesinde belirtilen ithalat ve ihracatla ilgili yükümlülükleri yerine getirmeyen gerçek ve tüzel kişilere beşmilyar lira idarî para cezası verilir; ürün¸ ihracatçısı/ithalatçısı tarafından piyasadan toplattırılır¸ eylemin bir yıl içinde tekrarı halinde idarî para cezası iki kat olarak uygulanır.

j) 21 inci maddedeki reklam ve tanıtımlarla ilgili hükümlere aykırı hareket eden gerçek ve tüzel kişilere¸ beşmilyar lira idarî para cezası verilir¸ eylemin tekrarı halinde idarî para cezası iki kat olarak uygulanır.

k) 22 nci maddede belirtilen tüketici haklarının korunması ile ilgili hükümlere uymayan gerçek ve tüzel kişilere beşmilyar lira idarî para cezası verilir¸ eylemin tekrarı halinde idarî para cezası iki kat olarak uygulanır.

l) Bu Kanunun 26 ve 27 nci maddelerinde belirtilen sularla ilgili hükümler ve takviye edici gıdalar¸ bebek mamaları¸ özel tıbbî amaçlı diyet gıdalar ve tıbbî amaçlı bebek mamaları ile ilgili hükümlere aykırı hareket eden işyeri¸ bu şartları yerine getirinceye kadar faaliyetten men edilir ve bunlara beşmilyar lira idarî para cezası verilir. Eylemin bir yıl içinde tekrarı halinde¸ idarî para cezası iki kat olarak uygulanır.

m) Bu Kanuna göre yapılacak denetimleri engelleyenlere¸ beşmilyar lira idarî para cezası verilir.

n) Üreticisi tarafından piyasadan toplattırılmasına karar verilen ürünler¸ bir hafta içinde toplanmak zorundadır. Ürünleri toplamayan üreticilere ayrıca beşmilyar lira idarî para cezası verilir¸ ürünler ilgili mercilerce toplattırılır ve masraflar yasal faizi ile birlikte üreticisinden tahsil edilir.

Bu madde uygulamasında¸ eylemin tekrarından maksat¸ aksine hüküm bulunmayan hallerde eylemin tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde¸ ilk cezaya konu eylemin tekrar işlenmesidir.


Cezaların tahsili ve itirazlar


MADDE 30. - Bu Kanunda yazılı olan idarî para cezaları¸ o yerin en büyük mülki amiri tarafından verilir. Verilen idarî para cezalarına dair kararlar ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı¸ yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz¸ idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine¸ verilen karar kesindir. İtiraz¸ zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak¸ en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.


ONUNCU BÖLÜM


Çeşitli Hükümler


MADDE 31. - Sağlık Bakanlığının¸ genel sağlığın korunması ve hijyen ile ilgili olarak¸ diğer mevzuattan kaynaklanan görev ve yetkileri saklıdır.

Değiştirilen hükümler


MADDE 32. - 24.4.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 195 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 195. - Seyyar esnaf¸ alakadar memurların teftişlerini ve numune almalarını kolaylaştırmaya ve kendilerine istedikleri izahatı vermeye mecburdurlar.


MADDE 33. - 10.6.1930 tarihli ve 1705 sayılı Ticarette Tağşişin Men'i ve İhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin başına "Gıda maddeleri hariç olmak üzere" ibaresi eklenmiştir.


MADDE 34. - 23.2.1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 17 nci maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.

y) Tarım ve Köyişleri Bakanlığından ve Sağlık Bakanlığından ikişer üye¸

Yürürlükten kaldırılan hükümler


MADDE 35. - 19.3.1927 tarihli ve 992 sayılı Seriri ve Gıdai Taharriyat ve Tahlilat Yapılan ve Masli Teamüller Aranılan Umuma Mahsus Bakteriyoloji ve Kimya Lâboratuvarları Kanununun başlığında bulunan "ve Gıdai"¸ 1 inci maddesindeki "gıdai ve" ile 7 nci maddesindeki "ve gıdai" ibareleri metinden çıkarılmıştır.


MADDE 36. - 3.4.1930 tarihli ve 1580 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasının (28) numaralı bendindeki "yiyeceği¸ içeceği ve"¸ (61) numaralı bendindeki "ve hususi teşebbüs tarafından kurulan aynı mahiyetteki tesisleri sağlık ve teknik bakımlarından murakabe etmek" ibareleri metinden çıkarılmış ve (77) numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.


MADDE 37. - 24.4.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendindeki "Gıdalar ile" ibaresi¸ 181 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "Bütün gıda maddeleriyle" ibaresi¸ aynı maddenin ikinci fıkrasındaki "gıda maddeleri ile" ibaresi¸ 199 uncu maddesindeki "Her gıda maddesi ile" ibaresi ve ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "ve 188" ibaresi ve aynı maddenin son fıkrasındaki "¸ yenecek ve içilecek şeylere" ibaresi¸ 297 nci maddesindeki "ve 188" ibaresi metinden çıkarılmış ve 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi¸ 181 inci maddesinin son fıkrası¸ 183 üncü maddesinin (1) ve (4) numaralı bentleri ile 170¸ 171¸ 172¸ 182¸ 184¸ 188¸ 189¸ 190¸ 191¸ 192¸ 193 ve 198 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.


MADDE 38. - 8.6.1942 tarihli ve 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununun 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 12¸ 13¸ 29¸ 30¸ 31 ve 34 üncü maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.


MADDE 39. - 3.11.1995 tarihli ve 4128 sayılı Kanunun 6 ve 7 nci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler ve uygulamaya ilişkin sair usul ve esaslar yürürlüğe girinceye kadar 24.6.1995 tarihli ve 560 sayılı Gıdaların Üretimi¸ Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnameye göre çıkarılan yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanmaya devam olunur. Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler¸ Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde çıkartılır.


GEÇİCİ MADDE 2. - Halen faaliyet gösteren¸ gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten ve satan işyerleri¸ bu Kanun ile getirilen yeni yükümlülüklere¸ Kanunda belirtilen yönetmeliklerin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde uyum sağlamak zorundadır.


GEÇİCİ MADDE 3. - Sağlık Bakanlığına ait lâboratuvarların gıda denetim hizmetlerinde kullanım usul ve esasları¸ Bakanlık ve Sağlık Bakanlığı arasında hazırlanacak bir protokol ile belirlenir.


GEÇİCİ MADDE 4. - Sağlık Bakanlığında "Çevre Sağlığı Teknisyeni" olarak görev yapmakta olan "Sağlık Memuru" unvanlı kadrolarda görev yapan personelden Sağlık Bakanlığınca belirlenecek beşyüz adet personel¸ kadroları ile birlikte¸ en geç altı ay içerisinde¸ Tarım ve Köyişleri Bakanlığına devredilir. Devir işlemleri tamamlanan beşyüz adet sağlık memuru kadroları 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Sağlık Bakanlığına ait bölümünden çıkarılarak aynı Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bölümüne eklenmiş sayılır.

İptal edilerek devredilen kadrolarda istihdam edilen personel¸ başka bir işleme gerek kalmaksızın Tarım ve Köyişleri Bakanlığının kadro cetveline eklenen sağlık memuru kadrolarına atanmış sayılırlar.

Yukarıda belirtilenlerin haricinde¸ Sağlık Bakanlığı bünyesindeki¸ gıda kontrol ve denetim hizmetlerinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde belirtilen Sağlık ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri ile Teknik Hizmetler sınıfında çalışan personelden Devlet Personel Başkanlığı¸ Sağlık Bakanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenecekler başka bir işleme gerek kalmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 74 üncü maddesi çerçevesinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığında mevcut olan aynı unvanlı kadrolara altı ay içerisinde atanırlar.


GEÇİCİ MADDE 5. – Bu Kanunun yayımlanmasından önce çalışma izni¸ üretim izni¸ özel gıda kontrol lâboratuvarı izni almış iş yerlerinin hakları saklıdır.


GEÇİÇİ MADDE 6. - Bu Kanunla Bakanlığa verilen görevlerin yerine getirilmesinde¸ Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı ile Teknik Hizmetler Sınıfında uygun unvan ve derece bulunmaması halinde 2004 yılı için 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin son fıkrası dikkate alınmaksızın boş kadrolarda unvan ve derece değişikliği yapmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.


Yürürlük


MADDE 40. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.


Yürütme


MADDE 41. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİ VE BU YAYINLAR YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDİLMESİ HAKKINDA KANUN

Kanun No : 5651
Kabul Tarihi : 4/5/2007

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amaç ve kapsamı; içerik sağlayıcı¸ yer sağlayıcı¸ erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik¸ yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usûlleri düzenlemektir.

Tanımlar

MADDE 2 – (1) Bu Kanunun uygulamasında;

a) Bakanlık: Ulaştırma Bakanlığını¸

b) Başkanlık: Kurum bünyesinde bulunan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığını¸

c) Başkan: Telekomünikasyon İletişim Başkanını¸

ç) Bilgi: Verilerin anlam kazanmış biçimini¸

d) Erişim: Bir internet ortamına bağlanarak kullanım olanağı kazanılmasını¸

e) Erişim sağlayıcı: Kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü gerçek veya tüzel kişileri¸

f) İçerik sağlayıcı: İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten¸ değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişileri¸

g) İnternet ortamı: Haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan internet üzerinde oluşturulan ortamı¸

ğ) İnternet ortamında yapılan yayın: İnternet ortamında yer alan ve içeriğine belirsiz sayıda kişilerin ulaşabileceği verileri¸

h) İzleme: İnternet ortamındaki verilere etki etmeksizin bilgi ve verilerin takip edilmesini¸

ı) Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu¸

i) Toplu kullanım sağlayıcı: Kişilere belli bir yerde ve belli bir süre internet ortamı kullanım olanağı sağlayanı¸

j) Trafik bilgisi: İnternet ortamında gerçekleştirilen her türlü erişime ilişkin olarak taraflar¸ zaman¸ süre¸ yararlanılan hizmetin türü¸ aktarılan veri miktarı ve bağlantı noktaları gibi değerleri¸

k) Veri: Bilgisayar tarafından üzerinde işlem yapılabilen her türlü değeri¸

l) Yayın: İnternet ortamında yapılan yayını¸

m) Yer sağlayıcı: Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri¸

ifade eder.

Bilgilendirme yükümlülüğü

MADDE 3 – (1) İçerik¸ yer ve erişim sağlayıcıları¸ yönetmelikle belirlenen esas ve usûller çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür.

(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyen içerik¸ yer veya erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından ikibin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

İçerik sağlayıcının sorumluluğu

MADDE 4 – (1) İçerik sağlayıcı¸ internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur.

(2) İçerik sağlayıcı¸ bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak¸ sunuş biçiminden¸ bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur.

Yer sağlayıcının yükümlülükleri

MADDE 5 – (1) Yer sağlayıcı¸ yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.

(2) Yer sağlayıcı¸ yer sağladığı hukuka aykırı içerikten¸ ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla¸ bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.

Erişim sağlayıcının yükümlülükleri

MADDE 6 – (1) Erişim sağlayıcı;

a) Herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten¸ bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak engelleme imkânı bulunduğu ölçüde erişimi engellemekle¸

b) Sağladığı hizmetlere ilişkin¸ yönetmelikte belirtilen trafik bilgilerini altı aydan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu¸ bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla¸

c) Faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma¸ içerik sağlayıcılarına ve müşterilerine bildirmek ve trafik bilgilerine ilişkin kayıtları yönetmelikte belirtilen esas ve usûllere uygun olarak Kuruma teslim etmekle¸

yükümlüdür.

(2) Erişim sağlayıcı¸ kendisi aracılığıyla erişilen bilgilerin içeriklerinin hukuka aykırı olup olmadıklarını ve sorumluluğu gerektirip gerektirmediğini kontrol etmekle yükümlü değildir.

(3) Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde yer alan yükümlülüklerden birini yerine getirmeyen erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından onbin Yeni Türk Lirasından ellibin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

Toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülükleri

MADDE 7 – (1) Ticarî amaçla toplu kullanım sağlayıcılar¸ mahallî mülkî amirden izin belgesi almakla yükümlüdür. İzne ilişkin bilgiler otuz gün içinde mahallî mülkî amir tarafından Kuruma bildirilir. Bunların denetimi mahallî mülkî amirler tarafından yapılır. İzin belgesinin verilmesine ve denetime ilişkin esas ve usûller¸ yönetmelikle düzenlenir.

(2) Ticarî amaçla olup olmadığına bakılmaksızın bütün toplu kullanım sağlayıcılar¸ konusu suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür.

(3) Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğe aykırı hareket eden kişiye mahallî mülkî amir tarafından üçbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi

MADDE 8 – (1) İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilir:

a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

1) İntihara yönlendirme (madde 84)¸

2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103¸ birinci fıkra)¸

3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190)¸

4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194)¸

5) Müstehcenlik (madde 226)¸

6) Fuhuş (madde 227)¸

7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228)¸

suçları.

b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.

(2) Erişimin engellenmesi kararı¸ soruşturma evresinde hâkim¸ kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir. Soruşturma evresinde¸ gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim¸ kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde tedbir¸ Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesine ilişkin karara 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir.

(3) Hâkim¸ mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının birer örneği¸ gereği yapılmak üzere Başkanlığa gönderilir.

(4) İçeriği birinci fıkrada belirtilen suçları oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde veya içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile¸ içeriği birinci fıkranın (a) bendinin (2) ve (5) numaralı alt bentlerinde yazılı suçları oluşturan yayınlara ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararı re’sen Başkanlık tarafından verilir. Bu karar¸ erişim sağlayıcısına bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir.

(5) Erişimin engellenmesi kararının gereği¸ derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren yirmidört saat içinde yerine getirilir.

(6) Başkanlık tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının konusunu oluşturan yayını yapanların kimliklerinin belirlenmesi halinde¸ Başkanlık tarafından¸ Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.

(7) Soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi halinde¸ erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda Cumhuriyet savcısı¸ kovuşturmaya yer olmadığı kararının bir örneğini Başkanlığa gönderir.

(8) Kovuşturma evresinde beraat kararı verilmesi halinde¸ erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda mahkemece beraat kararının bir örneği Başkanlığa gönderilir.

(9) Konusu birinci fıkrada sayılan suçları oluşturan içeriğin yayından çıkarılması halinde; erişimin engellenmesi kararı¸ soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı¸ kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılır.

(10) Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları¸ fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde¸ altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(11) İdarî tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde¸ Başkanlık tarafından erişim sağlayıcısına¸ onbin Yeni Türk Lirasından yüzbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezasının verildiği andan itibaren yirmidört saat içinde kararın yerine getirilmemesi halinde ise Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline karar verilebilir.

(12) Bu Kanunda tanımlanan kabahatler dolayısıyla Başkanlık veya Kurum tarafından verilen idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı¸ 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir.

İçeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı

MADDE 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi¸ içerik sağlayıcısına¸ buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde¸ talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır.

(2) Talebin reddedilmiş sayılması halinde¸ kişi onbeş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak¸ içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.

(3) Sulh ceza hâkiminin kesinleşen kararının¸ birinci fıkraya göre yapılan başvuruyu yerine getirmeyen içerik veya yer sağlayıcısına tebliğinden itibaren iki gün içinde içerik yayından çıkarılarak hazırlanan cevabın yayımlanmasına başlanır.

(4) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi¸ altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İçerik veya yer sağlayıcının tüzel kişi olması halinde¸ bu fıkra hükmü yayın sorumlusu hakkında uygulanır.

İdarî yapı ve görevler

MADDE 10 – (1) Kanunla verilen görevler¸ Kurum bünyesinde bulunan Başkanlıkça yerine getirilir.

(2) Bu Kanunla ekli listedeki kadrolar ihdas edilerek Başkanlığın hizmetlerinde kullanılmak üzere 5/4/1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununa ekli (II) sayılı listeye eklenmiştir. Başkanlık bünyesindeki iletişim uzmanlarına¸ Kurumda çalışan Telekomünikasyon Uzmanlarına uygulanan malî¸ sosyal hak ve yardımlara ilişkin hükümler uygulanır. İletişim Uzmanı olarak Başkanlığa atanan personelin hakları saklı kalmak kaydıyla¸ kariyer sistemi¸ Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

(3) Başkanlığa Kanunla verilen görevlere ilişkin olarak yapılacak her türlü mal veya hizmet alımları¸ ceza ve ihalelerden yasaklama işleri hariç¸ 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerine tâbi olmaksızın Kurum bütçesinden karşılanır.

(4) Kanunlarla verilen diğer yetki ve görevleri saklı kalmak kaydıyla¸ Başkanlığın bu Kanun kapsamındaki görev ve yetkileri şunlardır:

a) Bakanlık¸ kolluk kuvvetleri¸ ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile içerik¸ yer ve erişim sağlayıcılar ve ilgili sivil toplum kuruluşları arasında koordinasyon oluşturarak internet ortamında yapılan ve bu Kanun kapsamına giren suçları oluşturan içeriğe sahip faaliyet ve yayınları önlemeye yönelik çalışmalar yapmak¸ bu amaçla¸ gerektiğinde¸ her türlü giderleri yönetmelikle belirlenecek esas ve usûller dahilinde Kurumca karşılanacak çalışma kurulları oluşturmak.

b) İnternet ortamında yapılan yayınların içeriklerini izleyerek¸ bu Kanun kapsamına giren suçların işlendiğinin tespiti halinde¸ bu yayınlara erişimin engellenmesine yönelik olarak bu Kanunda öngörülen gerekli tedbirleri almak.

c) İnternet ortamında yapılan yayınların içeriklerinin izlenmesinin hangi seviye¸ zaman ve şekilde yapılacağını belirlemek.

ç) Kurum tarafından işletmecilerin yetkilendirilmeleri ile mülkî idare amirlerince ticarî amaçlı toplu kullanım sağlayıcılara verilecek izin belgelerinde filtreleme ve bloke etmede kullanılacak sistemlere ve yapılacak düzenlemelere yönelik esas ve usûlleri belirlemek.

d) İnternet ortamındaki yayınların izlenmesi suretiyle bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılan suçların işlenmesini önlemek için izleme ve bilgi ihbar merkezi dahil¸ gerekli her türlü teknik altyapıyı kurmak veya kurdurmak¸ bu altyapıyı işletmek veya işletilmesini sağlamak.

e) İnternet ortamında herkese açık çeşitli servislerde yapılacak filtreleme¸ perdeleme ve izleme esaslarına göre donanım üretilmesi veya yazılım yapılmasına ilişkin asgari kriterleri belirlemek.

f) Bilişim ve internet alanındaki uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.

g) Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılan suçların¸ internet ortamında işlenmesini konu alan her türlü temsili görüntü¸ yazı veya sesleri içeren ürünlerin tanıtımı¸ ülkeye sokulması¸ bulundurulması¸ kiraya verilmesi veya satışının önlenmesini teminen yetkili ve görevli kolluk kuvvetleri ile soruşturma mercilerine¸ teknik imkânları dahilinde gereken her türlü yardımda bulunmak ve koordinasyonu sağlamak.

(5) Başkanlık; Bakanlık tarafından 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi uyarınca¸ Adalet Bakanlığı¸ İçişleri Bakanlığı¸ çocuk¸ kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığı ile Kurum ve ihtiyaç duyulan diğer bakanlık¸ kamu kurum ve kuruluşları ile internet servis sağlayıcıları ve ilgili sivil toplum kuruluşları arasından seçilecek bir temsilcinin katılımı suretiyle teşkil edilecek İnternet Kurulu ile gerekli işbirliği ve koordinasyonu sağlar; bu Kurulca izleme¸ filtreleme ve engelleme yapılacak içeriği haiz yayınların tespiti ve benzeri konularda yapılacak öneriler ile ilgili gerekli her türlü tedbir veya kararları alır.

Yönetmelikler

MADDE 11 – (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usûller¸ Adalet¸ İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarının görüşleri alınarak Başbakanlık tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir. Bu yönetmelikler¸ Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde çıkarılır.

(2) Yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmek isteyen kişilere¸ telekomünikasyon yoluyla iletişim konusunda yetkilendirme belgesi olup olmadığına bakılmaksızın¸ yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmesi amacıyla yetkilendirme belgesi verilmesine ilişkin esas ve usûller¸ Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik¸ Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş ay içinde çıkarılır.

İlgili kanunlarda yapılan değişiklikler

MADDE 12 – (1) 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun 2 nci maddesinin (f) bendine aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Bu idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı¸ 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir."

(2) 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun ek 7 nci maddesinin onuncu fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "belirtilen" ibaresinden sonra gelmek üzere "telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişime ilişkin" ibaresi eklenmiş¸ ikinci cümlesi "Oluşturulan bu Başkanlık bir başkan ile daire başkanlıklarından oluşur." şeklinde değiştirilmiştir.

(3) 5/4/1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununun 5 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Kurulca belirlenecek esas ve usûller çerçevesinde¸ 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinde belirtilen doğrudan temin usûlüyle serbest avukatlar veya avukatlık ortaklıklarıyla avukat sözleşmeleri akdedilebilir."

(4) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi "4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinin (14) numaralı alt bendi kapsamında yapılacak dinlemeler de bu merkez üzerinden yapılır." şeklinde değiştirilmiş; dördüncü fıkrasında yer alan "Ancak" ibaresinden sonra gelmek üzere "casusluk faaliyetlerinin tespiti ve" ibaresi eklenmiş; altıncı fıkrasının üçüncü cümlesinde geçen "Bu madde" ibaresi "Bu fıkra" olarak değiştirilmiştir.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Başkanlığın kuruluştaki hizmet binasının yapımı¸ ceza ve ihalelerden yasaklama işleri hariç¸ Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerine tâbi olmaksızın Kurum bütçesinden karşılanır.

(2) Halen faaliyet icra eden ticarî amaçla toplu kullanım sağlayıcılar¸ bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde 7 nci maddeye göre alınması gereken izin belgesini temin etmekle yükümlüdürler.

(3) Halen yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra eden kişilere¸ Kurum tarafından¸ telekomünikasyon yoluyla iletişim konusunda yetkilendirme belgesi olup olmadığına bakılmaksızın¸ yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmesi amacıyla bir yetkilendirme belgesi düzenlenir.

Yürürlük

MADDE 13 – (1) Bu Kanunun;

a) 3 üncü ve 8 inci maddeleri¸ yayımı tarihinden altı ay sonra¸

b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde¸

yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 14 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

22/5/2007

LİSTE

KURUMU : TELEKOMÜNİKASYON KURUMU
TEŞKİLÂTI : MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

SINIFI

UNVANI

KADRO ADEDİ

1.DERECE

GİH Daire Başkanı 1
GİH Hukuk Müşaviri 1
GİH İletişim Uzmanı 5
TH İletişim Uzmanı 5

3.DERECE

GİH İletişim Uzmanı 10
TH İletişim Uzmanı 10

5.DERECE

GİH İletişim Uzmanı 8
AH Avukat 3
TH İletişim Uzmanı 8
GİH Mütercim 1
TH Tekniker 2
GİH Sekreter 2

6.DERECE

GİH Uzman 15
TH Uzman 5
AH Avukat 2
GİH Mütercim 2
GİH Bilgisayar İşletmeni 10
TH Teknisyen 2
GİH Sekreter 1

TOPLAM

93
İŞ KANUNU


Kanun No : 4857
Kabul Tarihi : 22/05/2003
Resmi Gazete Tarihi: 10/06/2003
Resmi Gazete Sayısı: 25134


BİRİNCİ BÖLÜM : GENEL HÜKÜMLER
AMAÇ VE KAPSAM

Madde 1 - Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

Bu Kanun¸ 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine¸ bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

İşyerleri¸ işverenler¸ işveren vekilleri ve işçiler¸ 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar.

TANIMLAR

Madde 2 - Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi¸ işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren¸ işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.

İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme¸ çocuk emzirme¸ yemek¸ uyku¸ yıkanma¸ muayene ve bakım¸ beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.

İşyeri¸ işyerine bağlı yerler¸ eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.

İşveren adına hareket eden ve işin¸ işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur.

Bu Kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı¸ işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.

Bir işverenden¸ işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren¸ alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan¸ iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.

(Ek fıkra : 01/07/2006 - 5538 S.K/18.mad) Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin en az yüzde ellisine sahip oldukları ortaklıklarda¸ 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu veya diğer kanun hükümleri çerçevesinde¸ hizmet alımı amacıyla yapılan sözleşmeler gereğince¸ yüklenici aracılığıyla çalıştırılanlar¸ bu şekilde çalışmış olmalarına dayanarak;

a) Bu kurum¸ kuruluş ve ortaklıklara ait kadro veya pozisyonlara atanmaya¸

b) Bu kurum¸ kuruluş ve ortaklıklara ait işyerlerinin kadro veya pozisyonlarında çalışanlar için toplu iş sözleşmesi¸ personel kanunları veya ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre belirlenen her türlü malî haklar ile sosyal yardımlardan yararlanmaya¸hak kazanamazlar.

(Ek fıkra : 01/07/2006 - 5538 S.K/18.mad) Sekizinci fıkrada belirtilen işyerlerinde yükleniciler dışında kalan işverenler tarafından çalıştırılanlar ile bu işyerlerinin tâbi oldukları ihale mevzuatı çerçevesinde kendi nam ve hesabına sözleşme yaparak üstlendiği ihale konusu işte doğrudan kendileri çalışanlar da aynı hükümlere tâbidir. Sekizinci fıkrada belirtilen kurum¸ kuruluş veya ortaklıkların sermayesine katıldıkları ortaklıkların kadro veya pozisyonlarında çalışan işçilerin¸ ortak durumundaki kamu kurum¸ kuruluş veya ortaklıkların kadro veya pozisyonlarına atanma ya da bu kurum¸ kuruluş veya ortaklıklarda geçerli olan malî haklar ile sosyal yardımlardan yararlanma talepleri hakkında da sekizinci fıkra hükümleri uygulanır. Hizmet alımına dayanak teşkil edecek sözleşme ve şartnamelere;

a) İşe alınacak kişilerin belirlenmesi ve işten çıkarma yetkisinin kamu kurum¸ kuruluşları ve ortaklıklarına bırakılması¸
b) Hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde ya da geçici işçi olarak aynı iş yerinde daha önce çalışmış olanların çalıştırılmasına devam olunması¸
yönünde hükümler konulamaz.
b) 4857 sayılı İş Kanununun 81 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

İŞYERİNİ BİLDİRME

Madde 3 - Bu Kanunun kapsamına giren nitelikte bir işyerini kuran¸ her ne suretle olursa olsun devralan¸ çalışma konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya herhangi bir sebeple faaliyetine son veren ve işyerini kapatan işveren¸ işyerinin unvan ve adresini¸ çalıştırılan işçi sayısını¸ çalışma konusunu¸ işin başlama veya bitme gününü¸ kendi adını ve soyadını yahut unvanını¸ adresini¸ varsa işveren vekili veya vekillerinin adı¸ soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır.

( Değişik fıkra: 15/05/2008-5763 S.K./1.md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte¸ birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde¸ bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Rapora altı iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır.

(Ek fıkra: 11/06/2003 - 4884 S.K./10. md.) Ancak¸ şirketlerin tescil kayıtları ise ticaret sicili memurluklarının gönderdiği belgeler üzerinden yapılır ve bu belgeler ilgili ticaret sicili memurluğunca bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili bölge müdürlüklerine gönderilir.

( Ek fıkra: 15/05/2008-5763 S.K/1.md.) Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması¸ bildirimi ve işyerinin tescili ile yapılacak sözleşmede bulunması gerekli diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

İSTİSNALAR

Madde 4 - Aşağıda belirtilen işlerde ve iş ilişkilerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz;
a) Deniz ve hava taşıma işlerinde¸
b) 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde¸
c) Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri¸
d) Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde¸
e) Ev hizmetlerinde¸
f) İş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere çıraklar hakkında¸
g) Sporcular hakkında¸
h) Rehabilite edilenler hakkında¸
ı) 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde.
Şu kadar ki;
a) Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri¸
b) Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler¸
c) Tarım sanatları ile tarım aletleri¸ makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işler¸
d) Tarım işletmelerinde yapılan yapı işleri¸
e) Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin eklentisi durumunda olan park ve bahçe işleri¸
f) Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan¸ denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işler¸
Bu Kanun hükümlerine tabidir.

EŞİT DAVRANMA İLKESİ

Madde 5 - İş ilişkisinde dil¸ ırk¸ cinsiyet¸ siyasal düşünce¸ felsefi inanç¸ din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.
İşveren¸ esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmi süreli çalışan işçiye¸ belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
İşveren¸ biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça¸ bir işçiye¸ iş sözleşmesinin yapılmasında¸ şartlarının oluşturulmasında¸ uygulanmasında ve sona ermesinde¸ cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz.
İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması¸ daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.
İş ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davranıldığında işçi¸ dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesi hükümleri saklıdır.
20 nci madde hükümleri saklı kalmak üzere işverenin yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davrandığını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak¸ işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda¸ işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.

İŞYERİNİN VEYA BİR BÖLÜMÜNÜN DEVRİ

Madde 6 - İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde¸ devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
Devralan işveren¸ işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda¸ işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.
Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde¸ devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.
Yukarıdaki hükümler¸ iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.
GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ

Madde 7 - İşveren¸ devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi gerçekleşmiş olur. Bu halde iş sözleşmesi devam etmekle beraber¸ işçi bu sözleşmeye göre üstlendiği işin görülmesini¸ iş sözleşmesine geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı yerine getirmekle yükümlü olur. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren işçiye talimat verme hakkına sahip olup¸ işçiye sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlüdür.
Geçici iş ilişkisi altı ayı geçmemek üzere yazılı olarak yapılır¸ gerektiğinde en fazla iki defa yenilenebilir.
İşverenin¸ ücreti ödeme yükümlülüğü devam eder. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren¸ işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden¸ işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden işveren ile birlikte sorumludur.
İşçi¸ işyerine ve işe ilişkin olup kusuru ile sebep olduğu zarardan geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı sorumludur. İşçinin geçici sözleşmesinden aksi anlaşılmıyorsa¸ işçinin diğer hak ve yükümlülüklerine ilişkin bu Kanundaki düzenlemeler geçici iş ilişkisi kurulan işverenle olan ilişkisine de uygulanır.
İşçiyi geçici olarak devralan işveren grev ve lokavt aşamasına gelen bir toplu iş uyuşmazlığının tarafı ise¸ işçi grev ve lokavtın uygulanması sırasında çalıştırılamaz. Ancak¸ 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi¸ Grev ve Lokavt Kanununun 39 uncu maddesi hükümleri saklıdır. İşveren¸ işçisini grev ve lokavt süresince kendi işyerinde çalıştırmak zorundadır.
Toplu işçi çıkarmaya gidilen işyerlerinde çıkarma tarihinden itibaren altı ay içinde toplu işçi çıkarmanın konusu olan işlerde geçici iş ilişkisi gerçekleşmez.

İKİNCİ BÖLÜM : İŞ SÖZLEŞMESݸ TÜRLERİ VE FESHİ

TANIM VE ŞEKİL

Madde 8 - İş sözleşmesi¸ bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi¸ diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi¸ Kanunda aksi belirtilmedikçe¸ özel bir şekle tabi değildir.
Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını¸ günlük ya da haftalık çalışma süresini¸ temel ücreti ve varsa ücret eklerini¸ ücret ödeme dönemini¸ süresi belirli ise sözleşmenin süresini¸ fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise¸ bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.

TÜRÜ VE ÇALIŞMA BİÇİMLERİNİ BELİRLEME SERBESTİSİ

Madde 9 - Taraflar iş sözleşmesini¸ Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla¸ ihtiyaçlarına uygun türde düzenleyebilirler.
İş sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılır. Bu sözleşmeler çalışma biçimleri bakımından tam süreli veya kısmi süreli yahut deneme süreli ya da diğer türde oluşturulabilir.

SÜREKLİ VE SÜREKSİZ İŞLERDEKİ İŞ SÖZLEŞMELERİ

Madde 10 - Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş¸ bundan fazla devam edenlere sürekli iş denir.
Bu Kanunun 3¸ 8¸ 12¸ 13¸ 14¸ 15¸ 17¸ 23¸ 24¸ 25¸ 26¸ 27¸ 28¸ 29¸ 30¸ 31¸ 34¸ 53¸ 54¸ 55¸ 56¸ 57¸ 58¸ 59¸ 75¸ 80 ve geçici 6 ncı maddeleri süreksiz işlerde yapılan iş sözleşmelerinde uygulanmaz. Süreksiz işlerde¸ bu maddelerde düzenlenen konularda Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.

BELİRLİ VE BELİRSİZ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

Madde 11 - İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.
Belirli süreli iş sözleşmesi¸ esaslı bir neden olmadıkça¸ birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.
Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri¸ belirli süreli olma özelliğini korurlar.

BELİRLİ VE BELİRSİZ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ AYIRIMIN SINIRLARI

Madde 12 - Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi¸ ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça¸ salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye¸ belirli bir zaman ölçüt alınarak ödenecek ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatler¸ işçinin çalıştığı süreye orantılı olarak verilir. Herhangi bir çalışma şartından yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede geçirilen kıdem arandığında belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçi için farklı kıdem uygulanmasını haklı gösteren bir neden olmadıkça¸ belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçi hakkında esas alınan kıdem uygulanır.
Emsal işçi¸ işyerinde aynı veya benzeri işte belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde¸ o işkolunda şartlara uygun bir işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi dikkate alınır.

KISMİ SÜRELİ VE TAM SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

Madde 13 - İşçinin normal haftalık çalışma süresinin¸ tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir.
Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi¸ ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça¸ salt iş sözleşmesinin kısmi süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz. Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri¸ tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.
Emsal işçi¸ işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde¸ o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas alınır.
İşyerinde çalışan işçilerin¸ niteliklerine uygun açık yer bulunduğunda kısmi süreliden tam süreliye veya tam süreliden kısmi süreliye geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş yerler zamanında duyurulur.

ÇAĞRI ÜZERİNE ÇALIŞMA

Madde 14 - Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi¸ çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.
Hafta¸ ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde¸ haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır.
İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren¸ bu çağrıyı¸ aksi kararlaştırılmadıkça¸ işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise¸ işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.

DENEME SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

Madde 15 - Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda¸ bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir.
Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.

TAKIM SÖZLEŞMESİ İLE OLUŞTURULAN İŞ SÖZLEŞMELERİ

Madde 16 - Birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin¸ takım kılavuzu sıfatıyla işverenle yaptığı sözleşmeye takım sözleşmesi denir.
Takım sözleşmesinin¸ oluşturulacak iş sözleşmeleri için hangi süre kararlaştırılmış olursa olsun¸ yazılı yapılması gerekir. Sözleşmede her işçinin kimliği ve alacağı ücret ayrı ayrı gösterilir.
Takım sözleşmesinde isimleri yazılı işçilerden her birinin işe başlamasıyla¸ o işçi ile işveren arasında takım sözleşmesinde belirlenen şartlarla bir iş sözleşmesi yapılmış sayılır. Ancak¸ takım sözleşmesi hakkında Borçlar Kanununun 110 uncu maddesi hükmü de uygulanır.
İşe başlamasıyla iş sözleşmesi kurulan işçilere ücretlerini işveren veya işveren vekili her birine ayrı ayrı ödemek zorundadır. Takım kılavuzu için¸ takıma dahil işçilerin ücretlerinden işe aracılık veya benzeri bir nedenle kesinti yapılamaz.

SÜRELİ FESİH

Madde 17 - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için¸ bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra¸
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için¸ bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra¸
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için¸ bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra¸
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için¸ bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra¸
Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf¸ bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi¸ bu Kanunun 18¸ 19¸ 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18¸ 19¸ 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin¸ fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.
Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

FESHİN GEÇERLİ SEBEBE DAYANDIRILMASI

Madde 18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren¸ işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin¸ işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.
Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:
a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip (Ek ibare: 18/02/2009-5838 S.K./32.mad) veya yükümlülüklerini yerine getirmek
için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
d) Irk¸ renk¸ cinsiyet¸ medeni hal¸ aile yükümlülükleri¸ hamilelik¸ doğum¸ din¸ siyasi görüş ve benzeri nedenler.
e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.
İşçinin altı aylık kıdemi¸ aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde¸ işyerinde çalışan işçi sayısı¸ bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.
İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde¸ 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası uygulanmaz.

SÖZLEŞMENİN FESHİNDE USUL

Madde 19 - İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.
Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi¸ o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak¸ işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.

FESİH BİLDİRİMİNE İTİRAZ VE USULÜ

Madde 20 - İş sözleşmesi feshedilen işçi¸ fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 19/10/2005 tarihli ve E. 2003/66¸ K. 2005/72 sayılı Kararı ile.) * ... taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür.
Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi¸ feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde¸ bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde¸ Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(İptal fıkra : Anayasa Mah.nin 19/10/2005 tarihli ve E. 2003/66¸ K. 2005/72 sayılı Kararı ile.)

GEÇERSİZ SEBEPLE YAPILAN FESHİN SONUÇLARI

Madde 21 - İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde¸ işveren¸ işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise¸ işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde¸ işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa¸ peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı¸ yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse¸ bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise¸ işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin birinci¸ ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.

ÇALIŞMA KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİK VE İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

Madde 22 - İşveren¸ iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse¸ işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.

YENİ İŞVERENİN SORUMLULUĞU

Madde 23 - Süresi belirli olan veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine girmiş olan işçi¸ sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp başka bir işverenin işine girerse sözleşmenin bu suretle feshinden ötürü¸ işçinin sorumluluğu yanında¸ ayrıca yeni işveren de aşağıdaki hallerde birlikte sorumludur:
a) İşçinin bu davranışına¸ yeni işe girdiği işveren sebep olmuşsa.
b) Yeni işveren¸ işçinin bu davranışını bilerek onu işe almışsa.
c) Yeni işveren işçinin bu davranışını öğrendikten sonra dahi onu çalıştırmaya devam ederse.

İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI

Madde 24 - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi¸ aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

I. Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler¸ davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse¸ yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir¸ kışkırtır¸ sürükler¸ yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse¸
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde¸ aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa¸ yahut çalışma şartları uygulanmazsa.

III. Zorlayıcı sebepler:

İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.

İŞVERENİN HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI

Madde 25 - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren¸ aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I- Sağlık sebepleri:
a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde¸ bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.
(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık¸ kaza¸ doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.
II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek¸ yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin¸ işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması¸ yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
e) İşçinin¸ işverenin güvenini kötüye kullanmak¸ hırsızlık yapmak¸ işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin¸ işyerinde¸ yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü¸ yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi¸ işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri¸ tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

III- Zorlayıcı sebepler:

İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.
IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.
İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18¸ 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir.

DERHAL FESİH HAKKINI KULLANMA SÜRESİ

Madde 26 - 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi¸ iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.
Bu haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır.

YENİ İŞ ARAMA İZNİ

Madde 27 - Bildirim süreleri içinde işveren¸ işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi¸ bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.
İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir.
İşveren¸ iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten¸ çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.

ÇALIŞMA BELGESİ

Madde 28 - İşten ayrılan işçiye¸ işveren tarafından işinin çeşidinin ne olduğunu ve süresini gösteren bir belge verilir.
Belgenin vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru olmayan bilgiler bulunmasından zarar gören işçi veyahut işçiyi işine alan yeni işveren eski işverenden tazminat isteyebilir.
Bu belgeler her türlü resim ve harçtan muaftır.

TOPLU İŞÇİ ÇIKARMA

Madde 29 - İşveren; ekonomik¸ teknolojik¸ yapısal ve benzeri işletme¸ işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde¸ bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile¸ işyeri sendika temsilcilerine¸ ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirir.

İşyerinde çalışan işçi sayısı:
a) 20 ile 100 işçi arasında ise¸ en az 10 işçinin¸
b) 101 ile 300 işçi arasında ise¸ en az yüzde on oranında işçinin¸
c) 301 ve daha fazla ise¸ en az 30 işçinin¸
İşine 17 nci madde uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır.
Birinci fıkra uyarınca yapılacak bildirimde işçi çıkarmanın sebepleri¸ bundan etkilenecek işçi sayısı ve grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleşeceğine ilişkin bilgilerin bulunması zorunludur.
Bildirimden sonra işyeri sendika temsilcileri ile işveren arasında yapılacak görüşmelerde¸ toplu işçi çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak işçi sayısının azaltılması yahut çıkarmanın işçiler açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi konuları ele alınır. Görüşmelerin sonunda¸ toplantının yapıldığını gösteren bir belge düzenlenir.
Fesih bildirimleri¸ işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğurur.
İşyerinin bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı suretle faaliyete son verilmesi halinde¸ işveren sadece durumu en az otuz gün önceden ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirmek ve işyerinde ilan etmekle yükümlüdür. İşveren toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak istediği takdirde nitelikleri uygun olanları tercihen işe çağırır.
Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında¸ işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa¸ toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz.
İşveren toplu işçi çıkarılmasına ilişkin hükümleri 18¸ 19¸ 20 ve 21 inci madde hükümlerinin uygulanmasını engellemek amacıyla kullanamaz; aksi halde işçi bu maddelere göre dava açabilir.

ÖZÜRLܸ ESKİ HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURU ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞU

Madde 30 - ( Değişik madde: 15/05/2008-5763 S.K/2.md.)

İşverenler¸ elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü¸ kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek¸ beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı¸ toplam işçi sayısına göre hesaplanır.
Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar¸ çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz¸ yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür. İşyerinin işçisi iken sakatlananlara öncelik tanınır.
İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin nitelikleri¸ hangi işlerde çalıştırılabilecekleri¸ bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri¸ mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.
Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde¸ işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal¸ yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek¸ o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse¸ işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder.
Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi özürlü sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan özürlü sigortalıların¸ aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı¸ kontenjan fazlası özürlü çalıştıran¸ yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde¸ Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı¸ işverenden tahsil edilir. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. (Ek cümle: 31/07/2008-5797 S.K./10.mad) Bu fıkrada düzenlenen teşvik¸ kamu idareleri hariç 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah ve oranlar üzerinden olmak üzere¸ 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personeli için de uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.
Bu maddeye aykırılık hallerinde 101 inci madde uyarınca tahsil edilecek cezalar¸ özürlülerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu¸ kendi işini kurmaları¸ özürlünün iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri ve bu gibi projelerde kullanılır. Tahsil edilen cezaların kullanımına ilişkin hususlar¸ Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü¸ Özürlüler İdaresi Başkanlığı¸ Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ile en çok işçi ve işvereni temsil eden üst kuruluşların birer temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun çalışma usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Eski hükümlü çalıştırılmasında¸ kanunlardaki kamu güvenliği ile ilgili hizmetlere ilişkin özel hükümler saklıdır.

ASKERLİK VE KANUNDAN DOĞAN ÇALIŞMA

Madde 31 - Muvazzaf askerlik ödevi dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına alınan veyahut herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılır.
İşçinin bu haktan faydalanabilmesi için o işte en az bir yıl çalışmış olması şarttır. Bir yıldan çok çalışmaya karşılık her fazla yıl için¸ ayrıca iki gün eklenir. Şu kadar ki bu sürenin tamamı doksan günü geçemez.
İş sözleşmesinin feshedilmiş sayılabilmesi için beklenilmesi gereken süre içinde işçinin ücreti işlemez. Ancak özel kanunların bu husustaki hükümleri saklıdır. Bu süre içinde iş sözleşmesinin Kanundan doğan başka bir sebebe dayanılarak işveren veya işçi tarafından feshedildiği öteki tarafa bildirilmiş olsa bile¸ fesih için Kanunun gösterdiği süre bu sürenin bitiminden sonra işlemeye başlar. Ancak iş sözleşmesi belirli süreli olarak yapılmış ve sözleşme yukarıda yazılı süre içinde kendiliğinden sona eriyorsa bu madde hükümleri uygulanmaz.
Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal¸ yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek¸ o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse¸ işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : ÜCRET

ÜCRET VE ÜCRETİN ÖDENMESİ

Madde 32 - Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.
(Değişik fıkra: 17/04/2008-5754 S.K./85.mad.) Ücret¸ prim¸ ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak¸ Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret¸ prim¸ ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak¸ yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin ücret¸ prim¸ ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü¸ işletme büyüklüğü¸ çalıştırdığı işçi sayısı¸ işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya¸ banka hesabına yatırılacak ücret¸ prim¸ ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının¸ brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı¸ Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret¸ prim¸ ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler¸ işçilerinin ücret¸ prim¸ ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.
(Ek fıkra: 17/04/2008-5754 S.K./85.mad.) İşçinin ücret¸ prim¸ ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Emre muharrer senetle (bono ile)¸ kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz.
Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.
İş sözleşmelerinin sona ermesinde¸ işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur.
Meyhane ve benzeri eğlence yerleri ve perakende mal satan dükkan ve mağazalarda¸ buralarda çalışanlar hariç¸ ücret ödemesi yapılamaz.
Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.

İŞVERENİN ÖDEME ACZİNE DÜŞMESİ

Madde 33 - ( Mülga madde: 15/05/2008-5763 S.K/37. md.)

ÜCRETİN GÜNÜNDE ÖDENMEMESİ

Madde 34 - Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi¸ iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz¸ bu işler başkalarına yaptırılamaz.

ÜCRETİN SAKLI KISMI

Madde 35 - İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak¸ işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır.

KAMU MAKAMLARININ VE ASIL İŞVERENLERİN HAKEDİŞLERİNDEN ÜCRET KESME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Madde 36 - Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina¸ köprü¸ hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü¸ ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine¸ ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler.
Bunun için hakediş ödeneceği ilgili idare tarafından işyerinde şantiye şefliği işyeri ilan tahtası veya işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilan asılmak suretiyle duyurulur. Ücret alacağı olan işçilerin her hakediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmez.
Anılan müteahhitlerin bu işverenlerdeki her çeşit teminat ve hakedişleri üzerinde yapılacak her türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz ve icra takibi bu işte çalışan işçilerin ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra¸ kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.
Bir işverenin üçüncü kişiye karşı olan borçlarından dolayı işyerinde bulunan tesisat¸ malzeme¸ ham¸ yarı işlenmiş ve tam işlenmiş mallar ve başka kıymetler üzerinde yapılacak haciz ve icra takibi¸ bu işyerinde çalışan işçilerin icra kararının alındığı tarihten önceki üç aylık dönem içindeki ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra¸ kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.
Bu maddede kamu tüzel kişilerine ve bazı teşekküllere verilen yetkileri 2 nci maddenin altıncı fıkrası gereğince sorumluluk taşıyan bütün işverenler de kullanmaya yetkilidir.

ÜCRET HESAP PUSULASI

Madde 37 - İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır.
Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma¸ hafta tatili¸ bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi¸ sigorta primi¸ avans mahsubu¸ nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.
Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

ÜCRET KESME CEZASI

Madde 38 - İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.
İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.
Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine¸ kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılır. Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur. Birikmiş bulunan ceza paralarının nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başkanlık edeceği ve işçi temsilcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından karara bağlanır. Bu kurulun kimlerden teşekkül edeceği¸ nasıl ve hangi esaslara göre çalışacağı çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir.

ASGARİ ÜCRET

Madde 39 - İş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının tespit edeceği üyelerden birinin başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı¸ İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı¸ Devlet İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı¸ Hazine Müsteşarlığı temsilcisi¸ Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından konu ile ilgili dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli ile bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşundan değişik işkolları için seçecekleri beş¸ bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşundan değişik işkolları için seçeceği beş temsilciden kurulur. Asgari Ücret Tespit Komisyonu en az on üyesinin katılmasıyla toplanır. Kurul¸ üye oylarının çoğunluğu ile karar verir. Oyların eşitliği halinde¸ Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.
Komisyon kararları kesindir. Kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.
Komisyonun toplanma ve çalışma şekli¸ asgari ücretlerin tespiti sırasında uygulanacak esaslar ile başkan¸ üye ve raportörlere verilecek huzur hakları Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının birlikte hazırlayacakları yönetmelikte belirtilir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun sekretarya hizmetleri¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yerine getirilir.

YARIM ÜCRET

Madde 40 - 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir.

FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ

Madde 41 - Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma¸ Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde¸ haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde¸ işçinin haftalık ortalama çalışma süresi¸ normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile¸ bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda¸ her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse¸ bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine¸ fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı¸ fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında¸ çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.
Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.

ZORUNLU NEDENLERLE FAZLA ÇALIŞMA

Madde 42 - Gerek bir arıza sırasında¸ gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde¸ yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında¸ işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunludur.
Şu kadar ki¸ zorunlu sebeplerle yapılan fazla çalışmalar için 41 inci maddenin birinci¸ ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.

OLAĞANÜSTÜ HALLERDE FAZLA ÇALIŞMA

Madde 43 - Seferberlik sırasında ve bu süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerlerinde fazla çalışmaya lüzum görülürse işlerin çeşidine ve ihtiyacın derecesine göre Bakanlar Kurulu günlük çalışma süresini¸ işçinin en çok çalışma gücüne çıkarabilir.
Bu suretle fazla çalıştırılan işçiler için verilecek ücret hakkında 41 inci maddenin birinci¸ ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.

ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİNDE ÇALIŞMA

Madde 44 - Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.
Bu günlere ait ücretler 47 nci maddeye göre ödenir.

SAKLI HAKLAR

Madde 45 - Toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerine hafta tatili¸ ulusal bayram ve genel tatillerde işçilere tanınan haklara¸ ücretli izinlere ve yüzde usulü ile çalışan işçilerin bu Kanunla tanınan haklarına aykırı hükümler konulamaz.
Bu hususlarda işçilere daha elverişli hak ve menfaatler sağlayan kanun¸ toplu iş sözleşmesi¸ iş sözleşmesi veya gelenekten doğan kazanılmış haklar saklıdır.

HAFTA TATİLİ ÜCRETİ

Madde 46 - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde¸ işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.
Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.
Şu kadar ki;
a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri¸
b) Evlenmelerde üç güne kadar¸ ana veya babanın¸ eşin¸ kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri¸
c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri¸
Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.
Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılır.
Bir işyerinde işin bir haftadan fazla bir süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığı zaman¸ 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden ötürü çalışılmayan günler için işçilere ödenen yarım ücret hafta tatili günü için de ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde hafta tatili ücreti işverence işçiye ödenir.

GENEL TATİL ÜCRETİ

Madde 47 - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere¸ kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa¸ bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak¸ tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir.

GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK

Madde 48 - İşçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram¸ genel tatil ve hafta tatilleri¸ ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenir.
Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.

ÜCRET ŞEKİLLERİNE GÖRE TATİL ÜCRETİ

Madde 49 - İşçinin tatil günü ücreti çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir.
Parça başına¸ akort¸ götürü veya yüzde usulü ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti¸ ödeme döneminde kazandığı ücretin aynı süre içinde çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Saat ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti saat ücretinin yedibuçuk katıdır.
Hasta¸ izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli işçilere 46¸ 47 ve 48 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri uygulanmaz. Ancak bunlardan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışanlara ayrıca çalıştığı her gün için bir günlük ücreti ödenir.

TATİL ÜCRETİNE GİRMEYEN KISIMLAR

Madde 50 - Fazla çalışma karşılığı olarak alınan ücretler¸ primler¸ işyerinin temelli işçisi olarak normal çalışma saatleri dışında hazırlama¸ tamamlama¸ temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar¸ ulusal bayram¸ hafta tatili ve genel tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.

YÜZDELERİN ÖDENMESİ

Madde 51 - Otel¸ lokanta¸ eğlence yerleri ve benzeri yerler ile içki verilen ve hemen orada yenilip içilmesi için çeşitli yiyecek satan yerlerden "yüzde" usulünün uygulandığı müesseselerde işveren tarafından servis karşılığı veya başka isimlerle müşterilerin hesap pusulalarına "yüzde" eklenerek veya ayrı şekillerde alınan paralarla kendi isteği ile müşteri tarafından işverene bırakılan yahut da onun kontrolü altında bir araya toplanan paraları işveren işyerinde çalışan tüm işçilere eksiksiz olarak ödemek zorundadır.
İşveren veya işveren vekili yukarıdaki fıkrada sözü edilen paraların kendisi tarafından alındığında eksiksiz olarak işçilere dağıtıldığını belgelemekle yükümlüdür.
Yüzdelerden toplanan paraların o işyerinde çalışan işçiler arasında yapılan işlerin niteliğine göre¸ hangi esaslar ve oranlar çerçevesinde dağıtılacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir.

YÜZDELERİN BELGELENMESİ

Madde 52 - Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işveren¸ her hesap pusulasının genel toplamını gösteren bir belgeyi işçilerin kendi aralarından seçecekleri bir temsilciye vermekle yükümlüdür. Bu belgelerin şekli ve uygulama usulleri iş sözleşmelerinde veya toplu iş sözleşmelerinde gösterilir.

YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI VE İZİN SÜRELERİ

Madde 53 - İşyerinde işe başladığı günden itibaren¸ deneme süresi de içinde olmak üzere¸ en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.
Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.
Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi¸ hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden¸
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden¸
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden¸
Az olamaz.
Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

YILLIK ÜCRETLİ İZNE HAK KAZANMA VE İZNİ KULLANMA DÖNEMİ

Madde 54 - Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin¸ aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. Şu kadar ki¸ bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.
Bir yıllık süre içinde 55 inci maddede sayılan haller dışındaki sebeplerle işçinin devamının kesilmesi halinde bu boşlukları karşılayacak kadar hizmet süresi eklenir ve bu suretle işçinin izin hakkını elde etmesi için gereken bir yıllık hizmet süresinin bitiş tarihi gelecek hizmet yılına aktarılır.
İşçinin gelecek izin hakları için geçmesi gereken bir yıllık hizmet süresi¸ bir önceki izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına doğru ve yukarıdaki fıkra ve 55 inci madde hükümleri gereğince hesaplanır.
İşçi yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde hükümlerine göre hesaplanacak her hizmet yılına karşılık¸ yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır.
Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler¸ işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında göz önünde bulundurulur.

YILLIK İZİN BAKIMINDAN ÇALIŞILMIŞ GİBİ SAYILAN HALLER

Madde 55 - Aşağıdaki süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır:
a) İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler (Ancak¸ 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz.).
b) Kadın işçilerin 74 üncü madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler.
c) İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz.).
d) Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması şartıyla).
e) 66 ncı maddede sözü geçen zamanlar.
f) Hafta tatili¸ ulusal bayram¸ genel tatil günleri.
g) 3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzüğe göre röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük izinler.
h) İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları¸ hakem kurullarında bulunmaları¸ bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları¸ çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis¸ kurul¸ komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans¸ kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler.
ı) İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar¸ ana veya babalarının¸ eşlerinin¸ kardeş veya çocuklarının ölümünde üç güne kadar verilecek izinler.
j) İşveren tarafından verilen diğer izinler ile 65 inci maddedeki kısa çalışma süreleri.
k) Bu Kanunun uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süresi.

YILLIK ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI

Madde 56 - Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.
Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur.
Ancak¸ 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri¸ tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.
İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.
Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram¸ hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.
Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren¸ işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.

YILLIK İZİN ÜCRETİ

Madde 57 - İşveren¸ yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye¸ yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.
Bu ücretin hesabında 50 nci madde hükmü uygulanır.
Günlük¸ haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da akort¸ komisyon ücreti¸ kara katılma ve yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi için verilecek ücret¸ son bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır.
Ancak¸ son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde¸ izin ücreti işçinin izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret¸ yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir.
Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili¸ ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir.

İZİNDE ÇALIŞMA YASAĞI

Madde 58 - Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa¸ bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir.

SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİNDE İZİN ÜCRETİ

Madde 59 - İş sözleşmesinin¸ herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti¸ sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.
İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde 17 nci maddede belirtilen bildirim süresiyle¸ 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez.

İZİNLERE İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Madde 60 - Yıllık ücretli izinlerin¸ yürütülen işlerin niteliğine göre yıl boyunca hangi dönemlerde kullanılacağı¸ izinlerin ne suretle ve kimler tarafından verileceği veya sıraya bağlı tutulacağı¸ yıllık izninin faydalı olması için işveren tarafından alınması gereken tedbirler ve izinlerin kullanılması konusuna ilişkin usuller ve işverence tutulması zorunlu kayıtların şekli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir.

SİGORTA PRİMLERİ

Madde 61 - Sigortalılara yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları primleri hariç¸ diğer sigorta primlerinin¸ 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler yönünden ödenmesine devam olunur.

ÜCRETTEN İNDİRİM YAPILAMAYACAK HALLER

Madde 62 - Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : İŞİN DÜZENLENMESİ

ÇALIŞMA SÜRESİ

Madde 63 - Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre¸ işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır.
Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi¸ işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine¸ günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde¸ iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi¸ normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.
Çalışma sürelerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde uygulama şekilleri¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık kuralları bakımından günde ancak yedibuçuk saat ve daha az çalışılması gereken işler¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

TELAFİ ÇALIŞMASI

Madde 64 - Zorunlu nedenlerle işin durması¸ ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde¸ işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.
Telafi çalışmaları¸ günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.

KISA ÇALIŞMA VE KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ

Madde 65 - ( Mülga madde: 15/05/2008-5763 S.K/37. md.; Mülga madde: 31/05/2006-5510 S.K./106.mad )

ÇALIŞMA SÜRESİNDEN SAYILAN HALLER

Madde 66 - Aşağıdaki süreler işçinin günlük çalışma sürelerinden sayılır:
a) Madenlerde¸ taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara¸ dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.
f) Demiryolları¸ karayolları ve köprülerin yapılması¸ korunması ya da onarım ve tadili gibi¸ işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.
İşin niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süre çalışma süresinden sayılmaz.

GÜNLÜK ÇALIŞMANIN BAŞLAMA VE BİTİŞ SAATLERİ

Madde 67 - Günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme saatleri işyerlerinde işçilere duyurulur.
İşin niteliğine göre işin başlama ve bitiş saatleri işçiler için farklı şekilde düzenlenebilir.

ARA DİNLENMESİ

Madde 68 - Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;
a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika¸
b) Dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar (yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat¸
c) Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat¸
Ara dinlenmesi verilir.
Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir.
Ancak bu süreler¸ iklim¸ mevsim¸ o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir.
Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.

GECE SÜRESİ VE GECE ÇALIŞMALARI

Madde 69 - Çalışma hayatında "gece" en geç saat 20.00'de başlayarak en erken saat 06.00'ya kadar geçen ve her halde en fazla onbir saat süren dönemdir.
Bazı işlerin niteliğine ve gereğine göre yahut yurdun bazı bölgelerinin özellikleri bakımından¸ çalışma hayatına ilişkin "gece" başlangıcının daha geriye alınması veya yaz ve kış saatlerinin ayarlanması¸ yahut gün döneminin başlama ve bitme saatlerinin belirtilmesi suretiyle birinci fıkradaki hükmün uygulama şekillerini tespit etmek yahut bazı gece çalışmalarına herhangi bir oranda fazla ücret ödenmesi usulünü koymak veyahut gece işletilmelerinde ekonomik bir zorunluluk bulunmayan işyerlerinde işçilerin gece çalışmalarını yasak etmek üzere yönetmelikler çıkartılabilir.
İşçilerin gece çalışmaları yedibuçuk saati geçemez.
Gece çalıştırılacak işçilerin sağlık durumlarının gece çalışmasına uygun olduğu¸ işe başlamadan önce alınacak sağlık raporu ile belgelenir. Gece çalıştırılan işçiler en geç iki yılda bir defa işveren tarafından periyodik sağlık kontrolünden geçirilirler. İşçilerinin sağlık kontrollerinin masrafları işveren tarafından karşılanır.
Gece çalışması nedeniyle sağlığının bozulduğunu raporla belgeleyen işçiye işveren¸ mümkünse gündüz postasında durumuna uygun bir iş verir.
İşveren gece postalarında çalıştırılacak işçilerin listelerini ve bu işçiler için işe başlamadan önce alınan ve periyodik sağlık raporlarının bir nüshasını ilgili bölge müdürlüğüne vermekle yükümlüdür.
Gece ve gündüz işletilen ve nöbetleşe işçi postaları kullanılan işlerde¸ bir çalışma haftası gece çalıştırılan işçilerin¸ ondan sonra gelen ikinci çalışma haftası gündüz çalıştırılmaları suretiyle postalar sıraya konur. Gece ve gündüz postalarında iki haftalık nöbetleşme esası da uygulanabilir.
Postası değiştirilecek işçi kesintisiz en az onbir saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz.

HAZIRLAMA¸ TAMAMLAMA VE TEMİZLEME İŞLERİ

Madde 70 - Genel olarak bir işyerinde belirli çalışma saatlerinden önce veya sonra gerekli olan hazırlama veya tamamlama yahut temizleme işlerinde çalışan işçiler için işin düzenlenmesi ile ilgili hükümlerden hangilerinin uygulanmayacağı yahut ne gibi değişik şartlar ve usullerle uygulanacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.

ÇALIŞTIRMA YAŞI VE ÇOCUKLARI ÇALIŞTIRMA YASAĞI

Madde 71 - Onbeş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak¸ ondört yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış olan çocuklar¸ bedensel¸ zihinsel ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler.
Çocuk ve genç işçilerin işe yerleştirilmelerinde ve çalıştırılabilecekleri işlerde güvenlik¸ sağlık¸ bedensel¸ zihinsel ve psikolojik gelişmeleri¸ kişisel yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır. Çocuğun gördüğü iş onun okula gitmesine¸ mesleki eğitiminin devamına engel olamaz¸ onun derslerini düzenli bir şekilde izlemesine zarar veremez.
Onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler ile onbeş yaşını tamamlamış¸ ancak onsekiz yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler¸ ondört yaşını bitirmiş ve ilk öğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma koşulları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından altı ay içinde çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
Temel eğitimi tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde yedi ve haftada otuzbeş saatten fazla olamaz. Ancak¸ onbeş yaşını tamamlamış çocuklar için bu süre günde sekiz ve haftada kırk saate kadar artırılabilir.
Okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri¸ eğitim saatleri dışında olmak üzere¸ en fazla günde iki saat ve haftada on saat olabilir. Okulun kapalı olduğu dönemlerde çalışma süreleri yukarıda birinci fıkrada öngörülen süreleri aşamaz.

YER VE SU ALTINDA ÇALIŞTIRMA YASAĞI

Madde 72 - Maden ocakları ile kablo döşemesi¸ kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalışılacak işlerde onsekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır.

GECE ÇALIŞTIRMA YASAĞI

Madde 73 - Sanayie ait işlerde onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılması yasaktır.
Onsekiz yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.

ANALIK HALİNDE ÇALIŞMA VE SÜT İZNİ

Madde 74 - Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak¸ sağlık durumu uygun olduğu takdirde¸ doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda¸ kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.
Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.
Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir.
Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde¸ hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.
İsteği halinde kadın işçiye¸ onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre¸ yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.

İŞÇİ ÖZLÜK DOSYASI

Madde 75 - İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada¸ işçinin kimlik bilgilerinin yanında¸ bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır.
İşveren¸ işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür.

YÖNETMELİKLER

Madde 76 - Nitelikleri gereği günlük ve haftalık çalışma sürelerinin 63 üncü maddede öngörüldüğü şekilde uygulanması mümkün olmayan iş ve işyerlerinde çalışma sürelerinin günlük yasal çalışma süresini aşmayacak şekilde ve en çok altı aya kadar denkleştirme süresi tanınarak uygulanmasını sağlayacak usuller Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir.
Nitelikleri dolayısıyla devamlı çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına işçi postaları çalıştırılarak işletilen yahut nöbetleşe işçi postaları ile yapılan işlerde¸ çalışma sürelerine¸ hafta tatillerine ve gece çalışmalarına ve çalışma ortasındaki zorunlu dinlenmelere dair özel usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir.

BEŞİNCİ BÖLÜM : İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

İŞVERENLERİN VE İŞÇİLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Madde 77 - İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak¸ araç ve gereçleri noksansız bulundurmak¸ işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.
İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek¸ işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler¸ alınması gerekli tedbirler¸ yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Yapılacak eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar.
Bu bölümde ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde yer alan hükümler işyerindeki çıraklara ve stajyerlere de uygulanır.

SAĞLIK VE GÜVENLİK TÜZÜK VE YÖNETMELİKLERİ

Madde 78 - ( Değişik madde: 15/05/2008-5763 S.K/3.md.)

Bu Kanuna tabi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği şartlarının belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması¸ işyerlerinde kullanılan araç¸ gereç¸ makine ve hammaddeler yüzünden çıkabilecek iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi ve özel durumları sebebiyle korunması gereken kişilerin çalışma şartlarının düzenlenmesi¸ ayrıca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygunluğu yönünden; işçi sayısı¸ işin ve işyerinin özellikleri ile tehlikesi dikkate alınarak işletme belgesi alması gereken işyerleri ile belgelendirilmesi gereken işler veya ürünler ve bu belge veya belgelerin alınmasına ilişkin usul ve esaslar¸ iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda yapılacak risk değerlendirmesi¸ kontrol¸ ölçüm¸ inceleme ve araştırmaların usul ve esasları ile bunları yapacak kişi ve kuruluşların niteliklerinin belirlenmesi¸ gerekli iznin verilmesi ve verilen iznin iptal edilmesi Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

İŞİN DURDURULMASI VEYA İŞYERİNİN KAPATILMASI

Madde 79 - Bir işyerinin tesis ve tertiplerinde¸ çalışma yöntem ve şekillerinde¸ makine ve cihazlarında işçilerin yaşamı için tehlikeli olan bir husus tespit edilirse¸ bu tehlike giderilinceye kadar işyerlerini iş sağlığı ve güvenliği bakımından denetlemeye yetkili iki müfettiş¸ bir işçi ve bir işveren temsilcisi ile Bölge Müdüründen oluşan beş kişilik bir komisyon kararıyla¸ tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulur veya işyeri kapatılır. Komisyona kıdemli iş müfettişi başkanlık eder. Komisyonun çalışmaları ile ilgili sekretarya işleri bölge müdürlüğü tarafından yürütülür.
Askeri işyerleri ile yurt emniyeti için gerekli maddeler üretilen işyerlerindeki komisyonun yapısı¸ çalışma şekil ve esasları Milli Savunma Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir.
Bu maddeye göre verilecek durdurma veya kapatma kararına karşı işverenin yerel iş mahkemesinde altı iş günü içinde itiraz etmek yetkisi vardır.
İş mahkemesine itiraz¸ işin durdurulması veya işyerinin kapatılması kararının uygulanmasını durdurmaz.
Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Kararlar kesindir.
Bir işyerinde çalışan işçilerin yaş¸ cinsiyet ve sağlık durumları böyle bir işyerinde çalışmalarına engel teşkil ediyorsa¸ bunlar da çalışmaktan alıkonulur.
Yukarıdaki fıkralar gereğince işyerlerinde işçiler için tehlikeli olan tesis ve tertiplerin veya makine ve cihazların ne şekilde işletilmekten alıkonulacağı ve bunların ne şekilde yeniden işletilmelerine izin verilebileceği¸ işyerinin kapatılması ve açılması¸ işin durdurulmasına veya işyerinin kapatılmasına karar verilinceye kadar acil hallerde alınacak önlemlere ilişkin hususlar ile komisyonda görev yapacak işçi ve işveren temsilcilerinin nitelikleri¸ seçimi¸ komisyonun çalışma şekil ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
Bir işyerinin kurulmasına ve işletilmesine izin verilmiş olması 78 inci maddede öngörülen yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına hiçbir zaman engel olamaz.
Bu maddenin birinci fıkrası gereğince makine¸ tesisat ve tertibat veya işin durdurulması veya işyerinin kapatılması sebebiyle işsiz kalan işçilere işveren ücretlerini ödemeye veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermeye zorunludur.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU

Madde 80 - Bu Kanuna göre sanayiden sayılan¸ devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmakla yükümlüdür.
İşverenler iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararları uygulamakla yükümlüdürler.
İş sağlığı ve güvenliği kurullarının oluşumu¸ çalışma yöntemleri¸ ödev¸ yetki ve yükümlülükleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.

İŞYERİ HEKİMLERİ

Madde 81 - ( Değişik madde: 15/05/2008-5763 S.K/4.md.)
İşverenler¸ devamlı olarak en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi¸ iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi¸ işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla¸ işyerindeki işçi sayısı¸ işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre;
a) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla¸
b) Bir veya birden fazla işyeri hekimi ile gereğinde diğer sağlık personelini görevlendirmekle¸
c) Sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle¸
yükümlüdürler.
İşverenler¸ bu yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını¸ bünyesinde çalıştırdığı ve bu maddeye dayanılarak çıkarılacak yönetmelikte belirtilen vasıflara sahip personel ile yerine getirebileceği gibi¸ işletme dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebilir. Bu şekilde hizmet alınması işverenin sorumluklarını ortadan kaldırmaz.
İşyeri sağlık ve güvenlik biriminde görevlendirilecek işyeri hekimleri¸ iş güvenliği uzmanları ve işverence görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri¸ sayısı¸ işe alınmaları¸ görev¸ yetki ve sorumlulukları¸ çalışma şartları¸ eğitimleri ve belgelendirilmeleri¸ görevlerini nasıl yürütecekleri¸ işyerinde kurulacak sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin nitelikleri¸ ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alınmasına ilişkin hususlar ile bu birimlerde bulunması gereken personel¸ araç¸ gereç ve teçhizat¸ görevlendirilecek personelin eğitim ve nitelikleri Sağlık Bakanlığı¸ Türk Tabipleri Birliği ve Türk Mimar Mühendis Odaları Birliğinin görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuatına göre çalıştırılmakta olan hekimlere¸ üçüncü fıkrada öngörülen eğitimler aldırılmak suretiyle ve aslî görevleri kapsamında¸ çalışmakta oldukları kurum ve kuruluşların asıl işveren olarak çalıştırdıkları işçilerin işyeri hekimliği hizmetleri gördürülür. Bu kurum ve kuruluşların diğer personel için oluşturulmuş olan sağlık birimleri¸ işyeri sağlık ve güvenlik birimi olarak da kullanılabilir.

İŞ GÜVENLİĞİ İLE GÖREVLİ MÜHENDİS VEYA TEKNİK ELEMANLAR

Madde 82 - ( Mülga madde: 15/05/2008-5763 S.K/37. md.)

İŞÇİLERİN HAKLARI

Madde 83 - İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın¸ acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi¸ iş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul aynı gün acilen toplanarak kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar işçiye yazılı olarak bildirilir.
İş sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunmadığı işyerlerinde talep¸ işveren veya işveren vekiline yapılır. İşçi tesbitin yapılmasını ve durumun yazılı olarak kendisine bildirilmesini isteyebilir. İşveren veya vekili yazılı cevap vermek zorundadır.
Kurulun işçinin talebi yönünde karar vermesi halinde işçi¸ gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir.
İşçinin çalışmaktan kaçındığı dönem içinde ücreti ve diğer hakları saklıdır.
İş sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine rağmen gerekli tedbirin alınmadığı işyerlerinde işçiler altı iş günü içinde¸ bu Kanunun 24 üncü maddesinin (I) numaralı bendine uygun olarak belirli veya belirsiz süreli hizmet akitlerini derhal feshedebilir.
Bu Kanunun 79 uncu maddesine göre işyerinde işin durdurulması veya işyerinin kapatılması halinde bu madde hükümleri uygulanmaz.

İÇKİ VEYA UYUŞTURUCU MADDE KULLANMA YASAĞI

Madde 84 - İşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.
İşveren; işyeri eklentilerinden sayılan kısımlarda¸ ne gibi hallerde¸ hangi zamanda ve hangi şartlarla alkollü içki içilebileceğini belirleme yetkisine sahiptir.
Alkollü içki kullanma yasağı;
a) Alkollü içki yapılan işyerlerinde çalışan ve işin gereği olarak üretileni denetlemekle görevlendirilen¸
b) Kapalı kaplarda veya açık olarak alkollü içki satılan veya içilen işyerlerinde işin gereği alkollü içki içmek zorunda olan¸
c) İşinin niteliği gereği müşterilerle birlikte alkollü içki içmek zorunda olan¸

İşçiler için uygulanmaz.

AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLER

Madde 85 - Onaltı yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar ile çalıştığı işle ilgili mesleki eğitim almamış işçiler * ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz.
Hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı¸ kadınlarla onaltı yaşını doldurmuş fakat onsekiz yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabilecekleri Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.

AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLERDE RAPOR

Madde 86 - Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin işe girişinde veya işin devamı süresince en az yılda bir¸ bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları işyeri hekimi¸ işçi sağlığı dispanserleri¸ bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu¸ sağlık ocağı¸ hükümet veya belediye hekimleri tarafından verilmiş muayene raporları olmadıkça¸ bu gibilerin işe alınmaları veya işte çalıştırılmaları yasaktır. Sosyal Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini yapmaktan kaçınamaz.
İşyeri hekimi tarafından verilen rapora itiraz halinde¸ işçi en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu hastanesi sağlık kurulunca muayeneye tabi tutulur¸ verilen rapor kesindir.
Yetkili memurlar isteyince¸ bu raporları işveren kendilerine göstermek zorundadır.
Bu raporlar damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

ON SEKİZ YAŞINDAN KÜÇÜK İŞÇİLER İÇİN RAPOR

Madde 87 - Ondört yaşından onsekiz yaşına kadar (onsekiz dahil) çocuk ve genç işçilerin işe alınmalarından önce işyeri hekimi¸ işçi sağlığı dispanserleri¸ bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu¸ sağlık ocağı¸ hükümet veya belediye hekimlerine muayene ettirilerek işin niteliğine ve şartlarına göre vücut yapılarının dayanıklı olduğunun raporla belirtilmesi ve bunların onsekiz yaşını dolduruncaya kadar altı ayda bir defa aynı şekilde doktor muayenesinden geçirilerek bu işte çalışmaya devamlarına bir sakınca olup olmadığının kontrol ettirilmesi ve bütün bu raporların işyerinde saklanarak yetkili memurların isteği üzerine kendilerine gösterilmesi zorunludur. Sosyal Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini yapmaktan kaçınamaz.
Birinci fıkrada yazılı hekimlerce verilen rapora itiraz halinde¸ işçi en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu hastanesi sağlık kurulunca muayeneye tabi tutulur¸ verilen rapor kesindir.
Bu raporlar damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

GEBE VEYA ÇOCUK EMZİREN KADINLAR İÇİN YÖNETMELİK

Madde 88 - Gebe veya çocuk emziren kadınların hangi dönemlerde ne gibi işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğu ve bunların çalışmalarında sakınca olmayan işlerde hangi şartlar ve usullere uyacakları¸ ne suretle emzirme odaları veya çocuk bakım yurdu (kreş) kurulması gerektiği veya hangi hallerde dışarıdan hizmet alabilecekleri * Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.

ÇEŞİTLİ YÖNETMELİKLER

Madde 89 - Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı;
a) Ağır ve tehlikeli işlerden başka işler için de işçilerin işe başlamadan hekim muayenesinden geçirilmelerini¸
b) Bazı işlerde çalışan işçilerin belirli sürelerde genel olarak sağlık muayenesinden geçirilmelerini¸
c) Çeşitli veya bir kısım işlerde çalışan işçilerin sağlık durumlarının aksaması¸ yaptıkları işin ürünlerine ve genel sağlığa yahut birlikte çalıştıkları öteki işçilere zararlı olursa¸ bu gibilerin o işlerden çıkarılmalarını¸
d) Ne durumda ve ne gibi şartları haiz olan işyerlerinde banyo¸ uyku¸ dinlenme ve yemek yerleri ile işçi evleri ve işçi eğitimi yerleri yapılmasını¸
Öngören yönetmelikler hazırlayabilir.

ALTINCI BÖLÜM : İŞ VE İŞÇİ BULMA

İŞ VE İŞÇİ BULMAYA ARACILIK

Madde 90 - İş arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık görevi¸ Türkiye İş Kurumu ve bu hususta izin verilen özel istihdam bürolarınca yerine getirilir.

YEDİNCİ BÖLÜM : ÇALIŞMA HAYATININ DENETİMİ VE TEFTİŞİ

DEVLETİN YETKİSİ

Madde 91 - Devlet¸ çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izler¸ denetler ve teftiş eder. Bu ödev Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı ihtiyaca yetecek sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerince yapılır.
Askeri işyerleriyle yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinin denetim ve teftişi konusu ve sonuçlarına ait işlemler Milli Savunma Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birlikte hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.

YETKİLİ MAKAM VE MEMURLAR

Madde 92 - 91 inci madde hükmünün uygulanması için iş hayatının izlenmesi¸ denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan iş müfettişleri¸ işyerlerini ve eklentilerini¸ işin yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri¸ araç ve gereçleri¸ cihaz ve makineleri¸ ham ve işlenmiş maddelerle¸ iş için gerekli olan malzemeyi 93 üncü maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına¸ sağlığına¸ güvenliğine¸ eğitimine¸ dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve tertipleri her zaman görmek¸ araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak İş Teftişi Tüzüğünde açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler.
Teftiş ve denetleme sırasında işverenler¸ işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme¸ denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri tarafından çağrıldıkları zaman gelmek¸ ifade ve bilgi vermek¸ gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek ve birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmak için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek ve bu yoldaki emir ve isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.
Çalışma hayatını izleme¸ denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir.

YETKİLİ MEMURLARIN ÖDEVİ

Madde 93 - İş hayatını izleme¸ denetleme ve teftiş yetkisi olan iş müfettişleri görevlerini yaparlarken işin normal gidişini ve işyerinin işlemesini¸ inceledikleri konunun niteliğine göre mümkün olduğu kadar aksatmamak¸ durdurmamak ve güçleştirmemekle ve resmi işlemlerin yürütülüp sonuçlandırılması için¸ açıklanması gerekmedikçe¸ işverenin ve işyerinin meslek sırları ve şartları¸ ekonomik ve ticari hal ve durumları hakkında gördükleri ve öğrendikleri hususları tamamen gizli tutmak ve kendileri tarafından bilgileri ve ifadeleri alınan yahut kendilerine başvuran veya ihbarda bulunan işçilerin ve başka kişilerin isimlerini ve kimliklerini açıklamamakla yükümlüdürler.

MUAFİYET

Madde 94 - İşçi ve işverenlerle bunların meslek kuruluşları tarafından kendilerini ilgilendiren ve iş hayatına ilişkin işlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yazı ile başvurma halinde bu dilekçeler ve bunlarla ilgili tutanak¸ evrak¸ defter ve işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

DİĞER MERCİLER TARAFINDAN YAPILAN TEFTİŞLER

Madde 95 - ( Değişik fıkra: 15/05/2008-5763 S.K/7.md.) İşyerinin açılmasına izin vermeye yetkili belediyeler ile diğer ilgili makamlar bu izni vermeden önce¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca iş mevzuatına göre verilmesi gerekli işletme belgesinin varlığını araştırır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca işletme belgesi verilmemiş işyerlerine belediyeler veya diğer ilgili makamlarca açılma izni verilemez.
Kamu kurum ve kuruluşları¸ işyerlerinde yapacakları iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili teftiş ve denetlemelerin sonuçlarını ve yapacakları işlemleri o yer için yetkili bölge müdürlüğüne bildirirler.
İşyerinin kurulup açılmasına izin vermeye yetkili belediyelerle diğer ilgili makamlar her ay bu hususta izin verdikleri¸ işveren ve işyerinin isim ve adresini ve yapılan işin çeşidini gösterir listeleri bir sonraki ayın onbeşine kadar o yerin bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne bildirirler.

İŞÇİ VE İŞVERENİN SORUMLULUĞU

Madde 96 - İş denetimi ve teftişine yetkili iş müfettişleri tarafından ifade ve bilgilerine başvurulan işçilere¸ işverenlerin gerek doğrudan doğruya ve gerek dolayısıyla telkinlerde bulunmaları¸ işçileri gerçeği saklamaya yahut değiştirmeye sevk veya herhangi bir suretle zorlamaları veyahut işçilerin ilgili makamlara başvurmaları¸ haber ve ifade vermeleri üzerine¸ bunlara karşı kötü davranışlarda bulunmaları yasaktır.
İşçilerin çalıştıkları veya ayrıldıkları işyerleriyle işverenleri hakkında gerçeğe uygun olmayan haberler vererek gereksiz işlemlerle uğraştırılmaları veya işverenleri haksız yere kötü duruma düşürmeye kalkışmaları ve iş müfettişlerince kendilerinden sorulan hususlar için doğru olmayan cevaplar vererek denetim ve teftişin yapılmasını güçleştirmek veya yanlış bir sonuca vardırmak gibi kötü niyetli davranışlarda bulunmaları yasaktır.

ZABITANIN YARDIMI

Madde 97 - Bu Kanun hükümlerinin tam ve gerektiği gibi uygulanabilmesi için işyerlerini teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerinin gerekli görmeleri ve istemeleri halinde¸ zabıta kuvvetleri¸ bu iş müfettişlerinin görevlerini iyi bir şekilde yapabilmelerini sağlamak üzere her türlü yardımda bulunmakla yükümlüdürler.

SEKİZİNCİ BÖLÜM : İDARİ CEZA HÜKÜMLERİ

İŞYERİNİ BİLDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRILIK

Madde 98 - ( Değişik fıkra: 15/05/2008-5763 S.K/8.md.) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarındaki işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline¸ çalıştırılan her işçi için yüz Yeni Türk Lirası¸ 85 inci madde kapsamındaki işyerlerinde ise çalıştırılan her işçi için bin Yeni Türk Lirası¸ 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı on bin Yeni Türk Lirası idari para cezası verilir.
Bu para cezasının kesinleşmesinden sonra bildirim yükümlülüğüne aykırılığın sürmesi halinde takip eden her ay için aynı miktar ceza uygulanır.

GENEL HÜKÜMLERE AYKIRILIK

Madde 99 - Bu Kanunun;

a) 5 inci ve 7 nci maddelerde öngörülen ilke ve yükümlülüklere aykırı davranan¸
b) 8 inci maddenin son fıkrasındaki belgeyi işçiye vermeyen¸ 14 üncü madde hükümlerine aykırı davranan¸
c) 28 inci maddesine aykırı olarak çalışma belgesi düzenleme yükümlülüğüne aykırı davranan veya bu belgeye gerçeğe aykırı bilgi yazan¸
İşveren veya işveren vekiline bu durumdaki her işçi için elli milyon lira para cezası verilir.

TOPLU İŞÇİ ÇIKARMA İLE İLGİLİ HÜKÜMLERE AYKIRILIK

Madde 100 - Bu Kanunun 29 uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak işçi çıkaran işveren veya işveren vekiline işten çıkardığı her işçi için ikiyüz milyon lira para cezası verilir.

ÖZÜRLÜ VE ESKİ HÜKÜMLÜ ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞUNA AYKIRILIK

Madde 101 - Bu Kanunun 30 uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak özürlü ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her özürlü ve eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için yediyüzelli milyon lira para cezası verilir. Kamu kuruluşları da bu para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulamaz.

ÜCRET İLE İLGİLİ HÜKÜMLERE AYKIRILIK

Madde 102 - Bu Kanunun;

a) (Değişik bent: 17/04/2008-5754 S.K./85.mad.) 32 nci maddesinde belirtilen ücret ile işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini süresi içinde kasden ödemeyen veya eksik ödeyen¸ 39 uncu maddesinde belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen¸ ücret¸ prim¸ ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen işveren¸ işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için yüz Yeni Türk Lirası idari para cezası ¸
b) 37 nci maddesine aykırı olarak ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen veya işçi ücretlerinden 38 inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren veya yaptığı ücret kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen 52 nci maddedeki belgeyi vermeyen işveren veya işveren vekiline ikiyüz milyon lira para cezası¸
c) 41 inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen¸ işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan¸ fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline¸ bu durumda olan her işçi için yüz milyon lira para cezası¸ Verilir.

YILLIK ÜCRETLİ İZİN HÜKÜMLERİNE AYKIRILIK

Madde 103 - Yıllık ücretli izni bu Kanunun 56 ncı maddesine aykırı olarak bölen veya izin ücretini 57 nci maddenin üç ve dördüncü fıkralarında belirtilen usule aykırı olarak ödeyen veya eksik ödeyen veya 59 uncu maddedeki hak edilmiş izni kullanmadan iş sözleşmesinin sona ermesi halinde bu izne ait ücreti ödemeyen veya 60 ıncı maddede belirtilen yönetmeliğin esas ve usullerine aykırı olarak izin kullandırmayan veya eksik kullandıran işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için yüz milyon lira para cezası verilir.

İŞİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLERE AYKIRILIK

Madde 104 - Bu Kanunun 63 üncü maddesinde ve bu maddede belirtilen yönetmelikte belirlenen çalışma sürelerine aykırı olarak işçilerini çalıştıran veya 68 inci maddesindeki ara dinlenmelerini bu maddeye göre uygulamayan veya işçileri 69 uncu maddesine aykırı olarak geceleri yedibuçuk saatten fazla çalıştıran; gece ve gündüz postalarını değiştirmeyen¸ 71 inci maddesi hükmüne aykırı hareket eden¸ 72 nci maddesi hükümlerine aykırı olarak bu maddede belirtilen yerlerde onsekiz yaşını doldurmamış erkek çocukları ve gençleri ve her yaştaki kadınları çalıştıran¸ 73 üncü maddesine aykırı olarak çocuk ve genç işçileri gece çalıştıran veya aynı maddede anılan yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden 74 üncü maddesindeki hükme aykırı olarak doğumdan önceki ve sonraki sürelerde gebe veya doğum yapmış kadınları çalıştıran veya ücretsiz izin vermeyen¸ 75 inci maddesindeki işçi özlük dosyalarını düzenlemeyen¸ 76 ncı maddesinde belirtilen yönetmelik hükümlerine uymayan işveren veya işveren vekiline beşyüz milyon lira para cezası verilir.
64 üncü ve 65 inci maddede öngörülen hükümlere aykırı davranan işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için yüz milyon lira para cezası verilir.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLERE AYKIRILIK

Madde 105 - ( Değişik madde: 15/05/2008-5763 S.K/9.md.)

Bu Kanunun;
a) 78 inci maddesinde öngörülen yönetmeliklerdeki hükümlere uymayan işveren veya işveren vekiline¸ alınmayan her iş sağlığı ve güvenliği önlemi için iki yüz Yeni Türk Lirası¸ alınmayan önlemler için izleyen her ay aynı miktar¸
b) 86 ncı maddesi uyarınca işçilere doktor raporu almayan işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için¸ 87 nci maddesi gereğince çocuklara doktor raporu almayan işveren veya işveren vekiline bu durumdaki her çocuk için iki yüz Yeni Türk Lirası¸
c) 77 nci maddesine aykırı hareket eden¸ 78 inci maddesi gereği işletme belgesi almadan işyeri açan veya belgelendirilmesi gereken işler veya ürünler için belge almayan¸ 79 uncu maddesi gereğince faaliyeti durdurulan işi izin almadan devam ettiren veya kapatılan işyerlerini izinsiz açan¸ 80 inci maddesinde öngörülen iş sağlığı ve güvenliği kurullarının kurulması ve çalıştırılması ile ilgili hükümlere aykırı davranan¸ iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca alınan kararları uygulamayan¸ 81 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen¸ 88 ve 89 uncu maddelerinde öngörülen yönetmeliklerde gösterilen şartlara ve usullere uymayan işveren veya işveren vekiline biner Yeni Türk Lirası¸
d) Bu Kanunun 85 inci maddesine aykırı olarak ağır ve tehlikeli işlerde onaltı yaşından küçükleri çalıştıran veya aynı maddede belirtilen yönetmelikte gösterilen yaş kayıtlarına aykırı işçi çalıştıran işveren veya işveren vekiline her işçi için bin Yeni Türk Lirası¸ aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen mesleki eğitim almamış işçi çalıştıran işveren veya işveren vekiline her işçi için beşyüz Yeni Türk Lirası¸
idari para cezası verilir.

İŞ VE İŞÇİ BULMA HÜKÜMLERİNE AYKIRILIK

Madde 106 - Bu Kanunun 90 ıncı maddesinde öngörülen izni almadan faaliyet gösteren işverene bir milyar lira para cezası verilir.

İŞ HAYATININ DENETİM VE TEFTİŞİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLERE AYKIRILIK

Madde 107- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./500.mad)

Bu Kanunun;
a) 92 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen¸
b) 96 ncı maddesindeki yasaklara uymayan¸
işveren veya işveren vekiline sekizbin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
İş müfettişlerinin bu Kanundan veya diğer kanunlardan doğan her çeşit teftiş¸ denetleme yetki ve görevleri gereğince görevlerinin yerine getirilmesi sırasında¸ görevlerini yapma ve sonuçlandırmaya engel olan kimselere¸ fiil suç oluşturmadığı takdirde¸ sekizbin Türk Lirası idarî para cezası verilir.

İDARİ PARA CEZALARININ UYGULANMASINA İLİŞKİN HUSUSLAR

Madde 108 - ( Değişik madde: 15/05/2008-5763 S.K/10.md.)
Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları¸ 101 ve 106 ncı maddelerdeki idari para cezaları hariç¸ gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 ve 106 ncı maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir. 106 ncı maddeye göre verilecek idari para cezası için¸ 4904 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (h) bendindeki tutar esas alınır.

DOKUZUNCU BÖLÜM : ÇEŞİTLݸ GEÇİCİ VE SON HÜKÜMLER

YAZILI BİLDİRİM

Madde 109 - Bu Kanunda öngörülen bildirimlerin ilgiliye yazılı olarak ve imza karşılığında yapılması gerekir. Bildirim yapılan kişi bunu imzalamazsa¸ durum o yerde tutanakla tespit edilir. Ancak¸ 7201 sayılı Kanun kapsamına giren tebligat anılan Kanun hükümlerine göre yapılır.

KONUT KAPICILARININ ÖZEL ÇALIŞMA KOŞULLARI

Madde 110 - Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri¸ hafta tatili¸ ulusal bayram ve genel tatil günleri¸ yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

SANAYݸ TİCARET¸ TARIM VE ORMAN İŞLERİ

Madde 111 - ( Değişik madde: 15/05/2008-5763 S.K/11.md.)
Bu Kanunun uygulanması bakımından; sanayiden¸ ticaretten¸ tarım ve orman işlerinden sayılacak işlerin esasları aşağıda belirtilmiştir.
Sanayiden sayılacak işlerin esasları şunlardır:
a) Her türlü madenleri arama ve topraktan çıkarma¸ taş¸ kum ve kireç ocakları.
b) Ham¸ yarı ve tam yapılmış maddelerin işlenmesi¸ temizlenmesi¸ şeklinin değiştirilmesi¸ süslenmesi¸ satış için hazırlanması.
c) Her türlü kurma¸ onarma¸ sökme¸ dağıtma ve yıkma.
d) Bina yapılması ve onarımı¸ değiştirilmesi¸ bozulması¸ yıkılması ve bunlara yardımcı her türlü sınai yapım.
e) Yol¸ demiryolu¸ tramvay yolu¸ liman¸ kanal¸ baraj¸ havaalanı¸ dalgakıran¸ tünel¸ köprü¸ lağım ve kuyuların yapılması ve onarımı¸ batıkların çıkarılması ve bataklık kurutma.
f) Elektrik ve her çeşit muharrik kuvvetlerin elde edilmesi¸ değiştirilmesi¸ taşınması¸ kurma ve dağıtma.
g) Su ve gaz tesisatı kurma ve işletmesi.
h) Telefon¸ telgraf¸ telsiz¸ radyo ve televizyon kurma.
i) Gemi ve vapur yapımı¸ onarımı¸ değiştirilmesi ve bozup dağıtma.
j) Eşyanın istasyon¸ antrepo¸ iskele¸ limanlar ve havaalanlarında yükletilmesi¸ boşaltılması.
k) Basımevleri.
Ticaretten sayılacak işlerin esasları şunlardır:
a) Ham¸ yarı ve tam yapılmış her çeşit bitkisel¸ hayvani veya sınai ürün ve malların alımı ve satımı.
b) Bankacılık ve finans sektörü ile ilgili işlerle¸ sigortacılık¸ komisyonculuk¸ depoculuk¸ ambarcılık¸ antrepoculuk.
c) Su ürünleri alımı ve satımı.
d) Karada¸ göl ve akarsularda insan veya eşya ve hayvan taşıma.
Tarım ve orman işlerinden sayılacak işlerin esasları şunlardır:
a) Her çeşit meyveli ve meyvesiz bitkiler; çay¸ pamuk¸ tütün¸ elyaflı bitkiler; turunçgiller; pirinç¸ baklagiller; ağaç¸ ağaççık¸ omca¸ tohum¸ fide¸ fidan; sebze ve tarla ürünleri; yem ve süt bitkilerinin yetiştirilmesi¸ üretimi¸ ıslahı¸ araştırılması¸ bunlarla ilgili her türlü toprak işleri¸ ekim¸ dikim¸ aşı¸ budama¸ sulama¸ gübreleme¸ hasat¸ harman¸ devşirme¸ temizleme¸ hazırlama ve ayırma işleri¸ hastalık ve zararlılarla mücadele¸ toprak ıslahı¸ çayır¸ mera¸ toprak ve su korunması.
b) Ormanların korunması¸ planlanması (amenajman)¸ yetiştirilmesi¸ işletilmesi¸ sınırlandırılması çalışmaları¸ bunlara ait alt yapı çalışmaları ile tohum toplama¸ fidanlık¸ ağaçlandırma¸ erozyon kontrolü¸ etüt proje ve rehabilitasyonu¸ ormancılık araştırma ile milli park¸ orman içi dinlenme yerleri ve kent ormanlarının kurulması¸ bakım ve geliştirilmesi.
c) Her türlü iş ve gelir hayvanlarının (arı¸ ipek böceği ve benzerleri dahil) yetiştirilmesi¸ üretimi¸ ıslahı ve bunlarla ilgili bakım¸ güdüm¸ terbiye¸ kırkım¸ sağım ve ürünlerinin elde edilmesi¸ toplanması¸ saklanması ile bu hayvanların hastalık ve asalaklarıyla mücadele.
d) 854 sayılı Deniz İş Kanununun hükümleri saklı kalmak kaydıyla¸ kara ve su avcılığı ve üreticiliği ile bu yoldan elde edilen ürünlerin saklanması ve taşınması.
Yukarıda sayılan esaslar doğrultusunda bir işin bu Kanunun uygulanması bakımından sanayi¸ ticaret¸ tarım ve orman işlerinden hangisinin kapsamında sayılacağı; Sanayi ve Ticaret¸ Çevre ve Orman ile Tarım ve Köyişleri bakanlıklarının görüşleri alınarak¸ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca altı ay içinde çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

BAZI KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA ÇALIŞANLARIN KIDEM TAZMİNATI

Madde 112 - Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kuruluşların haklarında bu Kanun ve 854¸ 5953¸ 5434 sayılı kanunların hükümleri uygulanmayan personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat veya sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler kıdem tazminatı sayılır.

BAZI İŞLERDE ÇALIŞANLARIN ÜCRETLERİNİN GÜVENCESİ

Madde 113 - Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (ı) bentlerinde sayılan işyerlerinde çalışan işçiler hakkında 32¸ 35¸ 37¸ 38 inci madde hükümleri uygulanır. Bu maddelere aykırılık hallerinde ilgililer hakkında ilgili ceza hükümleri uygulanır.

ÜÇLÜ DANIŞMA KURULU

Madde 114 - Çalışma barışının ve endüstri ilişkilerinin geliştirilmesinde¸ çalışma hayatıyla ilgili mevzuat çalışmalarının ve uygulamalarının izlenmesi amacıyla; Hükümet ile işveren¸ kamu görevlileri ve işçi sendikaları konfederasyonları arasında etkin danışmayı sağlamak üzere¸ üçlü temsile dayalı istişari mahiyette bir danışma kurulu oluşturulur.
Kurulun çalışma usul ve esasları çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

KANTİN AÇILMASI

Madde 115 - İşyerlerinde¸ yüzelli ve daha fazla işçi çalıştırılması halinde¸ işçilerin ve ailelerinin gerekli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla işçiler tarafından kurulacak tüketim kooperatiflerine işverenlerce yer tahsisi yapılabilir.
Madde 116 - 13/06/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İş Kanununun 18¸ 19¸ 20¸ 21 ve 29 uncu maddesi hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Madde 117 - 05/05/1983 tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında geçen "1475 sayılı İş Kanununun" ibaresi "İş Kanununun"¸ ikinci fıkrasında geçen "1475 sayılı Kanunun 13/D" ibaresi "İş Kanununun 21 inci" şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 118 - 2821 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin altıncı fıkrasında geçen "1475 sayılı Kanunun 13/A¸ 13/B¸ 13/C¸ 13/D¸ 13/E" ibareleri "İş Kanununun 18¸ 19¸ 20 ve 21 inci"¸ "1475 sayılı Kanunun 13/D" ibaresi "İş Kanununun 21 inci"¸ yedinci fıkrasında geçen "1475 sayılı Kanunun 13/A" ibaresi "İş Kanununun 18 inci"¸ "13/A¸ 13/B¸ 13/C¸ 13/D ve 13/E " ibareleri "18¸ 19¸ 20 ve 21 inci" şeklinde değiştirilmiştir.

YÖNETMELİKLER

Madde 119 - Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde çıkartılır.

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER

Madde 120 - 25/08/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici Madde 1 - Diğer mevzuatta 1475 sayılı İş Kanununa yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
Bu Kanunun 120 nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci bendi ile onbirinci fıkrasında¸ anılan Kanunun 16¸ 17 ve 26 ncı maddelerine yapılan atıflar¸ bu Kanunun 24¸ 25 ve 32 nci maddelerine yapılmış sayılır.
Geçici Madde 2 - 1475 sayılı Kanuna göre halen yürürlükte bulunan tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanun hükümlerine aykırı olmayan hükümleri yeni yönetmelikler çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalır.
Geçici Madde 3 - 1475 sayılı Kanuna göre alınmış bulunan asgari ücret kararı¸ bu Kanunun 39 uncu maddesine göre tespit yapılıncaya kadar yürürlükte kalır.
Geçici Madde 4 - Mülga 3008 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesi hükümleri haklarında uygulanmayanlar için¸ bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinde sözü edilen kıdem tazminatı hakkı 12/08/1967 tarihinden itibaren başlar.
İlk defa bu Kanun kapsamına girenlerin kıdem tazminatı hakları bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar.
Geçici Madde 5 - 1475 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin (B) fıkrasında yer alan oranlar¸ bu Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından yeniden belirleninceye kadar geçerlidir.
Geçici Madde 6 - Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.

YÜRÜRLÜK

Madde 121 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

YÜRÜTME

Madde 122 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

KAN VE KAN ÜRÜNLERİ KANUNU

Kanun No: 5624

Kabul Tarihi : 11/4/2007


BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç¸ Kapsam ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 - (1) Bu Kanunun amacı; kan¸ kan bileşenleri ve ürünleri ile ilgili usûl ve esasları düzenlemektir.
(2) Bu Kanun; kan¸ kan bileşenleri ve ürünleri hizmetlerini yürüten kamu kurum ve kuruluşları ile bu alanda faaliyette bulunmak üzere Bakanlıkça izin verilmiş gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerini kapsar.
(3) Kan kök hücresi uygulamaları bu Kanun kapsamı dışındadır.

Tanımlar

MADDE 2 - (1) Bu Kanunda geçen;

a) Aferez: Elde edilmek istenen kan bileşenlerinin özel bir cihaz kullanılarak ayrıştırılmasını¸
b) Bakan: Sağlık Bakanını¸
c) Bakanlık: Sağlık Bakanlığını¸
ç) Bölge kan merkezi: Bakanlığın belirleyeceği bölgelerde kurulan¸ kendi bölgesindeki kan bağış ve transfüzyon merkezleri ile işbirliği içinde çalışan¸ sorumlu olduğu bölgenin kan ihtiyacını karşılayacak kapasitede olan¸ kan bankacılığı ile ilgili bütün iş ve işlemlerin yapılabildiği en kapsamlı birimi¸
d) Hizmet birimi: Transfüzyon merkezi¸ kan bağışı merkezi ve bölge kan merkezini¸
e) Kan bağışçısı (donör): Tam kan veya bileşenlerini veren kişiyi¸
f) Kan bağışı (donasyon): Tam kan veya kan bileşenleri verme işlemini¸
g) Kan bağışı merkezi: Bağışçıdan kan alan¸ işleyiş yönünden bölge kan merkezine bağlı olarak çalışan birimi¸
ğ) Kan bileşenleri: Doğrudan¸ aferez veya diğer yöntemlerle tam kandan elde edilen eritrosit¸ trombosit¸ granülosit suspansiyonları gibi hücresel kan bileşenleri ile plazmayı¸
h) Kan ürünleri: Kandan elde edilen kan bileşenleri ve plazma ürünlerini¸
ı) Plazma ürünleri: İnsan plazmasının işlenmesi suretiyle elde edilen tedavi maksatlı bütün ürünleri¸
i) Plazma ürünleri üretim tesisi: Taze donmuş plazmadan¸ tedavi amacıyla ihtiyaç duyulan proteinlerin ayrıştırılarak kullanılabilir hale getirildiği millî ve milletlerarası standartlara uygun olarak üretim yapan tesisi¸
j) Tam kan: Kan bağışçısından transfüzyon için veya işlenerek yeni ürünler elde etmek üzere alınan ve uygun bir antikoagülan madde ile karıştırılmış ve hiçbir ayrım işlemine tâbi tutulmamış insan kanını¸
k) Transfüzyon: Sağlık sorunu sebebiyle ihtiyacı olan hastaya tam kan ya da kan bileşeni naklini¸
1) Transfüzyon merkezi: Acil durumlar dışında kan bağışçısından kan alma yetkisi olmayan¸ temin edilen kanı veya bileşenini transfüzyon için çapraz karşılaştırma ve gerek duyulan diğer testleri yaparak hastalara kullanılması amacıyla hazırlayan birimi¸
ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Genel Esaslar¸ Kan ve Kan Ürünleri Kurulu

Genel esaslar

MADDE 3 - (1) Kan¸ kan bileşenleri ve ürünleri ile ilgili genel esaslar şunlardır:
a) Bu Kanun kapsamındaki hizmetlerin planlanması¸ yürütülmesi ve denetlenmesi hususlarında¸ Bakanlık münhasıran yetkili ve sorumludur.
b) Kan¸ kan bileşenleri ve ürünlerinin temininde karşılıksız ve gönüllü bağış esastır. Ancak malî karşılık anlamına gelmeyecek şekilde kan bağışçısını teşvik edici uygulamalar müstesnadır.
c) Kan¸ kan bileşenleri ve ürünlerinin alınmasında ve verilmesinde bağışçı ve alıcının sağlığının tehlikeye düşürülmemesi¸ tıbbî risklere karşı korunması¸ transfüzyonun güvenle yapılması ve transfüzyon sonrası bağışçı ve alıcının izlenmesi şarttır. Alıcı ve vericide ortaya çıkabilecek komplikasyonların bildirilmesi zorunludur. Kan¸ kan bileşenleri ve ürünlerinin alınması¸ kaydı¸ analizi¸ işlenmesi¸ depolanması¸ kullanılır hale getirilmesi¸ dağıtım ve kullanımını ilgilendiren kan bağışı¸ kan bağışçısı¸ hazırlayan kuruluş¸ kullanım yeri ve alıcı ile ilgili bütün verilerin yazılı veya elektronik ortamda kaydedilmesi ve otuz yıl süreyle saklanması zorunludur. Kan istek formu ve bağışçı sorgulama formlarının asılları ile kan bağışçısından alınan kan örneklerinin şahit numuneleri bir yıldan az olmamak üzere Bakanlıkça belirlenecek süreyle saklanır.
ç) Kan¸ kan bileşenleri ve ürünlerinin alınması veya transfüzyonu hekimin sorumluluğu ve denetimi altında yapılır.
d) Yurt içinde toplanan plazmanın ürün üretimi amacıyla yurt içinde ve yurt dışında değerlendirilmesi ancak Bakanlığın izni ile mümkündür. Ürün üretimi amacıyla yurt dışından plazma getirilmesi de Bakanlığın iznine tâbidir.
e) Hizmet birimi açan ve işletenlerin bu Kanun kapsamındaki faaliyetlerini ulusal ve uluslararası kalite güvence programları çerçevesinde yürütmeleri zorunludur.
f) Kan¸ kan bileşenleri ve ürünleri hizmetini yürütenler bağışçıya ilişkin kişisel bilgileri korumak¸ üçüncü kişilere vermemek¸ basına açıklamamak ile yükümlüdürler. Bu bilgiler ancak Bakanlığa verilir.
g) Olağanüstü haller ile sıkıyönetim¸ seferberlik ve savaş halinde lüzumlu olacak kan ve kan ürünleri ve bunlar için gerekli malzemenin temini ve ülke çapında stoklanmasını bölge kan merkezleri Bakanlığın planlaması çerçevesinde organize eder.

Kan ve Kan Ürünleri Kurulu

MADDE 4 - (1) Bakanlığın; kan¸ kan bileşenleri ve ürünleri konusunda yapacağı çalışmalarda gerekebilecek bilimsel desteği sağlamak üzere Bakanlık ilgili birim amiri başkanlığında kan¸ kan ürünleri ve kan bankacılığı konusunda yaptığı çalışmalarla alanında temayüz etmiş uzman hekimler veya bu konularda lisansüstü eğitim yapmış kişiler arasından Bakan tarafından seçilen yedi üyeden oluşan Kan ve Kan Ürünleri Kurulu oluşturulur.

(2) Kan ve Kan Ürünleri Kurulu üyelerinin görev süresi iki yıldır. Görev süresi sona eren üye tekrar seçilebilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Kan Temini ve Kullanımı Hizmet Birimleri


Hizmet birimleri¸ hizmet birimi açmaya yetkili kişiler

MADDE 5 - (1) Kanın temini ve kullanımı için transfüzyon merkezleri¸ kan bağışı merkezleri ve bölge kan merkezleri kurulur.
(2) Bu Kanun kapsamındaki hizmet birimlerinden;
a) Bölge kan merkezi ve kan bağışı merkezini; kamu kurum ve kuruluşları ile Türkiye Kızılay Derneği¸
b) Transfüzyon merkezini; bu fıkranın (a) bendinde sayılanların yanı sıra¸ bünyesinde acil müdahale şartlarını taşıyan özel sağlık kuruluşlarında olmak kaydıyla gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri¸
c) Plazma ürünleri üretim tesisini; kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri¸
açıp¸ işletebilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ruhsat¸ Denetim ve Cezaî Hükümler

Ruhsat alma zorunluluğu¸ denetim ve cezaî hükümler

MADDE 6 - (1) Bu Kanun kapsamında faaliyet gösterecek olan gerçek ve tüzel kişiler¸ faaliyetlerine başlamadan önce¸ Bakanlıktan veya Bakanlığın yetkilendirmesi halinde valiliklerden ruhsat almak ve ruhsata tâbi her faaliyet için ayrı ayrı hesap ve kayıt tutmak zorundadırlar. Gerçek ve tüzel kişiler¸ Bakanlık tarafından belirlenen ruhsat alma¸ ruhsat tadili¸ ruhsat sureti çıkartma ve yıllık ruhsat bedellerini Maliye Bakanlığınca belirlenecek muhasebe birimine ödemek zorundadırlar.
(2) Bakanlık¸ hizmet birimlerinin her türlü faaliyetini denetler veya denetlettirir. Ruhsat sahibi kişiler; tesislerini¸ yasal defter ve kayıtlarını Bakanlık denetimine hazır ve açık bulundurmak ve Bakanlığın ihtiyaç duyacağı her türlü bilgi ve belgeyi zamanında Bakanlığa vermek zorundadırlar.
(3) Ruhsat alınmış olması bu Kanun ve diğer mevzuatın gereklerinin yerine getirilmesi mecburiyetini ortadan kaldırmaz. Bu Kanun kapsamındaki hizmet birimleri¸ standartlar ve çalışma usûl ve esasları ile ilgili olarak Bakanlıkça sonradan yapılacak düzenlemelere de uymak zorundadırlar.
(4) Yapılan denetimler sonucunda tespit edilen eksikliklerin giderilmesi veya gerekli tedbirlerin alınması¸ işin mahiyetine göre süre verilerek veya derhal istenilir. Bakanlık¸ hizmetin gereği olarak giderilmesi lüzumlu eksikliklerin giderilmediği durumlarda gerekiyorsa masrafları ilgilisinden alınmak kaydıyla gereken tedbirleri re'sen alır. Bu sürede eksikliğin giderilmesi Bakanlığın yaptırım uygulama yetkisini ortadan kaldırmaz.
(5) Ruhsat şartlarını faaliyetleri sırasında yitirmiş olanların ruhsatları Bakanlıkça geri alınır.
(6) Ruhsat almadan veya mevcut ruhsatı kapsamı dışında faaliyet gösterenler ile bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde saklanması zorunlu tutulan belge ve örnekleri saklamadığı tespit edilenlere ilgili valilikçe faaliyetten men edilerek onbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası uygulanır.
(7) Yapılan denetimlerde;
a) İstenilen bilgileri zamanında vermeyenlere Bakanlıkça veya ilgili valilikçe bin Yeni Türk Lirası idarî para cezası uygulanır. Aynı fiilin tekrarı halinde beşbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir.
b) Uygun nitelikte personel çalıştırmadığı tespit edilenlere Bakanlıkça veya ilgili valilikçe beşbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası uygulanır.
(8) Bu Kanun kapsamındaki hizmetlerde kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde faaliyet gösterenler¸ derhal faaliyetten men edilerek bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu kişilere beş yıl süreyle ruhsat verilmez. Ayrıca teknik ve tıbbî şartları haiz olmadığı tespit edilen kan ve kan ürünlerinin müsaderesine hükmolunur.
(9) Ruhsatı geri alınan veya faaliyetten men edilen bölge kan merkezleri ile kan bağış merkezlerine ihtiyaç halinde el konularak Bakanlıkça gerekli tedbirler alınmak suretiyle işletilir.
(10) Kan yolu ile bulaşan bir hastalığı veya böyle bir hastalık taşıma riski olduğunu bilip¸ bu durumu saklayarak kan verenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz gün adlî para cezası verilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

Yönetmelik

MADDE 7 - (1) Bu Kanunda kurulması öngörülen transfüzyon merkezi¸ kan bağışı merkezi ve bölge kan merkezlerinin kurulması¸ cihaz¸ malzeme ve personel standartlarının belirlenmesi¸ birbirleriyle olan ilişkileri ile çalışma usûl ve esaslarının tespiti¸ uygulayacakları kalite güvence programlarına dair usûl ve esaslar¸ ruhsat alınması ile bedelleri ve iptaline ilişkin usûl ve esaslar¸ plazma ürünleri üretim tesisinin kurulma ve işletilme esasları ile sair hususlar¸ Kan ve Kan Ürünleri Kurulunun çalışma usûl ve esasları Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 8 - (1) 23/6/1983 tarihli ve 2857 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.

Yönetmeliğin yürürlüğe konulması ve mevcut birimlerin ruhsatlandırılması

GEÇİCİ MADDE 1 - (1) Bu Kanunda öngörülen yönetmelik¸ altı ay içinde Bakanlıkça yürürlüğe konulur. Yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar faaliyet göstermekte olan A ve B tipi kan merkezleri ile kan istasyonları ve diğer hizmet birimleri¸ yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içinde eksikliklerini gidererek faaliyet türlerine uygun şekilde ruhsat almak ve bu Kanuna uygunluklarını sağlamak zorundadırlar. Bu süre içinde Bakanlık izni olmadan bu Kanun kapsamında yeni bir birim açılamaz.

Yürürlük

MADDE 9 - (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 - (1)Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

ORGAN VE DOKU ALINMASI¸ SAKLANMASI VE NAKLİ HAKKINDA KANUN

Kanun Numarası: 2238

Kabul Tarihi: 29/05/1979

Resmi Gazete Tarihi: 03/06/1979

Resmi Gazete Sayısı: 16655

I. BÖLÜM: GENEL HÜKÜMLER

AMAÇ:

Madde 1 - Tedavi¸ teşhis ve bilimsel amaçlarla organ ve doku alınması¸ saklanması¸ aşılanması ve nakli bu kanun hükümlerine tabidir.

KAPSAM:

Madde 2 - Bu Kanunda sözü edilen organ ve doku deyiminden¸ insan organizmasını oluşturan her türlü organ ve doku ile bunların parçaları anlaşılır.

Oto - grefler¸ saç ve deri alınması¸ aşılanması ve nakli ile kan transfüzyonu bu kanun hükümlerine tabi olmayıp¸ yürürlükte bulunan sağlık yasaları¸ tüzükleri¸ yönetmelikleri ve tıbbi deontoloji kuralları çerçevesinde gerçekleştirilir.

Madde 3 - Bir bedel veya başkaca çıkar karşılığı¸ organ ve doku alınması ve satılması yasaktır.

Madde 4 - Bilimsel¸ istatistiki ve haber niteliğindeki bilgi dağıtımı halleri ayrık olmak üzere¸ organ ve doku alınması ve verilmesine ilişkin her türlü reklam yasaktır.

II. BÖLÜM: YAŞAYAN KİŞİLERDEN ORGAN VE DOKU ALINMASI

YAŞ VE NİTELİK:

Madde 5 - Onsekiz yaşını doldurmamış ve mümeyyiz olmayan kişilerden organ ve doku alınması yasaktır.
MUVAFAKAT:

Madde 6 - Onsekiz yaşını doldurmuş ve mümeyyiz olan bir kişiden organ ve doku alınabilmesi için vericinin en az iki tanık huzurunda açık¸ bilinçli ve tesirden uzak olarak önceden verilmiş yazılı ve imzalı veya en az iki tanık önünde sözlü olarak beyan edip imzaladığı tutanağın bir hekim tarafından onaylanması zorunludur.

BİLGİ VERME VE ARAŞTIRMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ:

Madde 7 - Organ ve doku alacak hekimler:

a) Vericiye¸ uygun bir biçimde ve ayrıntıda organ ve doku alınmasının yaratabileceği tehlikeler ile¸ bunun tıbbi¸ psikolojik¸ ailevi ve sosyal sonuçları hakkında bilgi vermek;
b) Organ ve doku verenin¸ alıcıya sağlayacağı yararlar hakkında vericiyi aydınlatmak;
c) Akli ve ruhi durumu itibariyle kendiliğinden karar verebilecek durumda olmayan kişilerin vermek istedikleri organ ve dokuları almayı reddetmek;
d) Vericinin evli olması halinde birlikte yaşadığı eşinin¸ vericinin organ ve doku verme kararından haberi olup olmadığını araştırıp öğrenmek ve öğrendiğini bir tutanakla tespit etmek;
e) Bedel veya başkaca çıkar karşılığı veya insancıl amaca uymayan bir düşünce ile verilmek istenen organ ve dokuların alınmasını reddetmek;
f) Kan veya sıhri hısımlık veya yakın kişisel ilişkilerin mevcut olduğu durumlar ayrık olmak üzere¸ alıcının ve vericinin isimlerini açıklamamak;
Zorundadırlar.

ALINAMAYACAK ORGAN VE DOKULAR:

Madde 8 - Vericinin yaşamını mutlak surette sona erdirecek veya tehlikeye sokacak olan organ ve dokuların alınması¸ yasaktır.

TAHLİL VE İNCELEME YAPMA ZORUNLULUĞU:

Madde 9 - Organ ve doku alınması¸ aşılanması ve naklinden önce verici ve alıcının yaşamı ve sağlığı için söz konusu olabilecek tehlikeleri azaltmak amacıyla gerekli tıbbi inceleme ve tahlillerin yapılması ve sonucunun bir olurluluk raporu ile saptanması zorunludur.

ORGAN VE DOKU ALMAYA¸ SAKLAMAYA¸ AŞILAMAYA VE NAKLİNE YETKİLİ SAĞLIK KURUMLARI:

Madde 10 - Organ ve doku alınması¸ saklanması¸ aşılanması ve naklinin¸ bu işler için gerekli uzman personele¸ araç ve gerece sahip sağlık kurumlarınca yapılması zorunludur.

III. BÖLÜM: ÖLÜDEN ORGAN VE DOKU ALINMASI

ÖLÜM HALİNİN SAPTANMASI:

Madde 11 - Bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak tıbbi ölüm hali¸ bilimin ülkede ulaştığı düzeydeki kuralları ve yöntemleri uygulanmak suretiyle¸ biri kardiolog¸ biri nörolog¸ biri nöroşirürjiyen ve biri de anesteziyolji ve reanimasyon uzmanından oluşan 4 kişilik hekimler kurulunca oy birliği ile saptanır.
Hekimlere ilişkin yasak işlemler:

Madde 12 - Alıcının müdavi hekimi ile organ ve doku alınması¸ saklanması¸ aşılanması ve naklini gerçekleştirecek olan hekimlerin¸ ölüm halini saptayacak olan hekimler kurulunda yer almaları yasaktır.

TUTANAK DÜZENLEME:

Madde 13 - 11 inci maddeye göre ölüm halini saptayan hekimlerin ölüm tarihini¸ saatini ve ölüm halinin nasıl saptandığını gösteren ve imzalarını taşıyan bir tutanak düzenleyip organ ve dokunun alındığı sağlık kurumuna vermek zorundadırlar. Bu tutanak ve ekleri ilgili sağlık kurumunda on yıl süre ile saklanır.

ÖLÜDEN ORGAN VE DOKU ALMA KOŞULU VE CESETLERİN BİLİMSEL ARAŞTIRMA İÇİN MUHAFAZASI:

Madde 14 - Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya organ ve dokularını¸ tedavi¸ teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda açıklamamış ise sırasıyla ölüm anında yanında bulunan eşi¸ reşit çocukları¸ ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvafakatiyle ölüden organ veya doku alınabilir.
Aksine bir vasiyet veya beyan yoksa¸ kornea gibi ceset üzerinde bir değişiklik yapmayan dokular alınabilir.
Ölü¸ sağlığında kendisinden ölümünden sonra organ veya doku alınmasına karşı olduğunu belirtmişse organ ve doku alınamaz.
(Değişik fıkra: 21/01/1982 - 2594/1 md.) Kaza veya doğal afetler sonucu vücudunun uğradığı ağır harabiyet nedeniyle yaşamı sona ermiş olan bir kişinin yanında yukarıda sayılan kimseleri yoksa¸ sağlam doku ve organları¸ tıbbi ölüm halinin alınacak organlara bağlı olmadığı 11 inci maddede belirlenen hekimler kurulunun raporuyla belgelenmek kaydıyla¸ yaşamı organ ve doku nakline bağlı olan kişilere ve naklinde ivedilik ve tıbbi zorunluluk bulunan durumlarda vasiyet ve rıza aranmaksızın organ ve doku nakli yapılabilir. Bu hallerde¸ adli otopsi¸ bu işlemler tamamlandıktan sonra yapılır ve hekimler kurulunun raporu adli muayene ve otopsi tutanağına geçirilir ve evrakına eklenir.
(Ek fıkra: 21/01/1982 - 2594/1 md.) Ayrıca vücudunu ölümden sonra inceleme ve araştırma faaliyetlerinde faydalanılmak üzere vasiyet edenlerle yataklı tedavi kurumlarında ölen veya bunların morglarına getirilen ve kimsenin sahip çıkmadığı ve adli kovuşturma ile ilgisi olmayan cesetler aksine bir vesiyet olmadığı takdirde 6 aya kadar muhafaza edilmek ve bilimsel araştırma için kullanılmak üzere ilgili yüksek öğretim kurumlarına verilebilirler. Bu cesetlerin defin hususu dahil tabi olacakları işlemler Adalet¸ İçişleri¸ Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

IV. BÖLÜM: CEZA HÜKÜMLERİ

YASAK EYLEMLER:

Madde 15 - Bu Kanuna aykırı şekilde organ ve doku alan¸ saklayan¸ aşılayan ve nakledenlerle bunların alım ve satımını yapanlar¸ alım ve satımına aracılık edenler veya bunun komisyonculuğunu yapanlar hakkında¸ fiil daha ağır bir cezayı gerek tirmediği takdirde iki yıldan dört yıla kadar hapis ve 50.000 liradan 100.000 liraya kadar adli para cezasına hükmolunur.

YÜRÜRLÜK

Madde 16 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

YÜRÜTME

Madde 17 - Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. ..
RADYOLOJݸ RADİYOM VE ELEKTRİKLE TEDAVİ VE DİĞER FİZYOTERAPİ MÜESSESELERİ HAKKINDA KANUN

Kanun No: 3153

Resmi Gazete Tarihi:28.4.1937

Resmi Gazete Sayısı:3591

Madde 1: Münhasıran röntgen şuaı vasıtasıyle teşhis veya hem teşhis ve hem tedavi yahut radiyom emanasyonu yahut radiyom mürekkebatile veya her türlü elektrik aletleriyle tedavi yapmak için müessese açmak Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin iznine bağlıdır.

Madde 2: Birinci maddede adı geçen müesseseler yalnız ihtisas vesikası almış tabipler tarafından açılabilir. Bu tabipler açacakları mümessesenin adresini ve kullanacakları cihazların marka ve nevilerini ve radiyom miktarını ve şeklini bildiren bir istida ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaat ederler. Bu istidaya binanın bir krokisini ve vesikalarının birer örneğini de bağlarlar. Vekaletçe müessese tetkik ve teftiş ettirilerek hasıl olacak neticeye göre yazı ile izin verilir.
İzin alınmadan bu kabil müessese işletilemez ve buralara hasta kabul olunamaz.

Madde 3: Birinci maddede yazılı müesseselerinin bina vasıfları ve hastalarla mütehassısları ve orada çalışan veya bulunan başkalarının elektrik cereyanı ve röntgen şuaı ve radiyom arızalarından korunacak tertiplerle bunlara ait levazımın şartları ve radiyom için bir müessesede bulunması lazım gelen en az miktar ve elektrikle tedaviye mahsus aletlere ait vasıf ve şartlar hakkında bir nizam- name yapılır.

Madde 4: Birinci maddede yazılı müesseseler dışında tedavi maksadıyle açılan diğer her nevi fizyoterapi ve bunlara benzer müesseseler de izne tabi olup bunların vasıf ve şartları hakkında bir nizamname yapılır.

Madde 5: Röntgen ve radiyom ve elektrikle tedavi müesseselerinde buraya kabul edilen hastaları kayde mahsus ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince hazırlanan örneklere protokol defterleri tutulması mecburidir.

Madde 6: Röntgen ve radiyom ve elektrik aletleri ile tedavi ancak müessese mesul mütehassısı tarafından veya nezareti altında yapılır ve her tedavi seansının bitmesinden sonra her hasta için ayrı olarak tutulacak bir müşahade varakasına yapılan tedavinin nevi ve devam müddeti ve cerayanın kuvveti veya tatbik edilen radiyomun miktar ve şekli ve tedavi yapılan nahiyenin genişliği ve sair tafsilat kaydedilerek mütehassıs tarafından imza edilir. Bu müşahade kağıtları en az üç sene muhafaza edilir.

Madde 7: Tabipler ve diş tabipleri muayenelerinde yalnız tedavileri altında bulunan hastalarda teşhis için kullanılmak üzere röntgen teşhis aletleri veya tedavi için faradizasyon¸ galvanizasyon¸ diyatermi ve sair cihazları bulundurabilirler. Bu cihazlar ve bulundukları yerler üçüncü maddeye göre yapılacak nizamnamedeki şartlara uygun olarak her türlü arızlara mani olacak şekilde tertibatı havi olmaları lazımdır.
Bu cihazları kullanmak için hususi izin almaya lüzum yoktur. Yalnız böyle cihazlar konulduğu ve kullanıldığı bir hafta içinde o yerin en büyük sıhhat memurluğuna yazı ile bildirilmesi mecburidir.
Tabip ve diş tabipleri muayenehanelerinde bulunduracakları ve kendilerinin kullanacakları bu cihaz ve aletleri iyi kullanmaya muktedir olduklarını bir vesika ile ispata veya bir mütehassıs yanında en az üç aylık bir kurs veya staj yapmaya mecburdurlar.
Bu maddenin birinci fıkrasına göre muayenehanelerinde cihaz ve alet bulunduracak tabip veya diş tabiplerinin tedavileri altında olan hastalardan başkasının röntgenle teşhis veya elektrikle tedavi için para ile hariçten hasta kabul ettikleri takdirde birinci maddede yazılı şartlara göre izin almaya mecburdurlar.

Madde 8: Resmi ve hususi hastaneler¸ sanatoryumlar veya bunlara benzer müesseselerde bulunan ve birinci maddede yazılı teşhis ve tedavi aletlerinin tertibatı¸ üçüncü maddeye göre yapılacak nizamnameye uygun olması lazımdır.
Hususi hastanelerde yapılan ve hariçten para ile yalnız bu aletlerden istifade etmek üzere hasta kabul edilen tesisat için birinci maddede gösterilen şekilde izin almak lazımdır.

Madde 9: Her türlü röntgen¸ radiyom ve elektroterapi müesseseleriyle tabip bir diş tabipleri muayenehanelerindeki teşhise mahsus röntgen ve diğer elektrik tedavi cihaz ve aletleri ve fizyoterapi müesseseleri Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince teftiş ettirilir. Teftiş sırasında alakalılar¸ istenilen izahati vermeye ve beşinci ve altıncı maddelerde yazılı defterleri ve müşahade kağıtlarını göstermeye mecburdurlar.

Madde 10: Bu kanunda gösterilen salahiyeti haiz olmıyanlar veya salahiyetli olup da birinci maddeye uyarak izin almamış olanlar tarafından işletilen rötgen ve radiyom ve elektroterapi ve sair fizyoterapi müesseseleri¸ Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin salahiyetli makam ve memurları tarafından verilecek müzekkere üzerine o yerin en büyük mülkiye amirinin vereceği emirle hemen kapatılır.

Madde 11: Mütehassıs olduğu halde bu kanunda yazılı müesseseler için izin almıyanlar 1500 liradan 3000 liraya kadar ve izinsiz bu müesseseleri açan mütehassıs olmıyanlar 6000 liradan 15000 liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
İzin almaksızın evvelce müracaat edip de müracaatları reddedilenler¸ böyle bir müessese açanlar hakkında yukarıki fıkradaki birinci hale göre hükmedilecek para cezası 2250 liradan ve ikinci halde alınacak para cezası 9000 liradan aşağı olamaz.

Madde 12: Üçüncü ve dördüncü maddelerde yazılı nizamnamelerde tesbit edilecek vasıf ve şartlara uygun olmadığı teftiş neticesinde görülen müesseseler noksanlıklarının tamamlanmasına kadar Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekilliği makam ve memurlarının vereceği müzekkere üzerine o yerin mülkiye amirinin emri ile kapatılır.

Madde 13: Üçüncü maddede adı geçen adı geçen nizamnamedeki vasıf ve şartlara uygun olmıyan cihazları kullananlar 3000 liradan 15000 liraya kadar ağır olmıyan para cezasıyla ceza- landırılırlar.

Madde 14: Bu kanunda yazılı suçlar hakkında Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekilliği makam ve memurlarının C. Müddeiumumilerine yazacakları müzekkere üzerine¸ kanuni takip yapılarak muha- kemeleri sulh mahkemeleri tarafından görülür.

12.maddeye göre kapatma ve meni mucip sebepler 11. ve 13. maddeler mucibince cezai esas teşkil ettiği takdirde mahkemeden aksine bir karar verilinceye kadar kapatma ve meni kararları devam eder. Kapatma ve meni icap eden sebep cezai takibi müstelzim değilse alakalılar kapatma ve meni kararlarına karşı idari yoldan itirazda bulunabilirler.

Muvakkat Madde: A) Bu kanunun neşri tarihinde mevcut rötgen ve radiyom ve elektroterapi müesseseleri sahipleri bir ay içinde bulundukları yerin en büyük sıhhat memurluğuna bir beyanname vererek üçüncü maddede yazılı malumatı vesikalarıyla birlikte vermeye mecburdurlar.
Muayenehanelerinde yalnız teşhise mahsus rötgenle elektrik tedavi aletleri bulunduran tabip ve diş tabipleri ile bu müddet içinde beyanname vermek mecburiyetindedirler.
Tertibatı üçüncü madde yazılı nizamnameye uygun olmayan müessese sahipleriyle muayene- hanelerinde röntgen ve elektrik cihazı bulunduran tabip ve diş tabipleri salahiyetli makam tarafından noksanın tesbitiyle kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde noksanlarını ikmale mecbur- durlar.
Muayyen zamanda beyanname vermeyenler 750 liradan 3000 liraya kadar hafif para cezasıyla cezalandırılırlar.
B) Dördüncü meddede yazılı fizyoterapi müesseseleri sahipleri içinde bulundukları yerin en büyük sıhhat memuruna bir beyanname ile¸ nizamname ile istenilen malumatı vesikalarıyla birlikte vermeye mecburdurlar. Bu müesseselerin tertibat ve aletlerinde noksan bulunduğu anlaşılırsa selahiyetli makam tarafından noksanın tesbit ve alakalılara tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde tamamlamaya mecburdurlar.
Muayyen zaman içinde bu bentte yazılı mecburiyetleri yapmıyanlar 750 liradan 3000 liraya kadar hafif para cezasıyla cezalandırılırlar.
C) A ve B fıkralarında yazılı müessese ve muayenehanelerde bulunan ve nizamnamelerdeki vasıf ve şartlara uygun olmayan röntgen¸ fizyoterapi vesair elektrik teşhis ve tedavi aletleri sıhhat ve hayata zarar verecek halde oldukları anlaşılırsa noksanlarının ikmaline kadar bu kanunda yazılı usul mucibince kapattırılır. Veya kullanmaktan menedilir.
Bu hükme aykırı harekette bulunan müessese sahipleriyle tabip ve diş tabipleri hakkında bu kanunun 11. maddesi hükmü tabik olunur.

Madde 15: Bu kanun neşri tarihinden itibaren muteberdir.

Madde 16: Bu kanunun hükümlerini icraya Adliye¸ Dahiliye ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekilleri mem
SAĞLIK HİZMETLERİ TEMEL KANUNU
Kanun No: 3359

Resmi Gazete Tarihi: 15/5/1987

Resmi Gazete Sayısı:19461

Amaç

Madde 1 - Bu Kanunun amacı; sağlık hizmetleriyle ilgili temel esasları düzenlemektir.

Kapsam

Madde 2 - Bu Kanun¸ Milli Savunma Bakanlığı hariç¸ bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzelkişilerini ve gerçek kişileri kapsar.

Temel Esaslar

Madde 3 - Sağlık hizmetleriyle ilgili temel esaslar şunlardır:
a) Sağlık kurum ve kuruluşları yurt sathında eşit¸ kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca¸ diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak planlanır¸ koordine edilir¸ mali yönden desteklenir ve geliştirilir.
b) Koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmek suretiyle kamu ve özel bütün sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesinde kaynak israfı ve atıl kapasiteye yol açılmaksızın gerektiğinde hizmet satın alınarak kaliteli hizmet arzı ve verimliliği esas alınır. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ilgili Bakanlığın muvafakatini alarak¸ kamu ve özel bütün sağlık kurum ve kuruluşlarına koruyucu sağlık hizmeti görevi verir ve bu kurum ve kuruluşların bütün sağlık hizmetlerini denetler.
c) Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca düzenlenir. Bu düzenleme ilgili Bakanlığın görüşü alınarak yapılır. Gerek görüldüğünde özel sağlık kuruluşlarının her türlü ücret tarifeleri sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onaylanır. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık kuruluşları veya sağlık işletmelerinde verilen her türlü hizmetin fiyatları Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tespit ve ilan edilir.
d) Sağlık kurum ve kuruluşları¸kişilerin hekim ve sağlık kuruluşunu seçme hakkı kısıtlanmaksızın sağlık hizmet zinciri oluşturulacak şekilde düzenlenir. Acil vakalar hariç olmak üzere sevk sistemine uymayanlar hizmet karşılığı fazla ücret öderler. Sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı olanlar bu farkı kendileri karşılar.
e) Tesis edilecek eğitim¸denetim¸ değerlendirme ve oto kontrol sistemi ile sağlık kuruluşlarının tespit edilen standart ve esaslar içinde hizmet vermesi sağlanır.
f) Herkesin sağlık durumunu takip edebilmek için gerekli kayıt ve bildirim sistemi kurulur.
g) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı;sağlık ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli dağılımını sağlamak üzere istihdam planlaması yapar¸ülke ihtiyacına uygun nitelikli sağlık personeli yetiştirilmesi amacıyla hizmet önce ya da kamu kuruluşlarında mesleklerini icra eden sağlık ve yardımcı sağlık personeline hizmet içi eğitim yaptırır. Bunu sağlamak amacıyla üniversitelerin¸ kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşlarının imkanlarından da yararlanır. Hizmet içi eğitim programını ne şekilde ve hangi sürelerle yapılacağı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkartılacak yönetmelikte tespit edilir.
h) (İptal: Ana.Mah.19.4.1988 tarih ve E.1987/16¸K.1988/8 sayılı kararıyla.)
i) Sağlık hizmetlerinin yurt çapında istenilen seviyeye ulaştırılması amacıyla; bakanlıklar seviyesinden en uçtaki hizmet birimine kadar kamu ve özel sağlık kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliği yapılır.Sağlık kurum ve kuruluşları coğrafik ve fonksiyonel hizmet alanları¸ verecekleri hizmetler¸ yönetim¸ hizmet ilişki ve bağlantıları gibi konularda tespit edilen esaslara uymak ve verilen görevleri yapmakla yükümlüdürler. Çağdaş tıbbi bilgi ve teknolojinin ülkeye getirilmesi ve teşviki sağlanır.
j) Vatandaşların hastalıklardan korunma¸ sağlıklı çevre¸ beslenme¸ ana çocuk sağlığı ve aile planlaması ve benzeri konularda eğitilmeleri ve takipleri bütün kamu kuruluşlarının sorumluluğu¸ kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları¸ özel ve gönüllü kuruluşların işbirliği içerisinde gerçekleştirilir.
k) Koruyucu¸ teşhis¸ tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç¸ aşı¸ serum ve benzeri biyolojik maddelerin üretiminin ve kalitesinin teşvik ve temini esas olup¸ her türlü müstahzar¸ terkip¸ madde¸ malzeme¸ farmakope mamulleri¸ kozmetikler ve bunların üretiminde kullanılan ham ve yardımcı maddelerin ithal¸ ihraç¸ üretim¸ dağıtım ve tüketiminin¸ amaç dışı kullanılmak suretiyle fizik ve psişik bağımlılık yapan veya yapma ihtimali bulunan madde¸ ilaç¸ aşı¸ serum ve benzeri biyolojik maddeler ile diğer terkiplerin kontrolüne¸ murakabesine ve bunların yurt içinde ve yurt dışında ücret karşılığı kalite kontrollerini yaptırmaya¸ özel mevzuata göre ruhsatlandırma¸ izin ve fiyat verme işlerini yürütmeye Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yetkilidir.
Özel mevzuatına göre izin veya ruhsat alınmamış ilaç ve terkiplerin üretimi¸ ithali¸ satışı ile ruhsat veya izin alınmış dahi olsa ilaç ve terkiplerin bilimsel araştırma amacıyla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ve ilgili kişinin rızası olmadan insan üzerinde kullanımı yasaktır.
l) (Ek: 30/5/1997 - KHK - 572/24 md.) Özürlü çocuk doğumlarının önlenmesi için¸ gebelik öncesi ve gebelik döneminde tıbbi ve eğitsel çalışmalar yapılır. Yeni doğan bebeklerin metabolizma hastalıkları için gerekli olan testlerden geçirilerek risk taşıyanların belirlenmesine ilişkin tedbirler alınır.

Teşkilatlanma

Madde 4 - Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı 3 üncü maddede sayılan hizmet ve esasları bu sistem içerisinde gerçekleştirmek üzere ülke çapında teşkilat kurar veya kurdurabilir.
(İkinci fıkra iptal: Ana.Mah. 19.4.1988 tarih ve E.1987/16¸ K.1988/8 sayılı Kararıyla.)

Sağlık İşletmesi

Madde 5 - Bu Kanun kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık kuruluşları¸ ilgili Bakanlığın teklifi ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının uygun görmesi halinde Bakanlar Kurulu kararı ile kamu tüzel kişiliğini haiz sağlık işletmesine dönüştürülürler.
Yeterli işletme büyüklüğünde bulunmayan sağlık kuruluşları tek bir sağlık işletmesi altında toplanabilir.
Sağlık işletmelerinde görevli olan ve mesleklerini serbest icra etmeyen tabipler¸ Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının tespit edeceği usul ve esaslar çerçevesinde ve sağlık işletmesi yönetiminin uygun görmesi halinde mesai saatleri dışında kuruluşta özel teşhis ve tedavi yapabilirler.
A) Sağlık işletmesinin gelirleri şunlardır:
a) Sağlık hizmetleri karşılığında elde edilen gelirler¸
b) Bağış ve yardımlar¸
c) Bu şekilde kurumlaştırılan sağlık işletmelerine gerek görüldüğünde yapılacak Devlet desteğinin yanında¸ kuruluşun bağlı olduğu Bakanlığın veya kurumun her yıl bütçesine koyduğu personel ve yatırım ödeneği¸
d) Diğer gelirler.
B) Sağlık işletmesinin giderleri şunlardır:
a) Sözleşmeli personel ücreti¸
b) Kurum dışından satın alınacak her türlü sağlık ve laboratuvar hizmeti için sözleşmeli personel ve hizmet ücreti¸
c) (İptal: Ana.Mah. 19.4.1988 tarih ve E.1987/16¸ K.1988/8 sayılı Kararıyla.)
d) (İptal: Ana.Mah.19/4/1988 tarih ve E.1987/16¸ K.1988/8 sayılı Kararıyla.)
e) Sağlık kuruluşunun tevsii¸ modernizasyonu¸ her türlü cihaz ve malzeme tedariki¸ kurum cihazlarının bakım ve onarımı ile personelin yurt içi ve yurtdışı eğitimi ve araştırma için gerekli harcamalar¸
f) Sağlık işletmesinin işletilmesi ile ilgili diğer harcamalar.
Sağlık İşletmeleri;
a) Kurumlar Vergisinden¸
b) Yapılacak bağış ve yardımlar sebebiyle Veraset ve İntikal Vergisinden¸
c) Yapacakları her türlü muameleler dolayısıyla Damga Vergisinden¸ muaftır.
Sağlık işletmelerine yapılacak bağış ve yardımlar her türlü vergi¸ resim ve harçtan muaftır.Bu bağış ve yardımlar Kurumlar ve Gelir Vergisi matrahından indirilebilir.

Sağlık İşletmesi ile İlgili Diğer Personel

Madde 6 - Koruyucu sağlık hizmetlerinde görevli sağlık ve yardımcı sağlık personeli ile diğer personelin sağlık işletmesi kapsamına alınma ve mali imkanlarından yararlandırma usul ve esasları Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tespit edilir.

Sözleşmeli Personel

Madde 7 - (Birinci fıkra iptal:Ana.Mah. 19.4.1988 tarih ve E.1987/16¸ K.1988/8 sayılı Kararıyla.)
Ayrıca¸ özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren veya ülke düzeyinde mesleki gelişmeyi sağlayacak Türk uyruklu ve yabancı uyruklu elemanlar da kadro karşılığı aranmaksızın sözleşmeli olarak çalıştırılabilir.
(Üçüncü fıkra iptal:Ana.Mah.19.4.1988 tarih ve E.1987/16¸ K.1988/8 sayılı Kararıyla.)
Sözleşme ile çalıştırılacak personel istekleri üzerine T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilir.Bunların emeklilik aylıklarının hesabında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

Tedavi Masraflarının Tahsili

Madde 8 - Sağlık işletmelerinde koruyucu sağlık hizmetleri dışında teşhis¸tedavi ve rehabilite edici hizmetler ücretli olup¸ sağlık işletmesince tahakkuk ettirilen masraflar ilgili kurumca herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın öncelik ve ivedilikle ve ödeme emri beklenilmeksizin ödenir. Bütçe uygulaması dışında olup da herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olanlara ait masraflar¸ ilgili sosyal güvenlik kuruluşuna tebliğ edilmek suretiyle tahsil edilir.Bu suretle tebliğ edilen masrafların 15 gün içinde ödenmesi zorunlu olup¸bu süre içinde ödenmediği takdirde durum mahalli vergi dairesine bir tezkere ile bildirilerek tahsili istenir. Vergi dairelerince tahsil edilen masraflar¸ Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslar dahilinde tahsilatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar sağlık kuruluşuna ödenir. Bu maddenin uygulanmasında zaman aşımı ile ilgili hükümleri hariç 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bu Kanuna dair mevzuat hükümleri uygulanır.

Yönetmelikler

Madde 9 –

a) Sağlık işletmesinin yönetimi ile çalışma usul ve esasları Bakanlar Kurulunca¸
b) Hizmet ve ilaç alma¸ ilgili kurum ve kuruluşlara ait araç¸ gereç ve malzemelerin kiralanması¸ devri¸ gayrimenkullerin kiralanması; (...) tıbbi araç¸gereç ve malzeme yönünden standardı ile tıbbi araç ve gereçlerin alımında teknik şartnamelerin hazırlanmasındaki kıstasların belirlenmesi; Maliye ve Gümrük¸ ilgili Bakanlıklarve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca müştereken¸
c) Bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis¸ hizmet¸ personel¸ kıstaslarını belirlemeye¸ sağlık kurum ve kuruluşlarını sınıflandırmaya ve sınıflarının değiştirilmesine¸ sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarına¸ sağlık hizmet zinciri oluşturulmasına¸ hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususlar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca¸ çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.

Geçici Madde 1 - Sağlık işletmesi uygulamasına geçirilen kuruluşun sağlık ve yardımcı sağlık personeli ile diğer personeli istekte bulunmaları halinde ve kuruluşun kabulü şartıyla yeni bir atamaya gerek kalmaksızın sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler. Ancak¸ memur statüsünden sözleşmeye geçen personel¸ istekleri halinde T.C. Emekli Sandığı ile irtibatlandırılırlar.
İlgili sağlık kuruluşunca sözleşme isteği kabul edilmeyen ya da sözleşme isteminde bulunmayan personel sağlık kuruluşunun talebi ve kurumlarının uygun görmesi halinde uygun bir kadroya naklolunur. Bu personel yeni bir kadroya atanıncaya kadar durumlarına uygun işlerde görevlendirilirler ve eski kadrolarına ait aylık¸ ek gösterge ve her türlü hakları yeni görevlerinde kaldıkları sürece şahıslarına bağlı olarak saklı tutulur.

Geçici Madde 2 - Döner sermayesi bulunan ve yeniden teşkilatlandırılması öngörülen sağlık kuruluşlarının döner sermayesi sağlık işletmesine aktarılır.

Geçici Madde 3 - Genel Sağlık Sigortası yürürlüğe girinceye kadar¸ hiç bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanlar müracaatları ve talepleri halinde sağlık kütüğüne kaydolunur. Bu suretle kayıtlarını yaptıranlardan her yıl Bakanlar Kurulunca tespit edilen miktarda prim tahsil edilir. Kayıtlarını yaptırmayanlar ile primlerini ödemeyenlerin sağlık kuruluşlarındaki teşhis¸ tedavi ve rehabilite giderleri kendilerinden veya kayıt oldukları özel sigorta kurumlarından tahsil edilir. Sağlık kütüğünün oluşturulması ve işletilmesi ile ilgili usul ve esaslar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tespit edilir. Kayıtlarını yaptırmalarına rağmen primlerini ödeyemeyecek kadar fakrü zaruret içinde bulunanların primleri durumlarının mahalli idarelerce tespit edilmesi şartıyla kısmen veya tamamen sosyal yardım maksadıyla kurulmuş fon ve kuruluşlar tarafından ödenir. Sosyal yardım maksadıyla kurulmuş fon ve kuruluşlardan sağlanacak mali destek ve yardımlarla ilgili usul ve esaslar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının teklifi üzerine Başbakanlıkça düzenlenir.

Geçici Madde 4 - Genel Sağlık Sigortasına geçişi sağlamak ve hiç bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayan vatandaşların sağlık giderleri ile ödeyecekleri prim arasındaki farkı karşılamak amacıyla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı T.C. Merkez Bankası nezdinde "Sağlık Hizmetlerini Destekleme ve Geliştirme Fonu" kurulmuştur.

A) Fonun Gelirleri:
a) Sağlık İşletmesi uygulamasına geçirilen sağlık kuruluşlarına sağlık kuruluşunun bağlı olduğu kurum tarafından tahsis edilen araç-gereç ile gayrimenkulların kiralama ve kullanma bedellerinden¸
b) Bağış ve yardımlardan;
c) Bakanlar Kurulunun bölgelere göre ve Sağlık İşletmesi uygulamasına tabi olan sağlık kuruluşlarının yıllık müspet bakiyelerinin % 20'sinden çok olmamak üzere tespit edeceği paydan¸
d) Sosyal güvenlik kuruluşlarından herhangi birine tabi olmayanların ödeyecekleri veya adlarına sosyal yardım maksadıyla kurulmuş fon ve kuruluşlar tarafından ödenecek sigorta primlerinden¸
e) Bütçeye konulacak ödeneklerden¸
f) Sağlık İşletmelerinde ve kuruluşlarında hiç kullanılamayacak durumda olan ve iade edilen araç ve gereçlerin satış bedellerinden¸
teşekkül eder.
B) Fonun Giderleri:
a) Fon yönetimi ile ilgili olarak çalıştırılacak sözleşmeli hizmet veya personel harcamalarından¸
b) Hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlardan sağlık kütüğüne kayıt olanlar için yapılan teşhis¸ tedavi ve rehabilite masraflarından¸
c) Acilen satın alınacak veya kiralanacak her türlü mal ve hizmet alımları bedellerinden¸
d) Prim tahsil hizmetleri için yapılacak harcamalardan¸
e) Hizmetlerin yürütülmesi amacıyla mekanizasyon¸ otomasyon¸ eğitim¸ bilimsel araştırma¸ inceleme ve tanıtım harcamalarından¸
f) Sağlık hizmeti ile ilgili diğer giderlerden¸
teşekkül eder.
Fonun tabii başkanı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanıdır. Bu fondan yapılan her türlü harcamalar¸ 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümlerine tabidir.
Fonun işleyişine dair usul ve esaslar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca düzenlenecek bir yönetmelikle tespit edilir.

Geçici Madde 5 - Bu Kanunla ilgili yönetmelikler düzenlenip yürürlüğe konuluncaya kadar¸ bu Kanuna aykırı olmayan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

Yürürlükten kaldırılan hükümler

Madde 10 - Diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kalkar.

Yürürlük

Madde 11 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
Madde 12 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yür
UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKABESİ HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası: 2313

Kanun Kabul Tarihi: 12/06/1933

Resmi Gazete Tarihi: 24/06/1933

Resmi Gazete Sayısı: 2435

Madde 1 -
Tıbbi afyon ile müstahzaratının ve morfin ve bütün milhlerinin ve morfinin uzvi hamızlarla veya küul cezriyle birleşmesinden mütehassıl bütün eterlerinin ve bunların milhlerinin ve koka yaprağı¸ ham kokain ve kokain ekgonin ve tropokokain ile bütün milhlerinin ve yüzde 0¸20 gramdan fazla morfin ve milhlerini ve yüzde 0¸10 gramdan fazla kokain ve milhlerini muhtevi bütün müstahzarların ve ökodal (Eugodal)¸ dikodit (Dicodide) ve Dilodit (Diloudide)¸ Asedikon (Acedicone) ve bunların terkibi kimyevisinde bulunan maddelerde bütün müstahzarlarının ithal¸ ihraç ve memleket içersindeki satışı Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin murakabesine tabidir

Madde 2 - 2108 numaralı kanuna merbut afyon mukavelenamesinde tarif edilen ve müstahzar afyon namı verilen maddenin ihzar¸ ithal¸ ihraç ve satışı memnudur.

Madde 3 - (Değişik madde: 22/05/1979 - 2236/1 md.)

Münhasıran esrar yapmak için kenevir ekilmesi ve her ne şekilde olursa olsun esrarın ihzar¸ ithal¸ ihraç ve satışı yasaktır.

Madde 4 - Birinci maddede yazılı olan cisimlerden mahsus kanununa tevfikan inhisar altına alınanların memlekete ithali için inhisar idaresince Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden müsaade alınır ve bunun için hangi nevi maddenin ne miktarda ve nereden ve ne vasıta ile celbedileceği bildirilir. Talep edilen miktarın memleket tıbbi ve ilmi ihtiyacından fazla olmadığı Vekaletçe tensip olunduktan sonra bir ithal vesikası verilir.

Madde 5 - Uyuşturucu maddelerin ithaline mahsus vesika ibraz edilmedikçe gümrüklerden bu gibi maddelerin ithaline müsaade edilmez. Vesikalarda yazılan miktarın bir defada ithali şarttır. Altı ay içinde ithal edilmeyen uyuşturucu maddelere ait vesikalar muteber değildir.

Madde 6 - Uyuşturucu maddelerin ithaline mahsus olarak verilen vesikaların bir sureti bu maddeleri ihraç edecek memleketin uyuşturucu maddeler murakabesine memur makamına Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince gönderilir.
Madde 7 - Birinci maddede zikredilen cisimlere ait müstahzarlardan inhisar altına alınmamış olanlarının memlekete ithaline ve bütün uyuşturucu maddelerin memleket dahilindeki satışına ancak hususi kanunlarına tevfikan icrayı sanata müsaade alarak eczane veya ticarethane açmış eczacılar ve ecza ticarethaneleri sahipleri mezundurlar.
Bunların getirtecekleri inhisar altına alınmamış uyuşturucu maddeler müstahzarlarının memlekete ithali hakkında da dördüncü¸ beşinci ve altıncı maddeler hükümleri caridir.

Madde 8 - İnhisar İdaresince tesis edilecek fabrika tarafından yapılacak uyuşturucu maddeler ve müstahzaratının memleketten çıkarılması için ihraç edilecek memleketin salahiyettar makamından alınmış bir ithal vesikası Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine tevdi olunur. Vekaletçe vesikanın sıhhati ve ihraç edilecek miktarın munhasıran tıbbi ve ilmi ihtiyaca yarayacağı tebeyyün ettikten sonra bir ihraç vesikası verilir.

Madde 9 - Uyuşturucu maddeler ihracına mahsus vesika ibraz edilmedikçe gümrüklerden bu gibi maddelerin ihracına ve nakil vasıtalarına tahmiline müsaade edilmez. Bu vesikalar üç ay için muteberdir ve ihtiva ettikleri miktarların bir defada ihracı şarttır.

Madde 10 - Uyuşturucu maddelerin ihracına mahsus olarak verilen vesikaların bir sureti bu maddeleri ithal edecek memleketin uyuşturucu maddeler murakabesine memur makamına Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince gönderilir.

Madde 11 - Birinci maddede zikrolunan uyuşturucu maddelere ait olup bu kanun mucibince murakabeye tabi tıbbi müstahzarlardan inhisar altına alınmıyanların memleketten ihracına yalnız evvelce hususi kanuna tevfikan ruhsatname almış eczacılarla laboratuvar sahipleri mezundur. Bunların memleketten çıkması hakkında da sekizinci¸ dokuzuncu ve onuncu maddeler hükümleri caridir.

Madde 12 - Devletçe aktedilmiş itilafnameler hükümleri haricinde ham afyonun Türkiye'ye ithali memnudur. Uyuşturucu maddeler inhisar idaresi ihraç edilecek memleketin alakadar makamından verilmiş ithal vesikası olmadıkça ham afyon ihraç edemez ve yapılan ihracatı en nihayet bir hafta zarfında miktarı¸ hangi memlekete ve kimin namına gönderildiği¸ ithal vesikası tarih ve numarasiyle beraber Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine bildirilir. Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince ithal vesikası veren memleketin salahiyettar makamına haber verilir.

Madde 13 - Ham afyon ve diğer uyuşturucu maddelerin kaffesi veya bir kısmı hakkında ithal vesikası vermiyen memleketlere ihraç olunacak bu maddelerin ihracına müsaade için ithal vesikası istenmez. Yalnız birinci maddede yazılı uyuşturucu maddelerin ihraç müsaadesi verilebilmek için gönderilecek miktarın tıbbi ihtiyaca mahsus olduğuna kanaat hasıl olması lazımdır. İhraç müsaadesi alakadar memleket sıhhat makamlarına da bildirilir.

Madde 14 - Uyuşturucu maddelerin tekrar ihraç edilmek üzere ithali memnudur. Transit olarak gelen uyuşturucu maddeleri havi kaplar gümrüklerce mühürlenir.

Madde 15 - Uyuşturucu maddelerin memleket dahilinde perakende ve reçete mukabilinde olarak satışı munhasıran Eczacılar ve Eczaneler Kanununa tevfikan açılmış eczanelerde yapılır. Ecza ticarethaneleri yalnız eczanelere ve resmi müesseselere ve laboratuvarlara toptan satış yaparlar.

Madde 16 - Ecza ticarethaneleri ve eczaneler veya müstahzarat laboratuvarları doğrudan doğruya İnhisar İdaresinden alacakları uyuşturucu maddeler için her defasında Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaatla izin vesikası alırlar. İnhisar İdaresince Vekalet tarafından verilmiş izin vesikası görülmedikçe hiç bir satış yapılamaz. Bu vesikalar üzerine yapılan satış miktarı ve tarihi kaydedildikten sonra İnhisar İdaresince Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine iade olunur.

Madde 17 - Ecza ticarethaneleri her yaptıkları satış için eczane sahip veya mesul müdürü veya resmi müessese namına salahiyettar zat veya müstahzarat laboratuvarı mesul müdüründen vesika alarak bu vesikaları beş sene müddetle saklarlar.

Madde 18 - Ecza ticarethaneleri sahipleri ve mesul müdürleri uyuşturucu maddelerin varidat ve sarfiyatını gösteren defterler tutmağa ve bunlara muntazaman alıp sattıkları uyuşturucu maddelerin miktarlarını ve satış tarihlerini ve kimlere sattıklarını kayda mecburdurlar. Eczane sahip veya mesul müdürleri Eczaneler Kanununun mahsus maddesi mucibince uyuşturucu maddelerden Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tayin olunacak cisimlerin alım ve satımını muntazam surette defterlere kaydederler. Bu defterlerin nümunesi Sıhhat Vekaletince tertip olunur.

Madde 19 - Birinci maddede isimleri yazılan uyuşturucu maddeler haricinde olup ilmi tetkikat neticesinde mazarratı tebeyyün eden ve toksikomani tevlit eyleyen diğer ziherlerin dahi¸ bu kanun hükümlerine tabi olacağı İcra Vekilleri Heyeti karariyle Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından tayin ve ilan olunur.

Madde 20 - ( Değişik madde: 17/06/1982 - 2683/1 md.)
Gümrüklerden ülkeye izinsiz sokulmaya çalışılan veya ülke içinde izinsiz satıldığı görülen ve her ne surette olursa olsun kanuni yetkisi olmayanlar yanında bulunan uyuşturucu maddeler¸ zabıtanın¸ gümrük ve tekel memurlarının¸ sağlık ve sosyal yardım bakanlığı müfettiş ve müdürlerinin¸ hükümet tabiplerinin¸ sağlık ocağı tabiplerinin¸ hudut ve sahiller sağlık teşkilatı memurlarının herhangi birisi tarafından bir tutanak düzenlemek suretiyle zaptedilir. Gerek bunlar¸ gerekse izinsiz imal edilen veya ihraç edilmek istenirken Tekel İdaresi tarafından zaptolunanlar sahipleri belli olsun veya olmasın suç delili olarak Cumhuriyet Savcılığınca muhafaza altına alınırlar.
Zaptedilen uyuşturucu maddenin cins¸ vasıf ve miktarının kesin olarak saptanması amacıyla analizlere yetecek kadar örnek madde alınarak usulüne uygun şekilde ilgili laboratuvarlara gönderilir.
Uyuşturucu maddelerin kesin olarak raporları alındıktan sonra¸ bu maddelerin muhafazasına gerek görülmemesi halinde¸ yönetmelikte belirlenen usule uygun olarak alınacak örneklerin saklanması kaydıyla müsaderesine ilgili mahkemece soruşturmanın her safhasında karar verilebilir.
Soruşturma veya kovuşturma esnasında müsaderesine karar verilen uyuşturucu maddeler gereği yapılmak üzere mühürlü olarak mahalli mülki amirliğe teslim edilir.
Soruşturma veya kovuşturma esnasında müsaderesine karar verilmiyenler ile örnek olarak alınan uyuşturucu maddeler ancak hükmün kesinleşmesinden sonra¸ sahibi belli olmayan cins¸ vasıf ve miktarları tespit edilmiş uyuşturucu maddeler ise müsadere kararı verildikten sonra mahalli mülki amirliğe teslim edilir.

(Ek fıkra: 27/02/2003 - 4819 S.K./1. md.) Yönetmelikte belirlenecek esaslar dahilinde¸ uyuşturucu madde arama köpeği eğitiminde kullanılmak üzere¸ ihtiyaç duyulacak cins ve miktarda uyuşturucu madde¸ İçişleri Bakanının talebi üzerine¸ İçişleri Bakanlığının ilgili bağlı kuruluşlarına; Milli Savunma Bakanının talebi üzerine Türk Silahlı Kuvvetlerine; uyuşturucu maddelerin tıbbi amaçlı olarak kullanılabilirliğini araştırmak üzere ihtiyaç duyulacak cins ve miktarda uyuşturucu madde ise Tarım ve Köyişleri Bakanının talebi üzerine Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili bağlı kuruluşlarına teslim edilir.
3491 sayılı Toprak Mahsulleri Ofisi Kanununun 27 nci maddesinin (F) fıkrası hükümleri saklıdır.

Madde 21 - (Değişik madde: 17/06/1982 - 2683/2 md.)

Müsaderesine karar verilen uyuşturucu maddeler¸ valinin görevlendireceği bir yetkilinin başkanlığındaki ve il savcısının veya yardımcısının nezaretçi olarak katıldığı heyet huzurunda imha edilir.
(Değişik fıkra: 27/02/2003 - 4819 S.K./2. md.) Uyuşturucu madde arama köpeği eğitiminde kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığına ve Türk Silahlı Kuvvetlerine; tıbbi amaçlı olarak kullanılabilirliğini araştırmak için Tarım ve Köyişleri Bakanlığına ihtiyaç duyulacak cins ve miktarda uyuşturucu maddenin teslimi¸ kullanımı¸ muhafazası ve imhası usulü ile ilgili hususlar Adalet ve Sağlık bakanlıklarının görüşü alınarak İçişleri¸ Milli Savunma ve Tarım ve Köyişleri bakanlıklarınca altı ay içerisinde yürürlüğe konulacak bir yönetmelikte belirlenir.

Madde 22 - İkinci ve üçüncü maddelerde memnu olduğu yazılı olan müstahzar afyon ile esrar her nerede görülürse görülsün hemen zaptolunur ve bunlar hakkında da 20 ve 21 inci maddeler hükümleri tatbik olunur.

Madde 23 - (Değişik madde: 23/05/1990 - 3652/1 md.)

Lif¸ tohum¸ sap ve benzeri amaçlarla kenevir ekimi¸ Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nın iznine tabidir. Bakanlık¸ bu gibi amaçlarla kenevir ekimi yapılacak yerleri tespit¸ ilan ve üretimini kontrol eder. Bu hususlara ait uygulama esasları¸ Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nca çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
Her ne maksatla olursa olsun izinsiz olarak kenevir yetiştirmek yasaktır. İzinsiz yetiştirilen kenevir bitkisi¸ Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı teşkilatında görevli ziraat mühendislerinin¸ bunların bulunmadığı yerlerde ziraat teknisyenlerinin vereceği rapor üzerine mahallin en büyük mülki amirinin emriyle zabıta tarafından imha edilir veya ettirilir.
İmhada kullanılacak araç ve gereçler¸ Jandarma Genel Komutanlığı bütçesine konulacak ödenekten sağlanır. İmha dolayısıyla ortaya çıkan masraf¸ sonradan izinsiz ekim yapanlardan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edilir.
(Değişik fıkra: 23/01/2008-5728 S.K./77.mad) İzin belgesi almadan ya da izin belgesi almasına rağmen bilerek belgesinde belirtilen alandan fazla yerde veya izin belgesinde kayıtlı yerden başka yerde kenevir ekimi yapan kişi¸ elli günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır.
(Ek fıkra: 23/01/2008-5728 S.K./77.mad) Münhasıran esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu madde kapsamında ekim yapma ibaresinden¸ tohumun toprağa ekilmesinden ürünün hasadına kadarki süreç anlaşılır.
Madde 24- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./78.mad)

Uyuşturucu maddeleri 15 inci maddede zikredilenlerden başkalarına satan ecza ticarethaneleri sahip ve mesul müdürleri ile tabip reçetesi olmadan satan eczane sahip veya mesul müdürleri Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılır.

Madde 25- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./79.mad)

17 nci maddede yazılı vesikaları almayı ihmal eden veya saklamayan yahut bu Kanunda zikredilen defterleri tutmayan ecza ticarethaneleri sahip ve mesul müdürlerine mahallî mülkî amir tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

Madde 26 - Yirmi yedinci maddede zikredilen sebepten dolayı veyahut uyuşturucu maddelere ait kayıtları gayrimuntazam tuttuğundan dolayı mükerreren mahküm olan ecza ticarethaneleri sahipleri ve mesul müdürleri Sıhhat ve içtimai Muavenet Vekaleti tarafından uyuşturucu maddeler alıp satmasından muvakkaten veya daimi olarak menolunabilirler.

Madde 27 - (Mülga madde: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad)

Madde 28 - (Mülga madde: 26/07/1983 - 2867/28 md.)

Madde 29 - (Mülga madde: 23/01/2008-5728 S.K./578.mad)

Madde 30 - Bu kanun 2253 numaralı kanunun 18 inci maddesinde mer'iyeti yazılı 1369 numaralı kanunun hükümleri yerine ikame edilmiş ve mezkur 1369 numaralı kanun ilga olunmuştur.

UYUŞTURUCU VE PSİKOTROP MADDE ÜRETİM VE DAĞITIMININ ÖNLENMESİ

Ek Madde 1 - (Ek: 13/11/1996 - 4208/16.) 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek I ve II Numaralı Tablolar ile bu Tabloların değişikliklerinde yer alan maddelerin imali¸ ithali ve ihracı¸ nakli¸ bulundurulması¸ alımı ve satımı Sağlık Bakanlığının iznine bağlıdır.
Yukarıdaki fıkraya göre izin verilirken ilgili kuruluşlardan görüş alınması ve izin verme esas ve usullerinin Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilmesi gerekir.

(Değişik fıkra: 23/01/2008-5728 S.K./80.mad) Birinci fıkrada belirtilen maddelerden herhangi birini izinsiz imal¸ ithal ve ihraç edenler¸ nakledenler veya bulunduranlar¸ satın alanlar veya satanlara¸ mahallî mülkî amir tarafından onbin Türk Lirasından yüzbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca¸ bu maddelerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.

(Değişik fıkra: 23/01/2008-5728 S.K./80.mad) Birinci fıkrada belirtilen maddelerden herhangi birini¸ uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imalatında kullanılmak amacıyla imal¸ ithal veya ihraç edenler¸ nakledenler veya bulunduranlar¸ satın alan veya satanlar¸ Türk Ceza Kanununun 188 inci maddesine göre cezalandırılır.

3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun hükümleri saklıdır.

Geçici Madde 1 - 2253 numaralı kanunun muvakkat maddesi hükmüne göre yapılacak ham afyon ihracı bu kanunun 12nci maddesi hükmünden müstesnadır. Şukadarki bu suretle yapılacak ihraçlar uyuşturucu maddeler inhisarı idaresince ihracın yapıldığından en çok bir hafta içinde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine bildirilir.

Madde 31 - Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.

Madde 32 - Bu kanunun hükümlerinin icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.

RADYOLOJݸ RADİYOM VE ELEKTRİKLE TEDAVİ VE DİĞER FİZYOTERAPİ MÜESSESELERİ HAKKINDA KANUN

Kanun No: 3153

Resmi Gazete Tarihi:28.4.1937

Resmi Gazete Sayısı:3591

Madde 1: Münhasıran röntgen şuaı vasıtasıyle teşhis veya hem teşhis ve hem tedavi yahut radiyom emanasyonu yahut radiyom mürekkebatile veya her türlü elektrik aletleriyle tedavi yapmak için müessese açmak Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin iznine bağlıdır.

Madde 2: Birinci maddede adı geçen müesseseler yalnız ihtisas vesikası almış tabipler tarafından açılabilir. Bu tabipler açacakları mümessesenin adresini ve kullanacakları cihazların marka ve nevilerini ve radiyom miktarını ve şeklini bildiren bir istida ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaat ederler. Bu istidaya binanın bir krokisini ve vesikalarının birer örneğini de bağlarlar. Vekaletçe müessese tetkik ve teftiş ettirilerek hasıl olacak neticeye göre yazı ile izin verilir.
İzin alınmadan bu kabil müessese işletilemez ve buralara hasta kabul olunamaz.

Madde 3: Birinci maddede yazılı müesseselerinin bina vasıfları ve hastalarla mütehassısları ve orada çalışan veya bulunan başkalarının elektrik cereyanı ve röntgen şuaı ve radiyom arızalarından korunacak tertiplerle bunlara ait levazımın şartları ve radiyom için bir müessesede bulunması lazım gelen en az miktar ve elektrikle tedaviye mahsus aletlere ait vasıf ve şartlar hakkında bir nizam- name yapılır.

Madde 4: Birinci maddede yazılı müesseseler dışında tedavi maksadıyle açılan diğer her nevi fizyoterapi ve bunlara benzer müesseseler de izne tabi olup bunların vasıf ve şartları hakkında bir nizamname yapılır.

Madde 5: Röntgen ve radiyom ve elektrikle tedavi müesseselerinde buraya kabul edilen hastaları kayde mahsus ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince hazırlanan örneklere protokol defterleri tutulması mecburidir.

Madde 6: Röntgen ve radiyom ve elektrik aletleri ile tedavi ancak müessese mesul mütehassısı tarafından veya nezareti altında yapılır ve her tedavi seansının bitmesinden sonra her hasta için ayrı olarak tutulacak bir müşahade varakasına yapılan tedavinin nevi ve devam müddeti ve cerayanın kuvveti veya tatbik edilen radiyomun miktar ve şekli ve tedavi yapılan nahiyenin genişliği ve sair tafsilat kaydedilerek mütehassıs tarafından imza edilir. Bu müşahade kağıtları en az üç sene muhafaza edilir.

Madde 7: Tabipler ve diş tabipleri muayenelerinde yalnız tedavileri altında bulunan hastalarda teşhis için kullanılmak üzere röntgen teşhis aletleri veya tedavi için faradizasyon¸ galvanizasyon¸ diyatermi ve sair cihazları bulundurabilirler. Bu cihazlar ve bulundukları yerler üçüncü maddeye göre yapılacak nizamnamedeki şartlara uygun olarak her türlü arızlara mani olacak şekilde tertibatı havi olmaları lazımdır.
Bu cihazları kullanmak için hususi izin almaya lüzum yoktur. Yalnız böyle cihazlar konulduğu ve kullanıldığı bir hafta içinde o yerin en büyük sıhhat memurluğuna yazı ile bildirilmesi mecburidir.
Tabip ve diş tabipleri muayenehanelerinde bulunduracakları ve kendilerinin kullanacakları bu cihaz ve aletleri iyi kullanmaya muktedir olduklarını bir vesika ile ispata veya bir mütehassıs yanında en az üç aylık bir kurs veya staj yapmaya mecburdurlar.
Bu maddenin birinci fıkrasına göre muayenehanelerinde cihaz ve alet bulunduracak tabip veya diş tabiplerinin tedavileri altında olan hastalardan başkasının röntgenle teşhis veya elektrikle tedavi için para ile hariçten hasta kabul ettikleri takdirde birinci maddede yazılı şartlara göre izin almaya mecburdurlar.

Madde 8: Resmi ve hususi hastaneler¸ sanatoryumlar veya bunlara benzer müesseselerde bulunan ve birinci maddede yazılı teşhis ve tedavi aletlerinin tertibatı¸ üçüncü maddeye göre yapılacak nizamnameye uygun olması lazımdır.
Hususi hastanelerde yapılan ve hariçten para ile yalnız bu aletlerden istifade etmek üzere hasta kabul edilen tesisat için birinci maddede gösterilen şekilde izin almak lazımdır.

Madde 9: Her türlü röntgen¸ radiyom ve elektroterapi müesseseleriyle tabip bir diş tabipleri muayenehanelerindeki teşhise mahsus röntgen ve diğer elektrik tedavi cihaz ve aletleri ve fizyoterapi müesseseleri Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince teftiş ettirilir. Teftiş sırasında alakalılar¸ istenilen izahati vermeye ve beşinci ve altıncı maddelerde yazılı defterleri ve müşahade kağıtlarını göstermeye mecburdurlar.

Madde 10: Bu kanunda gösterilen salahiyeti haiz olmıyanlar veya salahiyetli olup da birinci maddeye uyarak izin almamış olanlar tarafından işletilen rötgen ve radiyom ve elektroterapi ve sair fizyoterapi müesseseleri¸ Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin salahiyetli makam ve memurları tarafından verilecek müzekkere üzerine o yerin en büyük mülkiye amirinin vereceği emirle hemen kapatılır.

Madde 11: Mütehassıs olduğu halde bu kanunda yazılı müesseseler için izin almıyanlar 1500 liradan 3000 liraya kadar ve izinsiz bu müesseseleri açan mütehassıs olmıyanlar 6000 liradan 15000 liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
İzin almaksızın evvelce müracaat edip de müracaatları reddedilenler¸ böyle bir müessese açanlar hakkında yukarıki fıkradaki birinci hale göre hükmedilecek para cezası 2250 liradan ve ikinci halde alınacak para cezası 9000 liradan aşağı olamaz.

Madde 12: Üçüncü ve dördüncü maddelerde yazılı nizamnamelerde tesbit edilecek vasıf ve şartlara uygun olmadığı teftiş neticesinde görülen müesseseler noksanlıklarının tamamlanmasına kadar Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekilliği makam ve memurlarının vereceği müzekkere üzerine o yerin mülkiye amirinin emri ile kapatılır.

Madde 13: Üçüncü maddede adı geçen adı geçen nizamnamedeki vasıf ve şartlara uygun olmıyan cihazları kullananlar 3000 liradan 15000 liraya kadar ağır olmıyan para cezasıyla ceza- landırılırlar.

Madde 14: Bu kanunda yazılı suçlar hakkında Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekilliği makam ve memurlarının C. Müddeiumumilerine yazacakları müzekkere üzerine¸ kanuni takip yapılarak muha- kemeleri sulh mahkemeleri tarafından görülür.
12.maddeye göre kapatma ve meni mucip sebepler 11. ve 13. maddeler mucibince cezai esas teşkil ettiği takdirde mahkemeden aksine bir karar verilinceye kadar kapatma ve meni kararları devam eder. Kapatma ve meni icap eden sebep cezai takibi müstelzim değilse alakalılar kapatma ve meni kararlarına karşı idari yoldan itirazda bulunabilirler.
Muvakkat Madde: A) Bu kanunun neşri tarihinde mevcut rötgen ve radiyom ve elektroterapi müesseseleri sahipleri bir ay içinde bulundukları yerin en büyük sıhhat memurluğuna bir beyanname vererek üçüncü maddede yazılı malumatı vesikalarıyla birlikte vermeye mecburdurlar.
Muayenehanelerinde yalnız teşhise mahsus rötgenle elektrik tedavi aletleri bulunduran tabip ve diş tabipleri ile bu müddet içinde beyanname vermek mecburiyetindedirler.
Tertibatı üçüncü madde yazılı nizamnameye uygun olmayan müessese sahipleriyle muayene- hanelerinde röntgen ve elektrik cihazı bulunduran tabip ve diş tabipleri salahiyetli makam tarafından noksanın tesbitiyle kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde noksanlarını ikmale mecbur- durlar.
Muayyen zamanda beyanname vermeyenler 750 liradan 3000 liraya kadar hafif para cezasıyla cezalandırılırlar.
B) Dördüncü meddede yazılı fizyoterapi müesseseleri sahipleri içinde bulundukları yerin en büyük sıhhat memuruna bir beyanname ile¸ nizamname ile istenilen malumatı vesikalarıyla birlikte vermeye mecburdurlar. Bu müesseselerin tertibat ve aletlerinde noksan bulunduğu anlaşılırsa selahiyetli makam tarafından noksanın tesbit ve alakalılara tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde tamamlamaya mecburdurlar.
Muayyen zaman içinde bu bentte yazılı mecburiyetleri yapmıyanlar 750 liradan 3000 liraya kadar hafif para cezasıyla cezalandırılırlar.
C) A ve B fıkralarında yazılı müessese ve muayenehanelerde bulunan ve nizamnamelerdeki vasıf ve şartlara uygun olmayan röntgen¸ fizyoterapi vesair elektrik teşhis ve tedavi aletleri sıhhat ve hayata zarar verecek halde oldukları anlaşılırsa noksanlarının ikmaline kadar bu kanunda yazılı usul mucibince kapattırılır. Veya kullanmaktan menedilir.
Bu hükme aykırı harekette bulunan müessese sahipleriyle tabip ve diş tabipleri hakkında bu kanunun 11. maddesi hükmü tabik olunur.

Madde 15: Bu kanun neşri tarihinden itibaren muteberdir.

Madde 16: Bu kanunun hükümlerini icraya Adliye¸ Dahiliye ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekilleri mem
RAHİM TAHLİYESİ VE STERİLİZASYON HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ VE DENETLENMESİNE İLİŞKİN TÜZÜK

Bakanlar Kurulu Karar Tarihi: 14/11/1983

Bakanlar Kurulu Karar No:83/7395
Dayandığı Kanun Tarihi : 24/05/1983
Dayandığı Kanun No:2827
Resmi Gazete Tarihi : 18/12/1983
Resmi Gazete Sayısı:18255


BİRİNCİ BÖLÜM: AMAÇ VE DEYİMLER

AMAÇ:

Madde 1 - Bu Tüzüğün amacı¸ rahim tahliyesinde acil müdahale hallerinin nelerden ibaret olduğunu ve yapılacak ihbarların şekil ve mahiyetini¸ rahim tahliyesini ve sterilizasyonu kabul edenlerden istenecek izin belgesinin şeklini ve doldurulma esaslarını¸ rahim tahliyesi ve sterilizasyonun yapılacağı yerleri¸ bu yerlerde bulunması gereken sağlık koşulları ve diğer koşullarla buraların denetim ve gözetim esaslarını belirlemektir.

DEYİMLER:

Madde 2 - Bu Tüzükte geçen;
a) Bakanlık deyimi¸ Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığını¸
b) Rahim tahliyesi deyimi¸ gebeliğin sonlandırılmasını¸
c) Sterilizasyon deyimi¸ kadınlarda tüpligasyonu¸ erkeklerde vazektomiyi¸
d) Menstrüel regülasyon (MR) deyimi¸ vakum aspirasyon yönteminin kullanıldığı küçük cerrahi müdahaleyi
ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM: RAHİM TAHLİYESİ

ON HAFTAYI GEÇMEYEN GEBELİKLERDE RAHİM TAHLİYESİ:

Madde 3 - Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar kadının sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde¸ istek üzerine rahim tahliye edilir.
Rahim tahliyesi¸ kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarınca yapılır.
Ancak¸ Bakanlıkça açılan eğitim merkezlerinde kurs görerek yeterlik¸ belgesi almış pratisyen hekimler¸ kadın hastalıkları ve doğum uzmanının denetim ve gözetiminde menstrüel regülasyon yöntemiyle rahim tahliyesi yapabilirler.

ON HAFTAYI GEÇMEYEN GEBELİKTE RAHİM TAHLİYESİNİN YAPILACAĞI YERLER VE BURALARDA BULUNMASI GEREKEN KOŞULLAR:

Madde 4 - On haftayı geçmeyen gebelikte¸ rahim tahliyesini¸

a) Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları mesleklerini uyguladıkları yerlerde¸
b) Pratisyen hekimler menstrüel regülasyon yöntemiyle resmi tedavi kurumlarında yaparlar.
Anestezi gerektiren tahliyeler ise¸ anestezi uygulanabilen resmi tedavi kurumlarıyla özel hastanelerde yapılır.
On haftayı geçmeyen gebelikte rahim tahliyesinin yapılacağı resmi tedavi kurumlarıyla özel hastanelerde ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının muayenehanelerinde¸ Tüzük'e ekli (1) sayılı listede yer alan araç ve gerecin bulunması zorunludur.

ON HAFTAYI GEÇEN GEBELİKTE RAHİM TAHLİYESİ:

Madde 5 - Gebelik süresi on haftayı geçen kadınlarda¸ rahim tahliyesi yapılamaz.
Bu durumdaki kadınlarda¸ ancak¸ Tüzük'e ekli (2) sayılı listede sayılan hastalıklardan birinin bulunması halinde ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından rahim tahliyesi yapılabilir. Hastalığın¸ kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyla bu hastalığın ilişkin olduğu uzmanlık dalından bir hekimin birlikte hazırlayacakları¸ kesin klinik ve laboratuvar bulgulara dayanan¸ gerekçeli raporlarla saptanması zorunludur.
Rahim tahliyesini yapan hekim¸ bu raporu¸ ameliyenin sonucuyla birlikte en geç bir hafta içinde¸ illerde sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine¸ ilçelerde hükümet tabipliklerine göndermek zorundadır. Bu raporlar il sağlık ve sosyal yardım müdürlüğünde toplanır.

ON HAFTAYI GEÇEN GEBELİKTE RAHİM TAHLİYESİNİN YAPILACAĞI YERLER VE BURALARDA BULUNMASI GEREKEN KOŞULLAR:

Madde 6 - On haftayı geçen gebelikte¸ rahim tahliyesi¸ resmi yataklı tedavi kurumlarıyla özel hastanelerde yapılır.

Buralarda¸ Tüzük'e ekli (3) sayılı listede yer alan araç¸ gereç ve personelin bulunması zorunludur.

ACİL HALLERDE RAHİM TAHLİYESİ:

Madde 7 - Derhal müdahale edilmediği takdirde kadının hayatını ya da hayati organlarından birini tehdit eden acil hallerde rahim tahliye edilir.
Bu durumda¸ rahim tahliyesi¸ kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarınca yapılır.

RAHİM TAHLİYESİNİ GEREKTİREN ACİL HALLER:

Madde 8 - Rahim tahliyesini gerektiren acil haller şunlardır:
a) Servikal internal os kapalı olsa bile¸ kadının yaşamını tehlikeye sokacak ölçüde vajinal kanamalar¸
b) Servikal internal osun açık olduğu haller¸
c) Uterustaki gebelik ürününün bir bölümünün düştüğü ve kanamanın devam ettiği haller ya da enfeksiyon tehlikesi.

ACİL HALLERDE RAHİM TAHLİYESİNİN YAPILACAĞI YERLER VE BİLDİRME ZORUNLULUĞU:

Madde 9 - Acil hallerde rahim tahliyesi¸ resmi yataklı tedavi kurumlarıyla özel hastanelerde yapılır. Ancak¸ kadının buralara taşınması olanaksızsa¸ ameliye¸ muayenehane¸ ev gibi hastanın bulunduğu yerlerde de yapılabilir.
Hekim¸ müdahaleyi yapmadan önce¸ olanaksızsa¸ müdahaleden itibaren en geç 24 saat içinde¸ kadının kimliğini¸ yapılan müdahaleyle müdahaleyi gerektiren nedenleri ve sonucunu¸ illerde sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine¸ ilçelerde hükümet tabipliklerine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu raporlar¸ il sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerinde toplanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: STERİLİZASYON

STERİLİZASYON AMELİYATI:

Madde 10 - Sterilizasyon ameliyatı¸ tıbbi sakınca olmaması koşuluyla ve reşit kişinin isteği üzerine yapılır.
Kadınlara sterilizasyon ameliyatı¸ kadın hastalıkları ve doğum ya da genel cerrrahi uzmanlarınca yapılır.
Erkeklere sterilizasyon ameliyatı¸ üroloji¸ kadın hastalıkları ve doğum ya da genel cerrahi uzmanlarıyla bu konuda Bakanlıkça açılan eğitim merkezlerinde kurs görerek yeterlik belgesi almış pratisyen hekimlerce yapılır.

KADINLARA STERİLİZASYONUN YAPILACAĞI YERLER VE BURALARDA BULUNMASI GEREKEN KOŞULLAR:

Madde 11 - Kadınlara sterilizasyon ameliyatı¸ yalnızca¸ resmi tedavi kurumlarıyla özel hastanelerde yapılır. Buralarda¸ Tüzük'e ekli (4) sayılı listede yer alan araç¸ gereç ve personelin bulunması zorunludur.

ERKEKLERE STERİLİZASYONUN YAPILACAĞI YERLER VE BURALARDA BULUNMASI GEREKEN KOŞULLAR:

Madde 12 - Erkeklere sterilizasyon ameliyatını¸ uzman hekimler¸ mesleklerini uyguladıkları yerlerde¸ pratisyen hekimlerse¸ resmi tedavi kurumlarında yaparlar. Buralarda¸ Tüzük'e ekli (5) sayılı listede yer alan araç ve gereçlerin bulunması zorunludur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

İZİN BELGESİ:

Madde 13 - On haftayı geçmeyen gebeliklerde yapılacak rahim tahliyesinde¸ gebe kadın¸
a) Reşitse kendisinden¸
b) Küçükse kendisinin rızası alınmakla birlikte velisinden¸
c) Vesayet altında bulunup da reşit ya da mümeyyiz değilse¸ kendisinden ve vasisinden (Bu halde ayrıca sulh hakiminden de izin alınması gerekir)¸
d) Evliyse eşinden¸
örneği Tüzük'e ekli izin belgesinin alınması gerekir.
Evli kimseye sterilizasyon ameliyatının uygulanması¸ eşinden¸ ayrıca¸ izin belgesi alınmasına bağlıdır.

İZİN BELGESİ ARANMAYACAK HALLER:

Madde 14 - Akıl maluliyeti nedeniyle şuur serbestisine sahip olmayan gebe kadın hakkında rahim tahliyesi için kendi rızası aranmaz.
Veli ya da sulh mahkemesinden izin alınmasının zamana ihtiyaç gösterdiği ve derhal müdahale edilmemesinin hayatı ve hayati organlardan birini tehdit ettiği acil hallerde izin şartı aranmaz.

İZİN BELGESİNİN ALINMA YÖNTEMİ :

Madde 15 - İzin belgeleri¸ 13 üncü maddede sözü edilenlere¸ rahim tahliyesi ve sterilizasyon için başvurduklarında imzalatılır. Eşin¸ ya da vasinin gelmemesi halinde¸ bunların sterilizasyon ya da rahim tahliyesine izin verdiklerine ilişkin yazılı ve imzalı belge yeterli sayılır. Belgeyi getiren¸ imzanın sahibine ait olduğunun hukuki sorumluluğunu kabul ettiğine ilişkin bir belgeyi de imzalamak zorundadır.

GÖZETİM VE DENETİM :

Madde 16 - Milli Savunma Bakanlığına bağlı olanlar ayrık olmak üzere¸ rahim tahliyesi ve sterilizasyon ameliyatının yapıldığı resmi ya da özel kurum ve kuruluşlarla gerçek ve tüzel kişilere ait muayenehane ve tedavi yerlerini gözetim ve denetim altında bulundurmak ve yönlendirmekle Bakanlık yetkili ve görevlidir.

YÜRÜRLÜK :

Madde 17 - 24/05/1983 günlü ve 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmış ve Danıştayca incelenmiş olan bu Tüzük hükümleri¸ Resmi Gazete'de yayımı gününde yürürlüğe girer.

YÜRÜTME :

Madde 18 - Bu Tüzük hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.


1 SAYILI LİSTE


On haftayı geçmeyen gebeliklerde rahim tahliyesinin yapılacağı resmi tedavi kurumları¸ özel hastaneler ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının muayenehanelerinde bulunması zorunlu araç ve gereçler:
1 - Menstrüel regülasyon (MR) ve diğer kürtaj setleri
2 - Otoklav ve elektrikli sterilizatör
3 - Uterotonikler¸ kanama durdurucu ilaçlar¸ intravenöz sıvı seti¸ enjektör¸ steril eldiven vb. diğer tıbbi araç ve gereç
4 - Rahim tahliyesinden sonra hastaların dinleneceği yataklar
5 - Elektrikli ya da elektriksiz vakum aspiratör.


2 SAYILI LİSTE

On haftanın üzerindeki gebeliklerde rahim tahliyesini gerektiren¸ kadının hayatını ya da hayati organlarından birini tehdit eden ya da çocuk için tehlikeli olan hastalıklar ve durumlar :
A - Doğum ve Kadın Hastalıklarına bağlı nedenler
1) Daha önceki major uterin harabiyet ve hasarları
a) Sezeryan Ameliyatı
b) Miyomektomi
c) Uterus rüptürü
d) Geniş perforasyon
e) Geçirilmiş vajinal plastik operasyonlar
2) Rekürren preeklampsieklampsi
3) İzoimmünizasyon
4) Mole hidatidiform
B - Ortopedik nedenler
1) Osteogenezis imperfekta
2) Ağır kifoskolyoz
3) Doğumu güçleştiren osteomiyelit
4) Faaliyet halinde bütün mafsalları ilgilendiren osteoartiküller hastalıklar
C - Kan hastalıklarına bağlı nedenler
1) Lösemi
2) Kronik anemiye neden olan hastalıklar
3) Lenfomalar
4) Pıhtılaşma defektleri
5) Hemolitik sarılıklar
6) Agranülositozis
7) Tromboembolik hastalıklar
8) Hemoglobinopatiler ve thalasemi sendromları (ağır klinik ve hematolojik bozukluğa neden olan)
9) Gamaglobulinopatiler
D - Kalb ve dolaşım sistemi hastalıkları
1) Doğumu engelleyen konjenital ve akkiz kalb hastalıkları
2) Kalp yetmezliği¸ perikardit¸ miyokardit¸ miyokarad enfarktüsü aşikar koroner yetmezliği¸ arteriyel sistem anevrizmaları
3) Ağır tromboflebitler ve lenfatik sistem hastalıkları
4) Ağır bronşektaziler
5) Solunum fonksiyonunu bozan kronik akciğer hastalıkları
E - Böbrek hastalıkları
1) Akut ve kronik böbrek hastalıkları
F - Göz hastalıkları
1) Dekolman
2) Renal hipertansif ve diyabetik retinopatiler
G - Endokrin ve metabolik hastalıklar
1) Feokromositoma
2) Adrenal hiperfonksiyon ya da yetmezliği
3) Kontrol altına alınamayan hipotiroidi veya hipertiroidi
4) Pratiroid hiperfonksiyon ya da yetmezliği
5) Ağır hipofiz hastalıkları
H - Sindirim sistemine bağlı nedenler
1) Gebeliğin devamını engelleyen sindirim organları hastalıkları
İ) İmmünolojik nedenler
1) İmmün yetmezliği hastalıkları
2) Kollajen doku hastalıkları J - Bütün malign neoplastik hastalıkları K - Nörolojik nedenler
1) Grand mal epilepsi
2) Multipl skleroz
3) Muskuler distrofi
4) Hemipleji ve parapleji
5) Gebeliğin devamını engelleyen ağır nörolojik hastalıklar
L - Ruh hastalıklarına bağlı nedenler
1) Oligofreni
2) Kronik şizofreni
3) Psikoz manyak depresif (PMD)
4) Paranoya
5) Uyuşturucu bağımlılıkları ve kronik alkolizm
M - Enfeksiyon hastalıkları
1) Teratojen intra üterin enfeksiyonlar
a) Kızamıkçık
b) Toksoplazmozis
c) Sitomegalovirus
d) Herpes virus grubu hastalıklar
2) Cüzzam
3) Sıtma
4) Frengi
5) Brusella ve diğer ağır kronik enfeksiyonlar
N - Konjenital nedenler
1) Marphan sendromu
2) Mesane ekstrofisi
3) Down sendromu
4) Sakat çocuk doğurma ihtimali yüksek diğer herediter hastalıklar
5) Gonadlara zararlı röntgen ışını ve ilaç
6) Teratogenik ilaçlar
7) Nörofibromatozis


3 SAYILI LİSTE

Gebeliğin onuncu haftasından sonra¸ rahim tahliyesi yapılacak yerlerde bulunması zorunlu araç¸ gereç ve personel:
1 - Ameliyathane ve anestezi araç ve gereçleri
2 - Sezaryen yapmak için gerekli tıbbi ve cerrahi malzeme
3 - İntraamniotik hipertonik solüsyon vermek için gerekli araç gereç
4 - Kürtaj seti
5 - Elektrikli ya da elektriksiz vakum aspiratör
6 - Otoklav ve elektrikli sterilizatör
7 - Uterotonikler¸ kanama durdurucu ilaçlar¸ intravenöz sıvı seti¸ enjektör¸ steril eldiven vb. diğer tıbbi araç ve gereç
8 - Anestezi uzmanı ya da teknisyeni
9 - Gerekli diğer ameliyathane personeli
10 - Canlandırma araç ve gereçleri


4 SAYILI LİSTE

Kadınlara sterilizasyon ameliyatı yapılacak yerlerde bulunması zorunlu koşullar¸ araç¸ gereç ve personel:
1 - Histeroktomi dahil kadındoğum operasyonlarının yapılabileceği ameliyathane koşulları
2 - Minilaparotomi seti ya da laparoskop aygıtı
3 - Genel anestezi verecek uzman hekim ya da teknisyen


5 SAYILI LİSTE

Erkeklere sterilizasyon ameliyatı yapılacak yerlerde bulunması zorunlu araç ve gereçler:
1 - Ameliyatın yapılacağı bir oda
2 - Cerrahi masa ya da muayene masası
3 - Vazektomi seti (steril eldiven¸ sütür malzemesi¸ örtü vb.)
4 - Tansiyon aleti¸ stetoskop¸ lokal anestetik madde¸ cilt temizliği için antiseptik solüsyon ve ışık


İZİN BELGESİ


KİMLİK GEBE EŞ VELİ VASİ
Soyadı :
Adı :
Baba adı :
Doğum yeri¸ tarihi :
Nüfusa kayıtlı olduğu:
İl :
İlçe :
Köy mahalle :
Cilt :
Hane :
Adres :

HAKİMİN İZNİ :
Esas ve
(Kararın onaylı örneği eklenecek) Mahkemenin Adı:
Karar Tarihi:
Karar No:

MÜDAHALEDEN ÖNCE GÖREVLİ DOKTORUN AÇIKLAMASI:

Rahim tahliyesi işleminin tıbbi sonuçları¸ muhtemel komplikasyonları¸ ağırlığı ve önemi¸ rıza ve izin olmaksızın bu işlemin yapılamıyacağı¸ rızanın ve iznin kapsam ve konusunun tıbbi zorunluluk olmaksızın aşılmayacağı¸ gebe kadına¸ eşine¸ veli ve vasiye anlatıldı.
Tarih:
Görevli Doktor
RIZA:
Müdahaleden önce¸ görevli doktorun tüm açıklamalarını dinledik. Rahim tahliyesine rıza ve iznimiz olmadan girişilemiyeceği¸ bu işlemin tıbbi sonuçları ve muhtemel komplikasyonları bize etraflıca anlatıldı. Bu konuda¸ sorumlulukların bize ait bulunduğu bilincinde olduğumuzu¸ hiçbir şiddet¸ tehdit¸ telkin ya da maddi ve manevi baskı altında olmaksızın rahim tahliyesini kabul ettiğimizi¸ gebeliğe son verme nedeniyle doğacak sonuçları gerek birbirimiz ve gerek doktor ve hastane aleyhine kullanmayacağımızı¸ sonucuna katlanacağımızı ve gebeliğe son verme işlemine rıza gösterdiğimizi beyan ederiz.
Tarih:
Gebe Eş Veli Vasi
Getirdiğim belgedeki imzanın eşime¸ vasime ait olduğunu ve bundan doğacak hukuki sorumluluğun bana ait bulunduğunu beyan ederim.
Tarih:
Gebe
Gebeliğe son verme işlemiyle ilgili işbu izin belgesi huzurumda düzenlendi.
Tarih:
Görevli Doktor
NOT: 1 - Okur yazarlar imza edecekler¸ olmayanlar sol elin baş parmağını basacaklar.
2 - Veli olarak anababa¸ anlaşmazlık halinde baba¸ baba ölmüş ya da yoksa ana.
3 - Eş¸ veli ya da vasiden hangisi gereksizse o çizilecektir.


İZİN BELGESİ


KİMLİK GEBE EŞ VELİ VASİ
Soyadı :
Adı :
Baba adı :
Doğum yeri¸ tarihi :
Nüfusa kayıtlı olduğu:
İl :
İlçe :
Köy mahalle :
Cilt :
Hane :
Adres :
HAKİMİN İZNİ :
Esas ve
(Kararın onaylı örneği eklenecek) Mahkemenin Adı:
Karar Tarihi:
Karar No:

MÜDAHALEDEN ÖNCE GÖREVLİ DOKTORUN AÇIKLAMASI:

Rahim tahliyesi işleminin tıbbi sonuçları¸ muhtemel komplikasyonları¸ ağırlığı ve önemi¸ rıza ve izin olmaksızın bu işlemin yapılamıyacağı¸ rızanın ve iznin kapsam ve konusunun tıbbi zorunluluk olmaksızın aşılmayacağı¸ gebe kadına¸ eşine¸ veli ve vasiye anlatıldı.
Tarih:
Görevli Doktor
RIZA:
Müdahaleden önce¸ görevli doktorun tüm açıklamalarını dinledik. Rahim tahliyesine rıza ve iznimiz olmadan girişilemiyeceği¸ bu işlemin tıbbi sonuçları ve muhtemel komplikasyonları bize etraflıca anlatıldı. Bu konuda¸ sorumlulukların bize ait bulunduğu bilincinde olduğumuzu¸ hiçbir şiddet¸ tehdit¸ telkin ya da maddi ve manevi baskı altında olmaksızın rahim tahliyesini kabul ettiğimizi¸ gebeliğe son verme nedeniyle doğacak sonuçları gerek birbirimiz ve gerek doktor ve hastane aleyhine kullanmayacağımızı¸ sonucuna katlanacağımızı ve gebeliğe son verme işlemine rıza gösterdiğimizi beyan ederiz.
Tarih:
Gebe Eş Veli Vasi
Getirdiğim belgedeki imzanın eşime¸ vasime ait olduğunu ve bundan doğacak hukuki sorumluluğun bana ait bulunduğunu beyan ederim.
Tarih:
Gebe
Gebeliğe son verme işlemiyle ilgili işbu izin belgesi huzurumda düzenlendi.
Tarih:
Görevli Doktor
NOT: 1 - Okur yazarlar imza edecekler¸ olmayanlar sol elin baş parmağını basacaklar.
2 - Veli olarak anababa¸ anlaşmazlık halinde baba¸ baba ölmüş ya da yoksa ana.
3 - Eş¸ veli ya da vasiden hangisi gereksizse o çizilecektir.

SOSYAL SİGORTA SAĞLIK İŞLEMLERİ TÜZÜĞÜ

Resmi Gazete Tarihi: 22.6.1972
Resmi Gazete Sayısı: 14223

BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler

Madde 1 - İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinin meslekte kazan- ma gücünü ne oranda azaltacağı;
Sigortalıların hangi hallerde çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirmiş ve hangi hallerde başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda sayılacakları;
İşe alıştırmanın ne yoldan ve hangi esaslara göre yapılacağı ve Sosyal Sigortalar Kanununun 122 nci maddesinin uygulanma tarzı;
Sigortalıların hangi hallerde erken yaşlanmış sayılacakları;
Sosyal Sigortalar Kanununun 129 uncu maddesi gereğince kurulan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun¸ sözü edilen Kanunda belirtilenler dışında kalan ve bu Kanunun uygulanması ile ilgili bulunan görevleri ve çalışma şekil ve esasları;
Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların¸ işten ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana çıktığı takdirde o işten ileri gelmiş kabul edileceği
Hakkındaki esaslar¸ bu Tüzükte belirtilmiştir.
Madde 2 - Bu Tüzükte geçen "Kurum" deyimi "Sosyal Sigortalar Kurumu" anlamına gelir.

Madde 3 - İş kazasının meydana geldiği veya meslek hastalığının başladığı zaman¸ hizmet akdine göre yapmakta olduğu iş "Sigortalının mesleği" sayılır.
Kurum¸ bu mesleğin tesbitinde sigortalının çalıştığı iş yerinden alınacak belgeyi esas tutabileceği gibi¸ bu hususu kendi yetkili elemanları vasıtasiyle inceletmeye ve buna göre karar vermeye yetkilidir.

Madde 4 - Hizmet akdine göre¸ bu Tüzüğün ikinci Bölümünün¸ D cetvelinde gösterilen meslek- lerden birinden fazlasını yapmakta olan sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı yönünden sürekli iş göremezlik durumuna girmesi halinde¸ bunlardan¸ sürekli iş göremezlik derecesinin en yükseğini vermiş olan mesle "sigortalının mesleği" sayılır.

İKİNCİ BÖLÜM
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sonucu Sürekli İş Göremezlik Hallerinin Meslekte
Kazanma Gücünü ne Oranda Azaltacağının Tespiti

Madde 5 - İş kazası veya meslek hastalığı sonucu husule gelen arızaların¸ sigortalının mesleğinde kazanma gücünü ne oranda azaltacağı¸ Tüzüğe ekli A¸ B¸ C¸ D ve E cetvellerine göre tespit edilir.
(Değişik: 31/5/1985 - 85/9529 K.) A cetveli¸ iş kazalarının neden olduğu hastalık ve arızalarla meslek hastalıklarını ve bunların neden olduğu arızaları¸ vücuttaki yerlerine göre sınıflandıran ve başlıkları aşağıda gösterilen 14 listeden teşekkül eder.
I - Baş arızaları (kafa kemikleri¸ nöroloji¸ nöröşirürji¸ psikiatri arıza ve hastalıkları)
II - Göz arızaları
III - Kulak arızaları
IV - Yüz arızaları
V - Boyun arızaları
VI - Göğüs hastalıkları
VII - Omuz ve kol arızaları
VIII - El bileği ve el arızaları
IX - El parmakları arızaları
X - Omurga arızaları
XI - Karın hastalık ve arızaları¸
XII - Pelvis ve alt ekstremite arızaları
XIII - Endokrin¸ metabolizma¸ kollagen doku¸ periferik damar hastalıkları¸ hematolojik ve romatoid hastalıklar
XIV - Deri arızaları ve yanıklar

Her listede 3 kolon mevcut olup bunlardan; birinci kolon arızanın sıra numarasını¸ ikinci kolon arızanın çeşidini¸ üçüncü kolon arızanın ağırlık ölçüsünü gösterir.
(Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.) B cetveli sigortalının çalıştığı işkolları ve meslek veya iş çeşidi listelerini içerir.
Her listede 2 kolon mevcut olup bunlardan; birinci kolon meslek veya iş çeşitlerini¸ ikinci kolon meslek grup numaralarını gösterir.
C cetveli¸ sürekli iş görememezlik simgelerini göstermekte olup¸ A cetvelinin listelerine paralel olarak arızanın vücuttaki yerine göre 14 tabloyu ihtiva eder.
Her tablo A cetvelinin 14 listesinden birine tekabül eder ve sol kenardaki dikey kolonda arıza sıra numaraları¸ üstteki yatay kolonda 1 den 52 ye kadar meslek grup numaraları ve bunların kesişme noktalarında sürekli iş göremezlik simgeleri bulunur.
D cetveli¸ arızaların ağırlık ölçülerine ve sürekli iş göremezlik simgelerine göre meslekte kazanma gücünün azalma oranını bulmaya yarar. Bu cetvelin sol kenarındaki dikey kolon 0 dan 65 e kadar arıza ağırlık ölçülerini üstteki yatay kolon A dan R ye kadar arızaların sürekli iş göremezlik simgelerini¸ bunların kesişme noktaları 1 den 100 e kadar meslekte kazanma gücünün azalma oranını gösterir.
Bu cetvele göre bulunan oran¸ 38-39 yaşlarındaki bir sigortalının meslekte kazanma gücünün azalma oranıdır.
E cetveli¸ D cetveline göre bulunan orana ve sigortalının yaşına göre meslekte kazanma gücünün azalma oranını tespite yarar.
Meslekte kazanma gücünün azalma oranının hesabında¸ sigortalının sürekli iş göremezlik halinin raporla tesbit edildiği tarihdeki yaşı esas alınır.
Bu cetvelin solundaki dikey kolon 38-39 yaşlara ait meslekte kazanma gücünün azalma oranını¸ üstteki yatay kolon 21 den 64 e kadar olan yaşları¸ bunların kesişme noktaları ise meslekte kazanma gücündeki azalmanın yaşlara göre oranlarını gösterir.
(Ek: 12/11/1978 - 7/16989 K.) Ancak sigortalının sağlık durumunda sürekli iş göremezlik yönünden bir değişiklik olmuş ise¸ bu değişikliğin raporla saptandığı tarihteki yaşı esas alınır.

Madde 6 - A cetveli listelerinde yazılı arızalardan birinin meslekte kazanma gücünü ne oranda azaltacağı aşağıdaki şekilde hesaplanır:
a) A cetvelindeki vücudun çeşitli bölgelerine veya sistemlerine göre hazırlanmış olan 14 arıza listesinde sigortalının arızası bulunur. Bu arızanın solundaki arıza sıra numarası ile sağındaki arıza ağırlık ölçüsü bir tarafa kaydedilir.
b) (Değişik: 12/11/1978- 7/16989 K.) B cetveli listelerinde önce sigortalının işkolu¸ sonra bu işkolu içindeki meslek veya iş çeşidi bulunur. Bunun karşısındaki meslek grup numarası da bir yere yazılır.
(Değişik: 12/11/1978-7/16989 K.) Sigortalının meslek veya iş çeşidi bu listelerde bulunmadığı takdirde meslek veya işinin benzeri veya en yakını esas alınır.
Aynı adı taşıyan meslek veya iş çeşidi birden çok iş kolu listesinde yer aldığı takdirde¸ sigortalının çalıştığı iş kolu listesindeki meslek veya iş çeşidi esas alınır.
c) Sürekli iş göremezlik simgesini gösteren C cetvelinin arızaya uygun tablosunun dikey kolonunda yukarıda tespit edilen arıza sıra numarası ile yatay kolonundaki meslek grup numarasının kesiştiği noktadaki sürekli iş göremezlik simgesi bulunarak bir tarafa kaydedilir.
d) D cetvelinin dikey kolonunda yukarıda tespit edilen arıza ağırlık ölçüsü ile yatay kolonundaki meslek simgesinin kesiştiği noktadaki sayı¸ meslekte kazanma gücünün azalma oranıdır.
e) Tespit edilen bu meslekte kazanma gücü azalmasının sigortalının yaşına uygun oranını bulmak için E cetvelinden yararlanılır. Bu cetvelin dikey kolonunda bulunan meslekte kazanma gücünün azalma oranı ile üstteki yatay kolonda bulunan sigortalının sürekli iş göremezlik halinin tespiti tarihindeki yaşının kesiştiği yerdeki sayı¸ bu yaşa uyan sürekli iş göremezlik sebebiyle meslekte kazanma gücünün azalma oranıdır.

Madde 7 - (Değişik birinci fıkra: 12/11/1978-7/16989 K.) A cetveli listelerinde yazılı arızalardan birkaçının bir arada bulunması veya eski bir arızaya yenisinin eklenmesi halinde meslekte kazanma gücünün ne oranda azalacağı¸ Balthazard formülüne göre aşağıdaki biçimde hesaplanır:
a) Sigortalıdaki arızaların meslekte kazanma gücünü azaltma oranları 6 nc maddeye göre ayrı ayrı tespit edilir.
b) Bu oranlar¸ en yükseğinden başlanarak sıraya konur.
c) En yüksek oran¸ sigortalının çalışma gücünün tümünü gösteren % 100 den çıkarılır.
d) Bu çıkarmada kalan miktar¸ sırada ikinci gelen meslekte kazanma gücü azalma oranı ile çarpılır. Çarpıma¸ en yüksek meslekte kazanma gücü azalma oranı eklenir¸ böylece birinci ve ikinci arızaların meslekte kazanma gücü toplam azalma oranı bulunmuş olur.
e) Sigortalının arızası 2 den fazla ise birinci ve ikinci arızaların meslekte kazanma gücü toplam azalma oranı birinci sıraya ve üçüncü sıradaki arızanın meslekte kazanma gücü azalma oranı ikinci sıraya alınarak yukardaki işlem tekrarlanır.

Madde 8 - (Değişik: 31/5/1985 - 85/9529 K.)
A cetveli listelerinde ayrı ayrı gösterilen çeşitli arızalar¸ bu listelerde yer alan bir hastalık veya arızanın tabii sonucu iseler¸ bunlar¸ ayrı sebeplere bağlı arızalar gibi ele alınarak haklarında 7 nci madde hükümlerine göre işlem yapılmaz.

Madde 9 - İş kazası veya meslek hastalığı sayılmayacak bir olaydan veya doğuştan ileri gelmiş herhangi bir arızası bulunan sigortalının sonradan bir iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezliğe uğraması halinde mes lekte kazanma gücü azalma oranı aşağıdaki şekilde hesaplanır:
a) Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı sayılacak veya sayılmayacak olaylardan veya doğuştan meydana gelmiş her türlü arızalarının sebep olduğu mes lekte kazanma gücü toplam azalma oranı 6 ve 7 nci maddelere göre bulunur.
b) Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı sayılmayacak bir olaydan veya doğuştan ileri gelmiş arızalarının sebep olduğu meslekte kazanma gücü toplam azalma oranı¸ (a) bendinde tespit edilen toplam orandan çıkarılır; kalan¸ iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü azalma oranıdır.
Ancak¸ sigortalının işe alınmadan önce mevcut olan veya işe alındıkdan sonra iş kazası veya meslek hastalığı sonucu olmayarak meydana gelen arızaları¸ yapmakta olduğu işteki kazanma gücüne tesir etmiyorsa bu arızalar kazanma gücü toplam azalma oranının hesabında nazara alınmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sigortalıların Hangi Hallerde Çalışma Gücünün en az Üçte İkisini Yitirmiş ve Hangi Hallerde Başka Birinin Sürekli Bakımına Muhtaç Durumda Sayılacakları

Madde 10 - (Değişik: 31/5/1985-85/9529 K.)
Sigortalılık süresi içinde aşağıdaki arızaların meydana gelmesi veya eski ve çalışmaya engel olmayan bir arızanın aşağıda yazılı seviyelere yükselmesi yahut 1475 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesi hükmü gereğince¸ bedensel veya ruhsal sakatlık derecelerine uygun işlere yerleştirilenlerin¸ sigortalılık süresi içinde sakatlıklarının artması veya sakatlıklarına yeni hastalık veya arızaların eklenmesi nedeniyle çalışamayacak duruma geldiklerinin Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca belirlenmesi halinde¸ sigortalılar¸ çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirmiş sayılırlar:

A - BAŞ ARIZALARI (kafa kemikleri¸ nöroloji¸ nöroşirürji¸ psikiatri arız ve hastalıkları)
1 - Sürekli organik ve fonksiyonel bozukluklarla birlikte olan kafatası defektleri veya kraniyoplasti yapılamayan 25 cm2 den büyük kafatası defektleri veya yaralanma sonucu kafatası içinde kalan yabancı cisimlerin neden olduğu nörolojik ve psişik belirtiler.
2 - Trombotik¸ embolik¸ subaraknoidal veya intraserebral kanama sonucu meydana gelmiş konuşma güçlüğü veya yürüme güçlüğü yahut nükse eğilim gösteren monopleji¸ monoparazi¸ hemipleji¸ hemiparezi¸ altern paralizi¸ paraziler¸
3 - Değişik etiyolojilere bağlı mikst afaziler (sensoriyel-motris)¸
4 - Vasküler¸ enfeksiyöz¸ travmatik¸ tümoral kökenli iki taraflı¸ baston veya bir araç kullanmaya yahut başkasının bakımına gerek gösteren paraplejiler¸ paraparaziler¸ diplejiler¸ kuadroplejiler (sfenkter bozuklukları¸ nörojenik mesane vb.)
5 - Postensefalitik veya arterioskleroza bağlı¸ arızaları belirgin¸ günlük işlerin güçlükle yapılabilmesine veya hiç yapılamamasına sebep olan parkinson hastalığı (paralizi ajitan)¸
6 - Serebrohereditler¸ herododejeneratif hastalıklar (serebral palsy v.b.)¸
7 - Vasküller¸ enfeksiyöz zehirlenmeye bağlı¸ başkasının yardımını gerektirecek denge bozuklukları yapan serebellar hastalıklar¸
8 - Menenjit¸ ensefalit¸ menengoensefalit gibi beyin zarları veya beyin dokusu enfesiyonu sekel- leri sonucu meydana gelen¸ fonksiyonel bozukluk yapan kafa çiftleri arızaları veya hareket sistemi bozuklukları¸
9 - Ağır sirengomiyeli¸ skleroz lateral amiyotrofik (serebroherediter¸ heredodejeneratif omurilik hastalıkları)¸
10 - Ağır miyastenia gravis ve miyopatiler (herediter¸ heredodejenaratif kas hastalıkları)¸
11 - Orta veya ağır derecede belirgin¸ kronik¸ tekrarlayıcı¸ yaygın miyelin kılıfı hastalıkları (multipl skleroz)¸
12 - Ayda birkaç kez gelen¸ antipileptiklere cevap vermeyen veya zaman zaman statüs epileptikusla seyreden grandmal epilepsi¸ zaman zaman genarilize nöbetlerle seyreden jaksoniyen epilepsi veya haftada birkaz kez tekrarlayan¸ kontrol altına alınamayan epilepsi¸
13 - Klinik¸ E.M.G. bulgularıyla doğrulanmış sekel poliradikülonevrit radikülit¸ polinevrit¸ polinö- ropatiler¸
14 - Tedaviye rağmen hafif işlerde bile çalışmaya imkan vermeyen psikozlar
a) Organik psikozlar (senil demans¸ kronik alkolik¸ şizofrenik¸ affekti psiko-manyak-depressif paranoid)¸
b) Organik olmayan psikozlar (depressif¸ eksite tipler¸ psikojenik paranoid)¸
c) Nörotik bozukluklar veya kişilik bozuklukları¸
d) Organik beyin zedelenmesi sonucu meydana gelen ve psikotik olmayan bozukluklar (frontal lob sendromu¸ post kontüzyon sendromu)¸
e) Alkol¸ morfin¸ esrar¸ kokain ve benzerlerine bağlı psikozlar¸
15 - İdiosi veya embesilite derecesinde oligofreniler (intellijen kotien İQ 40 a kadar)¸
16 - Kötü tabiatlı veya ameliyat edilemez iyi tabiatlı beyin tümörleri veya kanserleri¸

B - GÖZ HASTALIKLARI VE GÖRME ARIZALARI
17 - Camla düzeltildikten sonra her bir gözün skiaskopik muayeneyle tespit edilen 20/100 veya daha az görmesi hali¸
18 - Görüşü bozan¸ korneada ileri derecede bulanıklığa neden olan¸ tekrarlayan¸ iki taraflı pterijiumlar¸
19 - Görüşü bozan¸ tedavi edilemeyen keratit ve sekelleri veya grefon hastalığı¸
20 - Görüşü bozan¸ kontakt lensten yararlanamayan¸ iki taraflı keratokonus¸
21 - Görüşü bozan¸ tekrarlayan üveitler¸
22 - Görüşü bozan¸ sık sık tekrarlayan¸ tedavisi güç retina kanamaları¸
23 - Her iki göz yuvarlağını hareketsiz kılan ve görüş derecesini bozan orbita travmaları¸ iltihapları¸ tümörleri¸
24 - Tedavi edilemeyen görüşü az veya çok etkileyen retinopatiler¸ retina dejeneresansları¸ makulopatiler.
25 - Her iki gözde periferik görme alanının 10 dereceye kadar daralması¸
26 - iki taraflı¸ sekel halinde¸ tam pitozis¸
27 - Çift görmeye neden olan¸ sekel halinde¸ her iki göz kaslarının paralizisi¸

C - KULAK-BURUN-BOĞAZ HASTALIK VE ARIZALARI
28 - Kulak akıntısı veya labirent komplikasyonu sonucu sürekli baş dönmesi ve denge bozukluğu (menier sendromu) ile seyreden¸ işitme cihazıyla ve tedaviyle sonuç alınamayan işitme kaybı¸
29 - Kulak sayvanının¸ dış kulak yolunun¸ orta kulağın ameliyat edilemeyen tümörleri¸ norinoma ve diğer kulak kanserleri¸
30 - Dil kaybı veya konuşma ve yutmayı zorlaştıran dil harabiyeti¸
31 - Burun¸ paranazal sinüsler¸ çene¸ ağız ve farenks kanserleri veya ameliyat edilemeyen tümörleri¸
32 - Travmalar¸ hastalıklar ve tümörler sonucu sürekli kanül takılmasını gerektirir larenks yokluğu¸
33 - Ses organlarının tedavi edilemeyen ve afoni ve dispneyle birlikte olan iki taraflı hastalık¸ travma ve tümörleri¸

D - SOLUNUM¸ DOLAŞIM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE SİSTEMİK HİPERTANSİYONLAR
34 - Göğüs duvarında belirgin biçim bozukluğu yaparak solunum ve dolaşım zorluğu yaratan arızalar ve ameliyat sekelleri¸
35 - Etiyolojisi ne olursa olsun¸ klinik¸ radyolojik ve laboratuvar bulgularıyla doğrulanan ve solunum¸ dolaşım fonksiyonlarını ileri derecede etkileyen¸ sağ kalp yetmezliği¸ pulmoner hipertansiyon ve sağ kalp büyümesi¸ kronik korpulmonale¸ ileri derecede restriktif¸ obstruktif veya kombine akciğer fonksiyon bozukluklarıyla birlikte olan akciğer dokusunun¸ bronşların¸ akciğer zarlarının¸ göğüs kafesinin hastalık ve arızaları¸
36 - Klinik¸ laboratuvar¸ radyolojik¸ E.K.G. bulgularıyla doğrulanan¸ dinlenme halinde veya hafif eforda fonksiyon kısıtlaması yapan iskemik kalp hastalıkları¸ kalp kapağı hastalıkları¸ kalp kasları veya kalp zarı hastalık ve arızaları¸
37 - Klinik¸ laboratuvar¸ radyolojik¸ E.K.G. bulgularıyla doğrulanan¸ dinlenme halinde veya hafif eforda fonksiyon kısıtlamasıyla birlikte olan komissurotomi¸ kalp kapağı protezi¸ kalıcı kalp pili (pasemaker)¸ koroner revaskülarizasyonu¸ perikardioektomi¸
38 - Klinik¸ laboratuvar¸ E.K.G. bulgularıyla doğrulanan¸ geçirilmiş¸ kalıcı miyokart infarktüsü¸
39 - Etiyolojisi ne olursa olsun¸ hipertansif ensefalopati¸ göz dibi bulguları¸ böbrek veya kalp yetersizliğiyle birlikte maksima 250 mm¸ minima 120 mm. nin üstünde olan ve tedavi edilemeyen sistemik hipertansiyonlar¸

E - KARIN HASTALIK VE ARIZALARI
40 - Ameliyat edilemeyen¸ çalışmaya engel iç ve dış fıtıklar veya çapları 10 cm. den büyük evantrasyonlar¸
41 - Sindirim kanalı hastalıkları
a) Tedavi edilemeyen¸ sekel bırakan Crohn hastalığı¸ kolitis ülseroza¸ tüberküloz ve kaşeksiler¸
b) Anal inkontinens¸ sürekli anüs kontrnaturalis¸
c) Total kolektomi¸
d) Karın organlarının işlevlerini yerine getirmelerini önemli derecede egelleyen ve çeşitli neden- lerle meydana gelmiş peritonitlerin yapışık sekelleri¸
42 - Karaciğer fonksiyon testlerini ileri derecede bozan¸ kronik¸ aktif (agressif) hepatitler¸
43 - Değişik etiyolojili¸ tam teşekkül etmiş karaciğer sirozları¸
44 - Karaciğer ve pankreas kanserleri ve ameliyat edilemeyen tümörleri¸
45 - Böbrek fonksiyonlarını % 30 - % 60 bozan¸ cerrahi ve tıbbi tedavilerle kontrol altına alına- mayan veya böbrek fonksiyonlarını % 60 - % 90 bozan ve tıbbi tedaviye cevap vermeyen böbrek hastalıkları (nefropatiler)¸
46 - Hemodiyalizi gerektirir böbrek hastalıkları¸
47 - Böbrek nakline rağmen böbrek fonksiyon bozuklukları¸
48 - İyileşmeyen üriner sistem tüberkülozları¸
49 - Üreterosigmeidostomi¸ üreterokutaneustomi¸ postoperatif sürekli üriner fistüller¸ inkontinanslar¸ ekstrofolia vezikalis¸ total epispadias¸ hipospadias¸
50 - Sürekli sistostomi ve sonda kullanmayı gerektiren üretra darlıkları¸
51 - Üriner sistem kanserleri ve ameliyat edilemeyen tümörleri¸
52 - Penis ve testislerin beraber yokluğu¸ idrarın sürekli akması¸

F - HAREKET SİSTEMİNDEKİ KEMİK¸ KAS¸ EKLEM HASTALIK VE ARIZALARI
53 - Kürek kemiğinin sabit hale gelmesine neden olan iki taraflı omuz eklem ankilozu¸
54 - Omuz yokluğuna neden olan tek veya iki taraflı kemik kaybı¸
55 - Kolun bilekle omuz arasından kesilmesi (amputasyonu)¸ kolun tek veya iki taraflı torasik amputasyonu iki bileğin kesilmesi (amputasyonu)¸
56 - Humerusun iki taraflı omuz yakınından psödoartrozu veya ön kol her iki kemiğinin psödo- artrozu (yalancı eklemleri)¸
57 - Tüm belirtileriyle iki taraflı Volkman kontraktürü¸
58 - Her iki elin başparmağı dahil olmak üzere sekiz parmağın kesilmesi (amputasyonu)¸
59 - Omurganın hareketlerini ileri derecede kısıtlayan hastalıklar (ankilozlar) ve travma sekelleri¸
60 - Cerrahi ve tıbbi tedavinin sonuç vermediği¸ norolojik belirtilerle birlikte E.M.G. ile tespit edilen bel fıtıkları disk kaymaları¸ şekil bozukluğu yapmış kronik artiritler¸ spondiloartiritler¸
61 - Kalça ekleminin iki taraflı tam ankilozu¸
62 - Tek taraflı bile olsa kalça ekleminin dezartikulasyonu¸ uyluk kemiğinin alttan tek taraflı 2/3 ünün veya iki taraflı 1/3 ünün kesilmesi (amputasyonu)¸
63 - İki bacağın alttan en az 1/3 ünün kesilmesi (amputasyonu)¸
64 - Her iki diz ekleminin 20 dereceden yukarı fleksiyon halinde ankilozu¸
65 - Yassı ve uzun kemiklerin ve omurganın her çeşit aktif¸ akıntılı osteidleri¸

G - İÇ SALGI HASTALIKLARI (endokrin)
66 - Cerrahi veya tıbbi tedavinin sonuç vermediği hipotalamik hastalıklar (diabetes insipitus¸ anosmi¸ görme bozuklukları¸ mental retardasyonla birlikte hipotalamusun gelişimsel bozuklukları)¸
67 - Genel hipofiz yetersizliğine¸ gelişme hormonu (STH) fazlalığına (akromegali¸ gigantizm) veya yetersizliğine (hipofizernanizm) bağlı hastalık veya komplikasyonlar veya hastalığa eşlik eden arızalar (anosmi¸ görme bozukluğu¸ mental retardasyon)¸
68 - Cerrahi ve tıbbi tedaviden yararlanamayan hipotiroidi veya hiperparatiroidi hastalıkları¸ paratiroid ve tiroidin yaygın karsinomları¸
69 - Tedavi edilemeyen böbrek üstü bezi karsinomları ve hiperaldosteronizm ve feokromasitoma¸
70 - Şeker hastalığı (diabetes mellitus)
a) Organlarda arızalara ve fonksiyon bozukluklarına neden olan ve tedaviyle düzeltilemiyen şeker hastalıkları (tip II diabetes mellitus)¸
b) Tedaviye rağmen açlık kan şekerinin sürekli olarak 200 mg. ın üstünde seyrettiği ve organlarda harabiyete neden olan şeker hastalıkları (tip I diabetes mellitus)¸

H - METABOLİZMA HASTALIKLARI
71 - Tedavi edilemiyen osteomalasi¸
72 - Tedaviye rağmen eklemlerde şekil bozukluğuna (deformite)¸ hareket kısıtlanmasına¸ böbrek yetersizliğine neden olan gut hastalığı¸
73 - Tip 2-3 osteogenezis imperfekta¸
74 - Porfiria (eritropoetik)

K - HEMATOLOJİK HASTALIK VE ARIZALAR
75 - Aplastik¸ miyelofitizik¸ orak hücreli anemiler¸ thalassamia major¸ paroksismal nokturnal hemoglobinuri¸
76 - Tedavi edilemeyen lösemiler¸
77 - Polisitemia vera¸
78 - Werlhof hastalığı (idiopatik trombositopenik purpura)¸
79 - Von Willebrand hastalığı (psödohemofili)¸
80 - Pıhtılaşma faktör aktivitesi % 1 den az olan hemofililer¸
81 - Sistemik intravasküler koagulasyon¸
82 - Ağır zincir hastalıkları (makroglobilinemia¸ multipl miyolama)¸
83 - Kötü tabiatlı lenfoma¸ sarkomlar¸
84 - III ve IV üncü evredeki Hodgkin¸

L - ROMATOLOJİ
85 - Ağır¸ ileri derecede ankiloz ve hareket kısıtlanmasına neden olan veya yatağa veya tekerlekli iskemleye bağımlı kılan romatizmal hastalıklar¸

M - KOLLAGEN DOKU HASTALIKLARI
86 - Wegener hastalığı (nekrotizan granilomatoz)¸
87 - Sistemik lupus eritematodes vb.¸

N - DAMAR HASTALIKLARI
88 - Ağır dolaşım bozukluklarına veya trofik zararlara yol açan¸ cerrahi ve tıbbi tedaviden yarar görmeyen¸ çalışmayı etkileyen¸ iltihabi¸ dejeneratif ve fonksiyonel arter¸ ven damar ve lenf hastalıkları¸ büyük damarların¸ periferik damarların ağır¸ tıkayıcı arter hastalıkları¸ anevrizmaları¸ arterio-venöz fistülleri¸ venöz yetmezlik¸ posttrombotik sendrom vb¸ ven hastalıkları¸ ağır lenf ödemi sonucu meydana gelen elefantiyazisler¸

O - DERİ HASTALIKLARI VE ARIZALARI
89 - Vücudun % 50 sinden fazlasını kaplayan ve artropatik şekil gösteren ağır sedef hastalığı¸
90 - İnfiltratif ve tümoral mucoid funguides¸
91 - Ağır kronik evrede pemfigus¸
92 - Mutulasyon evresinde cüzzam (lepra)
93 - Ağır kokulu ve çirkin görünüşlü hale dönüşen icthiosis¸
94 - Yaygın ve ilerleyici meleda hastalığı¸
95 - Tabanda geniş alan kaplayan hiperkeratoz ( verru-kallus)¸
96 - VÜcudun en az %20 sini kaplayan skleroderma¸
97 - Yukarıda tespit edilen hastalık ve arızalar dışında kaldığı halde¸ tedavi edilemeyen ve çalışma imkanını ortadan kaldıran bir veya birkaç hastalık veya arıza.
Yukarıda sayılmadığı halde¸ Tüzüğe ekli A cetvelinin listelerinde yer alan ve arıza ağırlık ölçüsü 57 olan hastalık ve arızaların meydana geldiği¸ meslek grup numarası 1 olan sigortalılar¸ C cetvelindeki sürekli iş göremezlik simgesinin A olması şartıyla çalışma gücünün 2/3 ünü yitirmiş sayılırlar.

Madde 11 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Sigortalının başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda sayılacağı haller aşağıda gösterilmiştir.
1 - Kuadropleji¸ parapleji¸ dipleji ve sigortalının yaşamını kendi başına yürütmesine engel porsuk hemipleji veya merkezi sinir sisteminin sfenkter bozuklukları ile birlikte olan diğer hastalık ve arızaları;
2 - Sürekli veya zaman zaman bir akıl hastanesinde kalmayı gerektiren ve tedavisi olanaksız akıl hastalıkları:
3 - (Değişik: 31/5/1985 - 85/9529 K.) İki gözde görme kaybı 100/100
4 - İki elin kaybı;
5 - Bir kolun omuzdan¸ bir bacağın kalçadan kaybı;
6 - İki bacağın kaybı (dizin alt veya üstünden):
7 - Tedavisi olanaksız bir hastalıktan ileri gelen ağır besleme bozuklukları ve kaşeksiler.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İşe Alıştırma (Rehabilitasyon)

Madde 12 - Bu bölümde geçen "işe alıştırma" (Rehabilitasyon) deyimi¸ sigortalılardan sürekli iş göremez veya malul hale gelmiş yahut da gelebilecekleri tıbben kabul edilenlerin¸ kendi meslek- lerinde veya yeni bir meslekte çalışabilmelerini sağlamak amacı ile yapılan tıbbi bakım ve mesleki eğitimi ifade eder.

Madde 13 - Kurumun rehabilitasyon çalışmaları aşağıda yazılı 3 safhada yürütülür:
a) Tıbbi rehabilitasyon: Kaybedilen fonksiyonun düzelmesine kadar süren tedavi safhası;
b) İyiliğe dönüş: Çalışma alanının tespiti safhası;
c) Mesleki rehabilitasyon: Sigortalı için tespit edilen çalışma alanında yetiştirme¸ eğitim safhası.
Yukardaki safhaları geçiren sigortalının işe yerleştirilmesi¸ ilgili kamu kuruluşlarınca sağlanır.

Madde 14 - Kurum¸ sigortalıların rehabilitasyonunu kendi müesseselerinde¸ rehabilitasyon merkezlerinde yapabileceği gibi¸ yurt içinde aynı amaçla kurulmuş diğer tesislerde de yaptırabilir.

Madde 15 - Kurum tarafından uygun görülecek yerlerde bölge rehabilitasyon sağlık kurulları kurulur.
Bu kurullar¸ biri rehabilitasyon veya fizik tedavi yahut ortopedi uzmanı olmak üzere en az 3¸ en çok 5 uzman hekimden kurulur. Üyelerden Tıp Fakültesini bitiriş itibariyle en kıdemlisi¸ kurula baş kanlık eder.
Sigortalılardan hangilerinin rehabilitasyon merkezlerine gönderileceği bu kurullar tarafından kararlaştırılır.

Madde 16 - Her rehabilitasyon merkezinde bir rehabilitasyon merkezi sağlık kurulu bulunur.
Bu kurul aşağıda yazılı 5 üyeden kurulur:
1 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.) Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı¸ yoksa fizik tedavi uzmanı¸
2 - Ortopedi uzmanı¸
3 - Tıbbi psikolog¸ yoksa ruh ve sinir hastalıkları uzmanı¸
4 - İç hastalıkları veya göğüs hastalıkları uzmanı¸
5 - Sosyal yardımcı veya mesleğe yöneltici yahut meslek hastalıkları uzmanı veya tecrübeli bir iş hekimi.
Bunların dışında¸ gereken hallerde diğer uzmanlık dallarında çağrılacak uzmanlar¸ oy hakkı olmamak şartiyle¸ incelenen vaka hakkındaki görüşmeye katılırlar.

Madde 17 - Rehabilitasyon merkezi sağlık kuruluna¸ üyelerden Tıp Fakültesini bitiriş itibariyle en kıdemlisi başkanlık eder. Kurul¸ üye sayısının çoğunluğu ile toplanır. Toplantılarda başkandan başka¸fizik tedavi veya ortopedi uzmanlarından birinin bulunması şarttır. Kararlar çoğunlukla verilir. Oyların eşitliği halinde Başkanın katıldığı taraf çoğunlukta sayılır.

Madde 18 - Sigortalılar¸ müdavi Kurum hekimi¸ Kurum sağlık tesisleri veya Kurum Sağlık İşleri Başkanlığı tarafından en yakın bölge rehabilitasyon sağlık kuruluna sevkedilirler ve en az 10 gün önce kendilerine bu kurula hangi tarihte başvuracakları yazı ile alındı karşılığında bildirilir.
Rehabilitasyona tabi tutulmaları yolunda¸ Kurumun yetkili makamlarına yazılı olarak başvuran sigortalılar da en yakın bölge rehabilitasyon sağlık kuruluna sevkedilirler.

Madde 19 - Bölge rehabilitasyon sağlık kurullarınca¸ rehabilitasyon merkezlerine gönderilen sigortalılar¸ rehabilitasyon merkezi sağlık kurulu tarafından muayene edilerek rehabilitasyona tabi tutulması uygun görülenlerin nerede¸ ne suretle ve ne süre rehabilitasyona tabi tutulacaklarına karar verilir.
Bu kurullar¸ karardan önce¸ sigortalı hakkında bu hususta verilmiş raporlara bağlı kalmaksızın¸ sigortalıyı yeniden inceleyebilecekleri gibi¸ herhangi bir sağlık tesisinde de incelettirebilirler.

Madde 20 - Kendilerine Kurumca yazılı bildiri gönderilen sigortalılardan işe alıştırılmaktan kaçınan veya başladıktan sonra işi bırakanların¸ sürekli iş göremezlik gelirlerinin veya malullük aylıklarının yarısı¸ bildiride belirtilen tarihten sonraki aybaşından başlanarak alıştırma işine başlayıncaya kadar kesilir.

Madde 21 - İşe alıştırma (Rehabilitasyon) safhalarında¸ rehabilitasyon merkezi sağlık kurulu tarafından sağlık durumları¸ çalışmaları veya genel halleri uygun görülmeyen sigortalıların işe alıştırılmalarından vazgeçilmesine Kurumca karar verilir.

Madde 22 - Bölge rehabilitasyon sağlık kurulları ile rehabilitasyon merkezleri sağlık kurullarınca sigortalı hakkında alınan kararlar¸ Genel Müdürlüğe ve sigortalıya yazı ile bildirilir.

Madde 23 - Sigortalılar¸ bölge rehabilitasyon sağlık kurulu kararlarına karşı en yakın rehabilitasyon merkezi sağlık kuruluna 30 gün içerisinde itiraz edebilirler.
Raporu yeterli görmemesi halinde¸ Kurum¸ rehabilitasyon merkezi sağlık kurulundan sigortalının yeniden muayene edilmesini isteyebilir.
Bölge rehabilitasyon sağlık kurulları ile rehabilitasyon merkezi sağlık kurulları kararları birbirine uygun ise¸ bunların yeniden incelenmesi istenemiyeceği gibi itiraz da olunamaz.
İki kurul kararı arasında uyuşmazlık varsa¸ Kurum veya sigortalı 30 gün içinde durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda incelenmesini isteyebilir.

Madde 24 - Günlük çalışma saatleri¸ sigortalının kişisel durumuna ve alıştırılacağı işin mahiyet ve özelliğine göre¸ rehabilitasyon merkez sağlık kurulunca arttırılıp eksiltilebilir. Ancak¸ günlük çalışma süresi 8 saati geçemez.

Madde 25 - Rehabilitasyon müesseselerinde uygulanacak eğitim programları ile çalışma esas- ları bir yönetmelikle tespit olunur.

Madde 26 - İşe alıştırma için gereken her türlü giderler Kurumca karşılanır.

Madde 27 - Sürekli iş göremezlik geliri ile malullük aylığı alanlardan işe alıştırmaya tabi tutulan sigortalıların bu devrelerde yedirilmeleri¸ yatırılmaları ve iş elbiseleri Kurumca bedelsiz olarak sağ- lanır.
Ancak sigortalılardan isteyenler¸ bulunduğu merkezin muvafakati ile bunları kendileri sağlayabilirler.
İşe alıştırma müesseselerinin bulundukları yerlerde oturanlardan durumları itibariyle buralarda yatırılmaları rehabilitasyon merkezlerince gerekli görülmeyenlerin müesseselerde bulundukları zamana rastlayan yemekleri Kurumca verilir.

Madde 28 - İşe alıştırılmaya tabi tutulmak yahut bu amaçla muayene edilmek üzere başka yerlere gönderilenlerin ve gerektiğinde bunlara eşlik edecek kimselerin gidip gelme yol paraları ile zaruri giderleri yürürlükte olan mevzuata göre Kurumca ödenir.

Madde 29 - İşe alıştırma devresini tamamlayanlara bir belge verilir. Bu belgede ilgilinin işe alıştırıldığı müessesede elde ettiği yeterlik ve bilgi belirtilir.

Madde 30 - Kuruma ait müesseselerde işe alıştırma devresinde elde edilen mahsul ve mamuller¸ kalitelerine ve benzeri tesisler mallarının piyasadaki rayicine göre değerlendirilerek Kurumca sattırılır veya Kurumun kendi ihtiyaçlarında kullanılır. Satışa ve kullanmaya elverişli olmayanlar usulüne göre elden çıkarılır.

Madde 31 - Kuruma ait olmayan özel rehabilitasyon müesseselerinde işe alıştırmanın amaca uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ve işe alıştırmaya tabi tutulanların durumu¸ Kurumun bu işle görevlendireceği elemanları tarafından denetlenir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Erken Yaşlanma

Madde 32 - Sigortalılardan 50 yaşını doldurmuş ve fakat yaşlılık aylığından yararlanma yaşını (55) doldurmadan¸ biyolojik yönden¸ bu yaşı doldurmuş bir insan derecesinde yaşlanmış ve çalışma gücünün bu seviyeye düşmüş olduğu bu bölümdeki hükümlere göre tayin ve tespit edilenler¸ erken yaşlanmış sayılırlar.

Madde 33 - Sigortalı¸ erken yaşlanma iddiasını¸ iş yerinin bağlı bulunduğu Kurum Şube Müdürlüğüne yazılı olarak bildirir.
Şube Müdürlüğü¸ sigortalı ile¸ varsa¸ erken yaşlanma ile ilgili diğer raporlarını da ekleyerek¸ dosyasını 34 üncü maddede yazılı hastaneye gönderir.

Madde 34 - Erken yaşlanmanın tayin ve tespitine ilişkin raporlar¸ Kurum sağlık İşleri Başkanlığı tarafından erken yaşlanma teşhisinde yetkili kılınmış ve ilgililere duyurulmuş olan en yakın Kurum hastanelerince verilir.
(Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.) Bu hastanelerde¸ sigortalının erken yaşlanma yönünden tabi tutulacağı muayene ve testlerle düzenlenecek raporun biçimi Kurum Sağlık İşleri Başkanlığınca saptanır.

Madde 35 - 34 üncü maddede belirtilen Kurum hastanelerinde yapılamayan incelemeler¸ bunları yapabilecek nitelikteki resmi kuruluşlarda yaptırılır ve elde edilen sonuçlar¸ ilgili hastaneye bir rapor halinde bildirilir.

Madde 36 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Düzenlenen raporlar veya raporu yeterli görülmeyen ilgililerin Kurumca yeniden yaptırılacak muayeneleri sonucunda verilecek raporlar esas tutularak erken yaşlanma halinin bulunup bulunmadığına Genel Müdürlükçe karar verilir.

ALTINCI BÖLÜM
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu

Madde 37 - Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun görevleri ve çalışma şekil ve esasları bu bölümde belirtilmiştir.

Madde 38 - (Değişik: 13/3/1981 - 8/2532 K.)
Sosyal Sigorta Yüksek Kurulu;
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca görevlendirilecek bir ortopedi uzmanı¸
Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kurum tarafından görevlendirilecek iş hekimliğinde tecrübeli birer uzman¸
Ankara Tıp Fakültelerinden seçilecek biri göğüs hastalıkları¸ diğeri hijyen profesörü olmak üzere 2 hekim (Bunlardan biri doçent olabilir)¸
En yüksek kademedeki işveren kuruluşu tarafından seçilecek bir genel şirurji uzmanı¸
En yüksek kademedeki işçi kuruluşu tarafından seçilecek bir iç hastalıkları uzmanı¸
olmak üzere 7 üyeden kurulur.

Madde 39 - (Değişik: 12/5/1991 - 91/1767 K.) Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık Dairesi Baş- kanlığında raporları incelemekle görevli hekimlerle Kuruma bağlı sağlık tesislerinde sağlık kurulu başkanı veya üyesi olarak görev yapan hekimler Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda görev alamazlar.

Madde 40 - Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna profesörlükte kıdemli olan üye başkanlık eder.
Başkanın bulunmadığı toplantılara¸ Tıp fakültelerinin ikinci üyesi profesör ise o¸ değilse fakülteden çıkış tarihi en eski olan üye başkanlık eder.

Madde 41 - Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda görevlendirilecek hekimlerin hizmet süresi 3 yıldır. Süresi dolan üyeler yeniden görevlendirilebilirler.
Görev yapamayacak derecede hastalanan¸ ölen¸ devamsızlık sebebiyle görevine son verilen veya herhangi bir sebeple Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundaki görevinden ayrılan üyelerin yerine ilgili kuruluş tarafından yeni üyeler seçilir. Bu şekilde Kurula sonradan katılan üye¸ yerine seçildiği üyenin süresini tamamlar.

Madde 42 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun büro ve yazı işlerini yürütmek üzere Kurum bünyesinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Bürosu kurulur. Bu büro bir hekim genel sekreter ve yeteri kadar personelden oluşur.
Genel Sekreter ve diğer personelin atanma işlemleri Kurum mevzuatına göre yapılır. Genel Sekreterin atanmasında Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Başkanının görüşü alınır.

Madde 43 - Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun görevleri aşağıda gösterilmiştir:
A)
1 - Bu Tüzükle tespit edilmiş olan hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması üzerine çıkabilecek uyuşmazlıkları¸
2 - Sigortalıların sürekli iş göremezlik hallerinin tespitine ilişkin raporlar üzerine Kurumca verilecek kararlara karşı ilgililerin itirazlarını¸
3 - Sigortalıların malüllük hallerinin tespitine ilişkin raporlar üzerine Kurumca verilecek kararlara karşı ilgililerin itirazlarını¸
4 - Sürekli iş göremez veya malül durumdaki sigortalının başka birinin sürekli bakımına muhtaç olup olmadığına ilişkin raporlar üzerine Kurumca verilecek kararlara karşı ilgililerin itirazlarını¸
5 - Sigortalıların erken yaşlanma durumlarına ilişkin raporlar üzerine Kurumca verilecek kararlara karşı ilgililerin itirazlarını¸
6 - Çalışamayacak şekilde malül bulunan hak sahibi kimselerin malüllük durumlarının tespitine ilişkin raporlar üzerine Kurumca verilecek kararlara karşı ilgililerin itirazlarını¸
7 - 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 25.¸ 57. ve 101 inci maddelerinde belirtilenlerin kontrol muayenelerine ilişkin raporlar üzerine Kurumca verilecek kararlara karşı ilgililerin itirazlarını¸
8 - 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 12 nci maddesinin (F) bendine göre sigortalıların yabancı bir ülkede tedavilerine ilişkin raporlarına karşı Kurum veya sigortalıların itirazlarını¸
9 - Sigortalılar hakkındaki işe alıştırmaya ilişkin Kurul kararları ve raporlar üzerine Kurumca verilecek kararlara karşı ilgililerin itirazlarını inceleyip karara bağlamak.
B)
1 - Yurt içi ve yurt dışındaki uygulamalar¸ Kurula yapılan başvurmalar¸ Kurulca yapılan incelemeler¸ Uluslararası kuruluşların çalışmaları ve yurt gerçekleri gözönünde tutularak¸ meslek hastalıkları listesinde yapılması gereken değişiklikler hakkında¸
2 - Çalışma Bakanlığınca gerekli görülen hallerde Sosyal Sigortalar Kanununun sağlık konularında
3 - (Değişik: 12/11/1978-7/16989 K.) 63 üncü maddenin ek fıkrasında yazılı hallerde yükümlülük süresinin aşılmasından sonra bir hastalığın meslek hastalığı sayılması¸ 66 ncı maddenin ikinci fıkrasında yazılı hallerde üç yıllık çalışma (maruz kalma) süresinin indirilmesi ve meslek hastalıkları IV. listesinin dipnotunda yazılı hallerde 5 yıllık yükümlülük süresinin uzatılması hakkında karar vermek;
C - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.) 1 - Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun çalışma ve görevleriyle ilgili konularda Bakanlığa önerilerde bulunmak;
2 - Yıllık çalışma raporunu inceleyerek sonuca bağlamak;
3 - (Mülga: 13/3/1981 - 8/2532 K.)

Madde 44 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Kurul Başkanının görev ve yetkileri aşağıda gösterilmiştir:
Kurulun toplantı gün ve saatlerini¸ üyelerin durumlarını da gözönünde tutarak belirlemek¸
Kurula gelen dosyaları incelemek üzere Kurul üyelerine vermek¸
Kurul toplantılarına başkanlık etmek ve oyunu kullanmak¸
Kurulun yıllık çalışma raporunu Bakanlığa göndermek¸
Genel Sekreterin izinlerini düzenlemek.

Madde 45 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Kurul üyelerinin görev ve yetkileri aşağıda gösterilmiştir:
Toplantılara katılmak ve oyunu kullanmak¸
Kendilerine verilen dosyaları inceliyerek düşüncesiyle birlikte Kurula açıklamak¸
Oturum özet defterine yazılmış kararları günü gününe imzalamak¸

Madde 46 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Genel sekreterin görev ve yetkileri aşağıda gösterilmiştir.
Kurula sunulacak dosyaların özetini hazırlamak¸ varsa eksikliklerini tamamlatmak¸
Kurulun toplantı gün ve saatlerini üyelere duyurmak¸
Büronun gereksinmelerini ve Kurul Başkanlığının isteklerini Genel Müdürlüğe duyurmak¸ bunları izlemek ve sonuçlandırmak¸
Kurum Personel Yönetmeliğindeki görevleri yerine getirmek¸
Kurul Başkanı ile üyelerinin huzur hakkı işlemlerini hazırlatmak¸
Yıllık çalışma raporlarını hazırlayarak¸ Kurula sunulmak üzere¸ Başkana vermek¸
Kurulca seçilecek eserlerden bir kitaplık meydana getirmek için gerekli işlemi yapmak¸
Büronun işlerini düzenli bir şekilde yürütmek ve Kurul çalışmaları ile ilgili diğer görevleri yapmak¸

Madde 47 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Kurul¸ haftada en az bir kez ve üyelerden en az beşinin katılmasıyla toplanır.
(Mülga ikinci fıkra: 13/3/1981 - 8/2532 K.)
İşlerin çokluğu karşısında haftada birden çok toplantı yapılabilir.
Yıllık izinlerin¸ Kurul çalışmalarını aksatmayacak biçimde düzenlenmesine özen gösterilir.

Madde 48 - Çalışma Bakanlığı¸ Yüksek Sağlık Kurulunu¸ olağan toplantıları dışında da toplantıya çağırabilir. Bu husus Çalışma Bakanlığınca toplantı sebebiyle birlikte Kurul Başkanlığına yazılı olarak bildirilir.

Madde 49 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Özrü bulunan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu üyesinin¸ durumunu¸ toplantıdan en geç iki saat önce Kurul Başkanına veya Kurul Genel Sekreterine bildirmesi gerekir.
Kendisine toplantıların gün ve saati yazı ile bildirildiği halde¸ özürsüz olarak bir ay içinde üç toplantıya katılmayan üyenin adı Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirilir. Bakanlık bu üye yerine ilgili kuruluştan 41 inci madde uyarınca yeni bir üye seçilmesini isteyebilir.

Madde 50 - Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda incelenecek dosyalar¸ Kurum Sağlık İşleri Başkanlığınca¸ varsa noksanları da tamamlattırıldıktan sonra özel bir zarf içinde ve dizi pusulası ile birlikte Genel Müdürlük kanaliyle Kurula gönderilir.

Madde 51 - Kurul dosyalarda gördüğü noksanları tamamlattırabileceği gibi¸ ilgiliyi yeniden mua- yeneye sevk ederek¸ bir sağlık tesisinde ayakta veya yatırılarak müşahade altına aldırmaya yetkilidir.
(Ek: 12/11/1978 - 7/16989 K.) Alınacak sonuçlara göre kesin karar Kurulca verilir.

Madde 52 - Kurula gelen dosyalar¸ Genel Sekreterce hazırlanmış özetle birlikte Başkan tarafından¸ ihtisasları da gözönünde tutularak üyelere dağıtılır.

Madde 53 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Kurul¸ gerekli görürse dışardan¸ görüşülecek konu üzerinde rapor vermiş sağlık kurulunun üyesi olmayan uzman kişilerin görüşlerini alabilir.

Madde 54 - Kurulun incelenmesinden geçen her vaka için bir kartoteks fişi açılır. Bu fişlerin şekli ve içine nelerin yazılacağı Kurulca bir yönerge belirtilir.

Madde 55 - Kurul kararları toplantıya katılanların çoğunluğuyla verilir. Oyların eşitliği halinde Başkanın katıldığı taraf çoğunlukta sayılır.
Görüşme konusu olayla ilgili raporlarda imzası bulunan üye bu konudaki karara katılamaz.

Madde 56 - (Değişik: 12/11/1978- 7/16989 K.)
Kurul kararları Kurumu bağlar. Kurul kararlarında maddi bir yanlışlık görülürse¸ Genel Müdürlük bu hususu belirten bir yazıyla dosyanın yeniden incelenmesini Kuruldan isteyebilir.

Madde 57 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Kurulda her sayfası numaralanmış ve mühürlenmiş tutanak defteri tutulur. Alınan kararların özeti¸ varsa ayrışık görüşte olanlar¸ bu defterde gösterilir ve üyeler tarafından aynı oturum sonunda imzalanır.
Bu defterin tutulmasından Başkan ve Genel Sekreter sorumludur.

Madde 58 - Gerekçeli kararlar ve ayrışık görüşler en geç karar tarihini izleyen 7 gün içinde daktilo ile yazılıp imzalandıktan sonra karar kartonunda saklanır.
Kararlara sıra numarası verilir; kararlarda silme¸ karalama veya kazıma suretiyle düzeltme yapılamaz.

Madde 59 - (Değişik: 12/11/1978-7/16989 K.)
Kurul kararları ilgili yerlere ve sigortalıya yazılı olarak bildirilir.

Madde 60 - (Değişik: 12/11/1978-7/16989 K.)
Sosyal Güvenlik Bakanlığınca¸ Kurul üyelerinin görev süresinin bitiminden bir ay önce¸ başka bir nedenle boşalma halinde derhal¸ yeni seçim yapılması hususu¸ Tüzüğün 37 nci maddesinde sözü geçen yerlere yazıyla duyurulur.
Kuruluşlar¸ seçim sonuçlarını Bakanlığa ve seçilenlere yazıyla bildirirler.

Madde 61 - (Değişik birinci fıkra: 12/5/1991-91/1767 K.) Kurul başkan ve üyelerine¸ katıldıkları her oturum için¸ 200 gösterge sayısının¸ 657 sayılı Dev-Memurları Kanununun 43 üncü maddesindeki tabloda yer alan göstergelere uygulanacak memur aylık katsayısıyla çarpılması sonucunda bulunacak tutar üzerinden huzur hakkı ödenir.
(Değişik fıkralar: 12/11/1978-7/16989 K.)
53 üncü madde gereğince görüşü alınacak kimselere birinci fıkrada saptanan tutarda ücret ödenir.
Ankara dışından gelenlere¸ ayrıca¸ birinci derecede bulunan Devlet memuruna ödenen yolluk tutarında ödeme yapılır.

YEDİNCİ BÖLÜM
Meslek Hastalıkları

Madde 62 - Sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık¸ sakatlık veya ruhi arıza halleri meslek hastalığıdır.

Madde 63 - Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların¸ işten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana çıkması halinde sigortalının mesleğinden ileri geldiğinin kabul edileceği bu bölüm hükümlerine ve Tüzüğe ekli meslek hastalıkları listelerine göre tespit ve tayin edilir.
(Ek: 12/11/1978-7/16989 K.) Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin¸ işyeri incelenmesiyle kanıtlandığı hallerde¸ meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile¸ söz konusu hastalık¸ Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.

Madde 64 - (Değişik: birinci fıkra: 12/11/1978 - 7/16989 K.) Meslek hastalıkları¸ ilişik "Meslek Hastalıkları Listesinde";
A. Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları¸
B. Mesleki cilt hastalıkları¸
C. Pnömokonyozlar ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları¸
D. Mesleki bulaşıcı hastalıklar¸
E. Fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları¸ olmak üzere 5 grupta toplanmıştır.
(Değişik: 12/11/1978-7/16989 K.) Listenin sol kolonunda zararlı ajanın meydanan getirdiği başlıca hastalıklar ve belirtileri¸ orta kolonunda yükümlülük süreleri¸ sağ kolonunda hastalık tehlikesi olan başlıca işler yeralmıştır.
Kanunla sağlanan yardımlardan yararlanabilmek için sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçecek azami süreye yükümlülük süresi denir.

Madde 65 - (Değişik birinci fıkra:12/11/1978 - 7/16989 K.) Meslek hastalıkları Listesinin D grubunda yer alan bulaşıcı hastalıkların¸ görülen işin gereği olarak veya işyerinin özel koşullarının etkisiyle oluşması ve enfeksiyonun laboratuvar bulguları ile de kanıtlanması gereklidir.
Meslek hastalıkları listelerinde yer almayan ve fakat görülen iş ve görev icabı olarak alındığı kesin olarak tespit edilen diğer enfeksiyon hastalıkları da meslek hastalığı sayılır. Bu husustaki teşhisin laboratuvar deneyleriyle teyit edilmesi gereklidir. Hastalığın azami kuluçka süresi yükümlülük süresi olarak kabul edilir.

Madde 66 - (Değişik: 12/11/1978 - 7/16989 K.)
Pnömokonyozun meslek hastalığı sayılabilmesi için¸ sigortalının¸ havasında pnömokonyoz yapacak yoğunluk ve nitelikte toz bulunan yeraltı veya yerüstü işyerlerinde toplam olarak en az üç yıl çalışmış olması şarttır.
Ancak¸ havasında yüksek yoğunlukta ve pnömokonyoz yapacak nitelikte toz bulunan yeraltı ve yerüstü işyerlerinde meydana gelmiş¸ klinik veya radyolojik bulgular ve laboratuvar muayeneleriyle süratli seyrettiği ve ağırlığı saptanmış olgularda Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı sağlanmak koşuluyla 3 yıllık süre indirilebilir.

EK MADDE 1 - (Ek: 31/5/1985-85/9529 K.)
İş kazası veya meslek hastalığında meydana gelen arızanın¸ sigortalının kendi işini veya başka bir işi yapamaz hale gelmesi sonucunu doğurduğu iş güvenliği müfettişliğince tespit edilmişse meslekte kazanma gücü azalma oranının hesabında sürekli iş göremezlik simgesi İ olarak kabul edilir.

SEKİZİNCİ BÖLÜM
Son Hükümler

Madde 67 - 17/7/1964 günlü ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 135 inci maddesinin (A) bendine dayanılarak düzenlenen ve Danıştayca incelenen bu Tüzük hükümleri¸ Resmi Gazete ile yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 68 - Bu Tüzük hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

TIPTA UZMANLIK TÜZÜĞÜ

Resmi Gazete Tarihi: 19/06/2002
Resmi Gazete Sayısı: 24790

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

Amaç ve Kapsam
Madde 1 - Bu Tüzük¸ tıp veya diş hekimliği uzmanlık dallarını¸ bu dallarda uzman olabilmek için gerekli koşulları¸ tıp veya diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi verecek kurum ve kuruluşların nitelikleri ile uzmanlık eğitiminin usul ve esaslarını düzenler.

Tanımlar
Madde 2 - Bu Tüzükte geçen;
a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığı¸
b) YÖK: Yükseköğretim Kurulu¸
c) Fakülte: Tıp veya diş hekimliği fakülteleri¸
d) Kurum: Bu Tüzük hükümleri uyarınca uzmanlık eğitimi vermeye yetkili kılınan tıp veya diş hekimliği fakülteleri ile resmi sağlık kurumları ve Adli Tıp Kurumu¸
e) Birim: Kurumların belirli bir uzmanlık dalında tıpta uzmanlık eğitimi veren klinik ve laboratuvarları¸
f) Uzmanlık eğitimi : Bu Tüzük hükümlerine göre uzman olabilmek için gereken tıp veya diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi ve öğretimi¸
g) Asistan: Kurumlarındaki kadro unvanları ne olursa olsun bu Tüzük hükümlerine göre uzmanlık eğitimi görenler¸
h) Uzman: Bu Tüzüğe ekli Çizelgede yer alan dallardan birinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak o dalda sanatını uygulama hakkı ve uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanlar¸
i) TUS: Tıpta Uzmanlık Giriş Sınavı¸
j) DUS: Diş Hekimliği Uzmanlık Giriş Sınavı¸
anlamında kullanılmıştır.

Eğitim sorumluları
Madde 3 - Uzmanlık eğitiminden¸ tıp veya diş hekimliği fakültelerinde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümlerine göre profesör ve doçent olanlar ile en az 3 yıllık uzman olan yardımcı doçentler¸ uzmanlık eğitimi vermeye yetkili kılınan diğer kurumlarda ise yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre klinik veya laboratuvar şefi ya da şef yardımcısı olanlar sorumludur. Aynı dalda birden fazla şef bulunması halinde¸ şeflerden biri baştabip tarafından koordinasyonu sağlamak üzere görevlendirilir. Uzmanlık yetkisinin kullanılması

Madde 4 - Bu Tüzük hükümlerine göre uzmanlık belgesi almayanlar¸ hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamazlar ve uzmanlıkla ilgili tıbbi faaliyette bulunamazlar.

İKİNCİ BÖLÜM
Tıpta Uzmanlık Kurulu ve Komisyonlar
Tıpta Uzmanlık Kurulu
Madde 5 - Tıpta Uzmanlık Kurulu;
a) Bakanlık Müsteşarı¸
b) Eğitim hastanelerinden Bakanlığın seçeceği beş¸
c) Beş tıp fakültesinden YÖK'ün seçeceği birer¸
d) Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Fakültesinin seçeceği bir¸
e) Eğitim hastanelerinden Sosyal Sigortalar Kurumunun seçeceği bir¸
f) Türk Tabipleri Birliğinin seçeceği bir¸
g) Dört diş hekimliği fakültesinden YÖK'ün seçeceği birer¸
h) Türk Diş Hekimleri Birliğinin seçeceği bir¸
üyeden oluşur. Kurumlar¸ seçecekleri asıl üye sayısı kadar yedek üye de belirler.
Diş hekimleri yalnızca kendilerine ait konuların görüşüleceği Kurul toplantılarına katılırlar.
Kurula seçilecek asıl ve yedek üyelerin uzman olmaları¸ ayrıca en az üç yıllık klinik veya laboratuvar şefi ya da profesör unvanına sahip bulunmaları şarttır. Üyelerin görev süreleri üç yıldır. Süresi bitenler tekrar seçilebilir.

Kurul¸ Bakanlığın daveti üzerine yılda en az iki kez toplanır. Kurula Bakanlık Müsteşarı veya yapılacak ilk toplantıda üyeler arasından seçilecek başkan vekili başkanlık eder. Kurul¸ üyelerden en az beşinin teklifi ile olağanüstü toplanır.

Kurul¸ en az on bir üyenin katılımı ile toplanır. Diş hekimlerine ait konuların görüşüleceği Kurul toplantılarına en az üç diş hekiminin katılması zorunludur. Kararlar oyçokluğuyla alınır. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. Ancak¸ uzmanların veya kurumların eğitim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin toplantılarda katılanların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınması şarttır.

Kurul toplantılarına üst üste iki kez mazeretsiz olarak katılmayanların üyeliği düşer.

Kurulun çalışma usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.

Tıpta Uzmanlık Kurulunun görevleri
Madde 6 - Tıpta Uzmanlık Kurulunun görevleri şunlardır;
a) Eğitim Kurumlarını Değerlendirme Komisyonunun kurumlara eğitim yetkisi vermek ve eğitim yetkisini kaldırmak ile ilgili kararlarını görüşmek¸ aynen veya değiştirerek kabul veya reddetmek¸
b) Uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonlarının uzmanların eğitim yetkisini kaldırmasına ilişkin kararlarını görüşmek¸ aynen veya değiştirerek kabul veya reddetmek¸
c) Uzmanlık ana dallarının rotasyonları hakkında uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonlarının kararlarını görüşmek¸ aynen veya değiştirerek kabul veya reddetmek¸
d) Eğitim Kurumlarını Değerlendirme Komisyonu ile uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonları arasında veya uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonlarının kendi aralarındaki görüş ayrılıklarını inceleyerek karara bağlamak¸
e) Yukarıdaki bentlerde belirtilen komisyonların kararlarına karşı yapılacak itirazları inceleyerek kesin karara bağlamak¸
f) Uzmanlık sınavı jürilerini tespit etmek¸
g) Yabancı ülkelerde asistanlık yapanların bilimsel değerlendirilmesini yapacak fakülteleri belirlemek¸
h) Uzun vadeli uzman ihtiyacını saptamaya yönelik çalışmalar yaptırmak ve sonuçlarını ilgili kurum ve kuruluşlara iletmek¸ tıpta uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüşler vermek¸ uzmanların tıbbi gelişmeleri izlemesini sağlayıcı inceleme¸ araştırmalar yapmak.

Eğitim Kurumlarını Değerlendirme Komisyonu
Madde 7 - Eğitim Kurumlarını Değerlendirme Komisyonu;
a) Eğitim hastanelerinden Bakanlığın seçeceği dört¸
b) Beş tıp fakültesinden YÖK'ün seçeceği birer¸
c) Eğitim hastanelerinden Sosyal Sigortalar Kurumunun seçeceği bir¸
d) Türk Tabipleri Birliğinin seçeceği bir¸
e) Üç diş hekimliği fakültesinden YÖK'ün seçeceği birer¸
f) Türk Diş Hekimleri Birliğinin seçeceği bir¸
üyeden oluşur. Kurumlar¸ asıl üye sayısı kadar yedek üye de belirler.

Diş hekimleri yalnızca kendilerine ait konuların görüşüleceği Komisyon toplantılarına katılırlar. Komisyona seçilmek için eğitim hastanelerinde en az üç yıllık şef¸ tıp veya diş hekimliği fakültelerinde ise profesör olmak gerekir. Üyelerin görev süresi üç yıldır. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir. Komisyon ilk toplantısında kendi üyeleri arasından bir başkan ve bir başkan vekili seçer. Komisyon¸ en az dokuz üyenin katılımı ile toplanır. Diş hekimlerine ait konuların görüşüleceği toplantılara en az üç diş hekiminin katılması zorunludur. Kararlar oyçokluğuyla alınır. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.

Komisyon toplantılarına üst üste iki kez mazeretsiz olarak katılmayanların üyeliği düşer.

Komisyonun çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.

Eğitim Kurumlarını Değerlendirme Komisyonunun görevleri
Madde 8 - Eğitim Kurumlarını Değerlendirme Komisyonunun görevleri şunlardır;
a) Bu Tüzük hükümlerine göre uzmanlık eğitimi verecek sağlık kurumlarının fiziki yapısı¸ yatak sayısı¸ eğitim araç¸ gereç ve personel durumu yönünden sahip olmaları gereken asgari nitelik ve standartlarını yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde tespit etmek¸
b) Tıpta Uzmanlık Kurulunca verilecek kararlara esas olmak üzere¸ uzmanlık dallarında eğitim yetkisi verilmesi veya kaldırılması için sağlık kurumlarını yukarıda belirtilen nitelik ve standartlara uygunluğu yönünden incelemek¸ değerlendirmek ve bu konuda karar almak¸
c) Eğitim yetkisi verilen kurumları¸ (a) bendinde belirtilen asgari nitelik ve standartlarını koruyup korumadığı yönünden periyodik olarak veya gerekli görülen hallerde incelemek¸ değerlendirmek ve varsa eksikliklerin giderilmesine ilişkin karar almak¸
d) Tıpta uzmanlık eğitimi verecek kurumlarla ilgili görüş vermek. Komisyon¸ fakültelerdeki inceleme ve değerlendirme faaliyetlerini önceden YÖK'e bildirir ve YÖK'ün seçeceği üç temsilciyle birlikte yapar.

Kurum ve birimler hakkında yapılacak inceleme ve değerlendirmelerde tespit edilecek eksikliklerin giderilmesi ile ilgili hususlar yönetmelikle düzenlenir.

Uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonları
Madde 9 - Tüzüğe ekli çizelgede gösterilen ana dalların her biri için uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonları oluşturulur.


Komisyonlar:
a) Eğitim hastanelerinden Bakanlığın seçeceği üç klinik veya laboratuvar şefi¸
b) Tıp fakültelerinden YÖK'ün seçeceği üç profesör¸ bulunmaması halinde eğitim sorumlusu¸
c) Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Fakültesinin seçeceği bir profesör¸ bulunmaması halinde eğitim sorumlusu¸
d) Eğitim hastanelerinden Sosyal Sigortalar Kurumunun seçeceği bir klinik veya laboratuvar şefi¸
e) Türk Tabipleri Birliğinin seçeceği bir eğitim sorumlusu¸
olmak üzere dokuz kişiden oluşur. Kurumlar asıl üye sayısı kadar yedek üye de belirler.

Diş hekimliği uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonlarına ise YÖK'ün diş hekimliği fakültelerinden seçeceği yedi profesör¸ bulunmaması halinde eğitim sorumlusu¸ Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Fakültesinin seçeceği bir profesör¸ bulunmaması halinde eğitim sorumlusu¸ Türk Diş Hekimleri Birliğinin seçeceği bir eğitim sorumlusu katılır.

Komisyonlar ilk toplantılarında üyeleri arasından bir başkan ve bir başkan vekili seçerler. Komisyonlar üyelerin en az yedisinin katılımı ile toplanır. Kararlar oyçokluğuyla alınır. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.

Komisyon üyelerinin görev süreleri üç yıldır. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Bakanlıkça gerek görülen yan dallar için de aynı usul ve esaslara göre eğitim ve müfredat komisyonları oluşturulabilir.

Komisyon toplantılarına üst üste iki kez mazeretsiz olarak katılmayanların üyeliği düşer.

Komisyonların çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.

Uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonlarının görevleri
Madde 10 - Uzmanlık dalları eğitim ve müfredat komisyonlarının görevleri şunlardır;
a) İlgili uzmanlık dalında eğitim verecek sağlık birimlerinin fiziki yapısı¸ yatak sayısı¸ eğitim araç¸ gereç ve personel durumu yönünden sahip olmaları gereken asgari nitelik ve standartlarını yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde tespit etmek¸
b) Tıbbi uygulama ve teknolojideki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak ilgili uzmanlık dalının eğitim müfredat¸ plan¸ program ve uygulama esaslarını¸ uzmanlık eğitimi görenlerin ve eğitim sorumlularının en az yapmaları gereken ameliyatlar ile mesleki uygulama ve bilimsel çalışmalarının kapsamını belirlemek¸
c) Tıbbi uygulama ve teknolojideki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak uzmanlık ana dallarının rotasyonlarını belirlemek¸
d) Eğitim birimlerini periyodik olarak veya gerekli görülen hallerde (a) bendinde belirtilen asgari nitelik ve standartların bulunup bulunmadığı ve (b) bendinde belirlenen eğitim müfredat¸ plan¸ program ve uygulamalarının izlenip izlenmediği yönlerinden incelemek ve değerlendirmek¸ elde edilen sonuçlara ve alınması gereken önlemlere ilişkin görüşler bildirmek¸
e) İlgili uzmanlık dalının eğitim müfredat¸ plan¸ program ve uygulamalarını¸ en az yapmaları gereken ameliyatlar ile mesleki uygulama ve bilimsel çalışmalarını gerçekleştirmediği¸ tıbbi uygulama ve teknolojideki gelişmeleri izleyemediği¸ asistanlarını yeterli derecede yetiştiremediği belirlenen eğitim sorumlularının eğitim yetkisinin kaldırılması ile ilgili olarak yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde görüş bildirmek¸
f) Tıpta uzmanlık eğitimi ile ilgili görüş vermek.

Eğitim yetkisinin verilmesi ve kaldırılması
Madde 11 - Uzmanlık eğitimi verecek olan veya veren kurum ve birimler ile eğitim sorumluları hakkında¸ yukarıdaki maddelere göre yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda¸ Tıpta Uzmanlık Kurulunca eğitim yetkisinin verilmesine veya kaldırılmasına ilişkin kararlar Bakanlıkça yerine getirilir veya ilgili kurumdan yerine getirilmesi istenir. Fakültelerle ilgili kararlar uygulanmak üzere YÖK'e bildirilir. Eğitim yetkisi kaldırılan kurum veya birimdeki asistanlar durumu müsait olan diğer kurum ve birimlere mevzuatına uygun olarak nakledilebilirler.

Bu maddeye göre verilen kararlar ile yapılan inceleme ve değerlendirmelerin sonuçları Bakanlık tarafından her yıl periyodik olarak yayımlanır.

Sekreterya hizmetleri
Madde 12 - Bu Bölümde yer alan Kurul ve komisyonların sekreterya hizmetleri Bakanlık tarafından yerine getirilir.

Sekreterya hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Asistanlık


Asistan
Madde 13 - Asistan¸ kurumlarındaki kadro unvanları ne olursa olsun¸ tıp veya diş hekimliği uzmanlık ana veya yan dallarından birinde uzman olarak yetiştirilmek amacıyla¸ bu Tüzük ve özel mevzuat hükümleri çerçevesinde öğrenim¸ eğitim¸ araştırma ve uygulama yapmak üzere atanan tıp doktoru veya diş hekimidir. Asistanların atanmalarında kurumlarının özel mevzuat hükümleri uygulanır.

Asistanlığa giriş sınavının şartları
Madde 14 - Asistanlık giriş sınavına (TUS)¸ (DUS) başvurabilmek için;
a) Türkiye'de tıp doktoru veya diş hekimliği mesleğini yapmaya yetkili olmak¸
b) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının 4 ve 5 numaralı bentlerinde sayılan şartlara sahip bulunmak¸
c) Askerlikle ilgili bulunmamak veya askerlik hizmetini yapmış ya da yedek sınıfa geçirilmiş yahut 1111 sayılı Askerlik Kanununun 86 ıncı ve 89 uncu maddelerinde öngörülen durumlardan birine girmemiş ve askerliğini yapmamış olanlar bakımından uzmanlık eğitimi yapacakları dal için Tüzüğe ekli Çizelgede öngörülen sürelerin sonuna kadar 34 yaşından gün almayacak durumda olmak¸
d) Meslek ve sanatını uygulamasına ve uzman olmak istediği dalda çalışmasına engel teşkil edebilecek bedeni ve ruhi bir hastalığı olmadığını tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarından alınan rapor ile belgelendirmiş olmak¸
e) Devlet memurluğundan çıkarma cezası almamış olmak¸
şarttır.

Muvazzaf askerlik hizmetini yapmakta olanlardan¸ bu hizmetlerini asistanlık giriş sınav gününden itibaren üç ay içinde bitirebilecekler ile görevden çekilen veya çekilmiş sayılan memurlardan yeniden kamu görevine girebilmek için belirlenen yasal süresi asistanlık giriş sınav gününden itibaren üç ay içinde bitecek durumda bulunanlar¸ asistanlık giriş sınavına başvurabilirler.

Asistanlık giriş sınavı şartlarını taşımaksızın sınava girenler¸ başarılı olsalar bile uzmanlık eğitimine başlatılmazlar. Bu şartlardan herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanlar ile asistanlıkları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybedenlerin asistanlıklarına son verilir.

Asistanlık giriş sınavı
Madde 15 - Asistanlık giriş sınavı (TUS)¸ (DUS)¸ tıp veya diş hekimliği mezunları için ayrı ayrı yapılır.

Bu sınavlar¸ yan dal asistanlıkları hariç olmak üzere¸ kurumların ihtiyaç duyduğu dallarda yılda en çok iki defa olmak üzere her yıl yapılır. Sınavların yeri¸ günü¸ şekli¸ sınava başvurmanın usulü ve sınavla ilgili diğer hususlar¸ Bakanlık ile YÖK arasında düzenlenecek protokol çerçevesinde tespit edilir.

Sınavlar¸ protokolle belirlenecek sınav yerlerinde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılır.

Asistanlık giriş sınavlarının konusu ve kapsamı
Madde 16 - Yeterlik ve yarışma esaslarına dayanan asistanlık giriş sınavları¸ mesleki yabancı dil ve mesleki bilgi olmak üzere iki aşamada yapılır.

Mesleki yabancı dil sınavı¸ İngilizce¸ Fransızca¸ Almanca ile Tıpta Uzmanlık Kurulunun¸ Bakanlık ve YÖK'ün uygun görüşü alınmak kaydıyla belirleyeceği diğer yabancı dillerden; mesleki bilgi sınavı ise¸ genel tıp veya genel diş hekimliği konularından yapılır. Mesleki bilgi sınavına girebilmek için yabancı dil sınavında yüz üzerinden en az altmış puan almış olmak şarttır.

Bir yabancı dil sınavında kazanılan başarı iki yıl süre ile geçerlidir. Bu sınavdan sonra iki yıl içinde açılacak asistanlık giriş sınavlarında yabancı dil sınavına girmek ve başarılı olmak şartı aranmaz.

Asistanlık giriş sınavlarının sonuçları ve asistanlığa başlama
Madde 17 - Bu Tüzükte belirtilen uzmanlık ana dallarında asistan olabilmek için asistanlık giriş sınavlarında başarılı olmak şarttır.Sınavlarda başarılı olanlar¸ mesleki bilgi sınavında aldıkları puanlara ve tercihlerine göre sıralanır. Mesleki bilgi puanının eşitliği halinde yabancı dil puanı yüksek olanlara¸ yabancı dil puanında da eşitlik olması halinde fakülte başarı puanı yüksek olanlara öncelik tanınır. Sınav sonuçları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından ilan edilir ve ilgililere bildirilir. Sınavda başarılı olanlar¸ listelerin ilanı tarihinden itibaren on beş gün içerisinde atamalarının yapılması için ilgili kuruma başvururlar.

Asistanlığa atama işlemi¸ kanuni bir engel bulunmadığı takdirde en geç altmış gün içinde ilgililere tebliğ edilir. İşlemin kendilerine tebliği tarihinden itibaren tabi olacakları personel kanununda öngörülen süreler içerisinde¸ mevzuatlarında belirtilen sebepler olmaksızın¸ göreve başlamayanların atamaları iptal edilir. Asistanlığa başladıktan sonra kurum veya dal değişikliği için yeniden asistanlık giriş sınavına girenlerin mesleki bilgi puanı % 3 oranında düşürülür.

Sınavda başarılı oldukları halde herhangi bir nedenle asistanlığa başlamayanlardan boş kalan kontenjanlara¸ Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yeniden yerleştirme yapılır.

Uzman olduğu dala yakın ana dallardan birinde öngörülenden kısa sürede uzmanlık eğitimi görmek isteyenlerin¸ bu hakkı kullanabilmeleri için girecekleri asistanlık sınavında başarılı olmaları şarttır.

Yan dal asistanlığı
Madde 18 - Yan dal asistanlığı; Tüzüğe ekli Çizelgede belirtilen yan dallarda¸ yan dalın bağlı olduğu ana dalın uzmanlarının görebileceği uzmanlık eğitimidir.

Yan dal uzmanlık eğitimi yapmak isteyenlerin ana dallarda olduğu gibi eğitim gördükleri kurumların ilgili birimlerinin kadrolarında fiilen asistanlık yapmaları ve girecekleri seçme ve yeterlik sınavında başarılı olmaları zorunludur.

Bunlara uygulanacak seçme ve yeterlik sınavının usul ve esasları ile sınava giriş şartları yönetmelikle düzenlenir.

Yabancı uyrukluların asistanlıkları
Madde 19 - Yabancı uyruklular;
a) Kurumlarda yabancı uyruklulara ayrılan kontenjan bulunması¸
b) Türkiye'deki tıp veya diş hekimliği fakültelerinin birinden mezun olmaları veya yabancı ülkelerdeki bu fakültelerin birinden mezun olup YÖK'ten denklik belgesi almış olmaları¸
c) Türkiye'de uzmanlık eğitimi yapmalarına engel halleri bulunmadığının yetkili mercilerce tespit edilmiş olması¸
d) Türkiye'de ikametlerine yetkili mercilerce izin verilmiş olması¸
e) Mesleki konuları izleyebilecek derecede Türkçe bildiklerini ölçmek amacıyla yapılacak dil bilgisi sınavında başarılı olmaları¸
f) Asistanlık süresince kendilerine burs verileceğini veya Türkiye'deki giderlerinin karşılanacağını belirten bir belge vermeleri¸
g) 15 inci maddede öngörülen sınavda başarılı olmaları¸
koşulları ile aylıksız olarak asistanlığa kabul edilirler.

Uzmanlık eğitimi yapmak isteyen yabancı uyruklulara¸ kurumların asistanlık kadrolarının en çok % 10'u kadar kontenjan ayrılabilir.

Yabancı uyrukluların Türkçe dil bilgisi sınavı ile ilgili hususlar yönetmelikle düzenlenir.

Asistanlık ile bağdaşmayan işler
Madde 20 - Asistanlar¸ uzmanlık eğitiminin gerektirdiği öğrenim¸ eğitim¸ araştırma ve uygulama çalışmaları dışında¸ kamu veya özel kurum ve kuruluşlarda aylıklı veya aylıksız hiçbir görev alamazlar¸ muayenehane açamazlar¸ eğitim gördükleri uzmanlık dalının uygulamasından sayılamayacak işlerde görevlendirilemezler.

Asistanlık süresinden sayılmayacak haller
Madde 21 - Senelik izin ve bilimsel kongreler için verilen izin süreleri hariç olmak üzere¸ asistanlıkta fiilen geçmeyen süreler¸ asistanlık eğitim ve rotasyon sürelerinden sayılmaz.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzmanlık Eğitimi ve Uzmanlık Sınavları


Uzmanlık ana ve yan dalları ile eğitim süreleri ve rotasyonlar
Madde 22 - Tıpta uzmanlık ana ve yan dalları ve bunlara ilişkin eğitim süreleri ekli Çizelgede gösterilmiştir.

Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenen rotasyonların¸ kurumun bulunduğu yerleşim biriminde yaptırılması esastır. Ancak¸ aynı yerleşim birimindeki kurumlarda ilgili uzmanlık dalına ait eğitim biriminin bulunmaması veya bulunsa bile başka yerlerde rotasyon yaptırılmasında fayda görülmesi halinde¸ eğitim kurumunca uygun görülen yerlerde rotasyona tabi tutulabilir.

Asistanlara¸ eğitim sorumlularının uygun görmesi kaydıyla¸ özel mevzuatına göre yetkili kılınan amir veya kurulların uygun görüş ve kararları üzerine¸ eğitime kabul belgesi sağlamaları koşuluyla yurt içinde başka kurumlarda en fazla bir yıla kadar asistanlık yaptırılabilir veya asistanlığın yurt dışında yapılmasına izin verilebilir.

Asistanlıkta devamlılık¸ kurum ve dal değiştirme
Madde 23 - Uzmanlık eğitiminin kesintisiz olması şarttır.

İlgili mevzuat ve Tüzükte belirtilen hükümler dışında¸ kendi ihmali sebebiyle sevk tehiri yaptırmadığı için muvazzaf askerliğe başlamak da dahil herhangi bir sebeple veya kendi isteğiyle uzmanlık eğitimi sona erenler ya da eğitime ara verenler uzmanlık eğitimine tekrar başlayamazlar.

Asistanlık eğitimine devam ederken yeniden girdikleri asistanlık giriş sınavında başarılı olanlar ile asistanlıktan ayrıldıktan sonra en geç bir yıl içinde yeniden sınava girerek başarılı olan asistanlardan;
a) Uzmanlık eğitim dalları değişenlerin önceki asistanlıkta geçen eğitim süreleri yeni başlayacakları asistanlığın eğitim süresinden sayılmaz.
b) Dalları değişen asistanların¸ önceki kurumlarınca verilen başarı belgeleri¸ yeni başladıkları kurumdaki eğitim sorumluları ve yetkili kurullarca kabul edildiği takdirde¸ bunların önceki asistanlıklarında geçen eğitim süreleri ve rotasyonları¸ var ise yeni asistanlık dallarında tekabül eden rotasyonlarından sayılır.
c) Dal değiştirmeksizin kurum değiştirenlerin önceki asistanlıklarında geçen eğitim süre ve rotasyonları ile önceki kurumlarınca verilmiş başarı belgeleri¸ yeni başlayacakları kurumların eğitim sorumluları ve yetkili kurullarınca kabul edildiği takdirde¸ asistanlığın eğitim süre ve rotasyonlarından sayılır.

Asistanların değerlendirilmesi
Madde 24 - Eğitim sorumluları altı ayda bir asistanların meslek bilgileri¸ mesleki uygulama¸ göreve bağlılık¸ çalışma¸ araştırma ve yönetme yetenekleri ile meslek ahlakı hakkındaki görüş ve kanaatlerini asistan değerlendirme formuna yazıp gizli olarak fakültelerde dekanlığa¸ diğer kurumlarda kurum amirleri aracılığı ile Bakanlığa gönderirler.

Asistanlığın altı aylık değerlendirme devresinin birden fazla eğitim sorumlusu yanında geçmesi halinde¸ her bir eğitim sorumlusu tarafından asistan değerlendirme formu doldurulur ve değerlendirmede bunların ortalaması alınır. Bu değerlendirme formları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda olumsuz not alan asistan yazı ile uyarılır. Üst üste iki kez olumsuz not alan asistanın birimi¸ aynı kurumda başka birim yoksa kurumu mevzuatları çerçevesinde değiştirilir. Üçüncü kez olumsuz not alan asistanın hizmet süresi ne olursa olsun asistanlıkla ilişkisi kesilir. Bu suretle asistanlıkla ilişkisi kesilenler¸ aynı uzmanlık dalında bir daha asistan olamazlar.

Ayrıca asistanlığa başladıklarında her asistana bir karne verilir. Bu karneye asistanın yaptığı teorik ve pratik tüm etkinlikler yazılarak eğitim sorumlusu ve kurum amiri tarafından onanır. Asistanlar bu karneleri uzmanlık giriş sınavından önce uzmanlık sınav jürisine verirler. Karne sınavdan sonra asistana iade edilir. Asistan değerlendirme formu ile asistan karnesinin şekli¸ kapsamı¸ kullanılması ve ilgili diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.

Uzmanlık tezi ve değerlendirilmesi
Madde 25 - Asistanların uzmanlık sınavına girebilmeleri için¸ uzmanlık eğitimi gördükleri dala ait bir konu üzerinde tez hazırlamaları zorunludur.

Tezin konusu¸ asistanın talebi ve birimdeki diğer eğitim sorumlularının da görüşü alınarak¸ asistanın eğitim sorumlusu tarafından seçilir ve ana dallar için asistanlık süresinin yarısı tamamlandıktan sonra¸ yan dallar için ilk altı ay içinde asistana yazılı olarak bildirilir ve kendisine bir tez danışmanı tayin edilir. Tez¸ uzmanlık dalı ile ilgili orijinalliği haiz¸ bilimsel ve yayınlanabilir bir inceleme ve araştırma niteliğinde olmalıdır. Tez¸ asistanlık süresinin son üç aylık devresinden önce¸ kurumu tarafından asistanın eğitim gördüğü dalın eğitim sorumlularından oluşturulan üç kişilik bir jüri tarafından değerlendirilir. Tez¸ jüriye verildiği tarihten itibaren en geç bir ay içerisinde incelenir. Asistan¸ jüri tarafından belirlenen tarihte tezini jüri huzurunda savunur.

Tezi kabul edilen asistanlar¸ uzmanlık sınavına girmeye hak kazanırlar. Tezin kabul edilmemesi halinde sonuç¸ en geç 15 gün içerisinde yazılı ve gerekçeli olarak asistana ve kurum amirine bildirilir.

Tezi kabul edilmeyen asistanlar¸ sonucun kendilerine tebliğinden itibaren en geç altı ay içinde jürinin gerekçesindeki esaslara göre tezde gerekli değişiklikleri yaparak jüriye verirler.

İkinci defa tezi reddedilen asistanın asistanlıkla ilişkisi kesilir. Bunlar aynı dalda tekrar asistan olamazlar.

Yukarıdaki fıkraya göre asistanlıkla ilişiği kesilenlerin¸ başka bir dalda en geç bir yıl içerisinde asistanlık sınavına girip başarılı olmaları halinde¸ bunlara¸ önceki asistanlıklarında geçen eğitim süre ve rotasyonlarının yeni asistanlıklarının rotasyonundan sayılması konusunda 23 üncü maddenin (b) bendi hükümleri kıyasen uygulanır.

Yeterlik sınavı
Madde 26 - Yeterlik sınavı¸ asistanın eğitim süresinin son yılı içerisinde gireceği merkezi sınavdır. Bu sınav¸ Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yılda en fazla üç kez ilgili uzmanlık dalı bilgilerini kapsayacak biçimde ve test usulü ile yapılır. Bu sınavda başarılı sayılmak için yüz üzerinden en az yetmiş puan almış olmak şarttır.

Yeterlik sınavında başarı gösteremeyenler birbirini izleyen sonraki iki dönemde açılacak yeterlik sınavında da başarı gösteremezlerse¸ asistanlıkla ilişikleri kesilir. Bunlar¸ aynı dalda tekrar asistan olamazlar. Ancak¸ başka bir dalda en geç bir yıl içerisinde yeniden girecekleri asistanlık giriş sınavında başarılı olmaları halinde¸ bunlara¸ önceki asistanlıklarında geçen eğitim süre ve rotasyonlarının yeni asistanlıklarının rotasyonlarından sayılması konusunda 23 üncü maddenin (b) bendi hükümleri kıyasen uygulanır.

Yeterlik sınavının zamanı¸ usul ve esasları ve sınav ile ilgili diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.

Uzmanlık sınavına girebilmenin şartları
Madde 27 - Uzmanlık sınavına girebilmek için;
a) Asistanlık süresini ve rotasyonlarını tamamlamak¸
b) 9 uncu maddeye göre kurulan komisyonların belirlediği asgari uygulamaları yapmış olmak¸
c) Uzmanlık tezi kabul edilmiş bulunmak¸
d) Yeterlik sınavında başarılı olmak¸
şarttır.

(a) ve (b) bentlerinde belirtilen hususların gerçekleşip gerçekleşmediğinin tesbitine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

Uzmanlık sınavı jürileri
Madde 28 - Her uzmanlık dalı için bu daldan beş asıl¸ üç yedek üye olmak üzere bilgisayar yöntemi ile kura usulüne göre birden fazla karma sınav jürisi oluşturulur.

Jüriler¸ uluslararası indekslere kayıtlı dergilerde en az üç araştırma makalesi yayınlanmış eğitim sorumluları arasından tercihen profesör¸ doçent¸ klinik veya laboratuvar şefi veya şef yardımcısından oluşturulur. Fakülte asistanlarından uzmanlık sınavına gireceklerin jürilerinin üçü eğitim sorumlusu olan fakülte öğretim üyelerinden¸ ikisi eğitim hastaneleri şeflerinden; eğitim hastaneleri asistanlarından sınava gireceklerin jürileri ise¸ üçü eğitim hastaneleri eğitim sorumlularından¸ ikisi fakülte eğitim sorumlusu olan öğretim üyelerinden oluşur. Jüriler¸ aynı dalda yeterli üye bulunmadığı takdirde rotasyon dallarından¸ yok ise bu dallara yakın dalların eğitim sorumlularından oluşturulur.

Uzmanlık sınav jürilerinin oluşumu ve sınavların yapılacağı yerler Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından belirlenir.

Uzmanlık sınavı
Madde 29 - Uzmanlık sınavı¸ yılda en az dört kez asistanların uzmanlık dalında uygulamalı olarak yapılır.

Asistanlar¸ mevzuatlarında belirtilen mazeretler hariç olmak üzere¸ uzmanlık eğitimi süresinin bitimini izleyen ilk sınava alınır. Uzmanlık sınavında iki kez başarısız olanların asistanlıkla ilişkileri kesilir. Bu suretle asistanlıkla ilişkisi kesilenler¸ altı ay içinde bir kez daha bu sınava alınırlar. Bunda da başarı gösteremeyenler¸ o dalda yeniden asistan olamazlar. Ancak¸ başka bir dalda en geç bir yıl içerisinde girecekleri asistanlık giriş sınavında başarılı olmaları halinde¸ bunlara¸ önceki asistanlıklarında geçen eğitim süre ve rotasyonlarının yeni asistanlıklarının rotasyonlarından sayılması konusunda 23 üncü maddenin (b) bendi hükümleri kıyasen uygulanır.

Uzmanlık sınavında başarılı olanların¸ sınav sonuçlarının Bakanlığa gönderildiği tarihten itibaren en geç iki ay içerisinde asistanlıkla ilişkileri kesilir.

Uzmanlık sınavının ne şekilde yapılacağı¸ sınav jürilerinin çalışma¸ usul ve esasları¸ sınav sonuçlarının hangi ölçülere göre değerlendirileceği ve uzmanlık sınavı tutanağının düzenleniş şekli ile diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Yurt Dışında Uzmanlık Eğitimi ve Uzmanlık


Uzmanlık eğitiminin ve uzmanlığın incelenmesi
Madde 30 - Yurt dışında uzmanlık eğitimi vermeye yetkili olan bir sağlık kurumunda uzmanlık eğitimi yapan veya uzmanlık belgesi alan Türk vatandaşlarının talebi halinde¸ yabancı ülkedeki Türk misyon şeflikleri ile o ülkenin yetkili meslek kuruluşunca onaylanmış uzmanlık eğitimine ilişkin belgeleri ve eğitim süreleri Tüzük hükümlerine uygunluğu yönünden biçimsel olarak Bakanlıkça¸ bilimsel olarak Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından belirlenecek bir tıp veya diş hekimliği fakültesince incelenir.

Bakanlık ve fakülteler¸ yabancı ülkelerde yapılan uzmanlık eğitiminin bu Tüzükte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapılıp yapılmadığını araştırır¸ kanıtlayıcı her türlü belge ve dokümanın verilmesini isteyebilir.

Sürelerin eksikliği halinde yapılacak işlemler
Madde 31 - 30 uncu madde uyarınca yapılan inceleme sonucunda;
a) Uzmanlık belgesi almamış olanların asistanlıkta geçen süreleri Tüzüğe ekli Çizelgede öngörülen süreden az ise¸ asistanlık giriş sınavına tabi tutulurlar. Sınavda başarılı olanlar¸ yurt dışında geçirdikleri eğitim sürelerinin asistanlık süresinden sayılmasını isterlerse¸ asistanlığa başlamalarından sonra ilk açılacak yabancı dil sınavında eğitim gördükleri ülkenin dilinden sınava alınırlar. Bu dil sınavında 100 üzerinden en az 60 puan alanların eğitim gördükleri ülkeden aldıkları belgeler değerlendirilerek uygun görülen süreler¸ Türkiye'de yapacakları asistanlığın süresinden düşülür. Ancak¸ yurt dışında geçen uzmanlık eğitim sürelerinin geçerli sayılabilmesi için¸ yukarıda belirtilen şartlar yanında ilgililerin uzmanlık eğitiminden ayrıldıktan sonra en geç bir yıl içinde müracaatları ve açılacak ilk iki asistanlık giriş sınavında başarılı olmaları şarttır.
b) Uzmanlık belgesi almış olmakla beraber¸ eğitim sürelerinin eksik olduğu anlaşılanlardan¸ eğitim süreleri Tüzüğe ekli Çizelgede öngörülen sürenin en az dörtte üçü kadar olanların eksik süreleri Tıpta Uzmanlık Kurulunun belirleyeceği eğitim kurumunda tamamlattırılır. Yabancı ülkede tezi kabul edilmiş olanlar tez verme şartı aranmaksızın¸ tez vermemiş olanlar ise tez verdikten sonra yeterlik ve uzmanlık sınavına tabi tutulur.

Eğitim süreleri Tüzüğe ekli Çizelgede öngörülen sürelerin dörtte üçünden az olanlar hakkında (a) bendi hükümleri uygulanır.

Sürelerin uygunluğu halinde yapılacak işlemler
Madde 32 - 30 uncu madde uyarınca yapılan inceleme sonucunda;
a) Yabancı ülkelerde uzmanlık eğitiminde geçirdikleri eğitim süre ve uygulamaları bu Tüzük hükümlerine uygun olmakla birlikte uzmanlık belgesi almamış olduğu anlaşılanlar¸ tez verme şartı da aranarak¸ üç defadan fazla olmamak kaydıyla yeterlik¸ yeterlik sınavında başarılı olmaları halinde üç defadan fazla olmamak kaydıyla uzmanlık sınavına girebilirler.
b) Yabancı ülkede yaptıkları uzmanlık eğitiminin süre ve uygulamaları bu Tüzük hükümlerine uygun olanlardan uzmanlık belgesi almış olanlar¸ üç defadan fazla olmamak kaydıyla yeterlik¸ yeterlik sınavında başarılı olmaları halinde üç defadan fazla olmamak kaydıyla uzmanlık sınavına girebilirler.
c) Yabancı ülkelerden aldıkları uzmanlık belgeleri bu Tüzük hükümlerine uygun olmakla birlikte gerekli becerilerin kazanılabilmesi için belirli uygulamaların yapılması öngörülen dallarda görülen uygulama eksiklikleri¸ kadroya atanma şartı aranmaksızın tamamlattırılır.

Eksikliklerin giderilmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

Türkiye'de başlanılan asistanlığın yurt dışında sürdürülmesi
Madde 33 - Bu Tüzük hükümlerine göre Türkiye'de başladıkları asistanlığı yurt dışında sürdürenlerin¸ uzmanlık eğitimi görülen yabancı ülkelerin usullerine göre aynı dalın uzmanlık eğitiminde geçirdikleri süreleri¸ Türkiye'de asistanlıktan ayrılış ve yurt dışında uzmanlık eğitimine başlayış tarihleri arasındaki sürenin altı aydan fazla olmaması koşuluyla¸ yurt içinde asistanlıkta geçen önceki süreleri ile birleştirilir. Eksik olan süreler yeniden asistanlık geçiş sınavına girmeksizin bu Tüzük hükümlerine göre tamamlattırılır. Süreleri tam olanlar¸ tez verme şartı da aranarak¸ yeterlik ve uzmanlık sınavına alınırlar.

Türk uyruğuna geçen yabancıların durumu
Madde 34 - Türkiye'de yabancı uyruklu olarak uzmanlık eğitimi görmekte iken asistanlık süresi içinde Türk uyruğuna geçenler¸ kadrosuz ve aylıksız olarak asistanlığa devam ederler.

ALTINCI BÖLÜM
Uzmanlık Belgesi


Uzmanlık belgesi
Madde 35 - Uzmanlık sınav sonuçları¸ uzmanlığın tescili için gerekli olan belgelerle birlikte en geç on beş gün içinde¸ il sağlık müdürlüğü¸ fakülteler ve ilgili kurumlar tarafından Bakanlığa gönderilir. Uzmanlık sınavını kazananların uzmanlık belgeleri Bakanlıkça düzenlenir ve tescil edilir.

Uzmanlık eğitiminin bu Tüzükte belirtilen kapsam¸ usul ve esaslara uygun olarak yapılmadığının tespiti halinde tescil işlemini yapmamaya¸ yapılmış ise iptaline Bakanlık yetkilidir.

Bu Tüzük hükümlerine göre verilecek uzmanlık belgesinin şekli ve kapsamı Bakanlıkça tespit edilir.

YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler


Yönetmelik çıkarılması
Madde 36 - Bu Tüzükte çıkarılması öngörülen yönetmelikler¸ Tıpta Uzmanlık Yönetmeliği adı altında¸ YÖK'ün uygun görüşü alınmak kaydıyla bu Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içerisinde Bakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulur.

Yürürlükten kaldırılan hükümler
Madde 37 - Bakanlar Kurulunun 5/4/1973 tarih ve 7/6229 sayılı Kararı ile yürürlüğe konulan Tababet Uzmanlık Tüzüğü yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1 - Bu Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuata göre kazanılmış bulunan uzmanlık ve eğitim yetkisi hakları saklıdır.

Bu Tüzük ile kaldırılan veya bir uzmanlık dalı iken ayrılan uzmanlık dallarında eğitim yetkisi bulunanlara¸ hangi dalda eğitim yetkisi verileceğine istekleri de dikkate alınarak Tıpta Uzmanlık Kurulunca karar verilir.

Geçici Madde 2 - Bu Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihte fiilen asistanlık yapmakta olanlar hakkında 5/4/1973 tarih ve 7/6229 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Tababet Uzmanlık Tüzüğünün ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bunlar isterlerse¸ Tüzüğün yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde başvurmaları kaydıyla bu Tüzük hükümlerine tabi olurlar.

Kaldırılan dallarda fiilen asistanlık yapmakta olanların en yakın hangi dalda eğitimlerine devam edeceklerine Tıpta Uzmanlık Kurulunca karar verilir. Bir uzmanlık dalı iken ayrılan uzmanlık dallarında fiilen asistanlık yapmakta olanların eğitimlerine hangi dalda devam edeceklerine istekleri de dikkate alınarak kurumlarınca karar verilir.

Bu Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten önce asistanlık sınavını kazanıp da fiilen asistanlığa başlamamış olanlar¸ bu Tüzük hükümlerine tabidirler. Ancak¸ kaldırılan veya bir uzmanlık dalı iken ayrılan uzmanlık dallarında sınavı kazanıp da başlamamış olanlar hakkında¸ ikinci fıkra hükmü uygulanır.

Geçici Madde 3 - 5¸ 7 ve 9 uncu maddelerde belirtilen Kurul ve komisyonlar¸ bu Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içerisinde oluşturulur.

Geçici Madde 4 - Bu Tüzük ile öngörülen yönetmeliğin yürürlüğe girmesine ve Tıpta Uzmanlık Kurulunun oluşumuna kadar¸ 5/4/1973 tarih ve 7/6229 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Tüzük ile yürürlükteki Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin bu Tüzüğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

Geçici Madde 5 - 19.3.1927 günlü ve 992 sayılı Kanun ile 5/4/1973 tarih ve 7/6229 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Tababet Uzmanlık Tüzüğünün 6 ncı maddesi hükümlerine göre uzman olma hakkı tanınanlar için kendi alanlarına ilişkin düzenleme yapılıncaya kadar bu Tüzük hükümleri uygulanır.

Geçici Madde 6 - Bu Tüzükle yeni ihdas edilen yan dalların bağlı bulunduğu ana dal uzmanlarından o yan dalda yurt içinde veya yurt dışında en az beş yıl süre ile yaptıkları araştırma¸ uygulama ve incelemeleri ile bu alanda yurt içi ve yurt dışında yayınlanmış bilimsel yayınlarını ibraz ederek yeni ihdas edilen yan dalda uzmanlık belgesi almak isteyenlerin¸ bu Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içerisinde başvurmaları durumunda¸ bu belgeleri¸ Tıpta Uzmanlık Kurulunca altı ay içerisinde değerlendirilerek çalışmaları yeterli görülenlere¸ Bakanlıkça uzmanlık belgesi düzenlenerek verilir ve uzmanlıkları tescil edilir.

Geçici Madde 7 - Bu Tüzükte belirtilen diş hekimi uzmanlık dallarında daha önce doktora yaparak başarılı olanlardan bu Tüzüğün yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde başvuranların durumları¸ Tıpta Uzmanlık Kurulunca altı ay içerisinde değerlendirilerek klinik çalışmaları¸ yayınları ve meslekteki deneyimleri yeterli görülenlere Bakanlıkça uzmanlık belgesi verilir ve uzmanlıkları tescil edilir.

Geçici Madde 8 - Bu Tüzüğün yayımlandığı tarihte Tüzükte öngörülen diş hekimliği uzmanlık dallarında kadroya bağlı olarak fiilen doktora yapanlar¸ altı ay içinde başvurmaları halinde o uzmanlık dalına asistan olarak kabul edilirler. Bu durumda¸ doktora çalışmalarında geçen süre ve rotasyonları asistanlık eğitim süre ve rotasyonlarından sayılır.

Yürürlük
Madde 38 - 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 9 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan ve Danıştayca incelenen bu Tüzük yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
Madde 39 -
Bu Tüzük hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

EK ÇİZELGE

ANA DALLAR SÜRESİ YAN DALLARI SÜRESİ
1-İç Hastalıkları 5 yıl 1-Alerji Hastalıkları 3 yıl
2-Endokrinoloji ve Metabolizma 3 yıl
Hastalıkları
3-Gastroenteroloji 3 yıl
4-Nefroloji 3 yıl
5-Romatoloji 3 yıl
6-İş ve Meslek Hastalıkları 3 yıl
7-İmmünoloji 3 yıl
8-Hematoloji 3 yıl
9-Geriatri 3 yıl
10-Tıbbi Onkoloji 3 yıl
11-Yoğun Bakım 3 yıl
2-Kardiyoloji 5 yıl
İç Hastalıkları uzmanları için 3 yıl
3-Göğüs Hastalıkları 5 yıl 1-Alerjik Göğüs Hastalıkları 3 yıl
2-Yoğun Bakım 3 yıl
İç Hastalıkları uzmanları için 2 yıl
4-Enfeksiyon Hastalıkları 5 yıl
İç Hastalıkları uzmanları için 3 yıl
5-Nöroloji 5 yıl
6-Psikiyatri 5 yıl
Çocuk Psikiyatrisi uzmanları için 3 yıl
7-Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 5 yıl 1-Çocuk Kardiyolojisi 3 yıl
2-Çocuk Metabolizma Hast 3 yıl
3-Çocuk Endokrinolojisi 3 yıl
4-Çocuk Hematolojisi 3 yıl
5-Çocuk Nefrolojisi 3 yıl
6-Çocuk Nörolojisi 3 yıl
7-Çocuk Alerjisi 3 yıl
8-Çocuk Onkolojisi 3 yıl
9-Çocuk Gastro.¸ Hepatoloji ve Beslenme 3 yıl
10-Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları 3 yıl
11-Neonatoloji 3 yıl
12-Genetik 3 yıl
13- Çocuk Göğüs Hastalıkları 3 yıl
14-Çocuk İmmünolojisi 3 yıl
15- Yoğun Bakım 3 yıl
8-Çocuk Psikiyatrisi 5 yıl
Psikiyatri uzmanları için 3 yıl
9-Dermatoloji 5 yıl
10-Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon 5 yıl 1-Romatoloji 3 yıl
11-Genel Cerrahi 5 yıl 1-Gastroentroloji Cerrahisi 3 yıl
12-Çocuk Cerrahisi 5 yıl 1- Çocuk Ürolojisi 3 yıl
Genel Cerrahi uzmanları için 3 yıl
13-Göğüs Cerrahisi. 5 yıl
Genel Cerrahi uzmanları için 3 yıl
Kalp ve Damar Cer. uzmanları için 2 yıl
14- Kalp ve Damar Cerrahisi 6 yıl 1- Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi 3 yıl
Genel Cerrahi uzmanları için 3 yıl
Göğüs Cerrahisi uzmanları için 3 yıl
15-Beyin ve Sinir Cerrahisi 6 yıl
16-Plastik¸ Rekonstrüktif ve Estetik 6 yıl 1- El Cerrahisi 2 yıl
Cerrahi
Genel Cerrahi uzmanları için 3 yıl
17-Ortopedi ve Travmatoloji 5 yıl 1- El Cerrahisi 2 yıl
18-Üroloji 5 yıl 1- Çocuk Ürolojisi 3 yıl
2- Androloji 3 yıl
19- Kulak-Burun-Boğaz 5 yıl
Hastalıkları
20-Göz Hastalıkları 5 yıl
21-Kadın Hastalıkları ve Doğum 5 yıl 1-Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite 3 yıl
2- Perinatoloji 3 yıl
22-Anesteziyoloji ve 4 yıl 1-Algoloji 2 yıl
Reanimasyon
23-Radyasyon Onkolojisi 5 yıl
24- Radyoloji 5 yıl 1-Nöroradyoloji 2 yıl
2-Girişimsel Radyoloji 2 yıl
3- Pediyatrik Radyoloji 2 yıl
25-Nükleer Tıp 4 yıl
26- Tıbbi Patoloji 4 yıl 1-Sitopatoloji 2 yıl
2-Dermatopatoloji 2 yıl
3-Nöropatoloji 2 yıl
27-Tıbbi Genetik 4 yıl 1- Klinik Sitogenetik 2 yıl
2- Klinik Moleküler Genetik 2 yıl
3- Klinik Genetik 2 yıl
İç Hastalıkları uzmanları için 3 yıl
Çocuk Sağ.ve Hast.uzm.için 3 yıl
28-Tıbbi Biyokimya 4 yıl
29-Tıbbi Mikrobiyoloji 4 yıl 1-Tıbbi Parazitoloji 2 yıl
2-Viroloji 2 yıl
3-İmmünoloji 2 yıl
4-Mikoloji 2 yıl
Enfeksiyon Hast. uzmanları için 2 yıl
30-Tıbbi Farmakoloji 4 yıl 1- Toksikoloji 3 yıl
31-Spor Hekimliği 4 yıl
Fiziksel Tıp ve Reh.uzmanları için 2 yıl
Ortopedi ve Trav. uzmanları için 2 yıl
Fizyoloji uzmanları için 2 yıl
32- Askeri Sahra Hekimliği 3 yıl
Halk Sağlığı uzmanları için 1 yıl
33-Hava ve Uzay Hekimliği 4 yıl
34-Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik 4 yıl
Tıp
35-Acil Tıp 5 yıl
İç Hastalıkları uzmanları için 2yıl
Genel Cerrahi uzmanları için 2 yıl
Ortopedi ve Travm.uzmanları için 2 yıl
36-Adli Tıp 4 yıl 1- Toksikoloji 2 yıl
37-Halk Sağlığı 4 yıl 1-Epidemiyoloji 2 yıl
2-Çevre Sağlığı 2 yıl
3- İşyeri Hekimliği 2 yıl
4- Okul Hekimliği 2 yıl
38-Fizyoloji 4 yıl
39-Aile Hekimliği 3 yıl
40- Anatomi 4 yıl
41-Embriyoloji ve Histoloji 4 yıl
DİŞ HEKİMLERİ İLE İLGİLİ UZMANLIK DALLARI
ANA DALLAR SÜRESİ YAN DALLARI SÜRESİ
42-Ağız¸Diş¸Çene Hast.ve Cerrahisi 5 yıl
43-Ortodonti 4 yıl
44-Pedodonti 4 yıl
45- Diş Protezi 4 yıl
46- Periodontoloji 4 yıl
VAZİFE MALÜLLÜKLERİNİN NEVİLERİ İLE DERECELERİ HAKKINDA NİZAMNAME

Resmi Gazete Tarihi: 15.8.1953
Resmi Gazete Sayısı: 8485

Madde 1 - 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 52 nci maddesinde 6 derece olarak belirtilen vazife malüllüklerinin nevileri ilişik cetvelde gösterilmiştir.
Cetvelde gösterilenler dışında görülecek malüllüklerin hangi dereceye girecekleri Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Sağlık Kurulunca tayin olunur.
Madde 2 - 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 52 nci maddesi gereğince tanzim ve Devlet Şürasınca tetkik edilmiş olan bu Nizamname hükümleri¸ Resmi Gazete ile neşredildiğinin ertesi gününden başlıyarak yürürlüğe girer.
Madde 3 - Bu Nizamname hükümlerini İcra Vekilleri Heyeti yürütür.

Vazife malüllüklerinin nevileriyle derecelerini gösteren cetvel

BİRİNCİ DERECE

1 - Kendisi ve çevresindekiler için tehlikeli olup bir akıl hastanesinde devamlı bakım ve ayırmayı veya aile yanında sürekli gözetmeyi gerektirmek suretiyle başkasının yardımına ihtiyaç gösteren¸ tedavisi imkansız¸ akut veya kronik gidişli¸ sonradan olma (Kisbi) (Travma¸ enfeksiyon ve zehirlenmelerden ileri gelen) psikozlar (Akıl hastalıkları).
İhtar: Dejenereler ile familyal ve doğuştan olan psikopatiler¸ enterpretasyon psikozları ve perseküsyon hezeyanları¸ pityatik sendromlar ve bu arada histeri delilikleri¸ presenil ve senil akıl hastalıkları gibi tamamiyle bünyevi sebeplere ve istidada veya toksikomani ve sinistroz gibi şahsın kendi yapma ve kusuruna bağlı psikozlar vazifeyle ilgili sayılmazlar.
2 - Genel çalışma ve iş görmeye engel olan¸ akıl bozukluklariyle birlikte veya yatalak vaziyete getirecek derecede geçme (Mütedahil) nöbetleri veya birbiri ardınca gelen sık ve günlük konvülziyon (İhtilaç) nöbetleri gösteren büyük sara (Status epileptikus).
3 - Tedavisi imkansız ve çalışmaya tamamen engel olan¸ taraflardan ikisinin veya üçünün veyahut dördünün¸ merkezi veya muhiti sinir sistemi hastalıklarına bağlı¸sekel halinde felçleri (Yatalak bırakan veya hiç olmazsa kalkmak ve yürümeye imkan vermiyen sağ ve sol kontraktürlü veya kontraktürsüz organik hemiplejli¸ altern hemiplejiler¸ üst veya alt tarafların tam dipleji veya paraplejisi¸ kuadripleji¸ aynı beden yarımında veya çapraz olarak bir kol ile birlikte bir bacağın tam felci¸ iki taraflı ağır beyincik sendromları¸ bütün taraflarda titreklik ve tutuklukla birlikte bradi - kinezi ve bradi - pisişi¸ taraflardan en az ikisini tam olarak işlemez duruma sokan miyopatiler veya miyelopatiler veyahut polinevrit sekelleri ve bunlara benziyen diğer ağır merkezi ve muhiti sinir sistemi arızaları).
4 - İki gözün tam körlüğüne sebep olan yahut bir veya iki gözün görme kuvvetini ancak ziya hissi derecesine düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
5 - İki gözün¸ tedavisi imkansız ve görme kuvvetini 1/25 dereceden (Yani iki metreden parmak sayacak dereceden)¸ 1/100 dereceye (Yani yarım metreden parmak sayacak dereceye) kadar düşüren ve optik düzeltme yapılamıyan organik hastalıklar.
6 - Bir gözün tam körlüğü (Ziya hissi derecesinde bulunması dahil) ile diğer gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 1/25 dereceden (Yani iki metreden parmak sayacak dereceden) 1/50 dereceye (Yani bir metreden parmak sayacak dereceye) kadar düşüren tedavisi imkansız¸ organik hastalıklar.
7 - Genel sağlığı bozacak derecede çiğneme¸ konuşma ve beslenmeyi ziyadesiyle güçleştiren ağır ve tedavisi veya protezle düzeltilmesi imkansız ağız ve çene arızaları (Dudaklarla birlikte üst ve alt çenelerin ve diş kavislerinin geniş ve önemli derecede parçalanmaları¸ iki ekleminin (Mafsalının) düzeltilmesi kabil olmıyan ve dişler arası açıklık yarım santimetreden aşağı olup işe yaramaz halde bulunan tam ankilozu).
8 - Çalışma kabiliyetini tamamiyle kaldıran ve teneffüsün ağır ve devamlı bozukluklariyle birlikte bulunan boğaz¸ gırtlak¸ trake ve akciğerlerin düzeltilmesi ve tedavisi imkansız hastalıkları (Parçalanma¸ ameliyatla çıkarılma¸ tamamiyle tıkanma ve darlıkları).
9 - Çalışma kabiliyetini mutlak olarak kaldıran ve dolaşım yetersizliği ile birlikte bulunan¸ tedavi ile düzeltilemiyen¸ ağır ve dekonpanse (Muavazası bozulmuş) kalb (Andokard¸ miyokard¸ perikard) ve damar (Aort ve koronerler) hastalıkları.
10 - Çalışma kabiliyetini mutlak olarak kaldıran¸ sık sık tekrarlıyan kardiyal astma veya bronşiyal astma nöbetleri veyahut ileri derecede kronik bronşit ve anfizem sonucu husule gelen kalb yetersizlikleri¸
11 - Çalışma kabiliyetini mutlak olarak kaldıran ve tedavisi kabil olmıyan akciğerlerin ilerlemiş fitizisi.
12 - Hazım cihazının (Yemek borusu¸ mide¸ barsaklar¸ karaciğer¸ pankreas) çok önemli vazife bozukluğu yaparak vücudu sürekli bir yıpranmaya götüren (Kaşeksi) tedavisi imkansız ağır hastalıkları.
13 - Penis ile testislerin tamamiyle harap olması veya yokluğu ile birlikte idrarın irade dışında devamlı akması.
14 - Hangi yükseklikten olursa olsun üç tarafın birden yokluğu (İki kol ile bir bacağın veya iki bacak ile bir kolun).
15 - Hangi yükseklikten olursa olsun iki üst tarafın yokluğu.
16 - Hangi yükseklikten olursa olsun bir üst tarafın yokluğu ile birlikte bir alt tarafın kalça ekleminden ortalama 14 santimetre aşağıya kadar yokluğu (Protez takılması imkansız).
17 - İki el baş parmaklarının metakarplariyle diğer bütün parmakların dibine kadar birlikte yokluğu.
18 - İki elin bütün parmaklarının dibinden yokluğu.
19 - İki elin baş ve işaret parmaklariyle birlikte sekiz parmağının dibine kadar yokluğu.
20 - İki bacağın tam olarak veya trohanterlerden aşağı ortalama 14 santimetreye kadar yokluğu.
21 - Çalışma kabiliyetini mutlak olarak kaldıran ve tedavisine imkan olmayan iki veya daha ziyade tarafın tam ankilozları.
22 - Laboratuvarlarda çalışanların çalışma kabiliyetlerini tamamiyle kaldıran¸ ağır ve ilerleyici kanserleri¸ müzmin radyo - dermitleri ve radyom - dermitleri¸ ağır ve yaygın kemik radyo - nekrozları.

İKİNCİ DERECE

23 - Hemiparezi ve hemiyanopsi ile beraber olan tromik tam afazi.
24 - İki gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 1/20 dereceye (Yani iki buçuk metreden parmak sayabilecek) kadar düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
25 - İki gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 1/12 dereceye (Yani 4 metreden parmak sayabilecek) kadar düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
26 - Bir gözün tam körlüğü veya ziya hissi derecesinde bulunması ile birlikte diğer gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 1/10 dereceye (Yani 5 metreden parmak sayabilecek) kadar düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
27 - Bir gözü hiç görmediği ve diğer gözü sağlam olduğu halde vazifeye alınanların¸ sağlam gözünün görme kuvvetini kaldıran veya ziya hissi derecesinde bırakan tedavisi imkansız organik hastalıklar.
28 - Tedavisi imkansız iki taraflı ileri derecede Ptozis yani üst göz kapaklarının düşüklüğü (Baş yukarıya kaldırıldığı takdirde dahi görmiye engel olmak şartiyle).
29 - Çiğneme¸ konuşma ve beslenmeyi önemli derecede güçleştiren¸ tedavi ve protezle düzeltilmesi imkansız¸ sert ve yumuşak kısımların geniş maddi ziyaı ile birlikte ağız ve çene arızaları (Dudakların kısmi parçalanmaları ile beraber olan veya olmıyan bütün üst çenenin veya bütün alt çenenin veya alt çene cisminin tamamiyle yokluğu¸ alt çenenin geniş kemik maddesi kaybı ve dişlerinin yokluğu ile birlikte pek gevşek psödartrozu¸ alt çenenin ağzın yarım ila bir santimetreden fazla açılmasına engel olan eski çıkığı sonucu çenelerin sıkışması).
30 - Kalb büyüklüğü ve genişlemeleriyle birlikte aşikar staz (Rüküdet) belirtileri gösteren ve tedaviden az veya çok faydalanmış olmasına rağmen sürekli bakım ve korunmayı gerektiren kronik ve ağır kalb (Andokard¸ miyokard¸ perikard) ve damar (Aort ve koronerler) hastalıkları.
31 - Laboratuvarlarda çalışanların¸ çalışma kabiliyetlerini tamamiyle kaldıran ve mesleki zehirlenmeler veya devamlı şualanmalardan ileri gelen ağır kan hastalıkları (Pernisiyöz anemiler¸ lösemiler ve benzerleri).
32 - İş görme kabiliyetine önemli derecede mani olmak şartiyle göğüs duvarında aşikar şekil bozukluğu yapan ve teneffüs ve dolaşıma zorluk veren geniş ölçüde plevra kalınlaşması veya yapışıklıkları veya ameliyat sekelleri.
33 - Umumi sağlık durumunu önemli derecede bozmak ve tedavisi imkansız olmak şartiyle ince ve kalın barsağın karnın üst veya alt tarafında bulunan geniş gaiti fistülleri (Hemen bütün barsak içi maddelerin dışarı çıkmasına yol açmak suretiyle normal defekasyonu tamamiyle veya tamama yakın kaldıran).
34 - İleri derecede ve devamlı böbrek vazifeleri yetersizliği ile birlikte diğer organlarda ihtilat yapan ağır nefropatiler.
35 - Üretra (İhlil) arka kısmının mesane fistülüne ve mesane ve böbreğin ağır enfeksiyonlarına sebep olan veya enfeksiyonla birlikte perineal fistüllere yol açan düzeltilmesi imkansız tıkanma ve darlıkları.
36 - Boyunda apse ve fistüllerle müterafik mal dö pot.
37 - Çalışma ve iş görme kabiliyetlerini tamamiyle kaldıran bütün omurga eklemlerinin devamlı ve tam ankilozu (Ağır sipondiloz ve ağır spondilitler).
38 - Boyun veya sırt veyahut bel omurgasının kırık veya çıkıkları neticesi dört taraflı parezi veya aşikar yürüyüş ve işeme bozukluğu ile birlikte bulunan ağır vakalar.
39 - Sağ üst tarafın omuz ekleminden kürek kemiği ile birlikte veya bu kemiğe dokunmadan çıkarılması veya yokluğu.
40 - Sol üst tarafın omuz ekleminden kürek kemiği ile birlikte veya bu kemiğe dokunmadan çıkarılması.
41 - Sağ üst tarafın ve solak ise sol üst tarafın omuz ile dirsek arasından kesilmesi.
42 - Sağ üst tarafın ve solak ise sol üst tarafın dirsek ekleminden çıkarılması.
43 - Sağ üst tarafın ve solak ise sol üst tarafın dirsek ile bilek arasından kesilmesi.
44 - Sağ elin ve solak ise sol elin bilekten çıkarılması.
45 - İki elin baş parmaklarının metakarplariyle birlikte ve aynı zamanda işaret parmaklarının metakarplariyle veya metakarpsız olarak yokluğu.
46 - İki elin baş parmaklariyle birlikte işaret parmaklarının dibine kadar yokluğu.
47 - İki el baş parmaklarının metakarplariyle birlikte ve aynı zamanda bu ellerin herhangi üç veya dört parmağının dibine kadar yokluğu (Baş parmakların metakarplariyle birlikte iki elde beş veya altı parmak eksik olacak¸baş parmaklar bu sayı içine girer).
48 - İki taraflı omuz veya iki taraflı dirsek ekleminin bu eklemlerin vazifelerini tamamiyle kaldıran¸ tedavisi imkansız¸ yerine konmıyan eski çıkıkları veya tam gevşekliği¸ veyahut tam ankilozları.
49 - Bir bacağın kalça ekleminden çıkarılması (Kokso - femüral dezartikülasyon).
50 - Bir bacağın protez tatbikı kabil olmıyacak şekilde trohanter altından ortalama 14 santimetreye kadar yokluğu (Trohanterler arası¸ trohanter altı kesilmeleri).
51 - İki bacağın protez tatbikı kabil olacak surette trohanter altından 14 santimetreden daha aşağıdan yokluğu.
52 - İki kalça ekleminin birden hareketini kaldıran tam ankilozu.
53 - Kalça kemiğinin (Havsalanın) felçleri ve işeme bozukluklariyle birlikte ağır kırık sekelleri (Uyluklarda hissi ve hareki zaaf¸ atrofi¸ idrar tutukluğu veya devamlı akması¸ mesane veya üretra fistülleri).

ÜÇÜNCÜ DERECE

54 - Hareki ve hissi bozukluklarla beraber olmıyan tromatik tam afazi.
55 - Zamanla artan ve iş görme kabiliyetini ileri derecede bozan ve tedavisi mümkün olmıyan metabolizma ve iç salgı bezlerinin hastalıkları.
56 - İki gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 1/10 dereceye (Yani 5 metreden parmak sayabilecek dereceye) kadar düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
57 - Bir gözün görmesini tamamiyle kaldıran (Ziya hissi dahil) ve diğer gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 2¸5/10 dereceye (Yani 12¸5 metreden parmak sayacak dereceye) kadar düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
58 - Bir gözde tam körlük yapan (Ziya hissi dahil) ve diğer gözde muhiti görme alanını daraltarak yarıya yakın bir hadde düşüren organik hastalıklar.
59 - Büyük damarların veya hayati önemi olan arterlerin tedavi ve ameliyatı mümkün olmıyan¸ mühim vazife bozukluğu yapan yaygın anevrizmaları veya geniş arteriyo - venöz anevrizmaları.
60 - Yaralanma neticesi akciğer¸ karaciğer¸ kalp¸ kafatası ve beyin ve benzeri gibi önemli iç organların içinde kalarak bu organlarda aşikar vazife bozukluğu yapan ve ameliyatla çıkarılması imkansız olan yabancı cisimler.
61 - Dil¸ trake ve anüs gibi mühim organlardan birinin felci.
62 - Göğüs duvarında şekil bozukluğu yapan ve iş görmiye oldukça engel olan¸ teneffüs ve dolaşımda müşkülat husule getirebilen plevra kalınlaşmaları veya iltisakları veya ameliyat sekelleri.
63 - Çalışma kabiliyetini önemli derecede bozan ve tedavi ile gerilemesi az umulan teneffüs organlarının (Gırtlak¸ akciğerler¸ plevra) ağır tüberkülozları.
64 - Karın organlarının vazifelerini önemli derecede bozan peritonitlerin yapışma sekelleri veya plastik periton tüberkülozu veyahut iki taraflı böbrek tüberkülozu.
65 - Hazım cihazının (Yemek borusu¸ mide¸ barsaklar¸ karaciğer ve pankreasın)¸ tam tedavisi imkansız ve önemli vazife bozukluğu yaparak beslenmeyi ileri derecede bozan hastalıkları.
66 - Normal yoldan defekasyonun tamamiyle kalkmasiyle birlikte artifisiyel (Kontr - natür) anüs.
67 - Kalb ve diğer organların bozukluğuna sebep olan iki taraflı orta derecede böbrek yetersizliği ile birlikte kronik ve tedavisi imkansız nefritler.
68 - Testislerin sperm nakil kanalları ve prostatla birlikte husule gelen ve önemli vazife bozukluğu yapan harabiyeti.
69 - Sırt veya bel bölgesinde apse veya fistüllerle müterafik mal dö pot (Dorsal veya lomber omurgalarının komplikasyonlu tüberküloz iltihabı).
70 - Sol üst tarafın omuzla dirsek arasından kesilmesi.
71 - Sol üst tarafından dirsek ekleminden çıkarılması (Dezartikülasyon).
72 - Sol üst tarafın dirsekle bilek arasından kesilmesi.
73 - Bisepsin faaliyetini zayi etmesi şartiyle sol elin bilekten çıkarılması.
74 - Sağ el baş parmağının ve solak ise sol el baş parmağının metakarpı ile diğer bütün parmakların dibine kadar yokluğu.
75 - Sağ el ve solak ise sol el baş parmağı hiç hareket etmediği halde son dört parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
76 - Sağ el ve solak ise sol el baş ve işaret parmağının tam hareketsizliği ile beraber son üç parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
77 - İki el baş parmaklarının dibine kadar yokluğu ile birlikte bu ellerin herhangi üç veya dört parmağının dibine kadar yokluğu (İşaret parmakları hariç¸ iki elde baş parmakla birlikte hepsi beş veya altı parmak eksik olacak).
78 - İki el baş parmaklarının metakarplariyle birlikte yokluğu.
79 - İki elin baş parmaklarının dibine kadar ve diğer bütün parmaklarının ikişer falanjlarının (Selamilerinin) yokluğu.
80 - İki el bileği eklemlerinin vazifelerini tamamiyle kaldıran¸ tedavisi imkansız¸ yerine konmıyan eski çıkıkları veya tam gevşekliği veyahut tam ankilozları.
81 - Bir bacağın protez tatbikı mümkün olacak surette trohanterden 14 santimetreden aşağısının yokluğu veya bacağın dizden dezartikülasyonu.
82 - Bir kalça ekleninin kötü vaziyette ve kullanılmasına elverişli olmıyacak şekilde ve fleksiyon¸ addüksiyon¸ abdüksiyon veya rotasyon hallerinde tam ankilozu.
83 - İki ayağın tam yokluğu (Malleolüsler üstünden ve tibya - fibula alt uçlarından Siyme ampütasyonu¸ ayak bileğinden yani tibyo - tarsiyen dezartikülasyonu¸ kalkaneumun arka kısmı hariç ayağın Progoff ameliyatiyle ampütasyonu).
84 - Bir kalçanın vazifesini tamamiyle kaldıran psödartrozu yani yalancı eklemi (Hanche - ballant = sallanan kalça).
85 - Bir tarafta kalça eklemi ile birlikte diz ekleminin kemiklerinin veya yumuşak kısımlarının harap ve zayi olması neticesi bu eklemlerin hareket kabiliyetlerini tamamen kaldıran gevşeklikleri.
86 - İki bacakta aşikar hareket bozukluğu yaparak adi yürüyüşü ileri derecede bozacak şekilde adelelerin mühim atrofisi ve veterlerin önemli harabiyeti ile birlikte biçimsiz büzülme ve kasılmaları.
87 - Bir bacağın vazifesini yok hükmünde bırakan kırık veya çıkık sekeli yahut yaralanma neticesi veya ameliyat sebebiyle¸ altı santimetreden yukarı adale atrofileri ve 10 santimetreden yukarı bacak kısalığı.

DÖRDÜNCÜ DERECE

88 - Kendisi ve çevresindekiler için büyük bir tehlike göstermeyip arasıra bir akıl hastahanesinde bakım ve ayırmayı veya aile yanında kısmi gözetmeyi gerektiren ve şahsı yarı şuurlu durumda bulundurarak sosyal kabiliyet ve yaşama şartlarını önemli derecede bozan tedavisi imkansız¸ bazan akut pusseler gösteren sübakut veya kronik gidişli¸ sonradan olma Travma¸ enfeksiyon¸ zehirlenmelerden ileri gelen) psikozlar veya psikonevrozlar (Akıl hastalıkları).
İhtar: Dejenereler ile familyal ve doğuştan olan psikopatiler¸ enterpretasyon psikozları ve perseküsyon hezeyanları¸ pityatik sendromlar ve bu arada histeri delilikleri¸presenil ve senli akıl hastalıkları gibi tamamiyle bünyevi sebepler ve istidada veya toksikomani ve sinistroz gibi şahsın kendi yapma ve kusuruna bağlı psikoz veya psikonevrozlar vazifeyle ilgili sayılmazlar.
89 - İş görme kabiliyetini önemli derecede bozan¸ en az ayda bir veya iki defa gelen ve az ruhi bozukluklarla birlikte konvülziyonlu büyük sara nöbetleri¸ haftada bir kaç defa gelen ve az çok ruhi bozukluklarla müterafık olan pöti maller¸ haftada bir çok defa gelen vücudun bir kısmına veya yüz¸ kol¸ bacak adeleleri yerleşen Jakson saraları.
90 - Travma¸enfeksiyon veya toksik sebeplerle husule gelen çalışma kabiliyetini önemli derecede bozan¸tedavisi imkansız¸ merkezi veya muhiti sinir sistemi hastalıklarına bağlı sekel halinde felçler (Hasta tarafların hareketlerini yarı ve yarıdan fazla nispette kaldıran sağ ve sol hemiparezi¸ altern hemipareziler¸ üst veya alt tarafların iş görme veya istinatsız yürüyüşe önemli derecede zorlukla imkan veren dipleji veya paraplejiler veyahut kuadriplejiler¸ aynı beden yarımında veya çapraz olarak bir kol ile bir bacağın aşikar parazisi¸ statik ve kinetik muvazene bozuklukları yapan iki taraflı veya bir taraflı orta derecede beyincik sendromları veya aynı vasıfta post ansefalitik ve post travmatik parkensonizm¸ taraflardan en az ikisinin yarı yarıya çalışamaz hale sokan miyopatiler veya miyelopatiler veyahut polinevrit sekkeleri¸ bir üst veya alt tarafta şekil bozukluğu ve ileri derecede atrofi yaparak o tarafın çalışma kabiliyetini bırakmamış muhiti sinir hastalıkları neticesi ağır vazomotör bozukluklar ve kozalji ile birlikte bir kol veya bacağın tam felci).
91 - Sansoryel afazi ile birlikte bulunmayan tromatik tam motris afazi (Anartri).
92 - Travma veya ameliyat neticesi kafatasının¸ dura mater pülzasyonları ve beyin prolapsüsü (Öksürükle dışarı fırlamalar) ve az çok sübjektif asabi arızalarla birlikte iki kemik safihasının oldukça geniş gediği (8 santimetre kare veya daha yukarı iki safiha yokluğu).
93 - Zamanla artan ve çalışma kabiliyetini orta derecede bozan ve tedavisi imkansız metabolizma ve iç salgı bezlerinin hastalıkları.
94 - İki gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 2¸5/10 dereceye (Yani 12¸5 metreden parmak sayacak dereceye) kadar düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
95 - Bir gözün görmesini tamamen kaldıran (Ziya hissi dahil) ve diğer gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 5/10 (Dahil) kadar düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
96- Bir gözü hiç görmediği ve diğer gözü tam sağlam olduğu halde vazifeye alınanlardan sağlam gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra yarıya düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
97 - Etrafındaki sert ve yumuşak kısımlariyle birlikte bir gözün kaybolması (Göz kapakları ve göz evinin ameliyatla düzeltilmesini ve protez takılmasını imkansız kılacak ve yakınındaki bölgelerin faaliyeti üzerine tesir yapacak şekilde harap olması).
98 - İki göz yuvarlağının motör adelelerinin tam felci.
99 - Tedavisi imkansız iki taraflı ptozis (Düz bakışta iki gözün bebekleri örtülüyor ve önünü görebilmek için devamlı olarak başı yukarıya kaldırmaya zorluyorsa).
100 - Tedavisi imkansız ve görmeye zarar verecek ihtilatlar yapan iki taraflı lagoftalmi (Fasiyalis felci sekelinden dolayı göz kapaklarının kapanmaması).
101 - İki gözün periferik görme alanının yarısının yokluğu (Bitemporal hemiyanopsi).
102 - İki kulağın tedavisi imkansız tam sağırlığı.
103 - Bir veya iki kulakta akıntı ve labirent ihtilatı neticesi önemli derecede ve devamlı baş dönmeleri ve muvazene bozuklukları ile beraber olan¸tedavisi imkansız iki taraflı tam sağırlık. (Yüksek sesi veya bağırma sesini kulak dibi veya kulak kepçesi civarından duymak şartiyle meniyer "meniere" sendromu.)
104 - Çiğneme¸ konuşma ve beslenmeye büyük güçlük veren¸ tedavi ve protez düzeltilmesi imkansız¸ sert ve yumuşak kısımların kısmi maddi ziyaı ile beraber olan ağız ve çene arızaları (Üst çenenin yarısının yokluğu¸ alt çenenin yarısının yokluğu¸ üst çene ile birlikte alt çenenin kısmi maddi ziyaı¸ dişlerin bir kısmının yokluğu ile birlikte üst veya alt çene kırıkları¸ parçalanmaları veya
psödartrozu = yalancı eklemi).
105 - Önemli vazife bozukluğu yapan boğaz¸ yemek borusu¸gırtlak ve trakenin ameliyatla düzeltilmesi ve tedavisi imkansız devamlı darlıkları veya devamlı fistülleri (İltihaplar veya maddi harabiyetlerden ileri gelen darlıklar¸ urumsu şişlikler¸ devamlı kanül taşımayı gerektiren trakeotomi¸ ameliyatla çıkartılmalar ve benzerleri.)
106 - Dilin konuşma¸ çiğneme ve yutmada büyük zorluk husule getiren harabiyeti.
107 - Kalb büyüklüğü ve genişlemeleriyle birlikte az çok staz belirtileri gösteren ve biraz yetersizlik işaretleri bulunan ve hafif işlerde çalışmayı oldukça müsaade eden kronik ve organik kalb (Andokard¸ miyokard¸ perikard) ve damar (Aort¸ koronerler ve diğer geniş vasküller leziyonlar) hastalıkları.
108 - Çalışmıya önemli derecede engel olan¸ ağır teneffüs bozukluğu ve asmatiform nöbetlerle veya ileri derecede anfizemle birlikte bulunan tedavisi imkansız ağır¸ kronik bronşit veya geniş ve ilerleyici bronşektazi.
109 - Bir böbreğin çıkarılması (Nefrektomi) veya laboratuvar ve klinikçe sabit olan bir böbrek vazifesinin tam yokluğu (Tromatik iltihabı böbrek afetleri¸ toksit istihaleler ve urumsu teşekküller¸ önemli ihtilatlı ren mobil¸ fistül ve böbreği vazifeden alıkoyan şekil değiştirmeleri).
110 - Az çok yetersizlik ile birlikte iki taraflı müzmin ve tedavisi imkansız nefritler¸ böbrek sklerozları veya istihaleleri.
111 - Tedavisi ve ameliyatla düzeltilmesi imkansız devamlı mesane fistülü (Mesanenin tromatik yırtılması¸ mesane rezeksiyonu neticesi idrarın devamlı sızma ve akması).
112 - Felçten mütevellit idrar kaçırma veya idrar tutukluğu (Bacaklarda hareki ve trofik bozukluklar¸ perineal ve jenital organlarda anestezilerle birlikte tromatik veya tazyikten ileri gelen "cauda eguinda" sendromu¸ tedavisi imkansız tromatik iltihabı veya toksit diğer mesane muassırası "sfenkteri" felçleri).
113 - Boyunun tam fleksiyon¸ tam ekstansiyon veya tam rotasyon halinde tedavi ve düzeltilmesi imkansız tutukluğu (Tortikolisler).
114 - Boyunda ihtilatsız mal dö pot.
115 - Boyun ile birlikte olarak veya olmıyarak bütün omurgayı (Sırt ve bel omurlarını) ilgilendiren aşikar deformasyon (Kifoskolyoz) ve paretik arazlar gösteren spondiloz ve spondilitler.
116 - Boyun veya sırt veya bel omurgasının kırık veya çıkıkları veya çökmeleri neticesi şekil bozukluğu (Kifo - skolyoz) ile birlikte orta derecede paretik arazlar ve refleks bozuklukları yapan arızaları.
117 - Vazife bakımından bir üst veya bir alt tarafı yok hükmünde bırakan ve tedavisine imkan olmıyan¸ sert ve yumuşak kısımların harabiyeti veya bütün eklemlerinin ankilozu ile birlikte müzmin artritleri.
118 - Bir üst veya alt tarafın büyük eklemlerinden birinin¸ tarafın hareketlerini önemli derecede bozan ve kısan artriti (Omuz veya dirsek veya kalça veyahut dizde büyük ankilozan tümör blanş).
119 - Sol üst tarafın dirsekle bilek arasından kesilmesi.
120 - Sol bisepsin faaliyetinde bozukluk olmadığı halde sol elin bilekten çıkarılması (Dezartikülasyon).
121 - Sağ elin ve solak ise sol elin bütün parmaklarının dibine kadar yokluğu.
122 - Sağ el ve solak ise sol el baş parmağının metakarpı ile birlikte ve işaret parmağı ve diğer parmaklardan birinin dibine kadar yokluğu.
123 - Sağ el ve solak ise sol el baş parmağının metakarpı ile beraber işaret parmağının metakarpının veya dibine kadar yokluğu.
124 - Sağ el ve solak ise sol el baş parmağının metakarpı ile birlikte¸ işaret parmağı hariç¸ geri kalan üç parmağının veya ikisinin dibine kadar yokluğu.
125 - Sağ elin ve solak ise sol elin baş parmağı hiç hareket etmediği halde son dört parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
126 - Sağ elin ve solak ise sol elin baş parmağı sağlam olduğu halde son dört parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
127 - Sol el baş parmağının metakarpı ile birlikte bütün parmaklarının dibine kadar yokluğu.
128 - Sol elin baş parmağı hiç hareket etmediği halde son dört parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
129 - Sol elin baş ve işaret parmağının tam hareketsizliği ile beraber son üç parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
130 - İki el baş parmağının dibine kadar yokluğu.
131 - İki el baş parmağının birer ve geri kalan parmakların ikişer falanjının yokluğu.
132 - Sağ elin ve solak ise sol elin bütün parmaklarının tam hareketsizliği (Tam sertlik veya ankiloz).
133 - Sağ omuz ve solak ise sol omuz ekleminin kürek kemiğinin harabiyeti veya hareketsizliği ile birlikte tam ankilozu.
134 - Sağ omuz ve solak ise sol omuz ekleminin kemik maddesinin geniş harabiyeti veya yokluğu ile birlikte yalancı eklemi (Psödartroz) veya tam gevşekliği (Epaule ballant = sallanan omuz).
135 - Sağ dirsek ve solak ise sol dirsek ekleninin kemik maddesinin geniş harabiyeti veya yokluğu ile birlikte psödartrozu veya tam gevşekliği (coude ballant = sallanan dirsek).
136 - Sağ el bilek ekleminin ve solak ise sol el bilek ekleminin iyi hareket etmemesi ile birlikte kötü bir vaziyette ve kullanılmasına elverişli olmıyan bir durumda tam ankilozu (Tam fleksiyon ve Süpinasyon¸ tam fleksiyon ve pronasyon¸ tam ekstansiyon ve süpinasyon¸ tam ekstansiyon ve pronasyon halinde).
137 - Bir bacağın dizden (Tibyanın kondilüs eksternüs) altı santimetre aşağısından yokluğu (Baldırın "sakın" 1/3 üst kısmından ampütasyonu).
138 - Bir uyluk (Fahiz = femur) kemiğinin maddi kemik ziyaı ile birlikte psödartrozu (Femur ballant = sallanan uyluk).
139 - Bir taraf diz ekleminin tedavisi ve düzeltilmesi imkansız¸ 145 dereceden aşağı fleksiyon halinde tam ankilozu veya diz bükük olmakla beraber baldırın varus veya valgus halinde bacak mihverinden ayrılması.
140 - Bir bacağın vazifesini önemli derecede bozan kırık veya çıkık sekeli veyahut yaralanma neticesi veya ameliyat sebebiyle¸ tarafın zafı ve eklem sertlikleri ve adeli veteri büzülmeleri ile birlikte altı santimetreden yukarı adele atrofisi ile beraber 6 ila 10 santimetre arasında kısalığı.
141 - İki ayağın kısmi yokluğu (Ricard'ın tibyo - kalkaneum arasından yani astragal altından ampütasyonu¸ chopart'ın tarslar ortasından dezartikülasyonu¸ Lisfranc'ın tars ve metatars arasından dezartikülasyonu).
142 - Mabazi hüfrenin (Fossa Poplitea) baldırın 90 dereceden fazla ekstansiyonuna imkan vermiyen ve dizin devamlı olarak bükük tutulmasına sebep olan tedavisi ile düzeltilmesi imkansız büyük nedbeleri.

BEŞİNCİ DERECE

143 - Bir tarafın hareki ve hissi vezifesini yarıdan fazla kaldıran önemli bir veya birkaç sinirin birlikte tam felci ve bu vasıftaki dafire (Pleksus) felçleri¸ radikülitler veya nevrit sekelleri veya nevrit nevralji ve kozaljiler (Bir kolda Erb tipinde yukarı radiküler felç¸ klumpke tipinde aşağı radiküler felç¸ medyanus sinirinin adelelerde felci veya kozaljilerle birlikte olarak el bileği hizasında felci¸ radyalis sinirinin triseps kolu üstünde felci¸ medyanus ve ulnaris sinirlerinin birlikte felci¸ bir bacakta femuralis sinirin felci¸ siyatik sinirin kozalji ve retraksiyon ve trofik bozukluklarla birlikte felci veya nevrit sekelleri).
144 - Travma veya ameliyat neticesi kafatasında dura mater pülzasyonları ve beyin prolapsüsü ile ve az çok sübjektif asabi arazlarla birlikte iki kemik safihasının protez tatbikı kabil orta derecede gediği (İki kemik safihasının birlikte 5 ila 7 santimetre kare yokluğu).
145 - Zamanla artan ve iş görme kabiliyetini hafif derecede bozan ve tedavisi imkansız metabolizma ve iç salgı bezlerinin hastalıkları.
146 - İki gözün görme kuvvetini optik düzeltmeden sonra 5/10 (Yani yarı yarıya) düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
147 - Bir gözün protez tatbikı kabil olacak şekilde çıkarılması (Enükleasyon) veya tam atrofisi veya harabiyeti neticesi tam körlüğü.
148 - İki gözde tedavisi imkansız ve görmiye zarar verecek büyük ihtilatlar yapmamış aşikar lagoftalmi (Yani Fasiyalis felci sekeli dolayısiyle iki göz kapağının kapanmaması).
149 - İki gözde göz yuvarlağının hareketlerini normalin 1/3 derecesine düşüren motör adelelerin felci (Oftalmoplejiler) veya göz kapakları ile göz yuvarlakları arasında bu vasıftaki iltisaklar (Tedavisi imkansız senblafaron).
150 - İki gözde kemiklere zarar verecek kadar ihtilat yapan ve görüş keskinliğini aşikar derecede bozan¸ tedavisi imkansız göz yaşı bezi fistülleri ve gözyaşı kanalları afetleri.
151 - Yüksek veya bağırma sesini kulak kepçesi civarından duyacak kadar iki kulakta tedavisi imkansız sağırlık.
152 - Tedavisi imkansız kolesteatun ve kemik iltihabı ile birlikte cerahatlı kulak akıntıları gösteren iki taraflı orta derecede sağırlık (Yani yüksek sesi 30 ve fısıltıyı 5 santimetreden duyacak kadar sağırlık).
153 - İşitmeyi tamamiyle kaldıracak derecede iki taraflı dış kulak harabiyeti.
154 - Gıda alma¸ çiğneme ve konuşmada önemli derecede vazife bozukluğu yapan çirkin nedbeleşme ile birlikte yanakların geniş harabiyeti.
155 - Yüzün şekil ve çizgilerini önemli derecede bozan ve yüze çirkin bir görünüş veren geniş¸ derin¸ yapışık ve buruşuk nedbeler.
156 - Burnun kemik ve kıkırdak kısımlarının önemli harabiyeti ile birlikte şekil bozukluğu¸ burun deliklerinin¸ teneffüsü ileri derecede bozan daralmalarla birlikte harabiyeti.
157 - Gırtlak darlığı veya tromatik felçleri neticesi devamlı afoni ve aşikar dispine.
158 - Yaralanma neticesi bir üst veya alt tarafı sakat ve işlemez halde bırakan tedavi ve ameliyatı imkansız¸ hayatı tehdit etmiyen¸ yaygın anevrizma veya geniş arteryo - venöz anevrizmalar.
159 - İki taraflı testis yokluğu¸ tamamiyle harabiyeti veya tedavisi imkansız harabiyet ve fistülleri.
160 - Penisin idrar kanalında fistül teşekkülüne veya devamlı kısmi idrar tutulmasına yol açan önemli harabiyeti veya bu ihtilatları yapan yokluğu.
161 - Dalağın çıkarılması.
162 - Boyun veya sırt veya bel omurgasının¸ herhangi bir bölgesinin kırık veya çıkıkları yahut çökme ve kaymaları neticesi az çok şekil bozukluğu (Kifo -skolyoz) ile birlikte hafif tazyik arazları veren (Medüller veya radiküler) devamlı ankilozları.
163 - Omurgada aşikar şekil bozukluğu ve hareket azlığı yapan spondiloz ve spondilitler.
164 - İki bacağın alt kısımlarının büyük şişlikler ve ödemleriyle birlikte bacak hareketlerini (Ayakta duruş ve yürüyüşün ancak istinatla mümkün olması şartiyle) önemli derecede güçleştiren¸ tedavisi imkansız elefantiyazisleri¸ ağır ülserasyonlu flebit sekelleri ve bu vasıftaki inatçı¸ nüküslü ve geniş baldır karhaları.
165 - Kol veya bacaklardan birinde veya ikisinde veyahut kalça (Havsala) ve omurgada önemli vazife bozukluğu yapan¸ tedavisi imkansız¸ müzmin ve ihtilatlı osteo - miyelitler¸ bu vasıftaki osteo - periyostitler veya osteo - prozlar veya osteolizler.
166 - Laboratuvarlarda çalışanların çalışma kabiliyetini kısmen bozan ve hayatı tehdit etmiyen mesleki zehirlenmelerden veya devamlı şualanmalardan ileri gelen kan hastalıkları (Ağır anemiler¸ müzmin lösemiler ve benzerleri) veyahut müzmin radyo - dermitleri ve müzmin radyum - dermitleri ve kemik radyo-nekrozları.
167 - İki elin bütün parmaklarının ekstansörlerinin felci neticesi yarı hareketsizliği (Zehirlenmeler¸ iltihaplar¸ başlıca cıva ve kurşun polinevritleri).
168 - Sol elin bütün parmaklarının dibine kadar yokluğu.
169 - Sol el baş parmağının metakarpı ile birlikte işaret parmağının ve geri kalan üç parmaktan birinin dibine kadar yokluğu.
170 - Sol el baş parmağı ile işaret parmağı metakarplarının veya bunların dibine kadar yokluğu.
171 - Sol el baş parmağının metakarpı ile birlikte¸ işaret parmağı hariç¸ geri kalan üç parmağın veya ikisinin dibine kadar yokluğu.
172 - Sol elin baş parmağı hiç hareket etmediği halde son dört parmağın dibine kadar yokluğu.
173 - Sol elin baş parmağı sağlam olduğu halde son dört parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
174 - Sol elin baş ve işaret parmağının tam hareketsizliği ile birlikte son üç parmağının dibine kadar yokluğu.
175 - Sağ el ve solak ise sol el baş parmağiyle birlikte işaret parmağının dibine kadar yokluğu.
176 - Sağ elin ve solak ise sol elin baş parmak ve işaret parmağı sağlam olduğu halde son üç parmağın metakarplariyle birlikte yokluğu.
177 - Sağ elin ve solak ise sol elin baş parmağiyle beraber¸ işaret parmağı hariç¸ geri kalan parmaklardan ikisinin veya birinin metakarplariyle birlikte yokluğu.
178 - Sağ elin ve solak ise sol elin büyük parmaklarının ikişer falanjının yokluğu veya baş parmağın tam¸ diğerlerinin kısmi yokluğu.
179 - İki elin bütün parmaklarının birer falanjının yokluğu.
180 - Sol elin bütün parmaklarının tam hareketsizliği (Tam sertlik veya ankiloz).
181 - Sağ el ve solak ise sol el baş ve işaret parmaklarının bütün eklemlerinin tam hareketsizliği (Tam sertlik veya ankiloz).
182 - Sağ el ve solak ise sol el baş parmağiyle birlikte¸ işaret parmağı hariç¸ geri kalan üç parmağın tam hareketsizliği (Bu parmakların üç ekleminintam sertlik veya ankilozu).
183 - Sağ el ve solak ise sol el baş parmağı hariç¸ dört parmağının dibine kadar yokluğu.
184 - Sağ omuz ve solak ise sol omuz ekleminin kürek kemiği sağlam veya hareketi mevcut olduğu halde tam ankilozu.
185 - Sol omuz ekleminin kemik maddesinin geniş harabiyeti veya yokluğu ile birlikte psödartrozu veya tam gevşekliği (Epaule ballant = sallanan omuz).
186 - Sol dirsek ekleminin kemik maddesinin geniş harabiyeti veya yokluğu ile birlikte psödartrozu veya tam gevşekliği (Coude ballant = sallanan dirsek).
187 - Sağ veya sol kolun abdüksiyonunu tamamiyle imkansız kılan ve tedavi ve ameliyatla düzeltilmesi kabil olmayan koltuk altı büyük nedbeleri (Kol vücuda yapışık olmak şartiyle).
188 - Sağ kol kemiğinin psödartrozu (Bras ballant = sallanan kol şeklinde olmak şartiyle).
189 - Bir taraf sağ veya sol dirsek ekleminin elverişsiz durumda ve kötü vaziyette tam ankilozu (145 dereceden 180 dereceye kadar ekstansiyon halinde).
190 - Sağ ve solak ise sol ön kol kemiklerinin çift psödartrozu (Avant bras ballant = sallanan ön kol).
191 - Sol el bilek ekleminin¸ parmakların iyi hareket etmemesi ile birlikte kötü bir vaziyette ve kullanılmasına elverişli olmıyan bir durumda tam ankilozu (Tam fleksiyon ve süpinasyon¸ tam fleksiyon ve pronasyon¸ tam ekstansiyon ve süpinasyon¸ tam ekstansiyon ve pronasyon halinde).
192 - Sağ el ve solak ise sol el bilek ekleminin¸ parmaklar iyi hareket ettiği halde¸ fleksiyon veya fleksiyon ve pronasyon veyahut fleksiyon ve süpinasyon halinde tam ankilozu.
193 - Bir bacağın¸dizden (Tibyanın kondilus - eksternusundan itibaren) altı santimetre daha aşağısından başlıyarak yokluğu (Baldırın 1/3 ortası veya 1/3 altından ampütasyonu).
194 - Bir ayağın tam yokluğu. (Malleolüsler üstünden ve tibya - fibula alt ucundan Siyme ampütasyonu¸ ayak bileğinden yani tibyo - tarsiyen dezartikülasyon¸ kalkaneumun arka kısmı hariç¸ ayağın Progoff ameliyatiyle ampütasyonu).
195 - Bir kalça ekleminin iyice ve düzgünce vaziyetteki tam ankilozu (Doğru istikamette kalça ankilozu).
196 - Bir taraf kalça eklemi ile birlikte diz ekleminin¸kemiklerinde eksiklik olmadan yumuşak kısımların haraplığı neticesi bu eklemlerin hareket kabiliyetini önemli derecede bozan gevşeklikleri.
197 - Bir dizin psödartrozu (Genou ballant = sallanan diz).
198 - Diz kapağı kemiğinin enine kırığı neticesi kırık parçalarının birbirinden çok ayrılması ile tali bir atrofi husule gelerek yürüyüşü ileri derecede bozan ağır sekelleri.
199 - İki diz ekleminin¸ adelelerin önemli atrofisi ve bu eklemlerin oldukça hareket güçlüğü ile birlikte müzmin ve nüküslü hidrartrozu.
200 - Bir taraf baldırının her iki kemiğinin (Tibya ve Fibula) birlikte önemli vazife bozukluğu yapan psödartrozu.
201 - Bir bacağın kırık veya çıkık sekeli veyahut yaralanma ve ameliyat sebebiyle tarafın zaafı ve eklem sertlikleri ve adeli - veteri büzülmeleri ve 5 ila 6 santimetre kadar adele atrofisi ile beraber 5 ila 6 santimetre kısalığı.
202 - Mabazi hüfrenin (Fossa poplitea) baldırın ancak 90 ila 145 derece (Bu dereceler dahil) arasında hareket edebilen ve ameliyatla düzeltilmesi imkansız büyük nedbeleri.
203 - Bir üst veya alt tarafın veya iki tarafın vazifesine ve kullanılmasına önemli derecede mani olan yumuşak kısımların (Adele¸veterler¸deri ve deri altı) bozulması ve haraplığı ile müterafik düzeltilmesi imkansız geniş kaynaşma ve büyük nedbeleşmeleri.
204 - Genel sağlık durumu üzerine fena tesir yaparak¸ iş görme kabiliyetini önemli derecede azaltan¸ tedavisi imkansız¸ mühim dalak büyümeleri.

ALTINCI DERECE

205 - Kendisi ve çevresindekiler için bir tehlike göstermiyen ve bir hastahaneye kapamayı veya aile yanında gözetmeyi gerektirmiyen¸ yardımcıya ihtiyaç göstermeden şahsın sosyal kabiliyet ve vaziyetini veya fizyolojik vazifelerini kısmen ve hafif derecede bozan¸ tedavisi imkansız¸ sübakut veya kronik seyirli¸ sonradan olma (Travma¸ enfeksiyon¸zehirlenmelerden ileri gelen) hafif psikozlar veya psikonevrozlar (Akıl hastalıkları).
İhtar: Dejenereler ile familyal ve doğuştan olan psikopatiler¸ enterpretasyon psikozları ve perseküsyon hezeyanları¸ pityatik sandromlar ve bu arada histeri delilikleri¸ presenil ve senil akıl hastalıkları gibi tamamiyle bünyevi sebeplere ve istidada veya toksikomani ve sinistroz gibi şahsın kendi yapma ve kusuruna bağlı psikoz veya psikonevrozlar vazifeyle ilgili sayılmazlar.
206 - Çalışma kabiliyeti ve fizyolojik hareketleri kısmen ve hafif derecede bozan¸ tedavisi imkansız¸ merkezi veya muhiti sinir sistemi hastalıkları (İleri derecede dizartri veya önemli hareki afazi¸ ortalama ayda bir veya iki defa gelen ve karakter ve ruhiyette aşikar bir tahavvül göstermiyen ihtilaci büyük sara nöbetleri veya haftada bir iki defa gelen pöti maller¸ haftada bir iki defa gelen¸ vücudun bir kısmına ve mesela yüz¸ bacak adelelerine yerleşen jakson ve benzeri saralar¸ hafif tutukluk ve hafif titreklikle müterafik parkensonizm¸ istinatsız ve hafif güçlükle yürümeye müsaade eden ve başkasının yardımına muhtaç olmadan her türlü fizyolojik vazifesini oldukça görecek derecede hemiparezi¸ aynı vasıfta pek hafif dipleji veya parepleji sekelleri veyahut katrparaziler¸ pek hafif beyincik sendromları¸ etraftan birinin vazifesini yarıya yakın bozan önemli sinirlerden bir veya bir kaçının birlikte felci ve bu vasıftaki radikülit veya nevrit sekelleri veya nevrit - nevralji ve kozaljiler¸ radyalis sinirin triseps kolu altında yani ekstansörlerin klasik felci¸ ulnaris sinirlerinin kol veya bilekte tam felci¸ medyanus sinirinin ulnarisle birlikte gayrı tam felci¸ siyatik sinirin tam felci veya peruneus ve tibyalis kollarının birlikte felci¸ siyatik sinirinin kozaljilerle birlikte kronik nevrit - nevraljisi¸ bir taraf fasiyalis sinirinin kontraktürlü tam felci¸ tedaviye karşı gelen ve tik ile müterafik üçüzler siniri ağrısı).
207 - Kafatasında travma veya ameliyat neticesi dura mater pülzasyonları ve beyin prolapsüsü ile ve az çok sübjektif asabi arızalarla birlikte¸ protez tatbikı kabil iki kemik safihasının hafif derecede gediği (İki kemik safihasının birlikte iki ila dört santimetre kare yokluğu).
208 - Kafatası kemiklerinin¸ başta aşikar şekil bozukluğu yapmış hafif asabi arızalarla müterafik büyük çöküntü ve çıkıntıları¸ yaralanma ve yanıklardan ileri gelen bu vasıftaki yapışık¸ yaygın ve geniş nedbeleri.
209 - İş görme kabiliyeti ancak tedavi ile sağlanabilen metabolizma ve iç salgı bezlerinin hastalıkları.
210 - Bir gözde harabiyet olmaksızın tam körlük yapan veya optik düzeltmeden sonra görmeyi 1/10 dereceye (Yani 5 metreden parmak sayacak kadar) düşüren tedavisi imkansız organik hastalıklar.
211 - Bir taraflı afaki neticesi o gözün görme derecesinin yarısının kaybolması (Billur cismin tromatik veya katarakt ameliyatı neticesi çıkarılması).
212 - İki gözde tedavisi imkansız ptozis (Düz bakışta yalnız bir göz bebeğinin tamamiyle örtülmesi şartiyle göz kapaklarının orta derecede düşüklüğü).
213 - Bir gözde diplopi ile birlikte göz yuvarlağının motör adelelerinin tedavisi imkansız tam felci.
214 - İki gözde epifora ile birlikte ve tedavisi imkansız ağır ektropyon veya antropyon.
215 - İki gözde irinli¸ epiforalı¸ müzmin ve tedavisi imkansız ihtilatlı dakriyosistitler.
216 - İki kulakta tedavisi imkansız işitme kudretinin pek ziyade azalması (Orta derecede sağırlık¸yüksek sesi veya bağırma sesini 30 ila 100 santimetreden ve fısıltıyı 5 ila 10 santimetreden duyacak derecede).
217 - Bir kulakta yüz felci ile birlikte tam sağırlık veyahut bir taraf dış kulağının işitmeyi tamamiyle kaldıracak şekilde harap olması.
218 - Üst çenenin kaynamış kırığı veya psödartrozu (Üst diş blokunun az veya çok bariz sallanmasiyle birlikte çiğnemeye önemli zarar veren¸ diş kavislerinin birbirine intibakını güçleştiren kırık sekelleri).
219 - Alt çenenin kaynamış kırığı veya psödartrozları (Alt çene kemiği sicminin yani ufki kısmın az veya çok genişlikte maddi ziyaı ile birlikte çok sıkı veya pek gevşek kalması neticesi çenenin çarpıklığı ve diş artikülasyonunun bozulması ve bu sebeple çiğneme güçlüğü yapması şartiyle).
220 - Alt çenenin düzeltilmesi ve yerine konması kabil olmıyan ve ağzın bir buçuk santimetreden fazla açılmasına engel olan eski çıkığı veya ankilozu (Çenelerin sıkışması).
221 - Protez takılması imkansız diş kavisleri veya diş yuvalarının harabiyeti ile birlikte bütün dişlerin veya enaz bütün azı dişlerinin yokluğu.
222 - Tükrük bezleri kanallarının tedavisi imkansız¸ devamlı fistülleri.
223 - Gırtlak darlığı veya tromatik felçleri neticesi afoni veya disfoni ile birlikte hafif dispine.
224 - Dilin¸ konuşma¸ çiğneme ve yutmada zorluk husule getiren kısmi harabiyeti.
225 - Devamlı fistüllerle veya harabiyetle müterafik müzmin ve tedavisi imkansız sinüzitler (İki taraflı maksiler¸ frontal¸ fronto - etmoidal sinüs iltihapları).
226 - Kalbin kompanse (Muavaza) halinde iş görmiye az veya çok engel olan organik hastalıkları.
227 - Travma¸ zehirlenme ve benzerlerinden ileri gelen aritmi ve taşikardi gibi nöro - psişik kalb arızaları.
228 - İş görme kabiliyetini azaltan¸ hafif anfizemli müzmin bronşitler¸ bronşektaziler¸ bir veya iki taraflı akciğer tüberkülozu veya apselerinin sekelleri.
229 - Göğüs duvarında hafif şekil bozukluğu yaparak iş görme kabiliyetine az veya çok engel olan plevra hastalıkları sekelleri.
230 - Tromatik plöritlerden ve hemo - trokstan kalan ve teneffüs vazifelerini az çok zorlaştıran sekeller veya aynı vasıfta göğsün paryetal yetersizliği (Kaburga kırıklıkları veya eğelerin rezeksiyonu neticesi akciğer fıtığı).
231 - Mide veya barsağın¸ ameliyatla düzeltilmesi imkansız¸ önemli vazife bozukluğu yapan hastalık sekelleri veyahut ameliyatlardan kalan önemli arızaları (İltihap veya karha bakıyeleri¸ iltisaklar¸ mide rezeksiyonları¸ gastro - antrostomiler ve benzerleri).
232 - Karın duvarının düzeltilmesi imkansız¸ önemli vazife bozukluğu yapan adali sıfaki yetersizlikleri (10 ila 15 santimetre boyunda ve 6 ila 8 santimetre eninde büyük evantrasyon).
233 - Diyafrağma arızalarından dolayı akciğerin karın boşluğuna ve karın ahşasının göğüs boşluğuna olan tedavisi imkansız fıtıkları.
234 - Genel sağlık durumu üzerine önemli bir tesiri olmıyan ve karın organlarının vazifelerinde az bir bozukluk yapan yapışık peritonitler¸ barsak vesair ahşa arızaları.
235 - Hazım üzerine ve mevzii olarak önemli bozukluk yapmıyan hazım borusu arızaları (Darlıklar¸ az miktarda gaita çıkmasına sebep olmakla beraber defekasyonun normale yakın olarak icrasını mümkün kılan sterkoral fistüller).
236 - Bir veya iki taraflı geçirilmiş nefrostomi veya nefrotomi veyahut genel sağlık durumu üzerine büyük tesiri olmıyan ve hematüri bulunmıyan iki taraflı müzmin nefritler.
237 - Tedavisi kabil olmıyan önemli mesane arızaları veya ağır ihtihapları¸
238 - Testislerin bir veya ikisinin nakil kanal¸ sperm keseleri ve prostat ile birlikte husule gelen ve genel sağlık durumuna fazlaca tesiri olmıyan arızaları.
239 - İdrarın normal çıkmasına engel olmıyacak şekilde penisin tam veya tama yakın yokluğu.
240 - Boynun çevrilme¸ döndürülme ve bükülmesine engel olan ve başın devamlı olarak bir tarafa yatık kalmasını gerektiren¸ tedavisi ve düzeltilmesi imkansız tortikolis.
241 - Boyundan daha aşağıda¸sırt veya bel omurgasında ihtilatsız mal dö pot (Apse veya fistülsüz osteit vertebral).
242 - Boyun veya sırt veya bel omurgasının herhangi bir bölgesinin kırık veya çıkıkları yahut çökme ve kaymaları neticesi omurlar ve gövde hareketlerine az çok engel olan fakat başka bir ihtilatı bulunmıyan büyük ve aşikar skolyozları veya kifo - skolyozları.
243 - Omurganın ve bağlarının az çok vazife tegayyürü ile birlikte şekil bozukluğu yapan hastalık sekelleri (Hafif spondilitler¸ spondilozlar¸ ağrılı fizyopatik kronik plikatürleri).
244 - Bir üst veya alt tarafta yapılan ve bu tarafta önemli vazife bozukluğu bırakan arter liğatürleri.
245 - Her iki bacağın alt kısımlarının büyük şişlikler ve ödemleriyle birlikte bacak hareketlerini (Yürüyüş ve ayakta duruş) güçleştiren fakat istinatsız olarak yürümeye müsaade eden tedavisi imkansız elefantiyazisleri¸ dönüş kan dolaşımına zorluk veren flebit sekelleri ve bu vasıftaki geniş baldır karhaları.
246 - Bir bacakta büyük şişlikler ve ödemlerle birlikte bu bacağın hareketlerini tama yakın kaldıran tedavisi imkansız elefantiyazis veya flebit sekeli veya geniş nüküslü baldır karhaları.
247 - Sağ el baş parmağının metakarpı ile birlikte veya dibine kadar yokluğu.
248 - Sol el baş parmağının metakarpı ile birlikte yokluğu.
249 - Sol el baş ve işaret parmağının birlikte yokluğu.
250 - Sol el baş parmağı ile işaret parmağının ve geri kalan üç parmaktan birinin dibine kadar yokluğu.
251 - Sol el baş parmağı ile birlikte¸ işaret parmağı hariç¸ geri kalan üç parmaktan üçünün veya ikisinin veyahut birinin dibine kadar yokluğu.
252 - Sol el baş parmağının metakarpı ile birlikte¸ işaret parmağı hariç¸ geri kalan üç parmaktan birinin dibine kadar yokluğu.
253 - Sol elin baş parmağı sağlam olduğu halde son dört parmağının dibine kadar yokluğu.
254 - Sol el baş parmak veya işaret parmağının tam hareketsizliği ile birlikte son üç parmağının dibine kadar yokluğu.
255 - Sağ elin baş ve işaret parmakları sağlam olduğu halde son üç parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
256 - Sol el baş ve işaret parmakları sağlam olduğu halde son üç parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu.
257 - Sağ el baş ve işaret parmaklarının birlikte dibine kadar yokluğu.
258 - Sağ el baş parmağı ile birlikte son bir veya iki parmağının dibine kadar yokluğu.
259 - Sağ elin baş ve işaret parmakları sağlam olduğu halde¸ iki parmağının metakarplariyle birlikte yokluğu veya işaret parmağı ile diğer iki parmağın ikişer falanjlarının yokluğu.
260 - Sol el baş ve işaret parmağı hariç¸ son bir veya iki parmağın metakarplariyle birlikte yokluğu.
261 - Sağ veya sol elin işaret parmağı ile birlikte orta parmağının yokluğu.
262 - Sağ veya sol elin¸ baş parmak sağlam olduğu halde¸ işaret parmağı ile birlikte son iki parmağının dibine kadar yokluğu.
263 - Sol elin bütün parmaklarının ikişer falanjlarının yokluğu (Baş parmağın tam diğerlerinin kısmi yokluğu).
264 - İki elin baş parmakları hariç¸ geri kalan parmaklardan iki elde üçer parmağın ikişer falanjlarının yokluğu.
265 - Tutarı¸ altı parmağın ikişer falanjı yok olmak şartiyle bir elde iki¸ diğer elde dört parmağın ikişer falanjlarının eksikliği.
266 - Sol el baş ve işaret parmaklarının bütün eklemlerinin tam hareketsizliği (Tam sertlik veya ankiloz.)
267 - Sol elin baş ve işaret parmağından başka üç parmağının tam hareketsizliği (Bu üç parmağın tam sertlik veya tam ankilozu).
268 - Sağ ve sol köprücük kemiğinin bir taraflı ağır ve düzeltilmesi imkansız kırık sekelleri (Biçimsiz kaynama ve nedbeleşme neticesi tazyikten ileri gelen sirkonfleks (Circonfloxe) sinir felci ve ağrıları¸ veya psödartroz veyahut periartrit gibi ihtilatlar yapmak şartiyle).
269 - Küreğin tam hareketsizliği ile birlikte olmak şartiyle kürek kemiğinin bir taraflı harabiyet ve eski kırıkları neticesi düzeltilmesi imkansız ağır sekelleri.
270 - Kürek kemiği sağlam ve hareketi mevcut olduğu halde sol omuz ekleminin tam ankilozu.
271 - Kolu öne götürme ve gövdeden ayırma veya uzaklaştırmada aşikar hareket mahdutluğu ve kolun düz vaziyete kadar getirilememesi şartiyle sağ omuz ekleminin vazifesini önemli derecede güçleştiren sertliği veya kısmi ankilozu.
272 - Büyük kemik kaybı olmaksızın sol omuz ekleminin psödartrozu veya tam gevşekliği (Epaule ballant = sallanan omuz).
273 - Büyük kemik kaybı olmaksızın sol dirsek ekleminin psödartrozu veya tam gevşekliği (Coude ballant = sallanan dirsek).
274 - Kol vücuttan ancak 10 ila 45 derecelik bir açı arasında uzaklaşmak şartiyle sağ veya sol kolda abdüksiyonu ileri derecede tahdit eden¸ tedavisine imkan olmıyan¸ büyük koltuk altı nedbeleri.
275 - Sallanan kol (Bras ballant) şeklinde olmak şartiyle sol kol kemiğinin psödartrozu.
276 - 75 ila 110 derece arasında ve fleksiyon halinde veya dik açı şeklinde sağ veya sol dirsek ekleminin elverişsiz durumda tam ankilozu.
277 - Sağ veya sol dirsek ekleminin tam olmıyan ankilozu; eklem sertlikleri veya kırık ve çıkık sekelleri (Aktif ekstansiyon 145 ila 180 derece arasında mahdut olmak ve 145 dereceden daha aşağı fleksiyon yapılmamak şartiyle).
278 - Sol ön kol kemiklerinin çift psödürtrozu (Avant - bras balant = sallanan ön kol).
279 - Sağ veya sol taraf ön kol kemiklerinin kırıklarının kusurlu kaynaması neticesi kolun iç ve dışa döndürülmesi imkansızlığı (Pronasyon ve süpinasyon hareketlerinin tam yokluğu).
280 - Sol ve bilek ekleminin hareketlerinin önemli derecede bozulması ve parmaklar iyi hareket etmediği halde tam olmıyan ankilozu¸ eklem sertlikleri veya elverişli vaziyette tam ankilozu (Fleksiyon ve pranasyon veya fleksiyon ve süpinasyon halinde).
281 - Sağ veya sol el bileğinin çıkıkları veya kemiklerinden bazılarının harap olması neticesi psödartrozu veya tam gevşekliği (Poignet ballant = sallanan bilek).
282 - Elin hareketleri yarıdan fazla kalmak şartiyle sağ veya sol elin bütün metakarplarının çıkıklarının ağır şekli.
283 - Sağ elin bütün parmaklarının yarı yarıya veya sol elin bütün parmaklarının yarıdan fazla hareket eksikliği.
284 - Sağ elin ve solak ise sol ilen baş parmağının bütün eklemlerinin tam hareketsizliği (Üç eklemin tam sertlik veya ankilozu).
285 - Sağ elde¸ baş parmaktan başka dört parmağın bütün eklemlerinin hareketsizliği (Sertlik veya ankiloz).
286 - Sol elde baş ve işaret parmağından başka üç parmağın bütün eklemlerinin hareketsizliği (Sertlik veya ankiloz).
287 - Sağ veya sol el ve ön kolun durumu veya diğer parmakların hareket noksanlığı ile birlikte üç parmağın tam hareketsizliği (Devamlı fleksiyon veya ekstansiyon halinde).
288 - Bir ayağın kısmi yokluğu (Ricard'ın tibyo-kalkaneum arasında yani astragal altından¸ Chopart'ın tarslar ortasından ampütasyonu.(Lisfranc'ın tars ve metatars arasından dezartikülasyonu)
289 - Bir ayağın metatarslar ortasından ampütasyonu.
290 - Bir ayağın baş parmağının metatarsı ile birlikte diğer dört parmağının dibine kadar yokluğu.
291 - Bir ayağın baş parmak ve diğer iki parmağının metatarslariyle birlikte yokluğu.
292 - İki ayağın diğer parmaklarının vazife bozukluğu ile birlikte baş parmaklarının yokluğu veya iki ayağın bütün parmaklarının dibine kadar yokluğu veyahut buna benzer arızaları.
293 - Kalça kemiğinin (Havsalanın) işemede ve diğer entrapelviyen ahşada bozukluk yapmıyan ve fakat bacaklara az çok hareket zorluğu veren kırık sekelleri (İki tarafı yani çift vertikal tipte kırılmalar ve benzerleri).
294 - Bir kalça ekleminin oynak satıhlarının kırılmaları veya harabiyeti veyahut eklem çıkığı sekelleri (Eklem sertliği kısmi ankiloz¸ ağrıları ve bacak hareketlerinde güçlük gibi vazife bozukluğu yapmak şartiyle).
295 - Bir diz ekleminin en uygun şekilde husule gelen tam ankilozu (Ekstansiyon halinde veya buna yakın bir durumda yani 45 ila 150 derece arasındaki ankilozlar).
296 - Kusurlu kaynama ve nedbeleşme neticesi bir diz ekleminin genu valgum veya genu varum ile birlikte elverişli (150 ila 180 derece arasında) veya elverişsiz vaziyette (45 ila 150 derece arasında) ancak harekete müsaade eden kısmi ankilozu veya eklem sertliği.
297 - Diz kapağı kemiğinin enine kırığı neticesi baldırın ekstansiyonun aşikar güçlük ve önemli yürüyüş zorluğu yapan orta derecede sekelleri.
298 - Bir bacağın kırık veya çıkık sekeli yahut yaralanma veya ameliyat sebebiyle hareketlere aşikar zorluk veren 5 santimetreden yukarı (5 dahil) atrofileri.
299 - Bir bacağın kırık veya çıkık sekeli yahut yaralanma ve ameliyat sebebiyle hareketlere aşikar zorluk veren 5 santimetreden yukarı (5 dahil) kısalıkları.
300 - İki bacağın hareketlere zorluk veren 3 (dahil) ila 5 santimetre arasında atrofileri veya bu vasıftaki 3 ila 5 (dahil) santimetre arasındaki kısalıkları.
301 - Mabazi nüfrenin (Fossa poplitea)¸ baldırın 145 ila 165 derece arasında ancak ekstansiyonuna imkan veren düzeltilmesi imkansız nedbeleri.
302 - Bir ayak bileğinin ankilozu (Tibyo - tarsiyen artikülasyon).
303 - Bir ayak bileğinin¸ (Tibyo - tarsiyen eklemin) uygunsuz şekilde ve hangi istikamette olursa olsun çarpıklığı ile birlikte tam ankilozu (Valgus¸ varus¸ talus veya ekinizm halinde tam ankiloz).
304 - Bir ayak bileğinin¸(Tibyo - tarsiyen eklemin) yürüyüşü ileri derecede zorlaştıran ve ayağın çarpıklığı ile birlikte (Valgus¸ varus¸ talus¸ ekinizm) hareket açısı elverişsiz bir durumda bulunan (tam ekstansiyon veya tam fleksiyona yakın) tam olmıyan ankilozu veya eklem sertlikleri.
305 - İki ayak bileğinin (Tibyo - tarsiyen eklemlerinin) elverişli durumda tam ankilozu (90 derece veya dik açının etrafında 15 derece alt ve üstünde yani 75 ila 105 derece arasındaki tam ankilozları).
306 - Bir ayakta ağrılar ve yürüyüşle ayakta duruşa büyük zorluk veren ayakta çarpıklık yapmış (Valgus halinde ayak) astragal kemiğinin ağır kırık sekelleri veya bu vasıftaki astragalektomi.
307 - Bir ayakta ağrılarla birlikte yürüyüşle ayakta duruşa büyük zorluk veren ve aşikar ayak şekil bozukluğu yapan (Tali artropatiler¸ tarsların diyastazisi ve ayak kemerinin çökmesi) kalkaneum kemiğinin ağır kırık sekelleri veya bu vasıftaki kalkaneum çıkıkları.
308 - Bir ayakta önemli çarpıklık ve parmakların iyi hareket etmemesi ve ayakta aşikar hareket zorluğu ve baldırda atrofi ile birlikte tars kemiklerinin çıkıkları veya kırıkları veya harabiyeti sekelleri.
309 - Bir üst veya alt tarafın veya iki tarafın vazifesini kısmen kaldıran yumuşak kısımların (Adeleler¸ veterler¸ deri ve derialtı) bozulması ve harabiyeti ile birlikte düzeltilmesi imkansız geniş kaynaşma veya nedbeleşmeleri (Bütün bir kolun veya bacağın vazifesinin en az % 30 unu kaybetmesi şarttır.)
310 - Vücudun hangi bölgesinde olursa olsun o bölgenin fizyolojik çalışma ve hareket kabiliyetini önemli derecede bozan¸ düzeltilmesi imkansız¸ geniş¸ derin¸ yapışık¸ büzülme ve buruşukluklar yapmış¸ ağrılı¸ karhalı ve adeli fıtıklı büyük nedbeler.
311 - Vücut hareketlerine ve çalışmaya engel olan¸ ameliyat ve tedavisi imkansız¸ her çeşit urlar (Neoplazik vetireler¸ neoplazmalar¸ neoformasyonlar).

Cetvelin uygulanmasında nazara alınacak esaslar:
A) Cetveldeki derecelerden hiç birine uymıyan birden fazla malüliyeti olup da bunların toplamı¸ sağlık durumu normal bir kimseye nazaran ruhi veya bedeni yahut hem ruhi hem bedeni çalışma kudret ve kabiliyetinin en az % 30 undan mahrumiyetini gerektirirse bu malüliyet 6 ncı derece olarak kabul edilir.
B) Bir gözü sağlam olup diğer gözünden malül olan bir şahsın malül gözündeki arızasının tesiriyle sağlam gözünde husule gelen görme kuvveti azalmasından dolayı derecesi cetveldeki tekabül ettiği iki göze ait malüliyet derecesine göre düzeltilir.
C) Bir gözü sağlam olup diğer gözünden malül olan bir şahsın malül gözündeki arızasının tesiri olmaksızın diğer gözü görme kuvvetinin 5/10 unu (dahil) kaybettiği takdirde bir ve tamamını kaybettiği takdirde iki üst dereceden malül olarak kabul edilir. (Mesela 5 inci dereceden malül olan bir şahıs sağlam gözünün görme kuvvetinin yarısını yani 5/10 unu kaybederst 4 üncü¸ tamamını kaybederse 3 üncü dereceden malül olarak kabul edilir).
D) Üst veya alt taraftan biri sağlam olup diğerinin yokluğundan (yerine göre kesilme) malüliyet alan bir şahsın malüliyetini mucip olan arızası sebebiyle ve sonradan sağlam tarafın ileri derecede harabiyeti veya kesilmesi (Yerine göre) halinde derecesi cetvelde tekabül ettiği malüliyet derecesine yükseltilir.
ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 11.05.2000
Resmi Gazete Sayısı: 24046

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç¸ Kapsam¸ Dayanak ve Tanımlar
Amaç
Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı; acil sağlık hizmetlerinin yurt sathında eşit¸ ulaşılabilir¸ kaliteli¸ süratli ve verimli olarak yürütülmesini sağlamak maksadıyla¸ sağlık hizmeti sunan ve sağlık hizmeti ile ilgili olan bütün kurum ve kuruluşların uymakla mükellef oldukları esaslar ile bu kuruluşlar arasında koordinasyon temin edilmesine ve Bakanlık tarafından yürütülecek olan acil sağlık hizmetlerinin sevk ve idaresine dair usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
Madde 2- Bu Yönetmelik¸ Millî Savunma Bakanlığı hariç olmak üzere acil sağlık hizmeti sunan ve bu hizmetin sunulması ile ilgili olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarını¸ özel hukuk tüzel kişilerini ve gerçek kişileri ve bunlar tarafından kurulan sağlık kurum ve kuruluşlarını ve bunların hizmetle ilgili olan bütün faaliyetlerini kapsar.
Dayanak
MADDE 3 –(Değişik: RG-15/03/2007-26463)
Bu Yönetmelik¸ 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (i) bendi ile 9 uncu maddesinin (c) bendine¸ 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasına¸ 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 13/12/1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 41 inci ve 43 üncü maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4- Bu Yönetmelikte geçen deyimlerden;
a)Bakanlık: Sağlık Bakanlığını¸
b)Genel Müdürlük: Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünü¸
c)Müdürlük: İl Sağlık Müdürlüğünü¸
d)(Değişik: RG 24/3/2004- 25412) Şube Müdürlüğü: Acil sağlık hizmetleri Şube Müdürlüğünü¸
e)(Değişik: RG 24/3/2004- 25412) Şube Müdürü: Acil sağlık hizmetleri şube müdürünü¸
f)(Değişik: RG-15/03/2007-26463) Merkez: Acil sağlık çağrılarının karşılandığı ve ambulansların sevk ve idare edildiği komuta kontrol merkezini¸
g) (Değişik: RG 24/3/2004- 25412) İstasyon: Acil çağrılara olay yerinde ve nakil sırasında sağlık hizmeti vermek üzere ambulans ve ekiplerin bulunduğu birimleri¸
h) Acil Servis: Sağlık hizmeti sunan kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişiler tarafından kurulmuş yataklı tedavi kuruluşları bünyesinde yer alan acil servisleri¸
i) (Değişik: RG 24/3/2004- 25412) Acil Sağlık Hizmetleri: Acil hastalık ve yaralanma hallerinde¸ konusunda özel eğitim almış ekipler tarafından¸ tıbbi araç ve gereç desteği ile olay yerinde¸ nakil sırasında¸ sağlık kurum ve kuruluşlarında sunulan tüm sağlık hizmetlerini¸
j) Acil Yardım: Acil sağlık hizmetleri konusunda özel eğitim görmüş ekipler tarafından¸ tıbbî araç ve gereç desteği ile olay yerinde ve hastaneye nakil sırasında verilen hizmetlerin bütününü¸
k) (Değişik: RG 24/3/2004- 25412) İlkyardım: Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda sağlık görevlilerinin tıbbi yardımı sağlanıncaya kadar hayatın kurtarılması yada durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek amacıyla olay yerinde¸ tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamaları¸
l) Acil Tedavi: Hastaneler ile diğer sağlık kurum ve kuruluşlarında acil tıbbî tedaviye ihtiyacı olanlara sunulan hizmetlerin bütününü¸
m) Olağandışı Durum: Aniden oluşan ve büyük zararlara yol açan doğal afetler ile teknolojik afetlerin ve büyük çapta gerçekleşen kitlesel kazaların bütününü¸
n) (Değişik: RG 24/3/2004- 25412) Ekip: Hastaya veya yaralıya gerekli tıbbi müdahalede bulunmak¸ olay yerinde gerekli tedbirleri almak üzere görevlendirilen; acil sağlık hizmetleri konusunda eğitim almış sağlık personeli ile şoförü¸
o) Hasta:Acil sağlık hizmetine ihtiyacı olan kişiyi¸
p) (Ek: RG 24/3/2004- 25412) Bölge Merkezi: Acil sağlık hizmetlerinin ülke genelinde eşgüdüm içerisinde ve aynı standartlarda sunulması amacıyla çalışma yapmak üzere kurulan Acil Sağlık Hizmetleri Bölge Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezini¸
r) (Ek: RG 24/3/2004- 25412) İl Ambulans Servisi: İldeki tüm ambulans hizmetlerini koordine eden¸ Bakanlık ve kendisine bağlı diğer ambulanslarla hizmeti sunan başhekimlik¸ merkez ve istasyonlardan oluşan kuruluşu¸
s) (Ek: RG 24/3/2004- 25412) Başhekimlik: İl ambulans servisi başhekimliğini¸
t) (Ek: RG 24/3/2004- 25412) Başhekim: İl ambulans servisi başhekimini¸
u) (Ek: RG 24/3/2004- 25412) Danışma Kurulu: Acil sağlık hizmetleri ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere Bakanlıkça kurulan Acil Sağlık Hizmetleri Danışma Kurulunu¸
v) (Ek: RG 24/3/2004- 25412) ASKOM: İl genelinde acil sağlık hizmeti ile ilgili kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyon ve işbirliğini sağlamak üzere kurulan İl Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonunu¸
y) (Ek: RG 24/3/2004- 25412) Triaj: Çok sayıda hasta ve yaralının bulunduğu durumlarda¸ bunlardan öncelikli tedavi ve nakil edilmesi gerekenlerin tespiti amacıyla¸ olay yerinde ve bunların ulaştırıldığı her sağlık kuruluşunda yapılan hızlı seçme ve kodlama işlemini¸
z)(Ek: RG-15/03/2007-26463) Ambulans ve acil bakım teknikeri (AABT): Üniversitelerin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’ndaki 2 yıllık ambulans ve acil bakım teknikerliği programlarından mezun olmuş kişileri¸
aa)(Ek: RG-15/03/2007-26463) Acil tıp teknisyeni (ATT): Sağlık meslek liselerinin acil tıp teknisyenliği bölümlerinden mezun olmuş kişileri¸
bb)(Ek: RG-15/03/2007-26463) Tıbbi danışman: Komuta kontrol merkezinde çalışan acil hekimliği sertifika programını tamamlamış hekim veya merkez tarafından yönlendirilen ilgili branştaki uzman hekimi¸
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Acil Sağlık Hizmetlerinin Teşkili¸ Sevk ve İdaresi
Acil Sağlık Hizmetleri
Madde 5- Acil sağlık hizmetlerinin ülke genelinde sunulabilmesi için¸ kesintisiz olarak¸ bir ekip anlayışı içinde yürütülmesi ve kısa zamanda ulaşılabilir olması esastır. Acil sağlık hizmetlerinin bu esaslara göre Bakanlığın koordinasyonunda kamu veya özel bütün kurum ve kuruluşların iştiraki ile tek merkezden yönetilmesini sağlamak maksadıyla¸ hizmetin yürütülmesi için acil sağlık hizmetleri teşkil olunmuştur.
(Ek: RG 24/3/2004- 25412) Bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla Bakanlıkça aşağıda görevleri ve üyeleri belirtilen Acil Sağlık Hizmetleri Danışma Kurulu¸ Acil Sağlık Hizmetleri Bölge Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ve müdürlüklerce İl Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) teşkil edilir.
a)(Değişik: RG-15/03/2007-26463) Acil Sağlık Hizmetleri Danışma Kurulu: Acil sağlık hizmetlerinin uygulanmasına yönelik tavsiye kararları almak¸ yapılacak mevzuat çalışmaları¸ acil sağlık hizmetleri ile ilgili sağlık kuruluşlarında çalışanların eğitim ve uygulama programlarının belirlenmesi¸ ilkyardım eğitimi¸ sertifika denkliği ile ilkyardım müfredat programı ve uygulamalarla ilgili görüşlerine başvurmak amacıyla¸ Genel Müdür veya görevlendireceği acil sağlık hizmetlerinden sorumlu genel müdür yardımcısının başkanlığında¸ konu ile ilgili sağlık yöneticileri¸ üniversiteler ile ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden Bakanlıkça oluşturulur.
b) Acil Sağlık Hizmetleri Bölge Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi: Acil sağlık hizmetleri konusunda araştırma ve hizmete özel eğitimleri kendisine bağlı illerin desteği ile¸ ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile iletişim halinde planlayan¸ bilimsel araştırmalar yapan¸ sertifikalı eğitim programları düzenleyen¸ eğitim materyalleri¸ yazılı ve görsel dokümanlar hazırlayan¸ afetler ve olağandışı durumlarda bağlı iller ile koordinasyonu sağlayan¸ planlamalar yapan¸ hizmete uygun bina ve arazilerde kurulmuş Bakanlığa bağlı merkezlerdir. Bu merkezler ihtiyaca göre acil sağlık hizmetleri bölge koordinasyon illerinde kurulur.
c) İl Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM): İl genelindeki hastanelerin acil servisleri ile il ambulans servisi arasındaki koordinasyon ve hizmet standartlarını belirlemek üzere müdürlüğün teklifi valiliğin onayı ile kurulur. İl sağlık müdürü veya görevlendireceği acil sağlık hizmetlerinden sorumlu il sağlık müdür yardımcısının başkanlığında acil sağlık hizmetleri şube müdürü¸ yataklı tedavi hizmetleri şube müdürü¸ il ambulans servisi başhekimi¸ resmi ve özel hastanelerin acil servis sorumluları ile meslek odası ve ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden teşkil edilir.
Hizmetin Sevk ve İdaresi
Madde 6- (Değişik: RG 24/3/2004- 25412)
Genel Müdürlük¸ ülke düzeyinde acil sağlık hizmetlerinin yönetiminden sorumludur.
İllerde acil sağlık hizmetleri¸ şube müdürlüğü tarafından denetlenir ve koordine edilir¸ il ambulans servisinin sevk ve idaresi başhekimlik tarafından yürütülür.
Olağandışı durumlarda¸ lüzumu halinde bütün kamu kurum ve kuruluşlarına¸ özel hukuk tüzel kişilerine ve gerçek kişilere ait ambulans ve ekiplerin sevk ve idaresi başhekimlik tarafından yapılır.
Olağandışı durumlarda¸ başlangıçta olay yeri yönetimini merkez yapar¸ olay yerine ilk ulaşan ambulans ekibinin görevli hekimi olay yerindeki tüm sağlık ekiplerinin yönetimini olay yerine yönetici gelene kadar üstlenir ve triajın yapılmasını sağlar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Acil Sağlık Hizmet ve Destek Birimleri
Acil Sağlık Hizmeti Birimleri
Madde 7- Acil sağlık hizmeti birimleri; temel hizmet ve destek hizmet birimlerinden oluşur.
İllerde faaliyet gösteren bütün acil sağlık hizmet birimleri ve hizmetle ilgili diğer birimler sundukları hizmet açısından Müdürlüğe karşı sorumludur.
Temel Hizmet Birimleri
Madde 8- (Değişik: RG 24/3/2004- 25412)
Acil sağlık hizmetlerinde yer alan temel hizmet birimleri şunlardır:
a) Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürlüğü: Müdürlük adına acil sağlık hizmetleri ile ilgili çalışmaları koordine eden¸ planlayan¸ ildeki tüm ambulansların ruhsatlandırma ve denetimini yapan¸ hastane acil servislerini koordine eden ve denetleyen¸ il düzeyindeki ilkyardım eğitimlerinin verilmesini organize eden ve bununla ilgili ilkyardım eğitim merkezlerinin ruhsatlandırılması ve denetimini yapan¸ il sağlık afet planlarının hazırlanması ve uygulanmasının koordinasyonunu sağlayan¸ acil sağlık hizmetleri ile ilgili tüm verileri toplayan ve değerlendiren birimdir.
b) İl Ambulans Servisi Başhekimliği: Ambulans hizmetlerinin il düzeyinde organizasyonunu¸ yönlendirilmesini¸ uygulanmasını ve değerlendirilmesini¸ hizmete katılan kurum ve kuruluşlar arasında işbirliğini sağlayan¸ merkez ve istasyonlarda görev yapan personelin hizmet içi eğitimleri ile sevk ve idaresini yapan¸ merkez ve istasyonlarda kullanılan tüm araç ve gereçlerin temin¸ kayıt¸ bakım ve onarımlarını sağlayan¸ hizmetle ilgili tüm kayıt ve istatistikleri tutan¸ merkezin de içinde olduğu¸ kendisine ait binası ve personeli olan birimdir.
c)(Değişik: RG-15/03/2007-26463) Hastane acil servisleri: İkinci ve üçüncü basamak resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde acil sağlık hizmeti verilen birimlerdir. Bu servis ve birimler kendilerine doğrudan başvuran veya il ambulans servisi başhekimliğine bağlı ekipler tarafından getirilen acil hasta ve yaralılara acil tıbbi müdahale yapmak¸ verilen hizmet ile ilgili kayıt tutmak ve gerektiğinde doğrudan veya bağlı oldukları kurum ve kuruluşları aracılığı ile Merkeze geri bildirim yapmak zorundadır.
Başhekimlik¸ Merkez ve Görevleri
MADDE 9 –(Başlığıyla birlikte değişik: RG-15/03/2007-26463)
Başhekimlik¸ Merkez ve istasyonlar ile ambulans servisinin tüm birimlerini ve personelini sevk ve idare eder. Başhekimlik hizmetin sürekliliği ve geliştirilmesi için gerekli personel¸ bina¸ araç ve malzemenin sağlanması amacıyla mali kaynak temini ve kullanılması için gerekli planlama ve organizasyonu yapar. Başhekimlik bünyesinde¸ ilin coğrafi özelliklerine¸ nüfusa ve ihtiyaca göre yeterli sayıda kara¸ hava ve deniz ambulansları ile acil sağlık araçları ve hizmet araçları bulundurulur.
Merkez¸ başhekimliğe bağlı olarak çalışır. Merkezler¸ ilin nüfusu¸ acil sağlık çağrı sayıları¸ istasyon sayıları ve ilin özelliklerine göre yeterli sayıdaki personel¸ teknik donanım ve yazılım alt yapısı ile birlikte uygun fiziki yapılarda kurulur. Merkezlerin başta depremler olmak üzere her türlü afete dayanıklı müstakil yapılarda kurulması ve hizmete uygun teknolojik bir alt yapıya sahip olması esastır. Gerektiğinde aynı coğrafi bölgede hizmet veren merkezler arasında teknik donanım ve iletişim alt yapısı ortak veya entegre kullanılarak hizmetin verimliliği ve kalitesi artırılabilir¸ iller arası hasta sevkleri¸ olağan dışı durumlar ile afetlerde bölgesel koordinasyon ve yönetim sağlanabilir.
Merkezler aşağıdaki görevleri yapar:
a) Merkeze ulaşan acil sağlık çağrılarını değerlendirmek¸ çağrılara göre verilmesi gereken hizmeti belirleyerek yeterli sayıda ekibi olay yerine yönlendirmek¸ hizmet ile ilgili her türlü veriyi kayıt altına almak¸ saklamak ve değerlendirmek.
b) İl düzeyindeki kendisine bağlı istasyonların acil yardım¸ hasta nakil¸ özel donanımlı ambulanslar¸ hava ve deniz ambulansları¸ acil sağlık araçları ile hizmet araçlarının sevk ve idaresini yapmak.
c) Hastaneler arasındaki koordinasyonu sağlayarak hasta sevk sisteminin düzenli olarak işlemesini sağlamak¸ başta yoğun bakım yatakları olmak üzere kritik yatak ve birimler ile personelin takibini yapmak.
ç) Hizmetin verilmesi sırasında¸ hizmete katılan kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
d) Olağandışı durumlar ve afetlerde diğer kurumlarla işbirliği içerisinde olay yerine yeterince ambulans ve acil sağlık aracını görevlendirmek¸ hastane koordinasyonunu sağlamak¸ gerektiğinde ildeki tüm ambulansları ve özel ambulans servislerini sevk ve idare etmek.
e) Başhekimlikçe verilen diğer görevleri yapmak.
İstasyonlar
Madde 10- (Değişik: RG 24/3/2004- 25412)
İstasyonlar; acil sağlık hizmeti sunmak ve tıbbi müdahalede bulunmak amacıyla¸ bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinde belirtilen kriterler dikkate alınarak yapılan incelemeler sonucunda müdürlüğün teklifi ve valiliğin onayı ile kurulan birimlerdir. Ancak lüzumu halinde il sınırları dışında da valiliklerin teklifi ve Bakanlığın onayı ile istasyon açılabilir.
İstasyonlar verdikleri hizmete göre üç tipte kurulabilir. Bunlar;
a)(Değişik ikinci fıkra: RG-15/03/2007-26463) A Tipi İstasyon: 24 saat kesintisiz sadece ambulans hizmeti verilen¸ ihtiyaca göre birden fazla ekip ve ambulans bulundurulan¸ idari ve özlük hakları bakımından başhekimliğe bağlı ve kadrolu personeli olan istasyonlardır. (A) tipi istasyonların açılış ve kapanış işlemleri Bakanlığın onayı ile gerçekleştirilir. Bu istasyonlar;
1) Ekip içerisinde hekim bulunanlar (A1) tipi istasyon¸
2) Ekip içerisinde hekim bulunmayanlar ise (A2) tipi istasyon olarak adlandırılır.
b) B Tipi İstasyon: Birinci¸ ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurum ve kuruluşları ile entegre olarak kesintisiz ambulans ve acil servis hizmeti verilen¸ kadrosu ve özlük hakları bakımından bünyesinde bulunduğu kuruma¸ ambulans hizmeti bakımından merkeze bağlı olan¸ ekip içerisinde hekim bulunan istasyonlardır. Bu istasyonlar;
1) Hastane acil servisi ile entegre olanlar (B1) tipi istasyon¸
2) Birinci basamak sağlık kuruluşları ile entegre olanlar ise (B2) tipi istasyon olarak adlandırılır.
c) C Tipi İstasyon: İhtiyaca göre günün belirlenen saatlerinde sadece ambulans hizmeti verilen¸ idari ve özlük hakları bakımından başhekimliğe bağlı acil sağlık istasyonlarıdır.
İstasyonlarda acil sağlık hizmetleri konusunda eğitim görmüş sağlık ekibi ile tıbbi donanımlı ambulanslar görev yapar. İstasyonlarda görev yapan personelin standart donanımları başhekimlik¸ iaşe¸ ibate ve güvenlikleri¸ içinde bulundukları kuruluşlar tarafından sağlanır. İstasyonda ambulans ve ambulansta görev yapan ekibe lojistik destek sağlamak amacıyla¸ en az üç oda¸ eğitim salonu¸ tuvalet¸ banyo¸ mutfak¸ malzeme deposu¸ ambulans garajı ile telefon¸ sabit telsiz ve gereken diğer malzeme bulunur. İstasyonların¸ Bakanlıkça bu hizmete özel inşa edilen ve yukarıda sayılan özellikleri taşıyan tesislerde faaliyet göstermesi esastır. Bakanlığa ait mevcut sabit sağlık tesislerinden¸ bu tesislerin de yeterli olmadığı durumlarda¸ diğer özel ve resmi kurum ve kuruluşlarına ait tesislerden de önceden izin almak kaydıyla yararlanılabilir.
(B) tipi istasyonlarda çalışan personelin görev ve sorumlulukları ile idari hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönerge ile belirlenir.
İstasyon yerlerinin belirlenme kriterleri:
Madde 11- (Değişik: RG 24/3/2004- 25412)
İstasyon yerlerinin belirlenmesinde aşağıdaki kriterler dikkate alınır;
a) Hizmet sunulması planlanan hedef nüfusun azami elli bin kişi olması¸
b) Ulaşım imkanlarının güçlüğü¸
c) Acil yardım gerektiren olayların sıklığı¸
d) Trafik ve iş kazaları sayısı ve benzeri olayların sıklığı¸
kriter olarak kullanılır.
İstasyonun Görevleri
Madde 12- İstasyonun görevleri şunlardır:
a) Merkezin yaptığı yönlendirmelere göre vermesi gereken hizmeti¸ Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yerine getirmek¸

b) İstasyona doğrudan yapılan çağrıları merkezin değerlendirmesine sunarak¸verilecek talimata göre davranmak¸
c) Hizmet ile ilgili kayıtları tutmak¸
d) Hizmet için gerekli bütün araç¸ gereç ve taşıtları kullanıma hazır bulundurmak ve gerekli bakım¸ onarım ihtiyacını anında merkeze bildirmek¸
e) Merkezin verdiği diğer görevleri yerine getirmek.
Destek Hizmet Birimleri
Madde 13-: Destek hizmet birimleri şunlardır:
a) Birinci basamak sağlık kuruluşları¸
b)(Mülga: RG 24/3/2004- 25412)
c) Yataklı tedavi kurumları¸
d) Sağlık hizmetleri ile ilgili hizmet veren kamu kurum ve kuruluşları¸
e) Acil sağlık hizmetleri ile ilgili hizmet sunan özel kuruluşlar ve şahıslar.
Birinci Basamak Sağlık Kuruluşları
Madde 14- Acil sağlık hizmeti¸ temel hizmet birimleri arasında sayılmayan ve hizmet içerisinde bir görev üstlenmemiş¸ ancak¸ ilk ve acil yardıma ihtiyacı olanların müracaat edebilecekleri¸ kamuya veya özel sektöre ait sağlık kuruluşları ve bu kuruluşların hizmete destek sağlamak amacıyla yerine getirmekle mükellef oldukları görevler şunlardır:
a) Sağlık evleri: İlk yardım yapmakla¸ ilk yardım yapılmasını organize etmekle¸ ilk ve acil yardım konularında halkın bilinçlendirilmesine yardımcı olmakla¸
b) Sağlık ocakları ve Bakanlığa bağlı diğer birinci basamak sağlık kuruluşları: Her türlü acil sağlık hizmetini¸ bulundurdukları ekipmanlar ölçüsünde vermekle¸
c) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait birinci basamak hizmet veren sağlık kuruluşları: Acil sağlık hizmetine ihtiyacı bulunan bütün hastaların kuruma başvurusu halinde¸ başka hiçbir şart aramaksızın gereken acil müdahale ile tıbbî yardımı vermekle ve merkeze gerekli bildirimi yapmakla¸
d) Muayenehane¸ Özel Poliklinikler ve Özel Hastaneler: Fertler arasında sosyal statü ve görevleri bakımından ayırım yapmaksızın¸ imkanları ölçüsünde gereken acil tıbbî müdahalede bulunmakla ve Merkeze gerekli bildirimi yapmakla¸ mükelleftir.
Yataklı Tedavi Kuruluşları Bünyesinde Yer Alan Acil Servisler
Madde 15- Genel ve katma bütçeli dairelere¸ il özel idarelerine¸ belediyelere¸ kamu iktisadi teşebbüslerine ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yataklı tedavi kurumları ile özel hukuk tüzel kişilerine ve gerçek kişilere ait yataklı tedavi kurumları24 saat kesintisiz olarak acil sağlık hizmeti verirler. Bu kurum ve kuruluşlar bünyesinde bulunan acil servislerde¸ acil hasta ve yaralılar karşılanarak¸ ilk tıbbî müdahale ve tıbbî bakım yapılır. Hasta veya yaralılar için yönlendirme Merkezin bilgisi dahilinde yapılır. Birinci fıkrada sayılan özel ve kamuya ait bütün hastanelerin acil birimleri¸ bütün acil başvurularını ayırım yapmaksızın kabul ederler. Başvuran her hasta için acil tıbbî değerlendirme¸ müdahale ve gerektiğinde stabilizasyon sağlanır.
Acil sağlık hizmeti¸ hizmete ihtiyaç duyulan andan itibaren¸ kesin tedavi sürecine kadar hiçbir kesinti olmadan verilir. Acil servisler¸ hastaya hastane öncesi bakım sağlayan ambulans hizmetlerini destekler ve gerekirse tıbbî yönlendirme sağlar.
İlk tıbbî müdahale yapıldıktan sonra ileri tıbbî bakım ve tedavi konusunda yetersizlik söz konusu ise¸ sevki uygun görülen hastane ile koordinasyon sağlanarak verilen tıbbî bakımın tamamı ilgili birim sorumlusu tarafından yazılı olarak belgelendirilir. Bu belge nakil yapılacak kuruma hasta ile birlikte gönderilir. Nakil ancak¸ stabilizasyon sağlandıktan sonra veya hayatî tehlike veya sakatlık tehlikesi taşıyan hastaların uygun bakımlarının¸ stabilizasyonlarının ve tedavilerinin mevcut tıbbî-teknik imkanlar ile gerçekleştirilemeyeceğinin tespit edilmesi halinde yapılır.
Acil servislerde kaliteli ve itinalı hizmet sunumunun sağlanması için;
a) Bu birimler fizikî altyapı¸ insan gücü¸ tıbbî cihaz¸ donanım¸ lüzumlu ilaç¸ serum¸ sarf malzemesi ve ambulans hizmetleri yönünden hiçbir aksaklığa meydan verilmeyecek ve hizmetin 24 saat kesintisiz sunulmasını sağlayacak şekilde yapılandırılır. Hastane acil servisi için organizasyon planı yazılı olarak hazırlanır ve acil servisin faaliyetleri bu yazılı plan çerçevesinde yürütülür.
b) Hizmetler; uzman tabip sorumluluğunda¸ acil sağlık hizmetleri konusunda eğitim görmüş¸ tecrübeli ve yeter sayıda tabibin¸ hemşirenin ve diğer personelin de katılımı ile bir bütün olarak yürütülecek şekilde organize edilir. Bütün görevlilerin acil servis birimindeki görev¸ yetki ve sorumlulukları yazılı olarak hazırlanır ve acil serviste görülebilecek bir yere asılır.
c) Bu birimlerde görevlendirilecek personel; hizmetin hedefleri¸ çalışma standartları¸ görevleri¸ yetkileri ve sorumlulukları konusunda hizmet öncesi resmî bir eğitim programına alınır¸ hizmet sırasında sürekli izlenir ve sonuçlar periyodik olarak değerlendirilir.
d) (Değişik: RG 24/3/2004- 25412) Bu birimler fiziki konum itibarıyla araç giriş ve çıkışına elverişli ayrı girişi olan¸ ambulans park alanı¸ triaj alanı¸ hasta yakını bekleme salonu¸ ayaktan tedavi¸ gözlem¸ küçük müdahale¸ canlandırma üniteleri ile malzeme¸ haberleşme¸ güvenlik ve personel odalarından teşkil edilir. Bu birimler zemin katta ve bağımsız görüntü vermekle birlikte hastane dahilinde bulunan tanı¸ tetkik ve tedavi ünitelerine kolay ulaşılabilir¸ yönlendirme¸ tanıtma ve halkla ilişkiler bakımından yeterli ve uygun fiziki nitelikleri haiz olmalıdır.
e) Acil servislerde bulunan bütün araç-gereç ve tıbbî donanım¸ daima kullanıma hazır halde bulundurulur.
f) Başvurudan işlemlerin tamamlanmasına kadar¸ acil vaka ile ilgili bütün veri kayıt ve arşiv sistemi kurularak ilgili mevzuatta öngörülen süre ve usulde saklanır. Adlî vakalara ilişkin işlem ve bildirimler mevzuata uygun olarak yapılır.
Acil servislerin malzeme¸ personel¸ hizmet kıstasları¸ fizikî şartları ve diğer hususlar Bakanlıkça belirlenir.
Sağlık Hizmeti İle İlgili Hizmet Veren Kamuya Ait Kurum ve Kuruluşlar
Madde 16- Sağlık hizmeti ile ilgili hizmet veren kamuya ait kurum ve kuruluşlar¸ diğer mevzuat hükümlerinden kaynaklanan sağlık hizmeti ile ilgili olan yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadırlar.
Acil Sağlık Hizmetleri İle İlgili Hizmet Sunan Özel Kuruluşlar Ve Şahıslar
Madde 17- Acil sağlık hizmetleri ile ilgili hizmet sunan özel kuruluşlar ve şahıslara ait ambulans servisleri standartları ve hizmetin verilmesine dair usûl ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Acil Sağlık Hizmetlerinde Hizmetin Akışı
Acil sağlık yardımı çağrısı
MADDE 18 –(Başlığıyla birlikte değişik: RG-15/03/2007-26463
Hizmete ulaşmada ilk aşama¸ acil sağlık yardımı gerektiren durumlarda merkeze yapılan başvuru niteliğindeki çağrıdır. Çağrı merkeze¸ ücretsiz aranabilen 112 numaralı telefon aracılığı ile veya diğer iletişim araçları vasıtası ile yapılır. Çağrı¸ merkezin gerekli hizmeti değerlendirmesi ve planlayabilmesi için olay yeri ve niteliği bilgilerinin yanında hasta ya da yaralı sayısı gibi bilgileri de içerir.
Çağrının Değerlendirilmesi
Madde 19- Merkez¸ topladığı bilgiler ışığında¸ talebin acil sağlık hizmeti gerektirip gerektirmediğini değerlendirir. Değerlendirme yetkisi çağrıyı alan tabibe aittir. Tabip¸ talebin acil sağlık hizmeti gerektirmediğine kanaat getirir ise¸ talebi reddetme yetkisine sahip olup¸ bu takdirde talebin nasıl karşılanabileceğini bildirmekle de yükümlüdür.
Yönlendirme
Madde 20 (Değişik: RG 24/3/2004- 25412)
Bu Yönetmelikte¸ acil sağlık hizmeti içinde belirtilen istasyonlar¸ acil servisler ve destek hizmetleri gerektiğinde¸ Merkez tarafından yönlendirilir. Yönlendirme¸ yardım talebinin ulaşmasını takiben¸ Merkez tarafından mevcut iletişim sistemi ile en kısa sürede¸ talebin mahiyetine en uygun ve/veya en yakın birim veya birimlerin görevlendirilmesi suretiyle yerine getirilir. Ayrıca Merkez¸ durumun niteliğine göre ihtiyaç duyduğu diğer kuruluşları da hizmetlerini yönlendirebilmeleri maksadıyla bilgilendirir.
(Ek fıkra: RG-15/03/2007-26463) Merkez¸ ekip tarafından müdahale esnasında talep edilen tıbbi danışmanlık için 24 saat süre ile gerekli tıbbi danışman bulundurmak veya tıbbi danışmanlık yapacak Müdürlüğün teklifi Valiliğin onayı ile yetkilendirilmiş bir uzman hekime yönlendirmekle yükümlüdür. Gerektiğinde Eğitim Hastaneleri ve Üniversitelerin ilgili bölümlerindeki uzman hekimlerden de bilgi desteği alınır.
Talebin Yönlendirilen Birim Tarafından Karşılanması
MADDE 21 – (Değişik: RG-15/03/2007-26463)
Merkez tarafından yönlendirilen birim en kısa sürede olay yerine ulaşır. Olay yerine ulaşan ekip¸ yönlendirme sırasında ve olay yerinde edindiği bilgiler ışığında acil sağlık yardımını gerçekleştirir. Bu müdahale sırasında hizmeti sunan ekip tarafından yapılan değerlendirme sonucunda¸ ileri tıbbî müdahaleye ihtiyacı olan hastanın ambulans ile nakline karar verilir. Hizmet olay yerinde verilmiş ve hastanın daha ileri tıbbî müdahaleye ihtiyacı bulunmuyor ise¸ ekip sunduğu hizmet ile ilgili bilgileri merkeze bildirir.
Nakil
Madde 22- Ekip¸ nakle karar verir ise¸ nakil başlamadan Merkez ile iletişime geçerek¸ gerektiğinde hastanın durumuna en uygun acil servis hakkında yönlendirme ister.
Merkez¸ hizmet kapsamında yer alan acil servislerin o andaki kapasiteleri ışığında¸ ekibi yönlendirir. Merkez¸ yönlendirmeyi takiben¸ gerektiğinde acil servisi olay hakkında bilgilendirir.
Nakil sırasında gerekli görülüyor ise¸ tıbbî müdahale sürdürülür. Nakil sırasındaki tıbbı müdahalenin yürütülmesi için¸ bilgi desteğine ihtiyaç duyulur ise¸ uygun kurum ve kuruluş ile Merkez üzerinden veya iletişim imkanı var ise doğrudan temas kurulur.
Acil Servise Nakil
Madde 23- Hasta acil servise¸ tıbbî değerlendirme¸ müdahale ve gerektiğinde stabilizasyon sağlandıktan sonra gerekli bilgilendirmeyi takiben nakledilir.
Acil Servis Tarafından Yürütülecek İşlemler
Madde 24- Acil servis¸ hastanın ihtiyaç duyacağı hazırlıkları¸ nakil işlemi gerçekleşmeden önce yerine getirir.
Acil servis¸ hastanın sosyal güvencesi olup olmadığına¸ bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kuruluşunun nevine ve hastanın diğer özelliklerine bakmaksızın¸ stabilizasyon sağlanıncaya kadar bütün tıbbî hizmetleri sunar.
Vakanın tedavisinin başka bir sağlık kuruluşunda sürdürülmesi¸ mevzuat veya bu kuruluşun tıbbî-teknik imkanları açısından zorunlu ise¸ hastanın sosyal güvenlik durumuna en uygun kuruluş ile mutabakat sağlandıktan sonra¸ tıbbî bakım ve tedavisine devam edilmesi için¸ acil servis sorumlu tabibi Merkezden sevk işleminin gerçekleştirilmesini ister.
Merkezin sevk yükümlülüğü¸ ilgili kuruluşların sevk imkanlarının yeterli olmadığı durumlarda ve sadece acil yardım talebi ile hizmete başvuran hastalar için mevcuttur. Merkez¸ göndereceği ekip ile hastanın sevkini gerçekleştirir. Ancak¸ sevk işlemi¸ ambulans ekibinin dışında başkaca personel ve araç desteği gerektiriyorsa¸ sevk eden kuruluş gerekli desteği sağlar.
Sunulan Hizmet ile ilgili Bildirimlerin Yapılması
Madde 25- Acil sağlık hizmeti sunan bütün kamu kurum ve kuruluşları¸ özel hukuk tüzel kişiler ve gerçek kişiler ve bunlar tarafından kurulan sağlık kurum ve kuruluşları¸ Merkeze periyodik şekilde¸ aylık olarak gerekli bildirimi yaparlar.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Personel ve Eğitim
Personel İstihdam Alanları
Madde 26- Acil sağlık hizmetlerinde¸ Merkez idare biriminde ve acil sağlık hizmet birimlerinde¸ hizmetin gerektirdiği niteliklere haiz olan personel¸ 24 saat kesintisiz hizmet verilmesi esasına göre istihdam edilir.
Yönetim Alanında İstihdam Edilen Personelin Nitelikleri
Madde 27 (Değişik: RG 24/3/2004- 25412)
Başhekimlik ve Merkezde¸ hizmeti idare becerisine sahip olan ve konu ile ilgili eğitim görmüş tabipler yönetici olarak istihdam edilir. Yönetim kadrosunda görevli personelin çalışma düzeni de¸ 24 saat kesintisiz hizmet verecek şekilde planlanır. Başhekimlik ve Merkezde¸ hizmetin gerektirdiği sayıda başhekim yardımcısı¸ çağrıları değerlendirme ve yönlendirme hizmetlerini yürütmek maksadıyla tabip¸ acil sağlık hizmet birimlerinin mevcut kapasitesini takip etmek ve değerlendirmek üzere sağlık personeli¸ sunulan hizmetin toplanan veriler üzerinden değerlendirilmesini yapmak üzere veri hazırlama ve kontrol işletmeni¸ hizmetin bakım ve idamesini sağlamak maksadıyla teknisyen¸ hizmetin işleyişine yönelik eğitim hizmetlerini yürütmek maksadıyla uygun nitelikte personel¸ Merkeze bağlı acil sağlık hizmet birimlerinin lojistik taleplerini değerlendirmek ve Müdürlüğe iletmek üzere personel bulundurulur.
İstihdam edilecek personelin nitelikleri ile görev ve yetkileri
MADDE 28 –(Başlığıyla birlikte değişik: RG-15/03/2007-26463)
Ambulans ve acil bakım teknikerleri ile acil tıp teknisyenleri¸ acil sağlık hizmetlerinde acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı kalmak kaydıyla¸ Bakanlıkça belirlenen sertifikalı eğitim programlarını tamamlamak suretiyle hastaya müdahale ve bu hususta lazım gelen iş ve eylemleri yapabilirler.
Ambulans ve acil bakım teknikerleri ile acil tıp teknisyenleri¸ acil yardım ve hasta nakil ambulanslarında sağlık personeli¸ komuta kontrol merkezlerinde çağrı karşılama personeli olarak ve hastane acil servislerinde sağlık personeli olarak çalışırlar. Bu personel gerektiğinde ambulans aracının sürücüsü olarak görev yapar.
Ambulans ve acil bakım teknikerleri ile acil tıp teknisyenleri’nin acil bakımda tıbbi görev¸ yetki ve sorumlukları şunlardır;
a) Ambulans ve acil bakım teknikerleri¸ Bakanlıkça yapılacak düzenlemelere uygun olarak;
1) İntravenöz girişim yapmak.
2) Hastaneye ulaşıncaya kadar¸ kabul edilen acil ilaçları ve sıvıları kullanmak.
3) Oksijen uygulaması yapmak.
4) Endotrakeal entübasyon uygulaması yapmak.
5) Kardiyo-pulmoner resüsitasyon ve defibrilasyon yapmak.
6) Travma stabilizasyonu yaparak hastanın nakle hazır hale gelmesini sağlamak.
7) Uygun taşıma tekniklerini bilmek ve uygulamak.
8) Monitörizasyon ve defibrilasyon uygulamak.
9) Kırık¸ çıkık ve burkulmalarda stabilizasyonu sağlamak.
10) Yara kapatma ve basit kanama kontrolü yapmak.
11) Acil doğum durumunda doğum eylemine yardımcı olmak.
b) Acil tıp teknisyenleri¸ tıbbi danışman koordinasyonu ve onayı ile Bakanlıkça yapılacak düzenlemelere uygun olarak;
1) İntravenöz girişim yapmak.
2) Oksijen uygulaması yapmak.
3) Endotrakeal entübasyon uygulaması yapmak.
4) Uygun taşıma tekniklerini bilmek ve uygulamak.
5) Kırık¸ çıkık ve burkulmalarda stabilizasyonu sağlamak.
6) Yara kapatma ve basit kanama kontrolü yapmak.
7) Temel yaşam desteği protokollerini uygulamak.
8) Temel yaşam desteği uygulaması sırasında yarı otomatik ve tam otomatik eksternal defibrilatörleri kullanmak.
9) Travma stabilizasyonu yaparak hastanın nakle hazır hale gelmesini sağlamak.
Acil sağlık hizmetlerinde istihdam edilecek hekim ve diğer personelin nitelikleri ile görev ve yetkileri¸ yukarıda düzenlenen hususlar da nazara alınarak¸ hizmetin ve hizmet verilecek birimin mahiyetine göre Bakanlık gerekli düzenlemeleri yapmaya yetkilidir.
İstihdam Edilen Personelin Eğitim Durumu
MADDE 29 –(Değişik: RG-15/03/2007-26463)
Acil sağlık hizmeti kapsamında istihdam edilen personelin¸ istihdam edildikleri alan ile ilgili eğitim veren kurumlardan mezun olması esastır. Görevleri ile ilgili eğitim programı bulunmayan personel¸ Bakanlıkça belirlenecek hizmet içi eğitim programını tamamladıktan sonra acil sağlık hizmetinin ilgili birimlerinde istihdam edilir.
Acil sağlık hizmet birimlerinde görev yapan personel¸ tedavi ve müdahale yöntemlerine ait bilgi ve becerilerinin güncelleştirilebilmesini sağlamak amacıyla¸ Bakanlığın belirleyeceği bölge merkezleri ve Bakanlıkça yetkilendirilen eğitim kuruluşlarında belirlenecek sürelerde hizmet içi eğitime tabi tutulur.
Hizmet İçi Eğitim Sunan Kuruluşlar ve Nitelikleri
Madde 30-(Değişik: RG 24/3/2004- 25412)
Acil sağlık hizmetlerinde görev alacak personele yönelik hizmet içi eğitim programları sunacak bölge merkezleri ve kuruluşların sahip olması gereken nitelikler ve bu kuruluşlarda uygulanacak eğitim müfredatı ile kredilendirme¸ Bakanlıkça belirlenir. Hizmet içi eğitim kuruluşları Bakanlıkça belirlenen kriterlere göre yetkilendirilir. Bakanlık tarafından yetki verilmeyen kuruluşlar¸ acil sağlık hizmetlerinde görev alacak personele hizmet içi eğitim sunamazlar.
ALTINCI BÖLÜM
İletişim Sistemi
Telefon İletişimi
MADDE 31 –(Değişik: RG-15/03/2007-26463)
Acil sağlık yardımı gerektiren olayların merkeze intikal ettirilmesi¸ bu hizmete tahsis edilmiş olan 112 numaralı telefon aracılığı ile veya diğer iletişim araçları vasıtası ile yapılır. Bu telefon numarası¸ merkez dışındaki kuruluşlar tarafından kullanılamaz ve bu maksatla başkaca bir üç rakamlı telefon numarası kullanıma tahsis edilemez.
Telsiz İletişimi:
Madde 32- İl düzeyinde Merkez ile hizmet sunan acil hizmet birimleri arasındaki iletişim¸ kaide olarak bu maksatla kurulan telsiz sistemi ve tahsis edilmiş telsiz frekansı veya frekansları üzerinden gerçekleştirilir. İl düzeyinde acil sağlık hizmeti için tahsis edilen frekans veya frekanslar¸ acil sağlık hizmetlerinin maksadı dışında ve hangi maksatla olursa olsun acil sağlık hizmetine dahil olmayan birimler veya kişiler tarafından kullanılamaz.
YEDİNCİ BÖLÜM
Kayıt Bildirim ve Arşiv
Kayıt ve Bildirim
Madde 33- Acil sağlık hizmetleri sunan bütün hizmet birimleri¸ Bakanlıkça hazırlanan kayıt formlarını doldurmak ve bildirim formları ile sundukları hizmet ile ilgili bilgileri Bakanlığa periyodik olarak bildirmek zorundadırlar.
Kayıtların Saklanması ve Arşiv
Madde 34- Sunulan hizmet ile ilgili kayıtlar¸ ilgili mevzuat hükümlerine göre muhafaza edilir. Var ise¸ bütün ses kayıtları üç ay süre ile saklanır. Bu süre sonunda herhangi bir başvuru olmaz ise kayıt silinir. Merkez¸ bu işlemi¸ kuruluşun teknik imkanları ve hizmet yoğunluğunun cevaz verdiği nispette gerçekleştirir. Seslerin kaydedilemediği veya kayıtların muhafaza edilemediği durumlarda yazılı kayıtlardan yararlanılır.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Acil Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı
İlke
Madde 35- Acil sağlık hizmeti kapsamında sunulan hizmetleri geliştirmek ve idamesini sağlamak maksadıyla söz konusu hizmetlere ait bedel yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Trafik Kazalarında Yaralananlara Sunulan Sağlık Hizmetleri Bedelinin Tahsili
Madde 36- Trafik kazalarından dolayı yaralananlara sunulan sağlık hizmetleri bedelinin tahsil işlemleri¸ 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılmış olan yönetmeliklerdeki hükümlere tabidir.
Hizmet Kapsamında Yer Alan Diğer Acil Sağlık Hizmetleri Bedelinin Tahsili
Madde 37- Yataklı tedavî kuruluşları¸ acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkanları ve kuruluşlarının tahsil işlemleri ile ilgili usul ve esaslar çerçevesinde tahsil ederler.
(Değişik: RG-24.03.2004-25412) Acil sağlık hizmeti kapsamında hastane öncesi ve hastaneler arası hasta nakil hizmetleri sırasında sunulan hizmetlerin bedeli¸ bağlı olduğu döner sermaye saymanlığı tarafından hastaların bağlı oldukları resmi veya özel sosyal güvenlik kuruluşlarına tahakkuk ettirilir ve tahsil edilir. Sosyal güvencesi olmayıp ödeme gücü olmayanlardan ücret talep edilmez.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Denetim
Madde 38- Acil sağlık hizmeti veren bütün kurum ve kuruluşlar¸ bağlı bulundukları mevzuattan kaynaklanan denetim hükümleri saklı kalmak kaydıyla¸ hizmet yönünden Bakanlığın denetimine tabidir. Denetim ile ilgili usul ve esaslar¸ Bakanlık tarafından belirlenir.
Yükümlük ve Genel Sorumluluklar
Madde 39- Bu Yönetmelikte belirtilen görev¸ yetki ve sorumluluklara aykırı hareket edenler hakkında ilgili mevzuattan doğan sorumluluklar saklı kalmak üzere¸ genel hükümlere göre takibat yapılır
Acil sağlık hizmeti sunan bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişiler tarafından kurulmuş sağlık kurum ve kuruluşları ile bu kurum ve kuruluşlarda görevli kişiler¸ yukarıda sayılan temel ilkelere uymakla mükelleftir.
ONUNCU BÖLÜM
Son Hükümler
Yönergeler
Geçici Madde 1- Bu Yönetmelikte belirtilen düzenleyici işlemler¸ Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde Bakanlık tarafından hazırlanarak yayımlanır.
Geçici Madde 2- İl düzeyinde kurulu haberleşme sisteminin karayollarını kapsayacak şekilde genişletilmesi tamamlandığında¸ Bakanlıkça kurulan karayolu ilk yardım istasyonları¸ acil sağlık istasyonlarına dönüşür.
GEÇİCİ MADDE 3 –(Ek: RG-15/03/2007-26463)
Bu Yönetmeliğin 10 uncu ve 28 inci maddesine ilişkin düzenlemeler¸ bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içerisinde yapılır. Gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.
Yürürlük
Madde 40- Bu Yönetmelik¸ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 41- Bu Yönetmelik hükümlerini¸ Sağlık Bakanı yürütür.

ADLİ TIP KURUMU DÖNER SERMAYE İŞLETME YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 04/08/1982
Resmi Gazete Sayısı: 17772

Adli Tıp Kurumundan:
Kapsam :
Madde 1 - 2659 Sayılı Adlı Tıp Kurumu Kanununun 29 uncu maddesi gereğince kurulacak Adlı Tıp Kurumu döner sermaye işletmelerinde bu yönetmelik hükümleri uygulanır.
Yapılacak İş ve Hizmetler :
Madde 2 - Döner sermaye işletmelerinde aşağıdaki iş ve hizmetler yapılır.
A - Mahkemeler ile hakimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen Adli Tıp ile ilgili konularda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirme ile ilgili:
a) İhtisas Kurullarınca incelenmeye tabi tutulacak her türlü iş ve hizmetler¸
b) Genel Kurulca incelenmeye tabi tutulacak her türlü iş ve hizmetler¸
c) İhtisas Dairelerince incelenmeye tabi tutulacak her türlü iş ve hizmetler¸
d) İhtisas Şubelerince incelenmeye tabi tutulacak her türlü iş ve hizmetler¸
e) Savcılıklar kanalıyla gönderilen tüzel ve gerçek kişilere ait yapılacak her türlü iş ve hizmetler
f) Savcılıklar kanalıyla¸ diğer kamu kuruluşlarınca istenilen her türlü muayene ve laboratuvar tetkiklerine lüzum hissedilmiş iş ve hizmetler.
B - Mahkemeler¸ hakimlikler ve savcılıklar tarafından Adlı Tıp Kurumu Grup başkanlığına gönderilen Adli Tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirme ile ilgili:
2 nci maddenin (A) bendinin (c - d - e - f) şıklarında gösterilen hertürlü iş ve hizmetler.
C - Mahkemeler ile hakimlikler ve savcılıklar tarafından Adlı Tıp Şube Müdürlüklerine (Adli tabiplere ) gönderilen Adli Tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirme ile ilgili:
Para ve Kredi Kurulu'ndan:
a) Mahkemeler ile hakimlikler ve savcılıklar tarafından talep edilen her türlü iş ve hizmetler¸
b) Savcılıklar kanalıyla gönderilen tüzel ve gerçek kişilere ait yapılacak her türlü iş ve hizmetler¸
c) Savcılıklar kanalıyla diğer kamu kuruluşlarınca istenilen her türlü muayene ve laboratuvar tetkiklerine lüzum hissedilmiş iş ve hizmetler.
D - Eğitim ve öğretimle ilgili hizmetler ve işler:
Her türlü sağlık bilirkişilik hizmetleri ile ilgili yataklı¸ yataksız¸ sabit ve geçici kuruluşlar¸ atölyeler ile ilgili her türlü iş ve hizmetler.
E - Bakım ve onarım:
a) Adlı Tıp Kurumuna ait her çeşit makina ¸ teçhizat¸araç¸gereç ve benzerlerinin imali¸ kurulması¸ tamir ve bakımı ile ilgili her türlü iş ve hizmetler¸
b) Adlı Tıp Kurumu atölyelerinden talep edilen her türlü bakım¸ onarım ve imal ile ilgili hertürlü iş ve hizmetler.
Bu iş ve hizmetlere ilişkin fiat ve ücret listeleri Kurum Başkanlığınca hazırlanıp Adalet Bakanlığınca onaylandıktan sonra yürürlüğe girer.
Sermaye :
Madde 3 - Döner sermayeli işletmeler için Kuruma on milyon lira döner sermaye tahsis edilmiştir. Bu miktar gerekli görülen hallerde Bakanlar Kurulu Kararı ile iki katına kadar artırılabilir.
Gelir ve Sermaye Kaynakları :
Madde 4 - Döner sermayenin kaynakları aşağıda gösterilmiştir:
a) 2 nci madde gereğince yapılacak iş hizmetler karşılığı alınan ücretler¸
b) Adalet Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekler¸
c) Döner sermaye işletmelerinden elde edilen karlar¸
d) Arazi¸ arsa¸ bina ve duran değerler dışında Bakanlıkça verilecek mallar¸
e) Bağış ve yardımlar.
Döner sermaye için ilgili bütçeye konulmuş ödenekler uyarınca yapılacak ödemeler ve verilecek malların takdir olunacak bedelleri yazılı sermaye tutarına mahsup edilir.
Bağış ve yardımlar sermaye limitine bağlı kalmaksızın mevcut sermayeye eklenir.
Giderler :
Madde 5 - Döner sermaye işletme gelirleri ile karşılanacak giderler:
a) Döner sermayece yapılacak iş ve hizmetlere ait giderler¸
b) Döner sermaye kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ek ve tadillerine göre çalıştırılacak personelin aylıkları ve her türlü kanuni istihkakları¸
c) İşçi ücretleri ve toplu sözleşmelerle tanınan özlük hakları ile ilgili giderler¸
d) Harcırah Kanunu ile ilgili ödenecek yolluklar¸
e) Kurum personeline yapılacak ödemeler: (2659 Sayılı Adlı Tıp Kurumu Kanununun
30 uncu maddesi gereğince.)
Taşıt¸ Araç¸ Gereç ve Demirbaş Alımları :
Madde 6 - 237 Sayılı Taşıt Kanunu hükümleri çerçevesinde döner sermaye işletmelerine taşıt satın alınabilir. Münhasıran döner sermaye işletmelerinde kullanılmak şartı ile taşıt dışında araç¸ gereç ve demirbaş satın alınabilir. Satın alınan taşıt¸ araç¸ gereç ve demirbaşlar gider yazılmayıp "Demirbaş ve Bağlı Değerler Hesabına" dahil edilir ve bunlar için genel esaslara göre amortisman ayrılır.
Kar ve Zararlar :
Madde 7 - Döner sermaye karları¸ 3 üncü madde de belli edilen tutara ulaşıncaya kadar ödenmiş sermayeye eklenir.
Yazılı sermaye tutarının tümü ödenmiş ise karlar hesap dönemini izleyen yılın 6 ncı ay sonuna kadar genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili saymanlık nezdindeki Mal Sandığı hesabına yatırılır.
Zamanında yatırılmıyan karlar 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa hükümlerine göre döner sermayeden ve döner sermayenin ita amiri ile saymanından müştereken ve müteselsilen tahsil olunur.
Bunlarla ilgili hesaplanacak gecikme zammı ise¸ doğrudan doğruya döner sermaye işletmesinin ita amiri ve saymanından tahsil olunur.
Döner sermayenin zararları özel bir hesapta bekletilir ve ertesi yıllar karları ile kapatılır.
Hesap Dönemi :
Madde 8 - Döner sermaye işletmesinin hesap dönemi mali yıldır.
İş Programı ve Bütçe :
Madde 9 - Döner sermaye işletmesini yıllık gelir ve gider bütçesi ile iş programı¸ her mali yılın başlangıcından en az üç ay önce döner sermaye işletmesi saymanı tarafından hazırlanarak Başkanlar Kuruluna verilir.
Başkanlar Kurulunca incelenip gerektiğinde değişiklik yapıldıktan sonra onaylanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilir. En geç mali yılın başlangıcından bir ay önce onaylanır.
Harcamalar¸ bütçede yer alan ödeneklere dayanılarak gerçekleştirilir. Ödeneksiz yada ödenek üstü harcama yapılamaz.
Bütçede işletme ve yönetim giderleri¸ ücretler ve yatırımlar ayrı ayrı bölümlerde gösterilir. Maddeler arasındaki aktarma Adli Tıp Kurumu Başkanı tarafından¸ bölümden bölüme yapılacak aktarmalar ise Adli Tıp Kurumu Başkanlar Kurulunun Kararına bağlanarak ita amirince yapılır.
Hesapların Tabi Olacağı Esaslar :
Madde 10 - Döner sermaye işletmelerince tutulacak defterler¸ muhasebe kayıtları ve kullanılacak belgeler için Maliye Bakanlığınca hazırlanan¸ 15/02/1968 tarih ve 12827 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan "Döner Sermaye Muhasebesi Hesap Yönetmeliği" esasları uygulanır.
Bu yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde "Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği" uygulanır.
İta Amiri :
Madde 11 - Döner sermaye işletmelerinin ita amiri Adli Tıp Kurumu Başkanıdır.
Kurum Başkanı ise¸ uhdesinde bulunan ita amirliği görevini Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlarınca devredebilir.
Tahakkuk Memurları :
Madde 12 - Döner sermayeden yapılacak giderler ile tahsil edilecek gelirler tahakkuk memurları tarafından tahakkuk ettirilir.
Tahakkuk Memurunun Görevleri :
Madde 13 - Tahakkuk memuru gelir ve gider tahakkuk işlerini yapar. Giderlere ilişkin tahakkuk belgeleri üzerinde aşağıda belirtilen hususları aramakla yükümlüdür.
a) Yeteri kadar ödenek bulunması¸
b) Giderlerin bütçedeki tertiplere uygun olması¸
c) Giderlerin kanun¸ tüzük¸ kararname ve yönetmeliklere uygun olması¸
d) İta emrine bağlanması gereken taahhüt ve tahakkuk belgelerinin tamam olması¸
e) İstihdamın kadro dahilinde bulunması¸
f) Maddi hata bulunmaması.
Sorumlu Sayman ve Görevleri :
Madde 14 - Döner sermaye işletmesinin mali işleri ile muhasebe işlemleri Maliye Bakanlığınca atanacak sorumlu saymanca yürütülür.
Sorumlu Saymanın Görevleri:
a) Mali işler ile muhasebe işlemlerini mevzuatta belirtilen usullere uygun şekilde yapmak ve yaptırılmak¸
b) Muhasebe defter ve kayıtlarını tutmak ve tutturmak¸
c) Usulüne uygun tahakkuk ettirilen istihkakları sahiplerine ödemek ve gelirleri tahsil etmek¸
d) Döner sermaye işletmesine ait idare hesabını zamanında Sayıştay'a vermek¸
e) Yıl sonunda düzenlenen ve aslı Sayıştay'a gönderilen bilanço ve eklerinin onaylanmış bir örneğini aynı süre içinde Maliye Bakanlığına göndermek¸
f) Ambar¸ ayniyat ve vezne işlemlerinin usulüne uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamak¸
g) Demirbaş ve ambar kayıtlarının esas deftere uygunluğunu sağlamak¸
h) Banka ve kasada bulunan para ve bu mahiyetteki kıymetli evrakın kontrolünü yapmak¸
i) Giderlerin kanun¸ tüzük¸ kararname ve yönetmeliklere uygun olmamasını¸ tahakkuk belgelerine bağlanması gereken belgelerin tamam olmasını sağlamak¸
j) İşletmenin alacak ve borçlarının zamanında tahsil edilmesini veya ödenmesini sağlamak ve gerekli takibatı yapmak¸
k) Aylık mizanları¸ takip eden ayın yirmisine kadar düzenleyerek bir üst makama vermek¸
l) Mali yılın bitimini takip eden 3 ay içinde işletmenin envanterini¸ kat'i mizanını ve bilançosunu düzenleyerek makama sunmak¸
m) Gelir ve giderlere ait her türlü belge¸ defter ve makbuzları saklamak¸
n) Vezne ayniyat ve ambar sorumlularını Kefalet Kanunu dahilinde kontrol etmek¸
p) Ambara verilecek aylık mizanların muhasebe kayıtlarına uygunluğunu kontrol etmek ve noksanlarını amirine bildirmek¸
r) Mali işler ve muhasebe işlemleri hakkında üst makamına bilgi vermek¸
s) Sayman mutemetleri ile ita amirleri mutemetlerinin hesaplarını kontrol etmek¸
t) Muhasebe ile ilgili sair işleri yapmak.
Sorumlu Saymanın Ödemeden Önce Yapacağı İnceleme :
Madde 15 - Sorumlu sayman gider tahakkuk belgelerinde aşağıdaki hususları aramak ve sağlamakla yükümlüdür.
a) Bütçede yeteri kadar ödenek bulunması¸
b) Giderlerin bütçedeki tertibine uygun olması¸
c) Giderlerin kanun tüzük kararname ve yönetmeliklere uygun olması¸
ç) Maddi hata bulunmaması¸
d) Tahakkuk belgelerine bağlanması gereken belgelerin tamam olması¸
e) Hak sahibinin kimliği¸
f) Atama ve istihdamın kadro dahilinde bulunması.
Sorumlu sayman yaptığı inceleme sonunda bu maddede belirtilen hususlara uygun görmediği ödemeleri yapmayarak ödemeye ilişkin belgeleri gerekçesi ile birlikte gider tahakkuk memuruna geri gönderir.
Saymanın (a)¸ (ç)¸ (d)¸ (e) ve (f) bendlerinde yazılı hususlara aykırılık nedeniyle geri çevirmeleri kesin olup¸ sayman ödemeye zorlanamaz.
Bu maddenin (b) ve (c) bentlerinde yazılı hususlara aykırılık nedeniyle geri çevirmelerde 1050 sayılı Genel Muhasebe Kanunundaki esaslara aykırı olmamak kaydıyla sorumluluk ita amirince yazılı olarak üstlenildiği taktirde sayman ödemeyi yapar.
Saymanın Sorumluluğu :
Madde 16 - a) Muhasebe işlerinin düzenli yürütülmesinden¸
b) Alacakların izlenmesinden¸
c) Vezne işlerindeki aksaklık ve yolsuzluklardan¸
ç) Gelir ve giderlere ilişkin belge ve alındılarının iyi saklanmasından¸
d) Sayıştay'a idare hesaplarının zamanında verilmesinden¸
e) Giderlerin ödenek dahilinde yapılmasından¸
f) Gider tahakkuk belgelerinin tamam olmasından¸
g) Giderlerin kanun¸ tüzük¸ kararname ve yönetmeliklere uygun olarak yapılmasından¸
ğ) Atama ve istihdamın kadro dahilinde bulunmasından¸
h) Ödemelerin hak sahiplerine yapılmasından¸
ı) Maddi hatalardan¸
İlgilisine göre tahakkuk memuru¸ ita amiri ve diğer memurlarla birlikte sorumludur.
Madde 17 - İta amirliği tahakkuk memurluğu ve sorumlu saymanlık görevlerinden ikisi bir arada bir kişi tarafından yapılamaz.
Veznedar :
Madde 18 - Döner sermaye işletmelerinde para almak ve ödemeye ait işler kefalete tabi veznedarlar tarafından yapılır.
Veznedarların görev veya izin gibi nedenlerle görev başında bulunmadıkları zaman bu görev işletmenin kefalete tabi memurlarından birisine verilir.
Veznedarların Görevleri:
a) Tamamlanmış belgelere dayanarak ve usulüne uygun olarak para alma ve ödeme işlerini yapmak¸
b) Tahsil edilen ve ödenen paraları günü gününe kasa defterine kaydetmek ve bu kayıtların belgelere ve muhasebe kayıtlarına uygunluğunu sağlamak¸
c) Döner sermayeye ait para ve kıymetli evrakı işletmenin kasasında saklamak¸
d) Tahsilata ait alındıların dip koçanlarıyla¸ kasa defterini¸ ve sair belgeleri saklamak¸
e) Saymanın vereceği sair işleri yapmak.
Veznedarların Sorumluluğu:
Veznedar¸ vezne mevcudunun defter ve kayıtlara göre noksan olmasından¸ veznedeki kıymetlerin ziyaa uğramasından ve eksilmesinden doğrudan doğruya sorumludur.
Vezne İşlemleri :
Madde 19 - Döner sermaye işletmelerine ait beşbin lirayı geçmeyen ödemeler kasadan yapılır. Bu miktarı aşan ödemeler çekle bankadan yapılır. Çekler sorumlu sayman ve başkan veya başkanın bulunmadığı zaman tevkil edeceği bir yetkili tarafından imzalanır.
İşletme kasasında onbin liradan fazla para bulundurulmaz. Fazlası T.C.Merkez Bankası ve T.C. Ziraat Bankasına yatırılır.
Kasa mevcudunun kasa defterine uygunluğu her gün sorumlu saymanlıkça kontrol edilerek günlük hesap¸ veznedar ile birlikte imzalanmak suretiyle kapatılır.
Devlet Muhasebesi Muamelat Yönetmeliğinin Uygulanacağı Haller :
Madde 20 - Bu Yönetmelik ile Döner Sermaye Muhasebesi Hesap Yönetmeliği¸ hüküm bulunmayan hallerde Devlet Muhasebesi Muamelat Yönetmeliği uygulanır.
Ayniyat Memuru :
Madde 21 - Bu Yönetmelikteki ayniyat işlemleri kefalete tabi ve saymana karşı sorumlu ayniyat memuru tarafından yürütülür.
Ayniyat memurunun izin veya hastalık gibi nedenlerle görevi başında bulunmadığı zaman bu görev işletmenin kefalete tabi diğer memurları tarafından yerine getirilir.
Ayniyat Memurunun Görevleri :
Madde 22 - Ayniyat memurunun görevleri şunlardır.
a) Devlet Ayniyat Yönetmeliği gereğince ayniyat işlerini yürütmek¸
b) Ayniyat kayıt defter ve belgelerini saklamak¸
c) Sorumlu saymana ayniyat hesabını vermek¸
d) Ayniyat memuru yok ise ambar memurluğu görevini yapmak¸
e) Mevcut demirbaş ve diğer eşya ve malzeme ile mefruşatın kayıtlarını tutmak ve muhafaza etmek¸
f) Yetkililerce verilecek diğer işleri yapmak.
Ambar Sayımı :
Madde 23 - Döner sermaye işletmelerinin ambarı her mali yılın sonunda bir komisyon tarafından sayılır ve sayım sonuçları cetvellere yazılır. Normal fireler dışında ambar noksanı sorumlularına ödettirilir. Normal fireler kayıttan düşülür. Ambar fazlası gelir kaydedilir.
Devir ve Teslim :
Madde 24 - Sayman¸ veznedar¸ ayniyat memuru¸ ambar memuru gibi para ve mal işleri ile görevli memurlar arasındaki devir ve teslim işlerinde " Döner Sermaye Muhasebesi Hesap Yönetmeliği"¸ süre bakımından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 95 inci maddesine dayanılarak çıkarılan devlet memurlarının çekilmesinde "Devir ve Teslim Süreleri" hakkındaki yönetmelik hükümleri uygulanır.
Sayman Mutemetleri :
Madde 25 - Saymanlıkça tahsilinde güçlük görülen döner sermaye gelirleri¸ saymanlıkça teklif edilen ve mutemetliği ita amirince onaylanan kefalete tabi sayman mutemetlerince tahsil edilir.
Döner sermaye gelirlerinden hangilerinin sayman mutemetlerince tahsil edileceği saymanın teklifi üzerine ita amirinin oluru ile tesbit olunur.
Sayman mutemetlerine saymanca uygun görülecek sayıda alındı fişi verilir. Sayman mutemetlerince tahsil edilen paralar¸ alındı fişleri tarih ve numarası itibariyle kasa defterine kayıt edilir.
Sayman mutemetlerince alınan paralar haftada bir döner sermaye saymanlığına yatırılır. Tahsilat miktarının onbin liraya ulaşması halinde süre beklenilmeksizin aynı gün veya izleyen gün saymanlığa yatırılır.
Saymanlıkça.....para.....alınırken.....mutemetlikçe.....tutulan.....kas a defterine.....numaradan.....numaraya kadar alındı ile kasa kayıtları karşılaştırılmış kasa kayıtlarının doğru olduğu görülmüş ve alındıların kapsamı olan ....lira .....tarihli ve .....sayılı vezne alındısı ile tahsil edilmiştir şeklinde kayıt konulur ve ilgililerce imzalanır. Ayrıca son tahsilata ilişkin alındının arkasına da.....numaradan.....numaraya kadar olan alındı kasa defterine tam ve hatasız kaydedilmiş ve bu alındılarla tahsil edilen toplam....lira.....tarihli ve.....sayılı vezne alındısı karşılığında saymanlığa yatırılmıştır.
Şeklinde kayıt konulur ve ilgililerce imzalanır.
Sayman her zaman mutemetlerini kontrol edebilir ve üzerlerinde bulunan paranın saymanlığa veya bankaya yatırılmasını isteyebilir.
Avans ve Krediler :
Madde 26 - a) Tahakkuk ve ödeme işlemlerinin tamamlanmasını beklemiyecek kadar ivedi olan giderler için ita amirince belirtilecek mutemede her yıl bütçe yasalarına göre Maliye Bakanlığınca saptanacak miktar kadar avans verilebilir.
Bir iş için verilen avans yalnız o iş için harcanır. Mahsup edilen avans miktarı kadar mutemede aynı bölümden veya başka bölümden avans verilebilir.
Mutemet aldığı avansa ilişkin harcama belgelerini avansın alındığı tarihi izleyen bir ay içinde saymanlığa vermek ve üzerinde kalan avans artığını nakden ödemek zorundadır.
Mali yılın son ayında alınan avanslar bir aylık süreye bakılmaksızın en geç mali yılın son günü kapatılır.
Yıl için alınarak harcama belgeleri kanıtlanan avans artıkları ile harcandığı halde mali yılın sonuna kadar harcama belgeleri saymanlığa verilmeyen¸ harcanmış olduğu kanıtlanamayan ve aldığı avansı bir ay içinde mahsup ettirmeyen veya kapatmayan mutemede saymanlıkça yazılı olarak bildirilmek kaydıyla 15 günlük ek süreye rağmen bu süre içinde de avansını kapatmayan mutemedin avans artığı borçlular hesabına alınır.
Borçlular hesabına alınan avans artıkları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca mutemetten tahsil edilir.
Ayrıca bu mutemede bir daha avans verilmez.
Mutemedin herhangi bir sebeple bu görevden ayrılması halinde üzerindeki avansın kapatılmasına bakılmaksızın yeni mutemede avans verilebilir.
b) Yukarıdaki (a) bendine göre saptanan avans miktarını aşan masraflar ve akreditifler için ita amirinin onayına dayanarak mutemet adına kredi açılabilir. Ancak adına kredi açılan mutemet kendi adına ödeme emri düzenleyerek para alamaz.
Mali Denetim :
Madde 27 - Döner sermaye işletmelerinin mali işlemleri¸ gelirleri ve harcamaları Maliye Bakanlığınca her zaman denetlenebilir.
Ambar Memuru :
Madde 28 - Ambar memurları kefalete bağlı¸ saymanlara karşı sorumlu ve aşağıdaki işleri yapmakla yükümlüdürler.
a) Ambarla ilgili işleri Maliye Bakanlığınca hazırlanarak 15 Şubat 1968 tarih ve 22827 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Döner Sermaye Muhasebesi Hesap Yönetmeliği" esaslarına göre yürütmek¸
b) Ambar mizanlarını çıkarmak ve muhasebe ile uygunluğunun sağlamak¸
c) Ambarda bulunan ham madde ve malzeme ile işlenmiş ve yarı işlenmiş maddelerin tasnifini yapmak ve iyi bir şekilde saklamak¸
d) Atölyelere verilmek üzere ambardan çıkarılacak hammadde¸ araç ve gereçlerle¸ yollanacak işlenmiş maddelerin çıkış ve gönderme belgelerini düzenlemek ve saymana bildirmek¸
e) Zimmetinde bulunan eşya ve malzemeyi ita amirinin veya görevlendireceği memurun yazılı emirleri karşılığında vermek¸
Ambar memurlarının hasta veya izinli olmaları halinde görevleri kurumun kefalete bağlı diğer memurlarına yaptırılır.
Bilanço Gelir Gider Belgeleri :
Madde 29 - Döner sermaye ile yapılan işlerden doğan gelir ve giderler için mali yılı izleyen 3 ay içinde düzenlenecek bilanço ve ekleri gelir ve gider belgeleri ile birlikte mali yılı izleyen 4 ay içinde Sayıştay Başkanlığına¸ bilanço ve eklerinin onaylı birer örnekleri de aynı süre içinde Maliye Bakanlığına gönderilir.
Kurum Personeline Yapılacak Ödemeler :
Madde 30 - (Değişik madde : 26/08/2006 - 26271 S.R.G Yön/1.mad)
Döner sermaye gelirlerinden ilgili mevzuatında öngörülen paylar ayrıldıktan sonra kalan kısım¸ Adlî Tıp Kurumu ve birimlerinde görevli personele¸ aşağıda belirtilen esaslar dikkate alınarak dağıtılabilir.
a) Başkanlar Kurulu¸ döner sermaye saymanlık müdürünün de görüşünü alarak kurum tavan ödeme tutarını geçmemek üzere¸ döner sermaye gelirlerinden personele dağıtılacak toplam ödeme tutarını¸ her ay itibarıyla belirler. Kurul¸ dağıtılabilecek tutarı belirlerken Adlî tıp hizmetlerinin iyileştirilmesi¸ kaliteli ve verimli hizmet sunumunun sağlanması amacıyla kurumun gelir-gider dengesi ile borç¸ alacak¸ nakit durumu ve ihtiyaçlarını gözetmekle yükümlüdür.
b) Adlî Tıp Kurumu ve birimlerinde raportör olarak görev yapanların puanlaması¸ Ek-1 ve Ek-2'de belirtilen her bir iş ve işlemler için belirlenen puanlar dikkate alınarak yapılır. O ay için ihtisas kurullarında raportörler tarafından üretilen puanlar toplanır. Bulunan toplam puan¸ raportör sayısına bölünür ve bu puan¸ (100) olarak kabul edilir. Ortalamanın altında kalan her bir raportörün puanı ise buna göre değerlendirilerek performans puanları hesaplanır. Söz konusu hesaplama¸ ihtisas dairelerinin her biri için ayrı ayrı yapılır. Raportörlere¸ mesai dışında tutulan her bir nöbet günü için ilave (1) puan verilir.
Beşinci Adlî Tıp İhtisas Kurulunda¸ hekim olmayan tek raportör olması ve ortalama performans puanını dolduracak kadar dosya bulunmaması hâlinde¸ raportörün kendisine verilen dosyaların tamamını hazırlayarak kurula sunmuş olması durumunda anılan personel¸ ortalama performans puanından değerlendirilir.
c) Raportörler dışında kalan personelin performansları¸ Adlî Tıp Kurumu Başkanının onayı ile yürürlüğe konulacak kriterler dikkate alınarak Ek-3'te belirtilen amirler tarafından (100) puan üzerinden değerlendirilir.
Performans puanı¸ her iki amirin ara toplam puanlarının aritmetik ortalaması alınarak hesaplanır. Amirlerden birinin olmaması hâlinde mevcut amirin değerlendirmesi dikkate alınır. Bu suretle doldurulan performans puan formları¸ ilgili birim amirlerince içinde bulunulan ayın son iş günü idarî ve malî işler biriminde olacak şekilde gönderilir.
Yaptıkları iş itibarıyla performans kriterleri ile değerlendirilemeyen ve hizmetin üretilmesi¸ sevk ve idaresinden doğrudan sorumlu olan Adlî Tıp Kurumu Başkanı¸ Başkan Yardımcıları¸ Adlî Tıp İhtisas Kurulu Başkanları¸ İhtisas Kurulu Üyeleri¸ 1.Hukuk Müşaviri¸ Adlî Tıp Grup Başkanları¸ İhtisas Dairesi Başkanları ile Döner Sermaye Saymanlık Müdürü¸ performans kriterlerine tabi tutulmaksızın (100) puan üzerinden değerlendirilmiş sayılır.
d) 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 30 uncu maddesinde belirtilen ödeme unsurları dikkate alınarak bulunacak personelin ödemeye esas matrahı ile aynı maddede öngörülen tavan ödeme oranlarının çarpılması suretiyle her bir personel için Tavan Ödeme Tutarı hesaplanır.
e) Her bir personel için hesaplanan Tavan Ödeme Tutarı toplanarak kurum Tavan Ödeme Toplam Tutarı bulunur.
f) Bu maddenin (a) bendine göre belirlenmiş olan personele dağıtılacak toplam ödeme tutarı¸ (e) bendinde belirtilen Kurum Tavan Ödeme Toplam Tutarına bölünerek ödeme dönemi gelirlerinden dağıtılacak Toplam Ödeme Tutarının¸ Tavan Ödeme Toplam Tutarını karşılama yüzdesini ifade eden kurum Malî Durum Yüzdesi bulunur. Malî Durum Yüzdesinin 1'in üzerinde çıkması durumunda Malî Durum Yüzdesi (1) olarak dikkate alınır.
g) Bu maddenin (b) ve (c) bentlerinde yer alan puanlar hesaplanarak her bir personel için ödemeye esas personel puanı bulunur. Her bir personel için bulunan puanın 100'e bölünmesi sonucunda¸ Ödemeye Esas Personel Puan Yüzdesi bulunur.
h) Her bir personele yapılacak net ödeme tutarı¸ Tavan Ödeme Tutarı ile Malî Durum Yüzdesi ve Ödemeye Esas Personel Puan Yüzdesinin çarpımı sonucu bulunacak tutardan gelir vergisi ile damga vergisinin kesilmesi suretiyle bulunur.
i) Her bir personele yapılacak ödeme tutarı¸ 2659 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde belirtilen tavan ödeme tutarını geçemez. Yapılacak hesaplama sonucunda ödeme tutarının ödeme tavanını geçmesi durumunda tavandan ödeme yapılır.
j) Ödeme¸ aylık dönemler hâlinde yapılır. Personele dağıtılacak ödeme tutarı¸ o ödeme döneminin bitiminden sonraki yirmi gün içinde hak sahiplerine ödenir. Ancak¸ döner sermaye gelirlerinin tahsilinde gecikme olması hâlinde¸ hesaplara alınan ilgili ödeme dönemine ait ödemeler¸ döner sermaye gelirlerinin tahsil edildiği tarihten sonraki dönemlerde yapılabilir.
k) Bağış¸ faiz geliri gibi personelin katkısına dayanmayan döner sermaye gelirleri hiç bir şekilde personele dağıtılamaz.
l) Performans puanı hesaplamasında gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar veya işlem yapanlar hakkında idarî soruşturma başlatılır. Söz konusu idarî soruşturma raporuna istinaden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesine göre cezalandırılanlardan¸ uyarma cezası alanlara bir ay¸ kınama cezası alanlara iki ay¸ aylıktan kesme cezası alanlara üç ay¸ kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlara altı ay süreyle döner sermaye ödemesi yapılmaz. Döner sermaye ödenmemesi işlemine cezanın ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren başlanır.
Ödemelerin Yapılamayacağı Haller :
Madde 31 - Görevlendirme halleri hariç olmak üzere¸ hastalık izin ve başka nedenlerle görevlerinden ayrılmış olanlar¸ bu süre içinde bu Yönetmelik uyarınca yapılacak olan ödemelerden yararlanamazlar.
Madde 32 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 33 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 34 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 35 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 36 - ( Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 37 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 38 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 39 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 40 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 41 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 42 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 43 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 44 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 45 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 46 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 47 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 48 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 49 - ( Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 50 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 51 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 52 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 53 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 54 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 55 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 56 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 57 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 58 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 59 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 60 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 61 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Gizlilik :
Madde 62 - Döner sermayelerin satın alacağı ve satacağı maddelere ait bütün listeler firmalardan gelecek teklif mektupları¸ proformalar ve bunlar üzerinde verilecek kararlar¸ emirler ve yapılacak yazışmalar gizlidir. Azaltma ve çoğaltma teklifinde bulunmak isteyenlere tekerrür eden bedel açıklanır. Taahhüdün tamamen ifası süresince bunlara ait hususları açıklayan veya gizlilik icaplarına dahi riayet etmeyen memurlar işte menfaat kastı olmasa dahi ilgili mevzuat hükümlerine göre cezalandırılır.
Madde 63 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 64 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 65 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Madde 66 - (Mülga madde: 15/06/1984 - 84/8213 - Yön/71. md)
Yürürlük :
Madde 67 - Sayıştay Başkanlığının uygun görüşü alınarak hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinden yürürlüğe girer.
Yürütme :
Madde 68 - Bu Yönetmelik Adli Tıp Kurumu Başkanı tarafından yürütülür. ..
ADLİ TIP KURUMU PERSONELİ GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 28/03/2015
Resmi Gazete Sayısı: 29309

Adalet Bakanlığından:

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, Adli Tıp Kurumu personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; Adli Tıp Kurumunda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak görev yapan Devlet memurlarından bu Yönetmelikte belirtilen görevlere, görevde yükselme ve unvan değişikliği suretiyle atanacak personeli kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 14/4/1982 tarihli ve 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu ile 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Alt görev: 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunda belirtilen hiyerarşik kademeler çerçevesinde daha alt hiyerarşi içindeki görevleri,

b) Aynı düzey görev: Hiyerarşi, görev, yetki ve sorumluluk açısından aynı grupta ya da grup içinde alt gruplar olması halinde aynı alt grupta gösterilen görevleri,

c) Bakan: Adalet Bakanını,

ç) Bakanlık: Adalet Bakanlığını,

d) Başkan: Adli Tıp Kurumu Başkanını,

e) Başkanlık: Adli Tıp Kurumu Başkanlığını,

f) Birim: 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununda ve 31/7/2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen merkez ve taşra teşkilatı birimlerini,

g) Görevde yükselme: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlerden bu Yönetmelikte belirtilen görevlere aynı veya başka hizmet sınıflarından yapılacak görevde yükselme niteliğindeki atamaları,

ğ) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Görevde yükselme sınavı: Bu Yönetmelik hükümlerine göre görevde yükselme suretiyle yapılacak atamalarda, görevin niteliğine göre yapılması gereken yazılı ve sözlü sınavı,

h) Görev grupları: Benzer ve/veya aynı düzeydeki unvanlardan oluşan grupları,

ı) Görev unvanı: Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan görev grupları içinde belirtilen görev unvanlarını,

i) Hizmet süresi: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendi hükümlerine göre hesaplanan süreleri,

j) İş günü: Ulusal bayram ile genel ve hafta sonu tatil günleri hariç, diğer günleri,

k) Kurum: Adli Tıp Kurumunu,

l) Merkez teşkilatı: İstanbul’da bulunan Adli Tıp Kurumu merkez birimlerini,

m) Personel: Adli Tıp Kurumu merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan Devlet memurlarını,

n) Taşra teşkilatı: Taşradaki Adli Tıp Kurumu grup başkanlıklarını ve adli tıp şube müdürlüklerini,

o) Unvan değişikliği: En az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere yapılan atamaları,

ö) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Unvan değişikliği sınavı: En az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanacakların tabi tutulacağı yazılı ve sözlü sınavı,

p) Üst görev: 3046 sayılı Kanunda belirtilen hiyerarşik kademeler çerçevesinde daha üst hiyerarşi içindeki görevleri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine İlişkin Esaslar

Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi görev grupları

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi kadrolar aşağıda belirtilmiştir.

(2) Görevde yükselmeye tabi kadrolar:

a) Yönetim hizmetleri grubu;

1) Adli tıp şube müdürü, personel ve eğitim şubesi müdürü, idari ve mali işler şubesi müdürü, evrak ve arşiv şubesi müdürü, şube müdürü,

2) Şef.

b) Hukuk hizmetleri grubu;

1) Hukuk müşaviri.

c) Araştırma ve planlama hizmetleri grubu;

1) Uzman, ihtisas dairesi uzmanı,

2) Raportör.

ç) İdari hizmetler grubu;

1) Ayniyat saymanı, infaz ve koruma başmemuru,

2) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Memur, ambar memuru, ayniyat memuru, emanet memuru, koruma ve güvenlik görevlisi, infaz ve koruma memuru, santral memuru, silah muayene memuru, daktilograf, sekreter, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, arşiv memuru, şoför.

d) Destek hizmetleri grubu;

1) Teknisyen yardımcısı, sağlık teknisyen yardımcısı, otopsi teknisyen yardımcısı, laborant yardımcısı, hizmetli, aşçı, kaloriferci, bekçi.

(3) Unvan değişikliğine tabi kadrolar:

a) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Sosyal hizmet uzmanı, biyolog, psikolog, pedagog, hemşire, laborant, antropolog, mühendis, kimyager, fizikçi, teknisyen, sağlık teknisyeni, sağlık teknikeri, tekniker, kütüphaneci.

Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aranacak genel şartlar

MADDE 6 – (Değişik:RG-11/5/2017-30063) – (1) Bu Yönetmelikte belirlenen kadrolara görevde yükselme suretiyle atanabilmek için;

a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendinde belirtilen şartları taşımak,

b) Görevde yükselme yazılı ve sözlü sınavında başarılı olmak,

gerekir.

Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aranacak özel şartlar

MADDE 7 – (1) Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aşağıda belirtilen özel şartlar aranır.

a) Adli tıp şube müdürü kadrosuna atanabilmek için;

1) Adli tıp uzmanı unvanını ihraz etmiş olmak,

2) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda adli tıp uzmanı olarak geçirmiş olmak,

3) (Mülga:RG-11/5/2017-30063)

b) Personel ve eğitim şubesi müdürü, idari ve mali işler şubesi müdürü, evrak ve arşiv şubesi müdürü kadrosuna atanabilmek için;

1) En az dört yıllık yükseköğretim mezunu olmak,

2) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda şef olarak geçirmiş olmak,

3) (Mülga:RG-11/5/2017-30063)

c) Şube müdürü (sağlık hizmetleri sınıfı) kadrosuna atanabilmek için;

1) En az dört yıllık yükseköğretim mezunu olmak,

2) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda uzman (sağlık hizmetleri sınıfı) kadrosunda geçirmiş olmak,

3) (Mülga:RG-11/5/2017-30063)

ç) Şube müdürü (teknik hizmetler sınıfı) kadrosuna atanabilmek için;

1) En az dört yıllık yükseköğretim mezunu olmak,

2) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda uzman (teknik hizmetler sınıfı) kadrosunda geçirmiş olmak,

3) (Mülga:RG-11/5/2017-30063)

d) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Şef kadrosuna atanabilmek için;

1) En az iki yıllık yüksekokul mezunu olmak,

2) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda memur, ambar memuru, ayniyat memuru, emanet memuru, koruma ve güvenlik görevlisi, infaz ve koruma memuru, santral memuru, silah muayene memuru, daktilograf, sekreter, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, arşiv memuru, şoför kadrolarında geçirmiş olmak,

e) Hukuk müşaviri kadrosuna atanabilmek için;

1) Hukuk fakültesi mezunu olmak,

2) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda destek hizmetleri grubunda sayılanların dışında bir kadroda geçirmiş olmak,

f) Uzman (sağlık hizmetleri sınıfı) kadrosuna atanabilmek için;

1) Uzmanlık dalı ile ilgili en az dört yıllık yükseköğretim mezunu olmak,

2) Atama yapılacak uzman kadrosuna ilişkin olarak Kurumda biolog, eczacı, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog, antropolog, raportör (sağlık hizmetleri sınıfı) kadrolarında en az üç yıl çalışmış olmak,

g) Uzman (teknik hizmetler sınıfı) kadrosuna atanabilmek için;

1) Uzmanlık dalı ile ilgili en az dört yıllık yükseköğretim mezunu olmak,

2) Atama yapılacak uzman kadrosuna ilişkin olarak Kurumda mühendis, kimyager, fizikçi, raportör (teknik hizmetler sınıfı) kadrolarında en az üç yıl çalışmış olmak,

ğ) İhtisas dairesi uzmanı kadrosuna atanabilmek için;

1) En az dört yıllık yükseköğretim mezunu olmak,

2) Atama yapılacak uzmanlık kadrosuna ilişkin olarak Kurumda sağlık hizmetleri veya teknik hizmetler sınıfı kadrolarında en az üç yıl süre ile çalışmış olmak,

h) Raportör (sağlık hizmetleri sınıfı) kadrosuna atanabilmek için;

1) En az dört yıllık yükseköğretim mezunu olmak,

2) Atama yapılacak raportör kadrosuna ilişkin olarak Kurumda biolog, eczacı, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog, antropolog kadrolarında en az iki yıl çalışmış olmak,

ı) Raportör (teknik hizmetleri sınıfı) kadrosuna atanabilmek için;

1) En az dört yıllık yükseköğretim mezunu olmak,

2) Atama yapılacak raportör kadrosuna ilişkin olarak Kurumda mühendis, kimyager, fizikçi kadrolarında en az iki yıl çalışmış olmak,

i) Ayniyat saymanı kadrosuna atanabilmek için;

1) En az iki yıllık yüksekokul mezunu olmak,

2) Kurumda en az iki yıl şef, memur, anbar memuru, ayniyat memuru, emanet memuru, koruma ve güvenlik görevlisi, infaz ve koruma memuru, santral memuru, silah muayene memuru, daktilograf, sekreter, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, şoför unvanlarında çalışmış olmak,

j) İnfaz ve koruma başmemuru kadrosuna atanabilmek için;

1) En az iki yıllık yüksekokul mezunu olmak,

2) Kurumda en az dört yıl infaz ve koruma memuru olarak çalışmış olmak,

k) Veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosuna atanabilmek için;

1) En az lise veya dengi okul mezunu olmak,

2) Milli Eğitim Bakanlığınca onaylı en az 80 saat süreli bilgisayar kullanım belgesine sahip olmak, okulların bilgisayar bölümünden mezun olmak veya okullardan en az bir dönem bilgisayar eğitimi aldığını belgelemek,

3) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda destek hizmetleri grubunda sayılan kadrolarda geçirmiş olmak,

l) Koruma ve güvenlik görevlisi, infaz ve koruma memuru kadrosuna atanabilmek için;

1) En az lise veya dengi okul mezunu olmak,

2) Özel güvenlik hizmetlerine dair mevzuatta belirtilen şartları taşımak,

3) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda destek hizmetleri grubunda sayılan kadrolarda geçirmiş olmak,

m) Memur, anbar memuru, ayniyat memuru, emanet memuru, santral memuru, silah muayene memuru, sekreter kadrosuna atanabilmek için;

1) En az lise veya dengi okul mezunu olmak,

2) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda destek hizmetleri grubunda sayılan kadrolarda geçirmiş olmak,

n) Daktilograf kadrosuna atanabilmek için;

1) En az lise veya dengi okul mezunu olmak,

2) Daktilograf sertifikası bulunmak veya Milli Eğitim Bakanlığınca onaylı en az 80 saat süreli bilgisayar kullanım belgesine sahip olmak, okulların bilgisayar bölümünden mezun olmak veya okullardan en az bir dönem bilgisayar eğitimi aldığını belgelemek,

3) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda destek hizmetleri grubunda sayılan kadrolarda geçirmiş olmak,

o) Şoför kadrosuna atanabilmek için;

1) En az lise veya dengi okul mezunu olmak,

2) E sınıfı sürücü belgesine sahip olmak,

3) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda destek hizmetleri grubunda sayılan kadrolarda geçirmiş olmak,

ö) (Ek:RG-11/5/2017-30063) Arşiv memuru kadrosuna atanabilmek için;

1) Fakülte veya yüksekokulların ilgili bölümlerinden mezun olmak,

2) Toplam hizmetinin en az iki yılını Kurumda destek hizmetleri grubunda sayılan kadrolarda geçirmiş olmak,

şartları aranır.

Unvan değişikliği suretiyle atanacaklarda aranacak genel şartlar

MADDE 8 – (1) Unvan değişikliğine tabi kadrolara atanabilmek için;

a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendinde belirtilen atanabilme şartlarını taşımak,

b) Yapılacak unvan değişikliği sınavında başarılı olmak,

şartları aranır.

Unvan değişikliği suretiyle atanacaklarda aranacak özel şartlar

MADDE 9 – (1) Unvan değişikliğine tabi kadrolara atanabilme şartları aşağıda belirtilmiştir.

a) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Sosyal hizmet uzmanı, biyolog, psikolog, pedagog, antropolog, mühendis, kimyager, fizikçi ve kütüphaneci kadrosuna atanabilmek için;

1) Fakülte veya yüksekokulların ilgili bölümlerinden mezun olmak,

b) Hemşire kadrosuna atanabilmek için;

1) Fakültelerin, yüksekokulların veya sağlık meslek liselerinin hemşirelik bölümü mezunu olmak,

c) Laborant kadrosuna atanabilmek için;

1) Fakültelerin, yüksekokulların veya sağlık meslek liselerinin ilgili bölümünden mezun olmak,

ç) Teknisyen kadrosuna atanabilmek için;

1) Lise dengi mesleki veya teknik eğitim veren okullardan mezun olmak,

d) Sağlık teknisyeni kadrosuna atanabilmek için;

1) Kadronun görev alanıyla ilgili eğitim ve öğretim yapan ortaöğretim kurumlarının ilgili bölümlerinden mezun olmak,

e) Tekniker kadrosuna atanabilmek için;

1) Kadronun görev alanıyla ilgili eğitim ve öğretim yapan iki yıllık yüksekokullardan mezun olmak,

f) Sağlık Teknikeri kadrosuna atanabilmek için;

1) Kadronun görev alanıyla ilgili eğitim ve öğretim yapan iki yıllık yüksekokullardan mezun olmak,

gerekir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavına İlişkin Esaslar

Görevde yükselme sınavının şekli

MADDE 10 – (Değişik:RG-11/5/2017-30063) – (1) Görevde yükselme sınavı yazılı ve sözlü sınav şeklinde yapılır.

Unvan değişikliği sınavının şekli

MADDE 11 – (1) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) 5 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen unvan değişikliğine tabi kadrolara, bu unvanları en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz etmiş personelin atanması, bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yazılı ve sözlü olarak yapılacak unvan değişikliği sınavı sonucundaki başarısına göre gerçekleştirilir.

(2) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Unvan değişikliği yazılı sınavı, Başkanlıkça belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak görevin niteliğine ilişkin konularda yaptırılır ve bu sınava katılacaklarda, Başkanlıkta veya öğrenim durumları ile ilgisi bulunmayan görevlerde belirli süre hizmet yapmış olma şartı aranmaz. Unvan değişikliği sınavı kapsamındaki görevlere sadece Kurum personeli başvurabilir.

(3) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Unvan değişikliği yazılı sınavında yüz puan üzerinden en az altmış puan alanlar sözlü sınava girmeye hak kazanırlar.

(4) Bu Yönetmelik kapsamındaki personelden doktora öğrenimini bitirmiş olanlar, unvan değişikliği sınavına katılmaksızın öğrenimle ihraz edilen görevlere atanabilirler.

Duyuru ve başvuru

MADDE 12 – (1) Görevde yükselme ve unvan değişikliği suretiyle atama yapılacak kadroların sınıfı, unvanı, derecesi, birimi, adedi ve başvuruda aranacak şartlar, yazılı sınav konu başlıkları, başvurunun yapılacağı yer ve son başvurunun yapılacağı tarih yazılı sınavdan en az kırkbeş gün önce Personel ve Eğitim Şubesi Müdürlüğünce Kurumdaki tüm birimlere yazılı olarak bildirilir.

(2) İlan edilen kadrolar için belirlenen başvuru süresinin son günü itibariyle aranan nitelikleri taşıyan personel, başvuru şartlarını taşıdığı farklı unvanlı kadrolardan sadece biri için duyuruda belirtilen şekilde başvuruda bulunabilir.

(3) Aylıksız izinde bulunanlar dâhil olmak üzere, ilgili mevzuat uyarınca verilen izinleri kullanmakta olanlar ile Adli Tıp Kurumu kadrolarında bulunmakla birlikte başka kurumlarda geçici görevli bulunanların sınavlara katılmaları mümkündür.

(4) Aday memurların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre memur statüsünde olmayanların ve Adli Tıp Kurumunda geçici olarak görevli olsa dahi kurum kadrosunda bulunmayanların sınav başvuruları kabul edilemez.

(5) Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına ilişkin duyuru üzerine başvuruda bulunanların dilekçeleri birimleri aracılığı ile Personel ve Eğitim Şubesi Müdürlüğüne iletilir. Başvuruda bulunanların gerekli şartları taşıyıp taşımadıkları Personel ve Eğitim Şubesi Müdürlüğü tarafından incelenerek aranan şartları taşıyanlar Adli Tıp Kurumu resmi internet sitesinde ilan edilir. Başvuruları reddedilenlerin itirazları sınav kurulunca tekrar değerlendirilir ve kesin sonuç ilgililere tebliğ edilir.

Yazılı sınav

MADDE 13 – (1) Görevde yükselme ve unvan değişikliği yazılı sınavları Başkanlık tarafından yapılabileceği gibi Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına, Milli Eğitim Bakanlığına, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Genel Müdürlüğüne veya yükseköğretim kurumlarından birine yaptırılabilir.

(2) Görevde yükselme yazılı sınav soruları aşağıdaki konulardan hazırlanır;

a) T.C. Anayasası:

1) Genel esaslar,

2) Temel hak ve ödevler,

3) Devletin temel organları,

b) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Ulusal Güvenlik,

c) Devlet teşkilatı ile ilgili mevzuat,

ç) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuat,

d) Türkçe dil bilgisi ve yazışma ile ilgili kurallar,

e) Halkla ilişkiler,

f) Etik davranış ilkeleri,

g) 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ile atanılacak görevin niteliği ile ilgili diğer konular.

(3) Unvan değişikliği sınavına tabi kadrolar için yapılacak yazılı sınavlara ilişkin konular ve bu konuların sınavdaki ağırlıkları, atanılacak kadronun gerektirdiği alanlar esas alınarak tespit edilir.

(4) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Görevde yükselme ve unvan değişikliği yazılı sınavları yüz tam puan üzerinden değerlendirilir ve yüz üzerinden en az altmış puan alanlar sözlü sınava girmeye hak kazanırlar.

Sözlü sınav

MADDE 14 – (1) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Yazılı sınavda en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere ilan edilen kadro sayısının beş katı kadar aday sözlü sınava alınır. Puan eşitliklerinde son adayla aynı puana sahip olan personelin tamamı sözlü sınava alınır.

(2) Sözlü sınavlar yazılı sınav sonuçlarının ilan edilmesinden itibaren on iş günü içerisinde yapılır.

(3) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) İlgili personel, sınav kurulunun her bir üyesi tarafından;

a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi,

b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,

c) Liyakati, temsil kabiliyeti, tutum ve davranışlarının göreve uygunluğu,

ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,

d) Genel kültürü ve genel yeteneği,

e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,

esas alınarak Ek-1 görevde yükselme ve unvan değişikliği sözlü sınavı değerlendirme formuna göre yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak personelin sözlü sınav puanı tespit edilir. Sözlü sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır.

Başarı sıralaması

MADDE 15 – (1) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Görevde yükselme ve unvan değişikliği suretiyle ilan edilen boş kadro sayısı kadar atama yapılmasında başarı puanı esas alınır. Başarı puanı yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması esas alınmak suretiyle tespit edilir ve Adli Tıp Kurumu resmi internet sitesinde ilan edilir.

(2) Başarı puanlarının eşit olması halinde, sırasıyla;

a) Hizmet süresi fazla olanlara,

b) Daha üst öğrenimi bitirmiş olanlara,

c) Üst öğrenim mezuniyet notu yüksek olanlara,

öncelik vermek suretiyle, en yüksek puandan başlamak üzere başarı sıralaması belirlenir.

(3) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Görevde yükselme sınavında başarılı olmalarına rağmen, ilan edilen kadro sayısı nedeniyle ataması yapılamayacak personelden en fazla asıl aday sayısı kadar personel, Kurumca ihtiyaç duyulması halinde başarı sıralaması listesinde yedek olarak belirlenebilir.

Sınav kurulu

MADDE 16 – (1) Sınav kurulu, Başkan veya Başkan Yardımcısının başkanlığında; aralarında Personel ve Eğitim Şubesi Müdürünün de bulunduğu Başkanlığın teklifi üzerine Bakanlıkça görevlendirilen beş asıl ve üç yedek üyeden oluşur.

(2) Sınav kurulunu teşkil eden üyeler, sınava alınacak personelden, lisansüstü öğrenim hariç öğrenim durumu ve ihraz ettikleri unvanlar itibarıyla daha düşük seviyede olamazlar.

(3) Sınav kurulunun başkan ve üyelerinin görevde yükselme sınavına eşlerinin, ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlarının katıldığının tespit edilmesi halinde, bu üye veya üyeler sınav kurulu üyeliğinden çıkarılır ve bunların yerine yedek üye veya üyeler görevlendirilir.

(4) Sınav kurulu üye tam sayısı ile toplanır, kararlar çoğunlukla alınır, çekimser oy kullanılamaz.

(5) Sınav kurulunun tüm sekreterya hizmetleri Personel ve Eğitim Şubesi Müdürlüğünce yürütülür.

Sınav kurulunun görev ve yetkileri

MADDE 17 – (1) Sınav kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:

a) Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavının hangi kurum tarafından yapılacağını ve sınav takvimini belirlemek,

b) Sınavı yapacak kurumlara bildirilmek üzere görevde yükselme veya unvan değişikliği yazılı sınav konularının kapsamına giren ve yazılı sınavlarda sorulacak soruların konularını belirlemek,

c) Sözlü sınavı yapmak,

ç) Sınav sonuçlarını ilan etmek,

d) Sınav sonuçlarına yapılacak itirazları inceleyerek karara bağlamak,

e) Sınavlara ilişkin diğer işlemleri yürütmek.

Sınavın ertelenmesi ve geçersiz sayılması

MADDE 18 – (1) Yazılı sınav deprem, sel ve benzeri doğal afetler veya soruların sınav öncesi çalındığının tespiti halinde sınav kurulunca ertelenebilir.

(2) Aşağıda belirtilen durumlarda adayların sınavları geçersiz sayılır.

a) Sınavlarda kopya çekenler, kopya verenler veya bunlara teşebbüs edenler, sınav kağıtlarına belirtici işaret koyanlar sınav salonundan çıkarılır ve düzenlenecek bir tutanakla sınav kağıtları geçersiz sayılır. Ayrıca bu kişiler hakkında disiplin işlemi uygulanır.

b) Sınava girecek adayın yerine başka bir kişinin sınava girdiğinin anlaşılması halinde, bu durum bir tutanakla saptanarak ilgilinin sınavı geçersiz sayılır. Ayrıca ilgililer hakkında kanuni işlem yapılır.

(3) Yazılı sınava her ne sebeple olursa olsun giremeyenler haklarını kaybetmiş sayılırlar.

Sınav sonuçlarının açıklanması

MADDE 19 – (1) Sınav kurulu yazılı sınav sonuçlarını, Başkanlığa intikal ettiği tarihten itibaren beş iş günü, sözlü sınav sonuçlarını sınavların tamamlandığı tarihten itibaren onbeş iş günü içerisinde Adli Tıp Kurumunun resmi internet sitesinden ilan eder.

Sınav sonuçlarına itiraz

MADDE 20 – (1) Yazılı ve sözlü sınavlara itirazlar sonuçların ilan edilmesinden itibaren beş iş günü içerisinde dilekçe ile sınav kuruluna yapılır. İtirazlar sınav kurulunca en geç on gün içerisinde değerlendirilerek ilgililere bir yazı ile bildirilir. Yapılan sınavlarda hatalı sorulara tekabül eden puanlar eşit şekilde diğer sorulara dağıtılır.

Sınav belgelerinin saklanması

MADDE 21 – (1) Sınava katılanlardan başarılı olanların sınavlara ilişkin belgeleri, ilgililerin özlük dosyalarında saklanır. Diğerlerinin belgeleri ise dava açma süresinden az olmamak üzere müteakip sınava kadar Personel ve Eğitim Şubesi Müdürlüğü tarafından saklanır.

Atanma şekli

MADDE 22 – (1) Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında başarılı olarak atanmaya hak kazanan personelin, sınav sonuçları ve başarı sıralama listelerinin kesinleşmesini müteakiben yüksek puandan başlamak üzere belirlenen başarı sıralamasındaki başarı puanlarına göre atama işlemleri yapılır.

(2) (Değişik:RG-11/5/2017-30063) Sınav için duyurulan kadrolardan;

a) Atanma şartlarını taşımadıkları için sınavların geçersiz sayılması veya bu sebeple atamaların iptal edilmesi, atanılan göreve geçerli bir mazeret olmaksızın süresi içinde başlanmaması ya da atanma hakkından vazgeçilmesi,

b) Emeklilik, ölüm, memurluktan çekilme veya çıkarılma, başka unvanlı kadro ya da başka bir kuruma naklen atanma, sebepleriyle boş kalan veya boşalan kadrolara, başarı sıralamasının kesinleştiği tarihten itibaren altı aylık süreyi aşmamak üzere aynı unvan için yapılacak müteakip sınava ilişkin duyuruya kadar, yedekler arasından belirlenme yapılmış ise başarı sıralamasına göre atama yapılabilir.

(3) Görevde yükselme sınavına herhangi bir sebeple katılmayanlar ile başarısız olan veya yedeklerden altı ay içindeki müteakip sınava ilişkin duyuruya kadar atanmamış olanlar ya da atanma haklarından herhangi bir sebeple feragat edenler, aynı unvanlı kadrolara yapılacak atamalar için bu Yönetmelikte öngörülen bütün usul ve esaslara tabidirler.

(4) Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında başarılı olan adaylar, sınava girdikleri unvana atanarak göreve başlamadıkça bu unvana denk sayılan diğer unvanlı görevlere atanamazlar.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Görev grupları arasında geçişler

MADDE 23 – (1) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan görev grupları arasındaki geçişler aşağıdaki esaslar çerçevesinde yapılır:

a) Aynı ana görev grubunun alt görev grubu içinde kalmak kaydı ile; ilgili personelin isteği ve atanılacak kadro için aranan nitelik ve özelliklere sahip olmak şartı ile, diğer görevlere sınavsız atama yapılabilir.

b) Gruplar arası görevde yükselme niteliğindeki geçişler ve alt gruptan üst gruplara geçişler görevde yükselme sınavına tabidir. Ancak; Kurumda veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında ihraz edilen unvanlar ile bu unvanlarla aynı düzeydeki görevlere veya alt görevlere, öğrenim ve hizmet süresi gibi mevzuatta aranan diğer şartları taşımak kaydıyla, ilgili personelin isteği üzerine görevde yükselme sınavına tabi tutulmadan atama yapılabilir.

c) Unvan değişikliğine tabi kadrolara yapılacak atamalar ve bu kadrolar arasındaki geçişler, ilgili unvan için düzenlenecek unvan değişikliği sınavı sonucuna göre yapılır.

ç) Bu Yönetmelik kapsamında bulunan ve doktora öğrenimini bitiren personelden, atanılacak görev için aranan toplam hizmet süresine sahip olmaları ve mevzuatla aranan öğrenim şartını taşımaları kaydıyla uzman veya aynı düzeydeki görevler ile daha alt görevlere yapılacak atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.

(2) Avukat kadrolarından hukuk müşaviri kadrolarına yapılacak atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.

Engellilerin sınavları

MADDE 24 – (1) Başkanlık, gerekli şartları taşıyan ve atama yapılacak görevi yapabilecek durumda bulunan engellilerin sınavlarının engel durumlarına uygun olarak yapılabilmesi için gerekli tedbirleri alır.

Özelleştirilen kuruluşlardan atama

MADDE 25 – (1) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 22 nci maddesi hükümlerine göre Kuruma yapılacak ilk atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.

Kazanılmış haklar

MADDE 26 – (1) Bu Yönetmelik kapsamına giren unvanları ilgili mevzuatları uyarınca kazananların hakları saklıdır.

Naklen atamalar

MADDE 27 – (1) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapılan unvanlardan, Kurumdaki aynı unvana veya bu unvanla aynı düzeyde olan unvanlara veya alt düzeydeki diğer unvanlara öğrenim ve hizmet süresi gibi mevzuatta aranan diğer şartları taşımak kaydıyla, genel hükümler çerçevesinde sınavsız naklen atama yapılabilir.

Hüküm bulunmayan haller

MADDE 28 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik hükümleri uygulanır.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 29 – (1) 14/1/2006 tarihli ve 26049 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Adli Tıp Kurumu Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Öğrenim durumu

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 18/4/1999 tarihinde görevde bulunan ve aynı tarih itibariyle iki yıllık yüksek öğrenim mezunu olanlar, diğer koşullara sahip oldukları takdirde, bu Yönetmeliğin 7 nci maddesinin uygulanması bakımından 4 yıllık yükseköğrenim mezunu kabul edilirler.

Yürürlük

MADDE 30 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız.

ADLİ TIP KURUMU KANUNU UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 31/07/2004
Resmi Gazete Sayısı: 25539
(27.06.2009 Tarih ve 27271 Sayılı Resmi Gazete İle Değişik)
Adalet Bakanlığından:

BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç¸ Kapsam ve Dayanak
Amaç ve Kapsam
Madde 1 - Bu Yönetmelikte¸ Adli Tıp Kurumu Başkanlığının kuruluşuna dahil birim ve müdürlüklere; ihtisas dairelerinde bulunacak şubeler ve bu dairelerde çalıştırılacak uzmanların sayısına; grup başkanlıklarının kuruluş¸ görev¸ çalışma usul ve esaslarına; adli tıp şube müdürlüklerinin oluşumuna¸ hizmetlerine¸ çalışma usul ve esaslarına¸ kurulacakları yerlerin tespitine; kurum dışından görevlendirilecek bilirkişilere ödenecek ücretin tespitine dair esaslara; ihtisas daireleri şubelerinde görevlendirilecek personelin niteliklerine¸ çalışma usul ve esaslarına; yüksek öğretim kurumları veya birimlerinde tetkik edilecek adli tıp ile ilgili işlere¸ Adli Tıp Kurumunda uzman yetiştirilmesinin esaslarına ilişkin hükümler ile Adli Tıp Kurumu Kanununun uygulanmasına dair hususlar düzenlenmiştir.
Dayanak
Madde 2 - Bu Yönetmelik 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 4810 sayılı Kanun ile değişik 4¸ 8¸ 9¸ 10¸ 13¸ 17¸ 23¸ 24¸ 25¸ 31¸ 33 ve 36 ncı maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM : Adli Tıp Kurumu Başkanlığı
Kuruluş
Madde 3 - Adli Tıp Kurumu Başkanlığı; adli tıp uzmanı bir başkan ve en az birisi adli tıp uzmanı iki başkan yardımcısı ile aşağıdaki birim ve müdürlüklerden oluşur:
a) Hukuk Müşavirliği¸
b) Personel ve Eğitim Şubesi Müdürlüğü¸
c) İdari ve Mali İşler Şubesi Müdürlüğü¸
d) Evrak ve Arşiv Şubesi Müdürlüğü¸
e) Emanet Memurluğu¸
f) Kütüphane Memurluğu¸
g) Bilgi İşlem Şubesi Müdürlüğü.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Adli Tıp Kurumu Başkanlığına Bağlı Birim ve Müdürlüklerin Görevleri
Hukuk Müşavirliği
Madde 4 - Adli Tıp Kurumu hukuk müşavirliğinin görevleri şunlardır:
a) Başkanlıkça sorulan hukuki konular ile hukuki¸ mali ve cezai sonuçlar doğuracak işlemler hakkında görüş bildirmek¸
b) Kurumun menfaatlerini koruyucu¸ anlaşmazlıkları önleyici hukuki tedbirleri zamanında almak¸ anlaşma ve sözleşmelerin bu esaslara uygun olarak yapılmasına yardımcı olmak¸
c) Adli Tıp Kurumunun taraf olduğu adli ve idari davalarla¸ her türlü icra işlerini takip etmek ve sonuçlandırmak¸ bunlarla ilgili merciler nezdinde Kurumu temsil etmek¸
d) Kurumun amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek¸ mevzuata¸ plân ve programa uygun çalışmalarını temin etmek amacıyla gerekli hukuki teklifleri hazırlamak ve başkana sunmak¸
e) Bakanlık kuruluşları tarafından hazırlanan veya diğer bakanlıklardan yahut Başbakanlıktan gönderilen kanun¸ tüzük ve yönetmelik tasarılarını hukuki açıdan inceleyerek görüşlerini bildirmek¸
f) Adli Tıp Kurumu Başkanı tarafından verilen benzeri görevleri yerine getirmek¸
Personel ve Eğitim Şubesi Müdürlüğü
Madde 5 - Personel ve eğitim şubesi müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Atamaları Adalet Bakanlığınca yapılan personelin özlük işleri konularında gerekli ön çalışmaları yapmak ve yürütmek¸
b) Atamaları Adli Tıp Kurumu Başkanınca yapılan personelin özlük işlerini yürütmek¸
c) Kurum personelinin hizmet içi eğitim programlarını hazırlamak ve takip etmek¸
d) Adli Tıp Kurumu merkez ve taşra teşkilâtının kanun ve yönetmelik hükümleri dairesinde kuruluş ve işleyişini düzenlemek¸
e) Kanunlarda gösterilen ve Başkanlıkça verilecek benzeri hizmetleri yapmak.
İdari ve Mali İşler Şubesi Müdürlüğü
Madde 6 - İdari ve mali işler şubesi müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Kurum için gerekli olan araç¸ gereç ve malzemenin temini ile ilgili hizmetleri yürütmek¸
b) Kurumun mali işleri ile ilgili hizmetleri yürütmek¸
c) Kurum personelinin ve ailelerinin sağlık (tedavi yardımı) hizmetlerinden yararlanmalarını sağlamak¸
d) Temizlik¸ aydınlanma¸ ısıtma ve taşıma işleri ile ilgili hizmetleri yürütmek¸
e) Sosyal tesislerin kurulması ve yönetimi ile ilgili hizmetleri yapmak¸
f) Kuruma ait bina ve tesislerin bakım ve küçük onarımlarını yaptırmak¸
g) Görev alanına giren benzeri hizmetleri yerine getirmek.
Evrak ve Arşiv Şubesi Müdürlüğü
Madde 7 - Evrak ve arşiv şubesi müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gelen yazı ve mesajlardan gerekenlerin Başkan veya başkan yardımcılarına sunulmasını sağlamak¸
b) Başkan ve başkan yardımcılarının talimatlarını ilgililere duyurmak ve işlemlerini takip etmek¸
c) Süreli evrakların zamanında işleme konulmasını sağlamak¸
d) Genel evrak¸ arşiv ve haber merkezinin hizmet ve faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek¸
e) Görev alanına giren benzeri hizmetleri yapmak.
Kütüphane Memurluğu
Madde 8 - Kütüphane memurluğunun görevleri şunlardır:
a) Kütüphaneye kayıtlı yayınları ve diğer demirbaşları muhafaza etmek¸
b) Kütüphane defterini¸ fişleri tutmak¸ kitapların tasnifini yapmak¸
c) Kütüphanenin düzen ve temizliğini sağlamak¸ çalışma saatleri içinde yayınları adalet bakanlığı mensuplarının istifadesine sunmak¸
d) Ayniyat talimatnamesi gereğince kütüphaneyi devir ve teslim almak¸ bu görevlerden ayrılışında aynı esaslar dahilinde yayınları devretmek¸ ödettirilmesi gerekli halleri vaktinde birim amirlerine haber vermek¸
e) Okunmak için alınan kitapların zamanında iadesini takip ve temin etmek¸
f) Görev alanına giren benzeri hizmetleri yerine getirmek.
Bilgi İşlem Şubesi Müdürlüğü
Madde 9 - Bilgi işlem şubesi müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Bakanlık ilgili birimleriyle işbirliği yaparak bilgi işlem sistemini kurmak¸ işletmek¸ bakım ve onarımını yapmak ve yaptırmak¸ bunlara ait hizmetleri ilgili birimlerle yürütmek¸
b) İlgili birimlerle işbirliği yaparak bu birimlerin derlediği bilimsel yayınları ve gerekli görülen diğer konuları değerlendirerek bilgi işlem ortamına aktarmak ve kullanıcıların hizmetine sunulmasını sağlamak¸
c) Bilişim teknolojisiyle gelişmelere uygun olarak daha etkin ve verimli bilgi¸ belge ve iş akışı düzenini kurmak¸ buna yönelik yazılımları üretmek veya sağlamak üzere Bakanlık ilgili birimleriyle işbirliği yapmak¸
d) Kurum personeli için Kurum veya Bakanlığın ilgili birimleri ile işbirliği içerisinde olanaklar ölçüsünde bilgisayar kursları düzenlemek¸
e) Kurumun diğer birimlerine teknik yardım ve destekte bulunmak¸
f) Kurumla ilgili internet sayfalarını hazırlamak ve güncelleştirmek¸
g) Görev alanına giren benzeri hizmetleri yerine getirmek.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : İhtisas Daireleri ve Şubeleri
Morg İhtisas Dairesi
Madde 10 - Morg ihtisas dairesinde adli tıp uzmanı bir daire başkanı¸ yıllık her 300 otopsi için en az bir adli tıp uzmanı¸ her 700 otopsi için en az bir patoloji uzmanı ile yeterli sayıda otopsi teknisyeni ve yardımcı personel ile diğer şubeler için gerekli uzmanlar ve teknik personel bulunur. Morg ihtisas dairesi aşağıdaki şubelerden oluşur:
a) Otopsi şubesi¸
b) Histopatolojik tetkik şubesi¸
c) Kitlesel ölümlerde olay yeri incelemesi ve kimliklendirme şubesi¸
d) Kemik ve diş inceleme şubesi¸
e) Lâboratuvarlar şubesi. (Adli entomoloji¸ postmortem mikrobiyoloji¸ postmortem acil toksikoloji ve yangın lâboratuvarından oluşur)
Her şubede uzman bir şube müdürü ile yeteri kadar personel bulunur.
Morg ihtisas dairesinin görevleri ve çalışma usulleri şunlardır:
a) Cesetler ve kısımları üzerinde otopsi ve bilimsel inceleme yaparak ölüm sebeplerini tespit etmekle beraber ölüm olayı ile ilgili canlılara ait doku ve biyolojik materyal üzerinde de incelemeler yapar¸ cesetlerden ve canlılardan alınmış organ ve doku parçalarının histopatolojik incelemesi ile makroskopik¸ mikroskopik¸ postmortem toksikolojik¸ antropolojik ve odontolojik incelemelerde bulunur.
b) Otopsiler¸ daire başkanı veya onun görevlendireceği bir uzman nezaretinde¸ asistanlar ve teknik elemanlarla müştereken¸ Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundaki hükümlere uygun olarak ve cesedin morga gelmesinden itibaren en geç kırk sekiz saat içerisinde yapılıp¸ raporu diğer ilgili ihtisas dairelerindeki işlem ve gerekli tüm incelemeler¸ istenilen belgeler tamamlandıktan sonra on beş gün içinde rapor tanzim edilerek mahalline gönderilmek üzere Adli Tıp Kurumunun ilgili birimine teslim edilir.
c) Otopsinin sonuçlanması veya hüviyetin tespitinden sonra morg ihtisas dairesiyle ilgisi kalmayan ceset veya beraberindeki materyal¸ tahkikatı idare eden hakim veya Cumhuriyet savcısı veya hüviyet tespiti için gönderilen makam tarafından gömülmesinde sakınca olmadığını bildiren yazılı belge üzerine ailesine veya yakınlarına veya kimsesiz ise onbeş gün içinde * belediyeye teslim edilir. Morg İhtisas Dairesi¸ kimlik belirlenmesi için gerekli görülen örnekleri alır ve beş yıl süreyle saklar. Morg ihtisas dairesine getirilen ve otopsinin sonuçlanması ile hüviyetinin tespitinden sonra morg ihtisas dairesi ile ilgisi kalmayan ve yakınlarınca alınmayan veya araştırmalar sonucu kimsesiz olduğu anlaşılan ceset veya kısımları adli tahkikatla ilgisi kalmamış olması ve aksine vasiyeti bulunmaması şartıyla¸ en az altı ay süreyle muhafaza edilmek ve bilimsel araştırma için kullanılmak üzere yüksek öğretim kurumlarına verilebilir. Ceset üzerinde tekrar bir inceleme yapılması ihtimali düşünülerek cesedin gömüldüğü yer veya mezara¸ morg defterindeki numarayı taşıyan bir işaretin konulacağı¸ cesedi alanlar tarafından yazılı olarak taahhüt edilir ve cesedi teslim alanların da adresleri ile imzaları alınır. Kanun ve yönetmelikler çerçevesinde organ ya da organ parçaları adli mercilerden gerekli izinler alındıktan sonra¸ Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu ve Adli Tıp Kurumu Etik Kurulunun da onayı ile transplantasyon için alınabilir.
d) Otopsi yapılmak veya hüviyet tespit edilmek üzere ilgili makamlarca¸ morg ihtisas dairesine gönderilen cesetlerin soyularak gönderilmesi gerekmektedir. Çıplak olarak gelen cesedin kimliği belli ise etiket takılıp tutanakla teslim alınır ve buzdolabına konulur.
e) Morg ihtisas dairesinde incelenen materyalin¸ alınan örnekler dışında tekrar incelenmesi isteği düşünülerek¸ raporlarının mahalline gönderildiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde kafatası ve iskelet kemikleri usulüne göre ambalajlanarak iade edilir. Cesetlere ait aksam ve materyal ise bir ay sonra ve en geç altıncı ayın bitiminde mahalli Cumhuriyet savcılığının izni ile ve morg ihtisas dairesi başkanının tezkeresi üzerine belediye mezarlıklar müdürlüğünden yer talep edilerek mezarlığa Kurumca gömdürülür.
f) Morg ihtisas dairesinde mesai saatleri dışında ve resmi tatil günlerinde gönderilen cesetleri ve bunlarla ilgili evrakı teslim almak üzere bir görevli bulundurulur.
g) Morg ihtisas dairesine otopsi yapılmak üzere gönderilen cesetler ancak ilgili makamın yazılı emriyle ve ilk muayenesi yapılmış olmak kaydıyla kabul edilir. Acele hallerde ve ilk muayenesi o an için mümkün olmayan cesetler morga geçici olarak kabul edilir. Geçici olarak kabul edilen cesetlerin ilgili makamın yazılı emri ve ilk muayene raporu olmadıkça üzerlerinde herhangi bir işlem yapılmaz. Bu işlemin gecikmesi hallerinde durum mahalli Cumhuriyet savcılığına morg ihtisas dairesi başkanınca yazıyla bildirilir.
h) Morg ihtisas dairesinin adli patoloji şubesindeki lâboratuvarlarda yapılan patolojik incelemelere ait doku parçaları en az bir yıl¸ bloklar ve preparatlar ise en az beş yıl süre ile saklanır. Bu süre sonunda imha edilmesi gereken blok ve preparatlar tıbbi atık gibi işlem görür.
ı) Morg ihtisas dairesinde tanzim edilen raporlar ile otopsilere ait görsel materyalin birer örneği şubede saklanır.
i) İlgili Cumhuriyet savcılığının talebi üzerine il içi ve dışında¸ tekil veya kitlesel ölümlerde olay yeri incelemesi¸ cesetlerin kimliklendirme ve otopsilerini yapmak üzere bir adli tıp uzmanı sorumluluğunda yeteri kadar adli tıp uzmanı¸ adli odontolog¸ adli entomolog¸ adli toksikolog ve adli biyologtan oluşan en az bir ekip hazır bulundurulur.
Gözlem İhtisas Dairesi
Madde 11 - Gözlem ihtisas dairesinde uzman bir daire başkanı¸ yeteri kadar psikiyatri ve adli tıp uzmanı¸ bir nöroloji uzmanı ile yeteri kadar hemşire¸ teknisyen ve yardımcı personel bulunur. Gözlem ihtisas dairesi aşağıdaki şubelerden oluşur:
a) Gözlem şubesi¸
b) Psikolojik tetkikler şubesi¸
c) Elektrodiagnostik şubesi.
Her şubede uzman bir şube müdürü ile yeteri kadar personel bulunur.
Gözlem ihtisas dairesinin görevleri ve çalışma usulleri şunlardır:
a) Gözlem ihtisas dairesinde¸ haklarında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 74 üncü maddesine göre gözlem kararı verilmiş tutuklu ve tutuksuz kişilerle hukuk mahkemelerince hukuki ehliyetleri bakımından gözlemi gerekli görülen kimseler kabul edilir. Tutukluların yatırılarak gözlemi şarttır. Tutuksuz kişilerden gerekli görülenler¸ daire başkanının kararıyla ayakta gözleme tabi tutulabilirler. Ancak¸ ister tutuklu ister tutuksuz olsun yatırılarak gözlem altına alınan şahıslara dairenin disiplin ve inzibat hükümleri uygulanır. Mümkün olduğu takdirde tutuksuzlar ayrı koğuşta muhafaza edilirler.
b) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 74 üncü maddesine göre gözlem süresi üç haftayı geçemez. Ancak¸ bu süre içinde kesin bir karara varılmazsa gönderen makamdan gözlem süresinin uzatılması konusunda karar istemek üzere durum derhal Adli Tıp Kurumu Başkanlığına bildirilir. Cumhuriyet başsavcılığı ya da mahkemeden gerekli izin alınır.
c) Usulü dairesinde gözlem için gönderilen şahıs¸ görevli infaz ve koruma memuru¸ hastabakıcı ve güvenlik görevlisi ile şahsı getiren kişinin de bulunduğu heyet önünde üstü aranıp gözlem sırasında yanında bulunması sakıncalı bulunan eşyaların bir tutanakla tespit edilerek muhafaza altına alındıktan sonra daireye kabul edilir. Gerekli temizliği yapılır ve koğuşa kapatılır. Derhal koğuşun kapısında bulunan tabloya resmi konulur¸ ismi yazılır ve hakkında bir dosya açılır.
d) Uzmanlar¸ daire başkanının düzenleyeceği çalışma programı içinde¸ gözlem için gönderilmiş olan şahısların dosya tetkikini¸ klinik muayene ve gözlemini yapmak¸ raporlarını düzenlemekle yükümlüdürler.
e) Psikologlar¸ gözlem altında bulunan kişilerin psikolojik testlerini yaparlar. Başkan tarafından verilecek diğer görevleri yerine getirirler.
f) Teknik elemanlar kendi bilgi sahalarında verilecek görevleri daire başkanının yapacağı program çerçevesinde yerine getirirler.
g) Diğer personelin görev sınırı ve programı daire başkanı tarafından belirlenir.
h) Gözlem dairesinin iaşe ihtiyacı hastaneler talimatnamesinin iaşe ile ilgili hükümlerine göre temin edilir.
ı) Gözleme alınan şahsın geldiği gün derhal muayenesinin yapılması ve o andaki durumunun tespiti¸ vücudunda yara¸ bere¸ darp izi gibi asarın tespiti ve dosyasına yazılması gereklidir.
j) Gözlem süresince tutuklu şahısları hangi daire sorumlularının koğuşlarından çıkartabilecekleri bir liste halinde tespit edilerek güvenlik sorumlusuna verilir. Tutukluları koğuştan çıkarmaya yetkili uzman ve psikologların arzu ettikleri zaman bu şahıslar¸ muayene ve tetkik için gereken odaya jandarma eşliğinde getirilirler.
k) Gözlem ve muayeneleri sonuçlanmış ve haklarında rapor düzenlenmiş kişilerin kurumdan ilişikleri kesilerek tutuklu ve hükümlü olanlar¸ kurumca talep edilen jandarmanın muhafazasında Cumhuriyet savcılıklarına¸ askerler ve askeri inzibat nezaretinde merkez komutanlığına teslim edilir.
l) Gözlem ihtisas dairesinde gözlem altında bulunan şahıslar hiçbir şekilde ziyaretçi kabul edemezler. Ancak¸ bunların aileleri tarafından gönderilmiş mektuplar daire başkanı veya görevlendireceği bir uzman tarafından okunup kontrol edildikten sonra¸ giyecek ve yiyeceklerden de sakıncalı görülmeyenler yine başkan veya onun görevlendireceği bir uzman ile güvenlik görevlisinin birlikte yapacağı kontrolden sonra kendilerine verilebilir. Bu şahıslara gönderilen para da daire başkanının takdiri ile kendisine verilebilir.
m) Gözlemi ve raporu tamamlanan şahsın dosyası derhal kurum başkanlığına intikal ettirilerek merciine teslimi sağlanır.
n) Talep halinde Adli Tıp Kurum Başkanlığı'na gönderilmek üzere gözlem ihtisas dairesi başkanlığı tarafından gözlem altına alınan kişilere ait günlük giriş çıkışı gösterir liste hazırlanır.
o) Gözlem altına alınmak üzere gönderilen şahıslarla birlikte ilgili evrakın da gönderilmesi gereklidir.
ö) Gözlem altına alınmak üzere gönderilen şahısların sanık veya hükümlü olup olmadıklarının evraka açıkça yazılması¸ tutukluların tevkif müzekkeresi örneklerinin eklenmesi ve başka bir suçtan dolayı tutuklu veya hükümlü olup olmadıklarının da yazılı olarak bildirilmesi gereklidir.
p) Gözlem altına alınacak şahısların üzerinde bulunan para ve benzeri kıymetli eşya bir tutanakla tespit edilir. Bu tutanağı daire başkanı ve uzman¸ infaz ve koruma memuru¸ hastabakıcı ve getiren memur imzalar¸ tutanak dairedeki sorumlusuna teslim edilir.
r) Gözlem ve muayeneleri sona erip¸ raporları tanzim edilen şahıslar gözlem ihtisas dairesinde bırakılamazlar; ancak hükümlü ve tutuklularla¸ mevcutlu gönderilmesi gerekenler¸ muhafız ve teslim alacak görevli temin edilinceye kadar misafir olarak alıkonulabilir.
s) Gözlem ihtisas dairesinde düzenlenen raporların bir nüshası ile kurum tarafından çekilen elektro-diagnostik lâboratuvarına ait belgeler ve fotoğraflar gözlem ihtisas dairesince saklanır.
ş) Gözlem ihtisas dairesinde bir ilk yardım ecza dolabı bulundurulur. Acil tedavi gerektiren durumlarda daire başkanına bilgi verilmek suretiyle acil ilk tedavisi uygulanır. Hastaneye sevk gereken olgularda bu konu hakkında ilgili Cumhuriyet savcılığından talepte bulunulur.
t) Gözlem ihtisas dairesinde yeteri kadar infaz ve koruma memuru¸ hemşire¸ hastabakıcı ve bir rütbeli komutanın komutasında jandarma müfrezesi bulunur. Gözlem ihtisas dairesinin dış güvenliğinden bir rütbeli komutanın komutasındaki jandarma müfrezesi¸ iç güvenliğinden ise silahsız olarak infaz ve koruma memurları sorumludur. Güvenlik işleri¸ daire başkanı ve jandarma komutanı tarafından müştereken düzenlenecek program uyarınca yürütülür. Bu görevin yürütülmesinde de Adli Tıp Kurumu Başkanının denetim ve düzenleme hak ve yetkisi saklıdır.
u) Gözlem altında bulunan şahısların barındırılacakları koğuş ve odalarla dairenin genel güvenlik durumu zaman zaman daire başkanının tayin edeceği heyet ve jandarma müfreze komutanı tarafından birlikte kontrol edilir. Nerelere nöbetçi konacağı¸ hangi kapıların nasıl kilitleneceği bu heyet tarafından belirlenir. Gözlem altında bulunan kişilerin ortaya çıkaracağı herhangi bir olaydan nöbetçi memur ve hizmetliler sorumludur.
ü) Gözlem altında bulunan kişilerin muayene ve tetkik için koğuştan çıkarılma ve yerlerine götürülmeleri daima bir jandarma refakatinde yapılır.
v) Gözlem ihtisas dairesinde görev düzenlenmesi¸ infaz ve koruma memuru¸ hastabakıcı ve memurlarla¸ sayıca yeterli oldukları takdirde asistanların nasıl ve ne şekilde nöbet tutacakları¸ her ay daire başkanınca tanzim edilecek listelerle belirlenir.
Kimya İhtisas Dairesi
Madde 12 - Kimya ihtisas dairesinde uzman bir daire başkanı¸ yeteri kadar uzman kimya mühendisi veya kimyager¸ laborant ve yardımcı personel bulunur. Kimya ihtisas dairesi aşağıdaki şubelerden oluşur:
a) Toksikoloji şubesi¸
b) Narkotik şubesi¸
c) Gıda ve çeşitli maddeler şubesi¸
d) Alkolmetri şubesi¸
e) Enstrümantal analiz ve araştırma şubesi.
Her şubede kimya mühendisi veya uzman kimyager bir şube müdürü ile her lâboratuvarın yine uzman kimya mühendisi veya uzman kimyager lâboratuvar şefi bulunur.
Kimya ihtisas dairesinin görevleri ve çalışma usulleri şunlardır:
a) Mahkemeler ile hakimlikler ve Cumhuriyet savcılıkları tarafından gönderilen toksikolojik¸ narkotik¸ gıdai¸ alkolmetrik ve Adli Tıp Kurumunun ihtisas konuları çerçevesinde her türlü kimyasal analizler yapılır ve sonuç raporla tespit edilerek mahalline gönderilir.
Ayrıca Adli Tıp Kurumunun tespit edeceği usule göre savcı yerine karakollar tarafından gönderilen kişilerin solunum havalarında veya usulüne göre gönderilen kan veya idrar örneklerinde alkol veya narkotik madde incelemesi ve analizleri yapılır. Sonuç bir raporla tespit edilerek mahalline gönderilir.
b) Kimya ihtisas dairesine gönderilen ve zamanla bozulması mümkün olan gıda¸ kan¸ ahşa gibi maddeler kilitli buzdolabı veya soğuk odalarda muhafaza edilir. Bu gibi maddelerin üzerlerine teslim tarihi¸ kayıt numarası ve ilgili Cumhuriyet savcılığını gösteren bir etiket takılır veya yapıştırılır.
c) Kimya ihtisas dairesine gelen materyali içeren ambalajların mühürlerinin ve kapatılış şekillerinin ve ağızlarının bağlanış biçimlerinin bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin 41 inci bendinde belirtildiği gibi olması gereklidir. Mühürleri bozuk¸ okunmaz durumda ve açılabilir vaziyette olan koli ve diğer ambalajlar (zarf¸ çuval¸ sandık gibi) ilgili uzman tarafından alınmaz¸ bu durumda teslim alınmayış nedeni teslim almayan uzman tarafından bir tutanakla belirtilir ve altı imzalanır.
d) Adli Tıp Kurumuna Tahlil ve Tetkik için gönderilecek materyallere ilişkin kolilerin yazısı¸ önceden Adli Tıp Kurumuna gönderilir. Yazısı gelmeyen ve usulüne uygun gönderilmeyen koliler teslim alınmaz.
e) Dairelere evrakı ile birlikte verilen koli veya zarflar (Koli veya zarfların mühürleri¸ kapatılış şekilleri ve ağızlarının bağlanış biçimleri bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinde belirtildiği gibi olması gereklidir.) şube müdürü veya ilgili uzman ile şubede bulunan laborant veya teknisyen ve varsa memur önünde açılır ve bir tutanak tutularak yukarıda adı geçenler tarafından imzalanır.
f) Birden fazla ihtisas dairesini ilgilendiren materyaller bir ambalaj içersinde gönderilmiş ise bu maddenin (d) bendi gereğince işlem yapılır.
g) Adli Tıp Kurumuna posta¸ kargo veya kurye ile usulüne uygun gönderilen tetkik ve tahlil edilecek maddeleri içeren;
1) Koliler : (Torbalar veya çuval halindeki ambalajların) ağızları yekpare sicim iple (kopmuş ve kopuk yerinden tekrar düğümlenmiş olmayacak) usulüne uygun biçimde sıkıca bağlı ve ip uçlarındaki (ipin iki ucu) kapsül (tahta veya plastik) üzerindeki mum mühür okunur durumda olmalıdır. Kolinin (torba¸ çuval) üzerinde¸ kolinin hangi makam tarafından gönderildiği¸ mersüle numarası ile ağırlığının ve mahalli Cumhuriyet savcılığının veya mahalli mahkemesinin veya mahalli emanet memurluğunun numarasının yazılı olması gereklidir.
2) Zarflar :
2.1) Yanlardan yapıştırmalı olmayan zarflar : Bu zarfların¸ yapıştırma yerlerinin üzerine gelecek şekilde en az üç adet mum mühürlü ve bu mühürlerin okunur durumda ve zarfın açılmayacak şekilde olması gereklidir.
2.2) Yanlardan yapıştırmalı olan zarflar : Bu tip zarfların yapıştırma yerlerinin en az beş yerinden (Dört köşe ve bir orta kısım) tel zımba ile zımbalanıp veya toplu iğne ile iğnelendikten sonra zımba telinin veya toplu iğne uçlarının üzerine gelecek şekilde en az beş adet mum mühürlü ve bu mühürlerin okunur durumda ve zarfın açılmayacak şekilde olması gereklidir.
2.3) Torba zarflar : Bu tip zarfların yapıştırma yerlerinin üzeri en az yedi yerinde (dört köşe¸ zarfın ortası ve zarfın iki yan yapıştırma yerinin ortası) tel zımba ile zımbalanıp veya toplu iğne ile iğnelendikten sonra zımba telinin veya toplu iğne uçlarının üzerine gelecek bir şekilde en az yedi adet mum mühürlerin okunur durumda ve zarfın açılmayacak bir şekilde olması gereklidir.
Yukarıda belirtilen zarf tiplerinin dışındaki zarflar söz konusu olduğunda gönderilen zarfın açılmayacak durumda¸ mum mühürlerinin üzeri okunur durumda ve bu mum mühürlerin kırılmadan yerlerinden kaldırılmayacak şekilde olması gereklidir.
Gönderilen her türlü zarfın üzerinde; hangi makam tarafından gönderildiği¸ mahalli Cumhuriyet savcılığının veya mahalli mahkemesinin veya mahalli emanet memurluğunun numarasının yazılı olması gereklidir.
h) Kimya ihtisas dairesine gelen maddelerden muayene ve tahlilleri¸ önemli bir neden bulunmadıkça¸ geliş ve tarih sırasını takip ederek azami bir ay içinde tamamlayıp raporları hazırlanarak mahalline gönderilir.
l) Analize gönderilen materyallerden deney ve tanık örneklerinin alınması;
1) 31/111982 gün ve 17875 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun Uygulamasına İlişkin Yönetmeliğe göre kimya ihtisas dairesi narkotik şubesine gönderilen materyallerden yeterince deney için örnek ile aşağıda belirtilen miktarlarda "tanık örneği" alınır¸ geri kalan materyaller ilgili mercie iade edilir.
Toz ve katı maddelerden;
On parçaya kadar olan numunelerin her birinden ayrı ayrı ikişer gram;
On parçadan fazla numunelerden¸ her on parçadan bir adet iki gram¸
Yüz parçadan fazla numunelerden¸ yüz parçaya kadar olan örneklerde her on parçada bir ve yüz parçanın üzerindeki parça sayısının karekökü kadar ikişer gramlık tanık örneği alınır.
Sıvı halindeki maddelerden¸ aynı yöntemle beşer mililitre tanık örneği alınır.
Fabrikasyon yapılmış orijinal ambalajlardan birer adet tanık örneği alınır.
Tanık olarak alınan numuneler¸dosya numaraları¸ tarih ve Cumhuriyet savcılıkları defter veya bilgisayara kaydedildikten sonra mühürlü bir ambalaj içinde çelik dolaplarda en az yedi yıl saklanır.
Gönderilen katı ve toz numunelerin her bir parçası dört gramdan¸ sıvı numunelerin her bir parçası on mililitreden daha az ise bu numunelerin tamamı deney ve tanık örneği olarak alınır¸ madde iadesi yapılmaz¸ mercilerince istenmiş veya gönderilmesinde gerek görülenlerin sadece ambalajları iade edilir.
2) Toksikoloji bölümüne gönderilen materyallerden tanık örneği alınmaz¸ mercilerince istenmeyen materyallerin analizden artan kısımlarının tamamı geliş tarihinden itibaren en az altı ay süre ile soğuk odalarda muhafaza edilir. Biyolojik materyaller haricinde toksikoloji bölümüne gönderilen materyallerin (ilaç¸ elbise¸ v.s.) analizden artan kısımları raporla birlikte mercilerine iade edilir.
3) Gıda ve muhtelif maddeler şubesine gönderilen materyallerden tanık örneği alınmaz ve analizden artan materyaller raporla birlikte mercilerine iade edilir.
j) Saklanan materyallerin imhası;
1) Narkotik materyallerin imhası:
Narkotik şubesinde saklanan tanık örneklerin saklama süresi yedi yılı doldurduğunda¸ narkotik şube müdürlüğünün yazılı isteği üzerine daire başkanlığınca imha tarihi ve yerini belirten bir yazı ile Kurum Başkanlığına imha yapılacağı bildirilir. Kurum Başkanlığı; merkezde¸ Kurum başkan yardımcısının başkanlığında¸ taşrada ise grup başkanı başkanlığında¸ kimya ihtisas dairesi başkanı¸ narkotik şube müdürü¸ narkotik şube müdürlüğünde görevli en az üç uzman kimya mühendisi veya kimyager ile yeteri kadar laborant ve yardımcı personelden oluşan bir imha komisyonu kurar. Ayrıca imha komisyonunda mahalli Cumhuriyet başsavcılığının görevlendirdiği bir Cumhuriyet savcısı nezaretçi olarak görev yapar.
İmha komisyonu kurulduktan sonra Kurum Başkanlığınca bir yazı ile mahalli Cumhuriyet başsavcılığından izin alınır. İmha Komisyonu usulüne göre imhayı her yılın ilk iki ayı içinde yapar ve bir imha tutanağı düzenler.
2) Toksikolojik ve diğer materyallerin imhası:
Toksikoloji şubesinde¸ geliş tarihinden itibaren saklama süreleri en az altı ayı dolduran materyallerin (ahşa¸ kan¸ idrar ve bunlara bağlı gıda maddeleri ve diğer materyaller) imhası için toksikoloji şube müdürlüğünün isteği üzerine daire başkanlığınca imha tarihi ve yerini belirten bir yazı ile Kurum Başkanlığına imha yapılacağı bildirilir. Kurum Başkanlığı; merkezde¸ Kurum başkan yardımcısının başkanlığında¸ taşrada ise grup başkanı başkanlığında¸ kimya ihtisas dairesi başkanı¸ toksikoloji şube müdürü¸ toksikoloji şube müdürlüğünde görevli en az beş uzman kimya mühendisi veya kimyager ile yeterince laborant ve yardımcı personelden oluşan bir imha komisyonu kurar. İmha komisyonu kurulduktan sonra Kurum Başkanlığınca bir yazı ile mahalli Cumhuriyet başsavcılığından izin alınır ve belediyeye ait bir mezarlıkta belediyece tahsis edilecek yere imha edilecek materyaller gömülerek imha edilir. İmha ve gömü tutanağı düzenlenir.
Biyoloji İhtisas Dairesi
Madde 13 - Biyoloji ihtisas dairesinde uzman bir başkan¸ yeteri kadar uzman¸ laborant¸ hemşire ve yardımcı personel bulunur. Biyoloji ihtisas dairesi aşağıdaki şubelerden oluşur:
a) Adli genetik şubesi¸
b) Hematoloji şubesi¸
c) Ön inceleme şubesi¸
d) Kan lekesi model analiz şubesi.
Her şubede uzman bir şube müdürü ile yeteri kadar personel bulunur.
Biyoloji ihtisas dairesinin görevleri ve çalışma usulleri şunlardır:
a) Mahkemeler¸ hakimlikler ve Cumhuriyet savcılıkları tarafından gönderilen kişilerden nesep tayini ve kriminalistik amaçlı analizleri mümkün olan her türlü biyolojik materyalden yapmak ve sonucunu bir raporla mahalline¸ ilgili ihtisas kuruluna ya da ihtisas dairesine bildirmek¸
b) Gönderilen suç aletleri¸ giysi¸ eşya üzerinde sperm ve diğer biyolojik lekeler aramak¸ lekeden orijin tayini yapmak¸ sorulan hususta soruları cevaplandırmak¸
c) Spermiogram yapmak.
Biyoloji ihtisas dairesi başkanlığına havale edilen işler¸ daire başkanının imzası ile ilgili uzmana zimmetle verilir.
İlgili uzmana verilen koliler¸ şube uzmanı ve laborant veya görevli memur tarafından müştereken açılır¸ açma ve kapama tutanakları bu şahıslar tarafından imzalanır.
Nesep tayini için şahıslardan kan veya kimliklendirmeye uygun herhangi bir biyolojik materyal alınır¸ uzman tarafından incelenir.
Biyoloji ihtisas dairesine tevdi edilen ve zamanla bozulması mümkün olan her türlü biyolojik materyal ve biyolojik materyal taşıyan örnekler uygun koşullarda ve gerekli güvenlik önlemleri alınarak muhafaza edilir. Bu gibi maddelerin üzerlerine geliş tarihi¸ kayıt numarası ve gönderen adli merciin kayıt numarası yazılır. Bu maddeler gönderen makama iade edilmediği takdirde raporları yazıldıktan altı ay sonra bir tutanakla imha edilir. İmha usulü genel hükümlere tabiidir. Vaginal ve anal frottiler ile DNA izolatları en az bir yıl muhafaza edilir.
Fizik İhtisas Dairesi
Madde 14 - Fizik ihtisas dairesinde uzman bir başkan ile yeteri kadar uzman ve diğer personel bulunur. Fizik ihtisas dairesi aşağıdaki şubeler ve birimlerden oluşur:
a) Adli belge inceleme şubesi¸
b) Balistik şubesi¸
c) Adli astronomi şubesi¸
d) Ses ve görüntü inceleme şubesi¸
e) Bilişim ve teknoloji suçları şubesi¸
f) İz incelemeleri şubesi.
Her şubede uzman bir şube müdürü ile yeteri kadar personel bulunur.
Fizik ihtisas dairesinin görevleri ve çalışma usulleri şunlardır:
a) Mahkemeler ile hakimlikler ve Cumhuriyet savcılıkları tarafından gönderilen belge¸ mermi¸ yazı¸ fotoğraf¸ resim¸ imza¸ imza niteliği taşıyan parmak izleri ile radyolojik radyoizotop klimatolojik¸ diğer fiziksel materyal ve olaylarla ilgili olarak incelemeler yapılarak sonucu bir raporla mahalline bildirilir.
b) Evrakı¸ fizik ihtisas dairesine gönderilen suç aletleri; silah¸ bıçak ve mermiler ile diğer benzeri maddeler emanet memurluğundan alınarak¸ ilgili şubede emniyetli ve kilitli bir bölümde muhafaza edilir. Bu bölümün anahtarı ilgili uzman veya memurda bulunur. İnceleme için koliler açıldığı sırada genel hükümlere tabi olarak bir tutanak tutulur.
c) Fizik ihtisas dairesine gönderilen senet¸ çek¸ mektup¸ fotoğraf¸ kaset gibi her türlü adli belge; ilgili şubede emniyetli ve kilitli bir bölümde muhafaza edilir. Bu bölümün anahtarı ilgili uzman veya memurda bulunur.
d) Fizik ihtisas dairesinde düzenlenen raporların bir nüshası ile tetkik sırasında çekilen fotoğraflar ve mukayeseli mikroskopla tetkik edilerek çekilen mermi fotoğrafları ve agrandismanları¸ adli belge fotokopi veya suretleri en az yirmi yıl süreyle arşivde muhafaza edilir. Raporların bir nüshası en az on beş gün fizik ihtisas dairesinde bekletildikten sonra arşive gönderilir.
e) Fizik ihtisas dairesi şubelerindeki işlerin tamamlanış şekli¸ rapor ve kayıt işlemleri genel hükümlere tabidir.
f) Raporları sonuçlanan silah¸ mermi ve diğer materyal usulüne göre kapatılarak mahalline gönderilmek üzere posta birimine zimmetle verilir.
g) Mukayesesi istenen silahların özel mermileri dairede yok ise mahallinden bir yazı ile Kurum Başkanlığı tarafından istenebileceği gibi Makine Kimya Endüstrisi Kurumundan elde edilebilir.
h) Fizik ihtisas dairesindeki şubeler Kurum Başkanı'nın bilgisi altında rapor ve açma kapama tutanaklarından genel hükümler dışında bünyesine uygun yöntemler kullanabilir¸ ancak her rapor ve tutanak ihtisas daire başkanı tarafından imzalanır.
i) Fizik ihtisas dairesinin ilgili şubelerinde incelenen materyale şube damgası vurularak kayıt numarası ya evrak üzerine veya geriye gönderilen materyali içeren zarf üzerine kayıt düşülür.
j) Fizik ihtisas dairesinde incelenmek üzere gönderilen adli belgeler¸ silah ve aletlerden bazıları merciinden müsaade alınmak üzere eğitim ve araştırma amaçlı olarak fizik ihtisas dairesinde muhafaza edilebilir.
k) Fizik ihtisas dairesinde kalan silah ve diğer materyal dairenin özel demirbaş defterine kaydedilir. Fizik ihtisas dairesinde tutulan diğer adli belge örneklerinin bilgi amaçlı olarak kaydı tutulabilir.
l) Tetkike gelen ateşli silah mermileri¸ patlayıcı maddeler¸ bazı adli belgeler mahallince geri alınmayıp da dairede birikim olduğunda bir zimmetle tadadı yapılarak ilgili mercilere teslim edilir.
Trafik İhtisas Dairesi
Madde 15 - Trafik ihtisas dairesinde uzman bir başkan¸ yeteri kadar uzman¸ teknisyen ve yardımcı personel bulunur. Trafik ihtisas dairesi aşağıdaki şubelerden oluşur:
a) Hasar trafik ve değerlendirme şubesi¸
b) Motor tetkikler şubesi¸
c) Araç teknik kontrol lâboratuvar şubesi¸
d) Yol ve trafik kaideleri değerlendirme şubesi¸
e) Psikoteknik lâboratuvarı şubesi¸
f) Kazaları önleme ve eğitim şubesi.
Her şubede uzman bir şube müdürü ile yeteri kadar personel bulunur.
Trafik ihtisas dairesinin görevleri ve çalışma usulleri şunlardır:
a) Mahkemeler ile hakimlikler ve Cumhuriyet savcılıklarınca gönderilen trafik olayları ile ilgili konularda gerekli muayene ve incelemeler yapılarak sonucu bir raporla mahalline bildirilir.
b) İlgili mercilerden gönderilmiş trafik kazaları ile ilgili tahkikat dosyaları üzerinde incelemeler yapılarak tarafların kusur oranları¸ zararları ve gerekli tazminat miktarları tespit edilerek sonucu bir raporla tespit edilir.
c) Özel ihtisas gerektiren konularda kurum dışından uzman çağrılabilir ve bu uzmanlara bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
d) Trafik kazalarının teknik arızadan dolayı meydana gelmesi halinde¸ mahkeme veya savcılıkların talebi üzerine¸ taşıtların teknik yönden kontrolü yapılarak durumu bir raporla tespit edilir.
e) Taşıtların şase ve motor numaralarında sonradan yapılmış bir değişikliğin olup olmadığının kontrolü yapılarak durum bir raporla tespit edilir.
f) Trafik kazalarının önlenmesine yönelik bilimsel çalışmalar yapılır.
BEŞİNCİ BÖLÜM : Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlıkları¸ Görevleri¸ Çalışma¸ Usul ve Esasları
Kuruluş¸ Görev¸ Çalışma¸ Usul ve Esasları
Madde 16 - Adalet Bakanlığınca kuruma bağlı olarak grup başkanlıkları kurulabilir. Grup başkanlıkları bünyesinde bir veya daha çok adli tıp ihtisas dairesi bulunur.
Adli Tıp Kurumu grup başkanlığı adli tıp uzmanı bir başkan ile buna bağlı bürolardan oluşur. Grup başkanları Adli Tıp Kurumu Başkanının yetkileri saklı kalmak üzere emrindeki görevlileri denetler¸ raporların zamanında yazılıp mahalline gönderilmesini sağlar¸ ihtisas dairelerinde bulunan uzman¸ teknisyen ve diğer görevlileri işin niteliğine ve eleman yetersizliğine göre geçici olarak diğer daire ve şubelerde çalıştırır.
Grup başkanlıkları ve başkanlığa dahil ihtisas daire ve şubeleri¸ bu Yönetmelikte yer alan ihtisas daire ve şubelerinin kuruluş ve çalışma hükümlerine tabidirler.
ALTINCI BÖLÜM : Adli Tıp Şube Müdürlükleri
Kuruluş
Madde 17 - Adli tıp şube müdürlükleri¸ iş hacmine göre bir veya daha fazla adli tıp uzmanı ile memur ve diğer personelden oluşur. Adli tıp şube müdürlükleri Bakanlıkça ağır ceza merkezlerinde kurulur. Ancak¸ ağır ceza mahkemesi bulunmayan ilçelerde de coğrafi durum ve iş yoğunluğu da göz önünde tutularak¸ adli tıp şube müdürlükleri kurulabilir.
Adli Tıp Şube Müdürlüklerinin Görev ve Çalışma Usulü
Madde 18 - Adli Tıp Şube Müdürlüklerinin görevleri ve çalışma usulleri şu şekildedir;
a) Adli tıp şube müdürlüğünde görevli tüm personel¸ Bakanlıkça görev sınırları belirlenen yerlerde bulunan mahkemeler ve Cumhuriyet savcıları tarafından adli tıpla ilgili olmak üzere gerekli gösterilecek otopsi¸ ölü muayenesi ve olay yeri incelemelerini yaparak bu konuda rapor vermek ve davet olduğunda sözlü görüşlerini bildirmekle görevlidirler.
b) Adli tıp şube müdürlüklerinde görevli personel veya ilgili uzmanın Bakanlıkça belirlenen görev sınırları dışında bir işe gidebilmeleri Kurum Başkanlığının iznine bağlıdır.
c) Adli tıp şube müdürlüklerinin bulundukları görev bölgeleri sınırları içinde otopsisi gereken cesetlerin ölü muayeneleri adli tıp uzmanınca yapıldıktan sonra¸ otopsileri o mahalde Adli Tıp Kurumu veya grup başkanlığındaki morg ihtisas dairelerinde yapılır. Morg ihtisas dairesi bulunmayan yerlerde mevcut resmi sağlık kurumlarının olanaklarından yararlanılır.
d) Adli Tıp Kurumu Başkanı; adli tıp şube müdürlüğünde görevli şube müdürü veya uzmanın; ölüm¸ istifa¸ emeklilik gibi nedenlerle kadronun boşalması veya hastalık ve izin gibi kanuni mazeret halinde¸ bu mazeretin devamı süresince¸ kurum merkezi¸ grup başkanlığı veya şube müdürlüklerinde görevli uzmanları uygun yerlerde geçici olarak görevlendirebilir.
e) Adli tıp uzmanları mesai saatleri dışında ve resmi tatil günlerinde nöbetçi bilirkişi olarak Cumhuriyet savcıları ile beraber görev yaparlar.
f) Adli Tıp Kurumunda ve grup başkanlıklarında Cumhuriyet savcılıklarınca veya Cumhuriyet savcısı yerine mahalli karakollarca gönderilmiş kişilerin alkol tesirinde olup olmadıkları sorulduğunda bu maksatla gece ve gündüz tutulan nöbetlerde adli tıp uzmanları¸ hemşireler¸ hastabakıcılar¸ gerekli kanı alarak tahlil için kimyagere teslim ederler.
g) Nöbetçi kimyager en kısa zamanda kandaki alkol miktarını bir raporla adli tıp uzmanına bildirir.
h) Adli tıp uzmanı olmayan mahallerde kimyagerin raporu doğrudan gönderilen yere sevk edilir.
ı) Adli tıp şube müdürlüklerine adli tıp uzmanları atanır.
j) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesi gereğince resmi bilirkişi olarak görevlendirilecek olan adli tıpla ilgili bölüm veya birimdeki uzman elemanlar bulundukları şehirlerdeki adli olaylarda resmi bilirkişi sayılırlar.
k) Yükseköğretim Kurumlarında muayene edilen kişilere hazırlanan raporlar bu Yönetmelik esasları dahilinde düzenlenir.
YEDİNCİ BÖLÜM : Çeşitli Hükümler
Adli Tıp Kurumuna Ait Müşterek Hükümler
Madde 19 - Adli Tıp Kurumuna ait müşterek hükümler:
1) Adli Tıp Kurumuna gelen dosyalar dosya kabul odasında¸ gönderiliş yöntemine uygun olup olmadığı araştırılarak görevliden zimmetle alınır.
2) Usulüne uygun şekilde gönderilmemiş dosya ve paketler getiren görevliye iade edilir.
3) Posta veya kargo ile gönderilmiş dosya ve paketler teslim zimmet defterine şerh verilmek suretiyle teslim alan ve veren memurlar tarafından zimmet defteri imzalanır.
4) Kabul işlemleri tamamlanmış dosyalar başkan yardımcısı tarafından ilgili kurul ve dairelere sevk edilerek genel kayıt şefine teslim edilir.
5) Genel kayıt birimine gelen dağıtım kaleminde tüm dosyalar¸ genel kayıt defterine kayıt edilip adli tıp numarası (AT) alarak Genel Kurul ve her İhtisas Kurulu ile her İhtisas Dairesi için oluşturulmuş kayıt masalarına zimmetle sevk edilerek özel kayıt defterlerine kaydedilir. AT numaraları her yıl önüne o yılın son iki rakamı konulduktan sonra 1 den başlar ve sırayla verilir. Verilen numara gelen evrakın üzerine kaşe ile basılır.
6) Genel kayıt biriminde oluşturulan Kurul/Daire masalarına gelen dosyalar ilgili memur tarafından açılarak gönderilen dosya muhteviyatının dizi pusulasına uygun olup olmadığı müzekkerede sorulan hususları ilgilendiren geçici ve kesin rapor¸ hastane evrakı¸ grafik ve lüzumlu belgelerin mevcut olup olmadığı araştırılır.
7) Kurul/Daire masalarında eksiklikleri tespit edilen ve usulüne aykırı gelen dosyalar genel kayıt birimi muhaberat masasına verilerek gönderilen makama iade edilir.
8) Kurul/Daire masalarında Kuruma ilk defa gelen dosya için Kurum Arşiv Zarfı hazırlanır. Zarfın üzerine hakkında rapor düzenlenecek kişinin adı¸soyadı¸ AT numarası¸ gönderen mahkeme veya savcılık adı yazılır. Kuruma daha önce gelmiş olan dosyanın Kurum Arşiv Zarfı kayıt masasındaki görevli tarafından Kurum Arşiv Biriminden zimmetle alınır ve son gelişine dair bilgiler zarf üzerine kaydedilir. Kayıt işlemi tamamlanan dosyalar ilgili kurul ve dairelerin kalemlerinde memurlarına zimmetle teslim edilir.
9) İhtisas kurulları ve dairelerine muayene için gönderilecek kişilere genel kayıt biriminden randevu alınması zorunludur. Kişilere ait dosyalar önce gönderilir¸ telefonla randevu alınır. Kişi randevu tarihinde müracaat etmediği takdirde 30 (otuz) gün içinde yeni randevu tarihi için müracaat olmazsa dosya iade edilir. Dosya kişi ile birlikte gönderilecekse randevu günü dosyası ile birlikte müracaatı sağlanır¸ aksi takdirde muayeneye kabul edilmez.
10) Genel kayıt birimine teslim edilen dosyalara ilgili Kurul kayıt defterinden sıra numarası verilir. Sıra numarası her yıl 0001 ile başlar. Kurul Başkanları¸ kalemlerince kaydedilen dosyaların konularına göre ilgili uzmana havalesini yapar ve kalem memurunca dosyalar ilgili uzmana zimmet edilir.
11) Genel Kurul dosyalarını teslim alan raportör en kısa zamanda dosyaları tetkik ederek Adli Tıp Kurumu Kanununun ilgili maddeleri ile bu Yönetmeliğin şartlarına uyup uymadığı hususu hakkında Kurum Başkanından direktif alır.
12) Dosyasını zimmetle teslim alan üye/uzman/raportör¸ zorunlu haller dışında 15 gün içinde sonuçlandırarak kuruluna sunar.
13) İşi biten dosyaların sonuçları ilgili memur tarafından karar defterine yazılıp üyelerce imzalandıktan sonra üye/uzman/raportör zimmetinden düşülür.
14) Üye/uzman/raportör zimmetinden düşülen rapor müsveddeleri¸ mahkeme/savcılık yazısıyla birlikte ilgili ihtisas kurul ve dairelerinin veri hazırlama ve kontrol işletmenlerine zimmetle teslim edilir.
15) Üye/uzman/raportör tarafından hazırlanmış raporlar bilgisayarda yazılır ve üç nüsha olarak çıkış alınır.
16) Bilgisayarda yazılmış olan raporlar raportörlerce okunup ikinci sayfaları paraf edildikten sonra ilgili memurca Başkan ve üyelere imza ettirilir.
17) İlgili İhtisas kurul ve dairelerince dosyaların kayıt kapama işleri yapılırken yazılı raporun aslı mahalline gidecek dosyası ile beraber zarflanarak posta bürosuna¸ 2 nci nüshası kurumda kalacak kurum arşiv zarfı ile beraber arşiv birimine¸ 3 üncü nüshası ciltlenmek üzere yıl boyunca ilgili birimce biriktirilerek sıraya konulup yıl sonunda kurum başkanlığına zimmetle teslim edilir. Kurum arşiv zarfı arşiv birimine teslim edilmeden önce Kurul kalemindeki kaydı kapatılır ve arşiv zarfı üzerine işlenir.
18) Posta bürosuna teslim edilen dosyalar geldiği şekildeki içeriği ile beraber ağırlıklarına göre sınıflandırılarak¸ pullanır ve iki nüsha posta jurnali hazırlanır. Bir nüsha posta bürosunda saklanır; bir nüsha da PTT'deki ilgili memura verilir. Mahkeme ya da Cumhuriyet Savcılığınca talep edilmesi halinde dosyanın kurye ile de ilgili makama teslimi yapılabilir.
19) Kurum Arşivine gelen Kurum arşiv zarfları son gelişlerinde verilen AT numaralarına göre evveliyatları ile beraber arşivlenir.
20) İhtisas dairelerindeki memura genel kayıt birimi daire masalarından zimmetle teslim edilen dosya veya dosyadaki koliler sıraya konarak Daire kayıt defterine kaydedildikten sonra Daire Başkanı tarafından ilgili şube müdürlüklerine zimmetle teslim edilir.
21) Dosyayı alan şube müdürü işin niteliğine ve şubede mevcut uzman elemanların sayısını ve sırasını göz önüne alarak incelenmek üzere zimmetle uzmana teslim eder.
22) Şubeye verilen materyal şube müdürünün uygun gördüğü kişiler huzurunda açılır; bir tutanak tutarak imzalanır ve uzmana teslim edilir. Kolileri teslim alan uzmanlar zimmetindeki materyali kilit altına alarak işin niteliğine göre özel durumlar dışında 15 (onbeş) gün içinde raporunu sonuçlandırmak zorundadır.
23) Hazırlanan raporların tamamı veya özeti¸ uzmanlar¸ şube müdürleri ve daire başkanları tarafından rapor defterine ve/veya bilgisayara yazıldıktan sonra üç nüsha olarak bilgisayar çıkışı alınır ve ilgililerce imza edilir.
24) Uzmanlarca düzenlenmiş raporlar kendilerince¸ şube müdürünce ve ihtisas daire başkanınca imzalandıktan sonra dairedeki defterinden kapatıldıktan sonra daire kalemine teslim edilir ve ilgili uzmanın zimmetinden düşülür.
25) Kayıt kapama işlemleri bu maddenin 17 ve 18 inci bentleri gereğince yapılır.
26) İhtisas Dairelerinde hazırlanmış raporlardan daire başkanı¸ şube müdürü ve uzmanlar sırasıyla ilmi ve idari sorumluluk taşır.
27) İhtisas dairelerince hazırlanan raporların ilgili ihtisas kurullarında incelenmesi hususunda daire başkanlığının talebi olduğu durumlarda Kurum Başkanlığınca ilgili ihtisas kuruluna havalesi yapılır.
28) Adli Tıp Kurumuna tahlil ve tetkik için gönderilecek materyallere ilişkin kolilerin yazısı¸ önceden Adli Tıp Kurumuna gönderilir. Moleküler Genetik İnceleme yapılması istenilen materyallere ilişkin kolilerin yazısı ise¸ hakim kararı ile birlikte gönderilir. Yazısı gelmeyen ve usulüne uygun gönderilmeyen koliler teslim alınmaz.
29) Gönderilen koli veya dosya birden fazla İhtisas Dairesini ya da İhtisas Kurulunu ilgilendiriyorsa koliyi ilk alan daire diğer ilgili dairelere işini bitirdikten sonra zimmetle teslim eder.
30) Ambalaj (koli) muhtevasının evrakına uymaması veya evrakta yazılandan eksik veya fazla çıkması yahut da bu konuda bir tereddüt hasıl olması halinde durumun koliyi gönderen mahalline bildirilmesi için Kurum Başkanlığına yazılır ve yazıya tutanağın bir örneği de eklenir.
31) Adli Tıp Kurumuna gönderilen tetkik ve tahlil edilecek maddeleri ihtiva eden zarf ve emsali kağıt torbalar kesinlikle bez torbalara konarak posta koliler rehberinin ilgili hükümleri ile bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin 41 inci bendine göre gönderilir.
32) Silah ve mermi çekirdekleri zarf veya kağıt torbalar içinde bez torbaya veya sandığa konulmadan kesinlikle gönderilemez.
33) Birden fazla silah ve mermi - kovan - fünye - kapsül ve benzeri patlayıcı maddeler ise sandık içinde ve ayrı ayrı usulüne göre zarflanmış ve torbalanmış halde sandık içine yerleştirilerek yine P.T.T. tarafından tanzim edilmiş posta kolileri rehberinin ilgili hükümleri ve yöntemlerine uygun şekilde gönderilir.
34) Her bir koli veya sandık üzerinde mersule ve evrak numarası ile ağırlığının ve mahalli emanet memurluğu numarasının yazılı olması gereklidir.
35) Adli Tıp Kurumu ihtisas dairelerinde rapor düzenlemeden evvel gerekirse tahkikat evrakı¸ suç delili ve eşyaları başkanlık kanalı ile mahallinden istenebilir. Bu halde raporun yazılması istenen evrak veya eşyanın incelemesi sonuna kadar bekletilebilir.
36) Adli Tıp Kurumuna gelen dosyalar ve koliler ilgili ihtisas kurul veya dairelerine tevdi edildikten sonra görevli raportör veya uzman tarafından kilitli dolaplarda saklanır. Dolapların anahtarı uzman veya raportörde bulunur.
37) Daire ve şubelerde bulunan alet-edevat ve malzemenin muhafazasından başkan¸ şube müdürü¸ uzman¸ teknisyen ve diğer görevliler sorumludur.
38) Üniversite bulunan şehirlerde 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 38 inci maddesinin son paragrafı gereğince resmi bilirkişi olarak görevlendirilen birimlerdeki Adli Tıpla ilgili işlemler 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak düzenlenmiş bu Yönetmelik hükümlerine tabidir.
39) 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 38 inci maddesi gereğince resmi bilirkişi sayılan Adli Tıpla ilgili birimlerin Adli Tıp Kurumuna eleman temini ve adalet işlerinde bilirkişilik görevini olumlu bir şekilde yerine getirmeleri için mezun olacak öğrencilere eğitim amacıyla Adli Tıp Kurumunun materyalinden gizlilik ilkelerine sadık kalmak şartıyla istifade etmelerine başkanlıkça izin verilebilir.
40) İhtisas Kurul ve Dairelerinin ne kadar iş çıkardıkları ilgili kurul ve daire başkanlarınca bir rapor halinde her ay kurum başkanına bildirilir. Kurum Başkanı gerek gördüğünde bu birimlerde çalışan personelin aylık iş dökümünü isteyebilir.
41) Analiz ve araştırma için gönderilecek örnekler fiziksel özelliklerine uygun naylon¸ bez torba¸ şişe¸ kavanoz veya madeni kutu gibi temiz bir ambalaj içine konur. Numune torbalar daha sonra kağıt¸ bez gibi bir ambalaj içine sarılır ve dikişsiz veya içten makine dikişli torbalarda¸ yekpare bezlere¸ sandık ve kutulara yerleştirilir. Kolilerin boş kalan yerlerine sünger veya kağıt vesaire konularak boşluk bırakılmaz. Örnekler torba veya yekpare bezlere konmuş ise; torba veya bezin ağzı iyice sıkılarak sicimle en az üç defa sarılır (Şekil 1)¸ sicim iki düğümle sıkıca bağlanır (Şekil 2)¸ bağın üst kısmında kalan bezin boğaz kısmı ufak aralıklarla üst üste gelecek şekilde katlanır ve beze yapılan düğümün bir buçuk santimetre yukarısından ve düğümün bulunduğu aksi yönden çıkacak surette ve her katından geçecek şekilde iğne (bız) sokulur ve o halde bırakılır. Sicimin düğümünden sonra serbest kalan uçları birbirine sıkıca bağlanarak yukarıya doğru 3 santimetrelik bir örgü meydana getirilir (Şekil 3).
**Şekil için R.G. ye bakınız.**
Sicimin serbest uçları bez katlarını bozmayacak şekilde yine üç defa sarılır (Şekil 4) ve sicim iki düğümle sıkıca bağlanır. Düğümden sonra serbest kalan ip uçları beze takılı bulunan iğnenin (bız) deliklerinden ard arda geçirilir (Şekil 5); iğne (bız) geri çekilmek suretiyle iplerin aksi tarafa yani örgünün bulunduğu tarafa alınması sağlanır. Örgü bu iplerin arasına alınmak suretiyle iki defa düğümlenir (Şekil 6).
**Şekil için R.G. ye bakınız.**
Düğümden sonra serbest kalan ip uçlarına kapsül takılarak dibe kadar itilir. Kapsül kırmızı mumla mühürlenir (Şekil 7). Koli sandık veya kutu içine konulmuş ise; sandık veya kutuların alt ve üst kapaklarının yan tahtalarla birleştiği yerlerde her üç tahta üzerine gelecek şekilde özel olarak açılmış bulunan oyuklara mühür mumu akıtılarak mühürlenir (Şekil 8).
**Şekil için R.G. ye bakınız.**
Mühürlenmeden sonra sandık veya kutu yekpare bir sicimle alt ve üst kapakların yan tahtalarla birleştikleri yerlerde karşılıklı olarak açılan deliklerden geçirilerek sıkıca artı işareti şeklinde bağlanır. Düğümlerden sonra boş kalan ip uçlarına kapsül takılarak kapsül dibe kadar itilir ve kırmızı mühür mumu akıtılarak mühürlenir (Şekil 9).
**Şekil için R.G. ye bakınız.**
Kolinin üzerine gideceği yer adresi ile gönderen Cumhuriyet savcılığı ve evrak numarası mürekkeple¸ okunaklı bir şekilde yazılır. Koli havale kağıdına ilişik olarak gönderilen yazıda alınan örneğin ne olduğu¸ ne aranılması istenildiği¸ nereden ne şartlarla alındığı bildirilmelidir.
Biyoloji ihtisas dairesine incelenmek üzere gönderilecek biyolojik materyaller aşağıdaki koşullarda toplanmalı ve gönderilmelidir :
a) Mahkeme ve Cumhuriyet savcılıkları tarafından nesep tayini için gönderilen şahısların sol kollarının mühürlü olması¸ beraberlerinde nüfus cüzdanlarını ve mahkeme ile Cumhuriyet savcılıkları tarafından onaylanmış ve son altı ay içerisinde çekilmiş ikişer adet vesikalık fotoğraflarını getirerek mesai gün ve saatlerinde başvurmaları¸
b) Nesep tayini için ilgili şahısların bizzat gönderilememesi halinde; en az 5 ml olacak şekilde kapaklı¸ antikoagülan içeren (EDTA lı) tüplere kan örneklerinin alınması ve tüpün alt üst edilerek karıştırılması (pıhtılaşmayı önlemek için)¸ dik pozisyonda naklini sağlamak için sabitleyici içine yerleştirilerek en kısa zamanda¸ kurye ile birlikte soğuk taşıma zincirine uyularak (plastik buz paketi içeren termos içinde) Biyoloji İhtisas Dairesine gönderilmesi¸ bu koşulların yerine getirilememesi halinde; emici vasıfta pamuklu beyaz bez üzerine 8-10 damla kan damlatılarak oluşturulan lekenin oda ısısında¸ güneş ışınlarından uzak¸ tozsuz¸ temiz bir ortamda doğal seyriyle kurutularak beyaz kağıda sarılmasını müteakiben zarflanıp etiket bilgileri yazılarak biyoloji ihtisas dairesine gönderilmesi¸
c) Ölen bir kişinin kimlik tespitinin yapılması isteniyorsa; öncelikle kan veya kan lekesi (yukarıda tarif edilen usullere uyularak) örneklerinin gönderilmesi¸ otopside alınan dokuların steril petri içinde formaldehit¸ alkol vb. gibi herhangi bir koruyucu madde içerisine konulmadan en kısa zamanda¸ kurye ile birlikte soğuk taşıma zincirine uyularak (plastik buz paketi içeren termos içinde) biyoloji ihtisas dairesine gönderilmesi¸
d) Embriyo¸ fetus gönderilmesi halinde;bunların herhangi bir koruyucu madde içine konulmadan bir bütün halinde¸en kısa zamanda¸ kurye ile birlikte soğuk taşıma zincirine uyularak (plastik buz paketi içeren termos içinde) biyoloji ihtisas dairesine gönderilmesi¸
e) Olay mahallinde kıl bulunması halinde; gönderilecek kıl örneklerinin köklerinin korunarak ayrı ayrı kağıtlara sarılması ve numuneyi alanın adı-soyadı¸ görevi¸ numunenin alınış gün ve saati¸ numunenin elde edildiği yer ve alınış usulü¸ ilgili adli makamın isim ve numarası gibi etiket bilgileri yazılmış bir zarfa konularak gönderilmesi¸ böyle bir olayda şüphelilerden mukayese amacıyla inceleme konusu materyalin aynısının gönderilmesine gerek olmadığı¸ bunun yerine şüphelilerden alınacak taze kan yada kan lekesinin bu maddenin (b) bendinde tarif edilen koşullara uyularak gönderilmesi¸
f) Feth-i kabir yapılacaksa; çürümemiş yumuşak dokulardan (örneğin¸ psoas kası¸ femoralis kası) bir parça (yaklaşık 3x3x3cm ebadında) gönderilmesi¸ bunun yanında 3-4 adet azı dişi¸ 2x2 cm2 ebadında kemik parçaları (örneğin¸ femur¸ tibia¸ sternum) kemiklerinin her hangi bir koruyucu madde içerisine konulmadan ayrı ayrı steril kaplara konularak analize gönderilinceye kadar buzdolabında (+40
C de) muhafaza edilerek¸ etiketlenip usulüne uygun olacak şekilde mühürlü koli halinde soğuk taşıma zinciri sağlanarak (plastik buz paketi içeren termos içinde) en kısa zamanda Kuruma gönderilmesi¸
g) Olay mahallinden toplanan leke örnekleri (kan¸ sperm¸ salya vs.) temiz ve kapalı bir ortamda bu maddenin (b) bendinde tarif edilen koşullara uyularak doğal seyri ile havada kurutulduktan sonra ayrı ayrı ambalajlara konarak üzerine gerekli bilgileri (kimden alındığı¸ olay türü¸ alındığı tarih¸ alınan materyal¸ kim tarafından alındığı) içeren etiket yapıştırılması¸ alınan biyolojik materyal nemli ise ve hemen olay yerinde kurutulma imkanı yok ise¸ 2 saatten fazla plastik ya da kağıt ambalajda muhafaza edilmemesi¸
h) Anal ve vajinal svapların eküvyon ile alınarak ayrı ayrı steril tüpler içine konulması¸ ağızlarının iyice kapatılması ve her tüpün üzerinde yukarıda belirtilen gerekli bilgileri içeren etiketin bulunması¸
i) Biyolojik delilleri toplarken bulaşmayı engelleyici tedbirler alınması¸ bunun için de delillere eldivensiz¸ maskesiz¸ bone takmadan ve koruyucu giysi giymeden yaklaşılmaması¸ bir delili toplamak için kullanılan bir eldivenle diğer örneklerin toplanmamasına da dikkat edilmesi gerekmektedir.
j) Ayrıca mikrobiyolojik analiz için gıda maddelerinden numune alınması¸ muhafazası ve lâboratuvara gönderilmesinde aşağıda yazılı kurallara uyulması gerekmektedir:
Tüm gıda maddesini temsil edecek şekilde örnekleme ile yeteri kadar numune alınmalı. (Türk Standartları 3135'e göre)
Numune alma araç ve kapları temiz ve steril olmalı.
Numune kapları sıkıca kapatılmalı¸ su ve hava geçirmemeli.
Numuneler depolama sıcaklığında tutularak süratle lâboratuvara ulaştırılmalı. (0 0C-20C'de en geç 24 saat içinde taşınmalı)
Her bir numune ayrı ambalaj içine konarak mühürlü ve etiketli olarak varsa numune alma tutanağı ile gönderilmeli; önceden tahlili yapılmış ise analiz raporu da ilave edilmelidir.
Etiket üzerine:
Malın niteliği ve kaynağı¸
Ambalajdaki numune sayısı ve ağırlığı¸
Numunenin alındığı yer ve tarih¸
İmal ve son kullanma tarihi¸
Numuneyi alan teknisyenin adı¸ soyadı¸ imzası¸
Alındığı anda numunenin sıcaklık derecesi yazılmalıdır.
42) Adli Tıp Kurumunda ve grup başkanlıklarında Cumhuriyet savcılıklarınca veya Cumhuriyet savcısı yerine mahalli karakollarca gönderilen kişilerin solunum havalarında alkol veya vücutlarında herhangi bir narkotik madde olup olmadığı sorulduğunda¸ cevap verilebilmesi amacıyla gece ve gündüz kimya mühendisi¸ kimyager¸ biyolog¸ eczacı ve ihtiyaç duyulduğunda asistan ve adli tıp uzmanı hekimler tarafından aylık nöbet listesine göre nöbet tutulur. Şu işlemler uygulanır:
a) Trafik Kazası olayının meydana gelme saatinden itibaren derhal ve en kısa sürede Adli Tıp Kurumuna veya grup başkanlığına solunum havasında alkol veya vücutlarında narkotik madde incelemesi için kimlikli olarak Cumhuriyet savcılıklarınca yada Cumhuriyet savcısı yerine mahalli karakollarca bir yazı ile gönderilir.
b) Trafik kazaları dışındaki sebebi anlaşılamayan her türlü olgularda kişilerin solunum havalarında alkol veya vücudundaki herhangi bir narkotik madde tespiti için kan veya idrar örnekleri alınmak üzere kimlikleri ile¸ kimlikleri yoksa bu durum resmi yazıda belirtilmek kaydı ile sol kolları okunacak şekilde mühürlü olarak güvenlik görevlisi ile olayın meydana gelme saatinden itibaren derhal ve en kısa süre içinde savcılıklarca veya savcı yerine mahalli karakollarca gönderilir.
c) Adli Tıp Kurumuna veya grup başkanlıklarına alkol muayenesine gönderilemeyecek durumda olanlar ile hastanelerde tedavi altında olan şahısların alkol durumlarını veya vücutlarındaki narkotik maddeleri tespit için¸ olayın oluş saatinden itibaren derhal ve en kısa süre içinde usulüne uygun şekilde kan alınır ve kanı alan sağlık kuruluşu tarafından Kan Alma Tutanağı düzenlenir. Bu tutanakta sağlık kuruluşunun adı¸ kanı alınan şahsın adı¸ soyadı¸ olayın oluş şekli¸ olayın tarihi ve saati¸ kanın şahıstan alındığı tarih¸ saat¸ kan miktarı¸ kanı alan sağlık görevlisinin adı-soyadı¸ imzası ile sağlık kuruluşunun yetkilisinin adı-soyadı¸ imzası bulunur ve sağlık kuruluşunun mührü ile mühürlenir. Alınan kan uygun tüplere alınır ve güvenlik görevlisi ile bir yazı ekinde sağlık kuruluşunun düzenlediği kan alma tutanağı ile birlikte kan tüpü güvenlik bantlı veya mühürlü olarak Adli Tıp Kurumuna veya grup başkanlıklarına 24 saat içinde savcılıklarca veya savcı yerine mahalli karakollarca gönderilir ve tutanakla teslim edilir.
43) Adli Tıp Kurumu ihtisas kurulları ve dairelerine gönderilecek zarfların; bu yönetmeliğin 12 nci maddesinde belirtilen usullere göre hazırlanması zorunludur. Usulüne uygun gönderilmeyen zarflar genel kayıt birimince ilgili merciine iade edilir.
Dosyalarda Öncelik Tanıma
Madde 20 - Kuruma bağlı birimlere incelenmek üzere gönderilen dosyalar sıraya konularak incelenmeye alınır. Ancak;
a) Tutuklusu bulunan dosyalar¸
b) Fizik ihtisas dairesi adli belge inceleme şubesinde¸ fizik ihtisas dairesi başkanlığı önerisi üzerine Adli Tıp Kurumu Başkanlar Kurulunun belirli aralıklarla belirleyeceği meblağ ile ilgili senet¸ çek ve benzeri kıymetli evrak.
c) Mahkemesince gerekçe gösterilmek suretiyle aciliyetine karar alınmış dava dosyaları¸
d) Zamanaşımı yaklaşmış olan dava dosyaları¸
İhtisas kurul¸ daire ve şubelerinde öne alınarak incelenir.
Kurum Dışından Bilirkişi Dinlenmesi ve Toplantılara Katılma
Madde 21 - Adli Tıp Genel Kurulu ve adli tıp ihtisas kurulları ile adli tıp ihtisas daireleri¸ inceledikleri konularla ilgili olarak Adli Tıp Kurumunda bulunmayan tıp ve diğer uzmanlık dallarında Adli Tıp Kurumu dışından uzmanların bilirkişi olarak davet edilmesine karar verebilirler. Uzman kişiler oy hakları olmamakla beraber görüşlerini bir raporla adli tıp genel kurulu¸ adli tıp ihtisas kurulu ve adli tıp ihtisas dairesi başkanlıklarına bildirirler.
Davet edilen bilirkişilere uzmanlıkları ile ilgili olarak ödenmesi gereken ücret¸ yaptıkları çalışmaya uygun olarak Adli Tıp Kurumunun uyguladığı bilirkişilik fiyat listesindeki üst sınırı aşmamak kaydı ile¸ ilgili kurul veya daire başkanının teklifi¸ Adli Tıp Kurumu Başkanının onayı ile ödenir.
Adli Tıp Kurumunda Uzman Yetiştirilmesi
Madde 22 - Adli Tıp Kurumunda adli tıp uzmanı¸ yan dal uzmanı yetiştirilir.
a) Asistanlığa giriş
Asistanlığa giriş Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine tabidir.
Atama işleminin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren ilgili mevzuatta öngörülen süre içerisinde göreve başlamayan asistanların atamaları iptal edilir.
b) Adli tıp asistanlarının yetiştirilmesi
1) (Değişik bend : 08/06/2007 - 26546 S.R.G Yön\2.mad) Adli tıp asistanlarının eğitim programları ve rotasyon sürelerinin saptanması¸ Adli Tıp Kurumu'nda bilimsel araştırma ve tez çalışmalarını yürütmek için yapılacak başvurularının değerlendirilmesi ve bu çalışmalara gerekli iznin verilmesi konularından sorumlu olması amacıyla Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu kurulur. Ayrıca¸ Adli Tıp Kurumunda gerçekleştirilecek bilimsel araştırmaları ve uzmanlık tez çalışmalarının tıbbi etik açısından yeterliliğini sağlamak amacıyla Adli Tıp Etik Kurulu kurulur.
Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu ve Adli Tıp Kurumu Etik Kurulu¸ Adli Tıp Kurumu Başkanlar Kurulunun¸ Adli Tıp Kurumunda veya üniversitelerde görev yapan akademik unvanlı personel arasından seçeceği en az sekiz üye ile Adli Tıp Kurumu Başkanından oluşur. Adli Tıp Kurumu Başkanı¸ Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu ve Adli Tıp Kurumu Etik Kuruluna başkanlık eder.
Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu ve Adli Tıp Kurumu Etik Kurulu üyeleri¸ Adli Tıp Kurumu Başkanının daveti üzerine¸ üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplanan üyelerin salt çoğunluğu ile karar alır.
Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu ve Adli Tıp Kurumu Etik Kurulu üyelerinin görev süreleri¸ göreve başlama tarihinden itibaren bir yıldır. Görev süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Görevden ayrılanların yerine kalan süreyi tamamlamak üzere aynı usulle seçim yapılır.
2) Asistanların eğitiminden Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümleri dahilinde¸ Adli Tıp Kurumunun akademik unvanlı personeli ile Kurumda 2547 sayılı Kanunun 38 inci maddesine göre görev yapan akademik unvanlı personel sorumludur.
3) Asistanlar Adli Tıp Kurumu ihtisas kurulları¸ daireleri ve adli tıp şube müdürlüklerinde Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonunca belirlenen esaslar çerçevesinde staj yaparlar ve süresi sonunda ihtisas kurulları ve morg ihtisas dairesince sınava tabi olurlar. Yapılan sınav tutanağı Başkanlığa yazılı olarak bildirilir. Diğer ihtisas daireleri ve adli tıp şube müdürlüklerince rotasyon sınavı yapılmaz¸ ancak asistanlar hakkında rotasyonları sırasındaki çalışmaları ile ilgili görüş yazısı Kurum Başkanlığına iletilir.
4) Asistanların¸ uzmanlık sınavına girebilmeleri için¸ adli tıp ile ilgili bir konu üzerinde tez hazırlamaları zorunludur. Tez¸ uzmanlık dalı ile ilgili orijinalliği haiz¸ bilimsel ve yayınlanabilir bir inceleme ve araştırma niteliğinde olmalıdır. Uzmanlık tezi¸ Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonunun belirlediği tez yazım kılavuzuna göre hazırlanır. Tez¸ asistanlık süresinin son üç aylık devresinden önce Adli Tıp Kurumu Başkanlar Kurulunun tayin edeceği üç kişilik bir jüri tarafından değerlendirilir. Tez¸ jüriye verildiği tarihten itibaren en geç bir ay içerisinde incelenir. Asistan jüri tarafından¸ belirlenen tarihte tezini jüri huzurunda savunur. Tezi kabul edilen asistanlar¸ uzmanlık sınavına girmeye hak kazanırlar. Tezin kabul edilmemesi halinde; sonuç¸ en geç 15 gün içerisinde yazılı ve gerekçeli olarak Kurum Başkanlığına¸ Kurum Başkanlığınca da asistana bildirilir. Tezi kabul edilmeyen asistanlar hakkında Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre işlem yapılır.
Asistanlıkla ilişkisi kesilenlerin aynı zamanda Kurum ile de ilişkileri kesilir.
5) (Değişik bend : 08/06/2007 - 26546 S.R.G Yön\2.mad) Asistanlık süresi bitiminde uzmanlık sınavı yapılır. Uzmanlık sınavına girebilmek için 14/5/2002 tarihli ve 2002/4198 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nde belirtilen şartlar aranır.
Uzmanlık sınavında iki kez başarısız olanların asistanlıkla ilişkileri kesilir.
6) Asistanlık süresini tamamlayan ve bu Yönetmeliğin 5 inci maddesindeki diğer şartları haiz asistanların uzmanlık sınavı Adli Tıp Kurumu Başkanlar Kurulunca tensip ve tayin edilen beş kişilik jüri tarafından yapılır.
7) Uzmanlık sınavı¸ biri mesleki bilgi¸ diğeri uygulama ve beceri sınavı olmak üzere iki kısımda yapılır. Jüri üyeleri¸ mesleki bilgi sınavı ile uygulama ve beceri sınavındaki başarı durumunu göz önünde bulundurmak suretiyle birlikte değerlendirme yaparak adayın başarılı veya başarısız olduğunu tespit ederler. Sınavların cereyan tarzı ile neticeleri bir tutanakla tespit ve imza edilerek Adalet Bakanlığına bildirilir.
8) Asistanlar maaşlı ve ücretli¸ resmi veya özel kuruluşlardan hiçbirinde devamlı veya geçici bir görev alamayacakları gibi muayenehane de açamazlar. Bu yasaklara aykırı hareket edenlerin asistanlıkla ilişkileri kesilir.
9) Adli Tıp Kurumu¸ adli tıp uzmanı olan kişilere¸ Tıpta Uzmanlık Tüzüğüne ekli çizelgede belirtilen yan dallarda¸ yan dal uzmanlık eğitimi verebilir.
c) ) ( Mülga bend : 08/06/2007 - 26546 S.R.G Yön\3.mad)
Adli Tıp Genel Kurulunun Çalışma Usulüne Ait Genel Hükümler
Madde 23 - Adli Tıp Genel Kurulunun çalışma usullerine ait genel hükümler şunlardır;
a) Adli Tıp Genel Kurulu yeterli sayıda dosya bulunduğunda toplanır.
b) Genel kurul toplanmadan en az beş gün evvel Başkanlıkça her ihtisas kurul başkanına ve toplantıda bulunması gereken daire başkanına genel kurul gündemini içeren davetiye gönderilir.
c) Davetiyeyi alan ihtisas kurulu başkanı ve daire başkanı genel kurulda konuşulacak dosyaları önceden ilgili raportöründen isteyebilir. İnceleme bittikten sonra ilgili raportöre iade edilir.
d) Genel kurul toplantısında alınan karar özetleri genel kurul karar defterine raportör nezaretinde kaydedilir.
e) Kararlar oy çokluğu ile alınır. Eşitlik halinde Başkanın bulunduğu taraf oy çokluğu sağlamış sayılır.
f) Karara muhalif olan üye veya üyeler muhalefet şerhlerini yazılı ve gerekçeli olarak 24 saat içerisinde genel kurul başkanına vermek zorundadır.
g) Genel kurul bitiminde kurula iştirak eden başkan ve üyeler karar defterini aynı gün imzalamak zorundadır.
h) Genel kurul oylamalarında çekimser oy kullanılamaz ve yazısız¸ gerekçesiz muhalefet kabul edilmez.
ı) Fizik ihtisas dairesi adli belge inceleme şubesi ve trafik ihtisas dairesinin işleri Adli Tıp Genel Kurulunda incelemeye alınmaz. Bu dairelerden birinin raporu ile diğer bir bilirkişi raporu arasında çelişki varsa¸ mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle ihtisas dairesi en az yedi uzmanın katılımıyla rapor hazırlar. Bu rapora daha önceki raporda imzası bulunan uzmanların¸ ihtisas dairesindeki görevi devam ettiği sürece¸ katılımı zorunludur. İhtisas dairesindeki uzman sayısının yediden fazla olduğu durumlarda¸ bu raporlarda görüş bildirecek uzmanlar her ay ihtisas dairesi başkanı huzurunda çekilecek kura ile belirlenir. Fizik ihtisas dairesinin adli belge inceleme şubesi dışında kalan şubelerinde de yeterli sayıda uzman olduğu takdirde aynı hükümler geçerlidir. Kararlar oy çokluğu ile alınır. Eşitlik halinde daire başkanının bulunduğu taraf oy çokluğu sağlamış sayılır.
Adli Tıp İhtisas Kurullarının Çalışma Usulüne Ait Genel Hükümler
Madde 24 - Adli Tıp İhtisas Kurullarının çalışma usulüne ait genel hükümler şunlardır;
a) İhtisas kurullarında¸ fizik ihtisas dairesiyle trafik ihtisas dairesinin tıpla ilgili olmayan işleri tetkike alınamaz.
b) Adli tıp ihtisas kurulları bir başkan ve en az dört uzman ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf oy çokluğunu sağlamış sayılır. Üyelerden birinin özrü olması veya yokluğu halinde eksiklik diğer kurullardan alınacak üye ile tamamlanır. Şu kadar ki¸ incelenecek konu¸ ilgili uzman üye hazır bulunmadıkça tartışmaya açılamaz.
c) İhtisas kurullarındaki oylamalarda çekimser oy kullanılamaz ve yazısız¸ gerekçesiz muhalefet kabul edilmez.
Adli Tıp Başkanlar Kurulunun Çalışma Usulüne Ait Genel Hükümler
Madde 25 - Adli Tıp Başkanlar Kurulunun çalışma usulüne ait genel hükümler şunlardır;
Adli Tıp Başkanlar Kurulu¸ Adli Tıp Kurumu Başkanının daveti üzerine Kurum Başkanının başkanlığında en az ayda bir kez olmak üzere toplanır ve oy çokluğu ile karar alır. Oylamalarda çekimser oy kullanılamaz ve gerekçesiz muhalefet kabul edilmez.
Adli Tıp Başkanlar Kurulunun kararlarını Adli Tıp Kurumu Başkanı uygular.
Emanet Memurluğu ile İlgili Hükümler
Madde 26 - Emanet memurluğu ile ilgili hükümler şunlardır;
a) Adli Tıp Kurumuna gönderilen kolilerin¸ mahalli Cumhuriyet savcılığı¸ mahkeme ve hakimliğince okunur¸ kırmızı mum mühürlü¸ koli üzerinde Cumhuriyet savcılığı¸ mahkeme veya hakimliğinin sayısı¸ ağırlığı¸ P.T.T. mersule numarası ve mahalli Cumhuriyet savcılığının emanet memurluğu numarasının yazılı olması gerekir. Koli havale kağıdına ilgili merciin yazışmasının bir örneği kapalı zarf içinde eklenmelidir.
b) Adli Tıp Kurumuna Cumhuriyet savcılığı¸ mahkeme ve hakimliklerce gönderilen kolilerin kapsülü¸ Cumhuriyet savcılığının mührü okunaklı olmalıdır. İkisinden birisi eksik ise (j) bendine göre hareket edilir.
c) Adli Tıp Kurumuna¸ her bir dosyanın ayrı koliler halinde gönderilmesi şarttır.
d) Adli Tıp Kurumuna gönderilen kolilerin evraklarının bir sureti koli içine¸ diğer sureti ise posta kanalı ile Kuruma gönderilir.
e) Adli Tıp Kurumuna tetkik için gönderilen kıymetli mektup zarfları yanlardan yapıştırmalı ise¸ selobantla kapatıldıktan sonra kenarları tel zımba ile zımbalanıp tellerin uç kısımlarına mum dökülüp Cumhuriyet savcılığının okunur mührü ile mühürlenmelidir.
f) Adli Tıp Kurumuna tahlil ve tetkik için posta veya kurye ile gönderilen koliler¸ posta koli rehberine veya bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin 41 inci bendinde sözü geçen şartlara uygun olacaktır.
g) Adli Tıp Kurumuna tetkik ve tahlil için elden gönderilen koliler (torba¸ tahta kutu¸ zarf) usulüne uygun mühürlenip gönderilmelidir.
h) Adli Tıp Kurumuna tetkik ve tahlil için elden gönderilen koliler mühürsüz¸ okunmaz mühürlü¸ açılabilir¸ bu maddenin (e) bendindeki şartları taşımayan yandan yapıştırmalı durumda ise teslim alınmayıp iade ediliş sebebini bildiren yazı başkanlık kanalı ile mahalline bildirilir.
ı) Adli Tıp Kurumuna tahlil ve tetkik için gönderilen dökülecek¸ akacak¸ batıcı¸ patlayıcı¸ kesici materyaller zarar görmeyecek bir şekilde gönderilmelidir.
j) Adli Tıp Kurumuna tahlil ve tetkik için gönderilecek materyallere ilişkin kolilerin yazısı¸ önceden Adli Tıp Kurumuna gönderilir. Moleküler Genetik İnceleme yapılması istenilen materyallere ilişkin kolilerin yazısı ise¸ hakim kararı ile birlikte gönderilir. Yazısı gelmeyen ve usulüne uygun gönderilmeyen koliler teslim alınmaz.
k) Tetkik ve tahlil için usulüne uygun gönderilen materyal evrakı ile birlikte emanet memuru tarafından teslim alınır.
l) Dairelerde dolaplarda muhafazası mümkün olan koliler¸ emanette muhafaza edilmeyip ait olduğu dairesine verilir.
m) Emanet odasının anahtarı yalnız emanet memurluğunda bulunur.
n) Emanet memuru Başkanlıkça uygun görülen günlerde Kurum adına gönderilen kolileri Paket Postanesinden alır ve yerlerine yollanan evraka ait eşyayı gönderir.
o) Emanet memuru¸ koli veya eşyayı havi sandıkları bir liste halinde yazılı olarak Paket Postanesine teslim eder. Listeyi Kurum Başkan Yardımcısı ile emanet memuru imzalar.
p) Kolilerin Paket Postanesinden alınmasında ve eşyaların Paket Postanesine tesliminde¸ emanet memuruna yeteri kadar personel yardım eder.
r) Emanet memurunun bulunmadığı zamanlarda bu görev Başkanlıkça görevlendirilen bir memur tarafından yapılır.
Tutulacak Defterler
Madde 27 - Adli Tıp Kurumunda;
a) Zimmet defteri¸
b) Protokol ve rapor defteri¸
c) Muhabere defteri¸
d) Esas defteri¸
e) Demirbaş eşya esas defteri¸
f) Pul sarf defteri¸
g) Eşya geliş kayıt defteri¸
h) Eşya dağıtma defteri¸
ı) Eşya yollama defteri¸
j) Ayniyat defteri¸
k) Avans defteri¸
l) Kütüphane defteri¸
ile ihtiyaç duyulacak diğer defterler tutulur. Bu defterler Yazışma Yönetmeliğindeki esaslara uygun olarak düzenlenir.
Geçici Madde 1 - Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (c) bendi hükmü 1/1/2005 tarihinde yürürlüğe gireceğinden¸ bu tarihe kadar geçecek süre içinde adli ve idari davalarda gerekli bilgileri hazırlama ve Hazineyi ilgilendirmeyen idari davalarda Kurumu temsil etmede 4353 sayılı Maliye Vekaleti Baş hukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine¸ Devlet Davalarının Takibi Usullerine ve Merkez ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanunun 18 ve 22 nci maddeleri hükmü uygulanır.
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 28 - 14/02/1984 tarihli ve 18312 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
Madde 29 - Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (c) bendi 1/1/2005 tarihinden itibaren¸ diğer hükümleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 30 - Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür. ..
ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER HAKKINDA YÖNETMELİK

Bakanlar Kurulu Karar Tarihi: 21/03/1991
Bakanlar Kurulu Karar No:91/1779
Dayandığı Kanun Tarihi : 10/07/1953
Dayandığı Kanun No:6136
Resmi Gazete Tarihi : 01/06/1991
Resmi Gazete Sayısı:20888

BİRİNCİ BÖLÜM : AMAǸ KAPSAM VE TANIMLAR
AMAÇ VE KAPSAM
Madde 1 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 1. md.)
Bu Yönetmeliğin amacı¸ 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında bulunan her türlü ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması¸ yapılması¸ satılması¸ satın alınması¸ taşınması veya bulundurulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Bu Yönetmelik¸ Kanun kapsamındaki silahlarla ilgili ruhsatların düzenlenmesini¸ yenilenmesini¸ gerektiğinde geri alınmasını veya iptalini¸ bağış¸ satış veya veraseten intikal yolu ile el değiştirmesini¸ ruhsata bağlanan silahların kayıt ve tescilini¸ bıçak ve diğer aletler ile benzerlerinin yapım¸ kullanım ve naklini¸ armağan¸ hatıra ve antika silahların neler olduğunu¸ silah ve mermi edinilmesini¸ silahların yurdumuza daimi ya da geçici olarak ithal edilmesini¸ trap-skeet atış alanı ile tabanca ve tüfek atış poligonu açılmasını ve bunların denetlenmesini¸ ateşli silahlar için tamir yeri açılmasını¸ yivli ve yivsiz av ve spor silahları ile aksamlarının ve bunlara ait mermilerinin yurda sokulması esaslarını¸ bunlarla ilgili izin¸ kayıt ve tescil işlemlerini kapsar.
TANIMLAR
Madde 2 - Bu Yönetmelikte geçen;
a) Kanun: 10/07/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunu¸
b) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Silah: Uzaktan veya yakından canlıları öldürebilen¸ yaralayan¸ etkisiz bırakan¸ canlı organizmaları hasta eden¸ cansızları parçalayan veya yok eden¸ ruhsata tabi araç ve aletlerin tümünü¸
c) ( Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Armağan silah: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı¸ Başbakan ve Genelkurmay Başkanı tarafından veya yabancı ülkelerin devlet veya hükümet başkanları¸ hükümet üyeleri¸ genelkurmay başkanları¸ kuvvet komutanları veya hükümetleri adına yetkilendirilmiş kurum ve kuruluş başkanları tarafından armağan olarak verildiği usulüne uygun olarak belgelendirilen tabancalar ile av veya sporda kullanılan her nevi ateşli¸ ateşsiz silahları ve bıçakları¸
d) Hatıra silah: Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile Kanunda değişiklik yapan 22/11/1990 tarihli ve 3684 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre tesbit edilen ateşli ve ateşsiz silahları¸
e) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Ateşli silah: Mermi çekirdeği veya saçma tabir edilen özel şekil ve nitelikteki maddeleri¸ barut gazı veya bu neviden patlayıcı ve itici güç ile uzak mesafelere kadar atabilen silahları¸
f) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1 md.) Tabanca: Tam otomatik olmamak şartıyla¸ namlu uzunluğu fişek yatağı hariç otuz santimetreyi ve tüm uzunluğu elli santimetreyi geçmeyen¸ dumanlı veya dumansız barut veya bu neviden bir patlayıcı ve itici güç ile gülle¸ mermi¸ saçma veya füze ile gaz ya da diğer nesneleri atabilen¸ belli bir çapta namluya uygun imal edilmiş ateşli silahları¸
g) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1 md.) Tam otomatik silah: Tetik çekili tutulduğunda sürekli atış yapabilen ateşli yivli silahları¸
h) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Yivli av tüfeği: Namlu uzunluğu fişek yatağı hariç otuz santimetreden fazla¸ uzun menzilli ve delici güce sahip¸ sabit dipçikli¸ tam ve yarı otomatik atış yeteneği olmayan ve münhasıran avda veya atıcılıkta kullanılan ateşli-yivli silahları¸
ı) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Spor ve nişan tüfek ve tabancaları: Çapı ve diğer nitelikleri bakımından Uluslararası Atış Birliği (U.I.T) Tüzüğünde belirtilen¸ yarışmalarla uluslararası askeri yarışmalara katılmaya elverişli ve münhasıran spor amacıyla kullanılan yivli ve yivsiz tüfek ve tabancaları¸
i) Diğer saldırı ve savunma aletleri: (b)¸ (c)¸ (d)¸ (e)¸ (f)¸ (g)¸ (h) ve (ı) bentlerinde sözü edilen ateşli ve ateşsiz silahlar dışında kalan bıçaklar ile özel olarak saldırı ve savunmada kullanılmak amacıyla yapılmış her türlü ateşli ve ateşsiz aletleri¸
j) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1 md.) Ruhsat: Bu Yönetmeliğe göre verilecek silah taşıma ve bulundurma belgelerini¸
k) Taşıma ruhsatı: Ateşli silah taşımalarına izin verilen kişiler adına düzenlenen belgeyi¸
l) Bulundurma ruhsatı: Ateşli silah bulundurmalarına izin verilen kişiler adına düzenlenen belgeyi¸
m) Antika silahlar: Eskiden kalma¸ değerli¸ belli bir özelliği olan¸ benzerlerine az rastlanan ve artık imal edilmeyen ateşli¸ ateşsiz silah¸ bıçak ve kılıç gibi aletleri¸
n) ( Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Zati demirbaş tabanca: Emniyet Genel Müdürlüğü'nce temin edilen ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nün merkez ve taşra birimlerinde istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerince bünyesindeki subay¸ astsubay ve uzman jandarma çavuşlara görevlerinde kullanılmak üzere¸ bedeli mukabili zati demirbaş olarak satılıp da emekli olduklarında kendilerine zati silah olarak ruhsata bağlanacak tabancaları¸
o) Kimlik kartları ve silah taşıma izni: Kuvvet komutanlıklarınca¸ Jandarma Genel Komutanlığınca ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca emekli subay¸ astsubay ve uzman jandarma çavuşlar için verilen emekli kimlik kartları ile sahiplerinin silah taşıma yetkisini belirleyen silah taşıma izin belgesini¸
ö) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Demirbaş silah: Bir kurum¸ kuruluş veya kişilere ait işyerleri için demirbaş olarak kaydı yapılan yarı otomatik tabanca sınıfı silahları¸
p) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını¸
r) Genel Müdürlük: Emniyet Genel Müdürlüğünü¸
s) Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli: Emniyet Hizmetleri Sınıfı kadrosunda istihdam edilen stajyer polis memurundan Emniyet Genel Müdürüne kadar (bu rütbe dahil) her rütbedeki personeli¸
ş) Personel: Vali kadrosu ile Emniyet Genel Müdürü olarak atananlar dahil Emniyet Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra kadrolarında istihdam edilen Emniyet Hizmetleri Sınıfı personelini¸
t) (Ek bent:16/02/1999 Yön: 99/12448 - 1 md.) Genel Komutanlık: Jandarma Genel Komutanlığı'nı.
u) (Ek bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 2. md.) Uluslararası Kuruluş: NATO¸ UNICEF¸ Avrupa Birliği¸ Dünya Bankası¸ Birleşmiş Milletler v.b kuruluşları¸
ü) (Ek bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1. md.) Türk Silahlı Kuvvetleri personeli: Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında istihdam edilen subay¸ astsubay¸ uzman jandarma çavuş ve uzman erbaş rütbesindeki personeli¸
v ) (Ek bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./1. md.) Müstafi askeri personel: Türk Silahlı Kuvvetlerinden¸ mecburi hizmeti tamamlayarak istifa etmek suretiyle ayrılan subay¸ astsubay¸ uzman jandarmalar ile en az on yıl görev yapıp sözleşmelerinin uzatılmaması sonucu veya kendi isteği ile ayrılan uzman erbaşları¸
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM : RUHSATLARLA İLGİLİ ESASLAR
RUHSATLAR
Madde 3 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 3. md.)
Taşıma ve bulundurma ruhsatları onay tarihinden itibaren beş yıl için geçerli olup¸ yenileme harcı alınmak şartıyla¸ her beş yılda bir yenilenir. Sürenin sona ermesinden bir ay önce tebligat için gerekli işlemler başlatılır. Zabıtaca doğrudan veya 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak yazılı tebligattan itibaren altı ay içinde ruhsatlarını mevcut durumlarına göre taşıma veya bulundurma ruhsatı olarak yeniletmeyenlerin o silaha ait ruhsatı iptal edilerek¸ bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır. Bu şekilde ruhsatı iptal edilen silah¸ hiçbir şekilde aynı şahıs adına yeniden ruhsata bağlanamaz.
Yeni ruhsatın geçerlilik süresi¸ önceki ruhsata ait sürenin bittiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Süresi biten taşıma ruhsatı¸ yenisi verilinceye kadar bulundurma ruhsatı yerine geçerlidir.
Cumhurbaşkanı¸ Başbakan¸ Genelkurmay Başkanı¸ Hükümet üyeleri¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri¸ Kuvvet Komutanları¸ Jandarma Genel Komutanı¸ Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri¸ Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı müsteşarları¸ Savunma Sanayii Müsteşarı¸ Emniyet Genel Müdürü¸ Sahil Güvenlik Komutanı ve bu görevlerde asaleten bulunmuş olanların ruhsatlarında süre kaydı aranmaz.
Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentleri kapsamına giren ve bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtilen diğer kamu görevlilerinin silah taşıma ruhsatları¸ verildiği tarihten itibaren¸ görevin devamı süresince geçerlidir. Bu kişilerin ruhsata esas görev durumları beş yılda bir araştırılır.
Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi kapsamına giren emekli kamu görevlilerine verilen silah taşıma ve bulundurma ruhsatları ile bu maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen kamu görevlilerine verilen silah bulundurma ruhsatları süre kaydına tabi tutulmaz. Ancak¸ bu şahısların silah taşıma ve bulundurma şartlarını koruyup korumadıkları hususu her beş yılda bir araştırılır.
Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (1)¸ (2)¸ (3) ve (4) numaralı bentleri kapsamına giren kişilerin taşıyacakları veya bulunduracakları ateşli silahların taşınmasına veya bulundurulmasına yetki veren kayıt ve belgeler ile ruhsatlar harca tabi değildir.
Ruhsata bağlanmış silahlara ait yerli ve yabancı menşeli mermiler için ayrıca ruhsat aranmaz. Ancak¸ yabancı menşeli mermilerin Kanuna uygun yollardan temin edildiğinin ispatı yetkililerce istenebilir.
(Değişik fıkra: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./2. md.) Bu maddenin dört ve beşinci fıkralarında sayılanlardan¸ bildirim süresi olan beş yıl sonunda görev durumu belgelenemeyen kamu görevlileri ile silah taşıma ve bulundurma şartlarını taşıyıp taşımadıklarının denetlenmesi amacıyla emekli kamu görevlileri hakkında¸ bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre tebligat yapılarak son durumlarının belgelenmesi istenir.
BULUNDURMA RUHSATI VERİLMESİ
Madde 4 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 4. md.)
Silah ruhsatı almasına engel hali bulunmayan¸ yirmi bir yaşını doldurmuş her Türk vatandaşı bulundurmak amacıyla silah satın alabilir. Bulundurmak amacıyla silah ruhsatı almak isteyenler¸ (EK-1)'deki Silah Ruhsatı İstek Formu ile ikamet ettikleri il valiliğine müracaat ederler.
Bulundurma ruhsatı¸ meskende veya işyerinde olmak üzere iki şekilde düzenlenebilir.
Bulundurma ruhsatlı silahların atış poligonu da dahil¸ zorunlu hallerde bir yerden başka bir yere nakli¸ mahallin en büyük mülki amirinin vereceği (EK-2)'deki Silah Nakil Belgesi ile mümkündür. Bu belgede belirtilen gün ve güzergah dışında silah¸ mesken veya işyeri dışına çıkarılamaz. Taşıt araçları işyeri veya mesken sayılmaz.
Bulundurma ruhsatlı silaha sahip kişiler¸ mesken veya işyerlerini daimi olarak değiştirmeleri halinde yeni adreslerini ruhsatı veren mülki amirliğe bildirerek silah nakil belgesi almak ve yeni adreslerinin kayıtlara geçirilmesini ve ruhsatına işlenmesini sağlamak zorundadırlar. Ruhsatlı silahın bulundurulacağı yeni adresin başka bir mülki sınır içinde olması halinde¸ silaha ait bulundurma dosyası yeni adresin bulunduğu mülki amirliğe nakledilir. Dosyanın nakledildiği mülki amirlikçe harç alınmaksızın yeniden bulundurma ruhsatı düzenlenir.
TAŞIMA RUHSATI
Madde 5 - Taşıma ruhsatları nereden verilmiş olursa olsun¸ Kanunun ek 1 inci maddesinde belirtilen yerler haricinde her yerde ve her zaman geçerlidir.
Birden fazla ruhsatlı silaha sahip olanlardan durumları silah taşımaya uygun bulunanlara istekleri halinde mevcut silahlarının herbiri için harç alınmak suretiyle ayrı ayrı taşıma ruhsatı verilebilir.
Demirbaş silahların kurum ve kuruluşun silah taşımaya yetkili birden fazla personeli tarafından taşınması mümkündür.
KAMU GÖREVLİLERİNE VERİLECEK TAŞIMA RUHSATLARINA İLİŞKİN ESASLAR
Madde 6 - (Değişik madde: 13/01/1992 - 92/2635 K.)
Özel kanunlarına göre her yerde ve her zaman silah taşımalarına izin verilen kamu görevlilerinin edindikleri zati silahlarına¸ istekleri halinde ayrı ayrı taşıma ruhsatı verilir¸ bu kişilerden ruhsat harcı alınmaz.
(Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 5. md.) Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (1)¸ (2)¸ (3) ve (4) numaralı bentleri kapsamında olup¸ kanuni sınırlar içinde her yerde ve her zaman silah taşıma yetkisine sahip bulunanların¸ mevzuata uygun olarak edindikleri zati silahları kimlik belgesine işlenir. Kimlik belgesinde silah kaydına ait kısım yok ise¸ zati silahları için harçsız silah taşıma ruhsatı düzenlenir. Üzerine silah kaydı yapılan kimlik belgeleri silah taşıma ruhsatı yerine geçer.
CAN GÜVENLİĞİ NEDENİYLE SİLAH TAŞIMA RUHSATI VERİLMESİ
Madde 7- (Değişik madde: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./1. md.)
İl valileri;
a) Yaptıkları iş¸ sosyal¸ ekonomik¸ kültürel ve mesleki faaliyetleri ya da bulundukları yer ve zaman itibarıyla can güvenliklerinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kalacağı kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılan Türk vatandaşları ile karşılıklılık esasına göre ülkemizde çalışma ve ikamet izni sahibi yabancı uyruklu şahıslara¸
b) Şehit olan kamu görevlilerinin¸ korucuların¸ Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile er ve erbaşların eş ve çocukları ile anne ve babalarına¸
c) Bakanlığın muvafakatı alınmak şartıyla 3419 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun uyarınca teslim olan veya güvenlik kuvvetlerine yardımcı oldukları için koruma altına alınanlara¸
talepleri halinde silah taşıma ruhsatı verebilir. Ancak¸ (a) bendinde geçen şahısların can güvenliklerinin ciddi ve harici tehditlere maruz kalacağının kuvvetle muhtemel olup olmadığı hususu valiler tarafından takdir edilir.
Bu ruhsatlar¸ gerektiğinde veya veriliş sebebinin ortadan kalkması halinde¸ geçerlilik süresine bakılmaksızın geri alınabilir.
SİLAH TAŞIMALARINA İZİN VERİLEN KAMU GÖREVLİLERİ
Madde 8 - (Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.)
(Değişik cümle: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./3. md.) Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılanlar ile (3) numaralı bendi uyarınca silah taşımalarına karar verilen kamu görevlileri;
a) (Değişik bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.)
1 - Cumhurbaşkanı¸ Başbakan¸ Bakanlar ve yasama organı üyeleri ile bu görevlerde bulunmuş olanlara¸
2 - Valiler ile Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görev yapan mülki idare amirliği hizmetleri sınıfına dahil diğer görevlilere¸
3 - Hakim¸ cumhuriyet başsavcısı¸ cumhuriyet savcısı ile bu meslekten sayılanlara¸
4 - Özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip görevlilere.
b) (Değişik bent: 13/01/1992 - 92/2635 K.) Zabıta görevine ait tasarrufta bulunma yetkisine haiz olanlardan;
1 - Köy ve mahalle muhtarlarına (demirbaşa kayıtlı veya aldırılacak zati silahları için)¸
2 - Açık denizlerde sefer yapan gemilerin 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1467 nci maddesindeki yetkileri bulunan gemi kaptanlarına (bu görevlerinin devamı süresince demirbaşa kayıtlı silahlarını
taşıyabilirler)¸
c) Devlet¸ belediye¸ özel idare ve kamu iktisadi teşebbüslerinde koruma¸ bakım onarım işlerinde çalışanlardan;
1 - Özel güvenlik teşkilatı kurulmayan kurum ve kuruluşlarda görevli bekçilere (görev yerinin dışına çıkarmamak şartıyla¸ görev sırasında¸ demirbaş silahlarını taşıyabilirler)¸
2 - Elektrik enerjisi yüksek gerilim (enterkonnekte) hatların kontrol¸ bakım ve onarım işlerinde çalışanlara (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
3 - PTT İşletmesi Genel Müdürlüğünün radyolink¸ telsiz¸ uydu¸ yer istasyonu¸ kuranportör¸ havai hat¸ santral¸ şantiye ve benzeri posta ve telekomünikasyon tesislerinin yapım¸ işletme¸ bakım¸ onarım ve muhafazası ile bu tesislere ait bina ve yolların onarım işlerinde görevli yüksek mühendis¸ mühendis¸ mimar¸ eksper¸ teknisyen¸ hat bakıcısı¸ şoför¸ şoför dağıtıcısı¸ muhafız¸ şehirlerarası seyyar memur ve posta dağıtıcısı unvanları ile çalışanlara (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
4 - TRT Kurumu Genel Müdürlüğü radyo ve televizyon verici istasyonları ile radyolink istasyonlarında ve enerji nakil hatlarında çalışan başteknisyen ve teknisyenlerle bu tesislerin bakım¸ onarım ve muhafaza hizmetlerini yürüten başmühendis¸ mühendis¸ uzman¸ başteknisyen¸ şefteknisyen ve teknisyenlere (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
5 - Genel Müdürlüğe ait röle istasyonlarında görevli başteknisyen¸ şefteknisyen ve teknisyenlerle tesislerin bakım¸ onarım ve muhafaza hizmetlerini yürüten başmühendis¸ mühendis¸ uzman¸ başteknisyen¸ şefteknisyen ve teknisyenlere (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
6 - Özel güvenlik teşkilatı kurulmayan bankaların grup (toplu para) nakleden hizmetlerine (grup nakli sırasında demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
7 - Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğüne bağlı hava liman ve meydanlarının merkezlerinden uzakta bulunan VOR-NDB-DME ve Rd/link-Rd/FAR gibi seyrüsefer yardımcı cihaz istasyonlarında görev yapan teknik personele (meskun bölgeler dışında görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
8 - (Değişik alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.;Değişik alt bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./2. md.) Radyo ve Televizyon Üsk Kurulu¸ Sermaye Piyasası Kurulu¸ Türk Telekominikasyon Kurulu¸ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu¸ Kamu İhale Kurulu¸ Tütün ve Tütün Mamülleri ve Alkollü İçecekler Piyasası Düzenleme Kurulu ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu başkan ve üyelerine¸
9 - (Ek alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Adalet Bakanlığına bağlı taşradaki adliye binaları ve cezaevlerinin korunması ile görevli bekçiler ve hizmet aracı şoförlerine (görev yerinde ve görev başında demirbaşa kayıtlı silahlarını taşıyabilirler)¸
10 - (Ek alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) İnfaz koruma başmemurları ile memurlarına (ceza ve tutukevleri dışında demirbaşa kayıtlı veya zati silahlarını taşıyabilirler)¸
11 - (Ek alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Bakanlık merkez birimlerinde görev yapan ve bakanlıklarınca uygun görülen hizmet aracı şoförlerine (görev yerinde ve görev başında demirbaşa kayıtlı silahlarını taşıyabilirler)¸
12 - (Ek alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.; Mülga alt bent: 30/6/1994 - 94/5825 K.)
13- (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşımaları kaydıyla Devlet Demir Yollarına ait trenlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illere gidiş ve gelişlerinde görev yapan makinist¸ trenşef ve gardfrenlere¸
14- (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşımaları kaydıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Atıcılık ve Avcılık Federasyonu atış malzemelerinin nakil¸ muhafaza ve dağıtımından sorumlu kadrolu personeline¸
d) Paraya vazıülyed olanlardan;
1 - (Değişik alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre¸ Adalet Bakanlığınca atanan icra müdürleri ile icra müdür yardımcıları ve bunların bulunmadığı yerlerde aynı Kanunun 1 inci maddesine istinaden bu görevi ifa eden kişilere (memuriyet görevlerinin devamı süresince demirbaşa kayıtlı silahları veya varsa zati silahlarını taşıyabilirler)¸
2 - Veznedarlara (görevleri sırasında ve görev mahallinde demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler)¸
3 - Tahsildarlara (bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilirler).
e) (Değişik alt bent: 13/01/1992 - 92/2635 K.) Özellik arzeden görev yapanlardan;
1 - (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri¸ TBMM Genel Sekreteri veya bu görevde bulunmuş olan kamu personeline¸
2 - (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Sayıştay Başkan ve üyeleri¸ müsteşar¸ Başbakanlık ve Devlet bakanlıkları dahil bakanlıklara doğrudan bağlı kurum ve kuruluşların başkanları ile Müsteşar yardımcısı¸ Başbakan Başmüşaviri¸ Genel Müdür¸ Bakanlar Kurulu Sekreteri ve bu görevlerde bulunmuş olanlara¸
3 - (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) TBMM Başkanlığı¸ Başbakanlık ve Bakanlıklar ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği özel kalem müdürlerine¸
4 - (Değişik alt bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./2. md. ) Devlet Denetleme Kurulu ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu başkan ve üyeleri ile Cumhurbaşkanlığı¸ Başbakanlık¸ bakanlıklar¸ müsteşarlıklar ve merkezi yönetim içinde yer alan diğer kamu kurumu ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli görevleri ve kadroları teftiş ve denetim olan kamu görevlileri ile Sayıştay başraportör¸ raportör¸ savcı¸ savcı yardımcısı¸ denetçi ve denetçi yardımcılarına¸
5 - (Değişik alt bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Büyükelçi¸ elçi¸ daimi temsilci¸ daimi temsilci yardımcısı¸ başkonsolos¸ başkonsolos yardımcısı¸ konsolos ve muavin konsolos olarak görev yapmış olanlardan halen Dışişleri Bakanlığı kadrosunda çalışanlara.
6 - Sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan kamu iktisadi teşebbüslerinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür ve yardımcılarına¸
7 - Karayolları bölge müdürleri¸ bölge müdür yardımcıları ve şube şeflerine (görevlerinin devamı süresince demirbaşa kayıtlı silahları veya varsa zati silahlarını taşıyabilirler)¸
8 - (Değişik alt bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./2. md.) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu¸ Sermaye Piyasası Kurulu¸ Rekabet Kurulu¸ Türk Telekomünikasyon Kurulu¸ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu¸ Kamu İhale Kurulu¸ Tütün Tütün Mamulleri ve Alkollü İçecekler Piyasası Düzenleme Kurulu ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu başkan ve üyelerine¸
9 - (Ek alt bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.) Belediye başkanları ve il genel meclisi üyelerine¸
10 - (Ek alt bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.) Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında çalışan emniyet hizmetleri sınıfı personeli dışındaki diğer personele¸
11 - (Ek alt bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.) İçişleri Bakanlığı merkez kadrolarında görevli genel müdür yardımcıları¸ başkanlar ve daire başkanlarına.
12 - (Ek alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşımaları kaydıyla defterdar ve mal müdürlerine¸
13 - (Ek alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Bilfiil görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşımaları kaydıyla Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı bölge müdürleri¸ bölge müdür yardımcıları ve il müdürleri ile aynı Genel Müdürlüğün bölge ve il müdürlüklerinde arazide kontrollük görevi yapan kadrolu teknik personele¸
14 - (Ek alt bend: 15/04/2004 Yönetmelik 2001/7151 - 1.md.) Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı bölge müdürleri¸ işletme müdürleri¸ tank çiftlikleri başteknisyenleri ve depo müdürlerine¸
(Değişik fıkra: 13/01/1992 - 92/2635 K.) Birinci fıkranın (a) bendinde belirtilenler ile (e) bendinin (1)¸(2) ve (3) numaralı alt bentlerinde sayılanlardan ayrıca silah bulundurma yetkisine sahip olanlar¸ hiç bir işleme ve harca gerek kalmaksızın bu silahlarını da taşıyabilirler.
(Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 7. md.) Birinci fıkranın (b) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (e) bendinin (9) numaralı alt bendinde belirtilen görevliler için¸ 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun hükümlerine göre seçimle bu görevlere gelmiş olma şartı aranır.
TAŞIMA RUHSATI VERİLEBİLECEK DİĞER MESLEK MENSUPLARI
Madde 9 - (Değişik madde: 13/01/1992 - 92/2635 K.)
(Değişik cümle: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./4. md.) Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine istinaden valiler¸ aşağıda belirtilen kişilere¸ durumlarının bu Yönetmelik hükümlerinde aranan şartlara uygunluğunun tespit edilmesi halinde silah taşıma ruhsatı verebilir.
a) (Mülga bent: 02/04/1997 - 97/9510 K.)
b) Yurdumuzda ikamet eden ve başka bir ülkenin fahri temsilciliğini yapan dışişleri meslek mensubu olmayan ve bu görevi Dışişleri Bakanlığınca yazılı olarak teyid edilen Türk vatandaşlarına¸
c) Sarı basın kartı sahibi basın mensuplarına¸
d) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./4. md.) Kuyumcu ve sarraflar ile altın ve gümüş işleyen imalatçı ve toptancılara¸ bunların ortaklık veya şirket olarak çalışmaları halinde¸ bu işlerden sorumlu ortaklardan en fazla ikisine¸
e) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) 14/08/1987 tarihli ve 87/12028 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi¸ İthali¸ Taşınması¸ Saklanması¸ Depolanması¸ Satışı¸ Kullanılması¸ Yok Edilmesi¸ Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük hükümlerine göre patlayıcı maddeleri satın alma ve satış ruhsatı bulunan işyeri sahipleri ile patlayıcı madde deposu sahiplerine¸ yivsiz av tüfeği imalathanesi sahiplerine¸ ruhsatlı silah tamirhanesi sahiplerine ve işyerinde ve iş başında demirbaş silahları taşımak şartı ile patlayıcı madde ve fer'ilerini taşıma işlerinde görevli güvenlik belgesi sahiplerine¸
f) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Bankaların genel müdürleri¸ genel müdür yardımcıları¸ bölge müdürleri ve 4389 sayılı Bankalar Kanununda tanımı yapılmış şubelerin müdürlerine
g) Hava yolu nakliye pilotu lisansına sahip yolcu ve para taşımacılığında görevli pilotlara¸
h) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Yıllık satış tutarı (cirosu) her yıl Bakanlıkça tespit edilecek miktara ulaşan gerçek kişi tacirlerle sermaye şirketlerinin ve Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliklerinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür ve yardımcılarına¸
ı) Bakanlıkça Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görüşü de alınmak kaydıyla¸ bölgeler itibarıyla tesbit edilen normlara göre büyük tarım işletmesi sayılacak miktarda ve meskun yerlerden uzaktaki arazisini¸ devamlı olarak bizzat işleten toprak sahiplerine¸
i) Bakanlıkça Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görüşü de alınmak kaydıyla bölgeler itibarıyla tesbit edilen normlara göre büyük sürü sahibi sayılacak miktarda hayvana sahip olup¸ geçimini münhasıran hayvancılıktan elde ettiği gelirle sağlayan ve işi nedeniyle yaz-kış yayla veya otlaklara gidip gelmek zorunda olan sürü sahiplerine¸
j) (Değişik bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Yapı¸ tesis¸ inşaat ve büyük onarım işleriyle fiilen ve bizzat uğraşan müteahhitlere¸(ortaklık veya şirket sözkonusu ise bu işten sorumlu ortaklardan en fazla iki kişiye)¸
k) (Değişik bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Akaryakıt satışı yapılan istasyonlarda fiilen ve bizzat bulunan sahiplerine (ortaklık veya şirket sözkonusu ise bu işten sorumlu ortaklardan en fazla iki kişiye)¸
l) Akaryakıt istasyonu sahiplerine adına akaryakıt satışı yapanlara (demirbaşa kayıtlı silahlarını işyeri ve işbaşında taşımak şartıyla)¸
m) (Değişik bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Sigortalı olarak en az 50 işçi çalıştıran¸ fiilen ve bizzat bu işle iştigal eden iş sahipleri¸ bekçi¸ veznedar ve mutemetlere (ortaklık veya şirket sözkonusu ise bu işten sorumlu ortaklardan en fazla iki kişiye olmak üzere iş sahibi sayılanlar zati silahlarını her yerde ve her zaman; bekçi¸ veznedar ve mutemetler iş yeri ve iş başında demirbaşa kayıtlı silahlarını taşıyabilirler)¸
n) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Şirket veya ortaklık söz konusu ise yönetimden sorumlu ortaklardan en fazla iki kişiye verilmek kaydıyla atış poligonu sahiplerine ve demirbaşa kayıtlı silahları işyeri ve işbaşında taşımak şartıyla atış poligonlarını korumakla görevli bekçilere¸
o) 25/04/1973 tarihli ve 1710 sayılı Eski Eserler Kanununun 8 inci maddesine göre tescil edilmiş olup¸ gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetlerinde bulunan taşınmaz eski eserlerin¸ anıtların korunmasıyla görevli¸ sigorta primleri ödenen bekçilere (işyerinde ve işbaşında demirbaşa kayıtlı silahlarını taşıyabilirler)¸
ö) Meskun yerler dışında en az 100 adet fenni arılı kovan ile gezginci olarak bilfiil arıcılık yapan yetiştiricilere¸
p) 09/05/1955 tarihli ve 6551 sayılı Kanun hükümlerine göre izin alınarak tesis edilen patlayıcı madde depolarının korunması ile görevli bekçilere (demirbaşa kayıtlı silahlarını işyeri ve işbaşında taşıyabilirler)¸
r) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./4. md.) Daha önce valilik yapmış olanlar ile bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görev yapmış Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfına dahil diğer görevlilerden; adli ve idari yargı hakim ve savcıları ile bu sınıftan sayılanlardan; Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolar ile M.İ.T. hizmetlerinde çalışmış olanlardan asli memur statüsünü kazanmış olup¸ ihraç ve benzeri sebepler dışında tamamen kendi isteğiyle kurumlarından ayrılanlara¸
s) (Değişik bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Hazine ve Dışticaret Müsteşarlığından faaliyet izni almış ve dövize ilişkin işlemler yapmaya yetkili müesseselerin¸ fiilen ve bizzat bu işle iştigal eden sorumlu ortaklarından en fazla iki kişiye¸ (şirketin şubesi varsa şirket tarafından yetkili kılınmış fiilen ve bizzat ilgili şubede görev yapan bir kişiye)¸
ş) (Ek bent: 16/11/1992 - 92/3721 K.) Barolara kayıtlı bulunan avukatlara¸ 1512 sayılı Noterlik Kanunu hükümlerine göre noterlik hizmetini yürüten noterlere¸
t) (Değişik bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./3. md.) Kanunla kurulan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının birlik¸ federasyon ve konfederasyon yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile ticaret ve sanayi odaları¸ ticaret odaları¸ sanayi odaları¸ deniz ticaret odaları¸ ziraat odaları ve ticaret borsaları yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile meclis üyelerine¸
u) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Yapılan soruşturma sonucu görevlerine son verilmiş olduğu anlaşılanlar hariç¸ en az bir dönem köy veya mahalle muhtarlığı yapmış olanlara¸
ü) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Kesinleşmiş yargı kararı üzerine görevine son verilenler hariç¸ en az bir dönem belediye başkanlığı veya il genel meclis üyeliği yapmış olanlara¸
(Ek fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 8. md.) Birinci fıkranın (u) ve (ü) bentlerinde belirtilenler için¸ 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun hükümlerine göre seçilmiş ve bu görevlerde bulunmuş olma şartı aranır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : TAŞIMA RUHSATI VERİLEBİLECEK EMEKLİ KAMU GÖREVLİLERݸ SİLAH RUHSATI İÇİN İSTENECEK BELGELER VE RUHSAT VERİLMESİNİ ENGELLEYEN HALLER
EMEKLİ KAMU GÖREVLİLERİ
Madde 10 - Kanunun 7 nci maddesinin (4) numaralı bendinin (A) ve (B) alt bentlerinde sayılan haller dışında emekli olan kamu görevlilerinden;
a) ( Değişik bent: 13/01/1992 - 92/2635 K.) Vali¸ vali yardımcısı¸ kaymakam ve bucak müdürleri ile mülkiye müfettişi¸ daire başkanı veya şube müdürü gibi Mülki İdare Amirliği Hizmetleri sınıfına dahil görevlilere¸
b) Hakim ve savcılar ile Sayıştay Başkan ve üyelerine¸
c) Büyükelçi¸ elçi¸ daimi temsilci¸ daimi temsilci yardımcısı¸ birinci müsteşar¸ müsteşar¸ başkatip¸ ikinci katip¸ üçüncü katip¸ başkonsolos¸ başkonsolos yardımcısı¸ konsolos¸ muavin konsolos (...)
d) (Mülga bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./14. md.)
e) Emniyet hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda çalışan personel ile MİT hizmetleri mensuplarına¸
(Ek fıkra: 28/01/1994 - 94/5297) Bunlar kurumlarıyla ilişkilerinin kesilmesi sırasında zati tabancalarına ait özellikleri emekli kimlik kartlarna işletmek suretiyle taşıyabilirler. Bu kimlik kartları silah taşıma ruhsatı yerine geçer.
f) Çarşı ve mahalle bekçilerine¸
g) 31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 77 nci maddesi gereğince görevdeyken demirbaş silahını taşıyan orman muhafaza memurları ve orman bölge şeflerine (bunlar emekli olduklarında satın alacakları zati silahlarını veya kanuni yoldan edindikleri şahsi silahlarını taşıyabilirler)¸
h) (f) bendi hariç diğer bendlerde sayılanlardan 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununda değişiklik yapan 2898 sayılı Kanuna göre emekli olanlara¸
ı) (Ek bent: 02/04/1997 - 97/9510 K. ) Özel kanunlarına göre demirbaş silah taşıma yetkisi bulunan Gümrük Muhafaza Teşkilatı amir ve memurlarına¸
İkamet ettikleri yer valiliğine müracaatları halinde¸ mevcut veya alacakları zati silahları için taşıma ruhsatı verilir.
Bu maddede öngörülenlerden (Ek-1) de gösterilen Silah Ruhsatı İstek Formuna ilave olarak durumlarını belirtir kurum yazısı istenir.
EMEKLİ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ PERSONELİ
Madde 11 - (Değişik madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./5. md.)
Mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkumiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden tard veya ihraç edilenler¸ rütbesinin geri alınmasına hükmolunanlar ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 50 nci maddesinin (c) bendi¸ 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununun 15 inci maddesi uyarınca disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle ayırma işlemine tabi tutulanlar¸ 3269 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca başarısız görülenler ile 3466 sayılı Kanunun 13 ve 16 ncı maddeleri uyarınca ilişikleri kesilenler veya 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun 2 nci maddesi gereğince emekli edilenler hariç olmak üzere¸ emekli Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile mecburi hizmetini tamamlayarak istifa etmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan subay¸ astsubay ve uzman jandarmalar ile en az on yıl görev yapıp sözleşmelerinin uzatılmaması sonucu veya kendi isteği ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan uzman erbaşlara silah taşıma ve bulundurma izni¸ bağlı bulundukları Kuvvet Komutanlıklarınca¸ Jandarma personeli için Jandarma Genel Komutanlığınca¸ Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli için Sahil Güvenlik Komutanlığınca verilir.
Kanunen silah almaya ve taşımaya yetkili olan Türk Silahlı Kuvvetleri personeli emekli olarak ayrılmaları halinde¸ ilişiklerini keserken şahsi tabancalarını emekli kimlik kartlarına işletebilirler.
Emekli ve müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için mensup olduğu kuvvet komutanlığı¸ Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı şahsi tabanca envanterinde¸ o şahıs için kayıtlı bulunan tabanca veya tabancalardan¸ antika silahlar için bulundurma belgesi diğer tabancalar için taşıma belgesi düzenler ve onaylar. Taşıma ve bulundurma müsaadesi süresizdir. Ancak¸ emekli ve müstafi personelin durumları ilgili komutanlıkça beş yılda bir araştırılır.
Emekli Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin kimlik kartlarında bulunacak silaha ait bilgiler¸ ilgiliye silahını taşıma veya bulundurma müsaadesi verir.
Kuvvet komutanlıkları ve Sahil Güvenlik Komutanlığı¸ yukarıda belirtilen esaslar dahilinde verdikleri taşıma ve bulundurma müsaadelerini¸ düzenleyecekleri listelerle Jandarma Genel Komutanlığına bildirirler.
EMEKLİ VE MÜSTAFİ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ PERSONELİNDEN İSTENECEK BELGELER
Madde 12 - (Değişik madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./6. md.)
Emekli veya müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeli;
a) 2 adet kimlik kartı fotokopisi¸
b) İkametgah belgesi¸
c) Adli Sicil sabıka kayıt belgesi¸
d) Garnizon tabibi¸ yoksa Hükümet tabibinden alacakları silah taşımalarına engel hali bulunmadığını belgeleyen doktor raporu¸
e) Son üç ay içinde çekilmiş dört adet vesikalık fotoğrafı¸
ekleyecekleri bir dilekçe ile bağlı bulundukları Kuvvet Komutanlıklarına; Jandarma personeli Jandarma Genel Komutanlığına¸ Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli Sahil Güvenlik Komutanlığına müracaat ederler.
Mensup oldukları Kuvvet Komutanlıklarınca¸ silah taşıma veya bulundurma için gerekli şartları taşımaları kaydıyla izin belgesi verilen personel¸ askeri kimlik kartı fotokopisi ve üç adet fotoğraf ile birlikte Jandarma Genel Komutanlığına müracaat etmeleri halinde¸ kendilerine (Ek-4)'te yer alan Silah Satın Alma Yetki Belgesi verilir.
Daha önce zati silahı bulunduğu halde bu silahı mahkeme kararı ile müsadere edilen veya silah satın almaya engel hali bulunan emekli ve müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeline silah satın alma izni verilmez.
Bu kişilerin sahip olduğu diğer silah ruhsatları da iptal edilerek¸ bu silahların altı ay içerisinde silah satın almaya hak kazanmış kişilere devri sağlanır. Bu süre içerisinde devri sağlanamayan silahlar¸ ilgili kanunlara göre işlem yapılmak üzere adli makamlara intikal ettirilir.
Bu madde hükmüne göre tabanca satın alan emekli ve müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında 11 inci madde hükmüne göre işlem yapılır.
MERMİ SAĞLANMASI
Madde 13 - (Değişik madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./7. md.)
Silah taşıma ve bulundurma yetkisini haiz emekli ve müstafi Türk Silahlı Kuvvetleri personeli¸ silahları için mermi satın almak istemeleri halinde¸ bulundukları yerin askerlik şubesi başkanlığına müracaat ederek izin almak zorundadırlar. Bunların¸ mermi ihtiyaçları¸ satış yetkisi verilen kamu kurumunun satış mağazalarından veya bu kurum mamullerini satan ruhsatlı başbayii veya bayilerden karşılanır. Hak sahiplerinin satış yapan müesseselere bizzat başvurmaları ve taşıma veya bulundurma yetkisini belgeleyen kimlik kartlarını ve belgelerini ibraz etmeleri zorunludur.
SİLAHLARIN KAYIT VE TESCİLİ
Madde 14 - (Değişik fıkra: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./8. md.) Bu Yönetmelik hükümlerine göre Kuvvet Komutanlıkları¸ Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından silah taşıma veya bulundurma izni verilen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin silahlarına ait bilgiler kimlik kartlarına işlenir. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli¸ emekli ve müstafilerine ait taşıma veya bulundurma izni verilen silahlar ile sahiplerinin kimlikleri bir cetvele kaydedilerek Ocak ve Haziran aylarında Genel Komutanlığa bildirilir. Ayrıca bu bilgilerin Bakanlık Genel Bilgi Toplama Başkanlığı kayıtlarına geçmesi sağlanır.
Bu şekilde kayıtlara geçen bilgiler¸ silah sahiplerinin bu silahları devir
veya satışlarında ya da silahların miras yoluyla intikalinde veya zayi olması halinde zabıtaca yapılacak araştırmalara esas teşkil eder.
SİLAH RUHSATI İÇİN İSTENECEK BELGELER
Madde 15 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 9. md.)
Silah taşıma veya bulundurma ruhsatı almak isteyenlerden¸ silah taşımalarında veya bulundurmalarında psikolojik¸ nörolojik veya fiziki rahatsızlıklar bakımından sakınca bulunmadığına dair doktor raporu ve adli sicil belgesi ile Bakanlıkça belirlenen diğer belgeler istenir.
MADDE 16
Madde 16 - (Değişik madde: 02/04/1997 - 97/9510 K.)
( Değişik cümle: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./9. md.) Kanunun 7 nci maddesinin (1) numaralı bendinde sayılanlar hariç aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez¸ verilmiş ruhsatlar iptal edilir.
a) Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlar¸
b) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./9. md.) Ruhsatlı silahıyla suç işleyenler veya silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihara teşebbüs edilmesine neden olanlar¸
c) Haklarında Türk Ceza Kanununun 119 uncu maddesinin uygulanması nedeniyle kamu davası açılmamış olsa bile¸ zorunlu olmadığı halde meskun bir mahalde veya civarında ya da umuma mahsus yol üzerinde veya bu yola doğru silah atanlar ile bu suçların birinden mahkum olanlar¸
d) Taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar ile zimmet¸ ihtilas¸ irtikap¸ rüşvet¸ hırsızlık¸ dolandırıcılık¸ sahtecilik¸ inancı kötüye kullanma¸ dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla her türlü kaçakçılık¸ kara para aklama¸ hayali ihracat¸ elektronik alet ve cihazlarla işlenen suçlar¸ resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma¸ devlet sırlarını açığa vurma¸ ideolojik¸ anarşik¸ terör ve benzeri yaygın şiddet eylemlerine katılma ve bu gibi fiilleri tahrik ve teşvik suçlarından birinden hüküm giymiş olanlar¸
e) (Değişik bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./4. md.) Taksirle veya basın yoluyla işlenenler hariç değişik zamanlarda işlediği aynı veya farklı türden ikiden fazla suçtan dolayı hapis veya ağır hapis ve/veya ağır para cezasına mahkum olanlar¸
f) Uyuşturucu ve psikotrop maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal¸ ithal veya ihraç etme ya da bu fiillere teşebbüs etme¸ satma¸ satışa arzetme¸ satın alma¸ bulundurma¸ herhangi bir şekilde başkasına devretme veya devralma¸ sevk veya nakletme¸ alınıp satılmasına veya devrine ya da her ne suretle olursa olsun tedarikine vasıta olma suçlarından biriyle mahkum olanlar¸
g) Ruhsatlı silahını geçici de olsa başkalarına verdikleri için hüküm giyenler¸
h) ( İptal bent: Danıştay 10.Daire 27/03/2003 tarih¸ 2001/2044 E. ve 2003/1135 K.)
ı) Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı silahlardan birini kullanmak suretiyle suç işleyen ve bu suçtan dolayı hapis ve/veya ağır para cezasına mahkum olanlar¸ i) Ruhsatların veriliş nedenleri ortadan kalktığı halde durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmeyen ruhsat sahipleri¸
j) Kanunun Ek 1 inci maddesinde belirtilen ateşli silah taşınması yasak yerlerde silah taşıyanlar¸
k) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü demirbaşına kayıtlı silahları amacı dışında kullananlar¸
l ) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./9. md.) Mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkumiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden tard veya ihraç edilenler¸ rütbesinin geri alınmasına hükmolunanlar ile 926 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin (c) bendi¸ 3269 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası ve 3466 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uyarınca disiplinsizlik veya ahlaki durum sebebiyle ayırma işlemine tabi tutulanlar¸ 3269 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca başarısız görülenler ile 3466 sayılı Kanunun 13 ve 16 ncı maddeleri uyarınca ilişikleri kesilenler veya 1402 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince emekli edilenler ile disiplin kurulları veya mahkeme kararıyla meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar ya da haklarında verilen mahkumiyet kararı sonucu memuriyetle ilişiği kesilenler veya sicilen ya da 1402 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince emekli edilenler¸
m) Kısıtlı olanlar ile kamu hizmetinden yasaklılar¸
n) Akıl hastası veya psikolojik ve nörolojik rahatsızlıkları olanlar¸
o) 21 yaşını bitirmemiş olanlar.
ö) ( Ek bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 10. md.) 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçundan dolayı altı aydan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar¸"
(Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 10. md.) Yukarıdaki fıkranın (a)¸ (b)¸ (c)¸ (d)¸ (e)¸ (f)¸ (g)¸ (h)¸ (ı)¸ (i) ve (ö) bentleri kapsamına girenler¸ affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün
neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez. Bu fıkra hükmü 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 2 nci maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmaz.
Birinci fıkranın (j) bendi kapsamına girenlerin silah taşıma ruhsatları bulundurmaya çevrilir ve kendilerine bir daha taşıma ruhsatı verilmez.
Bu madde de belirtilen mahkumiyet¸ kesinleşmiş mahkumiyettir.
Bu madde hükümlerinin uygulanmasında¸ mahkemelerce verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya çevrilmiş olsa dahi¸ hürriyeti bağlayıcı ceza esas alınır.
(Ek fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 10. md.) Bu madde kapsamında sayılan fiillerden dolayı yargılanması devam eden şahısların ruhsat verilme ve yenileme işlemleri¸ yargı kararı kesinleşinceye kadar durdurulur. Yargılama sonucuna kadar silah ilgili birimce emanete alınır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : TAŞIMA VE BULUNDURMA HAKKININ KAYBI¸ VEFAT¸ GÜMRÜĞE TERKEDİLEN SİLAHLAR VE GEÇERSİZ SAYILACAK BELGELER
TAŞIMA VEYA BULUNDURMA HAKKININ KAYBI
Madde 17 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 -11. md.)
Taşıma veya bulundurma ruhsatı verilen kişilerden sonradan 16 ncı maddede belirtilen hallerden birine girmesi nedeniyle silah taşıma ve bulundurma şartlarını kaybedenlerin¸ yeni ruhsat talepleri kabul edilmeyeceği gibi¸ mevcut silah ruhsatları iptal edilerek¸ silahlar zaptedilir. Bu silahların¸ zaptedildiği tarihten itibaren altı ay içinde silah sahibinin isteği dikkate alınarak¸ silah satın almaya hak kazanmış kişilere devri sağlanır. Bu süre içinde devri sağlanamayan silahlar ilgili kanunlara göre işlem yapılmak üzere adli makamlara intikal ettirilir.
Bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası hükümlerine göre ruhsatı iptal edilen silahlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
VEFAT HALİNDE YAPILACAK İŞLEMLER
Madde 18 - Taşıma ya da bulundurma ruhsatı verilen kişilerin vefatı halinde¸ bu kişilere ait silahın¸ mirasçılarının tümünün muvafakatı ile aralarından birine¸ kanuni bir engel yok ise devri sağlanır. Mirasçıların aralarında anlaşamamaları halinde¸ vali¸ bu hususta verilecek yargı kararına kadar geçerli olmak üzere silahı mirasçılardan birinin adına geçici olarak ruhsata bağlayabilir.
GÜMRÜĞE TERK EDİLEN SİLAHLAR
Madde 19 - 19/07/1972 tarihli ve 1615 sayılı Gümrük Kanununa uygun olarak gümrüğe terk edilmiş bulunan silahlar ile bunların aksam ve parçalarından hangilerinin ne şekilde ve kimlere satılabileceği Bakanlıkça tayin edilir.
GEÇERSİZ SAYILACAK BELGE VE KAYITLAR
Madde 20 - Ruhsatın yenilenmesi¸ kayıt ve tescili yahut kimliğe işlenmesi gibi muameleler yapılırken belge düzenleyen ve kayıt tesis eden yetkililerce silahların nitelikleri ve numaralarının kontrol edilmesi zorunludur.
İnceleme ve denetleme veya ruhsatın yenilenmesi¸ kayıt ve tescili yahut kimliğe işlenmesi gibi muameleler sırasında¸ silahın veya düzenlenen ruhsatın ya da tesis edilen kayıt ve işlemlerin mevzuata aykırılığının tesbit edilmesi halinde¸ mevzuata aykırı olarak düzenlenen ruhsat veya tesis edilen kayıt ve işlem¸ Bakanlıkça geçersiz sayılır. Bakanlığın durumu ilgili valiliğe bildirmesi üzerine¸ silah ve ilgilisi hakkında valilikçe konunun özelliğine göre gerekli işlem yapılır. Bu işlemler yapılırken¸ gerekli görüldüğünde¸ söz konusu silah için ekspertiz raporu aldırılabilir.
(Değişik fıkra:16/02/1999 Yön: 99/12448 - 3 md.) İllerde ruhsat işlemleriyle ilgili olarak meydana gelecek ihtilaf ve tereddütler Genel Müdürlüğün ve Genel Komutanlığın görüşleri alınmak suretiyle Bakanlıkça çözümlenir.
BEŞİNCİ BÖLÜM : RUHSATLI SİLAHLARIN DEVRİ İLE SİLAH VE MERMİ SATIN ALINMASI
RUHSATLI SİLAHLARIN DEVRİ
Madde 21 - Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a)¸(b) ve (c) bendi kapsamındaki silahlar hariç olmak üzere¸ taşıma veya bulundurma ruhsatlı silaha sahip olanlar¸ ruhsatlarında nitelikleri yazılı silahlarını bu Yönetmelik hükümlerine göre silah taşıma veya bulundurma ruhsatı verilebilecek olan kişilere satış veya hibe yoluyla devredebilir ya da Türk Silahlı Kuvvetlerine veya Genel Müdürlüğe hibe edebilirler.
(Ek fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 12. md.) Ruhsatlı silahların başka bir şahsa devrinin yapılabilmesi için devir almak isteyenin silah taşıma veya bulundurma ruhsatı almasında herhangi bir engel halinin bulunmadığının tespit edilmiş olması gerekir. Silah devrini öngören sözleşme noterce düzenlenir. Silah ve mermiler¸ ruhsat düzenlenmeden devredilen şahsa teslim edilemez.
SİLAH SATIN ALMA¸ KAYIT VE TESCİL
Madde 22 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 13. md.)
(Değişik fıkra: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./10. md.) Taşımak veya bulundurmak amacıyla silah satın almak isteyenler ikamet ettikleri ilin Valiliğine¸ Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ve emeklileri ile müstafi personel mensup olduğu Kuvvet Komutanlığından¸ Jandarma personeli Genel Komutanlıktan¸ Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli Sahil Güvenlik Komutanlığından alacakları izin belgesi ile birlikte Genel Komutanlığa müracaatları halinde¸ silah taşımak ve bulundurmak için gerekli şartları taşımaları kaydıyla¸ kendilerine silah ve bu silaha ait mermileri satın almak üzere (Ek-4)'teki Silah Satın Alma Yetki Belgesi verilir. İki nüsha olarak düzenlenen bu belgenin bir nüshası silah satışı yapacak kamu kuruluşuna gönderilir. Diğer nüshası ise ildeki veya Genel Komutanlıktaki dosyasında saklanır. Bu belgenin geçerlilik süresi düzenlendiği tarihten itibaren bir yıldır. Bu belge ile bizzat belge sahibi tarafından silah satış yetkisi olan kamu kuruluşundan silah ve bu silaha ait mermiler satın alınır. Ancak¸ Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile (e) bendinin (1)¸ (2) ve (5) numaralı alt bentlerinde sayılan kişiler¸ noterce düzenlenen vekaletname¸ Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ise Tugay¸ Müstakil Alay¸ İl Jandarma Komutanlığı muadili Birlik Komutanlıkları¸ Karargah ve Kurum Amirlerinin vereceği fotoğraflı yetki belgesi ile aynı bent ve alt bentlerde sayılan kamu görevlilerine silah ve mermilerini satın aldırabilirler. Satın alınan bu silah ve mermilere ait fatura silahın Menşei Belgesi olup¸ düzenlendiği tarihten itibaren altmış gün süre ile geçerlidir. Silah Satın Alma Yetki Belgesinde ve faturada ruhsat için müracaat süresi belirtilir ve bu ibare tebligat yerine de geçer. Silah sahibi¸ bu süre içinde silahı ile birlikte ruhsat işlemleri yapan birime müracaat etmek zorundadır. Faturada yazılı silaha ait bilgiler¸ silah da incelenmek suretiyle¸ ruhsatına aynen işlenir. Belirtilen sürede müracaat etmeyenler hakkında adli işlem yapılır.
Yukarıda belirtilen usul dışında kanunen müsaade edilmiş zoralım¸ standart dışı vb. silahları mevzuata uygun olarak edinen kişiler hakkında da birinci fıkrada belirtilen hükümler uygulanır.
Valiliklerce¸ yetkili kuruluştan satın alınan ve devri yapılan¸ silah ve mermilerle ruhsatı iptal edilen ve müracaatları kabul edilmeyen kişilere ait bilgiler (Ek-3)'teki Bilgisayar Silah Kayıt Formuna işlenerek merkezi bilgisayar sistemine kayıt edilir. Bu şekilde kayıtlara geçen bilgiler¸ silah sahiplerinin söz konusu silahları devir veya satışlarında¸ kanuni mirasçılara intikalinde veya zayi olması halinde zabıtaca yapılacak araştırmalara esas teşkil eder.
Bu Yönetmelik hükümlerine göre satışı yapılan yerli veya yabancı menşeli silahların kimlere ve hangi tarihte satıldığı¸ satışı yapan kuruluşlarca (EK-7)'deki Silah Kayıt Cetveline işlenerek onbeş günlük dönemler halinde silah satın alma yetki belgesinin düzenlendiği mülki amirliğe veya Genel Komutanlığa bildirilir. İstenildiğinde bu bilgiler Bakanlığa da bildirilir.
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu¸ Kanunun 10 uncu maddesine istinaden satış yaptığı zoralım silahlar ve bu silahları satın alan kişilerle ilgili bilgileri Milli Savunma Bakanlığı'na bildirir. Bunlardan askeri personel olanları Genel Komutanlığa¸ diğer kamu görevlilerini görev yaptığı il valiliğine ayrıca bildirir.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli ile emeklilerinin silah ruhsat işlemleri Emniyet Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerince yerine getirilir.
DEVREDİLEN SİLAHLARIN KAYIT VE TESCİLİ
Madde 23 - Bu Yönetmelik hükümlerine göre valiliklerce devri sağlanan ateşli silahlara ait bilgiler (Ek-3) deki Bilgisayar Silah Kayıt Formuna kaydedilerek her ayın sonundan itibaren yedi gün içerisinde Genel Müdürlüğe bildirilir.
Bu şekilde kayıtlara geçen bilgiler¸ silah sahiplerinin söz konusu silahları devir veya satışlarında¸ kanuni mirasçılara intikalinde veya zayi olması halinde zabıtaca yapılacak araştırmalara esas teşkil eder.
SATIN ALINABİLECEK SİLAH VE MERMİ MİKTARI
Madde 24 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 14. md.)
(Değişik fıkra: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./5. md.) Valilerce¸ taşıma veya bulundurma amacıyla ruhsata bağlanmak üzere silah satın alma izni verilen gerçek kişilerle kurum¸ kuruluş veya işyeri demirbaşına kayıt edilecek her silah için¸ yıllık en fazla ikiyüz adet mermi satın alınabilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası grup nakli görevlileri ile kurum ve kuruluşların silah taşıması uygun görülen personeli için satın alınacak tabanca ve mermi miktarı Bakanlıkça tespit olunur.
Silah taşıma veya bulundurma ruhsatına sahip olanların mermi ihtiyaçları¸ Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu'ndan veya usulüne uygun olarak yurt dışından ithal edilmek suretiyle karşılanır.
(Değişik fıkra: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./5. md.) İhtiyaç sahiplerinin valiliklere yapacakları başvuru üzerine¸ taşıma veya bulundurma ruhsatlı silahlar için her yıl en fazla ikiyüz adet mermi satın alma izni verilir.
Yurt dışından ithal edilen mermilerin satışı aşağıdaki şekilde yapılır.
a) (Değişik bend: 01/05/2002 - 2002/4158 S.Yön./5. md.) Yetki verilen kamu kurum ve kuruluşa bağlı baş bayii ve bayiiler¸ ithal edilen mermileri taşıma veya bulundurma ruhsatlı silahlar için her yıl en fazla ikiyüz adet olmak üzere satabilirler.
b) Bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak kurulan ve işletme izni verilen atış alanı veya atış poligonu sahipleri¸ işletmelerinin mermi ihtiyaçlarını¸ 65 inci maddeye göre tespit edilen miktarlarla sınırlı olmak üzere¸ Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından üretilen veya Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından ithal edilen veya bir kamu kuruluşuna ithal ettirilen mermilerden karşılarlar.
Mermi satın alma izni için (Ek-14)'teki Mermi Satın Alma Belgesi düzenlenir. Hak sahipleri¸ mermi satışı yapan müesseselere bizzat başvurmak ve taşıma veya bulundurma yetkisini belgeleyen kimlik kartlarını ve belgelerini ibraz etmek zorundadırlar.
Yetkili kamu kuruluşu adına satış yapan yetkili satıcılar¸ sattıkları mermi miktarını ve kimlere sattıklarını aylık listeler halinde bağlı oldukları il valiliklerine bildirmek zorundadır. Usulüne uygun şekilde mermi satışı yapmadığı tespit edilen yetkili satıcıların ruhsatları iptal edilir ve bunlara bir daha ruhsat verilmez.
MERMİ SAĞLANMASI
Madde 25 - ( Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)
ALTINCI BÖLÜM : SİLAH VE MERMİLERİN İTHALİ VE SATIŞI
TESBİT İŞLEMİ
Madde 26 - Kanunen yurda girmesinde sakınca bulunmayan silah ve mermilerden hangilerinin ithal edileceği¸ Bakanlığın görüşü de alınmak suretiyle Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından belirlenir.
Bakanlık¸ konuyla ilgili uluslararası andlaşmalar ile ülkenin genel güvenliğini dikkate alarak¸ yurda ithal edilecek silah ve mermilere cins ve miktar bakımından sınırlama koyabilir.
Hangi çeşit silah ve mermi ithal edileceğinin tesbitinde¸ varsa yurt içi üretim de dikkate alınır.
İTHAL YETKİSİ
Madde 27 - Savunma Sanayii Müsteşarlığı¸ 26 ncı maddeye göre belirlenecek silah ve mermilerin ithalini bizzat yapabileceği gibi¸ başka bir kamu kuruluşu eliyle de gerçekleştirebilir.
İthalatın başka bir kamu kuruluşu aracılığıyla yaptırılması halinde¸ hangi silah ve mermilerin ithal edileceği¸ ithal edilecek miktar ile ithalata ilişkin diğer hususlar Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile ithalatı gerçekleştirecek kuruluşlar arasında düzenlenecek olan bir protokolle tespit edilir.
İTHAL İZNİ
Madde 28 - İthal izni talebi¸ ithalatın doğrudan Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından gerçekleştirileceği hallerde bu Müsteşarlıkça¸ başka kamu kuruluşları eliyle gerçekleştirildiği hallerde ise¸ bu kurum ve kuruluşlarca (...) Dış Ticaret Müsteşarlığına yapılır.
İthalatın başka kamu kuruluşları eliyle gerçekleştirildiği hallerde¸ izin talebine¸ 27 nci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen protokol de eklenir.
Bu maddeye göre yapılan müracaatlarda¸ yürürlükteki ithalat rejimi çerçevesinde Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına gerekli ithal izni verilir.
(Ek fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 15. md.) Ancak¸ birden fazla namlusu veya mekanizma sürgüsü olan silahlara ithal izni verilmez. Daha önce bu şekilde ruhsata bağlanan silahlar¸ sadece tek namlu ve sürgü ile kayıt ve tescil edilerek ruhsatnamesi değiştirilir ve silahın diğer parçaları MKE Kurumu Genel Müdürlüğü'ne teslim edilir.
KAYIT
Madde 29 - İthal edilen silah ve mermiler¸ bunları satan kamu kuruluşunca (Ek-5) deki İthal Silah Kayıt Defterine kaydedilir.
SATIŞ BEDELİNİN TESBİTİ
Madde 30 - İthal edilen silah ve mermilerin satış bedeli Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından belirlenir. Bu silah ve mermilerin söz konusu Müsteşarlık tarafından belirlenir. Bu silah ve mermilerin söz konusu Müsteşarlık tarafından yetkilendirilen kamu kuruluşlarınca Müsteşarlık adına ithal edilmesi ve/veya satılması halinde¸ ithalatı gerçekleştiren ve/veya satışı yapan kurum ve kuruluşa Savunma Sanayii Müsteşarlığınca öngörülecek miktarda komisyon ödenir.
Bu satışlarda kesilecek fatura¸ silah ve mermilerin menşe belgesi sayılır.
SATIŞ
Madde 31 - İthal edilen silah ve mermiler¸ kanunen silah taşımaya ve bulundurmaya hak kazanmış olan isteklilere Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yetki verilmiş bulunan kuruluşlar eliyle satılır.
Bu silahlar ve mermiler¸ satışı yapacak kuruluşa bir protokol ile devredilir.
Halen demirbaş silaha sahip olan kişiler ile silah taşıma ve bulundurma ruhsatına sahip olanlar¸ bu yolla ithal edilen silahtan da satın alabilirler.
İTHAL SİLAH TALEP ŞEKLİ
Madde 32 - (Değişik madde: 13/01/1992 - 92/2635 K.;Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)
SATIŞTAN SAĞLANAN GELİRİN DAĞITIMI
Madde 33 - (Değişik madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./11. md.)
Silah ve mermilerin satışından elde edilen net hasılatın kanunlarla diğer fonlara yapılan kesintilerden artan kısmın %80'i Savunma Sanayii Destekleme Fonuna¸ %20'si de polis ve jandarma teşkilatlarınca düzenlenen Silah Satın Alma Yetki Belge sayısı esas alınarak tespit edilecek miktarlara göre; Türk Polis Teşkilatı Güçlendirme Vakfı ile Jandarma Asayiş Vakfı arasında paylaştırılarak verilir.
BİLDİRİM
Madde 34 - (Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)
GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE YAPILACAK İTHALAT
Madde 35 - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce demirbaşa kayıtlı sırf sporda kullanılan silahlar ile bu silahlara ait fişek ve mermilerin ithali Bakanlığın iznine tabidir.
GEÇİCİ İTHAL
Madde 36 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 16. md.)
Ülkemizdeki diplomatik temsilciliklerle konsolosluklarda ve uluslararası kuruluş temsilciliklerindeki görevli kişilerden¸ tek bir silaha ve bu silahın mermilerine mahsus olmak üzere:
a) Diplomatik ajan¸ konsolosluk memuru ve uluslararası kuruluş temsilciliklerindeki görevlilere veya bunlara eşit statüdeki kişilere¸ Dışişleri Bakanlığınca belirlenmesi ve karşılıklı olması şartıyla¸
b) Bu temsilciliklerde görevli olup¸ (a) bendinde belirtilenlerin dışındaki kişilerden Türk vatandaşı olmayanlara¸ gerek görülmesi halinde çalıştıkları temsilciliğin talebi ve Dışişleri Bakanlığı'nın teklifi üzerine¸ Bakanlıkça uygun görülenlere karşılıklı olması şartıyla¸
ateşli silah ve bunların mermilerini yurda getirme izni verilebilir.
Türkiye'deki yabancı temsilciliklerde görevli Türk vatandaşlarına Dışişleri Bakanlığı'nın önerisi üzerine temsilcilik demirbaşına kayıtlı veya bulundurma ruhsatlı bir adet silahları için temsilciliklerdeki görevleri süresince geçerli olmak üzere silah taşıma ruhsatı düzenlenebilir.
Birinci fıkranın (a) bendinde sayılan kişilere¸ zaruret görülen durumlarda¸ Dışişleri Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlığın onayı ile karşılıklılık şartı aranmaksızın silah ithal izni verilebilir. Bu şekilde silah ithal edecek kişiler çalıştıkları temsilcilik kanalıyla Dışişleri Bakanlığı'na başvurarak¸ adı ve soyadı¸ görev ve unvanı¸ pasaport tarih ve numarasını¸ ithal edeceği silahın marka¸ model¸ çap ve seri numarasını bildirirler.
Bu bildirim Dışişleri Bakanlığı'nca incelendikten sonra Bakanlığa intikal ettirilir. Silah ve buna ait mermilerin yurda sokulması için Bakanlıkça (Ek-8)'deki Geçici Silah ve Mermi İçin Giriş ve Menşei Belgesi düzenlenir. Bu belgenin bir nüshası Dışişleri Bakanlığına¸ bir nüshası da gerekli belge düzenlemek üzere kişinin görevli bulunduğu yer valiliğine gönderilir. Bu maddeye göre belge alan kişiler belgede yazılı olan tek bir silahı ve bu silaha ait en fazla 200 adet mermiyi yurda sokabilirler.
Bu madde uyarınca ithal edilen silahların¸ sahiplerinin görevinin bitiminde ihraç edilmesi zorunludur. Bu silahların kaybedilmesi halinde¸ ilgilinin ikinci bir silahı yurda sokmasına ve ülkemizde taşımasına izin verilmez.
TEMSİLCİLİKLERİN DEMİRBAŞ SİLAH İTHALİ VE KORUMA GÖREVLİLERİ
Madde 37 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 17. md.)
Ülkemizdeki diplomatik temsilciliklerle konsoloslukların ve uluslararası kuruluş temsilciliklerinin silah ve her silah için 200 adet mermi ithal etmeleri¸ karşılıklılık esasına ve Dışişleri Bakanlığı'nın uygun görmesine bağlıdır. Bu silahlar 36 ncı maddede belirtilen usulle ithal edilir ve demirbaş olarak ruhsata bağlanır. Temsilciliklerde görevli kişilerin demirbaş silahı mevcutsa zati silah edinmelerine müsaade edilmez. Aynı şekilde¸ zati silah ithal edenlerin de demirbaş silah edinmeleri mümkün değildir. Silahın kaybedilmesi halinde 36 ncı maddenin son fıkrası hükümleri uygulanır.
Yurt dışından ülkemize resmi veya özel ziyaret amacıyla gelen heyet veya kişilerin korunmasıyla görevli silahlı güvenlik görevlilerinin¸ yurda giriş¸ yurt içinde gidilecek yerler ve çıkış işlemleri¸ karşılıklılık ilkesi de gözetilerek Dışişleri Bakanlığı ve Bakanlığın koordinesi neticesi ilgili valilik ve gümrük müdürlüklerine verilecek talimata göre yapılır.
ELÇİLİK VE KONSOLOSLUKLARDA GÖREVLİ DİĞER KİŞİLER
Madde 38 - (Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)
SİLAH VE MERMİLERE AİT DİĞER HÜKÜMLER
Madde 39 - (Mülga madde : 02/12/1999 tarih ve 99/13749 S.Yön.)
ÖZEL FERDİ İTHAL
Madde 40 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 18. md.)
Memuriyetleri devamınca bir defaya ve tek bir silaha mahsus olmak üzere; dış temsilciliklerimizde elçi sınıfından olanlar ile konsolosların¸ yurt dışına daimi görevle gönderilen subaylarla dış temsilciliklerimizin güvenlikleri ile görevli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli ve diğer güvenlik görevlilerinin kesin dönüşlerinde beraberlerinde veya kesin dönüş tarihinden itibaren en fazla altı ay içinde getirecekleri tabanca veya yivli av tüfeği ve bu silahlara ait en fazla 200 adet merminin yurda sokulmasına izin verilir.
Bu kişilerden¸ kesin dönüşleri sırasında beraberlerinde silah getirmek isteyenlerin¸ kesin dönüş belgesini¸ silahın nereden temin edildiğini ve kıymetini belirten belge ve tercümesini ve nüfus cüzdanı örneğini ekleyecekleri ve adını¸ soyadını¸ memuriyet unvanını¸ sicil numarasını¸ pasaport tarih ve numarasını¸ iş ve ikametgah adresini belirten bir dilekçe ile Bakanlığa başvurmaları gerekir. Bakanlıkça gerek görülmesi halinde araştırma yapıldıktan ve lüzumlu bilgiler kayıtlara geçirildikten sonra silahın özelliklerini ve mermi miktarını belirten üç nüsha (Ek-9)'daki Silah İthal ve Menşei Belgesi düzenlenir. Bu belgenin bir nüshası gümrük makamlarına ibraz edilmek üzere ilgiliye verilir. İthalde alınan gümrük vergi ve resimleri ödenmek şartıyla silah ve mermilerin yurda sokulması sağlanır. Gümrük vergi ve resimlerinin ödendiğine dair gümrük vezne alındı makbuzunun Bakanlığa ibraz edilmesi üzerine;
a) Türk Silahlı Kuvvetleri emrinde görevli subaylar için bağlı oldukları Kuvvet Komutanlığı'na¸ Sahil Güvenlik ve Jandarma Genel komutanlıkları emrinde görevli subaylar için ilgili Komutanlığa belgenin ikinci nüshası gönderilir. Bu Komutanlıklarca Subay Şahsi Tabanca Envanterine silahların kaydı yapılır.
b) Elçi sınıfından olanlar ile konsoloslar ve güvenlik memurları için¸ görevli bulundukları il valiliğine yazılacak talimata eklenecek belgenin ikinci nüshasına göre silahın bulundurma veya taşıma izin belgesi/ruhsatına bağlanması sağlanır.
Yukarıda belirtilen kamu görevlilerinin getirecekleri silah ve mermilerin¸ ruhsat veya envanter kayıtları yapıldıktan sonra devir ve satışı yapılabilir.
Silah İthal ve Menşei Belgesinin üçüncü nüshası ilgisine göre Emniyet Genel Müdürlüğü veya Jandarma Genel Komutanlığı dosyasında saklanır.
YURT DIŞINA KITA İLE GÖNDERİLEN SUBAY VE ASTSUBAYLAR
Madde 41 - Yurt dışına kıta ile gönderilen subay ve astsubayların yurt dışına çıkardıkları kimlik kartlarında yazılı silahları için yurda girişlerinde izin şartı aranmaz.
YEDİNCİ BÖLÜM : AV VE SPOR SİLAHLARININ GEÇİCİ OLARAK YURDA SOKULMASI¸ YİVLİ SPOR SİLAHLARINA UYGULANACAK ESASLAR
AVDA KULLANILAN SİLAHLAR VE AKSAMI İLE MERMİLERİ
Madde 42 - Kara Avcılığı Kanunu esaslarına ve Merkez Av Komisyonu kararlarına göre izin alıp turist olarak avlanmak üzere yurdumuza gelen yabancılar¸ beraberlerinde getirecekleri en çok 3 adet değişik çapta yivli ve 3 adet yivsiz av tüfeği ile gerekli aksamını ve her türlü yivli av tüfeği için en çok 50¸ her yivsiz av tüfeği için de en çok 100 adet mermiyi girişte gümrük makamlarına ibraz ederek pasaportlarına kaydettirmek şartıyla geçici olarak yurda sokabilirler. Pasaportlardaki bu kayıt¸ silah¸ aksamı ve mermilerin yurda sokulması için izin belgesi ve bunların ülkemizde taşınması için de taşıma vesikası yerine geçer.
Yurda bu şekilde sokulan silah¸ aksamı ve mermiler için giriş kapısındaki emniyet makamlarınca ayrıca (Ek-10) daki Silah ve Mermi Geçici Giriş Belgesi düzenlenir. Silah ve Mermi Geçici Giriş Belgesine¸ yurda sokulan silahların cinsi¸ marka ve seri numaraları ile mermi miktarı ve silah aksamı yazılır. Üç nüsha olarak düzenlenecek bu belgenin birinci nüshası¸ ilgilinin Türkiye'den çıkışında çıkış kapısındaki emniyet makamlarına teslim edilmek üzere silah sahibine verilir. İkinci nüshası¸ valilik kanalı ile Genel Müdürlüğe gönderilir. Üçüncü nüshası da¸ belgeyi düzenleyen emniyet makamında saklanır. Yabancılar çıkış kapısında silahı ve (Ek-10) daki belgeyi göstererek yurdu terk eder. Bunlardan alınan (Ek-10) daki belge Bakanlığa gönderilir. Çıkışın başka kapıdan yapılması halinde keyfiyet giriş yapılan kapıya bildirilir.
SPOR SİLAHLARI VE AKSAMI İLE MERMİLERİ
Madde 43 - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce düzenlenecek atıcılık yarışmalarına katılmak üzere yurda gelen yabancı sporcuların beraberlerinde getirmek şartıyla¸ katılacakları atıcılık yarışmasının her branşı için en çok 3 nişan tüfek veya tabancası ile aksamının ve bu silahlara ait olmak kaydı ile her silah için en çok 500 adet merminin yurda geçici olarak sokulmasında ve yurt içinde naklinde 42 nci madde hükümleri uygulanır.
ÜLKEMİZDE GÖREVLİ YABANCILARIN AV SİLAHI İTHALİ
Madde 44 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 19. md.)
Ülkemizdeki diplomatik temsilciliklerle konsolosluklarda ve uluslararası kuruluş temsilciliklerinde görevli diplomatik ajan¸ konsolosluk memuru ve bunlara eşit statüdeki görevliler¸ yivli veya yivsiz av tüfekleri ve aksamı ile mermilerini yurda ithal edebilmek için çalıştıkları temsilcilik aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı'na başvururlar. Uyruğunda bulunduğu ülkenin Türk vatandaşları için bu konuda yapılan uygulamanın da belirtildiği başvuru Dışişleri Bakanlığı'nca Bakanlığa intikal ettirilir ve şahsın¸ yurt içinde yivli veya yivsiz av tüfeği taşımasında bir sakınca görülmemesi halinde¸ geçici ithal izni verilebilir.
Bu temsilcilikler dışında antlaşmalara göre yurdumuza görevli olarak veya bilimsel araştırmalar yapmak amacıyla gelen yabancıların¸ beraberlerinde getirecekleri yivli veya yivsiz av tüfekleri ve aksamı ile mermilerini yurda sokabilmeleri ve bunları yurt içinde taşıyabilmeleri için;
a) Ad ve soyadları ile görevleri¸ pasaport tarih ve numaraları¸
b) Türkiye'de çalışmalarına veya bulunmalarına imkan veren yetkili makamın onayının tarih ve sayısı¸
c) Türkiye'de görevli bulundukları iş ve ikamet adresleri¸
d) Yurda sokacakları silahların marka¸ model ve numaraları ile diğer özellikleri¸
müracaatta belirtilir.
Yukarıdaki işlemlerin tamamlanmasını müteakip ilgili kişi adına (Ek-10)'daki Silah ve Mermi Geçici Giriş Belgesi düzenlenir. Bu belgeye istinaden yurda getirilen yivli ve yivsiz av tüfekleri ile aksamı ve mermi sayısı kişinin pasaportuna kaydolunur.
SİLAHLARIN TAŞINMASI
Madde 45 - Yabancılar¸ bu Yönetmelik hükümlerine göre yurda sokulmasına izin verilen yivli veya yivsiz av tüfeği ve aksamı ile mermileri için pasaportlarına yazılan kayıt ile birlikte Bakanlığa müracaat ederler. Bakanlığın vereceği talimat üzerine valilikçe yabancılar adına silah taşıma ruhsatı düzenlenebilir.
Ancak¸ bu silahlar¸ Atıcılık ve Avcılık Federasyonuna ait atış poligonlarında ya da meskun mahaller dışında Merkez Av Komisyonunca belirlenen avlaklarda¸ öngörülen esaslar çerçevesinde Türk makamlarından alınacak av tezkeresi ile taşınıp kullanılabilir.
GEÇİCİ OLARAK YURDA SOKULAN MERMİLERİN SARFEDİLMESİ
Madde 46 - Bu Yönetmeliğe göre yurda geçici olarak mermi getirmesine izin verilmiş olan yabancılardan;
a) Avlananlar¸ avlaklarda ve av sırasında sarfedilen mermiler için¸ av partisine refakat edecek orman muhafaza memuru¸ av bekçisi veya görevlendirilecek memur¸ yoksa av izni alan seyahat acentası personelince¸
b) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce tertip olunacak atıcılık yarışlarına katılanlar¸ sarfettikleri mermiler için¸ yarışmayı yöneten adı geçen Genel Müdürlük veya federasyon yetkililerince¸
düzenlenen ve kullandıkları mermi adedini gösteren bir belgeyi hudut kapısında emniyet makamlarına vermek zorundadırlar.
YİVLİ SPOR SİLAHLARINA UYGULANACAK ESASLAR
Madde 47 - (Değişik madde: 16/11/1992 - 92/3721 K.)
Yivli spor tüfek ve tabancası olarak kayıtlı bulunan bütün silahlara bulundurma ruhsatı verilir. Bu silahlar¸ atış poligonlarında veya atış müsabakaları ve antrenmanlarında ancak ruhsatı ile birlikte geçerli amatör sporcu lisansı beraberinde olmak şartıyla kullanılabilir. Atış poligonları veya atış müsabakaları için geçerli olmak kaydıyla¸ Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce önceden antrenman ve müsabaka izin belgesi düzenlenir.
Her antrenman ve müsabaka için ayrı ayrı düzenlenecek bu belgede¸ antrenman yeri ve günü açıkça belirtilir. Bu silahlar¸ ancak boş olarak paketlenmiş bir şekilde¸ otoların torpido gözünde ya da bagajında nakledilebilir¸ üstte taşınmaz.
Bu Yönetmelik hükümlerine göre¸ ruhsat almaya hak kazandığı valilikçe yapılacak tahkikat neticesi tesbit edilen kişilerden¸ avlanma ruhsatı (avcılık belgesi) bulunanlara yivli av tüfeği taşıma ruhsatı¸ diğerlerine de bulundurma ruhsatı tanzim edilir.
Yivli av tüfeği taşıma ruhsatı bulunanlar¸ bu tüfeklerini meskun mahallerde içi boş¸ muhafazası içinde ve atışa hazır olmayacak şekilde nakledebilirler.
SPOR SİLAHLARININ DEVRİ
Madde 48 - Spor silahı olarak belgeye bağlanan silahlar¸ Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünden amatör sporcu lisansı almış kişilere devredilebilir.
Silahın miras yolu ile el değiştirmesi halinde¸ silahın yeni sahibinin amatör sporcu lisansına sahip olması şarttır. Spor silahları da diğer silahların tabi olduğu esaslara göre işlem görür ve harca tabidir.
SEKİZİNCİ BÖLÜM : BIÇAK VE DİĞER ALETLER İLE BENZERLERİNDEN BİR SANAT VEYA MESLEĞİN İCRASI İÇİN KULLANILMASI¸ ZORUNLU BULUNANLARIN YAPIMI¸ KULLANIM VE NAKLİ
YAPIM İÇİN BAŞVURU
Madde 49 - Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan kama¸ hançer¸ saldırma¸ şişli baston¸ sustalı çakı¸ pala¸ kılıç¸ kasatura¸ süngü¸ sivri uçlu ve oluklu bıçaklar¸ topuz¸ topuzlu kamçı¸ boğma teli veya zinciri¸ muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerden bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunanları imal etmek isteyenlerin¸ Bakanlıktan yapım izni almaları zorunludur.
YAPIM İZNİ İÇİN İSTENECEK BELGELER
Madde 50 - Yapım izni alabilmek için¸ fabrika veya imalathanenin yeri ve niteliği ile daha önceden 11/09/1981 tarihli ve 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler¸ Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı¸ Alımı¸ Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun hükümlerine göre kuruluş izni alınıp alınmadığını belirleyen bir dilekçe ve bunlara eklenecek;
a) Fabrika ve imalathaneyi yönetecek sorumluların teknik yeteneklerini belirten belgenin tasdikli suret veya fotokopisi¸
b) Bölgenin güvenliği bakımından bir sakınca olmayacağına dair mahalli zabıtaca yaptırılacak soruşturma yazısı¸
c) Yapımı tasarlanan bıçak¸ diğer alet ve benzerlerinin hangi sanat veya mesleğin icrasında kullanılacağı ve bunların iş sırasında kullanılmasının zorunlu olduğunu belirten¸ ilgililerin bağlı bulunduğu sanat ve meslek teşekküllerinin gerekçeli yazısı¸
d) İmalatı daha önce yapılmış veya yeniden tasarlanan bıçak¸ alet veya benzerlerinin iki adet numunesi¸
e) Mamullere vurulacak amblem ve seri numaralarını gösteren resim ve cetveller¸
ile imalatın yapılacağı il valiliğine başvurulması gerekir. Bu başvurudan sonra¸ ilgili valilik¸ görüşünü de belirtmek suretiyle dilekçe ve eklerini Bakanlığa gönderir.
YAPIM İZNİ
Madde 51 - 50 nci maddede belirtilen belge ve yazıların Bakanlığa intikali üzerine Genel Müdürlükçe inceleme¸ araştırma ve soruşturma yapılmak suretiyle genel güvenlik bakımından bir sakınca olmadığının tesbit edilmesi halinde¸ gerekli yapım izni verilir.
Bu izinde¸ yapılacak bıçak ve diğer aletlerin özellikleri ile ihtiyaç miktarı¸ üzerine vurulacak amblem ve seri numaraları belirtilir.
Yapım izni¸ fabrika veya imalathanenin aylık kapasitesi dikkate alınarak imal edilmek istenen bıçak ve diğer aletlerin miktarına göre sınırlanır. İmalatın bitim tarihi¸ izin belgesi üzerinde kesin olarak gösterilir. Yapım süresi¸ yapımı geciktiren veya engelleyen faktör veya zorlayıcı nedenler bulunduğu takdirde¸ Bakanlıkça bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.
İMALATIN DENETİMİ
Madde 52 - Bu Yönetmelik hükümlerine göre yapımına izin verilen bıçak ve diğer aletler veya benzerlerinin yapımından sonra ikişer adedi numuneye ve ülke standartlarına uygunluğunun tesbit edilmesi amacıyla Genel Müdürlüğe gönderilir.
Bunlardan bir adedi için ekspertiz raporu düzenlenerek rapora rapten mühürlenir ve fabrika veya imalathaneye iade edilir. Diğeri ise¸ polis laboratuvarlarında oluşturulacak özel koleksiyona konmak üzere ve gerekli kayıtları yapılmak suretiyle muhafaza altına alınır.
İmal edilen bıçak ve diğer aletler ile bununla ilgili kayıtlarda¸ Bakanlıkça¸ gerektiğinde merkezden görevlendirilecek ekipler vasıtasıyla tetkik ve inceleme yapılır.
Yapım izninde gösterilenden fazla veya imalatın bitim tarihinden sonra izin alınmadan yapılan bıçak¸ diğer alet ve benzerleri zoralıma tabi tutulur. Sorumlular hakkında Kanunun 14 üncü maddesine göre adli işlem yapılır ve bu işyeri için bir daha yapım izni verilmez.
BIÇAK¸ DİĞER ALET VE BENZERLERİNİN ALIM VE SATIMI
Madde 53 - Bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu olan ve Kanun kapsamına giren bıçak¸ diğer alet ve benzerlerini sanat veya mesleklerinin icrası için kullanmak zorunda olanlar¸ bunları satın almak için mahalli mülki amirliklerden kullanım belgesi almak zorundadırlar.
İsteyen ilgililer¸ kullanım belgesi almak için imalathane veya fabrikasının bulunduğu yerin en büyük mülki amirliğine bir dilekçe ile müracaat ederler. Bu dilekçeler ilgili zabıta makamlarına havale edilerek¸ bu aletlerin bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılıp kullanılmadığına dair mahallinde zabıta tahkikatı yaptırılır. Gerekirse keyfiyet ilgili kurum¸ kuruluş veya sanat ve meslek teşekküllerinden soruşturulur. Yapılan inceleme ve soruşturma sonucunda uygun görülenlere kullanım belgesi verilir.
NAKİL VE TAŞIMA
Madde 54 - Bıçak¸ diğer aletler ve benzerleri¸ her ne sebeple olursa olsun üstte taşınamaz.
Bunların nakilleri aşağıda gösterildiği şekilde yapılır.
a) Bavul¸ valiz¸ takım veya el çantalarında¸
b) Çuval¸ bez torba veya ambalajlarında¸
c) Araçların bagaj ve torpido gözlerinde¸
d) Ani olaylarda kullanılmayı engelleyecek tarzda kağıt veya bezle sarılıp paketlenmiş şekilde üstte.
Bu madde hükmüne aykırı olarak bıçak¸ diğer aletler ve benzerlerini üstlerinde taşıyanlar¸ kullanım belgeleri olsa dahi¸ haklarında Kanunun 15 inci maddesi gereğince işlem yapılır.
DOKUZUNCU BÖLÜM : ARMAĞAN¸ HATIRA VE ANTİKA SİLAHLAR
ARMAĞAN SİLAHLAR
Madde 55 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 20. md.)
Kanunun 2 ve 11 inci maddelerine göre;
a) Resmi görevle yurt dışına giden kişilerden¸ gittikleri yabancı ülkenin devlet veya hükümet başkanları ya da hükümet üyeleri yahut genelkurmay başkanları veya kuvvet komutanları tarafından veya hükümetleri adına¸ kendilerine silah ve mermi hediye edilenlerin¸ hediye edildiği usulüne uygun olarak belgelendirilen ve yurda sokulmasına izin verilen silah ve mermileri¸
b) Yurt içinde veya yurt dışında yabancı devlet veya hükümet başkanları veya hükümet üyeleri tarafından ya da hükümetleri adına¸ hediye edildiği usulüne uygun olarak belgelendirilen ateşli veya ateşsiz silahlar ve bıçaklar¸
c) Cumhurbaşkanı¸ Başbakan veya Genelkurmay Başkanı tarafından hediye edildiği usulüne uygun olarak belgelendirilen ateşli veya ateşsiz silahlar ve bıçaklar¸
armağan silah sayılır.
Armağan belgesinin¸ armağan eden yetkili makamca imzalanmış¸ başlıklı ve üzerinde işlem tarih ve sayısı belirtilmiş¸ armağan edilen şahsın kimliğini ve silahın marka¸ model¸ çap ve seri numarasını tanımlar bir şekilde düzenlenmiş olması esastır.
Yabancı devlet büyüklerince veya hükümetleri adına verilen armağan belgelerinin asılları ile Türkçe tercümelerinin ilgili devletin Türkiye'deki büyükelçilik veya konsoloslukları yetkililerince mühürlenmek ve imzalanmak suretiyle¸ belgenin ve yetkinin doğruluğunun tasdik edilmesi zorunludur.
Armağan edilen silah¸ taşınması ve bulundurulması yasak olan¸ mükerrer ve sürekli atış yapabilen tam otomatik silahlardan ise yalnız Cumhurbaşkanı¸ Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı¸ Başbakan¸ Genelkurmay Başkanı ve Hükümet üyeleri adına bulundurma ruhsatı verilir.
Armağan silahların her ne şekilde olursa olsun başkasına devri yapılamaz. Ancak¸ ruhsat sahibinin vefatı veya 16 ncı maddede belirtilen silah ruhsatı verilmesini engelleyen hallerden birine girmesi halinde silah¸ durumu uygun kanuni mirasçılarından biri adına ruhsata bağlanabilir.
Armağan silahlar ve armağan belgeleri Bakanlıkça incelenip kayda alındıktan sonra¸ (EK-11)'deki Armağan Silah ve Mermi Menşei Belgesi düzenlenip ilgili valiliğe veya komutanlığa gönderilerek ruhsata bağlanması veya şahsi tabanca envanterine kaydının yapılması sağlanır.
HATIRA SİLAHLAR
Madde 56 - Hatıra silah;
a) Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi azalarına zafer hatırası olarak verilen veya mirasçılarına intikal eden¸ muayyen alameti havi olan¸
b) İstiklal Savaşından önceki savaşlardan yanlarında kalan veya mirasçılarına intikal ettiği belgelendirilen¸
c) İstiklal Savaşına katılan subay ve erat ile cephe gerisinde ulvi maksadın husulü için gayret gösterenlerin ellerinde kaldığı veya mirasçılarına intikal ettiği tespit olunan veya belgelendirilen¸
d) İstiklal Savaşında cephe komutanları tarafından hizmetlerine karşılık hatıra olarak verildiği veya mirasçılarına intikal ettiği tesbit edilen¸
ateşli silah¸ bıçak veya kılıçları ifade eder.
Hatıra olan ateşli silahlar ile bıçak ve kılıçlar için bulundurma izni verilir. Bu silahlar¸ yalnız milli bayramlar¸ kurtuluş günleri veya törenleri ile il valiliğinin tesbit edeceği özel gün ve törenlerde taşınabilir.
HATIRA SİLAHLARA RUHSAT VERİLMESİ
Madde 57 - 1923 yılından önce yapıldığı beyan edilerek¸ süresinde müracaat edilen hatıra silahlarda¸ nitelik tesbiti polis laboratuvarlarınca yapılır. 1923 yılı ve bu yıldan önce imal edildiği polis laboratuvarlarınca belirlenen ateşli silah¸ bıçak¸ kama ve kılıçlara ruhsat verilir.
Ruhsat işlemlerinde müracaatçıdan:
a) İstiklal Savaşı gazisi¸
b) İstiklal Savaşında şehit düşenlerin veya sonradan vefat eden gazilerin varisleri¸
olduğunu belirtir belge istenir.
Kanun hükümlerine göre bu güne kadar hiçbir şekilde ruhsat alınmamış olan ve hatıra olduğu tesbit edilen veya ilgili mevzuat hükümleri gereğince hatıra olduğu iddia edilerek¸ ruhsat alınması için yapılan başvuru neticesi¸ idarece ruhsat verilemeyen¸ ancak¸ hatıra olduğu tesbit edilen yahut 3684 sayılı Kanun hükümlerinden önce Kanuna muhalefet suçundan haklarında takibata başlanmış¸ ancak mahkumiyet kararları ile müsadere kararları durdurulan ve polis laboratuvarlarınca 1923 yılından önce imal edildiği tesbit edilen silahlara¸ söz konusu laboratuvarlarca verilen ekspertiz raporları esas alınarak il valiliklerince ruhsat düzenlenir.
Kanun kapsamına girdiği iddia edilerek ruhsata bağlanması için müracaat edilen silahların nitelik tesbitinde İstiklal Savaşı hatırası olmadığı veya 1923 yılından önce imal edilmediği polis laboratuvarlarınca belirlenen ateşli silah¸ bıçak¸ kama ve kılıçları bulunduran kişilere ait silahlar müsadere edilir. Ancak¸ bu kişiler hakkında kanuni işlem yapılmaz.
İSTİSNA
Madde 58 - Harp okulları öğrencilerine veya görevleri nedeni ile muvazzaf subaylara Devletçe verilen ve bu görevleri sona erdikten sonra kendilerinde kalan veya bunların kanuni mirasçılarına intikal eden kılıç¸ meç ve benzeri aletler için izin vesikası aranmaz.
ANTİKA SİLAHLAR
Madde 59 - Kriminal polis laboratuvarlarında antika silah olduğu tesbit edilen silahlar ruhsata bağlanabilir. Bu silahlara sadece bulundurma ruhsatı verilir. Antika silahları teşhir¸ gösteri ve benzeri amaçlarla nakletmek için¸ bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde mülki amirden¸ naklin amacını ve süresini belirten (EK-2) deki Silah Nakil Belgesinin alınması zorunludur.
ONUNCU BÖLÜM : GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLERİN TRAP-SKEET ATIŞ ALANI¸ TABANCA VE TÜFEK ATIŞ POLİGONU VE TAMİR YERİ AÇMASI
ÖN İZİN
Madde 60 - Trap-skeet alanı ile tabanca ve tüfek atış poligonları kurmak isteyenler¸ kurmak istedikleri poligonun veya atış alanının özellikleri ile işletmenin proje ve nerede kurulacağına ilişkin bilgileri içeren başvuru dilekçesi ile Bakanlıktan ön izin belgesi almak zorundadırlar.
Girişimci gerçek kişi ise¸ nüfus cüzdanının onaylı örneğini¸ tüzel kişi ise ortak ve yöneticilerinin nüfus cüzdanlarının onaylı örneğini başvuru dilekçesine eklemesi gerekir.
Ön izin belgesi isteyenin durumunun genel güvenlik bakımından uygun olduğunun Bakanlıkça belirlenmesinden sonra¸ ilgiliye ön izin belgesi verilir.
KURULUŞ İZNİ İÇİN İSTENECEK BELGELER
Madde 61 - Trap-skeet atış alanı ve tabanca¸ tüfek atış poligonu kurmak üzere müracaat edenler¸ aşağıda yazılı belgeleri sağlamak zorundadırlar.
a) Tabanca atış poligonu kurmak isteyenler;
1 - Poligonun kurulacağı yer belediye hudutları içerisinde ise¸ bu yerin mülkiyetini gösterir belge veya kira sözleşmesi¸
2 - (Değişik alt bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 21. md.) 3194 sayılı İmar Kanununun 21 inci maddesi hükümlerine göre alınmış yapı ruhsatı¸
3 - Kurulması düşünülen tabanca atış poligonunun Uluslararası Atış Birliğinin (U.I.T.)¸ atış poligonları hakkında genel ve özel teknik kurallarına uygunluğunu gösteren¸ Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce tasdik olunmuş inşaat planı¸ 4 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bölge çalışma müdürlüğünden¸ poligonun 25/08/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununa ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği tüzüğüne uygun olduğuna dair kurum yazısı¸
5 - Poligonun çevreye olumsuz etkisi olup olmadığına dair Çevre Müsteşarlığından alınacak belge¸
6 - Poligonun kurulmasında genel güvenlik ve asayiş yönünden sakınca bulunmadığına dair mahalli zabıta tahkikat raporu¸
b) Trap-skeet atış alanı veya tüfek atış poligonu kurmak isteyenler;
1 - Sözkonusu alan veya poligonun belediye hudutları dışında olduğunu gösterir il bayındırlık ve iskan müdürlüğünce tasdik edilmiş 1/500 veya 1/5000 ölçekli vaziyet planı¸
2 - 1/50 ölçekli ve il bayındırlık ve iskan müdürlüğünce tasdik edilmiş inşaat projesi¸
3 - Atış alanını sınırlayan çevre duvarı veya en az 2 metre yüksekliğindeki sağlam direklere bağlı¸ sık tel örgüyü¸ sütre ve taş duvarları¸ denetime tabi ana giriş kapısı¸ gerekli diğer kapıları gösterir vaziyet planı ve detay planı¸
4 - 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ncı maddesinin son fıkrasına göre alınmış yapı ruhsatı¸
5 - Atış alanının en yakın meskun mahallere uzaklığını gösteren kroki¸
6 - Atış alanı veya poligonunun¸ Uluslararası Atış Birliğinin (U.I.T.)¸ atış poligonları hakkındaki genel ve özel teknik kurallarına uygunluğunu gösteren¸ il gençlik ve spor müdürlüğünce tasdik edilmiş planı¸
7 - Güvenlik uzaklıkları içinde kalan alanı da kapsayan işyeri alanının girişimcinin mülkiyetinde olduğunu veya kiralandığını gösterir belge¸
8 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge çalışma müdürlüğünden¸ atış alanı veya poligonun 1475 sayılı İş Kanununa ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğüne uygun olduğuna dair alınacak kurum yazısı¸
9 - İşyerinin çevreye olumsuz etkisi olmadığını belirten Çevre Müsteşarlığından alınacak belge¸
10 - İşyerinin kurulmasında genel güvenlik ve asayiş yönünden bir sakınca bulunmadığını gösterir mahalli zabıta tahkikat raporu¸
KURULUŞ İZİN BELGESİNİN VERİLMESİ
Madde 62 - Verilen ön izne göre kurulan¸ trap-skeet atış alanları ile tabanca¸ tüfek atış poligonları için¸ 61 inci maddede belirtilen tesisin plan ve projesinin ve işletme özelliğine uygunluğunun il bayındırlık ve iskan müdürlüğünce mahallen yaptırılacak inceleme neticesinde onaylanması şartıyla¸ Bakanlıkça kuruluş izni verilir.
Kuruluş izin belgesi iki yıl için geçerlidir. Kuruluş¸ zorlayıcı ya da kabul edilebilir nedenlerle gerçekleştirilmezse¸ bu süre Bakanlıkça en çok bir yıl uzatılabilir.
İşyerinin genişletilmesi¸ yeni tesisler eklenmesi ve diğer değişiklikler için yukarıda belirtilen esaslara göre yeniden izin belgesi alınması zorunludur.
İŞLETME İZNİ
Madde 63 - Kuruluş izin belgesi alınan atış poligonuna işletme izni verilebilmesi için¸ aşağıda yazılı belgelerle il valiliğine bir dilekçe ile başvurulur.
a) Atış poligonunun mevzuat hükümlerine uygun olarak yapıldığına ilişkin il bayındırlık ve iskan müdürlüğü raporu¸
b) Belediye ve valilikçe verilen yapı tesis izni¸
c) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüğünce verilmiş işletme belgesi¸
d) Çevre Müsteşarlığından alınacak¸ atış poligonunun çevreye ve işletmeye elverişli olduğuna ilişkin belge¸
e) Yangın yönünden gerekli önlemlerin alındığına dair itfaiye kuruluşu raporu¸
f) Atış poligonunun sorumluluğunu yüklenecek mesul müdürün¸ bu konuda vereceği noterlikçe onaylı taahhütnamesi¸
g) Atış poligonu sahibince hazırlanan ve il emniyet müdürlüğünce onaylanmış işletme ve çalışma yönergesi ile güvenlik yönergesi.
Dilekçe ve ekleri valilikçe Bakanlığa gönderilir. Atış poligonunun bu Yönetmelik hükümlerine uygunluğu tesbit edildiğinde¸ Bakanlıkça (Ek-12) deki İşletme İzin Belgesi verilir.
(Değişik fıkra: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./12. md.) İşletme İzin Belgesi almak için başvuranın¸ 16 ncı maddede belirtilen durumlardan birine girmemiş bulunması şarttır. Bu kişinin kuruluş izin belgesi sahibinden başka bir kişi olması halinde¸ ayrıca¸ durumun genel güvenlik yönünden de uygun görülmesi gerekir. Verilen İşletme İzin Belgeleri beş yıl için geçerlidir ve her beş yılda bir yenilenebilir.
POLİGON GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Madde 64 - Poligonda uyulması gereken güvenlik tedbirleri şunlardır.
a) Açık atış alanları ve poligonlarının en yakın yerleşim merkezi ve diğer işyerlerinden en az 80 metre uzaklıkta olması gereklidir. Kapalı atış alanı veya poligonları kurulması halinde ise bu uzaklık aranmaz.
b) Atış poligonu veya atış alanları binaları tek katlı yapılır. Ancak¸ teknolojinin gerektirdiği hallerde çok katlı da olabilir. Bu durumda duvarlar¸ tavanlar ve diğer tesisat atış poligonlarının gerektirdiği özellikte olmalıdır.
c) Bu gibi kuruluşlarda Uluslararası Atış Birliği (U.I.T.) Tüzüğünde o poligon veya atış yeri için gösterilen asgari ölçüler aranır.
d) Binalardaki giriş ve çıkış kapıları¸ pencereler ve panjurlar¸ gerektiğinde ve tehlike anında¸ bina içerisinde bulunanların kolayca kaçabilmelerini sağlayacak şekilde yapılır.
e) Atışların yapılacağı mahallerde mermi¸ fişek ve saçmaların sekmesine sebep olacak hiç bir kolon ve tavan kirişi bulunmaz. Bunların inşaatının yapılmasında¸ zorunluluk olması halinde sekmeyi önleyecek şekilde önlemler alınır.
f) Atış salonunda varsa tavan kirişleri ve aydınlatma armatürleri¸ tavan yüzeyine 20 derece eğimle gelecek şekilde 7 milimetre kalınlığında çelik sac levha ile gizlenir.
g) Atış ile hedef hattı arasındaki zeminin¸ merminin sekmesini önleyecek şekilde yapılması zorunludur.
POLİGONLARA SİLAH VE MERMİ TEMİNİ
Madde 65 - Atış poligonlarında demirbaş olarak bulundurulacak tabanca ve yivli tüfeklerin temini için Bakanlıktan izin alınır.
Poligonlarda ne miktarda ateşli silah ve cephane bulundurulacağı¸ Bakanlıkça tayin ve tesbit edilir. Bakanlığın olurundan sonra cins ve miktarı belirlenmiş bulunan silah ve cephane¸ isteğe bağlı olarak yerli üretim yoluyla veya ithal edilen mermilerden karşılanır.
Yurt içinden temin edilecek silah ve cephaneler için¸ Bakanlığın oluru ile miktar tesbitine ilişkin yazısı yeterlidir.
Bu maddede yazılı esaslar içerisinde belirlenerek ithal edilen veya iç piyasadan temin edilen silahlar ile mermilerinin¸ Bakanlığın işyerini faaliyetten men etmesi veya silahın veya mermisinin tamamen çalışamaz durumda olması haricinde¸ bir başkasına devri mümkün değildir. Bu silah ve mermiler¸ Bakanlığın oluru ile bir başka poligona veya Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna devredilebilir.
SİLAH VE CEPHANENİN MUHAFAZA¸ KULLANILMASI VE BİLDİRİLMESİ
Madde 66 - Bu Yönetmelik hükümlerine göre temin edilen silah ve mermiler özel depolarda muhafaza edilir. Muhafaza edilecek silah ve mermi adedi az ise; içleri uygun bir malzeme ile ateşe dayanıklı hale getirilmiş¸ çelikten yapılmış¸ özel ve sabit demir kuşaklı ve takviyeli¸ kilitli çelik dolap veya sandıklar kullanılabilir. Silah ve mermi miktarının çok olması halinde ise¸ kapı ve pencereleri kolay açılamayacak şekilde¸ demir parmaklıkla takviye edilmiş depoda muhafaza edilir.
Poligonlarda bulundurulacak depo¸ kasa veya sandık nev'inden gereçlerin uygunluğu Bakanlıkça denetlenir.
Atış alanı veya poligonundaki silah ve mermiler aşağıdaki esaslara uygun olarak kullanılır.
a) İthaline veya iç piyasadan teminine izin verilerek¸ atış poligonlarında muhafaza altına alınan cephane¸ bu poligonlarda atış maksadıyla kullanılır.
b) Kurulan atış poligonlarında¸ 18 yaşını ikmal etmiş herkes¸ silah ruhsatı olup olmadığına bakılmaksızın atış yapabilir.
c) 18 yaşını ikmal etmemiş kişiler¸ yanlarında veli veya vasileri bulunmak suretiyle atış poligonlarından yararlanabilirler.
d) Atış poligonlarında atış yapmak üzere gelen kişilerin¸ varsa¸ taşıma veya bulundurma ruhsatlarını¸ yoksa¸ geçerli kimliklerini ibraz etmeleri ve kaydettirmeleri zorunludur. Atış poligonu sahip ya da yöneticileri veya mesul müdürleri¸ satın aldıkları ve halen depolarında bulundurdukları cephane miktarını¸ noterlikçe onaylanmış deftere günü gününe yazmak ve kimlere ne miktarda satış yaptıklarını da belirterek¸ ay sonunu izleyen yedi gün içerisinde yerel güvenlik makamlarına bildirmek zorundadırlar.
SİLAH VE CEPHANENİN KAYDI İLE DEVRİ
Madde 67 - Atış poligonlarında her ateşli silah ve her çaptaki cephane için ayrı ayrı defter tutulur. Bu defterlerde¸ silahların ve cephanelerin giriş ve demirbaş kayıtlarıyla cephanenin ne şekilde kimler tarafından ve ne miktarda sarf edildiği belirtilir ve atıcının imzası alınır.
Herhangi bir sebeple kullanılamayan veya hurdaya çıkarılan silah¸ mermi ve diğer aksam¸ bir tutanakla Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna devredilerek silah ve mermi demirbaş defterinden düşülür ve bir listeyle Bakanlığa bilgi verilir.
ATIŞ POLİGONLARINDA UYULMASI GEREKLİ KURALLAR
Madde 68 - Atış poligonunda görevliler ve atıcılar tarafından uyulması gereken kurallar şunlardır.
a) Görevliler¸ poligonlara alkollü olarak girmek ve atış yapmak isteyenleri men ederler.
b) Atışı idare eden görevli emir verinceye kadar¸ atıcı cephane dağıtma yerinden cephane alamaz ve cephane ile ilgili görevli de cephane veremez.
c) Silahlar¸ sadece atış hattında doldurulur ve boşaltılır.
d) Silahlar¸ sadece atışı idare eden görevlinin komutu üzerine doldurulur.
e) Atışı idare eden görevli atış yolunun emniyette bulunduğunu görüp "DOLDUR" ve "ATIŞ SERBEST" komutunu verinceye kadar herhangi bir atış noktasından atış yapılamaz.
f) Atış görevlisi tarafından muayeneden geçip¸ boş ve emniyetli durumda olmayan hiçbir silah atış hattı dışına çıkarılamaz.
g) Emniyette olsun veya olmasın¸ silah¸ atış hattında bir yerden başka bir yere dolu olarak taşınamaz.
h) Sıcak namlulu bir silahın namlusunda fişek bırakılamaz.
ı) Atış hattının gerisinde iken silah kurulamaz ve doldurulamaz.
i) Atış yapılacak veya atış yapılan silahların basit onarım ve temizleme işleri¸ atış hattı dışında ayrı bir bölmede gerçekleştirilir. Bu bölüme¸ görevlilerden başkası giremez.
j) Atış yerinde meydana gelebilecek kazalarda ilk yardım müdahalesi yapabilmek için¸ lüzumlu ilk yardım malzemesi ve ilaçların bulundurulması zorunludur.
Bu maddede belirtilen kuralların¸ trap-skeet atış alanı¸ tabanca ve tüfek atış poligonlarında herkesin görebileceği bir yere atış talimatnamesi olarak asılması zorunludur.
İŞLETME İZİN BELGELERİNİN İPTALİ
Madde 69 - Poligon açma izin belgesi sahiplerinin¸ bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareketleri ve riayetsizliklerinin tesbiti halinde¸ bu durumun giderilmesi için¸ kendilerine yeterli süre verilerek uyarıda bulunulur. Tekerrürü halinde¸ poligon işletme izin belgeleri geçici veya daimi olarak Bakanlıkça iptal edilir.
SİLAHLARDA YAPILACAK TAMİR VE DEĞİŞİKLİKLER
Madde 70 - (Değişik madde 16/11/1992 - 92/3721 K.)
Ruhsatlı silahlara sahip olanlar¸ aşağıda belirtilen şartlar çerçevesinde bu silahlarını tamir ettirebilirler.
a) (Değişik bent: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 22. md.) Ruhsata bağlanarak tescil edilmiş tabanca¸ yivli ve yivsiz tüfekler üzerinde yapılacak basit tamirat¸ boyama¸ işleme ve dürbün montajı gibi işlemler izne tabi değildir. Ancak tabanca ve yivli tüfeklerin ana ve balistik önemi haiz parçaları olan namlu¸ sürgü¸ çerçeve¸ çıkarıcı¸ tırnak¸ ateşleme iğnesi ve mekanizma başı üzerinde yapılması istenilen tamir veya tadilat için¸ silah tamir yeri açma ruhsatı bulunan tamirci tarafından bu hususla ilgili düzenlenmiş raporla birlikte valiliğe müracaat edilir. Valilik bu müracaatı silahla birlikte ilgili Kriminal Polis/Jandarma Laboratuvarına gönderir. Buradan alınacak rapora istinaden valilikçe tamir veya tadilat izni verilebilir.
b) (Değişik bent: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./13. md.) Silahların parça değişikliği gerektiren tamiratlarında yukarıdaki bentte belirtildiği şekilde söz konusu silahlara ait ana parçaların yurt dışından temini Bakanlığın iznine tabidir. Seri numarasının bulunduğu ana parçalar üzerinde yapılması gerekli görülen değişiklik¸ kayıtlı bulunan seri numarası değiştirilen yeni parça üzerine ilgili Kriminal Polis Laboratuarında işlenerek kayıtlara geçmesi sağlanır.
SİLAH TAMİRHANESİ AÇMA İZNİ
Madde 71 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 23. md.)
Ateşli ve ateşsiz silahları tamir yeri ve bu yere bağlı şube açma izni¸ mahalli zabıta tarafından yapılacak tahkikattan sonra valiliğin uygun görüşü üzerine Bakanlıkça verilebilir.
Silah tamirhanesi ve şubesini açma izninin verilebilmesi için;
a) Silah tamirhanesi ve şubesini açmak isteyenlerin¸ 16 ncı maddede belirtilen hallerden birine girmemiş olması ve Bakanlıkça oluşturulan yetkili uzman komisyon tarafından yapılacak mesleki yeterlilik sınavını kazanmış olması¸
b) Açılması istenilen tamirhanenin ve şubesinin meskun mahal içinde¸ genel güvenlik bakımından uygun yer ve konumda olması ve uygun fiziki şartları taşıması¸
c) Silah tamirhanesinde ve şubesinde çalıştırılacak işçilerin sigortalı olması ve 16 ncı maddede belirtilen hallerden birine girmemiş olması¸
şartları aranır.
Bu Yönetmelik hükümlerine göre istenecek belgelerin Bakanlığa ibraz edilmesi halinde¸ (EK-13)'teki Silah Tamir Yeri Açma Ruhsatı düzenlenir. Bu ruhsatlar beş yıl geçerli olup her beş yılda bir Bakanlıkça yenilenebilir. Geçerlilik süresi sona eren ruhsatın yeniletilmesi için mahalli zabıta marifetiyle yapılacak yazılı tebligata rağmen¸ idarece kabul edilebilir zorunlu bir mazereti bulunmadığı halde¸ en geç üç ay içinde müracaat etmeyenler¸ ruhsatları yenileninceye kadar valilikçe faaliyetten menedilirler.
Silah tamirhaneleri ve şubelerinin denetimi valilikçe yapılır. Yukarıda belirtilen şartlarda eksiklik bulunduğunun tespiti halinde¸ tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için yeterli süre verilerek¸ eksikliklerin tamamlanması hususu mahalli zabıta marifetiyle ilgiliye yazılı olarak tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren¸ verilen süre içinde eksiklikler giderilmezse¸ silah tamirhanesi re'sen valilik tarafından geçici veya sürekli olarak kapatılabilir. Yapılan işlem Bakanlığa bildirilir.
Silah tamir yeri açma ruhsatı alan kişilerin¸ irtibat büroları açmalarına Bakanlıkça izin verilebilir. Açılan irtibat bürolarında sadece tamir yerine gönderilecek veya sahiplerine teslim edilecek silahların geçici olarak çelik kasalarda muhafazası yapılır. Silah muhafazası için uygun yer ve çelik kasası bulunmayan yerlere irtibat bürosu açma izni verilmez.
İrtibat bürolarıyla silah tamir yeri arasında silah nakil işinde çalıştırılacak kişilerin de ikinci fıkranın (c) bendindeki şartları taşımaları gerekir. Bunlardan¸ silah nakil işinde çalışanlara valilikçe¸ bu işte çalıştığı sürece ve en fazla beş yıl geçerli (Ek-6)'daki Silah Nakil Belgesi verilebilir. Silah Nakil Belgesi¸ tamir yeri ile irtibat büroları arasındaki güzergahta ve silahların güvenli bir şekilde ambalajlanmış olarak valiz¸ çanta¸ sandık vb. içinde muhafazalı bir şekilde nakli için geçerli olup¸ aksine hareket edenlerin silah nakil belgeleri valilikçe iptal edilir.
ONBİRİNCİ BÖLÜM : PERSONELE ZATİ DEMİRBAŞ TABANCA SATIŞI
Madde 72 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 73 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 74 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 75 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 76 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 77 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 78 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 79 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 80 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 81 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 82 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 83 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
Madde 84 - (Mülga madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 26. md.)
ONİKİNCİ BÖLÜM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
RUHSATLARIN RENK¸ ŞEKİL VE MUHTEVASI
Madde 85 - (Değişik madde: 16/02/1999 Yönetmelik - 99/12488 - 4. md.)
Bu Yönetmelikle düzenlenen¸ Genel Müdürlükçe yerine getirilen işlemlerden jandarma sorumluluk bölgesinde ikamet etmekte olan gerçek ve tüzel kişilere ilişkin işlemler aynı esaslara göre Genel Komutanlıkça yerine getirilir.
Birinci fıkradaki esaslar doğrultusunda jandarma tarafından yerine getirilecek işlemlere ilişkin olarak¸ polis laboratuvarınca yerine getirilen görevler jandarma kriminal laboratuvarınca yerine getirilir.
(Değişik fıkra: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 24. md.) Ruhsatların rengi¸ şekli¸ muhtevası¸ ruhsatlı silahlar ile silahların sahibine ait bilgilerin kaydedileceği defterlerin şekil ve kayıt usulleri Genel Müdürlük ve Genel Komutanlığın müşterek çalışmaları ve koordinasyona ilişkin esaslar ile diğer hususlar Bakanlıkça tespit edilir.
AF KAPSAMINA GİREN SİLAHLAR
Madde 86 - 3684 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi hükmü uyarınca af kapsamına giren silahların polis laboratuvarlarında yapılacak tesbitleri sırasında silahın imal tarihinin kesin olarak tesbiti mümkün olmadığı takdirde¸ silahın model yılı esas alınır ve af ile ilgili işlemler bu tarih itibariyle yapılır.
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER
Madde 87 - 15/01/1982 tarihli ve 8/4182 sayılı¸ 17/06/1987 tarihli ve 87/11900 sayılı ve 05/06/1989 tarihli ve 89/14238 sayılı Bakanlar Kurulu kararları yürürlükten kaldırılmıştır.
EK MADDE
Ek Madde 1 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 25. md.)
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nca üretilen veya Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nca ithal edilen veya ettirilen tabanca ve yivli av tüfeği fişekleri¸ 14/08/1987 tarihli ve 87/12028 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi¸ İthali¸ Taşınması¸ Saklanması¸ Depolanması¸ Satışı¸ Kullanılması¸ Yok Edilmesi¸ Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük'ün 113 üncü maddesine göre patlayıcı madde satış izin belgesi alma ön şartıyla¸ aynı Tüzüğün 83 üncü maddesinde belirtilen birinci¸ ikinci ve üçüncü gruba dahil satıcılardan bu Yönetmelik hükümleri gereğince tespit edilecek şartları yerine getirenlere¸ valilikçe¸ Mermi Satış İzin Belgesi verilebilir. Mermi Satış İzin Belgesi sahipleri¸ en geç üç gün içinde valiliğe bildirmek kaydıyla¸ kendi aralarında mermi satışı yapabilirler.
Mermi Satış İzin Belgesi olanların depo ve satış yerlerinde bulundurabilecekleri mermi miktarı¸ muhafazası ve naklinde alınacak tedbirler¸ birinci fıkrada belirtilen Tüzük hükümleri de dikkate alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Ek Madde 2 - ( Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 25. md.)
Valiler¸ 7 nci ve Ek-1 inci maddelerde belirtilenler hariç olmak üzere¸ bu Yönetmelik hükümlerine göre haiz oldukları yetkilerini¸ gerekli gördükleri takdirde¸ kısmen veya tamamen¸ kaymakamlara yazılı olarak devredebilirler. Yetki devrinde¸ ilçe polis ve/veya jandarma teşkilatlarının bu hizmetler için yeterli birim veya personele sahip olmaları dikkate alınır.
Ek Madde 3 - (Değişik madde: 02/12/1999 Yönetmelik - 99/13749 - 25. md.)
Yönetmeliğin 8 ve 9 uncu maddelerine göre kurum¸ kuruluş veya kişilerin satın aldığı demirbaş silahlar¸ silah demirbaş defterine kaydolunur. Bu silahlar¸ adına silah taşıma ruhsatı düzenlenen kişi dışında başkası tarafından taşınamaz. Ruhsat sahibi kişi¸ ruhsatta kayıtlı demirbaş silah dışında başka silah taşıyamaz. Demirbaşa kayıtlı silah ve mermiler¸ özel oda¸ kasa veya dolaplarda muhafaza edilir. Bu silah ve mermilerin muhafazasında statülerine göre yetkili amir veya sahipleri sorumludur.
Bu Yönetmeliğe göre demirbaş silah taşıma ruhsatı verilen kişilerin görevden ayrılması¸ taşıma ruhsatı verilecek başka görevli bulunmaması veya bu göreve getirilecek kişilerin işe başlamalarının gecikmesi halinde¸ demirbaş silah¸ kurum yetkilisi veya sahibi tarafından görevlendirilecek bir sorumlu tarafından muhafaza edilir. Silahlara ait demirbaş kaydı¸ bu silahları taşıyacak kişiler göreve başlayıncaya kadar¸ sadece işyerinde bulundurma yetkisi verir. Yönetmeliğin 9 uncu maddesine göre demirbaş silaha sahip işyerleri¸ bu silahların demirbaşa kaydından itibaren beş yılda bir yenileme işlemi yapmamaları halinde¸ 3 üncü maddeye göre işlem yapılır. Ayrıca¸ demirbaş silaha ihtiyacı kalmayan kurum veya işyerlerine ait silahlar¸ bu Yönetmelik hükümlerine göre durumları uygun olan kişi veya kuruluşlara usulüne uygun olarak devredilebilir.
Ek Madde 4 - (Ek madde:16/02/1999 Yön: 99/12448 - 5 md.)
Bu Yönetmelikle düzenlenmiş bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ve bunların emeklileri ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen işlemler Jandarma Genel Komutanlığı'nca yürütülür.
Ek Madde 5 - (Ek madde:16/02/1999 Yön: 99/12448 - 5 md.)
İllerde ve eğer yetki devredilmişse ilçelerde silah ruhsatı verilebilmesine ilişkin olarak yapılacak işlemler en üst düzey emniyet veya jandarma yetkilisinin (illerde il jandarma komutanları¸ ilçelerde ilçe jandarma komutanları) imzasıyla mülki idare amirinin onayına sunulur.
Ek Madde 6 - (Ek madde: 23/06/2008 - 2008/13846 S.Yön/1.mad)
Bu Yönetmelik hükümlerine göre verilen her türlü izin¸ belge ve ruhsatlar ile kayıt işlemlerinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına yer verilir.
GEÇİCİ MADDE
Geçici Madde 1 - (Yeniden Düzenleme: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./15. md.)
Emniyet Genel Müdürlüğünden Jandarma Genel Komutanlığına devredilecek hizmetlere ilişkin devir işlemleri Bakanlıkça belirlenecek esaslara göre 31/12/2001 tarihine kadar tamamlanır.
Geçici Madde 2 - (Ek madde: 25/10/2000 - 2000/1550 S.Yön./15. md.)
Sahil Güvenlik Komutanlığı personel temini bakımından müstakil yapıya kavuşuncaya kadar Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli subay¸ astsubay¸ uzman çavuş ve uzman erbaşların silah ruhsat işlemleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca yürütülür.
YÜRÜRLÜK
Madde 88 - Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
YÜRÜTME
Madde 89 - Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
YÖNETMELİĞE İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
02/04/1997 TARİH VE 97/9510 YÖNETMELİĞİN GEÇİCİ MADDELERİ:
Geçici Madde 1 - Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce mevzuata uygun ruhsat almış olanların kazanılmış hakları saklıdır. Ancak¸ bu Yönetmelikle getirilen yeni hükümler nedeniyle durumu 16 ncı madde kapsamına girenlerin taşıma ruhsatları¸ süresi sonunda¸ bulundurma ruhsatına çevrilir.
Geçici Madde 2 - Ruhsatları¸ kanuni süresi sonunda altı ay içinde yeniletmemeleri nedeniyle iptal edilmiş olanların durumları¸ bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde müracaat etmeleri halinde¸ yeniden değerlendirilir...
DEVLET MEMURLARI SİCİL YÖNETMELİĞİ

Bakanlar Kurulu Karar Tarihi: 8/9/1986
Bakanlar Kurulu Karar No:86/10985
Resmi Gazete Tarihi : 18.10.1986
Resmi Gazete Sayısı:19255

Ek ve Değişiklikler:
1) 12/1/1988-88/1511 B.KK. (25.7.2001/24473 RG)
2) 25/9/1989-89/14578 B.K.K. (1.11.1989/20329 RG)
3) 29/11/1989-89/14841B.K.K. (5.1.1990/20393 RG)
4) 19/1/1998-98/10964 B.K.K. (12.5.1998/23340 RG)

BÖLÜM 1

Genel Hükümler
Amaç

Madde 1 - Bu Yönetmelik'in amacı¸Devlet Memurunun mesleki ehliyetinin tesbiti için sicilinde bulunacak bilgileri¸ ayrılış sicilinin verileceği halleri¸ sicil raporunun şeklini¸ taşıyacağı soruları¸ sicil raporlarının doldurulmasında uygulanacak not usulünü¸ notların derecelendirilmesini¸ düzenleme zamanını¸uyarılan memurlarca yapılacak itirazları ve bunları inceleyecek mercileri¸sicil raporlarının muhafazası ile görevli makamlara dair esasları¸ vali ve kaymakamların hangi memurların birinci¸ ikinci ve üçüncü sicil amirleri olduklarını¸ hangi memurlar hakkında da ek sicil raporu vereceklerini ve diğer hususları düzenlemektir.

Kapsam

Madde 2 - Bu Yönetmelik 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 1 nci maddesinin 1 nci fıkrası kapsamına giren memurlar hakkında uygulanır.

Deyimler

Madde 3 - Bu yönetmelikte geçen deyimlerden;

a) Sicil Raporu: Sicil amirlerinin¸mesleki ehliyetin belirlenmesini sağlayan soruları not usulüyle¸ şahsiyetle ilgili konuları mütalaa şeklinde değerlendirerek memurların mesleki ehliyetleriyle şahsi meziyet ve kusurlarını belirledikleri bu Yönetmeliğe ekli formu¸

b) Sicil Amiri: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 112 nci maddesinde öngörüldüğü şekilde yürürlüğe konulan yönetmelikler gereğince sicil raporlarını ilk (birinci)¸ikinci ve üçüncü derecede yetkili olarak doldurmakla görevlendirilen amirleri¸

c) Atamaya Yetkili Amir: Atama usul ve esaslarını belirleyen mevzuat hükümleriyle atama yetkisi tanınan memurları müşterek kararla veya Bakanlar Kurulu Kararı ile atanan memurlar bakımından ise inha eden makamı¸

d) En Üst Yönetici: Başbakan ve Bakanları; Başbakanlık ve Bakanlıklarda müsteşarı; bağlı veya ilgili kuruluşlarda bunların başında bulunan Müsteşar¸ Başkan¸ Genel Müdür¸Genel Sekreter ve Müdürü; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi kurumlar bakımından özel yönetmeliklerinde belirtilenler 25 inci maddenin uygulanmasıyla ilgili olarak da kurumların¸ bölge¸ il ve ilçelerdeki taşra teşkilatının başında bulunanları¸

ifade eder.

Memur Kütüğü

Madde 4 - Kamu kurumlarına memur olarak atananlar kurumlarca tutulan memur kütüklerine kaydedilir. Her memura ayrı bir numara verilir.

Kütüğün her memura ait bölümüne¸ memurun adı¸ soyadı¸ cinsiyeti¸ doğum tarihi ve yeri¸ öğrenimi¸ kadrosu¸ işe başlama ve işten ayrılma tarihi ve sebebi kaydedilir. Memur kütükleri özlük işleri birimlerince tutulur.

Memur Cüzdanı

Madde 5 - Kurumlarca her memura kimlik belgesi olarak kullanılmak üzere memur cüzdanı verilir. Memur cüzdanında memurun adı¸soyadı¸doğum yeri¸doğum tarihi ve görevi belirtilir.

Herhangi bir sebeple kurumdan ayrılanların memur cüzdanları geri alınır.

Özlük Dosyası

Madde 6 - Her memur için kurumlarınca bir özlük dosyası düzenlenir. Bu dosyada memurun adı ve soyadı¸ kütük sıra numarası¸ doğum yeri ve tarihi¸ cinsiyeti¸ medeni hali¸ nüfus hüviyeti cüzdanı ile öğrenim belgesinin dairece tasdik edilmiş suretleri¸ bakmakla yükümlü olduğu kimseler¸ öğrenim durumu¸ bildiği yabancı diller ve derecesi¸yaptığı lisansüstü eğitimi¸staj ve incelemeleri¸sınıfı¸derece ve kademesi¸mecburi hizmetleri¸askerlik durumu¸adaylık ve asli memurluğa atanma ve işe başlama tarihi¸ derece ve kademe ilerlemeleri¸ imtihan başarı dereceleri¸ sınıf ve yer değişiklikleri¸ hizmetiçi eğitim durumu¸siciline işaretlenmek üzere kendisi tarafından verilen yayın ve eserleri¸ aldığı takdirname ve ödüller¸ hakkında yapılan disiplin soruşturmalarına dair evrak ve verilen disiplin cezaları¸ herhangi bir suçtan dolayı hakkında dava açılmış ise hükümlülük (affedilmiş olsalar bile) men'i muhakeme veya beraat kararı; sağlık durumuna¸görevden uzaklaştırma¸ yaptığı fahri hizmetler¸aldığı izinlere ait bilgi ve belgeler ile memurluğa alı nırken istenen diğer belgeler bulunur.

Bu Yönetmeliğin uygulanmasında özlük dosyaları memurların sicillerinin bir parçası sayılır; gizli sicil raporlarının doldurulması esnasında ilgili sicil amirlerince incelenebilir.

Sicil Dosyası

Madde 7 - Her Devlet memurunun bir sicil dosyası bulunur. Sicil dosyalarına sicil amirlerince düzenlenen gizli sicil raporları ile varsa müfettişler tarafından verilen denetleme raporları¸ (...) (1) mal beyannameleri¸ vali ve kaymakamlarca düzenlenen ek sicil raporları konulur.

Sicil Not Defteri

Madde 8 - (Mülga: 25/9/1989 - 89/14578 B.K.K.)

Sicil Not Defterlerinin Kullanılması

Madde 9 - (Mülga: 25/9/1989 - 89/14578 B.K.K.)

Özlük ve Sicil Dosyasının Önemi

Madde 10 - Devlet Memurlarının ehliyetlerinin tesbitinde¸ kademe ilerlemelerinde¸ derece yükselmelerinde¸emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyaları başlıca dayanaktır. Kurum değiştiren memurların özlük ve sicil dosyaları yeni kurumlarına eksiksiz olarak gönderilir.

Sicil Amirleri Yönetmelikleri

Madde 11 - Kurumlarınca bu Yönetmeliğe ekli sicil raporlarını doldurarak memurların mesleki ehliyetlerini ve şahsi kusur ve meziyetlerini tesbit yetkisi tanınacak sicil amirleri¸ 657 sayılı Devlet memurları Kanununun 112 nci maddesi uyarınca yürürlüğe konulacak yönetmeliklerle belirtilir.

BÖLÜM 2

Gizli Sicil Raporlarının Doldurulmasına Dair Usul ve Esaslar
Sicil Raporlarının Doldurulma Zamanı

Madde 12 - Gizli sicil raporları her yılın Aralık ayının ikinci yarısı içinde doldurulur. Raporların ilgililerce en geç 31 Aralık günü¸ tatile rasladığı takdirde müteakip çalışma günü mesai saati sonuna kadar bunları muhafaza ile görevli makamlara teslim edilmesi şarttır.

Her ne sebeple olursa olsun sicil raporlarını birinci fıkrada belirtilen tarihlerden sonra teslim edenler hakkında idari soruşturma açılır.

Aday memurların sicil raporları işe başladıkları tarihi takip eden birinci yılın dolmasından sonraki 15 gün içinde¸ 2 yıl süre ile adaylığa tabi tutulan aday memurların ikinci yıl sicilleri aynı şekilde doldurulur.

Bir yıldan çok iki yıldan az bir süre ile adaylığa tabi tutulan memurların ikinci sicil raporları¸ adaylıklarının kaldırılmasının söz konusu olduğu tarihte doldurulur.

Sicil Raporu Doldurmak İçin Gerekli Süre

Madde 13 - Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların¸ değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları şarttır.

Üç sicil amiri bulunan memurlar hakkında sicil verecek amirlerden bir veya ikisinin bulunmaması halinde mevcut amirlerin raporuna itibar edilir.

İki sicil amiri bulunan memurlar hakkında da yukarıdaki fıkrada belirtilen durumda birinci veya ikinci sicil amirinin dolduracağı sicil raporu o yıl için geçerli sayılır.

Bir sicil amiri bulunan memurlar hakkında o sicil amirinin değerlendirmesine göre işlem yapılır.

Sicil amirlerinin hiçbirinin bulunmaması veya sicil verecek süre görevde kalmamaları halinde sicil raporları sonradan göreve atananlar veya vekilleri tarafından üç aylık bir sürenin sonunda derhal doldurulur. Bu uygulama sonunda da memura o yıl için sicil raporu verme imkanı bulunmazsa sicil raporu¸düzenleme döneminde üç aydan az olmamak üzere memurla en fazla çalışan sicil amiri tarafından doldurulur.

Sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri¸ hizmetiçi eğitimde geçen süreler¸ sicil raporu düzenlenmesi için gereken 6 aylık süreye dahildir. Şu kadar ki amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış olmak şarttır. Hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak için gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi ve dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulunmaması halinde¸ bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç yılın sicil notlarının ortalaması esas alınır.

Görevden Ayrılış Halinde Sicil Raporlarının Doldurulması

Madde 14 -Bir görevde 6 ay veya daha fazla bir süre bulunup başka göreve atananların sicil raporları¸ bunların atanmalarından önceki sicil amirlerince ayrıldıkları tarihi takip eden onbeş gün içinde doldurulur ve yeni görev yerlerine gönderilmek üzere ilgili makamlara teslim edilir.

Sicil raporlarının doldurulma zamanı gelmeden ve yeni sicil amirine sicil raporu doldurmak için yeterli süre kalmadan görevlerinden ayrılan sicil amirleri en az 6 ay beraber çalıştıkları memurların sicil raporlarının kendilerine ait bölümü¸ görevlerinden ayrılmadan önce doldurarak sicil raporlarını saklamakla görevli makamlara teslim ederler.

Sicil Not Defterindeki Kayıtlardan Yararlanma

Madde 15 - (Mülga: 25/9/1989 - 89/14578 B.K.K.)

Madde 16 - Sicil amirleri¸ sicil raporunun memurların mesleki¸ yöneticilik ve yurt dışı görevlerdeki ehliyetlerinin belirlenmesini sağlayan soruların herbirini¸ ihtiva ettikleri unsurları esas almak suretiyle 100 tam not üzerinden değerlendirir ve sorulara verdikleri notların toplamını soru sayısına bölerek memurların sicil notunu tespit ederler. Her bir sicil amirince bu şekilde belirlenen sicil notlarının toplamının sicil amiri sayısına bölünmesi sureti ile de memurların sicil notu ortalaması bulunur ve buna göre sicil notu ortalaması:

a) 60 dan 75'e kadar olanlar orta¸

b) 76 dan 89'a kadar olanlar iyi¸

c) 90 dan 100'e kadar olanlar çok iyi¸

derecede başarılı olmuş¸ olumlu; 59 ve daha aşağı not alanlar ise yetersiz görülmüş¸ olumsuz sicil almış sayılır.

Sicil notu ve ortalaması hesaplanırken kesirler tam sayıya tamamlanır.

(Değişik: 29/11/1989 - 89/14841 B.K.K.) Hizmet özelliklerinin gerektirmesi ve Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşünün alınması kaydıyla¸ kurumlar Devlet Memurları Sicil Raporunun Sicil Amirlerinin Memurun Mesleki Ehliyeti Hakkında Notlar bölümüne soru ilave edebilirler. İlave edilen sorular da 100 not üze rinden değerlendirilir.

Memurların Genel Durum ve Davranışlarının Değerlendirilmesi

Madde 17 - Sicil amirleri sicil raporunu doldurdukları her memuru;

a) Dış görünüşü (Kılık¸ kıyafet)¸

b) Zeka derecesi ve kavrayış kabiliyeti¸

c) Azim ve sebatkarlık¸ dürüstlük¸ sır saklamada güvenirlilik ve beşeri münasebetlerdeki başarısı¸

d) Alkol¸ kumar¸ vb. alışkanlıkları memuriyetle bağdaşmayacak ölçüde sürdürme gibi halleri¸

e) Güvenilir olmama¸ şahsi menfaatlerini aşırı ölçüde düşünme¸yalan söyleme¸ dedikodu yapma¸ kıskançlık¸ kin tutma gibi kötü huy ve davranışları¸

(Değişik: 25/9/1989 - 89/14578 B.K.K.) Bakımından genel bir değerlendirmeye tabi tutarlar. Sicil döneminde edinilen bilgi ve müşahadelerden yararlanılarak yapılacak değerlendirme sonuçlarına göre memurların olumlu ve olumsuz yönleri¸ kusur ve noksanları hakkındaki düşünceler sicil raporunun şahsiyet değerlendirilmesine ait bölümüne ayrı¸ ayrı açık ve gereğine göre kısa veya teferruatlı olarak yazılır.

Sicil amirlerinin memurların genel durum ve davranışları hakkındaki düşünceleri¸ not takdirlerinde dikkate alınır.

Sicil Raporlarının Dolduruluş Şekli

Madde 18 - Sicil raporları önceden hazırlanan müsvettelerden yararlanılarak herhangi bir silinti ve kazıntı yapılmaksızın doldurulur. Müsvetteler imha edilir. Fazla ve yanlış yazılan kelime veya notlar okunulacak surette çizilerek doğrusu yazıldıktan sonra keyfiyet imza ile tevsik edilir.

Sicil amirleri 16 ncı madde uyarınca tesbit edecekleri sicil notunu kendileri hesaplayarak sicil raporunun ilgili bölümüne yazarlar. Memurların sicil notu ortalamaları¸ özlük işleriyle görevli birimlerin başında bulunan amir veya en yakın yardımcıları¸ böyle bir birim yoksa özlük işleriyle görevli memurlardan en üst yöneticiler tarafından seçilenlerce hesaplanarak sicil raporunun ilgili bölümüne yazılır.

Sicil Amirinin Sorumlulukları

Madde 19 - Sicil amirleri sicil raporlarını itinalı¸ doğru ve tarafsız bir şekilde düzenlerken; Devlete sadakat ve bağlılığı¸ memuriyet sıfatının gerektirdiği şeref ve itibar ile hizmetlerin süratli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini; güvenilir ve yetenekli memurların yükselmelerini¸ diğerlerinin ise kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmaları gerektiğini esas alır.

Sicil amirlerinin maiyetlerinde çalışan memurları değerlendirmedeki başarıları üst sicil amirleri tarafından kendisinin değerlendirilmesinde de dikkate alınır.

Garez veya özel amaçla sicil raporlarını gerçeğe aykırı doldurdukları anlaşılan sicil amirlerinin cezai sorumlulukları saklıdır.

Değerlendirmelerin Genel Niteliği ve Geçerli Sayılmayacağı Haller

Madde 20 - Her derecedeki sicil amirlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak memurlar hakkında sicil raporlarında yaptıkları değerlendirmeler birbirinden bağımsız ve 16 ncı madde hükümlerine göre etkili ve geçerlidir. Memurların sicil notu sicil amirlerince takdir olunan notların aritmetik ortalamasına göre tesbit edilir. Ancak birinci ve ikinci sicil amirlerince yapılan değerlendirmelerin memurun sicilinin olumlu veya olumsuz olmasına tesir etmesi veya ortalama sicil notu aralarında 10 veya daha fazla fark olması halinde varsa üçüncü sicil amirinin kanaatına müracaat edilir ve üçüncü sicil amirinin değerlendirmesi esas alınır.

Üçüncü sicil amiri bulunmadığı takdirde ikinci sicil amirinin değerlendirmesi ile iktifa edilir. Bir sicil amirinin bulunması halinde birinci sicil amirinin değerlendirmesine göre işlem yapılır.

Garez veya özel maksatla memur hakkında gerçeğe aykırı değerlendirme yaptığı anlaşılan sicil amirinin değerlendirmesi geçersiz sayılarak memur hakkında varsa diğer sicil amir veya amirlerinin değerlendirmesine göre¸ yoksa o sicil döneminde son üç yılın aritmetik ortalaması esas alınarak buna göre işlem yapılır. Gerçeğe aykırı olarak memur lehine yapıldığı anlaşılan değerlendirmeler de geçersiz sayılır. Bu takdirde de diğer değerlendirmelere; başka değerlendirme yapılmamışsa memurun son 3 yıla ait sicil raporlarının; hakkında daha az sayıda sicil raporu doldurulmuş olanların mevcut sicil raporlarının ortalamasına göre işlem yapılır.

Yetersiz Memurların Uyarılmaları

Madde 21- Yetersiz olarak değerlendirilmiş bulunan mamurlar¸ bu duruma sebep olan kusur ve noksanlarını gidermeleri için¸ sicil raporlarının bunların muhafazası ile görevli makamlara en son teslim tarihini takip eden bir ay içinde¸ atamaya yetkili amirlerce gizli bir yazı ile uyarılır.

Uyarılan Memurların İtiraz Hakkı

Madde 22 - 21 inci madde uyarınca uyarılan memurlar¸ uyarı yazısını tebellüğ ettikleri tarihi takip eden 1 ay içinde atamaya yetkili amirlerine itirazda bulunabilirler.

Uyarı ve İtirazlara Dair Usul ve Esaslar

Madde 23 - İtirazlar¸ sadece uyarı yazısında belirtilen kusur ve noksanlara karşı yazılı olarak yapılır.

İtirazlar atamaya yetkili amirlerce veya bunların görevlendirecekleri ve itiraz edilen değerlendirmeyi yapan sicil amirleriyle aynı veya daha üst derecede bulunan bir memur tarafından incelenebilir. İnceleme¸ gereğine göre memurun özlük ve sicil dosyası ile (...)(1) konuyla ilgili diğer belgeler tetkik edilerek tamamlanır.

İnceleme sonucuna göre atamaya yetkili amir kararını inceleme için kendisine verildiği tarihden itibaren iki ay içerisinde ilgiliye bildirir.

İki Defa Üst Üste Olumsuz Sicil Alanlar

Madde 24 - İki defa üst üste olumsuz sicil alan memurlar başka bir sicil amirinin emrine atanırlar¸ burada da olumsuz sicil almaları halinde memuriyetle ilişkileri kesilerek haklarında T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır.

BÖLÜM 3

Çeşitli Hükümler
Sicil Raporlarının Muhafazası ile Görevli Makamlar

Madde 25 - Sicil raporları merkezde ve gereğine göre kurumların bölge¸ il ve ilçelerdeki taşra teşkilatında¸ 3 üncü maddenin (d) bendinde belirtilen en üst yöneticilerin veya görevlendirecekleri en yakın yardımcılarının nezdinde; özlük işleri ile görevli birimlerin başında bulunanlar ile birden fazla olmamak üzere seçecekleri en yakın yardımcılarının; böyle bir birim yoksa özlük işleri ile görevli memurlardan amir durumunda bulunanın sorumluluğunda muhafaza edilir.

Sorumlular¸ sicil dosya veya raporlarının muhafaza edildikleri yerlerden bir süre için çıkarılmalarını gerektiren her iş hakkında yukarıdaki yönetici veya görevlendirdikleri yardımcılarına bilgi vermek mecburiyetindedirler.

Özlük İşleri İle Görevli Birim ve Memurların Sorumlulukları

Madde 26 - Sicil raporlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak doldurulması ve sicillerle ilgili bütün işlemlerin mer'i hükümlere göre yürütülmesinden kurumların özlük işleri ile görevli birimleri¸ böyle bir birimin bulunmaması halinde bu işle görevlendirilen memurlar sorumludurlar.

Yukarıda sayılan birim ve görevliler kendilerine teslim edilen sicil raporlarını¸ bu Yönetmelikte belirtilen en son teslim tarihlerini takip eden 15 gün içinde¸ sicil amirlerinin not ve mütalaası ile yaptıkları değerlendirmeler dışında¸ her yönüyle inceleyerek tespit ettikleri noksanlıkların giderilmesini temin ederler.

Bu işle görevlendirilenlerin gizliliğe riayetleri¸ edindikleri bilgileri açıklamamaları şarttır. Bu esaslara uymadıkları tesbit edilenler 657 sayılı Kanuna göre cezalandırılmakla beraber bir daha aynı görevlerde çalıştırılamazlar.

Gizliliğe Riayet

Madde 27 - Memurların sicilleri ile ilgili her türlü yazışma¸ evrak ve belgelerin sevkinde ve sicil raporlarının muhafazasında (Gizli ve Kişiye Özel) işaretli zarfların kullanılması şarttır.

Sicil raporları sicil dosyalarıyla birlikte kilitli dolaplarda muhafaza edilir.

Sicil Dosyalarını İnceleyebilecek Yetkililer

Madde 28 - Başbakan¸ bakanlar¸ atamaya yetkili amirler¸ valiler¸ kurumların merkez teşkilatının en üst yöneticileri ve kaymakamlar¸ başında bulundukları teşkilatta görevli bütün memurların sicil esyalarını inceleyebilirler. 26 ncı maddenin 2 nci fıkra hükmü saklıdır.

Memuriyetleri Sona Erenlerin Sicil Dosyaları

Madde 29 - Memurlardan;

a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre memurluktan çıkarılan¸

b) Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşıldığı veya memurlukları sırasında bunlardan birini kaybettiği için memuriyetine son verilen¸

c) İstifa eden¸

d) İstek¸ yaş haddi¸ malüllük ve sicil sebeplerinden biri ile emekliye ayrılan veya ölenlerin Sicil dosyaları¸ özlük dosyaları ile birleştirilerek ilgili mevzuatın öngördüğü şekilde muhafaza edilir.

Vali ve Kaymakamların Sicil Amiri Oldukları Memurlar

Madde 30 -Valiler; vali yardımcıları ile kaymakamların¸ il idare şube başkanlarının¸ il merkezinde görevli genel ve özel kolluk amirlerinin birinci; il idare şube başkanlarının birinci sicil amiri oldukları memurların ikinci ve ikinci sicil amiri oldukları memurların ise üçüncü derecede sicil amiridirler.

Kaymakamlar; ilçe idare şube başkanları ile ilçede görevli genel ve özel kolluk amirlerinin birinci; ilçe idare şube başkanlarının birinci sicil amiri oldukları memurların ikinci ve ikinci sicil amiri olduklara memurların ise üçüncü sicil amiridirler.

Valilerin 1 inci sicil amiri olmaları halinde 2 nci sicil amiri Bakanlıklarda Müsteşar veya bakan¸ bağlı veya ilgili kuruluşlarda Müsteşar¸ başkan veya genel müdürlerdir.

Kaymakamların 1 inci sicil amiri olmaları halinde 2 nci sicil amiri vali¸ il idare şube başkanının 2 nci sicil amiri olması halinde ise 3 üncü sicil amiri mutlaka vali olur.

Bölge müdürlerinin birinci sicil amiri bölge kuruluşunun merkezinin bulunduğu ilin valisidir. Bölge kuruluşuna dahil diğer illerin valileri lüzum gördükleri takdirde bölge müdürleri hakkında ek sicil raporu düzenleyerek ilgili kurum merkezine gönderebilirler. Ek sicil raporları ilgili bölge müdürünün sicil notu ortalamasının tesbitinde gözönünde tutulur.

Bölge kuruluşu bulunan kurumlar sicil amirleri yönetmeliklerini kaymakamların ilçede¸ valilerin ise illerin merkezinde görevli bölge memurlarının gereğine göre birinci¸ ikinci veya üçüncü derecede sicil amiri olmalarını sağlayacak şekilde düzenlemek mecburiyetindedirler.

Taşra teşkilatı 5442 sayılı İl İdaresi Kanununda belirtilen esaslardan farklı olarak 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanun ile özel kanunlardaki hükümlere göre kurulmuş olan kamu kurum ve kuruluşlarının da yukarıdaki fıkra hükmüne uymaları mecburidir.

Valiler il¸ kaymakamlar ilçe hudutları dahilinde görevli¸ sicil amiri olmadıkları memurlardan hizmette yetersiz veya başarılı gördükleri hakkında da ek sicil raporu düzenleyerek¸ memurun sicil raporu nezdinde saklanan amirine gönde rirler. İlgili memurun yıl sonunda sicil notu ortalamasının tesbiti sırasında vali veya kaymakamca düzenlenmiş ek sicil raporundaki sicil notu da gözönünde tutulur.

(Ek: 12.1.1988 - 88/12511 B.K.K.) Bakanlar Kurulunca belirlenen kurumların bölge kuruluşlarında görevli memurları hakkında kurumların özel yönetmeliklerindeki hükümler uygulanır.

Geçici Madde 1 - Bu Yönetmelik hükümleri¸ aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek geçici maddelerine göre alan memurlar hakkında da uygulanır.

Geçici Madde 2 - Bu Yönetmelik kapsamına giren memurların 1985 yılına ait sicil raporlarında yeterlikle ilgili soruların değerlendirilmesinde her pekiyi için 11¸ her iyi için 9¸ her orta için 8 ve her zayıf için de 5¸ not esas alınmak suretiyle tesbit edilen toplam not 1985 yılı sicil notu sayılır.

Geçici Madde 3 - Bu Yönetmelik'te öngörülen sicil not defterinin standartları ve şekli Devlet Malzeme Ofisince tesbit edilerek hazırlanan örnekler kurumlara gönderilir. Kurumlar örneğine uygun sicil not defterlerini yeterli sayıda bastırarak ilk sicil amirlerine dağıtırlar.

Geçici Madde 4 - Bu Yönetmelik kapsamına giren memurların 1986 yılına ait sicil raporları¸ sicil not defterlerindeki kayıtlar aranmaksızın sicil amirlerinde teşekkül etmiş genel kanaat ve düşüncelere göre düzenlenir.

Geçici Madde 5 - Sicil amirleri; bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihi takip eden iki ay içinde kurumlarınca özel yönetmelikle tesbit edilir.

Madde 31 - Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 32 - Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

(1) Bu maddede yeralan "sicil not defterleri" ibaresi;1/11/1989 tarih ve 20329 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan¸ 25/9/1989 tarih ve 89/14578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla metinden çıkarılmıştır.

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Bakanlar Kurulu Karar Tarihi: 28/11/1982
Bakanlar Kurulu Karar No:8/5743
Resmi Gazete Tarihi : 12.1.1983
Resmi Gazete Sayısı:17926

BİRİNCİ KISIM

GENEL HÜKÜMLER
Amaç:

Madde 1 - Bu Yönetmelik¸ Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 21 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Kapsam:

Madde 2 - Bu Yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik birinci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlarda çalışan memurlar hakkında uygulanır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli subay¸ astsubay¸ sivil memur¸ sözleşmeli ve yevmiyeli personel; Anayasa ve Uyuşmazlık Mahkemesi Üye ve Yedek Üyeleri ile raportörleri; 2656 sayılı Hakimler Kanununun 2661 sayılı Kanunla değiştirilen 18 ve 19 uncu maddeleri uyarınca bu Kanuna eklenen (1) ve (2) sayılı cetvellerde gösterilen Adli ve İdari Yargı mensupları; Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları ve Sayıştay Savcı ve Savcı Yardımcıları; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi kurumlarda çalışan öğretim elemanları hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.

İKİNCİ KISIM

ŞİKAYET
Şikayet Hakkı:

Madde 3 - Devlet Memurları amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet hakkına sahiptirler.

Toplu Şikayet Yasağı:

Madde 4 - Birden fazla Devlet Memurunun toplu olarak söz veya yazı ile şikayette bulunmaları yasaktır. Bir veya aynı hadise birden fazla memurun şikayetlerine sebep veya konu olursa bunların herbiri¸ ayrı ayrı ve tek başına şikayet haklarını kullanabilirler.

Yapılma Şekli:

Madde 5 - Şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlanarak silsile yolu ile ve şikayet edilen amirler atlanarak yapılır. Yazılı şikayetler maksadı en iyi ifade edecek şekilde ve mevzuat hükümleri ne uygun olarak yazılan bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede tespit edilen eksiklikler ile suç teşkil etmeyen usulsüzlüklerin giderilmesi şikayeti kabul eden amirlerce sağlanır. (Örnek: 1). Sözlü şikayetlerde de bu esaslara uyulur. Sözlü olarak yapılan şikayetler¸ şikayeti yapanın istemi halinde yapıldıkları anda şikayetçi ile şikayeti kabul eden amir tarafından birlikte imzalanan bir tutanakla tespit olunur ve iki tarafa verilir. Amir de şikayetin tutanağa geçirilmesini isteyebilir. Şikayetçi tutanak düzenlenmesinden kaçınırsa şikayet yapılmamış sayılır.

Karar Mercii:

Madde 6 - Şikayet hakkında karar verme yetkisi şikayet edilenin ilk disiplin amirine aittir. Şikayeti kabul eden ancak karar verme yetkisi bulunmayan amirler bunları silsile yolu ile ve kendi görüşlerini de ilave etmek suretiyle birinci fıkrada belirtilen amirlere 3 gün içinde intikal ettirirler. Şikayet edene de durum hakkında bilgi verirler.

Yapılacak İşlemler:

Madde 7 - Bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapılan şikayetler karar vermeye yetkili amirlerce incelenir ve karara bağlanır. Kararlar şikayet sahiplerine ve lüzum görülürse şikayet edilene yazı ile bildirilir.

Süre:

Madde 8 - Şikayetlerin incelenmesi ve bir karara bağlanarak şikayet sahiplerine tebliğ edilmesi ile ilgili bütün işlemlerin en geç şikayet dilekçesinin karar merciine intikal ettiği tarihi izleyen 30 gün içinde tamamlanması zorunludur. Adli ve idari tahkikata konu olacak nitelikteki şikayetler hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.

İtiraz:

Madde 9 - Şikayette bulunan ve şikayet edilen memurlar yetkili amirlerce verilen kararlara karşı bir defaya mahsus olmak üzere kararın kendilerine tebliğini izleyen 10 gün içinde bir üst mercie itiraz edebilirler. İtirazların yapılmasında ve incelenip karara bağlanmasında şikayetler hakkında bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar geçerlidir.

Şikayet Edenin Sorumluluğu:

Madde 10 - Şikayet haklarını kullanan Devlet Memurlarına şikayetlerinden dolayı bir ceza verilemez.Ancak¸ şikayet haklarını bu Yönetmelikte tespit edilen usul ve esaslara aykırı surette kullananların veya her ne surette olursa olsun bu haklarını kullanırken bir suç işleyenlerin sorumlulukları saklıdır.

ÜÇÜNCÜ KISIM

MÜRACAAT
Müracaat Hakkı:

Madde 11 - Devlet Memurları kurumları ile ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat hakkına sahiptirler.

Karar Mercii:

Madde 12 - Müracaatlar hakkında karar verme yetkisi¸ kurumların çalışma usul ve esaslarını belirleyen Kanun¸ Tüzük ve Yönetmelikler ile müracaat konusunu çözümlemeye yetkili kılınan mercilere aittir.

Müracaatı kabul eden ancak sorunu çözümleme yetkisi bulunmayan amirler bunları silsile yolu ile birinci fıkrada belirtilen mercilere 3 gün içinde intikal ettirilir.

Toplu müracaat yasağı¸ şekil¸ yapılacak işlemler¸ süre¸ itiraz¸ müracaat edenin sorumluluğu konularında uygulanacak hükümler.

Madde 13 - Bu yönetmeliğin 4¸ 5¸ 7¸ 8¸ 9 ve 10 ncu maddeleri ile belirlenen usul ve esaslar Devlet Memurlarının yapacakları müracaatlar hakkında da geçerlidir.

DÖRDÜNCÜ KISIM

DİĞER HÜKÜMLER
Amirlerin sorumlulukları:

Madde 14 - Bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılmış bulunan şikayet ve müracaatlar hakkında Yönetmelikte öngörülen görevlerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmeyen amirlere durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 125 nci maddesinde sayılan disiplin cezalarından birisi verilir.

Diğer kamu görevlilerinin durumu :

Madde 15 - Bu Yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasında sayılan kurumlarda çalışan sözleşmeli ve geçici personel; aynı Kanunun ek geçici 12¸13 ve 14 ncü maddeleri kapsamına giren personel; ek geçici 9 ncu maddede sayılan kurumlarda çalışan memurlar ile sözleşmeli ve geçici personel hakkında da uygulanır. Birinci fıkra kapsamına giren ve memur olmayan personelin bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı şikayet ve müracaatları hakkında tabi oldukları mevzuat hükümleri uyarınca işlem yapılır.

Yürürlük:

Madde 16 - Bu Yönetmelik yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

Yürütme:

Madde 17 - Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Ek-1 Yazılı Müracaat/Şikayet Dilekçe Örneği

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMI VE CENAZE GİDERLERİ YÖNETMELİĞİ

Bakanlar Kurulu Karar Tarihi: 27.7.1973
Bakanlar Kurulu Karar No:7/6913
Resmi Gazete Tarihi : 11/08/1973
Resmi Gazete Sayısı:14622

I. BÖLÜM

KONU VE KAPSAM

KONU

MADDE 1 - 14.7.1965 tarihli 657 sayılı "Devlet Memurları Kanunu"nun 23.5.1972 tarihli 1589 sayılı Yetki Kanununa dayanılarak çıkarılan 30.5.1973 tarihli 5 sayılı "Kanun Hükmünde Kararname" ile değişik 209 uncu maddesinde öngörülen tedavi yardımı ve yol giderleri ile 657 sayılı Kanunun 1589 sayılı Yetki Kanununa dayanılarak çıkarılan 23.12.1972 tarihli 2 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 210 uncu maddesinde öngörülen cenaze giderleri ile ilgili hususlarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

KAPSAM

MADDE 2 - Bu Yönetmelik¸ tedavi yardımı ve yol giderleri ile cenaze masraflarının kimlere¸ hangi hallerde ve şartlarda¸ kurumlarca nasıl ve ne şekilde sağlanacağı¸ hastalık halinde başvurma şekli ve bunun üzerine ne şekilde işlem yürütüleceği hususlarının ve bunlara ilişkin diğer konuları¸ kapsar. (Bu Yönetmelikte geçen tedavi deyimi muayene¸ teşhis ve tedaviyi kapsar.)

II. BÖLÜM

TEDAVİ VE YOL GİDERLERİNİN KİMLER İÇİN¸ HANGİ HAL VE ŞARTLARDA SAĞLANACAĞI

TEDAVİ VE YOL GİDERLERİNDEN YARARLANACAK OLANLAR

MADDE 3 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) Tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar şunlardır:

A. Yurtiçinde:

a) Devlet Memuru¸

b) Devlet Memurunun herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşi¸

c) Devlet Memurunun bakmakla yükümlü olduğu ve herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan ana¸ babası¸

d) Devlet Memurunun aile yardımı ödeneğine hak kazanan çocukları¸

B. Yurt dışında:

a) Yurt dışında sürekli görevde bulunan Devlet Memuru¸

b) Geçici görev¸ bilgi ve görgü artırmak veya staj yapmak üzere yurtdışına gönderilen Devlet Memuru¸

c) Yurtdışında sürekli görevde bulunan Devlet Memurunun herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşi¸ bakmakla yükümlü olduğu ana¸ babası ve aile yardım ödeneğine hak kazanan çocukları¸

Yukarıda (A) ve (B) fıkralarına göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanların yurtiçinde veya yurt dışında hastalanıp organ nakline gerek görülmesi halinde 2238 sayılı "Organ ve Doku Alınması¸ Saklanması¸ Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun" hükümleri dikkate alınmak şartıyla verici durumunda bulunan kimselerin (bu Yönetmeliğin kapsamına girip girmediğine bakılmaksızın) bu işlemle ilgili tedavi giderleri de¸ alıcı durumundaki hastanın kurumu tarafından aynen ödenir.

Sürekli görevle yurt dışında bulunan Devlet Memuru ile yurt dışında tedavi yardımına müstahak aile bireylerinin Yıllık izin dolayısıyla gittikleri başka bir yabancı ülkede acilen hastalanmaları durumunda¸ görevli oldukları ülkeye dönerek tedavi görmelerinin mümkün bulunmaması ve tedavilerinin zorunlu olması halinde izinlerini geçirmekte oldukları yerde bu Yönetmelikteki kurallara uygun biçimde yapılan tedavi giderleri¸ sürekli görevle bulunan ülkede aynı tedavi için belirlenecek mutad tedavi gideri tutarıyla sınırlı olmak şartıyla kurumlarınca ödenir.

Devlet Memurunun bakmakla yükümlü olduğu ana¸ babasını bu sıfatından dolayı tedavi ve yol giderlerinden yararlanabilmesi için Devlet Memurunun yardım etmemesi halinde muhtaç duruma düşmesi¸ her ne şekilde olursa olun ücret karşılığı çalışmaması ve yasalar uyarınca kendisine sağlık yardımı sağlanmamış olması gerekmektedir.

Geçici görev¸ bilgi ve görgülerini artırmak veya staj yapmak üzere yurt dışına gönderilen memurların yanlarında olan veya herhangi bir sebeple yurt dışında bulunan eşleri¸ bakmakla yükümlü oldukları ana¸ babaları ve aile yardımına müstehak çocukları ile kanuni izinlerini geçirmek üzere yurt dışına giden memurların yurt dışında yapılan tedavi giderleri¸ yurt dışında tedavi için Yönetmelikte öngörülen usullere uyulmak Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları Resmî Fiyat Tarifesinde aynı tedavi için belirlenen tutar ile sınırlı olmak şartıyla Türkiye'de ve Türk parası olarak kurumlarınca ödenir.

YURT DIŞINDA TEDAVİNİN SAĞLANMASI YOLLARI

MADDE 4 - Yurt dışında tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanların hastalanmaları halinde tedavilerinin sağlanabilmesi için tedaviye mahalli usule göre lüzum gösterilmiş olması gerekmektedir. (Geçici görevle yurt dışında bulunanlar hariç) 3 üncü maddenin B bendine girenlerin¸ Dışişleri Bakanlığının görüşü alındıktan sonra Maliye Bakanlığınca tespit olunan esaslar dairesinde¸ bulundukları ülkelerdeki uygulamalara göre kurumları tarafından sigorta ettirilmeleri mümkündür.

Bu takdirde ilgililerin sigorta primleri Devlet Memurunun bağlı olduğu kurumca karşılanır. Bu kişiler için ayrıca tedavi yol giderleri ödenmez.

YURT İÇİNDE TEDAVİNİN MÜMKÜN OLMAMASI HALİ

MADDE 5 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) (Bakanlar Kurulunun 9 Temmuz 1999 tarih ve 99/13144 sayılı Kararının 18 inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.)

YURT İÇİNDE TEDAVİNİN YAPILACAĞI RESMİ VEYA ÖZEL SAĞLIK KURUMLARI İLE KURULUŞLARI

MADDE 6 - Genel ve katma bütçeli dairelere¸ kamu iktisadî teşebbüslerine¸ özel idarelere ve belediyelere¸ Tıp Fakültelerine bağlı yataklı ve yataksız tedavi kurumlarına "resmî sağlık kurumu"¸ hükümet¸ sağlık ocağı¸ belediye ve kurum tabipliklerine de "resmî sağlık kuruluşu" denir.

Gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulmuş yataklı veya yataksız tedavi kurumları ile tedavi amacıyla hasta kabul eden ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca işletme müsaadesi verilmiş bulunan içmece ve kaplıcalar "özel sağlık kurumu"¸ serbest tabiplikler "özel sağlık kuruluşu" sayılır.

TEDAVİ ŞEKİLLERİ

MADDE 7 - Hastanın yataklı bir tedavi kurumunda yatırılarak tedavi edilmesine "yataklı tedavi"¸ tabiplerin hastayı kendilerine tahsil edilmiş hizmet veya işyerlerinde ve yatırmadan tedavi etmelerine "ayakta tedavi"¸ hastayı bulunduğu yerde tedavi etmelerine "evde tedavi" denir.

III. BÖLÜM

HASTALIK HALİNDE BAŞVURMA VE BUNUN ÜZERİNE YÜRÜTÜLECEK İŞLEM

MEMURUN YURT İÇİNDE VE GÖREVİNİN BULUNDUĞU YERDE HASTALANMASI HALİ

MADDE 8 - Memurun yurt içinde ve görevinin bulunduğu yerde hastalanması halinde duruma bağlı olduğu kurumun amirine duyurulur.

Bu duyurma üzerine;

A) Kurumun tabibi¸ bulunduğu takdirde¸ hasta yollama kâğıdı düzenlenerek hasta eliyle veya dairesince bu tabibe gönderilir.

Hasta tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda ise oraya gider¸ muayene ve gerekiyorsa tedavisi orada yapılır. Hasta¸ tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda değilse¸ tabip¸ hastayı bulunduğu yerde görerek muayene ve gerekiyorsa tedavisini yapar.

Tabipçe lüzum görüldüğü takdirde hasta memur¸ o yerdeki genel ve katma bütçeli kurumlara¸ kamu iktisadî teşebbüslerine¸ özel idarelere veya belediyelere bağlı hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine yollanır. Tabipce zaruret görüldüğü takdirde hasta memur Tıp Fakültelerinin hastanelerinden birine de gönderilebilir.

Gerekli muayene ve tedavi buraca sağlanır.

B) Kurumun tabibi olmadığı takdirde¸ hasta yollama kâğıdı düzenlenerek¸ hasta eliyle veya dairesince hastanın bulunduğu yere en yakın olan resmî tabibe gönderilir.

Hasta¸ tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda ise oraya gider¸ muayene ve gerekiyorsa tedavisi orada yapılır. Hasta¸ tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda değilse¸ tabip hastayı bulunduğu yerde görerek muayene ve gerekiyorsa tedavisini yapar.

Bu tabiplerce lüzum görüldüğü takdirde hasta¸ o yerdeki genel ve katma bütçeli kurumlara¸ kamu iktisadî teşebbüslerine¸ özel idarelere ve belediyelere bağlı hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine gönderilerek muayene ve tedavisi sağlanır. Tabipce lüzum görüldüğü takdirde hasta memur Tıp Fakültelerinin hastanelerinden birine de gönderilebilir.

Hasta memurun bulunduğu yerde hükümet tabibi¸ sağlık ocağı veya belediye tabibi bulunmadığı ve ulaşım mümkün olmadığı takdirde¸ hastanın ilk muayene ve tedavisinin¸ serbest tabip varsa onun¸ bu da yoksa ilk yardımın sağlık memuru¸ hemşire veya ebe tarafından sağlanması yoluna gidilir.

Hastanın kurum¸ hükümet tabibi¸ sağlık ocağı veya belediye tabibine¸ gerektiğinde serbest tabip¸ sağlık memuru hemşire veya ebeye gönderilmesi ve lüzumlu görüldüğü takdirde resmî bir hastaneye veya sağlık merkezine yollanması işlemi¸ örneği ekli hasta yollama kâğıtları ile yapılır.

(Örnek: 1¸2)

MEMURUN¸ YURT İÇİNDE¸ GÖREVİNİN BULUNDUĞU YER DIŞINDA HASTALANMASI HALİ

MADDE 9 - Memurun¸ yurt içinde¸ görevinin bulunduğu yer dışında hastalanması halinde;

A) Memurun mensup olduğu kurumun o yerde teşkilâtı var ve kurumca tabip çalıştırılıyorsa¸ durum kurumun o yerdeki teşkilâtına duyurulur. Bunun üzerine 8 inci maddenin (A) bendine göre işlem yürütülür.

B) Memurun mensup olduğu kurumun o yerden teşkilâtı olmakla beraber ayrıca tabip çalıştırılmıyorsa¸ durum kurumun o yerdeki amirine veya en büyük mülkiye amirine duyurulur. Bu duyurma üzerine 8 inci maddenin (B) bendine göre işlem yapılır.

C) Memurun mensup olduğu kurumun o yerdeki teşkilâtı yoksa¸ durum o yerin en büyük mülkiye amirine duyurulur. Bunu üzerine 8 inci maddenin (B) bendine göre işlem yapılır.

HASTANIN GÖNDERİLDİĞİ RESMİ SAĞLIK KURUMUNDA TEDAVİNİN SAĞLANAMAMASI HALİ

MADDE 10 - Hastanın gönderildiği resmî sağlık kurumunda yer bulunmadığı veya teknik sebepler dolayısiyle burada tedavisine imkân olmadığı kurumun baştabibi tarafından resmen bildirildiği takdirde hasta¸ bağlı olduğu kurumun tabibi varsa buraca¸ yoksa hükümet tabipliğince¸ aynı yerde istenilen tedaviyi sağlıyabilecek başka bir resmî sağlık kurumu bulunuyorsa oraya¸ yoksa bunu sağlıyabilecek en yakın diğer bir yerdeki resmî bir sağlık kurumuna veya özel bir sağlık kurumuna gönderilerek buraca tedavisi sağlanır.

MUAYENE VE TEDAVİ SONUCUNUN BİLDİRİLMESİ

MADDE 11 - Hasta memurun muayene ve tedavisi resmî sağlık kuruluşunca sağlandığı takdirde¸ hasta yollama kâğıdı muayene ve tedaviyi yapan tabip tarafından 16 ncı maddenin (A) bendindeki esaslar dairesinde doldurularak bir nüshası derhal memurun dairesine gönderilir.

Hastanın muayene ve tedavisinin serbest tabip tarafından yapılması veya ilk yardımın sağlık memuru¸ hemşire veya ebe tarafından sağlanması halinde de yukarıdaki esaslar dairesinde işlem yürütülür. Ancak serbest tabipler tarafından doldurulacak hasta yollama kâğıtlarının muteber addedilebilmesi için tabibin bulunduğu yerin bağlı olduğu ocak veya Hükümet tabipliği tarafından tabibin imzasının¸ sağlık memuru¸ hemşire veya ebe tarafından doldurulacak hasta yollama kâğıtlarının muteber addedilebilmeleri için de bunların¸ o yerin bağlı bulunduğu sağlık ocağı veya Hükümet tabipliğince onaylanması şarttır.

Hasta sağlık kurumuna gönderildiği takdirde¸ hasta yollama kâğıdı hasta ile ilgilenen tabipce 16 ncı maddenin (A) bendindeki esaslar dairesinde doldurulur. Bunun bir nüshası (Durumun sağlık kuruluna intikal etmesi halinde sağlık kurulu raporu ile birlikte) memurun dairesine gönderilir.

Hastane sağlık kurullarınca rapor düzenlenirken ilişik örnek kullanılır.

(Örnek 3)

YURTDIŞINDA BULUNANLARIN HASTALANMASI HALİ

MADDE 12 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası (B) bendine göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar¸ görevleri bakımından bağlı bulundukları Misyon Şefliğine¸ Misyon Şefliğinin başka bir yerde olması durumunda kendisine en yakın olan Büyükelçilik¸ Elçilik¸ Başkonsolosluk veya Konsolosluğa başvururlar. Aynı maddenin üçüncü fıkrasından yararlanacak olanlar ise bulundukları yere en yakın Misyon Şefliğine başvururlar. Bunun üzerine mahalli uygulamaya göre saptanan yöntem ve ilkeler ile tedavi Yönetmeliğindeki hükümler çerçevesinde hastanın tedavisi yaptırılır.

Bulunulan yerdeki tıbbî olanaksızlıklar veya teknik nedenlerle tedavilerinin mümkün olmadığı belgelendirilen hastalar¸ gidiş dönüş yol giderleri¸ yapılacak tedavi giderleri ve bunlara ilişkin diğer giderler ile hastalığın durumu da dikkate alınarak Misyon Şefliğince tedavi için yurda veya diğer bir ülkeye gönderilerek tedavilerinin yaptırılması yoluna gidilir. Bu durumda gidiş dönüş yol giderleri ile yapılan tedavi giderlerine ait masraflar¸ ibraz edilen ve Misyon Şefliğince onaylanan belgelere göre ilgililere ödenir.

Yurt içinde mümkün olan tedaviler Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tüm Misyon Şefliklerimize genelge ile duyurulur.

Yabancı ülkelerde bulunan memurların tedavi usul ve esasları o ülkedeki Misyon Şeflikleri tarafından tesbit edilir. Tespit edilen usul ve esaslar¸ ilgili Misyon Şeflikleri tarafından Dışişleri Bakanlığına bildirilir.

Sigorta sisteminin uygulandığı memleketlerde¸ bu sistem dairesinde hareket edilir.

Hastanın ilk başvurusundaki durumun¸ kesin teşhisinin uygulanan tedavinin ve tedaviden alınan sonucun¸ gerekiyorsa verilen istirahatin açıkça belirtildiği bir raporun¸ hastayı sevk eden Misyon Şefliğine bildirilmesi sağlanır.

Misyon Şefliği¸ her ne şekilde olursa olsun tedavi ve yol giderlerinin ödenebilmesi için alınan rapor¸ reçete ve benzeri gibi belgelerin yukarıdaki esaslar çerçevesinde alınmış ve bunların yetkili sağlık kurumları veya tabipler tarafından düzenlenmiş olduğunu tasdik ederek memurun bağlı olduğu kuruma bildirir.

(Bu Yönetmelik bakımından Misyon Şefliği¸ o yerdeki Büyükelçilik¸ Elçilik¸ Daimî Temsilcilik¸ Başkonsolosluk ve Konsolosluktur.)

MEMURUN EŞİ VE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU ANA¸ BABA VE AİLE YARDIMI ÖDENEĞİNE MÜSTEHAK ÇOCUKLARIN HASTALANMASI HALİ

MADDE 13 - Memurun eşi ve bakmakla yükümlü olduğu ana¸ baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının hastalanmaları halinde:

A) Memurun görevi¸ yurt içinde ve bu şahıslar memurun görevinin bulunduğu yerde iseler¸ haklarında bu Yönetmeliğin 8¸ 10¸ 11 inci maddelerine;

B) Memurun görevi yurt içinde¸ bu şahıslar memurun görevinin bulunduğu yer dışında iseler¸ haklarında bu Yönetmeliğin 9¸ 10¸ 11 inci maddelerine;

C) Memurun görevi yurt dışında ve bu şahıslar yurt içinde iseler¸ haklarında bu Yönetmeliğin 9¸ 10¸ 11 inci maddelerine;

D) Bu şahıslar yurt dışında iseler ve bu Yönetmelik gereğince tedavi yardımından yararlanabiliyorlarsa¸ haklarında bu Yönetmeliğin 12 nci maddesine;

göre işlem yapılır.

"(Değişik:20.7.2007-26588) Bu şahıslar¸ yurt içindeki sağlık kurum ve kuruluşlarına¸ hasta yollama kâğıdı olmaksızın müracaat edebilirler.Bu konuya dair esas ve usuller Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca¸ tedavi yardımına ilişkin uygulama tebliğleri ile belirlenir."[1]

HASTALIĞIN DEVAMI HALİNDE

MADDE 14 - Hastanın bulunduğu yerde sağlık kurumu yok ve hastalık devam ediyor ise¸ hastanın sağlık durumu müsait ve ulaştırma mümkün olduğu takdirde¸ hasta¸ ilk tedaviyi veya sağlık yardımı yapan tarafından en yakın resmî sağlık kurumuna gönderilir.

ACİL VAKALAR

MADDE 15 - Acil vakalarda¸ yukarıdaki maddelerde söz konusu edilen işlemlere başvurulmaksızın¸ hastanın gerekli tedavisi hastanın bizzat kendisi veya hasta ile ilgili biri tarafından derhal yaptırılır. Bu muayene ve tedavi:

Mümkün olduğu takdirde¸ memurun bağlı olduğu kurum tabibine¸ olmadığı takdirde hükümet tabibine veya belediye tabibine veya sağlık ocağına;

Mümkün olamadığı takdirde¸ bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtilen hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine; Bu da mümkün olmadığı takdirde¸ serbest tabibe veya özel sağlık kuruluna¸ başvurulmak suretiyle yaptırılır.

Gerekli işlemler sonradan tamamlanır.

IV. BÖLÜM

RAPORLARIN DÜZENLEMESİ

GENEL OLARAK RAPORLARIN DÜZENLENMESİ

MADDE 16 - Tedavi sonucunda düzenlenen raporlar;

A) Tek tabip tarafından verilmiş ise hastalığın esas arazının¸ teşhisinin¸ seyrinin¸ muhtemel akıbetinin¸ yapılan ve tavsiye edilen tedavinin¸

B) Sağlık kurulu tarafından verilmiş ise hastalığın esas arazının¸ teşhisinin seyrinin¸ muhtemel akıbetinin¸ yapılan ve tavsiye edilen tedavinin¸ her ihtisas dalına ait bulgularla gerekli laboratuvar muayene sonuçlarının¸ açıkca yazılması zorunludur.

SAĞLIK DURUMU DOLAYISİYLE NAKLEN TAYİNİN GEREKTİĞİ HALLERDE DÜZENLENECEK RAPOR

MADDE 17 - Memurun bir yerden başka bir yere naklen tayinini gerektirecek sağlık kurulu raporlarında 16 ncı maddenin (B) bendinde belirtilen hususlarla birlikte¸ nakli gerektiren hastalık bulguları ve laboratuvar muayene sonuçlarının açıkça yazılması ve bu bulgulara göre hastanın hangi özelliklere sahip sağlık kurumu bulunan veya hangi iklim ve coğrafi şartların hâkim olduğu bir yere nakli hususundaki kararın mucip sebeplerinin belirtilmesi zorunludur.

FİZİK TEDAVİYİ ÖNGÖREN RAPORLARIN DÜZENLENMESİ

MADDE 18 - Fizik tedaviye (Mekanik tedavi¸ her çeşit şifalı su ve çamur tedavileri ile benzeri diğer tedaviler) lüzum gösterilen sağlık kurulu raporlarında 16 ncı maddenin (B) bendinde belirtilen hususlarla birlikte hastalığın mahiyetine ve mevcut bulgulara göre hastanın hangi tip ve vasıftaki fizik tedaviye muhtaç bulunduğunun¸ bu tedavilerin yapılabileceği yerlerle kurumların hangileri olduğunun mucip sebepleriyle birlikte¸ açıkça yazılması zorunludur.

V. BÖLÜM

TEDAVİ GİDERLERİ

I. KESİM

YURT İÇİNDE

RESMİ SAĞLIK KURULUŞLARINDA TEDAVİ

MADDE 19 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) Tedavi resmî sağlık kuruluşlarınca sağlandığı takdirde¸ tabibin hastanın almasını gerekli gördüğü ilâçlar kurumca sağlanıyorsa hastaya imza karşılığında kurumca verilir. Bu mümkün değilse ve kurumca bir veya birkaç eczane veya ecza dolabı ile anlaşma yapılmışsa¸ ilâçlar doktorun verdiği reçete ile ve imza karşılığında bu eczane veya ecza dolaplarından alınır. Bu da mümkün olmadığı taktirde herhangi bir eczane veya ecza dolabından reçetede yazılı ilâçlar alınır. İlâç alınan yerin yetkilisi tarafından reçetedeki ilâçların verildiğini ve tutarının en olduğunu gösterir bir fatura verilir. Bu fatura tutarının¸ resmî sağlık kurumlarında yatarak tedavilerde tamamı¸ ayakta veya meskende sağlanan tedavilerde % 80'i kurumca¸ % 20'si ise hasta tarafından ödenir.

Ancak¸ resmî sağlık kurulu raporu ile belirlenen ve tüberküloz¸ kanser¸ kronik böbrek¸ akıl hastalıkları¸ organ nakli ve benzeri uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıkların ayakta veya meskende tedavileri sırasında kullanılmasına lüzum gösterilen ilâçlardan¸ hayati önemi haiz oldukları Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tesbit edilecek olanların bedellerinin tamamı kurumlarınca ödenir.

Yurt içinden sağlanması mümkün olmayan ilâçlar (bunların yurt içinde bulunmadığı ve kullanılmasının zorunlu olduğu Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onandığı takdirde) yurt dışından getirtilebilir. Bu takdirde¸ söz konusu ilâcın alındığını¸ bunun için ödenen bedeli gösterir ve memurun bulunduğu yerdeki Sağlık Müdürü veya Hükümet Tabibince¸ memur Ankara'da ise Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tasdik edilmiş fatura kuruma verilmek suretiyle bedeli tahsil edilir.

Resmi sağlık kuruluşlarınca yapılan ayakta veya evde tedavi sırasında hastalara uygulanması gerekli görülen enjeksiyonların bu kuruluşlarca yapılması sağlanır. Bu mümkün olmadığı takdirde enjeksiyonlar dışarıdaki yetkili kimselere yaptırılır. Enjeksiyon yapan kişiden alınan fatura ve ilâcın alınmasını sağlayan reçeteye dayanılarak yapılmış olan masraf¸ Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca tesbit edilen rayici geçmemek üzere kurumdan alınır.

Resmi sağlık kuruluşları tabiplerinin hastayı evde tedavi etmeleri halinde¸ kendilerine ayrılmış bir araç yoksa¸ gidip döndüğü yer arasındaki taşıt aracı ücretleri¸ hastanın bağlı olduğu kurumca ödenir.

RESMİ SAĞLIK KURUMLARINDA TEDAVİ

MADDE 20 - Tedavi resmi sağlık kurumlarından sağlandığı takdirde¸ bu kurumlarca hastadan hiç bir surette para alınmaz.

Sağlık kurumunca¸ hastanın tedavisi dolayısiyle yapılan bütün işlemler sonucu istenilmesi gereken ücretleri göstermek üzere fatura düzenlenerek ilgili kuruma gönderilir¸ bedeli en geç aynı malî yıl sonuna kadar bu kurumca sağlık kurumuna ödenir.

İlâcın sağlık kurumunca sağlanamaması¸ enjeksiyonun sağlık kurumunca yapılmaması hallerinde bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre işlem yürütülür.

TEDAVİDE YATAK AYRILMASI

MADDE 21 - (Değişik: 7/10036 - 20.5.1975) Resmî sağlık kurumlarından yatakları üç sınıfa ayrılmış olanlara tedavi edilen devlet memurlarından:

A) 1-4 üncü kadro derecesindekiler birinci sınıf¸

B) 5-10 uncu kadro derecesindekiler ikinci sınıf¸

C) 11-15 inci kadro derecesindekiler üçüncü sınıf¸

yataklar iki sınıfa ayrılmış olanlarda tedavi edilen Devlet memurlarından:

A) 1-4 üncü kadro derecesindekiler¸ bu yatak sınıflarının üst derecesindeki¸

B) 5-15 inci kadro derecesindekiler¸ bu yatak sınıflarının alt derecesindeki¸ yataklarda yatırılırlar.

lüks oda bulunduğu takdirde 1 inci ve 2 nci kadro derecesindeki memurlar bu odalara yatırılır.

Yatak sınıfında yer bulunmadığı ve tedavinin gecikmesinde sakınca bulunduğu takdirde¸ memur daha üst sınıf yatakta yatırılır.

Tedavinin gecikmesinde bir sakınca bulunmadığı halde memurun isteği üzerine üst sınıfa yatırılması halinde¸ sınıf farkından doğan meblağ memur tarafından ödenir ve kurumdan tahsil edilemez.

Memurun eşi ile bakmakla yükümlü olduğu ana¸ baba ve aile yardım ödeneğine müstehak çocuklarının resmî sağlık kurumlarında yatakta tedavileri gerektiği takdirde¸ bunlar hakkında da memurun durumu esas alınmak suretiyle işlem yapılır.

(Ek fıkra: 2002/4635 - 2.8.2002 / m.1) 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki görevlerden dolayı yaralanan ya da sakat kalan memurun resmi sağlık kurumlarında yataklı tedavileri gerektiği takdirde¸ bunlar 4 üncü kadro derecesinden alt bir kadro derecesinde bulunsalar dahi birinci sınıf yataklarda yatırılırlar. Sınıf farkından doğan meblağ memurun kurumundan¸ memur emekliye sevk edilmişse Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden tahsil edilir.

ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARINDA TEDAVİ

MADDE 22 - Tedavi özel sağlık kuruluşlarında sağlandığı takdirde¸ (tabip tarafından kabul edilmek şartiyle) muayene ücreti ve yapılmışsa sair giderler hastadan alınmaz. Tabip tarafından bunlar gösterilmek suretiyle bir fatura düzenlenerek ilgili kuruma gönderilir¸ bedeli en geç aynı malî yıl sonuna kadar bu kurumca tabibe ödenir. Bu yol tabip tarafından kabul edilmediği takdirde¸ talep edilen para hasta tarafından tabibe ödenir. Alınacak fatura ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır.

Tabip tarafından verilen reçeteye dayanılarak ilâçların sağlanması veya enjeksiyon yaptırılması halinde¸ bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre işlem yürütülür.

ÖZEL SALĞIK KURUMLARINDA TEDAVİ

MADDE 23 - Tedavi özel sağlık kurumlarında sağlandığı takdirde¸ (sağlık kurumu tarafından kabul edilmek şartiyle) hastadan hiç bir ücret alınmaz¸ tedavi dolayısiyle yapılan bütün işlemler sonucu istenilmesi gereken ücretleri göstermek üzere fatura düzenlenerek ilgili kuruma gönderilir¸ bedeli en geç aynı malî yıl sonuna kadar bu kurumca sağlık kurumuna ödenir. Bu yol sağlık kurumu tarafından kabul edilmediği takdirde¸ istenilen ücret hasta tarafından sağlık kurumuna ödenir. Alınacak fatura ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır.

İlâcın sağlık kurumunca sağlanamaması¸ enjeksiyonun sağlık kurumunca yapılamaması hallerinde¸ bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre işlem yapılır.

SAĞLIK MEMURU¸ HEMŞİRE VEYA EBE TARAFINDAN İLK SAĞLIK YARDIMI VE BAKIMININ YAPILMASI HALİ

MADDE 24 - Sağlık memuru¸ hemşire veya ebe tarafından ilk yardım bakımının yapılması halinde¸ bunlar tarafından hastanın kullanması istenilen ilâçlar hasta tarafından sağlanır. İlâçlara lüzum gösteren belge ve ilâçların alındığını gösteren faturaya dayanılarak ilgili tarafından bedeli kurumdan alınır.

ACİL VAKALARDA

MADDE 25 - Vakanın âcil olması nedeniyle¸ gerekli başvurma ve yollama işlemleri yaptırılmadan tedavi sağlandığı takdirde¸ tedavi giderlerinin ödenebilmesi için:

A) Lüzumlu işlem ve belgelerin usulü dairesinde tamamlanması;

B) Bu tedavi¸ resmî sağlık kurumları veya kuruluşlarına başvurmaya imkân bulunamadan özel sağlık kurumları veya kuruluşlarında yaptırılmışsa¸ ayrıca¸ vakaya el koyan ve ilk müdahaleyi yapan tabip tarafından¸ vakanın âcil nitelikte olduğunun ve derhal müdahaleyi gerektirdiğinin raporla belgelendirilmesi;

gerekir.

Gerekli işlem ve belgeler tamamlanmadan yapılmış olan giderlerin bedeli¸ bunların tamamlanmasından sonra¸ faturalar verilmek suretiyle kurumdan alınır.

BAŞKA YERDE TEDAVİ

MADDE 26 - Hasta memurun tedavi için bulunduğu yerden başka yere gönderilmesi halinde;

A) Gönderildiği yerde yatakta tedavi sağlanırsa;

a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal¸ bagaj gibi zaruri giderler¸

b) Yolda geçen süreler için yevmiye¸

c) Yataklı tedavi kurumunun bulunduğu yerde¸ tedavi kurumuna başvurulduğu tarihten kabul işlemi sonuçlanıncaya kadar ve beş günü geçmemek üzere yevmiye ödenir.

B) Gönderildiği yerde ayakta tedavi sağlanırsa;

a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal¸ bagaj gibi zaruri giderler¸

b) Yolda geçen süreler için yevmiye¸

c) Tedavi kurumunca sürekli ayakta tedaviye lüzum gösterildiği takdirde tedavi süresince yevmiye ve ikamet ettiği yer ile tedavi kurumu arasındaki mutad taşıt aracı ücreti¸ ödenir.

C) Gönderildiği yerdeki tedavi kurumunca yatak sağlanıp yemek verilmediği takdirde;

a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal¸ bagaj gibi zaruri giderler¸

b) Yolda geçen süreler için yevmiye¸

c) Yatakta tedavi süresince 2/3 oranında yevmiye ödenir.

Yol masrafı ve yevmiyeler "Harcırah Kanunu" hükümlerine göre hesaplanır. Ancak¸ hastayı sevkeden sağlık kurumu veya kurulunca hastanın durumu gözönüne alınarak hangi taşıt aracı ile ve aracın hangi mevkiinde gitmesi gerektiği belirtilmişse¸ harcırah buna göre ödenir. Memurun eşi¸ bakmakla yükümlü olduğu ana¸ baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak¸ çocuklarının bulundukları yerden başka yere gönderilerek tedavi ettirilmeleri halinde de aynı şekilde işlem yapılır. Bunların yol masrafları ile yevmiyeleri ilgili memurun kanunî yol masrafı ve yevmiyesi üzerinden hesaplanır.

EŞLİK ETME ZORUNLUĞU

MADDE 27 - Yatakta tedavi edilenlerin¸ hastalıkları gereği yanlarında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu tedaviyi yapan sağlık kurumunun raporu ile belgelendiği takdirde¸ hastaya biri eşlik ettirilir. Bu takdirde ödenmesi gereken yatak ücreti¸ sağlık kurumunca düzenlenecek faturada gösterilmek ve belge eklenmek suretiyle¸ ilgili kurumca ödenir. Hasta özel sağlık kurumunda tedavi edilir ve giderler hasta tarafından bu sağlık kurumuna ödenirse¸ alınacak fatura ve belge ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır.

Hastanın tedavi edilmek üzere başka bir yere gönderilmesi sırasında yanında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu hastayı gönderen sağlık kurumu veya kuruluşunun raporunda belirtildiği takdirde¸ hastaya biri eşlik ettirilir. Eşlik eden kimseye de¸ memurun bağlı olduğu kurumca¸ "Harcırah Kanunu" hükümleri dairesinde yolluk ve gündelik verilir. Hasta bu Yönetmeliğin 26 ncı maddesi gereğince belirli bir araç ile gönderiliyorsa¸ eşlik edenin yollukları da aynı madde hükümleri uyarınca ödenir.

İÇMECE VE KAPLICA TEDAVİSİ

MADDE 28 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) Sağlık kurulları tarafından içmece veya kaplıcalarda tedavilerine lüzum gösterilenler¸ Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıkları tarafından tespit edilerek tüm kurumlara gönderilen listede mevcut içme ve kaplıcalardan birisinde tedavi ettirilirler.

Tedavi¸ bu sağlık kurullarınca içmece veya kaplıcanın listedeki yeri belirtilmiş ise orada¸ belirtilmemiş ise listede bulunanlardan memurun görevinin bulunduğu yere en yakın içmece veya kaplıcada sağlanır.

İçmece ve kaplıca tedavilerine tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca verilecek rapor ile gerek görülenlere¸ 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri gereğince yol masrafı ve gündelik ödenir. Ayrıca yatak ve yemek bedeli ödenmez.

2. KESiM

YURT DIŞINDA

TEDAVİ İLE İLGİLİ GİDER BELGELERİ

MADDE 29 - Yurt dışında tedavi¸ sigorta sistemine dayanılarak sağlandığı takdirde¸ kurumca sadece sigorta pirimi ödenmesi gerektiğinden¸ tedavi dolayısiyle yapılan gider belgelerinin tespit ve teminine mahal bulunmamaktadır.

Sigorta sisteminin uygulanmadığı memleketlerde sağlanan tedavi dolayısiyle yapılan giderlerin ödenebilmesi için ne şekilde hareket edilmesi gerektiği ne gibi belgelere lüzum görüldüğü¸ bu belgelerin nerelerden ne şekilde sağlanması lâzım geldiği hususu¸ yabancı memleketlerden her birinde¸ o ülkeye şamil olmak ve mahallî usul gözönünde bulundurulmak suretiyle¸ o memleketteki büyükelçilik veya elçilik tarafından tespit edilir. Tespit edilen esaslar¸ ilgili büyükelçilik veya elçilik tarafından Dışişleri Bakanlığına bu Bakanlıkça da Maliye Bakanlığına bildirilir. Uygulamada beraberlik Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarınca sağlanır.

TEDAVİ GİDERLERİNİN ÖDENMESİ

MADDE 30 - Misyon şefliğince¸ Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliği ve Devlet Muhasebesi Muamelat Yönetmeliğine göre¸ tedavi yapılan harcamalara ait belgeler incelenerek¸ ödeme yapılır.

Yapılan ödeme¸ belgeler de gönderilmek suretiyle ilgili kuruma bildirilir. Bunun üzerine¸ kurumca misyon şefliğine gerekli ödeme yapılır.

3. KESİM

ÖZEL HÜKÜMLER

DİŞ HASTALIKLARININ TEDAVİSİ

MADDE 31 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) Diş hastalıklarının tedavisinde kullanılan altın veya benzeri diğer kıymetli madenlerin bedeli ödenmez.

Protezin yenilenebilmesi¸ bunun değiştirilmesinin zorunlu olduğunun raporla belgelendirilmesi halinde mümkündür.

DOĞUM

MADDE 32 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) Devlet Memurlarından çocuğu dünyaya gelenler için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 207 nci maddesi gereğince yapılan doğum yardımından başka¸ Resmî Sağlık Kurumlarında doğum dolayısiyle yapılan her türlü giderler Kurumlarınca ödenir.

Resmi Sağlık Kurum ve Kuruluşları dışında¸ sağlanan doğum dolayısiyle yapılacak ödeme yukarıdaki fıkraya göre yapılabilecek ödemeyi geçemez.

GÖZLÜK

MADDE 33 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) Göz hastalıkları uzmanları tarafından düzenlenen reçeteye dayanılarak alınan renkli ve renksiz gözlük camları ile çerçeve bedelleri kurumlarınca ödenir.

Çeşitli gözlük camı kullanılmasına lüzum görüldüğünde her cam için ayrı bir çerçeve bedeli kurumca ödenir.

Gözlük camı ve çerçeve 2 yılı geçmeden yenilenemez. Ancak¸ Sağlık zarureti görülmesi dolayısiyle gözlük camları değiştirildiği takdirde¸ reçeteye dayanılarak alınan yeni gözlük camları bedeli süre söz konusu edilmeden kurumca ödenir.

İŞİTME CİHAZI

MADDE 34 - İşitmenin cihaz ile düzeltilmesinin kabil olduğu resmî hastahanelerin uzman tabipleri tarafından verilecek raporla sabit olanların aldıkları işitme cihazlarının bedelleri¸ kurumlarınca ödenir. İşitme cihazının yenilenebilmesi¸ en az 10 yıl geçmesi ve bunun değiştirilmesinin zorunlu olduğunun resmî hastahane uzman tabip raporu ile belgelenmesi halinde mümkündür.

ÇEŞİTLİ PROTEZLER

MADDE 35 - (Değişik: 83/6022 - 19.1.1983) Sağlık kurumları veya kuruluşlarının yetkili uzmanlarınca gösterilen lüzum üzerine tedavi amacıyla kullanılan ve gerek yurtiçinden sağlanan gerekse yurtiçinden sağlanmasının mümkün olmaması nedeniyle yurtdışından ithali zorunlu görülen organ protezlerinin bedelleri ödenir. Ancak¸ yurtdışından ithali zorunlu görülen organ protezlerinin bedellerinin ödenebilmesi için sağlık kurulu raporu bulunması şarttır.

Verilecek protezlerin listesi Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca belirlenir.

Protezin yenilenebilmesi¸ bunun değiştirilmesinin zorunlu olduğunun yukarıdaki esaslar çerçevesinde raporla belgelendirilmesi halinde mümkündür.

ESTETİK BAKIMINDAN YAPILAN MÜDAHALELER

MADDE 36 - Estetik bakımından yapılan tıbbî ve cerrahi müdahalelerin parası ödenmez.

SAĞLIK KARNESİNE İŞLEME

MADDE 37 - Bu Yönetmeliğin 31 inci maddesine göre sağlanan diş protezleri¸ 33 üncü maddesine göre sağlanan gözlük camı ve çerçevesi ile çerçeve bedeli¸ 34 üncü maddesine göre sağlanan işitme cihazı¸ 35 inci maddesine göre sağlanan çeşitli protezler; ilgili şahsın sağlık karnesine¸ alındıkları tarih belirtilmek suretiyle¸ ödemeyi yapan kurumca işlenir.

VI. BÖLÜM

SAĞLIK KARNESİ

SAĞLIK KARNESİ

MADDE 38- (Değişik: 2001/2473 - 14.5.2001 / m.1) Bu Yönetmeliğin tedavi ve yol giderlerinden yararlanacaklara ilişkin 3 üncü maddesinde belirlenenlere birer sağlık karnesi verilir (Örnek 4¸ 5¸ 6). Sağlık karneleri¸ kendinden kopyalı reçeteli olarak verilir.

Memur ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri¸ sağlık kurum ve kuruluşlarına sağlık karneleri ile birlikte müracaat etmek zorundadır. Tabip tarafından gerekli görülen ilaçlar bu karnelere ekli reçetelere yazılır. Müteakip muayenelerde önceki tedaviler göz önünde bulundurulur.

SAĞLIK DOSYASI

MADDE 39 - Her Devlet memuru için¸ kurumların özlük işlerini yürüten ünitelerince biri memura diğer bakmakla yükümlü olduğu kişilere ait olmak üzere 2 sağlık dosyası tutulur.

Memur ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tedavileri ile ilgili bütün belgeler bu sağlık dosyalarında saklanır.

Sağlık durumu ile ilgili belgeler gizli olup içindekiler ilgililerden başkasına açıklanamaz.

BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU KİŞİLERİ BİLDİRME

MADDE 40 - Her Devlet memuru¸ tedavi yardımından yararlanabilecek eşi¸ bakmakla yükümlü olduğu ana¸ baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarını gösterir bir beyanname vermekle yükümlüdür. (Örnek 6). (*)

_____

(*) Yönetmeliğin dayanağını teşkil eden¸ 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 209 uncu maddesinde yer alan "aile yardımı ödeneğine müstahak" ibaresi¸ 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 31 inci maddesi ile Kanun metninden çıkarılmış olduğu için¸ bu maddede yer alan söz konusu ibarenin uygulanmasına imkan kalmamıştır.

_____

Tedavi yardımından yararlanacak ana ve babanın birden fazla Devlet memuru (bu yönetmeliğin 48 inci maddesi kapsamına giren kurumlar personeli dahil) olan çocukları varsa¸ bu ana ve baba çocuklarından birinin beyannamesinde gösterilir.

Beyannamede gösterilen şahısların durumunda bir değişiklik meydana geldiğinde memur 15 gün içinde yeniden bir beyanname düzenleyerek ilgili mercie verir.

(Değişik son fıkra: 2001/2473 - 14.5.2001 / m.2) Karı ve kocanın her ikisinin de bu Yönetmelikten yararlanan memur olması halinde aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklar anne veya babadan yalnız biri tarafından düzenlenecek beyannamede¸ boşanma ve ayrılık vukuunda ise¸ mahkeme çocuğun velayetini hangi tarafa vermişse¸ çocuk onun tarafından düzenlenecek beyannamede gösterilir.

SAĞLIK KARNESİ GÖSTERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

MADDE 41 - Şahıs¸ yurt içinde sağlık muayene ve tedavisi için başvurduğu tabip ve sağlık kurumlarına sağlık karnesini göstermekle yükümlüdür.

SAĞLIK KARNESİNİN İŞLENMESİ

MADDE 42 - Memurların ve tedavi yardımından yararlanacak yakınlarının sağlık durumları¸ sağlık karnelerine tarih sırasiyle işlenir. Tedavi hastahanede yapılmamışsa¸ konulan teşhis¸ yapılan tedavi ve verilen istirahat süresi¸ tedavi eden tabip tarafından¸ sağlık karnesine imzası altında işlenir. Tedavi hastanede yapılmışsa yukarda sayılan hususlar mütehassıs veya sağlık kurulu başkanı tarafından¸ imzası altında sağlık karnesine işlenir. Ayrıca memurlukları ile adları¸ açık ve okunaklı şekilde yazılır ve hastane baştabibi tarafından tasdik edilir.

SAĞLIK KARNESİNİN YENİLENMESİ

MADDE 43 - Zamanla dolan veya kaybedilen sağlık karnelerinin yerine¸ ilgili makama yapılacak yazılı müracaatı müteakip yenileri verilir. Bu durumda eski sağlık karnesinde veya sağlık dosyasında bulunan¸ şahsın sağlık durumu ile ilgili olarak bilinmesi zorunlu görülen hususlar ve verilmiş sıhhî cihazlara ait kayıtlar yeni karneye işlenir. Sağlık karnesinin kaçıncı defa ve ne sebeple verilmiş olduğu karnenin üzerine işaret edilir.

SAĞLIK KARNESİNİN İPTALİ

MADDE 44 - Memurun herhangi bir sebeple Devlet Memuru sıfatını kaybetmesi halinde kendisine ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere ait sağlık karneleri; bakmakla yükümlü olduğu kişilerden birinin bu hakkı kaybetmesi halinde ise ona ait sağlık karnesi¸ ilgili kurumca iptal edilir.

VII. BÖLÜM

CENAZE GİDERLERİNİN KİMLER İÇİN HANGİ HAL VE ŞARTLARDA NE ŞEKİLDE KARŞILANACAĞI

KİMLERE AİT CENAZE MASRAFLARININ VERİLECEĞİ

MADDE 45 - Devlet memurlarının ölümleri halinde cenaze giderleri¸ (cenazenin başka yere nakli dahil) kurumlarınca ödenir.

Yurt dışında sürekli veya geçici görevle bulunan veya yetiştirilmek¸ eğitilmek¸ bilgilerini arttırmak veya staj yapmak veya bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine dayanılarak tedavi görmek üzere yurt dışına gönderilmiş olan Devlet memurlarından ölenlerle¸ sürekli görevle yurt dışında bulunanların eş ve bakmakla yükümlü oldukları ana¸ baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarından ölenlerin cenazelerinin yurda getirilmesi için zorunlu giderler kurumlarınca ödenir. (*)

_____

(*) Yönetmeliğin dayanağını teşkil eden¸ 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 209 uncu maddesinde yer alan "aile yardımı ödeneğine müstahak" ibaresi¸ 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 31 inci maddesi ile Kanun metninden çıkarılmış olduğu için¸ bu maddede yer alan söz konusu ibarenin uygulanmasına imkan kalmamıştır.

_____

CENAZE GİDERLERİ

MADDE 46 - Cenaze giderleri; ölüm olayının meydana geldiği yerde¸ ölünün gömülmesi ile ilgili olarak yapılan giderleri kapsar. (Çelenk¸ törene ait taşıt giderleri ve benzeri tören harcamaları için herhangi bir ödeme yapılmaz.)

Cenaze¸ kişinin hastalığında tedavi edilmekte olduğu sağlık kurumunca kaldırılmış ise¸ buna ait masraflar ibraz edecek faturaya dayanılarak yukarıdaki esaslar dairesinde bu kuruma ödenir. Cenazenin¸ memurun bağlı olduğu kurum tarafından kaldırılması halinde¸ kurum mutemetlerinin yapacakları masraflar¸ ibraz edilecek fatura¸ senet veya belgelere dayanılarak yukarıdaki esaslar dairesinde avanstan mahsup edilir.

Cenaze ölenin ailesi veya yakınları tarafından¸ defnedilmiş ise¸ bunların yaptıkları giderler de¸ gösterecekleri belgelere dayanılarak¸ yukarıdaki esaslar dairesinde kendilerine ödenir.

Bir memurun¸ öldüğü yerden başka bir yere nakli ailesince istenildiği takdirde¸ gömüleceği yerdeki cenaze masrafı ile "Umumi Hıfzıssıhha Kanunu" hükümlerine göre mahallinde tahnit yapmak imkânı varsa yapılacak tahnit gideri ve zaruri nakil ücreti¸ belediyece onaylanan fatura üzerinde ödenir. Devlet memurlarından ölenlerin cenazesi yurda getirildiğinde bunlar için yurtta yapılacak cenaze giderleri de gömüle işleminin yapılacağı mahal itibariyle yukarıdaki esaslar dairesinde ödenir.

CENAZELERİN YURDA GETİRİLMESİ İÇİN ZARURİ GİDERLER

MADDE 47 - Yurt dışında ölenlerden cenazeleri bu Yönetmeliğin 45. maddesinin 2 nci fıkrası gereğince yurda getirilecek olanların cenazelerini yurda getirilmesi için yapılacak zorunlu giderler¸ ölünün tahnidi ve yurtta gömüleceği yere kadar normal ve zorunlu nakil giderlerini kapsar.

Bunların ödenebilmesi için bu giderlere ait belgelerin mahalli rayice uygunluğunun yetkili misyon şefliğince onaylanması gerekir.

VIII. BÖLÜM

ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER¸ YÜRÜRLÜK¸ YÜRÜTME

DEVLET MEMURARI KANUNU KAPSAMI DIŞINDA OLANLARIN DURUMU

MADDE 48 - (Değişik: 7/10036 - 20.5.1975) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa 1327 sayılı Kanunla eklenen ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle değiştirilen 7¸ 9¸ 12¸ 13¸ 14 ve 16 ncı maddelerde sözü edilen personel hakkında da bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRMA

MADDE 49 - (Değişik: 7/10036 - 20.5.1975) 18.12.1962 tarih ve 6/1214 sayılı Kararname ile yürürlüğe konulan "4598 sayılı Kanunun 7351 sayılı Kanunla değiştirilen 9 uncu maddesi gereğince verilecek Tedavi Masrafları Hakkında Yönetmelik" ile bunun ek ve değişiklikleri "Memurlara Hastalıklarından Dolayı Verilecek Raporların Verilme Şekli ve Resmî Tabip Raporları Hakkında Talimatname"¸ bu Yönetmelik kapsamına giren Kurum ve Kuruluşlar için 01.09.1973 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.

EK MADDE 1 - (Değişik: 83/6022 - 191.1983) Bu Yönetmelikte öngörülen yurtiçi ve yurt dışı tüm tedavi ücretlerini ve işitme cihazı¸ tekerlekli sandalye¸ gözlük¸ suni âza¸ organ protezi¸ diş tedavisi ve protez gibi cihaz ücretlerini kapsayacak şekilde gerekli sınırlamaların konması¸ günün şartlarına göre her iki yılda bir ve dengeli bir şekilde birim fiyatlarının saptanması¸ Maliye¸ Milli Savunma¸ Dışişleri ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca müştereken yapılır.

ÖZEL SAĞLIK KURUM VE KURULUŞLARINDA TEDAVİ

EK MADDE 2 - (Başlığı ile birlikte değişik madde: 26.09.2006 - 26301) Bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesine göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar resmi sağlık kurum ve kuruluşları tarafından¸ tedavi amacıyla¸ özel sağlık kurum ve kuruluşlarına sevk edilebilir.

Hangi özel sağlık kurum ve kuruluşlarına doğrudan sevk yapılabileceği¸ hangi tür tedaviler için hasta gönderileceği hususları ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar¸ Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığınca müştereken tespit edilir.

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarından sağlık hizmeti alımı ve bunlara ilişkin fiyatlandırma işlemleri ile ilgili olarak özel sağlık kurum ve kuruluşları ile Maliye Bakanlığı arasında anlaşma yapılabilir.

Kurumlarca özel sağlık kurum ve kuruluşlarına yapılacak ödemeler¸ Sağlık Bakanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca tedavi yardımına ilişkin uygulama tebliğleri ile belirlenir.


GEÇİCİ MADDE 1- (2001/2473 - 14.5.2001) Kendinden kopyalı reçete olarak düzenlenecek olan sağlık karnelerinin dağıtımı bu Yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımından itibaren 1 yıl içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde mevcut uygulamaya devam edilir.

MADDE 50 - Bu Yönetmelik 1.9.1973 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 51 - Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

[1](Değişik: 7/10036 - 20.5.1975) Bu şahısların yurt içinde muayene ve tedavileri için yollama işlemi¸ örneği ekli hasta yollama kâğıdı ile yapılmıştır. (Örnek: 1).

[2] ÖZEL SAĞLIK KURUMLARINDA TEDAVİ:

EK MADDE 2- Yönetmeliğin 3 üncü maddesine göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar resmi sağlık kurum ve kuruluşları tarafından¸ tedavi amacıyla¸ özel sağlık kurumlarına sevk edilebilir.
Hangi özel sağlık kurumlarına doğrudan sevk yapılabileceği¸ hangi tür tedaviler için hasta gönderileceği hususları ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar¸ özel sağlık kurumlarında aranacak tıbbi donanım ve teknik özellikler¸ Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığınca müştereken tespit edilir.
Özel sağlık kurumlarında yapılacak paket tedavi uygulamaları ve bunlara ilişkin fiyatlandırma işlemleri ile ilgili olarak özel sağlık kurumları ile Maliye Bakanlığı arasında anlaşma yapılabilir.
Kurumlarca¸ özel sağlık kurumlarına yapılacak ödemeler¸ resmi sağlık kurumları için tespit edilen birim fiyatlarını geçemez.

HASTA HAKLARI YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 01.08.1998
Resmi Gazete No : 23420

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç¸ Kapsam¸ Dayanak¸ Tanımlar ve İlkeler

Amaç

Madde 1- Bu Yönetmelik; temel insan haklarının sağlık hizmetleri sahasındaki yansıması olan ve başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda¸ diğer mevzuatta ve milletlerarası hukuki metinlerde kabul edilen "hasta hakları"nı somut olarak göstermek ve sağlık hizmeti verilen bütün kurum ve kuruluşlarda ve sağlık kurum ve kuruluşları dışında sağlık hizmeti verilen hallerde¸ insan haysiyetine yakışır şekilde herkesin "hasta hakları"ndan faydalanabilmesine¸ hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiğinde hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesine dair usul ve esasları düzenlemek amacı ile hazırlanmıştır.

Kapsam

Madde 2- Bu Yönetmelik; sağlık hizmeti verilen resmi ve özel bütün kurum ve kuruluşları¸ bu kurum ve kuruluşlarda veya bunların dışında hizmete katılan her kademedeki ve unvandaki ilgilileri ve hizmetten faydalanma hakkını haiz olan bütün fertleri kapsar.

Hukuki Dayanak

Madde 3- Bu Yönetmelik; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 9 uncu maddesinin (c) bendine ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 43 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4- Bu Yönetmelik'te geçen deyimlerden;
a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığı'nı¸
b) Hasta: Sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan kimseyi¸
c) Personel: Hizmetin¸ resmi veya özel sağlık kurumlarında ve kuruluşlarında veya serbest olarak sunulmasına bakılmaksızın¸ sağlık hizmetinin verilmesine iştirak eden bütün sağlık meslekleri mensuplarını ve sağlık meslekleri mensubu olmasa bile sağlık hizmetinin verilmesine sorumlu olarak iştirak eden kimseleri¸
d) Sağlık kurum ve kuruluşu: Milli Savunma Bakanlığı'na ait olanlar hariç olmak üzere¸ sağlık hizmeti verilen resmi veya özel bütün kurum ve kuruluşlar ile tababet icra edilen bütün yerleri¸
e) Hasta hakları: Sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan fertlerin¸ sırf insan olmaları sebebiyle sahip bulundukları ve T.C. Anayasası¸ milletlerarası anlaşmalar¸ kanunlar ve diğer mevzuat ile teminat altına alınmış bulunan haklarını¸ ifade eder.

İlkeler

Madde 5- Sağlık hizmetlerinin sunulmasında aşağıdaki ilkelere uyulması şarttır:
a) Bedeni¸ ruhi ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde yaşama hakkının¸ en temel insan hakkı olduğu¸ hizmetin her safhasında daima göz önünde bulundurulur.
b) Herkesin yaşama¸ maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını haiz olduğu ve hiçbir merci veya kimsenin bu hakkı ortadan kaldırmak yetkisinin olmadığı bilinerek¸ hastaya insanca muamelede bulunulur.
c) Sağlık hizmetinin verilmesinde¸ hastaların¸ ırk¸ dil¸ din ve mezhep¸ cinsiyet¸ siyasi düşünce¸ felsefi inanç ve ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları dikkate alınamaz. Sağlık hizmetleri¸ herkesin kolayca ulaşabileceği şekilde planlanıp düzenlenir.
d) Tıbbi zorunluluklar ve kanunlarda yazılı haller dışında¸ rızası olmaksızın kişinin vücut bütünlüğüne ve diğer kişilik haklarına dokunulamaz.
e) Kişi¸ rızası ve Bakanlığın izni olmaksızın tıbbi araştırmalara tabi tutulamaz.
f) Kanun ile müsaade edilen haller ile tıbbi zorunluluklar dışında¸ hastanın özel hayatının ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

İKİNCİ BÖLÜM

Sağlık Hizmetlerinden Faydalanma Hakkı

Adalet ve Hakkaniyete Uygun Olarak Faydalanma

Madde 6- Hasta¸adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere¸ sağlık hizmetlerinden ihtiyaçlarına uygun olarak faydalanma hakkına sahiptir. Bu hak¸ sağlık hizmeti veren bütün kurum ve kuruluşlar ile sağlık hizmetinde görev alan personelin adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun hizmet verme yükümlülüklerini de içerir.

Bilgi İsteme

Madde 7- Hasta¸ sağlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceği konusunda bilgi isteyebilir. Bu hak¸ hangi sağlık kuruluşundan hangi şartlara göre faydalanılabileceğini¸ sağlık kurum ve kuruluşları tarafından verilen her türlü hizmet ve imkanın neler olduğunu ve müracaat edilen kuruluşta verilen sağlık hizmetlerinden faydalanma usulüne öğrenme haklarını da kapsar. Bütün sağlık kurum ve kuruluşları¸ hastayı birinci fıkra uyarınca bilgilendirmek için yeterli teknik donanımı haiz birimi oluşturmak; bu birimde¸ hastaya kesin ve yeterli bilgi verebilecek nitelik ve ehliyete sahip personeli daimi olarak istihdam etmek ve hastanın ihtiyacı olan birimlere kolayca ulaşabilmesini temin etmek üzere¸ kuruluşun uygun yerlerinde bilgilendirici tabela¸ broşür ve işaretler bulundurmak gibi tedbirleri almak zorundadırlar.

Sağlık Kuruluşunu Seçme ve Değiştirme

Madde 8- Hasta; tabi olduğu mevzuatın öngördüğü usul ve şartlara uyulmak kaydı ile¸ sağlık kurum ve kuruluşunu seçme ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetinden faydalanma hakkına sahiptir. Mevzuat ile belirlenmiş sevk sistemine uygun olmak şartı ile hasta sağlık kuruluşunu değiştirebilir. Ancak¸kuruluşu değiştirmenin hayati tehlikeye yol açıp açmayacağı ve hastalığının daha da ağırlaşıp ağırlaşmayacağı hususlarında hastanın tabip tarafından aydınlatılması ve hayati tehlike bakımından sağlık kuruluşunun değiştirilmesinde tıbben sakınca görülmemesi esastır. Acil vakalar dışında¸ herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olup da mevzuatın öngördüğü sevk zincirine uymayanlar aradaki ücret farkını kendileri karşılar. Hastanın sağlık kuruluşunda kalmasında tıbben fayda bulunmayan veya bir başka sağlık kuruluşuna nakli gerekli olan hallerde¸ durum hastaya veya 15 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kişilere açıklanır. Nakilden önce¸ gereken bilgiler nakil talebinde bulunulan veya tıbben uygun görülen sağlık kuruluşuna¸ sevk eden kuruluş veya mevzuatla belirlenen yetkililerce verilir. Her iki durumda da hizmetin aksamadan ve kesintisiz olarak verilmesi esastır.

Personeli Tanıma¸ Seçme ve Değiştirme

Madde 9- Hastaya talebi halinde¸ kendisine sağlık hizmeti verecek veya vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimlikleri¸ görev ve unvanları hakkında bilgi verilir. Mevzuat ile belirlenmiş usullere uyulmak şartı ile hastanın¸ kendisine sağlık hizmeti verecek olan personeli serbestçe seçme¸ tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu istemek hakkı vardır. Personeli seçme¸ tabibi değiştirme ve konsültasyon isteme hakları kullanıldığında¸ mevzuat ile belirlenen ücret farkı¸ bu hakları kullanan hasta
tarafından karşılanır.

Öncelik Sırasının Belirlenmesini İsteme

Madde 10- Sağlık kuruluşunun hizmet verme imkanlarının yetersiz veya sınırlı olması sebebiyle sağlık hizmeti talebi zamanında karşılanamayan hallerde¸ hastanın¸ öncelik hakkının tıbbi kriterlere dayalı ve objektif olarak belirlenmesini istemek hakkı vardır. Acil ve adli vakalar ile yaşlılar ve özürlüler hakkında öncelik sırasının belirlenmesinde ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.

Tıbbi Gereklere Uygun Teşhis¸ Tedavi ve Bakım

Madde 11- Hasta¸ modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını¸ tedavisinin yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahiptir. Tababetin ilkelerine ve tababet ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı veya aldatıcı mahiyette teşhis ve tedavi yapılamaz.

Tıbbi Gereklilikler Dışında Müdahale Yasağı

Madde 12- Teşhis¸ tedavi veya korunma maksadı olmaksızın¸ ölüme veya hayati tehlikeye yol açabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek veya akli veya bedeni mukavemeti azaltabilecek hiçbir şey yapılamaz ve talep de edilemez.

Ötenazi Yasağı

Madde 13- Ötenazi yasaktır. Tıbbi gereklerden bahisle veya her ne suretle olursa olsun¸ hayat hakkından vazgeçilemez. Kendisinin veya bir başkasının talebi olsa dahil¸
kimsenin hayatına son verilemez.

Tıbbi Özen Gösterilmesi

Madde 14- Personel¸ hastanın durumunun gerektirdiği tıbbi özeni gösterir. Hastanın hayatını kurtarmak veya sağlığını korumak mümkün olmadığı takdirde dahi¸ ıstırabını azaltmaya veya dindirmeye çalışmak zorunludur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Sağlık Durumu İle İlgili Bilgi Alma Hakkı

Genel Olarak Bilgi İsteme

Madde 15- Hasta; sağlık durumunu¸ kendisine uygulanacak tıbbi işlemleri¸ bunların faydaları ve muhtemel sakıncaları¸ alternatif tıbbi müdahale usulleri¸ tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri ve neticeleri konusunda sözlü veya yazılı olarak bilgi istemek hakkına sahiptir. Sağlık durumu ile ilgili gereken bilgiyi¸ bizzat hasta veya hastanın küçük¸ temyiz kudretinden yoksun veya kısıtlı olması halinde velisi veya vasisi isteyebilir. Hasta¸ sağlık durumu hakkında bilgi almak üzere bir başkasına da yetki verebilir. Gerek görülen hallerde yetkinin belgelendirilmesi istenilebilir.
Hasta¸ tedavisi ile ilgilenen tabip dışında bir başka tabipten de sağlık durumu hakkında bilgi alabilir.

Kayıtları İnceleme

Madde 16- Hasta¸ sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları¸ doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi vasıtası ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kayıtlar¸ sadece hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olanlar tarafından görülebilir.

Kayıtların Düzeltilmesini İsteme

Madde 17- Hasta; sağlık kurum ve kuruluşları nezdinde bulunan kayıtlarında eksik¸ belirsiz ve hatalı tıbbi ve şahsi bilgilerin tamamlanmasını¸ açıklanmasını¸ düzeltilmesini ve nihai sağlık durumu ve şahsi durumuna uygun hal'e getirilmesini isteyebilir. Bu hak¸ hastanın sağlık durumu ile ilgili raporlara itiraz ve aynı veya başka kurum ve kuruluşlarda sağlık durumu hakkında yeni rapor düzenlenmesini isteme haklarını da kapsar.

Bilgi Vermenin Usulü

Madde 18- Bilgi¸ gerektiğinde tercüman kullanılarak¸ hastanın anlayabileceği şekilde¸ tıbbi terimler mümkün olduğunca kullanılmadan¸ tereddüt ve şüpheye yer verilmeden ve hastanın ruhi durumuna uygun ve nazik bir ifade ile verilir.

Bilgi Verilmesi Caiz Olmayan ve Tedbir Alınması Gereken Haller

Madde 19- Hastanın manevi yapısı üzerinde fena tesir yapmak suretiyle hastalığın artması ihtimalinin bulunması ve hastalığın seyrinin ve sonucunun vahim görülmesi hallerinde¸ teşhisin saklanması caizdir. Hastaya veya yakınlarına¸ hastanın sağlık durumu hakkında bilgi verilip verilmemesi¸ yukarıdaki fıkrada belirtilen şartlar çerçevesinde tabibinin takdirine bağlıdır. Tedavisi olmayan bir teşhis¸ ancak bir tabip tarafından ve tam bir ihtiyat içinde hastaya hissettirilebilir veya bildirilebilir. Hastanın aksi yönde bir talebinin bulunmaması veya açıklanacağı şahsın önceden belirlenmemesi halinde¸ böyle bir teşhis ailesine bildirilir.

Bilgi Verilmesini Yasaklama

Madde 20- İlgili mevzuat hükümlerine ve hastalığın mahiyetine göre yetkili mercilerce alınacak tedbirlerin gerektirdiği haller dışında; hasta¸ sağlık durumu hakkında kendisine veya ailesine veya yakınlarına bilgi verilmemesini isteyebilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Hasta Haklarının Korunması

Mahremiyete Saygı Gösterilmesi

Madde 21- Hastanın¸ mahremiyetine saygı gösterilmesi esastır. Hasta mahremiyetinin korunmasını açıkça talep de edebilir. Her türlü tıbbi müdahale¸ hastanın mahremiyetine saygı gösterilmek suretiyle icra edilir. Mahremiyete saygı gösterilmesi ve bunu istemek hakkı;
a) Hastanın¸ sağlık durumu ile ilgili tıbbi değerlendirmelerin gizlilik içerisinde yürütülmesini¸
b) Muayenenin¸ teşhisin¸ tedavinin ve hasta ile doğrudan teması gerektiren diğer işlemlerin makul bir gizlilik ortamında gerçekleştirilmesini¸
c) Tıbben sakınca olmayan hallerde yanında bir yakınının bulunmasına izin verilmesini¸
d) Tedavisi ile doğrudan ilgili olmayan kimselerin¸ tıbbi müdahale sırasında bulunmamasını¸
e) Hastalığın mahiyeti gerektirmedikçe hastanın şahsi ve ailevi hayatına müdahale edilmemesini¸
f) Sağlık harcamalarının kaynağının gizli tutulmasını¸ kapsar.
Ölüm olayı¸ mahremiyetin bozulması hakkını vermez
Eğitim verilen sağlık kurum ve kuruluşlarında¸ hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olmayanların tıbbi müdahale sırasında bulunması gerekli ise; önceden veya tedavi sırasında bunun için hastanın ayrıca rızası alınır.

Rıza Olmaksızın Tıbbi Ameliyeye Tabi Tutulmama

Madde 22- Kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere¸ kimse¸ rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi ameliyeye tabi tutulamaz. Bir suç işlediği veya buna iştirak ettiği şüphesi altında bulunan kişinin işlediği suçun muhtemel delillerinin¸ kendisinin veya mağdurun vücudunda olduğu düşünülen hallerde; bu delillerin ortaya çıkarılması için sanığın veya mağdurun tıbbi ameliyeye tabi tutulması¸ hakimin kararına bağlıdır. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bu ameliye¸ cumhuriyet savcısının talebi üzerine yapılabilir.

Bilgilerin Gizli Tutulması

Madde 23- Sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen bilgiler¸ kanun ile müsaade edilen haller dışında¸ hiçbir şekilde açıklanamaz. Kişinin rızasına dayansa bile¸ kişilik haklarından bütünüyle vazgeçilmesi¸ bu hakların başkalarına devri veya aşırı şekilde sınırlanması neticesini doğuran hallerde bilginin açıklanması¸ bunları açıklayanın hukuki sorumluluğunu kaldırmaz. Hukuki ve ahlaki yönden geçerli ve haklı bir sebebe dayanmaksızın hastaya zarar verme ihtimali bulunan bilginin ifşa edilmesi¸ personelin ve diğer kimselerin hukuki ve cezai sorumluluğunu da gerektirir. Araştırma ve eğitim amacı ile yapılan faaliyetlerde de hastanın kimlik bilgileri¸ rızası olmaksızın açıklanamaz.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası

Hastanın Rızası ve İzin

Madde 24- Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır. Hastanın¸ velisinin veya vasisinin olmadığı veya hazır bulunamadığı veya hastanın ifade gücünün olmadığı hallerde¸ bu şart aranmaz. Kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde¸ müdahalede bulunmak tıbben gerekli ise¸ velayet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabilmesi; Türk Medeni Kanunu'nun 272 nci ve 431 inci maddeleri uyarınca mahkeme kararına bağlıdır. Kanuni temsilciden veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlarından birisi tehdit altına girecek ise¸ izin şartı aranmaz. Üçüncü fıkrada belirtilen ve hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil haller haricinde¸ rızanın her zaman geri alınması mümkündür. Rızanın geri alınması¸ hastanın tedaviyi reddetmesi anlamına gelir. Rızanın müdahale başladıktan sonra geri alınması¸ ancak tıbbi yönden sakınca bulunmaması şartına bağlıdır.

Tedaviyi Reddetme ve Durdurma

Madde 25- Kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir. Bu halde¸ tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçların hastaya veya kanuni temsilcilerine veyahut yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı belge alınması gerekir. Bu hakkın kullanılması¸ hastanın sağlık kuruluşuna tekrar müracaatında hasta aleyhine kullanılamaz.

Küçüğün veya Mahcurun Tıbbi Müdahaleye İştiraki

Madde 26- Kanuni temsilcinin muvafakatinin gerektiği ve yeterli olduğu hallerde dahi¸ mümkün olduğu ölçüde küçük veya mahcur olan hastanın dinlenmesi suretiyle tıbbi müdahaleye iştiraki sağlanır.

Alışılmış Olmayan Tedavi Usullerinin Uygulanması

Madde 27- Klinik veya laboratuar muayeneleri sonucunda bilinen klasik tedavi metotlarının hastaya fayda vermeyeceğinin sabit olması ve daha evvel deney hayvanları üzerinde kafi derecede tecrübe edilmek suretiyle faydalı tesirlerinin anlaşılması ve hastanın rızasının bulunması şartları birlikte mevcut olduğunda¸ bilinen klasik tedavi metotları yerine başka bir tedavi usulü uygulanabilir. Ayrıca¸ bilinen klasik tedavi metodu dışındaki bir metodun uygulanabilmesi için¸ hastaya faydalı olacağının ve bu tedavinin bilinen klasik tedavi usullerinden daha elverişsiz sonuç vermeyeceğinin muhtemel olması da şarttır. Evvelce tecrübe edilmemiş bir tıbbi tedavi ve müdahale usulü¸ ancak zarar vermeyeceğinin ve hastayı kurtaracağının mutlak olarak öngörülmesi halinde yapılabilir. Altıncı Bölüm'de yer alan hükümler saklıdır.

Rızanın Şekli ve Geçerliliği

Madde 28- Mevzuatın öngördüğü istisnalar dışında¸ rıza herhangi bir şekle bağlı değildir. Hukuka ve ahlaka aykırı olarak alınan rıza hükümsüzdür ve bu şekilde alınan rızaya dayanılarak müdahalede bulunulamaz.

Organ ve Doku Alınmasında Rıza

Madde 29- 18 yaşından küçük ve mümeyyiz olmayanlardan organ ve doku alınamaz. Bu şartları tamam olanlardan teşhis¸ tedavi ve bilimsel amaçlar ile organ veya doku alınması¸ 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması¸ Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun'un 6 ncı maddesinde öngörülen yazılı şekil şartına tabidir. Ölüden organ ve doku alınma şartı ve cesetlerin bilimsel araştırma için muhafazası hususunda 2238 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi hükümleri saklıdır.

Aile Planlanması Hizmetleri ve Gebeliğin Sona Erdirilmesi

Madde 30- İlgilinin rızası mevcut olsun veya olmasın¸ Bakanlık tarafından tespit edilmiş olanlar dışındaki ilaç ve araçlar aile planlaması hizmetlerinde kullanılamaz. Gebeliğin sona erdirilmesi¸ 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ile öngörülen şartlara tabidir. Sterilizasyon ve gebeliğin sona erdirilmesi hallerinde¸ hastanın rızası ile evli ise eşinin de rızası gereklidir.

Rızanın Kapsamı

Madde 31- Rıza alınırken hastanın veya kanuni temsilcisinin tıbbi müdahalenin konusu ve sonuçları hakkında bilgilendirilip aydınlatılması esastır. Hastanın¸ uygulanacak tıbbi müdahale için verdiği rıza¸ bu müdahalenin gerektirdiği sair tıbbi işlemleri de kapsar. Ancak¸ tıbbi işlemlerin uygulanmasında¸ bu Yönetmelik'te ve diğer mevzuatta belirlenen hakların ihlal edilmemesi için azami ihtimam gösterilir.

ALTINCI BÖLÜM

Tıbbi Araştırmalar

Tıbbi Araştırmalarda Rıza

Madde 32- Hiç kimse; Bakanlığın izni ve kendi rızası bulunmaksızın¸ tecrübe¸ araştırma veya eğitim amaçlı hiçbir tıbbi müdahale konusu yapılamaz. Tıbbi araştırmalardan beklenen tıbbi fayda ve toplum menfaati¸ üzerinde araştırma yapılmasına rıza gösteren gönüllünün hayatından ve vücut bütünlüğünün korunmasından üstün tutulamaz. Tıbbi araştırmalar¸ sadece¸ mevzuata göre araştırmada bulunmayan yetkili ve yeterli tıbbi bilgi ve tecrübeyi haiz olan personel tarafından¸ mevzuat ile belirlenmiş bulunan yerlerde yürütülür. Gönüllünün tıbbi araştırmaya rıza göstermiş olması¸ bu araştırmada görev alan personelin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Gönüllünün Korunması ve Bilgilendirilmesi

Madde 33- Araştırmalarda¸ gönüllünün sağlığına ve diğer kişilik haklarına zarar verilmemesi için gereken bütün tedbirler alınır. Araştırmanın gönüllüye vereceği muhtemel zararlar önceden tespit edilemediği takdirde; gönüllü¸ rızası bulunsa dahi¸ araştırma konusu yapılamaz. Gönüllü; araştırmanın maksadı¸ usulü¸ muhtemel faydaları ve zararları ve araştırmaya iştirak etmekten vazgeçebileceği ve araştırmanın her safhasında başlangıçta verdiği rızayı geri alabileceği hususlarında¸ önceden yeterince bilgilendirilir.

Rıza Alınmasının Usulü ve Şekli

Madde 34- Tıbbi araştırma hakkında yeterince bilgilendirilmiş olan gönüllünün rızasının maddi veya manevi hiçbir baskı altında olmaksızın¸ tamamen serbest iradesine dayanılarak alınmasına azami ihtimam gösterilir. Tıbbi araştırmalarda rıza yazılı şekil şartına tabidir.

Küçüklerin ve Mümeyyiz Olmayanların Durumu

Madde 35- Reşit ve mümeyyiz olmayanlara¸ kendilerine faydası olmadan¸ sırf tıbbi araştırma amacı güden tıbbi müdahaleler hiçbir surette tatbik edilemez. Faydaları bulunması şartı ile reşit ve mümeyyiz olmayanlar üzerinde tıbbi araştırma yapılması¸ velilerinin veya vasilerinin rızasına bağlıdır. Kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde¸ 24 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.

İlaç ve Terkiplerin Araştırma Amacıyla Kullanımı

Madde 36- Özel mevzuatına göre izin veya ruhsat alınmış olsa dahi¸ sırf tıbbi araştırma amacı ile hasta üzerinde kendi rızası ve Bakanlığın izni bulunmaksızın hiçbir ilaç ve terkip kullanılamaz. İlaç ve terkiplerin tıbbi araştırmada kullanımı¸ 29/11/1993 tarihli ve 21480 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İlaç Araştırmaları Hakkında Yönetmelik hükümlerine tabidir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Diğer Haklar

Güvenliğin Sağlanması

Madde 37- Herkesin¸ sağlık kurum ve kuruluşlarında güvenlik içinde olmayı bekleme ve bunu istemek hakları vardır. Bütün sağlık kurum ve kuruluşları¸ hastaların ve ziyaretçi ve refakatçi gibi yakınlarının can ve mal güvenliklerinin korunması ve sağlanması için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar. Tutuklu ve hükümlerin sağlık kurum ve kuruluşlarında muhafazaları ile ilgili özel mevzuat hükümleri saklıdır.

Dini Vecibeleri Yerine Getirebilme ve Dini Hizmetlerden Faydalanma

Madde 38- Sağlık kurum ve kuruluşlarının imkanları ölçüsünde hastalara dini vecibelerini serbestçe yerine getirebilmeleri için gereken tedbirler alınır. Kurum hizmetlerinde aksamalara sebebiyet verilmemek¸ başkalarını rahatsız etmemek ve personelce düzenlenip yürütülen tıbbi tedaviye hiç bir şekilde müdahalede bulunulmamak şartı ile hastalara dini telkinde bulunmak ve onları manevi yönden desteklemek üzere talepleri halinde¸ dini inançlarına uygun olan din görevlisi davet edilir. Bunun için¸ sağlık kurum ve kuruluşlarında uygun zaman ve mekan belirlenir. İfadeye muktedir olmayıp da dini inancı bilinen ve kimsesiz olan agoni halindeki hastalar için de¸ talep şartı aranmaksızın¸ dini inançlarına uygun olan din görevlisi çağrılır. Bu hakların nasıl ve ne zaman kullanılacağı ve bu konuda alınacak tedbirler¸ sağlık kuruluşunun çalışma usul ve esaslarını gösteren mevzuatta ayrıca düzenlenir.

İnsani Değerlere Saygı Gösterilmesi ve Ziyaret

Madde 39- Hasta¸ kişilik değerlerine uygun bir şekilde ve ortamda sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkına sahiptir. Sağlık hizmetlerinde görev alan bütün personel; hastalara¸ yakınlarına ve ziyaretçilere güler yüzlü¸ nazik¸ şefkatli ve sağlık hizmetleri ile ilgili mevzuat ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde davranmak zorundadır. Sağlık hizmetlerinin her safhasında¸ hastalara¸ onların bedeni ve ruhi durumları dikkate alınarak¸ hangi işlemin neden ve nasıl yapıldığı¸ yapılacağı ve bekletilmeleri söz konusu ise¸ bekletilmenin sebepleri hususunda gerekli ve yeterli bilgi verilir. Sağlık kurum ve kuruluşlarında¸ insan haysiyetine yakışır gereken her türlü hijyenik şartların sağlanması¸ gürültünün ve rahatsız edici diğer bütün etkenlerin bertaraf edilmesi esastır. Gerektiğinde¸ bu hususlar hasta tarafından talep konusu yapılabilir. Hasta ziyaretçilerinin kabul edilmesi¸ kurum veya kuruluşça belirlenen usul ve esaslara uygun olarak ve hastaların huzur ve sükunlarını bozacak fiil ve tutumlara sebebiyet vermeyecek şekilde gerçekleştirilir ve bu konuda gereken tedbirler alınır.

Refakatçi Bulundurma

Madde 40- Muayene ve tedavi sırasında hastaya yardımcı olmak üzere; mevzuatın ve kurum imkanlarının elverdiği ve hastanın sağlık durumunun gerektirdiği ölçüde¸ tedaviden sorumlu olan tabibin uygun görmesine bağlı olarak¸ refakatçi bulundurulması istenebilir. Bu hakkın nasıl ve ne zaman kullanılacağı ve bu konuda alınacak tedbirler¸ sağlık kurum ve kuruluşunun çalışma usul ve esaslarını gösteren mevzuata ayrıca düzenlenir.

Hizmetin Sağlık Kurum ve Kuruluşu Dışında Verilmesi

Madde 41- Hastalar¸ aşağıdaki hallerde sağlık hizmetlerinden bulundukları yerlerde de faydalanabilirler:
a) Koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesinde¸
b) Tıbbi sebeplerden dolayı sağlık kuruluşuna bizzat gidilemeyen veya götürülemeyen hallerde¸
c) Tabii afetler gibi olağanüstü hallerde.
Hizmetin sağlık kuruluşu dışında verilmesi ile ilgili usul ve esaslar¸ Bakanlık tarafından ayrıca düzenlenir.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Sorumluluk ve Hukuki Korunma Yolları

Müracaat¸ Şikayet ve Dava Hakkı

Madde 42- Hastanın ve hasta ile ilgili bulunanların¸ hasta haklarının ihlali halinde¸ mevzuat çerçevesinde her türlü müracaat¸ şikayet ve dava hakları vardır.

Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının Sorumluluğu

Madde 43- Hasta haklarının ihlali halinde¸ personeli istihdam eden kurum ve kuruluş aleyhine maddi veya manevi veyahut hem maddi ve hem de manevi tazminat davası açılabilir.
Ancak¸ aleyhine dava açılacak merciin kamu kurum ve kuruluşu olması halinde;
a) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12 nci maddesine göre; hakkın bir idari işlem dolayısı ile ihlal edilmesi halinde ilgililer¸ doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine dava açma süresi içerisinde tam yargı davası açabilirler.
b) Aynı Kanun'un 13 üncü maddesi uyarınca¸ zarar verici eylemin öğrenildiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde maddi ve manevi tazminat olarak istenilen tazminat miktarı ayrı ayrı gösterilerek idareye müracaat edilmesi ve talebin açıkça veya zımnen reddi halinde kanuni süresi içinde idari yargı mercilerinde dava açılması gerekir.

Devlet Memuru veya Diğer Kamu Görevlisi Personelin Sorumluluğu

Madde 44- Bu Yönetmelik'te gösterilmiş olan hasta haklarının fiilen kullanılmasına mani olan veya bu hakları başka şekilde ihlal eden personelin¸ cezai¸ mali ve inzibati sorumluluklarının tamamı veya bunlardan bir kısmı doğabilir. Birinci fıkrada belirtilen sorumluluklar haricinde¸ ihlalin durumuna göre¸ personeli istihdam eden kurum ve kuruluş tarafından personel hakkında uygulanacak idari tedbir ve müeyyideler saklıdır.

Kamu Personelinin Sorumluluğunu Tespit Usulü

Madde 45- Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personelin¸ hasta haklarını ihlal eden fiil ve halleri¸ şikayet halinde veya idarece kendiliğinden tespit edildiğinde¸ hadisenin takibi¸ soruşturulması ve gerekir ise müeyyideye bağlanması için doğrudan valiliklerce veyahut Bakanlık veya personelin görevli olduğu kurumlar tarafından müfettiş veya muhakkik görevlendirilir.

Kamu Personeli Hakkındaki Müeyyideler

Madde 46- Hasta haklarının Devlet memuru veya diğer kamu görevlisi personel tarafından ve görevleri sırasında herhangi bir şekilde ihlali halinde uygulanacak müeyyideler aşağıda gösterilmiştir:
a) Kamu görevlisi olan personelin fiilinin niteliğine göre¸ soruşturmacı tarafından hakkında disiplin cezası teklif edilmiş ise¸ mevzuatın öngördüğü disiplin cezaları yetkili amir veya kurullarca usulüne göre takdir edilir.
b) Hak ihlali aynı zamanda ceza hukukuna göre suç teşkil ettiği takdirde¸ memur olan personel hakkında¸ Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine göre yapılan soruşturma sonucunda lüzum-u muhakeme kararı verilir ise¸ dosya cumhuriyet başsavcılığı'na gönderilerek ceza davası açılması ve böylece personel hakkında fiiline uygun bulunan cezai müeyyidenin tatbiki sağlanır.
c) Anayasa'nın 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrası¸ 129 uncu maddesinin beşinci fıkrası ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13 üncü maddesi ve ilgili diğer mevzuat uyarınca¸ memurların ve diğer kamu görevlilerinin hukuki sorumluluğu doğrudan doğruya memur aleyhine açılacak dava yolu ile gerçekleştirilemez. Dava¸ 43 üncü maddede gösterilen usule göre¸ ancak idare aleyhine açılabilir. Bu personelin hukuki sorumluluğunun doğması¸ idare
aleyhine açılacak dava neticesinde tazmin kararı verilmesine bağlıdır. Kamu görevlisi personelin verdiği zarar¸ mahkeme kararı üzerine idare tarafından tazmin edildikten sonra¸ müsebbibi olan sorumlu personele rücü edilir.
d) Kamu görevlisi personelin mesleklerini resmi görevleri dışında serbest olarak icra etmekte iken işledikleri fiillerden dolayı haklarında 47 nci maddeye göre işlem yapılır.

Kamu Görevlisi Olmayan Personelin Sorumluluğu

Madde 47- Hasta haklarının Devlet memuru veya diğer kamu görevlisi olmayan personel tarafından herhangi bir şekilde ihlali halinde uygulanacak müeyyideler aşağıda gösterilmiştir:
a) Kamu görevlisi olmayan personel; hakları ihlal edilen hastanın doğrudan vaki olacak şikayeti üzerine veya bu fiillerin başka şekilde tespiti halinde Bakanlık veya başka kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan bildirim üzerine¸ bunların özel kanunlara göre kurulmuş olan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları haysiyet divanlarınca disiplin cezaları ile cezalandırılabilir.
b) Kamu görevlisi olmayan personelin hasta haklarını ihlallerinden doğan hukuki sorumlulukları¸ genel hükümlere göre doğrudan doğruya kendilerine veya bunları çalıştıran kurum ve kuruluşlara karşı veya hem kendilerine ve hem de çalıştıranlara karşı birlikte dava açılarak ileri sürülebilir.
c) Kamu görevlisi olmayan personel hakkında¸ ceza hukukuna göre suç teşkil eden fiilleri sebebiyle cezai müeyyideler tatbik edilmesi¸ genel hükümlere göre doğrudan doğruya cumhuriyet savcılıklarına yapılacak ihbar veya şikayet yoluyla gerçekleştirilebilir.

DOKUZUNCU BÖLÜM

Son Hükümler

Kurum ve Kuruluş Yetkililerinin Görevi

Madde 48- Sağlık kurum ve kuruluşlarının yetkilileri; bu Yönetmelik'te ve diğer mevzuatta belirtilen hasta haklarının lafzına ve ruhuna uygun olarak kullanılabilmesine yardımcı olmak amacı ile bu Yönetmelik'te gösterilen "hasta hakları"nı bir liste¸ tabela veya broşür haline getirerek¸ bunları sağlık kurum ve kuruluşunun¸ hastalar¸ personel ve ziyaretçiler tarafından kolayca ulaşılıp okunabilecek uygun yerlerinde bulundurmak da dahil olmak üzere¸ gereken bütün tedbirleri almakla mükellef ve yetkilidir.

Saklı Olan Hükümler

Madde 49- Milli güvenliğin¸ kamu düzeninin¸ kamu yararının¸ genel ahlakın ve genel sağlığın korunması maksatları ve kanun hükümleri ile getirilen özel düzenlemeler ve sınırlamalar saklıdır.

Yürürlük

Madde 50- Bu Yönetmelik¸ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 51- Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.

KAN VE KAN ÜRÜNLERİ YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi : 04/12/2008
Resmi Gazete Sayısı : 27074

BİRİNCİ BÖLÜM: Amaç¸ Kapsam¸ Dayanak ve Tanımlar
Amaç
Madde 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı¸ transfüzyon merkezi¸ kan bağışı merkezi ve bölge kan merkezlerinin kurulması¸ cihaz¸ malzeme ve personel standartlarının belirlenmesi¸ birbirleriyle olan ilişkileri ile çalışma usûl ve esaslarının tespiti¸ uygulayacakları kalite güvence programlarına dair usûl ve esaslar¸ ruhsat alınması ile bedelleri ve iptaline ilişkin usûl ve esaslar ile Kan ve Kan Ürünleri Kurulunun çalışma usûl ve esaslarını belirlemektir.
Kapsam
Madde 2 - (1) Bu Yönetmelik¸ kan ve kan bileşenleri ile ilgili faaliyetlerde bulunan bütün kamu kurum ve kuruluşlarını¸ gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerini kapsar.
(2) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında 9/1/2007 tarihli ve 26398 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tıbbi Cihaz Yönetmeliği ile 9/1/2007 tarihli ve 26398 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vücut Dışında Kullanılan Tıbbi Tanı Cihazları Yönetmeliği hükümleri saklıdır.
(3) İnsan kanı ve plazmasından endüstriyel yöntemlerle kamu ya da özel kurumlar tarafından elde edilen ve özellikle albumin¸ immünoglobulin ve koagülasyon faktörleri gibi ürünleri içeren kan bileşenlerine dayalı tıbbi ürünler¸ kan¸ kök hücreleri bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır.
Dayanak
Madde 3 - (1) Bu Yönetmelik 11/4/2007 tarihli ve 5624 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanununun 7 nci maddesi ile 13/12/1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar
Madde 4 - (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Alıcı: Kendisine kan ya da kan bileşenleri transfüze edilen kişiyi¸
b) Bakan: Sağlık Bakanını¸
c) Bakanlık: Sağlık Bakanlığını¸
ç) Bölge Kan Merkezi (BKM): Bakanlığın belirleyeceği bölgelerde kurulan¸ kendi bölgesindeki kan bağış ve transfüzyon merkezleri ile işbirliği içinde çalışan¸ sorumlu olduğu bölgenin kan ihtiyacını karşılayacak kapasitede olan¸ kan bankacılığı ile ilgili bütün iş ve işlemlerin yapılabildiği en kapsamlı birimi¸
d) Dağıtım: Kan ve kan bileşenlerinin imalatçıya¸ transfüzyon merkezlerine sunulmasını (kan ve kan bileşenlerinin transfüzyon amaçlı olarak verilmesini kapsamaz)¸
e) Hemovijilans: Kan bağışçısı veya alıcılarda ortaya çıkan beklenmedik veya şiddetli yan etki ya da olaylar ile kan bağışçılarının epidemiyolojik takibinin sağlandığı prosedür bütününü¸
f) Hizmet birimi: Transfüzyon merkezi¸ kan bağışı merkezi ve bölge kan merkezlerini¸
g) İstenmeyen ciddi olay (İCO): Kan veya kan bileşenlerinin toplanması¸ test edilmesi¸ işlenmesi¸ depolanması veya dağıtımıyla ilgili olarak ortaya çıkan ve bu durumdan etkilenen kan-kan bileşenlerinin transfüzyonu sonucu hastalarda ölüme veya hayati tehlikeye¸ kalıcı ve belirgin sakatlığa veya iş görmezliğe veya hastaneye yatma veya hastanede kalma süresinin uzamasına neden olabilen istenmeyen olayı¸
ğ) İstenmeyen ciddi etki (İCE): Kan ve kan bileşenlerinin toplanması veya transfüzyonu ile ilgili olarak bağışçılarda veya hastalarda ölüme veya hayati tehlikeye¸ kalıcı ve belirgin sakatlığa veya iş görmezliğe veya hastaneye yatma veya hastanede kalma süresinin uzamasına neden olabilen istenmeyen etkiyi¸
h) İzlenebilirlik: Bağışçıdan alınan her bir ünite kan ya da kan bileşeninin son varış yerine kadar ve bunun tersi yönündeki izleme yeteneğini¸
ı) Kalite güvencesi: Kullanım amacına uygun olarak kan ve kan bileşenlerinin gerekli kalitede olduğunu garanti etme amacıyla kan toplanmasından dağıtımına kadar yapılan tüm faaliyetleri¸
i) Kalite kontrol: Kalite gereklerini yerine getirmek üzere odaklanan kalite sisteminin bir parçasını¸
j) Kalite sistemi: Kalite yönetiminin uygulanması için kurumsal yapı¸ sorumluluklar¸ prosedürler¸ işlemler ve kaynakları¸
k) Kalite yönetimi: Hizmet birimi içerisinde tüm seviyelerdeki kaliteye ilişkin olmak üzere bir organizasyonun yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi için koordine edilen faaliyetleri¸
l) Kan: Transfüzyon veya imalat amacıyla vericiden alınan ve işlenen tam kanı¸
m) Kan bağışçısı: Tam kan veya bileşenlerini veren kişiyi¸
n) Kan bağışı: Tam kan veya kan bileşenleri verme işlemini¸
o) Kan Bağışı Merkezi (KBM): Bağışçıdan kan alan¸ işleyiş yönünden bölge kan merkezine bağlı olarak çalışan birimi¸
ö) Kan bileşeninin serbest bırakılması: Hazırlanmış bir kan bileşenin serbest bırakma niteliklerini karşılamasını sağlayacak sistemlerin ve prosedürlerin kullanımı ile bir kan bileşeninin karantina durumundan çıkarılmasını sağlayan süreci¸
p) Kan bileşenleri: Doğrudan¸ aferez veya diğer yöntemlerle tam kandan elde edilen eritrosit¸ trombosit¸ granülosit suspansiyonları gibi hücresel kan bileşenleri ile plazmayı¸
r) Kan ürünleri: Kandan elde edilen kan bileşenleri ve plazma ürünlerini¸
s) Kanun: 11/4/2007 tarihli ve 5624 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanununu¸
ş) Kaynağını bulma: Bir alıcıdaki transfüzyonla ilgili istenmeyen etki şüphesi raporuna istinaden¸ şüpheli verici ya da vericilere ulaşılması amacıyla yapılan araştırmayı¸
t) Kurul: Kan ve Kan Ürünleri Kurulunu¸
u) Otolog transfüzyon: Verici ve alıcının aynı kişi olması durumunda¸ önceden alınmak suretiyle kişinin kendi kan veya kan bileşenlerinin kullanıldığı transfüzyon şeklini¸
ü) Plazma ürünleri: İnsan plazmasının işlenmesi suretiyle elde edilen tedavi maksatlı bütün ürünleri¸
v) Raporlama kuruluşu: Yetkili otoriteye istenmeyen ciddi etki ve/veya olayları rapor eden hizmet birimini¸
y) Rehber: Kan ve Kan Ürünleri Kurulu tarafından hazırlanıp her yıl revize edilen kan bankacılığı ve transfüzyon uygulamaları konusunda standart ve gerekliliklerin tanımlandığı yazılı dokümanı¸
z) Ret: Kan veya kan bileşenleri bağışçısının uygunluğunun sürekli veya geçici olarak askıya alınmasını¸
aa) Serbest bırakılma: Kan ve kan bileşeninin transfüzyona uygun¸ kullanıma hazır hale gelerek çıkışının yapılabileceğini¸
bb) Standart: Karşılaştırma için ihtiyaç duyulan gerekleri¸
cc) Tam kan: Kan bağışçısından transfüzyon için veya işlenerek yeni ürünler elde etmek üzere alınan ve uygun bir antikoagülan madde ile karıştırılmış ve hiçbir ayrım işlemine tâbi tutulmamış insan kanını¸
çç) Tesisler: Kan yada kan bileşenlerinin teslim edilebileceği hastaneler¸ imalatçılar ve biyo-medikal araştırma enstitülerini¸
dd) Transfüzyon: Sağlık sorunu sebebiyle ihtiyacı olan hastaya tam kan ya da kan bileşeni naklini¸
ee) Transfüzyon Merkezi (TM): Acil durumlar dışında kan bağışçısından kan alma yetkisi olmayan¸ temin edilen kanı veya bileşenini transfüzyon için çapraz karşılaştırma ve gerek duyulan diğer testleri yaparak hastalara kullanılması amacıyla hazırlayan birimi¸
ff) Yazılı prosedürler: Belirlenmiş olan faaliyetlerin nasıl yürütüleceğini anlatan kontrol edilmiş dokümanları
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM: Genel Esaslar¸ Kan ve Kan Ürünleri Kurulu
Gönüllülük esası
Madde 5 - (1) Kan ve kan bileşenleri ve ürünlerinin temininde karşılıksız¸ gönüllü ve düzenli bağış esastır. Ancak malî karşılık anlamına gelmeyecek şekilde kan bağışçısını teşvik edici uygulamalar müstesnadır.
(2) Hizmet birimleri kendi yetki ve sorumluluklarında olmak şartı ile; karşılıksız¸ gönüllü ve düzenli bağışı teşvik etmek amacıyla¸ kamu yararına hizmette bulunan kurumlarla işbirliği içinde ve Bakanlığı bilgilendirerek çeşitli kampanyalar ve eğitim toplantıları düzenleyebilir. Ancak bu faaliyetler kesinlikle ticari amaç ve muhteva içeremez.
Görev ve sorumluluklar
Madde 6 - (1) Kan ve kan ürünleri ile ilgili hizmetlerin planlanması¸ yürütülmesinin izlenmesi¸ hizmet birimlerinin açılması ve denetlenmesi hususlarında Bakanlık yetkili ve sorumludur.
(2) Yurt içinde toplanan plazmanın ürün üretimi amacıyla yurt içinde ve yurt dışında değerlendirilmesi veya ürün üretimi amacıyla yurt dışından plazma getirilmesi için gerekli izin Bakanlıkça verilir.
(3) Bakanlık¸ kan ve kan ürünleri konusunda yapacağı çalışmalarda gerekli bilimsel desteği sağlamak üzere Kan ve Kan Ürünleri Kurulunu oluşturur.
(4) Bakanlık gerektiğinde bilimsel ve danışman nitelikli komisyonlar oluşturur. Komisyonlar¸ kendi çalışma usul ve esaslarını belirler.
(5) Kan ve kan bileşenlerinin bağışçıdan temininden alıcıya verilmesine kadar bağışçı ve alıcının sağlığının tehlikeye düşürülmemesi¸ tıbbî risklere karşı korunması¸ transfüzyonun güvenle yapılması¸ transfüzyon sonrası bağışçı ve alıcının izlenmesi ilgili hizmet biriminin görevidir.
(6) Kan ve kan bileşenlerinin alınması¸ test edilmesi¸ işlenmesi¸ depolanması¸ kullanılır hale getirilmesi¸ kullanıma sunulması¸ dağıtılması ve transfüzyon uygulamalarının geri bildiriminin izlenmesi¸ ilgili hizmet biriminin sorumluluğundadır.
(7) Hizmet birimlerinin rehberde belirlenen faaliyetleri yazılı veya elektronik ortamda kaydedilir ve 15 yıl saklanır. Bağışçıların temel test sonuçları elektronik ortamda 30 yıl saklanır. Saklanması zorunlu kayıt içerikleri EK-6'da belirtilen şekilde düzenlenir. Bağışçı şahit numuneleri 1 yıldan az olmamak şartıyla rehberde belirlenen şekilde ve sürede saklanır.
(8) Hizmet birimleri¸ bağışçı kişisel bilgilerini korumak¸ üçüncü kişilere vermemek¸ basına açıklamamak ile yükümlüdür. Her hizmet biriminin veri güvenliği ile ilişkili usul ve esasları bulunur ve bilgilerin korunma ve/veya açıklanması bu usul ve esaslara uygun olarak yapılır.
(9) Hizmet birimleri bağışçı bilgilendirilmesinden sorumludur.
(10) Kan¸ kan bileşenleri ve ürünlerinin bağışçıdan alınması ve alıcıya transfüzyonu hekim sorumluluğu ve denetimi altında yapılır.
(11) Hizmet birimleri faaliyetlerini kalite yönetim sistemi çerçevesinde yürütür.
(12) BKM'ler olağanüstü haller ile sıkıyönetim¸ seferberlik ve savaş halinde gerekebilecek kan ve kan ürünleri ile bunlar için gerekli malzemenin temini ve ülke çapında stoklanmasını Bakanlığın planlaması çerçevesinde organize eder.
Kurulun teşkili¸ çalışma usul ve esasları
Madde 7 - (1) Kan ve Kan Ürünleri Kurulu Bakanlık ilgili birim amiri başkanlığında; kan¸ kan ürünleri ve kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı alanında yaptığı çalışmalarla alanında temayüz etmiş uzman hekimler veya bu konularda lisansüstü eğitim yapmış kişiler arasından Bakan tarafından seçilen yedi üye olmak üzere toplam sekiz kişiden oluşur. Üyeler iki yıllığına seçilir. Süresi dolan üye tekrar seçilebilir.
(2) Bakanlık¸ gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri¸ Üniversiteler ve Türkiye Kızılay Derneği ile kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvurmak üzere Kurula uzman davet eder.
(3) Seçilmiş üyelerden¸ geçerli bir mazereti olmaksızın üyelik süresi içerisinde üst üste iki defa toplantılara katılmayanların üyeliği düşer¸ üyeliği düşen üye yerine bir ay içerisinde başka bir üye seçilir.
(4) Kurul¸ yılda en az dört defa olağan toplantı yapar. Bakanlık¸ gerekli hallerde Kurulu olağan toplantıları dışında da toplantıya davet eder. Toplantı daveti; toplantı tarihi¸ yeri ve gündemi ile birlikte Bakanlık tarafından önceden üyelere bildirilir.
(5) Toplantıya iştirak eden üyelerin salt çoğunluğunun kabulü ile Kurul¸ görevleri ile ilgili olmak kaydıyla¸ toplantı gündemi dışındaki konular hakkında da görüşme yapar ve karar alır.
(6) Kurul¸ üye tam sayısının salt çoğunluğunun katılımı ile toplanır ve kararları oy çokluğu ile alır. Oylarda eşitlik olması halinde¸ Başkanın taraf olduğu görüş kararlaştırılmış sayılır. Kurul kararları¸ toplantı tutanağı haline getirilir ve toplantıya katılan üyelerce imzalanır. Karara muhalif olanlar şerh koymak suretiyle kararları imzalar. Muhalif görüş gerekçesinin karar altında veya ekinde belirtilmesi zorunludur.
(7) Konu ile ilgili Komisyonların faaliyet raporları kurul tarafından denetlenir.
(8) Kurulun sekretarya hizmetleri Bakanlık ilgili birimlerince yürütülür.
Kurulun görevleri
Madde 8 - (1) Kurulun görevleri şunlardır:
a) Ulusal kan politikasının ve bu politikanın yürütülmesini sağlayacak olan kan programının oluşturulması¸ geliştirilmesi ve uygulanması konularında bilimsel görüş oluşturmak¸
b) Hizmet birimlerinin açılmaları¸ faaliyetleri ve denetlenmeleri ile ilgili görüş belirtmek¸ çalışma alanı ile ilgili münazaralı uygulamalarda bilimsel görüş desteği sağlamak¸
c) Kan ve kan bileşenlerinin güvenlik ve kalitesinin artırılması¸ bilimsel ve teknik ilerlemeleri kapsayacak uygulama rehberlerinin hazırlanması¸ yenilenmesi ve geliştirilmesi ile kan bankacılığı ve transfüzyonla ilgili tıbbi konulardaki çalışma ve uygulamaların geliştirilmesini sağlamak¸ sorunlara çözüm üretmek ve yasal düzenlemelere yansıtılmasını sağlamak amacıyla tavsiye kararları almak.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Hizmet Birimleri¸ Kan Temini ve Kullanımı
Bölge Kan Merkezi
Madde 9 - (1) Bölge Kan Merkezi; Bakanlığın belirleyeceği bölgelerde kurulan¸ kendi bölgesindeki kan bağış ve transfüzyon merkezleri ile işbirliği içinde çalışan¸ sorumlu olduğu bölgenin kan ihtiyacını karşılayacak kapasitede olan¸ kan bankacılığı ile ilgili tüm iş ve işlemlerin yapılabildiği en kapsamlı hizmet birimi olup kesintisiz hizmet verir.
(2) Bakanlık¸ bölgenin coğrafi¸ nüfus¸ ulaşım ve iklim şartlarını göz önüne alarak BKM'nin sorumluluk alanını belirler. Belirlenen hizmet bölgesinde sadece bir BKM ruhsatlandırılır. BKM;
a) Sorumluluk alanı içinde kan bağış organizasyonu¸ kan ve kan ürünlerinin toplanması¸ test edilmesi¸ hazırlanması¸ depolanması ve dağıtımı ile ilgili tüm faaliyetlerden¸ transfüzyon merkezleri tarafından gönderilen transfüzyonun takibi ile ilgili verilerin değerlendirilmesinden ve kendi alanı içinde gerekli düzenlemeleri yapmaktan sorumludur.
b) Tanımlanmış hizmet bölgesi içinden aktif bağışçı organizasyonu planlayarak kan bağışçılarını sağlar. Yeterli kan ve kan bileşenlerinin sağlanması için diğer BKM ile işbirliği yapar.
c) Sabit veya mobil KBM açar. Bu merkezlerin çalışma şartları ve işletilmesinden sorumludur.
ç) Transfüzyon amaçlı bağış aferez ünitesi açma ve işletme yetkisi münhasıran sorumluluğundadır.
d) Ürün elde etmek için plazma toplama amaçlı plazma aferez ünitesini bakanlık onayı ile kurar.
e) TM ile rehberde ana hatları belirtilen protokol imzalar.
f) Sorumluluk alanı içindeki transfüzyon merkezlerinin ihtiyaç duyduğu kan ve kan bileşenlerini sağlamak¸ protokolde belirtilen kritik stok seviyesini takip etmek¸ stoklanan kan miktarını kritik stok seviyesi altına düşürmemek için TM'nin talebini karşılamakla yükümlüdür. TM'nin ihtiyaç duyduğu kan ve kan bileşenini karşılamak için yurt dışından temin etmek gerektiğinde Bakanlıktan izin alarak ithal eder.
g) Sorumluluk alanı içindeki TM'nce talep edilen¸ çeşitleri¸ standartları ve hazırlama yöntemleri rehberde tanımlanan kan bileşenlerini hazırlamakla yükümlüdür.
ğ) TM'nin talebi doğrultusunda otolog transfüzyon uygulaması için hastadan ameliyat öncesi kan alım ve depolanması şartlarını sağlar ve uygular.
h) Sorumluluk alanı içindeki transfüzyon merkezlerinde kalite ve protokol gerekleri yönünden uygunsuzluk tespit edilmesi halinde durumu Bakanlığa bildirir.
ı) Kan ve kan bileşenleri konusunda araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütür. Sorumluluk alanı içindeki KBM kalite kontrol programlarını izler.
i) Personelinin hizmet içi eğitimini planlar.
j) Bakanlık yazılı onayı ile kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı alanında referans laboratuvarı olarak çalışır.
k) Sıkıyönetim¸ seferberlik¸ savaş ve doğal afetler ve Bakanlığın gerekli gördüğü diğer haller için Bakanlık planına uygun olarak kanın temini¸ depolanması ve dağıtılmasını organize eder.
Transfüzyon Merkezi
Madde 10 - (1) Transfüzyon Merkezi; Acil durumlar dışında kan bağışçısından kan alma yetkisi olmayan¸ kan ve bileşenlerini bağlı bulunduğu BKM'den temin eden¸ transfüzyon için çapraz karşılaştırma ve gerek duyulan diğer testleri yaparak hastalarda kullanımı için hazırlayan birimdir.
(2) Tüm yataklı tedavi kurumları ile acil müdahale şartlarını taşıyan ve Bakanlığın transfüzyon uygulaması için gerekli gördüğü sağlık kuruluşları TM açar. TM;
a) İdarî açıdan kendi kurumuna bağlıdır.
b) Gerekli olan her tür kan ve kan bileşenini bağlı olduğu BKM' den aralarında imzalanan protokole uygun olarak sağlar.
c) Bağlı olduğu BKM'ne bu Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca Bakanlıkça düzenlenmiş ruhsatı protokol sırasında ibraz eder.
ç) BKM' nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunu yazılı olarak Bakanlığa bildirir.
(3) Transfüzyon kararı¸ uygulanması¸ takibi¸ istenmeyen etki/olayların bildirimi¸ doğrulanması ve tedavisi ile hemovigilans açısından rehberde tanımlanmış ilgili form ve verilerin düzenlenmesinden hastanın hekimi sorumludur. Hastanelerde yapılan transfüzyon uygulamalarından hastanın hekimi ile beraber hastane transfüzyon komiteleri de sorumludur. Transfüzyon merkezi transfüzyonun takibi ile ilgili verilerin toplanmasından¸ değerlendirilmesinden ve Bakanlığa ve bağlı olduğu BKM'ne iletilmesinden sorumludur.
(4) Acil transfüzyon gerektiren durumlarda müdavi hekim tarafından bildirilen transfüzyon ihtiyacı transfüzyon merkezi stoklarından karşılanır. TM bu talebi karşılayamadığı durumlarda BKM'den acil talepte bulunur. BKM' nin TM' ne uygun kan veya kan bileşenini karşılayamaması halinde BKM' den acil durum onayı en hızlı iletişim vasıtası ile alınır. Bu durumda kan TM'nde alınır. Gerekli testler acil şartlarda çalışılır. Yapılan testlerle ilgili sorumluluk TM ye aittir. TM bu uygulama ile ilgili bilgileri BKM' ne iletmekle yükümlüdür.
Kan Bağışı Merkezi
Madde 11 - (1) Kan Bağışı Merkezi; Bağışçıdan kan alan¸ teknik ve idari işleyiş yönünden BKM'ne bağlı olarak çalışan birimdir. Güvenli kan temini için gerekli görülen yerlerde BKM tarafından açılan ve BKM'nin organize ettiği gönüllü¸ karşılıksız ve düzenli bağışçı organizasyonlarında yer alan birimdir.
Hizmet birimi sorumlusu
Madde 12 - (1) Aşağıdaki niteliklere sahip kişiler ruhsat başvurusunda bulunmak üzere EK-1'de yer alan gerekli bilgi ve belgeleri temin eder. Ruhsat alındıktan sonra kurumları tarafından hizmet biriminin sorumlusu olarak atanır. BKM ve KBM sorumlusu tam gün süreyle çalışır. TM sorumlularına bu görevlerini aksatmamak kaydı ile kurum idaresince ek görevler verilebilir.
a) Hizmet birimleri sorumluları; Türkiye'de mesleğini icra etme yetkisine sahip uzman tıp doktoru veya Bakanlıkça verilen kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı kursu sertifikasına sahip veya kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı konusunda yüksek lisans yapmış tıp doktoru olmalıdır.
b) BKM laboratuvar sorumlusu; kendi uzmanlık dalı müfredat programında laboratuvar eğitimi almış Türkiye'de mesleğini icra etme yetkisine sahip uzman tıp doktoru olmalıdır.
c) BKM birim sorumluları için ruhsatlandırılmış kan merkezlerinde en az 3 yıl çalışmış olmak şartı aranır.
ç) TM ve KBM' ne atanan birim sorumluları (a) bendinde belirtilen şartları taşımamaları halinde atamalarını takip eden altı ay içinde Bakanlıkça verilen kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı sertifikası kursuna katılması ve sertifika alması zorunludur.
(2) Hizmet birimi sorumlusunun görevleri şunlardır:
a) Sorumlusu olacağı hizmet biriminin ruhsatlandırılması için gerekli bilgi ve belgeleri temin etmek ve başvuruda bulunmak¸
b) Hizmet biriminin kalite politikası doğrultusunda verimli¸ kaliteli¸ uyum ve işbirliği içinde çalışmasını sağlamak¸
c) Hizmet birimindeki tüm çalışmaların yasal mevzuata¸ bağlı olduğu kalite standartlarına ve standart işletim prosedürlerine uygun olarak yürütülmesini sağlamak ve çalışmaları belirtilen çerçevede denetlemek¸
ç) Hizmet biriminde yürütülen tüm faaliyetlerle ilgili gerekli koordinasyonu sağlamak¸
d) Hizmet birimi ve kendine bağlı birimlerin ihtiyaçlarını tespit etmek ve giderilmesini sağlamak¸
e) Hizmet biriminde dokümantasyon ve kayıtların tutulmasını¸ hemovigilans kapsamında izlenebilirliği¸ istenmeyen ciddi olay ve etkilerin bildiriminin yapılmasını sağlamak¸
f) Personel eğitimine yönelik gerekli çalışmaları yapmak¸
g) Hizmet biriminin bir önceki yıla ait çalışma raporunu hazırlamak ve bir sonraki yılın hedeflerini belirleyerek çalışma programını projelendirip uygulamak¸
ğ) Üst yönetim tarafından incelenmesi istenen konular hakkında inceleme ve araştırma yapmak¸ rapor hazırlamak¸ görüş bildirmek¸
h) Personelin sicil¸ disiplin işleri ve özlük haklarını bağlı olduğu personel ve disiplin yönetmeliği hükümlerine göre izlemek ve yerine getirilmesini sağlamak¸
ı) Mevzuat ve bilimsel gelişmeleri izlemek¸ yeni bilgi ve teknikleri çalışmalara yansıtarak kurumun geliştirilmesi ve hizmet kalitesinin artırılmasını sağlamak.
Hizmet birimi personeli
Madde 13 - (1) Hizmet birimi faaliyet alanı kapsamında kan ve kan bileşenlerinin toplanması¸ test edilmesi¸ işlenmesi¸ depolanması¸ dağıtılması¸ kayıtların tutulması ve değerlendirilmesi konularında doğrudan görev alan yeterli sayıda uygun eğitim almış¸ deneyimli personel bulundurur. Her hizmet biriminde;
a) 12 nci maddede tanımlanmış niteliklere sahip sorumlu¸
b) Teknik¸ idari ve kalite konularından sorumlu personel¸
c) Hizmet biriminin kapasitesine göre yeterli sayıda teknik¸ idari ve kalite personeli¸ bulunur.
(2) Hizmet birimi personelinin görev ve sorumlulukları rehberde tanımlanır. Personel rehberde belirtilen niteliklere sahip olmalıdır.
(3) Hizmet birimi personelinin eğitimi yönetim tarafından planlanır¸ eğitim programının içeriği belirlenir ve kayıtları tutulur. Personel yeterliliği¸ düzenli olarak değerlendirilir ve kayıtları tutulur.
(4) Biyoemniyet ve hijyen talimatları 10/6/2004 tarihli ve 25488 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe göre uygulanır.
Hizmet birimi binası¸ bölümler¸ ekipman ve materyal
Madde 14 - (1) Hizmet birimi¸ EK-2 "hizmet birimi için ruhsat başvuru formunda" belirtilen hizmet birimi faaliyetleri için gerekli bölümleri¸ ekipman ve materyalleri güncellenmiş rehbere göre bulundurmak zorundadır.
(2) Hizmet birimi binası; mobil alanlar dahil hata riskini en aza indirecek şekilde¸ işleyiş mantığına ve faaliyetlere uygun sırada düzenlenir ve devamlılığı sağlanır. Kontaminasyon riskinin asgari düzeye düşürülmesi için etkin¸ temizlik ve bakım olanağı bulunur.
(3) Hizmet birimi rehberde tanımlanan bölümlerden oluşur. Bu bölümlerden:
a) Kan alma salonu; Bağışçıdan güvenli kan almak üzere ayrılmış¸ adverse reaksiyon görülen bağışçıların ilk tedavilerinin yapılmasına uygun olarak donatılmış ve işlem sırasındaki hataların önlenmesi için gerek bağışçı¸ gerekse personelin güvenliğini sağlayacak biçimde düzenlenmiş salondur. Kan alma öncesinde gizli görüşmelerin ve uygunluk değerlendirmelerinin yapılabileceği diğer faaliyet alanlarından ayrı bir alan bulunur.
b) Test ve işleme alanları; güvenli kanın hazırlanması için gerekli her türlü testin çalışılması¸ kan ve kan bileşenlerinin işlenmesi için ayrı olarak düzenlenmiş¸ yalnızca yetkili personelin erişebileceği laboratuvar alanıdır.
c) Saklama alanı; farklı kan ve kan bileşenleri ile gerekli materyallerin uygun şartlarda¸ güvenli ve ayrı bir şekilde saklanmasını sağlar. Ekipman arızası ya da güç kesintisine karşı gerekli önlemler alınır.
ç) Tıbbi Atık depolama alanı; atıkların güvenli bir şekilde depolanması için bir alandır.
(4) Hizmet biriminde ekipman ve materyal;
a) Bağışçı¸ personel ve kan ve kan ürünlerine karşı riskleri en aza indirecek şekilde seçilir.
b) Kullanım amacına uygun olarak valide ve kalibre edilir¸ sürekliliği sağlanır.
c) İşleyiş talimatı hazırlanarak gerekli kayıtları kalite sistemine uygun şekilde tutulur.
ç) Envanter kayıtları tutulur ve en az 10 yıl süre ile saklanır.
d) Bilgisayarlı sistemlerde güvenilirliği sağlamak amacıyla yazılım¸ donanım ve yedekleme prosedürleri kurulum aşamasında ve düzenli aralarla kontrol edilir. Donanım ve yazılım¸ izin verilmemiş kullanım ve değişikliklere karşı korunur. Yedekleme prosedürü¸ veri kaybını ve veriye gelebilecek zararı önler.
Kalite sistemi
Madde 15 - (1) Hizmet biriminde kalite sisteminin kurulması ve yürütülmesi esasları şunlardır:
a) Hizmet birimindeki tüm personel işleyişin kalite sistemine uygunluğundan sorumludur.
b) Kalite sistemi; kalite yönetimi¸ kalite güvencesi¸ sürekli kalite gelişimi¸ personel¸ bina ve ekipman¸ dokümantasyon¸ toplama¸ test etme ve işleme¸ depolama¸ dağıtım¸ kalite kontrol¸ kan bileşenlerinin geri çekilmesi¸ mali denetim¸ kontrat yönetimi¸ uygunsuzluk ve iç denetimi içerir.
c) Kalite sistemi¸ tüm işlemlerin standart ve spesifikasyonlara uygun olarak yerine getirilmesini sağlar. Yönetim düzenli aralıklarla sistemin etkinliğini gözden geçirir ve gerektiğinde düzeltici önlemler alır.
(2) Hizmet birimleri ulusal ya da uluslar arası bir sistemle kalite güvencelerini destekler. Bu sistem dahilinde prosedürler¸ binalar ve ekipman kullanılmadan önce valide edilir.
(3) Test ve süreçler şunlardır:
a) Bağışçının uygunluğu: Güvenli kanın sağlanması için¸ bağışçı seçimi ve bağışçı sorgulamasında Ek-4 ve Ek-5'de belirtilen gereklere uygun prosedürler hazırlanır ve uygulanır. Görüşme¸ gizliliği sağlayacak şekilde gerçekleştirilir. Bağışçının uygunluğuna ilişkin kayıt ve değerlendirmeler görevli personel tarafından imzalanır.
b) Kan ve kan ürünlerinin toplanması süreci: Bağışçı kimliğinin doğrulanması¸ kayıt edilmesi ve bağışçı ile kan¸ kan bileşenleri ve kan örnekleri arasındaki bağlantının açık bir şekilde kurulmasını sağlayacak şekilde tasarlanır. Bu süreci tanımlayan prosedürler oluşturulur. Süreç ve kalite kontrol çalışmaları rehberde tanımlandığı şekilde sürdürülür.
c) Bağışçıya uygulanacak temel laboratuvar testleri;
1) ABO¸ Rh D kan grubu¸
2) HBsAg¸
3) Anti-HCV¸
4) Anti-HIV 1/2¸
5) Sifiliz tarama¸
6) Kurulun bilimsel gelişmeler ışığında öngördüğü ve Bakanlıkça onaylanarak rehberde yayımlanacak diğer testlerdir.
ç) Testler valide edilir¸ miyarların uygunluğunu kanıtlayan veriler bulunur ve test prosedürleri hazırlanır. Testlerle ilgili algoritmalar¸ kullanılan yöntemler ve uygulama biçimleri rehberde yer aldığı şekilde yürütülür.
d) Validasyon: Ekipman ve materyaller valide edilmiş prosedürlere göre kullanılır.
e) Etiketleme: Kan ve kan ürünleri¸ tüm aşamaların izlenebilirliğini sağlayabilecek şekilde etiketlenir. Hizmet biriminin etiket üzerinde kullandığı tanımlar tek tip olmalıdır. Etikette en az aşağıdaki bilgiler bulunur:
1) Bileşenin adı¸
2) Kalite gereklerine uygun şekilde ürünün ölçüm (hacim¸ ağırlık¸ sayı vb.) bilgisi¸
3) Bağışçının sayısal veya alfabetik tanımı¸
4) Hizmet biriminin adı¸
5) ABO kan grubu¸ Rh D Grubu¸
6) Alınma ve son kullanma tarihi¸
7) Depolama sıcaklığı¸
8) Antikogulan ve ek solüsyonlarının ismi¸ bileşimi ve hacmi.
f) Hizmet birimi¸ EK-6' da belirtilen bilgileri kan ve kan ürünlerinin tam izlenebilirliğini sağlamak amacıyla 30 yıldan az olmamak üzere uygun ortamda okunabilir şekilde kaydeder ve saklar. Hizmet birimi¸ izlenebilirlik sistemini "Ek-7 İzlenebilirlik için veri kaydı"nda belirtilen maddelere uygun olarak¸ kan ve kan ürünlerinin alınmasından transfüze edilmesine kadar izlenmesini sağlayacak biçimde oluşturur.
g) Otolog kan ve kan ürünleri rehbere uygun şekilde etiketlenir.
ğ) Kan ve kan bileşenleri¸ Yönetmelik gerekleri yerine getirilmeden serbest bırakılamaz. Serbest bırakılmayı engelleyecek durumda aynı bağıştan elde edilen diğer bileşenlerin de serbest bırakılması engellenir. Serbest bırakılma işlemi yetkili kişi veya kişiler tarafından yapılır ve kaydedilir. Serbest bırakma kaydı¸ sürecin her aşamasında formların¸ diğer kayıtların ve test sonuçlarının kabul edilme kriterlerine uygun olduğunu gösterir.
h) Serbest bırakılmış ve bırakılmamış kan ve kan bileşenleri idari ve fiziksel olarak ayrı tutulur¸ bu durum etiketleme ile tanımlanır. Serbest bırakılma¸ sonrası her bir ünitenin alıcıya transfüze edildiğini¸ edilmediyse akıbetini belirleyen prosedür hazırlanır.
(4) Hizmet birimleri yıl içerisinde gerçekleştirdikleri faaliyetlerini rehberde belirtildiği şekilde Bakanlığa sunar. Hizmet birimlerine ait istatistiksel veriler en az 15 yıl süreyle saklanır.
(5) Kan ve kan bileşenlerinin depolanması ve dağıtımı esasları şunlardır:
a) Kan ve kan bileşenlerinin depolanması ve dağıtımı rehberde belirtildiği şekilde yapılır.
b) Tıbbi ürünlerin imal edilmesi amacıyla toplanan kan ve kan bileşenleri için depolama ve dağıtım gereklerinin 19/1/2005 tarihli ve 25705 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği ile 23/10/2003 tarihli ve 25268 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler İmalathaneleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olmasını hizmet biriminin kalite sistemi sağlar.
c) Kan ve kan bileşenlerinin saklama süresi boyunca kalitesini sağlamak ve sürdürmek amacı ile rehberde tanımlanmış depolama ve dağıtım prosedürleri bulunur ve uygulanır.
ç) Envanter ve dağıtım kayıtları prosedüre uygun olarak tutulur. Kan ve kan bileşeninin kalite gereklerine ve prosedüre uygunluğu tanımlanmadan envantere geri dönüşü yapılmaz.
d) Depolama¸ ambalajlama ve dağıtım süresince kan ve kan bileşenlerinin bütünlüğü ve saklama ısısı korunur.
e) Otolog kan ve kan bileşenleri ile spesifik amaçlarla toplanan ve hazırlanan kan bileşenleri belirlenmiş prosedürlere uygun ve ayrı olarak saklanır.
f) Yurt içinde toplanan plazmayı ürün üretimi amacıyla yurt içinde ve yurt dışında değerlendirmek veya ürün üretimi amacıyla yurt dışından plazma getirmek isteyen özel ve kamu hukuk tüzel kişiler izin başvuruları sırasında söz konusu plazmaların bu Yönetmelik hükümleri ile birlikte Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği ile Beşeri Tıbbi Ürünler İmalathaneleri Yönetmeliği hükümlerine uygunluğunu belgelemekle sorumludur.
(6) Kan ve kan bileşenlerinin uygun olmama durumu:
a) Rehberde belirtilen kalite ve güvenlik şartlarını sağlamayan kan ve kan bileşenlerinin serbest bırakılması¸ kan ve kan bileşeninin transfüze edileceği hastanın hekimi ile TM veya BKM sorumlusu tarafından ortak alınan kararla mümkündür. Karar¸ hasta kayıtlarında gerekçeli olarak bulunur.
b) Serbest bırakılmış kan bileşenlerine ait şikayetler¸ istenmeyen ciddi etki ve olaylar kaydedilir. Gerekli yerlerde geri çekme işlemi¸ düzeltici yada önleyici faaliyetler yetkili personel tarafından belirlenir¸ yürütülür ve sonuçlandırılır.
c) 17 nci maddeye uygun olarak istenmeyen ciddi etki ve olayların bildirimi ile ilgili etkin ve doğrulanabilir bir prosedür hazırlanır. Prosedürde belirlenen aralarla uygun olmama durumları analiz edilir.
ç) Yetkili personel¸ geri çekme halinde riskli durum söz konusu ise kaynaklara ulaşarak bildirimde bulunur.
(7) İç denetim:
a) Hizmet biriminde yürütülen süreçlerin takibi için iç denetim prosedürü hazırlanır.
b) Denetimler¸ prosedüre uygun şekilde eğitilmiş ve yetkili kişiler tarafından yapılır.
c) Denetim raporu hazırlanıp düzeltici-önleyici faaliyetler izlenir.
Dokümantasyon
Madde 16 - (1) Hizmet biriminin yürüttüğü tüm faaliyetleri kapsayan spesifikasyonlar¸ prosedürler ve kayıtları kapsayan dokümanlar oluşturulur ve güncellenir.
(2) Kayıtlar el yazısı ile okunaklı olarak veya mikrofilm ya da bilgisayar ortamında tutulur.
(3) Belgeler üzerinde yalnızca yetkili kişi değişiklik yapar. Değişiklik durumunda tarih ve imza atılır¸ gözden geçirilir¸ derhal uygulamaya konur.
(4) Tüm dokümanlar denetimler sırasında hazır bulundurulur.
İstenmeyen ciddi etki ve olayların bildirimi
Madde 17 - (1) Hizmet birimleri¸ kan ve kan bileşenlerinin kalite ve güvenliğine bağlı olabilecek transfüzyon öncesinde¸ sırasında veya sonrasında gözlenen istenmeyen ciddi etkilerin ve olayların kayıtlarını tutar ve Bakanlığa bildirir. Bildirim¸ rehberde yer alan "İstenmeyen ciddi etki ve olayların bildirimi"ne göre yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Ruhsat¸ Denetim ve İdari Yaptırımlar
Hizmet birimlerinin ruhsatlandırılması ve ruhsat alma yükümlülüğü
Madde 18 - (1) Bu Yönetmelik kapsamında faaliyet gösterecek olan gerçek ve tüzel kişiler¸ faaliyetlerine başlamadan önce¸ Bakanlıktan veya Bakanlığın yetkilendirmesi halinde valilikten ruhsat almak zorundadırlar.
(2) Kan ve kan bileşenlerinin toplanması¸ test edilmesi¸ işlenmesi¸ depolanması¸ dağıtımı¸ ürün elde etmek amaçlı plazma ithalatı dışında kan ve kan bileşenlerinin ithalatı ve transfüzyonun takibi yalnızca ruhsat almış hizmet birimleri tarafından yürütülür.
(3) Hizmet birimleri; BKM¸ TM ve KBM olarak EK-1'de tanımlanan bilgi ve belgelerle birlikte bulunduğu ilin sağlık müdürlüğüne ruhsat almak üzere başvuruda bulunur. Her bir hizmet birimi için ayrı ruhsat başvurusunda bulunulur.
(4) Başvurunun uygunluğu il sağlık müdürlüğünce 7 gün içerisinde değerlendirilir. Eksiklikler varsa ilgili kuruma yazı ile bildirilir. İl sağlık müdürlüğü bilgi ve belgelerin eksiksiz ve uygun olduğunu tespit ettikten sonra ruhsat talebinde bulunan hizmet birimini¸ Yönetmelikle belirlenen şartlara sahip olup olmadığının tespiti için bir ay içinde yerinde denetler. Uygunluğu tespit edilen hizmet birimine ait başvuru dosyası ile yerinde inceleme raporu müdürlükçe Bakanlığa gönderilir. Bakanlık¸ başvuru dosyası ve inceleme raporunu değerlendirir¸ gerekli gördüğü takdirde hizmet birimini yerinde denetledikten sonra uygun görülen hizmet birimine yürüteceği faaliyetler ve bu faaliyetleri yürüteceği yer için 30 gün içersinde ruhsat düzenler.
(5) Hizmet birimi sorumlusunun değişmesi ya da ayrılması halinde¸ 12 nci maddenin birinci fıkrasında belirtilen nitelikleri taşıyan başka bir kişiye sorumluluk devredilir. Bu durumda ilgili kurum yeni hizmet sorumlusu ile ilgili belgeler ile bir ay içerisinde Bakanlığa başvurur. Bakanlıkça yapılan değerlendirme sonucunda uygunluğu tespit edilen başvurularda yeni sorumlu ruhsata işlenir.
(6) Yeni açılacak hizmet birimleri ruhsat alıncaya kadar kullanmak üzere bir kereye mahsus olmak kaydı ile en fazla bir yıl için EK-3'deki belgeleri tamamlayarak geçici ruhsat için başvurur. Geçici ruhsat ile faaliyet gösteren hizmet birimi Yönetmelik ve rehberde belirtilen esaslara göre çalışmalarını sürdürür. Bu süre içinde kalıcı ruhsat için gereken eksiklerini tamamlar.
(7) Geçici ruhsat başvurusu TM adına ilgili hastane¸ KBM adına bağlı olduğu BKM¸ BKM adına Bakanlıkça kendisine yetki verilen kamu kurum ve kuruluşları ve Türkiye Kızılay Derneği tarafından yapılır. Bakanlık 15 iş günü içinde geçici ruhsat başvurusunu sonuçlandırır.
(8) Hizmet birimleri¸ Bakanlığın yazılı izni olmaksızın ruhsat başvurusunda yer alan faaliyetlerinde değişiklik yapamaz.
(9) Valiliklere yetki devredilmesi halinde BKM dışında hizmet birimlerinin ruhsat düzenleme işlemleri ilgili valilikçe sonuçlandırılır.
(10) Ruhsat bedeli ilgili mevzuata göre Bakanlıkça ayrıca belirlenerek ilan edilir.
(11) Hizmet birimleri ruhsatlarını 5 yılda bir yenilemek zorundadır. Aksi halde ruhsatları iptal edilir.
Denetim
Madde 19 - (1) Hizmet birimleri açan kurum ve kuruluşlar Kanun ve bu Yönetmeliğin hükümlerine uymak ve uygulamada çıkan idari ve teknik problemleri koordineli veya bağlı olduğu hizmet birimine 5 iş günü içerisinde bildirmek zorundadır. Bölge Kan Merkezleri kendilerine bağlı hizmet birimlerinin bildirimlerini 5 iş günü içerisinde Bakanlığa bildirir.
(2) Olağanüstü denetimler hariç olmak üzere hizmet birimleri rehberde yer alan denetim formuna göre yılda en az iki kez Bakanlık tarafından denetlenir.
(3) Bakanlık¸ istenmeyen ciddi olay¸ etki ya da bunlara dair şüphe olması durumunda¸ hizmet birimlerinden gerekli bilgi talebinde bulunur veya konuyla ilgili olarak olağanüstü denetim yapar.
(4) Denetimlerde hizmet biriminin fiziki yapısı¸ teknik donanımı¸ personel durumu¸ kanın temini¸ depolanması¸ dağıtımı¸ immunohematolojik ve mikrobiyolojik testlerde kullanılan yöntemler ile kayıtları Yönetmeliğe¸ Bakanlık tebliğlerine ve rehberde belirtilen asgari standartlara uygun olmalıdır.
(5) Denetimlerde denetleme formu doldurulur¸ denetim raporu yönetime ve Bakanlığa bildirilir. Tespit edilen usulsüzlük ve eksiklikler için Kanunun 6 ncı maddesi ile bu Yönetmeliğin 20 nci maddesi hükümleri uygulanır.
İdarî yaptırımlar
Madde 20 - (1) Bakanlık¸ denetimlerde tespit edilen eksiklik¸ hata ve/veya uygunsuzlukların giderilmesi için ilgili hizmet birimini uyarır. Verilen süre içinde hizmet biriminin eksiklik¸ hata ve/veya uygunsuzlukları gidermediğini veya herhangi bir denetimde hizmet biriminin ruhsata esas gerekleri karşılamadığını tespit etmesi durumunda ilgili birimin ruhsatını askıya alır veya iptal eder.
(2) Bakanlık¸ hizmet biriminin eksiklik¸ hata ve/veya uygunsuzlukları gidermediğini veya ruhsata esas gerekleri karşılamadığını tespit eden denetim raporunun ilgili birimine ulaşmasından itibaren 14 işgünü içinde hizmet birimine ruhsatın askıya alındığını ve nedenlerini bildirir. Bildirim aşağıdaki hususları içerir;
a) Hata ve/veya uygunsuzluğun tanımı¸
b) Hata veya uygunsuzluğun giderilmesi için hizmet biriminin alması gereken önlemler¸ yapması gereken faaliyetler¸
c) Bu faaliyetlerin gerçekleşmesi için gereken süre.
(3) Bakanlık¸ ikinci fıkrada belirtilen hata veya uygunsuzluğun giderilmesi için hizmet biriminin alması gereken önlemleri¸ yapması gereken düzeltici faaliyetleri bildirilen süre içerisinde gerçekleştirmeyen hizmet biriminin ruhsatını iptal eder ve 7 iş günü içerisinde bildirimde bulunur.
(4) Bakanlık¸ kamu sağlığı ve güvenliğini tehdit eden durumlarda hizmet biriminin ruhsatını derhal iptal eder ve bildirir.
(5) Bakanlık¸ geçici ruhsat başvurusunda bulunan hizmet birimlerinin eksikliklerini BKM için bir yıl diğer birimler için üç ay içinde tamamlamaması durumunda hizmet birimlerinin geçici ruhsatını iptal eder.
(6) Ruhsatı iptal edilen hizmet birimleri ihtiyaç halinde Bakanlıkça el konularak gerekli tedbirler alınmak suretiyle Bakanlıkça işletilir.
Rehber
Madde 21 - (1) Hizmet birimlerinde yürütülen bütün faaliyetlerin Bakanlıkça çıkarılacak rehbere uygun olması zorunludur. Rehber¸ bilimsel gelişmelere uygun olarak yılda en az bir defa Kurul tarafından güncellenir.
(2) Rehberde yer alması gereken konular şunlardır:
a) Bağışçı sorgulama formu ve değerlendirme kriterleri¸
b) Kan alma usul ve esasları¸ bağışçı reaksiyonları¸
c) Kan bileşenlerinin hazırlanma yöntemleri¸ taşıması gereken nitelikler¸ kan bileşenlerinin saklama ve taşınma şartları¸
ç) Kalite kontrole ilişkin temel bilgiler¸
d) Transfüzyon öncesinde yapılması gereken immunohematolojik testler ve mikrobiyolojik tarama testlerinin yapılışı ve değerlendirilmesi¸
e) Teknik donanım¸ fiziki yapı¸ kullanılan cihazların nitelikleri¸
f) Biyolojik güvenlik önlemleri¸
g) Kanın bağışçıdan alıcıya kadar izlenebilmesini sağlayan kayıt sisteminin özellikleri¸
ğ) Kan ve kan bileşenlerinin dağıtımında izlenecek yöntemler¸
h) Standart işletim prosedürleri ve kalite el kitabının hazırlanma tekniği¸
ı) BKM ile TM arasında imzalanacak protokol¸
i) Transfüzyonla ilgili prosedürler ve alternatif transfüzyon prosedürü¸
j) Hasta ve çalışan güvenliğine yönelik prosedürler¸
k) Hizmet birimleri denetim formu.
Bakanlıkça tutulacak kayıtlar
Madde 22 - (1) Bakanlık¸ hizmet birimlerinin ruhsatlandırılması sırasında kendisine sunulmuş olan tüm bilgi ve belgeleri¸ bu kuruluşların denetim ve kontroller sonucunda elde edilen tüm bilgi ve belgelerle birlikte denetim raporunu¸ kendisine yapılan istenmeyen ciddi etki ve olaylara ilişkin bildirimlerin kaydını tutar ve en az 15 yıl süreyle muhafaza eder.
Mali hükümler
Madde 23 - (1) BKM tarafından TM'ye teslim edilen kan ve kan bileşenleri¸ TM ile yapılan protokol gereği BKM'nce faturalandırılır.
BEŞİNCİ BÖLÜM: Geçici ve Son Hükümler
Rehberin hazırlanması ve mevcut kan birimlerinin durumu
Geçici Madde 1 - (1) Bu Yönetmeliğin 21 inci maddesinde geçen rehber Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Bakanlıkça yayımlanır.
(2) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar faaliyet göstermekte olan A ve B tipi kan merkezleri ile kan istasyonları bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içinde eksikliklerini gidererek Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre ruhsat almak zorundadır. Bu süre içerisinde ruhsat almayanların faaliyeti valilikçe durdurularak Bakanlığa bildirilir.
Yürürlük
Madde 24 - (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 25 - (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür...
KARAYOLLARI TRAFİK GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI YÖNÜNDEN¸ YOLUN YAPISINDA YAPILACAK HER TÜRLÜ ÇALIŞMALARDA ALINACAK TEDBİRLER İLE KARAYOLU DIŞINDA¸ KENARINDA VEYA ÜZERİNDEKİ DİĞER LEVHALAR¸ IŞIKLAR VE İŞARETLEMELER HAKKINDA YÖNETMELİK

Resmi Gazete Tarihi: 19/06/1985
Resmi Gazete Sayısı: 18789
Bayındırlık ve İskan Bakanlığından:

BİRİNCİ KISIM : Amaç¸ Kapsam ve Tanımlar
BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç ve Kapsam
Madde 1 - Bu Yönetmelik¸ özel hukuk gerçek ve tüzel kişileri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca karayolu yapısında yapılacak hertürlü çalışmalar ile zorunlu hallerde karayolu dışında¸ kenarında veya üzerinde bulunacak olan standart trafik işaretleri dışındaki levhalar¸ ışıklar¸ işaretler¸ ağaç¸ direk¸ yangın musluğu¸ çeşme¸ parmaklık¸ çit¸ ihata duvarı ve benzeri elemanların tesis edileceği yer¸ nicelik¸ nitelik¸ usul¸ esas ve şartları konusunda¸ karayolu trafik güvenliğinin sağlanması amacına yönelik alınması gerekli tedbirleri kapsar.
İKİNCİ BÖLÜM : Tanımlar
Madde 2 - Bu Yönetmeliğin uygulanmasında adı geçen terimlerin tanımları aşağıda yapılmıştır.
1. Levhalar: Standart trafik işaret levhaları dışındaki bütün levhalardır.
Reklam ve ilan amacıyla¸ değişik renk ve şekillerde ışık veya ışık yansıtıcı cisimlerle yapılan düzenlemeler ile taş¸ duvar¸ sanat yapıları ve benzeri tesislerin yüzeylerine yoldan açıkça görülecek şekilde yazı yazılması¸ resim ve sembol yapılması da bu Yönetmeliğin uygulanmasında levha anlamındadır.
2. Işıklar: Trafik düzenlemesinde kullanılan standart ışıklı trafik işaret elemanlarının dışındaki ışıklardır.
3. İşaretler: Standart trafik işaretlerinin dışındaki işaretlerdir.
4. Kavşak başlangıcı: Bir kavşakta kavşak kolundan kavşağa yaklaşıldığında¸ o koldaki geometrik değişikliğin başladığı noktadır.
5. İş Sahibi: Yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşla protokol yapan veya bu kuruluştan izin alan kişi veya kişilerdir.
Bu Yönetmelikle ilgili diğer terimlerin tanımları da¸ 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. Maddesinde belirtildiği şekliyle esas alınır.
İKİNCİ KISIM
BİRİNCİ BÖLÜM : Genel Esaslar
Madde 3 - Karayolu yapısında herhangi bir çalışma yapılamaz. Yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluş tarafından yapılacak çalışmalar bu hükmün dışındadır.
Başka türlü herhangi bir çözümün bulunmadığı hallerde:
A) Kamu hizmetinin bahis konusu olduğu işler için ilgili kamu kurum veya kuruluşu ile yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluş arasında protokol yapılarak¸
B) Diğer işler için¸ özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerince¸ yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluştan izin alınarak¸ çalışma yapılabilir.
Yapılacak çalışmaların¸ protokol veya isim belgesinde belirtilen esaslara uygun olarak yürütülüp tamamlanması zorunludur.
Protokol yapılmaksızın veya izin alınmaksızın yürütülen protokol veya izin belgesinde belirtilen esaslara aykırı olarak yapılan çalışmalar zabıtaca veya yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşça derhal durdurulur. Bu çalışmalar sırasında meydana getirilen tehlikeli durum ve engeller bütün sorumluluk iş sahibine ait olmak üzere zabıtaca veya gerekli hallerde yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşla işbirliği yapılarak ortadan kaldırılır. Yapılan masraflar iş sahibine ödetilir.
Madde 4 - Çalışmalar esnasında¸ karayolunun sürekli olarak trafiğe açık tutulması esastır. Zorunlu hallerde karayolu şeritler halinde trafiğe kapatılır ve enaz bir şeridin trafiğe açık tutulması sağlanır. Bunun da mümkün olmaması halinde¸ trafik servis yolundan verilir.
Çalışma mahalli¸ işin sahip veya sahipleri tarafından¸ Karayolları Genel Müdürlüğünce belirlenmiş olan yapım¸ bakım ve onarımlarda gerekli standart trafik işaretlemesine uygun olarak işaretlenir.
Madde 5 - Yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluş¸ yapılacak protokol veya verilecek izin belgesinde belirtmek suretiyle karayolu trafik güvenliğinin sağlanması yönünden çalışma mahallindeki yol ve trafik durumunun icaplarına göre gerekli gördüğü ve bu Yönetmelikle öngörülmeyen şartları da iş sahibinden isteyebilir.
Madde 6 - Yerleşim yerlerindeki yollarda yapılacak çalışmalarda¸ çalışma mahalli günün kararmasından itibaren aydınlatılır.
Madde 7 - Erişme kontrollü karayolları için ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.
Madde 8 - Protokol veya izin belgesi ile yapımına müsaade edilen tesis sahipleri¸ yapılacak yol genişletme¸ değişiklik¸ bakım ve onarık veya benzeri faaliyetler öncesinde¸ yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşun yazılı ikazı üzerine¸ mevcut tesisi verilen süre içinde kaldırmak veya bu kuruluşun isteğine uygun hale getirmek zorundadır.
Verilecek süre içinde yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşun isteği yerine getirilmediğinde¸ meydana gelebilecek hertürlü hasar ve zarar tesis sahibine ait olmak üzere bu kuruluşça zabıta ile işbirliği yapılarak kaldırılır ve yapılan masraflar tesis sahiplerinden ayrıca tahsil edilir.
İKİNCİ BÖLÜM : Karayolu Yapısında Yapılacak Çalışmalar
Madde 9 - Alttan enine geçişler yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşun uygun göreceği projeye göre;
A) Karayolu eksenine dik boru çakılarak bu boru içine döşenecek ikinci bir boru ile alttan enine geçiş sağlanır.
B) Boru çakışmasının mümkün olmadığı durumlarda¸ yolu yarmak suretiyle döşenecek boru içinden geçirilecek ikinci bir boru ile alttan enine geçiş sağlanır.
C) Boru döşenmeyecek hallerde de¸ yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşça uygun görülecek şekilde alttan enine geçiş sağlanır.
Madde 10 - Karayolu altından enine geçişlerin mümkün olmadığı durumlarda¸ yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşun uygun göreceği projeye göre üstten enine geçiş yapılır.
A) Üstten enine geçiş yol eksenine dik olarak yapılır. Taşıtyolu kotunun en yüksek noktası ile maksimum sehimde tesisin en alçak noktası arasında enaz 6 metrelik düşey açıklık bulunması zorunludur.
B) Karayolu üzerinden geçen iletim hattında olması muhtemel taşma ve kaçakların karayolu sınır çizgisi içinde zemine intikalini önleyecek her türlü tedbir alınır.
C) Yüksek gerilim enerji nakil hatları için¸ gerilim farkı dikkate alınarak¸ bulunması zorunlu olan 6 metrelik düşey açıklığa¸ ilgili mevzuatta öngörülen atlama mesafesi de ayrıca ilave edilir.
D) Meydana gelebilecek kopma halleri dikkate alınarak¸ kopan hatların karayoluna düşmemesi veya sarkmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınmış olması zorunludur.
E) Atlama direkleri arasında¸ iletim hattında ek yapılmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Karayolu Kenarında Yapılacak Çalışmalar
Madde 11 - Karayolu sınır çizgisi dışında yapılacak hertürlü çalışmalar sırasında veya mevcut tesislerin işletilmesi ve arızası hallerinde¸ yolun yapısına ve trafik güvenliğine etki etmeyecek şekilde hertürlü tedbirlerin¸ tesis sahiplerince zamanında alınmış olması zorunludur.
Bu hususa aykırı durumlar zabıtaca veya gerekli hallerde yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşla işbirliği yapılarak bertaraf edilir.
Yapılan masraflar iş veya tesis sahibine ödetilir.
Madde 12 - İş sahibince şehiriçi karayolu kenarında yapılacak çalışmalar süresince¸ kaldırımlarda tünel¸ tünel aydınlatması ve benzerlerini yaparak güvenli geçiş sağlamak ve yaya yollarını sürekli olarak trafiğe açık bulundurmak zorunludur.
ÜÇÜNCÜ KISIM . Karayolu Dışında¸ Kenarında veya Üzerindeki Diğer Levhalar¸ Işıklar¸ İşaretlemeler¸ Ağaç¸ Direk¸ Yangın Musluğu¸ Çeşme¸ Parmaklık¸ Çit¸ İhata Duvarı ve Benzeri Elamanlar
BİRİNCİ BÖLÜM : Genel Esaslar
Madde 13 - Bu kısımda adı geçen levha¸ ışık¸ işaret¸ ağaç¸ direk¸ yangın musluğu¸ parmaklık¸ çit¸ ihatı duvarı ve benzeri elemanların tesis edilmesi¸
A) Belediye sınırları dışında¸ yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşun¸
B) Belediye sınırları içinde¸ ilgili Belediye Başkanlığının¸
İznine bağlıdır. Mücavir alanlar belediye sınırı içi sayılır.
Başvurular¸ görevli kuruluşun ilgili birimine yapılır.
Verilen izinler Valiliğe bildirilir.
Madde 14 - Bu kısımda adı geçen tesislerin¸ trafik işaretlerinin görülmelerini engellemeyecek¸ anlamlarını değiştirmeyecek¸ tereddütlere yol açmayacak veya yanıltmayacak¸ trafik için tehlike veya engel yaratmayacak şekilde ve yerde bulundurulmaları zorunludur. Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak konulan¸ dikilen veya yapılan hertürlü tesis¸ bütün sorumluluk bunları tesis edenlere ait olmak üzere yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşça kaldırılır ve yapılan masraflar tesis sahibinden tahsil edilir.
Madde 15 - Erişme Kontrollü Karayolları için ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.
Madde 16 - İzin belgesi ile yapımına müsaade edilen tesis sahipleri¸ yapılacak yol genişletme¸ değişiklik¸ bakım ve onarım veya benzeri faaliyetler öncesinde¸ yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşun yazılı ikazı üzerine¸ mevcut tesisi verilen süre içinde kaldırmak veya bu kuruluşun isteğine uygun hale getirmek zorundadır.
Verilecek süre içinde yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluşun isteği yerine getirilmediğinde meydana gelebilecek hertürlü hasar ve zarar tesis sahibine ait olmak üzere bu kuruşça kaldırılır ve yapılan masraflar tesis sahiplerinden ayrıca tahsil edilir.
İKİNCİ BÖLÜM : Diğer Esaslar
Madde 17 - Levhalar
A) İzin süresi bir yıldır. Her bir levha için ayrı izin alınır. İzni yenilenmeyen¸ izin şartlarına aykırı olan¸ bozulan veya tahribolan ve yeniden izin verilmesi uygun görülmeyen levhalar¸ yapılacak yazılı uyarıyı takiben yazılı uyarıda belirtilen hususların verilecek süre içinde yerine getirilmemesi halinde görevli kuruluş tarafından kaldırılır.
Karayoluna olan mesafesine bakılmaksızın¸ yoldan yararlananların açıkça görüp anladığı mesafe dahilindeki levhalar da bu Yönetmelik hükümlerine bağlıdır.
B) Levhaların yanıp-sönen ışıklarla imal edilmesi¸ kırmızı¸ sarı ve yeşil ışıklarla veya bu renkteki ışık yansıtıcı cisimlerle tertiplenmesi yasaktır. İçten veya dıştan aydınlatmalı levhalarda rölatif kamaşma indisi 1'den az olmalıdır.
Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce izin verilmiş olan levhalardan izin yenileme tarihinde durumu bu Yönetmelik hükümlerine aykırı görülenlere yeniden izin verilmez.
C) Levhanın ölçekli projesi ve seçilen renkleri¸ görevli kuruluşun ilgili birimi tarafından onaylandıktan sonra¸ bu birim tarafından gösterilecek yer ve şekilde tesis edilir.
D) Levhalar:
a) Standart trafik işaretlerine¸ Karayolları Genel Müdürlüğünün yapım ve bakım ağında bulunan karayollarında enaz 100 metreden ve diğer yollarda enaz 50 metreden¸
b) Diğer işaretler ile birbirlerine¸ Karayolları Genel Müdürlüğünün yapım ve bakım ağında bulunan karayollarında enaz 25 metreden ve diğer yollarda enaz 5 metreden¸
Daha yakına tesis edilemez.
c) Bu hükmün uygulanmasında¸ yolun her bir kenarı ayrı mütalaa edilir.
E) a) Belediye sınırları dışında Karayolları Genel Müdürlüğünün yapım ve bakım ağında bulunan karayollarında¸ karayolu sınır çizgisinden itibaren yolun her iki tarafında 5 metreden daha yakına¸ diğer yollarda karayolu sınır çizgisi içine¸ kavşak yakınlarında da görüş üçgeni içine levha konulması yasaktır.
Görüş üçgeni: Kavşaklardaki komşu kollarda¸ kavşak başlangıcından itibaren¸ Karayolları Genel Müdürlüğünün yapım ve bakım ağında bulunan yollarda enaz 150 metre ve diğer yollarda enaz 50 metre mesafede taşıt yolunun tesis tarafındaki kenar çizgileri üzerinde alınacak iki noktanın birleştirilmesi ile bulunacak doğru parçasının¸ kavşak tarafında taşıtyolu kenar çizgileri ile teşkil ettiği alandır.
b) Belediye sınırları içinde ve Karayolları Genel Müdürlüğünün yapım ve bakım ağında bulunan karayollarında¸ karayolu sınır çizgisi içinde ve karayolunun her iki tarafındaki sınır çizgileri ile belirlenmiş alanın üzerine gelecek şekilde levha konulması yasaktır.
c) Belediye sınırları içindeki diğer yollarda¸ karayolu sınır çizgisi içine levha konulabilir.
Ancak;
1. Taşıtyolu üzerine gelecek şekilde konulacak levhaların en alt noktası ile taşıtyolu kotunun en yüksek noktası arasında enaz 6 metrelik düşey açıklık olmalıdır.
2. Taşıtyolunda¸ levhalara ait taşıyıcı elaman bulunmamalı¸ yayayolu üzerine konacak taşıyıcı elemanlar¸ yayayolunun özel mülk tarafındaki sınırına yakın yerde olmalıdır.
3. Yayayolu üzerine gelecek şekilde konacak levhaların en alt noktası ile yayayolu kotunun en yüksek noktası sırasında enaz 2¸50 metrelik düşey açıklık bulunmalıdır.
4. Yayayolunun olmadığı hallerde¸ taşıtyolunun dış kenarından itibaren her iki tarafta ve ikişer metre mesafe içinde¸ taşıyıcı eleman bulunmamalıdır.
F) Bu Maddede yer alan mesafe ile ilgili hususların tetkikinde¸ levhaların en yakın noktaları esas alınır.
Madde 18 - Işıklar
Her durumda ve her türlü hava şartlarında sürücülerin görüşünü azaltmayacak¸ trafiği tehlikeye düşürmeyecek ve ışıklı trafik işaretlerinin anlamını taşımayacak şekilde olmalıdır.
Madde 19 - İşaretler
Projesi¸ görevli Kuruluşun ilgili birimi tarafından onaylandıktan sonra¸ bu birim tarafından uygun görülecek yer ve şekilde tesis edilir.
İzin alınmaksızın tesis edilen işaretler¸ görevli kuruluş tarafından kaldırılır.
Madde 20 - Ağaç
Karayolu sınır çizgisi içinde ağaç dikilemez. Dal uzantıları taşıt yolunda 6 metre yükseklikten daha aşağıda bulunamaz.
Karayolu yapısını etkileyecek şekilde sulama yapılamaz. Gerek görüldüğünde drenaj şebekesinin projesi istenebilir.
Karayolunu yapan ve bakım altında tutan kuruluşça yapılacak ağaçlandırma bu hükmün dışındadır.
Madde 21 - Direk
Bu Yönetmeliğin taşıyıcı elamanlarla ilgili hükümleri direklere de uygulanır.
Madde 22 - Yangın Musluğu
Parkyeri ile birlikte tesis edilir. Drenaj şebekesi¸ yolun alt yapısına zarar vermeyecek şekilde projelendirilir.
Yangın musluğunun amaç dışında kullanılması yasaktır.
Yangın musluğunun amaç dışında kullanılması yasaktır.
Yangın musluğu yerleri özel olarak işaretlenir.
A) Belediye sınırları dışındaki karayollarında¸ banket veya yaya yolu dışında bulunmalı¸ parkyeri alanı enaz 50 metrekare olmalıdır.
B) Belediye sınırları içindeki karayollarında¸ banket üzerinde veya yayayolunda bulunabilir. Bu halde parkyeri tesisi zorunlu değildir.
Madde 23 - Çeşme
Ölçekli vaziyet planı üzerinde¸ parkyerinin¸ giriş-çıkış yollarının durumu ayrıntılı olarak gösterilir. Drenaj şebekesi¸ yolun alt yapısına zarar vermeyecek şekilde projelendirilir.
A) Belediye sınırları dışında:
Karayolu sınır çizgisinden itibaren yolun her iki tarafından enaz 50 metre mesafe içinde yapılacak çeşmeler de bu Yönetmelik hükümlerine bağlıdır.
Enaz 75 metrekarelik parkyeri alanı ile birlikte tesis edilir. Banket veya yayayolunun dışında bulunmalı¸ parkyeri alanı yoldan çeşmeye doğru enaz % 2 iniş eyimli olmalıdır.
B) Belediye sınırları içinde:
Karayolu sınır çizgisinden itibaren yolun her iki tarafından enaz 10 metre mesafe içinde yapılacak çeşmeler bu Yönetmelik hükümlerine bağlıdır.
Enaz 25 metrekarelik parkyeri alanı ile birlikte tesis edilir. Karayolu banket veya yayayolunun dışında bulunmalı¸ parkyeri alanı yoldan çeşmeye doğru enaz % 2 iniş eyimli olmalıdır.
Madde 24 - Parmaklık¸ Çit¸ İhata Duvarları:
Karayolu sınır çizgisi dışında tesis edilebilir.
Kavşak yakınlarında azami yükseklik bir metreyi geçemez.
DÖRDÜNCÜ KISIM : Dayanak
Madde 25 - Bu Yönetmelik 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 16. Maddesi gereğince çıkarılmıştır.
BEŞİNCİ KISIM : Yürürlük ve Yürütme
Madde 26 - Bu yönetmelik hükümleri 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 16 ncı maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanır.
Madde 27 - Bu yönetmelik hükümlerini Bayındırlık ve İskan Bakanı yürütür.
ORGAN VE DOKU NAKLİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 01/06/2000
Resmi Gazete Sayısı: 24066
Sağlık Bakanlığından

BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç¸ Kapsam¸ Dayanak ve Tanımlar
Amaç
Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı¸ tedavisi doku veya organ nakli ile mümkün olan hastaların hayatiyetini sürdürmek için nakilleri gerçekleştirecek organ ve doku nakli merkezlerinin¸ organ ve doku kaynağı merkezlerinin ve doku tipleme ünitelerinin açılması¸ çalışması ve denetimi ile bunların bağlı olduğu kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşların uymak zorunda oldukları usul ve esasları düzenlemek¸ organ ve doku nakli hizmetlerinin yürütülmesinde uyulması gereken esasları belirlemektir.
Kapsam
Madde 2 - Bu Yönetmelik¸ kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel kuruluşların organ ve doku nakilleri ile ilgili faaliyetlerini kapsar.
Dayanak
Madde 3 - Bu Yönetmelik¸ 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4 - Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık; Sağlık Bakanlığını¸
b) Organ ve Doku Nakli; terminal dönemdeki hastalıklarda tedavi amacıyla uygulanan organ ve doku nakli ameliyesini¸
c) Organ ve Doku Nakli Merkezi; organ ve doku nakillerinin uygulandığı tıbbi tedavi merkezlerini¸
d) Özel Organ ve Doku Nakli Merkezi; organ ve doku nakillerinin uygulandığı¸ gerçek kişilere ve özel hukuk tüzel kişilerine ait tedavi merkezlerini¸
e) Organ Kaynağı Merkezi; beyin ölümü kriterlerini tespit edebilecek donanım ve personele sahip merkezleri¸
f) Doku Tipleme Laboratuvarı; donör adayı ile alıcıların doku tiplemelerini yapabilecek donanım ve personele sahip laboratuvarları¸
g) Kanun; 29/05/1979 tarihli ve 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması¸ Saklanması ve Nakli Hakkında Kanunu¸
h) Ulusal Koordinasyon Kurulu (UKK); Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Kurulunu¸
ı) Ulusal Koordinasyon Sistemi (UKS); Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemini¸ ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM : Kurullar
Ulusal Koordinasyon Kurulunun Yapısı
Madde 5 - (Değişik madde: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/1.mad)
Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Kurulu; Bakanlık Müsteşarı¸ Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü¸ Kalp-Akciğer-Kalp Kapağı¸ Karaciğer¸ Böbrek¸ Kornea¸ Kemik İliği Nakilleri Bilimsel Danışma Kurulları Başkanları ile İmmünoloji¸ Diyaliz¸ Yoğun Bakım Bilimsel Danışma Kurulları Başkanları ve Koordinatörler Kurulu Başkanından oluşur. Bilimsel Danışma Kurulu Başkanlarından biri¸ Kurul üyelerinin oylarının salt çoğunluğuyla Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinatörü (Ülke Koordinatörü) olarak seçilir. Aynı üye ikinci yıl kurul üyeliğine seçilse dahi Ülke Koordinatörü olamaz. Ulusal Koordinasyon Kurulu üyeleri ve Ülke Koordinatörü bir yıl süre ile görev yapar. Ulusal Koordinasyon Kurulu üyelerinin kurul üyelikleri¸ Bilimsel Danışma Kurullarının yeni başkanları belirleninceye kadar devam eder.
Ulusal Koordinasyon Kurulunun Görevleri
Madde 6 - Ulusal Koordinasyon Kurulu aşağıdaki görevleri yürütmekle yükümlüdür.
a) Organ ve doku nakilleri konusunda ulusal stratejileri belirlemek¸ alınması gereken önlemleri¸ gelişime yönelik plan ve programları Bakanlığa önermek¸
b) Ulusal Koordinasyon Sistemini geliştirmek¸
c) Organ ve doku kaynağı merkezlerinde yapılan organ ve doku paylaşımını denetlemek ve bir rapor halinde Bakanlığa sunmak¸
d) Bilimsel Danışma Kurulları arasında koordinasyonu sağlamak¸
e) Organ ve doku nakli merkezlerinin açılma başvurularına ait ilgili Kurul tarafından hazırlanan raporları ülke ihtiyaçlarına göre değerlendirmek ve açılmasını Bakanlığa önermek¸
f) Diğer ülkelerdeki gelişmeleri izlemek ve ülkeye kazandırmak.
Ulusal Koordinasyon Kurulunun Çalışma Usulü
Madde 7 - (Değişik madde: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/2.mad)
Kurul¸ Bakanlıkça olağanüstü toplantıya çağırılmadıkça üç ayda bir kez toplanır. İlk toplantı Bilimsel Danışma Kurulu başkanlarının belirlenmesinden sonra bir ay içerisinde yapılır.
Toplantıların sekreteryası Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülür.
Kurul üyelerinin yol ve toplantı giderleri Bakanlıkça karşılanır.
Bilim Kurullarının Yapısı
Madde 8 - (Değişik madde: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/3.mad)
Kalp-Akciğer-Kalp Kapağı¸ Karaciğer¸ Böbrek¸ Kornea¸ Kemik İliği Nakilleri ile İmmünoloji ve Yoğun Bakım Bilim Dalı için ayrı Bilimsel Danışma Kurulları oluşturulur. Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle yeni uygulamaya başlanan organ ve doku nakilleri için gereken yeni Bilimsel Danışma Kurulları oluşturulur.
Bilimsel Danışma Kurullarının üyeleri¸ sayıları her kurul için altıdan çok olmamak üzere Bakanlıkça seçilir.
Bakanlıkça üyelerin belirlenmesini müteakip 1 Ocak tarihi itibariyle üyelik başlar ve üyelik süresi bir yıldır. Kurul başkanı bir yıl süreliğine seçilir. Herhangi bir nedenle boşalan üyelik için aynı usülle bir üye seçilir. Bu üye boşalan üyenin süresini tamamlar. Süresi dolan her üye tekrar seçilebilir. Bakanlık Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü ya da yetkili kılacağı bir kişi¸ Bilimsel Danışma Kurullarının daimi üyesidir.
Bilim Kurullarının Görevleri
Madde 9 - (Değişik fıkra: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/4.mad) Bilimsel Danışma Kurulları aşağıdaki görevleri yürütmekle yükümlüdür. Bilimsel Danışma Kurulları bu görevleri yürütmek için alt kurullar oluşturabilir.
a) (Değişik bend: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/4.mad) Görev aldıkları organ ve doku nakli türüne ait organ ve doku nakli merkezlerinin açılma başvurularını değerlendirmek¸ Bilimsel Danışma Kurulu üyelerinden iki üye ve Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü adına katılacak bir üye olmak üzere üç kişi vasıtasıyla organ ve doku nakli merkezlerini yerinde denetleyerek inceleme raporu hazırlamak ve Ulusal Koordinasyon Kuruluna sunmak¸
b) Organ ve doku nakli merkezlerinin çalışmalarını izlemek¸
c) Ülkedeki organ ve doku nakilleri konusunda stratejileri belirlemek¸ alınması gereken önlemleri¸ hizmetin gelişimine yönelik plan ve programları önermek¸
d) Görev alanları ile ilgili organların merkezi dağıtım sisteminin prensiplerini oluşturmak ve Ulusal Koordinasyon Kuruluna sunmaktır.
Bilim Kurullarının Çalışma Usulü
Madde 10 - (Değişik madde: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/5.mad)
Kurullar¸ Bakanlıkça olağanüstü toplantıya çağırılmadıkça ilkbahar ve sonbahar dönemi olmak üzere yılda en az iki kez olağan olarak toplanır. Kurullar üyeleri arasından bir başkan seçer. Hizmetlerin gelişmesini sağlamak amacıyla kendi üyelerinden ya da Kurul dışından çalışma grupları oluşturabilirler. Bilimsel Danışma Kurulunun gerekli görmesi halinde ilgili derneklerden temsilciler toplantılara davet edilebilir.
Kurulun toplantılarına Kurulca kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın iki kez katılmayan temsilcinin üyeliği sona erer. Yerine Bakanlıkça yeni bir üye seçilir. Kurul üyeleri geçerli mazereti nedeniyle katılamadıkları toplantılara¸ kendilerini temsilen üye olmayan bir başkasını gönderemez¸ ancak mevcut üyelerden birini yazılı olarak vekil tayin edebilir.
Kurulların sekreteryası Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülür. Kurul üyelerinin ulaşım ve toplantı giderleri Bakanlıkça karşılanır.
Koordinatörler Kurulunun Yapısı
Madde 11 - (Değişik madde: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/6.mad)
Organ ve Doku Nakli Merkezleri ile Organ ve Doku Kaynağı Merkezlerinde çalışan koordinatörler arasından Bakanlıkça seçilecek beş üye ile Koordinatörler Kurulu oluşturulur. Kurul¸ üyeleri arasından bir başkan seçer.
Koordinatörler Kurulunun Görevleri
Madde 12 - (Değişik madde: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/7.mad)
Koordinatörler Kurulunun görevi¸ organ nakli hizmetlerinde karşılaşılan problemlerin tespiti ve çözüm bulunması amacıyla çalışmalar yürütmek ve koordinatörler arasında iletişimi sağlamaktır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Organ ve Doku Nakli Hizmetleriyle İlgili Kurum ve Kuruluşlar
Ulusal Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi
Madde 13 - Ulusal Koordinasyon Kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda organ ve doku nakilleri ile ilgili hizmetleri yürütmekle yükümlüdür. Bu Merkez Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet yürütür.
Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezleri
Madde 14 - Ulusal Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Koordinasyon Merkezine bağlı olarak çalışan bölgesel merkezlerdir. Bölge koordinasyon merkezleri¸ kendilerine bağlı illerde hizmetin yürütülmesinde koordinasyonu sağlayacaktır. Ankara¸ İstanbul ve İzmir'de olmak üzere üç bölge kurulmuştur. Yeni merkezlerin kurulmasına ihtiyaç duyulması halinde Ulusal Koordinasyon Kurulunun önerisiyle Bakanlık yeni merkezler kurabilir.
Bölge koordinasyon merkezleri organ ve doku kaynağı merkezleri¸ doku tipleme laboratuvarları ve organ ve doku nakli merkezleri arasında koordinasyonu sağlar.
Bu Merkezler¸ organ ve doku naklinin gerçekleştirilmesi ile ilgili donör adayı ve alıcı ile ilgili yapılması gereken tıbbi¸ idari ve hukuki işlemlerin tamamlanmasını sağlar.
Nakilleri yapacak Organ Nakli Merkezi Hekimlerini göreve çağırır.
Organ alım ekiplerinin¸ çıkarılan organların ve nakil yapılacak hastaların merkezlere nakillerini sağlar.
Organ ve Doku Nakli Bilgi İşlem Merkezi
Madde 15 - Ülke genelinde tüm organ ve doku bağışları ile organ ve doku bekleyen hasta bilgilerini ve gerçekleşen nakilleri içeren veri tabanı oluşturmakla görevlidir. Bilgi İşlem Merkezi¸ bölge koordinasyon merkezleri ile elektronik ağla bağlantılıdır.
Organ ve doku nakli bekleyen hastalar nakillerini gerçekleştirilmesini istedikleri merkezlere kaydolurlar. Bir hasta sadece bir merkeze kaydolabilir. Merkezler hasta bilgilerini Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezine bildirirler. Bölge koordinasyon merkezleri¸ organ ve doku nakli merkezleri tarafından bildirilen hasta kimlik ve doku tipleme bilgilerini güncel olarak bilgisayar kayıtlarına alır ve bu bilgileri Organ ve Doku Nakli Bilgi İşlem Merkezine aktarır.
Organ ve Doku Nakli Merkezleri
Madde 16 - Bakanlıkça faaliyet izni verilmiş nakil merkezleridir. Organ ve doku nakli merkezlerinin taşıması gereken şartlar ve çalışmalarına ait usul ve esaslar her organ nakli için hazırlanacak Yönerge ile belirlenir. Bu Yönergeler her organ ve doku için¸ ilgili Bilimsel Danışma Kurulları tarafından ayrı ayrı hazırlanır ve Bakan onayı ile yürürlüğe girer.
Bu Yönergelerde;
a) Merkezin sorumluluğunu üstlenecek personelin nitelikleri¸
b) Merkezde görev alacak personelin nitelikleri¸
c) Merkezlerde bulunması gereken bölümleri¸
d) Merkezde bulunması gereken araç ve gereçler¸ belirlenir.
Organ ve Doku Nakli Merkezlerinin Kuruluşu
Madde 17 - Organ ve Doku Nakli Merkezleri¸ kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri tarafından¸ bunlara ait genel ve özel hastaneler bünyesinde bir ünite biçiminde kurulabilir. Bu Merkezlerin faaliyete geçebilmesi için Bakanlıktan açılma izni onayı alınması zorunludur.
(Değişik fıkra: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/8.mad) Göz bankaları yalnızca kamu kurum ve kuruluşları ile üniversiteler bünyesinde kurulabilir. Bankaların açılmasının planlanması ve açılması Bakanlık kararı ile yapılır.
Organ ve Doku Nakli Merkezi Açılma Başvurusu ve Gerekli Belgeler
Madde 18 - Organ ve Doku Nakli Merkezi açacakların bir dilekçe ile Sağlık Bakanlığına başvurmaları gereklidir.
Dilekçeye;
a) Merkez sorumluluğunu üstlenecek hekime ait belgeler¸
b) Organ nakli yapacak hekimin¸ yapacağı organ nakli alanında¸ eğitim programı açısından Kurulun onaylamış olduğu bir merkezde yeterli eğitimi gördüğüne ilişkin belge¸
c) Merkezde görev alacak personelin eğitim durumunu gösterir belgeler¸
d) Organ veya Doku Nakli Merkezinin Planı: Organ ve doku nakli hizmetleri için ayrılan bölümlere ait 1/100 ölçekli¸ her kat için ayrı düzenlenmiş¸ yerleşim ve kullanım alanlarını gösterir¸ ozalite çekilmiş¸ Merkezin bulunduğu ilin Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce tasdik edilmiş plan¸
e) Merkezde bulunan araç gereci gösterir liste¸
f) (Değişik bent: 17/10/2008- 27027 S.R.G Yön/1.mad.) Özel Organ ve Doku Nakli Merkezi için başvuruluyorsa; kurucu¸ vakıf ise vakıf senedinin¸ şirket ise şirket sözleşmesinin veya kuruluşu gösteren mahkeme kararının örneği¸ gerçek kişi ise T.C. Kimlik Numarası¸
Başvuruyu yapan merkez de¸ yaptığı organ nakli türüne bağlı olarak¸ hastanın nakil öncesi ve sonrası dönemlerde ihtiyaç duyabileceği anesteziyoloji ve reanimasyon¸ iç hastalıkları¸ çocuk sağlığı ve hastalıkları¸ patoloji ve diğer branşların mevcut olduğunu¸ kan bankası desteği ile psikolojik ve sosyal servis desteğine sahip olduğunu¸ veri yönetimi olanaklarını kullanabildiğini belgelemelidir. Böbrek nakli yapan ve bünyesinde diyaliz merkezi bulunmayan organ nakli merkezleri bu amaçla kullanılmak üzere 2 cihaz kapasiteli diyaliz ünitesi bulundurmak zorundadır.
Organ ve Doku Nakli Merkezi Açılma İzin Belgesi
Madde 19 - (Değişik madde: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/9.mad)
Organ ve Doku Nakli Merkezi açılması için yapılan başvurular¸ ilgili Bilimsel Danışma Kurulu ya da Bakanlıkça Kurul üyeleri arasından seçilecek alt komisyon tarafından değerlendirilir. Değerlendirme sonucunda hazırlanan rapor Ulusal Koordinasyon Kuruluna sunulur. Başvuru Ulusal Koordinasyon Kurulunda ülke ihtiyaçlarına ve ulusal planlamaya göre incelenir ve Bakanlığa öneri olarak sunulur. Uygun görüldüğü takdirde¸ Bakanlık onayı ile açılma izni verilir. Merkezdeki sorumlu hekim değiştiğinde gerekli belgelerle Bakanlığa başvurularak açılma izni yenilenir.
Organ ve Doku Nakli Merkezlerinin İzlenmesi
Madde 20 - Ülke sınırları içinde alınan her organ kamu yararına kullanılacak niteliğe sahiptir. Kişisel tasarruflardan etkilenmez.
(Değişik fıkra: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/10.mad) Merkezlerin faaliyetlerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi Ulusal Koordinasyon Kurulunun belirleyeceği kriterler çerçevesinde Ulusal Koordinasyon Kurulu tarafından gerçekleştirilir. Ulusal Koordinasyon Kurulu¸ değerlendirilen merkezlere ilişkin önerilerini Bakanlığa bildirir. İlgili merkezler kendilerine ilişkin uyarılar doğrultusunda düzenlemeler yapmakla yükümlüdürler.
Merkezlerin açılma iznine ait nitelikleri kaybetmeleri veya Ulusal Koordinasyon Kurulu tarafından faaliyetlerinin sakıncalı bulunması hallerinde çalışmaları Bakanlıkça durdurulur.
Yıllık Rapor
Madde 21 - Organ ve doku nakli merkezleri her yıl yapılan nakilleri ve hasta izlemlerini en geç 31 Ocak tarihinde Sağlık Bakanlığında olacak şekilde bildirmekle yükümlüdür. Bu veriler Bakanlık tarafından yıllık rapor olarak yayımlanır.
Organ ve Doku Kaynağı Merkezi
Madde 22 - Organ ve doku alınabilecek potansiyel donörlerin saptanıp izleneceği hastanelerdir.
Bu hastaneler organ alım operasyonunu gerçekleştirebilecek altyapı koşullarına¸ potansiyel donörün izlenmesine imkan veren araç-gerece ve tıbbi ölüm durumunu saptayacak Kanunda belirtilen branşlardan hekimlere sahip olmak zorundadır.
(Değişik fıkra: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/11.mad) Her organ ve doku kaynağı merkezinde bir koordinatör hekim ve iki yardımcı görevlendirilir. Bu ekip başhekimliğe bağlı olarak çalışır. Bu ekipte ayrıca donör adayı ailesinden organ bağışının alınmasında görevli¸ yardımcı sağlık personeli¸ psikolog¸ imam ve gönüllü kişiler bulunur. Bu personelin eğitimi¸ görev¸ yetki ve sorumlulukları Bakanlıkça belirlenir.
Doku Tipleme Laboratuvarları
Madde 23 - Doku tiplemesini gerçekleştirecek laboratuvarların yapısal ve fonksiyonel koşulları İmmünoloji Bilimsel Danışma Kurulu tarafından hazırlanan ve Bakan onayı ile yürürlüğe giren bir Yönerge ile belirlenir.
Gönüllü Kuruluşlar
Madde 24 - Organ nakli hizmetleriyle ilgili hizmetlerde halkın hizmete atılımını sağlar. Organ bağışının ülke düzeyinde gelişmesini sağlayıcı faaliyetleri destekler.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi (UKS)
Ulusal Koordinasyon Sisteminin Amacı
Madde 25 - Sistemin amacı ülke genelinde organ ve doku nakli hizmetleri alanında çalışan kurum ve kuruluşlar arasında gerekli koordinasyonu sağlamak ve çalışmaların verimliliğini artırmak¸ kadavra organ sayısını artırmak¸ bilimsel kurallara göre ve tıbbi etik anlayışına uygun¸ adaletli organ ve doku dağıtımını sağlamaktır.
Organ ve Doku Dağıtımı Yönergesi
Madde 26 - (Mülga madde: 24/10/2007- 26680 S.R.G Yön/2.md.)
Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü ve UKS Görevlileri
Madde 27 - Sistem içinde¸ değişik birimler arasındaki koordinasyonu¸ organ ve doku kaynağı merkezlerinde görev yapacak olan organ ve doku nakli koordinatörleri sağlar.
Organ ve doku nakli koordinatörleri¸ donörlerin saptanmasından¸ ilgili hekimlerin olgu başına intikallerini sağlayarak beyin ölümü tutanağının (Ek-1) de belirtilen beyin ölüm kriterlerine göre ve kurallara uygun biçimde düzenlenmesinden¸ Kanuna göre¸ gerekiyorsa¸ donör ailesinden izin alınmasından¸ alınan organ ve dokunun ilgili merkeze naklinden sorumludur.
Organ ve doku kaynağı merkezleri beyin ölümü oluşan her hastayı Bölge Koordinasyon Merkezine bildirmek zorundadır.
Organ ve Doku Alım Ekibi
Madde 28 - Kadavradan organ ve doku alımı gerçekleştirecek hekimlerin yetkileri ve eğitimlerine ait koşullar ilgili Kurul tarafından belirlenir.
Organ ve Doku Dağıtımı
Madde 29 - (Değişik madde: 07/03/2005 - 25748 S.R.G. Yön/12.mad)
Organ ve doku dağıtımı¸ Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi Yönergesi'ne göre yapılır. Organ dağıtımı elektronik ortamda yapılır Organ ve doku nakli merkezleri¸ organ ve doku bekleyen hastalara ait kimlik ve adresleri¸ doku tiplemeleri¸ öncelik sıralarına ait bilgileri Organ ve Doku Nakli Bilgi İşlem Merkezine bildirmek zorundadır. Donör ve hastaya ait doku özellikleri eşlenmeleri¸ müşterek kullanılan program tarafından¸ bilgisayar ortamında yapılır.
Nakil merkezleri kendilerinde sıra bekleyen hastalara ait listeleri güncelleştirmek zorundadırlar.
(Mülga fıkra: 24/10/2007- 26680 S.R.G Yön/2.md.)
(Ek fıkra: 11/03/2009 - 27166 S.R.G Yön/1.mad.) Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunmayan organ ve doku nakli merkezlerine Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi dahilinde kadaverik organ ve doku dağıtımı yapılmaz. Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi olan organ ve doku nakli merkezleri ise Bakanlıkça onaylanan fiyat listelerinde belirlenen geri ödeme ücretleri haricinde hastadan fark ücreti veya bu ücretler üzerinde bir ücret talep edemezler. Aksine davranan organ ve doku nakli merkezleri¸ ilgili Bilimsel Danışma Kurulunun önerisi de dikkate alınarak¸ altı aydan az¸ iki yıldan fazla olmamak üzere¸ Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi dahilindeki kadaverik organ ve doku dağıtımının dışında tutulur. Aynı fiilin tekrarlanması halinde ise¸ merkezin faaliyetleri süresiz olarak yasaklanır."
(Ek fıkra: 11/03/2009 - 27166 S.R.G Yön/1.mad.) Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunmayan organ ve doku nakli merkezleri ile yukarıda belirtilen sebeplerle müeyyide uygulanan merkezler¸ kendi yoğun bakım servislerinde beyin ölümü gerçekleşip de organ ve doku bağışı yapılan kadaverik donörlerin organ ve dokularını Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi içinde kullandırmak zorundadır.
Yurt Dışı İlişkiler
Madde 30 - Sistemin yurt dışında bulunan mevcut sistemler veya diğer ülkeler ile işbirliği yapılması Ulusal Koordinasyon Kurulu tarafından belirlenen koşullar çerçevesinde gerçekleştirilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM : Son Hükümler
Yasaklar
Madde 31 - Bu Yönetmelik ile gösterilen nitelik ve koşullara sahip olmadan ve Bakanlıktan izin almadan¸ hekimler ve diğer şahıslar tarafından organ ve doku nakli yapmak için özel merkezler açılması¸ organ ve doku nakli yapılması yasaktır. Kamu kurum ve kuruluşlarında organ nakli yapmaya başlayacak olan merkezler bu durumu Bakanlığa bildirirler ve izin belgesi alırlar. Bu yasağa uymadığı saptanan merkezlerin faaliyetleri Bakanlıkça durdurulur ve haklarında Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.
Kaldırılan Hükümler
Madde 32 - 20/08/1993 tarihli ve 21674 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 22/09/1994 tarihli ve 22059 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen Organ Nakli Merkezleri Yönetmeliği ve 20/08/1993 tarihli ve 21674 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kornea Naklinde Kornea Sağlanması ve Paylaşımı Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yönergeler
Madde 33 - Bu Yönetmelikte geçen yönergeler¸ Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren 6 ay içerisinde hazırlanır.
Geçici Madde
Geçici Madde 1 - Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyete geçmiş bulunan kamu kurum ve kuruluşlarına ait organ ve doku nakli merkezleri¸ Yönetmeliğin yayımından itibaren en geç 3 ay içerisinde yaptıkları organ nakli türlerini ve bu nakil türlerinin sorumlularını Bakanlığa bildirmek zorundadırlar. Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce yapılan Özel Organ ve Doku Nakli Merkezi başvuruları hükümsüzdür. Bu merkezler¸ bu Yönetmeliğe uygun olarak tekrar başvuracaklardır.
Yürürlük
Madde 34 - Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 35 - Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
Ek-1
Beyin Ölüm Kriterleri
Tanım: Beyin ölümü klinik bir tanıdır ve beyin fonksiyonlarının tam ve irreversibl kaybıdır.
İrreversibl komanın temel bulguları:
I) Beyin ölümüne karar vermek için komanın aşağıdaki nedenlere bağlı olmaması¸
a) Primer hipotermi¸
b) Hipovolemik ya da hipotansif şok¸
c) Geriye dönüşüm sağlayabilecek intoksikasyonlar (barbitürat ve diğer sedatifler¸ depresan ve narkotik ilaçlar) ile metabolik ve endokrin bozukluklar¸
II) Bilincin tam kaybı¸
III) Spontan hareketin bulunmaması. Aşağıda bulunan durumlar beyin ölümü tanısını ekarte ettirmez.
a) Derin tendon reflekslerinin alınması¸
b) Yüzeyel reflekslerin alınması¸
c) Babinski refleksi alınması¸
d) Solunum benzeri hareketler alınması¸ (omuz elevasyon ve adduksiyonu¸ önemli tidal volum değişikliği olmaksızın interkostal genişleme)
e) Patolojik fleksiyon ve ekştensiyon cevabı dışındaki spontan ekstremite hareketleri¸
IV) Ağrılı uyaranlara serebral-motor cevap alınamaması¸
V) Spontan solunum bulunmaması¸
VI) Beyin sapı reflekslerinin tamamen kaybolması¸
a) Beyin ölümünde pupiller parlak ışığa yanıtsız ve dilatedir (4-9 mm)
b) Kornea refleksi yokluğu¸
c) Vestibulo-oküler refleks yokluğu¸
d) Okülosefalik refleks yokluğu¸
e) Feringeal ve trakeal reflekslerin yokluğu¸
VII) Apne testi:
Apne testi uygulanabilmesi için¸ Arterial pO2 ve pCO2 değerleri normal olmalıdır (pCO2 40 mmHg ve üzerinde). Bu koşullarda hasta 10-30 dakika süre ile %100 oksijen ile ventile edilerek arteriyel oksijen basıncının 200 mmHg üzerinde olması sağlanmalıdır. Bu koşullar sağlandıktan sonra hasta mekanik solunum desteğinden ayrılarak trakea içerisine en az 8-10 dakika süre ile 6 lt. dakikada oksijen uygulanmalıdır.
Bu uygulamalara rağmen spontan soluma yoksa apne veya kan gazlarında pCO2 basıncı 60 mmHg veya üzerinde ise spontan soluma hareketi yoksa apne testi pozitiftir.
Beyin ölümü tanısı konan hastalarda
-----------------------------
Daha önce tanısı konulmuş bir nedenle hasta irreversibl koma tablosuna girmişse en az 12 saat¸ etyolojisi bilinmeden gelişen tablolarda en az 24 saat bu koşulların değişmeden devamlılığı gözlenmelidir.
Klinik beyin ölümü tanısı almış hastalarda¸ hekimler kurulunun uygun göreceği bir laboratuvar yöntemiyle beyin ölümü teyid edilmelidir.
Hasta yakınına beyin ölümü deklare edildikten sonra hastaya uygulanan tıbbi destekler kesilebilir.
Hasta yakınına beyin ölümü deklare edildikten sonra yaşam desteğinin kesildiği durumlar:
1 - Hastanın organ veya organlarının transplantasyon için kullanılmasına hasta yakınının izin vermesi¸
2 - Hasta yakınlarının yaşam desteğinin kesilmesine izin vermesidir...
TIPTA VE DİŞ HEKİMLİĞİNDE UZMANLIK EĞİTİMİ YÖNETMELİĞİ

Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 29/6/2009 No : 2009/15153

Dayandığı Kanunun Tarihi : 11/4/1928 No : 1219

Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi : 18/7/2009 No : 27292

Yayımlandığı Düsturun Tertibi : 5 Cilt : 48 S :



BİRİNCİ BÖLÜM : Genel Hükümler
Amaç
MADDE 1 -Bu Yönetmeliğin amacı, tıp ve diş hekimliği alanlarında uzmanlık eğitiminin usul ve esaslarını düzenlemektir
Kapsam
MADDE 2 - Bu Yönetmelik; tıp ve diş hekimliği alanlarında eğitim vermeye yetkili kurum ve kuruluşları ve uzmanlık eğitimi ile ilgili kişileri kapsar.
Dayanak
MADDE 3- Bu Yönetmelik, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 9 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;

a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığını,

b) Birim: Kurumların, belirli bir uzmanlık dalında uzmanlık eğitimi veren anabilim dalı, bilim dalı, klinik veya laboratuvarlarını,

c) Birim sorumlusu: Kurumların anabilim veya bilim dalı başkanlarını, klinik veya laboratuvar şeflerini, Adli Tıp Kurumu için Adli Tıp Kurumu Başkanını,

ç) Çekirdek eğitim müfredatı: Uzmanlık eğitimi sırasında uygulanması gereken asgari eğitim ve öğretimi,

d) (Ek: 7/6/2011-2011/1985 K.) Çizelgeler: 1219 sayılı Kanunun eki tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık dalları ve eğitim sürelerine dair EK-1, EK-2 ve EK-3 sayılı çizelgeleri,

e) DUS: Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavını,

f) Fakülte: Tıp veya diş hekimliği fakültelerini,

g) Genel Müdürlük: Bakanlık Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğünü,

ğ) Genişletilmiş eğitim müfredatı: Her birim için çekirdek eğitim müfredatını da içeren ve o birime özgü eğitim ve öğretimi,

h) Kurul: Tıpta Uzmanlık Kurulunu,

ı) Kurum veya eğitim hastanesi: Tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile Gülhane Askeri Tıp Akademisini, Bakanlıkça uzmanlık eğitimi vermeye yetkili kılınan sağlık kurumlarını ve Adli Tıp Kurumunu,

i) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) ÖSYM: Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığını,

j) (Ek: 7/6/2011-2011/1985 K.) Rotasyon: Uzmanlık öğrencisinin uzmanlık eğitimi süresi içerisinde, kendi dalı dışında Kurul tarafından belirlenen diğer dallarda almak zorunda olduğu eğitimi,

k) TUS: Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavını,

l) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Uzman: Çizelgelerde yer alan dallardan birinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak o dalda sanatını uygulama hakkı ve uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanları,

m) Uzmanlık eğitimi: Tıp veya diş hekimliğinde uzman olabilmek için gereken eğitim ve öğretimi,

n) Uzmanlık öğrencisi: Kurumlarındaki kadro ve pozisyonları ne olursa olsun bu Yönetmelik hükümlerine göre uzmanlık eğitimi gören kişileri,

o) YDUS: Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavını,

ö) YÖK: Yükseköğretim Kurulunu,

ifade eder.

Uzmanlık yetkisinin kullanılması

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre uzmanlık belgesi almayanlar, hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamazlar.

İKİNCİ BÖLÜM

Tıpta Uzmanlık Kurulu

Kurulun oluşumu ve çalışma esasları

MADDE 6 – (1) Kurul aşağıda belirtilen üyelerden oluşur.

a) Bakanlık Müsteşarı, ilgili genel müdür ve 1. Hukuk Müşaviri.

b) Biri diş tabibi olmak üzere eğitim hastanelerinden Bakanlığın seçeceği beş üye.

c) Dört tıp fakültesinden ve bir diş hekimliği fakültesinden YÖK’ün seçeceği birer üye.

ç) Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Fakültesinin seçeceği bir üye.

d) Türk Tabipleri Birliğinin seçeceği bir üye.

e) Türk Diş Hekimleri Birliğinin seçeceği bir üye.

(2) Kurumlar, seçecekleri asıl üye sayısı kadar yedek üye de belirler.

(3) Kurula seçilen asıl ve yedek üyelerin uzman olmaları, ayrıca en az üç yıllık klinik veya laboratuvar şefi ya da profesör unvanına sahip bulunmaları şarttır. Üyelerin görev süreleri üç yıldır. Süresi bitenler tekrar seçilebilir.

(4) Kurul, Bakanlığın daveti üzerine yılda en az iki kez toplanır. Kurul, üyelerden en az beşinin teklifi ile olağanüstü toplanır. Kurula Bakanlık Müsteşarı veya yapılan ilk toplantıda üyeler arasından seçilen başkan vekili başkanlık eder.

(5) Kurul, üyelerin üçte ikisinin katılımı ile toplanır. Türk Tabipleri Birliği temsilcisi yalnızca tabiplerle ilgili, Türk Diş Hekimleri Birliği temsilcisi de yalnızca diş tabipleri ile ilgili konuların görüşüleceği toplantılara katılabilir ve kendi meslek alanları ile ilgili konularda oy kullanır. Toplantı nisabının bulunmaması, gündem maddelerinin bitirilememesi veya toplantının ertelenmesine salt çoğunlukla karar verilmesi halinde, toplantı Kurul başkanı tarafından takip eden ilk çalışma gününe ertelenir.

(6) Kuruldaki görüşmeler gündemdeki sıraya göre yapılır. Gündemdeki maddelerin sırası Kurul kararı ile değiştirilebilir. Her üye gündem dışı bir konunun müzakere edilmesini teklif edebilir. Önergeler yazılı olarak Kurul başkanına iletilir. Kurul başkanı, önergeler hakkında leh ve aleyhte konuşmak isteyenlere söz verir ve önergenin görüşülmesini Kurulun onayına sunar. Kurul başkanı, aynı konuyu içeren veya benzerlik gösteren önergeleri birleştirerek görüştürme yetkisine sahiptir.

(7) Kurul kararları oyçokluğuyla alınır. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. Kurumların eğitim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin kararlar, toplantıya katılanların üçte iki çoğunluğu ile alınır.

(8) Kararlar ve varsa karşı oylar, karar tarihinden itibaren üç iş günü içerisinde gerekçeleri ile birlikte yazılarak imzalanır ve sekreteryaya bildirilir.

(9) Kurul toplantılarına üst üste iki kez mazeretsiz olarak katılmayanların üyeliği düşer.

Kurulun görevleri

MADDE 7 – (1) Kurulun görevleri şunlardır:

a) Kurumlara uzmanlık eğitimi yetkisi verilmesi ve bu yetkinin kaldırılmasına ilişkin teklifleri görüşüp karara bağlamak,

b) Uzmanlık eğitimi veren kurum ve birimin fiziki yapısı, yatak sayısı, eğitim araç, gereç ve personel durumu yönünden sahip olması gereken asgari nitelik ve standartları belirlemek,

c) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) İlgili uzmanlık dalının çekirdek eğitim müfredatı ve bu müfredata göre uzmanlık dalının temel uygulama alanları ile görev ve yetkilerinin çerçevesini belirlemek ve ilan etmek,

ç) Uzmanlık dallarının rotasyonları ve bu rotasyonların süreleri hakkında karar vermek,

d) 25 inci maddenin üçüncü fıkrasının (ç), (d), (e) ve (g) bentlerinde yer alan uzmanlık eğitimi takip sistemi bileşenlerine ilişkin formları oluşturmak ve yayımlamak,

e) İlgili kurum ve birimlerden toplanan bilgi formları vasıtasıyla uzmanlık eğitiminin nitelik ve standartlara uygunluğunu, mesleki uygulama ve bilimsel çalışmaların yeterliliğini takip etmek,

f) Yapılan takipler sonucunda, eksiklikleri tespit edilen birimlerde yerinde denetim yapmak veya yaptırmak, denetimler sonucunda düzenlenen raporları görüşüp karara bağlamak,

g) Uzmanlık eğitimi sınav jürilerinin seçim ölçütlerini belirleyerek jürilere katılabilecek eğitim sorumlularını tespit etmek,

ğ) Yurt dışındaki uzmanlık eğitimi veren kurumların tanınmışlık listesini yapmak ve bu listeyi güncellemek, yabancı ülkelerde uzmanlık eğitimi yapanların bilimsel değerlendirilmesinin ölçütlerini belirlemek ve değerlendirilmelerin yapılabileceği fakülteler ile eğitim hastanelerini belirlemek,

h) Yeni uzmanlık dallarının ihdas edilmesi ile ilgili görüş bildirmek, ihdas edilen dallarda uzman olacakların başvuru ölçütlerini belirlemek ve bu konudaki başvuruları karara bağlamak,

ı) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Çizelgelerde yer alan uzmanlık alanları dışında, Bakanlığın sertifikalı eğitim yönetmeliği hükümleri çerçevesinde yapılacak uzmanlık sonrası sertifikalı eğitim programı alanlarını belirlemek,

i) Tıpta uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüşler vermek, uzmanların tıbbi gelişmeleri izlemelerini sağlayıcı inceleme ve araştırmalar yapmak, yaptırmak ve sonuçlarını ilgili kurum ve kuruluşlara iletmek,

j) Görev alanlarıyla ilgili konularda çalışmalar yapmak ve görüş hazırlamak üzere, görev süresini ve üye sayısını belirlediği geçici komisyonlar kurmak.

Görevi sona eren kurul üyelerinin yenilenmesi

MADDE 8 – (1) Bakanlık, Kurul üyelerinin görev süresinin bitiminden en az üç ay öncesinde 1219 sayılı Kanunda belirtilen kurumlardan asil ve yedek üyelerini tespit etmelerini ister. Kurumlar, seçecekleri asil ve yedek üyelerin kimlik ve iletişim bilgilerini kendilerine tebliğ edilen tarihten itibaren en geç bir ay içerisinde bildirir.

(2) Herhangi bir sebeple ayrılan veya üyeliği düşen üyenin yerine, geri kalan süreyi tamamlamak üzere aynı kurumun birinci sıradaki yedek üyesi görev yapar. Boşalan yedek üyelik yerine ilgili kurum en geç bir ay içinde yeni bir üyeyi Bakanlığa bildirir.

Kurul sekreteryası

MADDE 9 – (1) Kurulun sekreterya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Sekreterya hizmetlerini yürütmek üzere yeterli nitelik ve sayıda personel görevlendirilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Eğitim Kurumları ve Eğitim Sorumluları

Eğitim kurumlarının nitelikleri ve standartları

MADDE 10 – (1) Eğitim kurumları ve birimlerinin nitelikleri ve standartları Kurul tarafından belirlenir ve Bakanlıkça internet ortamında yayımlanır.

Eğitim kurumlarının denetimi

MADDE 11 – (1) Eğitim kurum ve birimleri Kurul tarafından belirlenen nitelik ve standartlara uymak zorundadır.

(2) Eğitim kurum ve birimleri fiziki yapıları, teknik donanımları, personel durumları, eğitim, uygulama ve araştırma faaliyetlerinin standartlara uygunluğu yönünden Kurul tarafından ya da 7 nci maddenin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca oluşturulan komisyonlarca, en az beş yılda bir denetlenir. (1)

(3) Denetimlerde 25 inci maddenin üçüncü fıkrasının (g) bendinde yer alan denetim formu doldurulur ve Kurula sunulur.

(4) Denetimlerde tespit edilen eksiklik ve hataların giderilmesi için Kurul tarafından kurumlara uyarı yazısı gönderilir. Bu yazıda; eksiklik ve hatanın tanımı, bunların giderilmesi için alınması gereken önlemler ile verilen süre belirtilir. Verilen süre içinde eksiklik ve hataların giderilmemesi halinde kurum veya birimin eğitim yetkisi kaldırılır.

(5) Eğitim yetkisi kaldırılan kurumlar eksikliklerini gidererek eğitim yetkisini almak için Bakanlık aracılığıyla Kurula yeniden başvurabilir.

Akademik kurullar

MADDE 12 – (1) Kurum ve birimler; eğitim-öğretim, uygulama ve araştırma faaliyetlerinin değerlendirilmesi ve bilimsel denetimin etkinliğinin sağlanması için tabi oldukları mevzuat çerçevesinde uzmanlık eğitimini düzenleme ve koordine etme görevini kendi akademik kurullarınca yapar.

Eğitim sorumluları

MADDE 13 – (1) Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi, ilgili alanda uzmanlığı olan eğitim sorumluları tarafından verilir.

(2) Tıpta uzmanlık eğitiminden, fakültelerde ve Gülhane Askeri Tıp Akademisinde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununa göre profesör, doçent ve en az üç yıllık uzman olan yardımcı doçentler; eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik ve laboratuvar şefi, şef yardımcısı ve kadro unvanına bakılmaksızın profesör ve doçentler; Adli Tıp Kurumunda 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununda belirtilen ihtisas kurulu başkanları ile en az üç yıl süreyle ihtisas kurullarında üyelik yapmış adli tıp uzmanları sorumludur.

(3) Başasistan ve uzmanlar ile ilgili alanda uzman olmayan öğretim üyeleri ve öğretim görevlileri, eğitim sorumluları nezaretinde uzmanlık eğitiminde görev alır.

______________

(1) 7/6/2011 tarihli ve 2011/1985 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 3 üncü maddesi ile “üç” ibaresi “beş” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Uzmanlık Eğitimi

Uzmanlık öğrencisi

MADDE 14 – (1) Uzmanlık öğrencisi; kurumlarındaki kadro unvanı ne olursa olsun, tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık ana veya yan dallarından birinde uzman olarak yetiştirilmek amacıyla, bu Yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde eğitim ve öğrenim gören, araştırma ve uygulama yapan tabip veya diş hekimidir.

(2) Uzmanlık öğrencilerinin istihdam şekli, kurumlarının özel mevzuat hükümlerine tabidir.

Uzmanlık eğitimine giriş sınavları

MADDE 15 – (1) Uzmanlık eğitimine giriş sınavı tıp fakültesi mezunları için TUS, diş hekimliği fakültesi mezunları için DUS olmak üzere ÖSYM tarafından yılda en az iki defa ayrı ayrı yapılır. YDUS, Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı Yönetmeliğine göre yapılır.

(2) Kurumlar, her sınav dönemi için açılmasını istedikleri uzmanlık öğrencisi kadrolarını bağlı oldukları üst kurumlar aracılığı ile Bakanlığa bildirir. Bakanlık, Kurulun görüşünü alarak kadroları kurum ve birim adı belirtmek suretiyle ÖSYM’ye bildirir.

(3) ÖSYM her sınav dönemi için başvuru, sınav ve yerleştirme işlemlerini ayrıntılı olarak açıklayan bir kılavuz hazırlayıp yayımlar.

(4) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Yan dal uzmanlık eğitimlerine girişler ile 1219 sayılı Kanunun eki EK-1 sayılı Çizelgenin 3 üncü sütununda belirtilen uzmanların 1 inci sütunda yer alan ilgili uzmanlık eğitimlerine girişleri merkezi olarak yapılacak yan dal uzmanlık sınavı ile olur.

Uzmanlık eğitimine giriş sınavlarına başvuru şartları

MADDE 16 – (1) Uzmanlık eğitimine giriş sınavlarına başvurabilmek için aşağıdaki şartlar aranır;

a) Uzmanlık eğitimine giriş sınavlarının yapıldığı tarih itibarıyla Türkiye’de tabiplik veya diş hekimliği mesleğini yapmaya yetkili olmak,

b) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının (4) ve (5) numaralı bentlerinde sayılan şartlara sahip bulunmak,

c) Askerlikle ilişiği bulunmamak veya askerlik hizmetini yapmış ya da yedek sınıfa geçirilmiş yahut 1111 sayılı Askerlik Kanununun 86 ncı ve 89 uncu maddelerinde öngörülen durumlardan birine girmemiş olmak,

ç) Meslek ve sanatını uygulamasına ve uzman olmak istediği dalda çalışmasına engel teşkil edebilecek bedeni ve ruhi bir hastalığı olmamak,

d) 1111 sayılı Askerlik Kanununa ve 1076 sayılı Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanununa göre askerlik hizmetini yapmakta olanlar için, bu hizmetlerini uzmanlık eğitimine giriş sınavı gününden itibaren üç ay içinde bitirebilecek durumda olmak, görevden çekilen veya çekilmiş sayılan memurlar için yeniden kamu görevine girebilmek için belirlenen kanuni süresi uzmanlık eğitimi giriş sınavı gününden itibaren üç ay içinde bitecek durumda bulunmak.

Uzmanlık eğitimine giriş sınavlarının konusu ve kapsamı

MADDE 17 – (1) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Uzmanlık eğitimine giriş sınavları yarışma esasına dayanan mesleki bilgi sınavı şeklinde yapılır.

(2) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Mesleki bilgi sınavlarının sonucuna göre yerleştirilme işleminin yapılabilmesi için yabancı dil yeterliliği aranır. Yabancı dil yeterliliği için İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinin birisinden Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavında veya Üniversitelerarası Kurul Dil Sınavında yüz üzerinden en az elli puan almış olmak ya da Yükseköğretim Kurulu tarafından bu puana denk kabul edilen uluslararası geçerliliği bulunan bir belgeye sahip olmak şarttır. Yabancı dil sınav sonuçları sınav tarihinden itibaren beş yıl süre ile geçerlidir. Beş yıllık sürenin sona erdiği tarihin hesabında mesleki bilgi sınavına başvuru tarihi dikkate alınır.

(3) TUS genel tıp bilimleri konularında, DUS genel diş hekimliği konularında yapılır.

Uzmanlık eğitimine giriş sınavlarının sonuçları ve uzmanlık eğitimine başlama(1)

MADDE 18 – (1) Çizelgelerde belirtilen uzmanlık dallarında uzmanlık öğrencisi olabilmek için TUS veya DUS’a girenler, mesleki bilgi sınavında aldıkları puanlara ve tercihlere göre ÖSYM tarafından sıralanır ve uzmanlık eğitimi alanlarına yerleştirilir.(1)

(2) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Mesleki bilgi sınav puanında eşitlik olması halinde seçimi yapılan uzmanlık dalını daha üst tercihinde gösterene öncelik verilir, bu durumda da eşitliğin bozulmaması halinde doğum tarihi daha yeni olan adaya öncelik verilir.

(3) Sınav sonuçları ÖSYM tarafından ilan edilir ve ilgili kurumlara bildirilir. ÖSYM tarafından yapılan ilan kanuni tebligat yerine geçer.

(4) ÖSYM tarafından yerleştirilenler, uzmanlık eğitimine başlatılmak üzere gereken işlemlerin yapılması için sonuçların ilanı tarihinden itibaren on iş günü içerisinde ilgili kuruma başvurur. Uzmanlık eğitimine atama ve göreve başlama işlemleri kırkbeş gün içinde tamamlanır. Uzmanlık eğitimine başlamasına mani ve kabul edilebilir kanuni gerekçeleri olmaksızın görevine başlamayanların atamaları iptal edilir. (1)

(5) Adayların tercih etmemesi, adayların yerleştirilmesine rağmen durumlarının atanmaya uygun olmaması veya yerleştirilmesi yapılan adayların başvuru süresi içinde başvurmaması nedeniyle boş kalan kontenjanlar, ilgili kurumlar tarafından başvuru süresinin sona ermesinden itibaren on iş günü içinde ÖSYM’ye bildirilir. ÖSYM tarafından ilgili sınav döneminde bir defaya mahsus olmak üzere otuz gün içinde ek yerleştirme yapılır. (1)

(6) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Aşağıdaki hallerde yerleştirmeye esas mesleki bilgi puanı %2 oranında düşürülür:

a) Uzmanlık eğitimine devam etmekte iken sınava girildiğinde.

b) Uzmanlık eğitimine devam etmekte iken istifa edenlerin istifalarını takip eden ilk sınavda.

c) Bir uzmanlık alanına yerleştirildiği halde eğitime başlamayanların takip eden ilk sınavda.

(7) Uzmanlık eğitimi giriş sınavı şartlarını taşımaksızın sınava girenler, başarılı olsalar bile uzmanlık eğitimine başlatılmazlar. Şartlardan herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanlar ile uzmanlık eğitimi sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybedenlerin uzmanlık eğitimine son verilir.

Yabancı uyrukluların uzmanlık eğitimi

MADDE 19 – (1) Yabancı uyruklular;

a) Kurumlarda yabancı uyruklulara ayrılan kontenjan bulunması,

b) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Ana dal uzmanlık eğitimi yapmak için Türkiye’deki tıp veya diş hekimliği fakültelerinin birinden mezun olunması veya yabancı ülkelerdeki bu fakültelerin birinden mezun olup YÖK’ten denklik belgesi alınmış olması; yan dal uzmanlık eğitimi yapmak için Türkiye’deki uzmanlık eğitimi veren kurumlardan uzmanlık belgesi alınmış olunması veya 31 inci ve 33 üncü maddeler çerçevesinde Bakanlıkça verilmiş bir denklik belgesine sahip olunması,

c) Türkiye’de uzmanlık eğitimi yapmalarına engel hallerinin bulunmaması,

ç) Türkiye’de ikametlerine izin verilmiş olması,

d) Uzmanlık eğitimi süresince kendilerine burs verileceğini veya Türkiye’deki giderlerinin karşılanacağını belirten bir belgenin sunulması,

e) Uzmanlık eğitimine giriş sınavlarında ilgili alana yerleştirilmiş olunması,

kaydıyla uzmanlık eğitimine kabul edilir.

_________________

(1) 7/6/2011 tarihli ve 2011/1985 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 6 ncı maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Ekli çizelgelerde” ibaresi “Çizelgelerde” şeklinde, dördüncü fıkrasında yer alan “onbeş gün” ve beşinci fıkrasında yer alan “on gün” ibareleri “on iş günü” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

(2) Yabancı uyruklular ayrıca mesleki konuları izleyebilecek derecede Türkçe bildiklerini ölçmek amacıyla Kurulun belirleyeceği bir kuruluş tarafından yapılan Türkçe dil bilgisi sınavında başarılı olduklarına dair belgeleri, uzmanlık eğitimine başladıkları tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde sunmak zorundadır. Aksi takdirde bu kişilerin uzmanlık öğrenciliği ile ilişikleri kesilir. Türkiye’deki tıp ve diş hekimliği fakültelerinin Türkçe bölümlerinden mezun olanlarda, Türkçe dil bilgisi başarı belgesi aranmaz.

(3) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Usulüne göre yürürlüğe konulan uluslararası antlaşmalarla yabancı ülkelere ayrılan kontenjanlar hariç olmak üzere, uzmanlık eğitimi yapmak isteyen yabancı uyruklulara, uzmanlık öğrenciliği kadrolarının %10’una kadar ilave kontenjan ayrılabilir.

(4) Türkiye’de yabancı uyruklu olarak uzmanlık eğitimi görmekte iken Türk uyruğuna geçenler kadrosuz ve aylıksız olarak uzmanlık eğitimine devam eder.

Uzmanlık eğitimi ile bağdaşmayan işler

MADDE 20 – (1) Uzmanlık öğrencileri, uzmanlık eğitiminin gerektirdiği öğrenim, eğitim, araştırma ve uygulama çalışmaları dışında, kamu kurum ve kuruluşları veya özel kurum ve kuruluşlarda aylıklı veya aylıksız hiçbir işte çalışamazlar, muayenehane açamazlar.

(2) Birinci fıkraya aykırı davrandığı tespit edilen uzmanlık öğrencileri önce yazılı olarak uyarılır, aykırılığın devamı veya tekrarı halinde ilgili eğitim kurumunca uzmanlık öğrenciliği ile ilişikleri kesilir.

(3) Bu madde uyarınca uzmanlık öğrenciliği ile ilişiğin kesilmesine ilişkin karara karşı kararın tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde Kurula itiraz edilebilir. İtiraz kararın icrasını durdurmaz.

Uzmanlık eğitimi süresinden sayılmayacak haller

MADDE 21 – (1) Senelik izin ve bilimsel içerikli toplantılar için verilen izin süreleri hariç olmak üzere, uzmanlık eğitiminde fiilen geçmeyen süreler uzmanlık eğitimi ve rotasyon sürelerinden sayılmaz.

Bakanlıkça görevlendirme yoluyla uzmanlık eğitimi yaptırılması

MADDE 22 – (1) Bakanlıkça gerek görülen uzmanlık dallarında, özlük hakları Bakanlıkta kalmak kaydı ile uzmanlık eğitimi veren diğer kurumlarda, bu kurumlar ile mutabakat sağlanarak ana ve yan dallarda görevlendirme yoluyla 15 inci maddede yer alan sınavlarda başarılı olanlara uzmanlık eğitimi yaptırılabilir.

Uzmanlık eğitiminde devamlılık, kurum ve dal değiştirme

MADDE 23 – (1) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Bu maddede belirtilen haller dışında uzmanlık eğitiminin kesintisiz sürdürülmesi şarttır.

(2) Askerlik hizmeti, doğum sonrası ücretsiz izin ve diğer kanuni veya mücbir sebepler haricinde herhangi bir sebeple eğitime ara verenler veya kendi isteği veya fiiline bağlı olarak uzmanlık eğitimi sona erenler bu uzmanlık eğitimine tekrar başlayamaz.

(3) Uzmanlık eğitimine devam ederken yeniden girdikleri uzmanlık eğitimine giriş sınavında başarılı olanlar ile uzmanlık eğitiminden ayrıldıktan sonra en geç bir yıl içinde yeniden sınava girerek başarılı olan uzmanlık öğrencilerinden;

a) Uzmanlık eğitim dalları değişenlerin önceki uzmanlık eğitiminde geçen eğitim süreleri, yeni başlayacakları uzmanlık eğitimi süresinden sayılmaz. Ancak dalları değişen uzmanlık öğrencilerinin, önceki uzmanlık eğitimine ait süreleri ve rotasyonları, yeni başladıkları kurumdaki eğitim sorumluları ve akademik kurullarınca kabul edildiği takdirde yeni uzmanlık eğitimi dalındaki eğitim müfredatında da yer alıyor ise uzmanlık eğitiminin süre ve rotasyonlarından sayılır.

b) Dal değiştirmeksizin kurum değiştirenlerin yeni başlayacakları kurumların eğitim sorumluları ve akademik kurullarınca kabul edildiği takdirde, önceki uzmanlık eğitiminde geçen süreler, uzmanlık eğitiminin süre ve rotasyonlarından sayılır.

(4) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Uzmanlık öğrencilerinin uzmanlık eğitimlerini yerleştirildikleri kurum ve birimlerde tamamlamaları esastır. Ancak;

a) Eğitim yetkisi kaldırılan kurum ve birimlerdeki uzmanlık öğrencileri Kurulun tespit edeceği kurum ve birime kendi mevzuatına uygun olarak nakledilir.

b) Hastalık, vefat, istifa, emeklilik veya tayin gibi sebeplerle eğitim sorumlusunun bulunmadığı durumlar ile sahip olması gereken asgari nitelik ve standartları kaybeden birimlerdeki uzmanlık öğrencileri başka kurumlarda eğitim almak veya rotasyon yapmak üzere altı aya kadar görevlendirilirler. Bu süre içerisinde ilgili birimde eğitim sorumlusu istihdam edilemediği veya eğitime engel olan durumun ortadan kaldırılamadığı hallerde bu uzmanlık öğrencileri hakkında (a) bendi hükümleri uygulanır.

(5) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Uzmanlık eğitimine başlandıktan sonra ortaya çıkan sağlık ve eş durumu mazeretlerinden dolayı eğitimlerine başka bir ilde devam etmek isteyenler, mazeretlerini bildirir belgeleri kurumları aracılığı ile Kurula gönderir. Kurul doğrudan doğruya veya 7 nci maddenin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca oluşturulan komisyonlar marifetiyle mazeretleri geçerli görülenleri tespit eder. Mazereti kabul edilenlerin uzmanlık eğitimine giriş sınavında almış olduğu puanın, geçiş yapılmak istenen birimin aynı dönemindeki sınav taban puanına eşit veya bu puandan fazla olması şarttır. O dönemde ilgili birim için kadro açılmamışsa ilgili birimin uzmanlık öğrencisi aldığı son üç sınav puan ortalaması, bu yoksa son iki sınav puan ortalaması, bu da yoksa son sınav taban puanı esas alınır. Geçiş yapılmak istenen birime daha önce hiç uzmanlık öğrencisi alınmamış ise puan kriteri aranmaz. Bu şartları taşıyanların geçişleri ilgili mevzuatına göre yapılır. Kurul, sağlık raporlarını gerekli gördüğü hallerde teyit için hakem hastaneye gönderebilir.

(6) Uzmanlık eğitimine başladıktan sonra kendisinin veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu eş, anne, baba veya çocuklarından birinin ortaya çıkan hastalığının o ilde tedavisinin mümkün olmadığını veya görev yerinin değişmemesi halinde bu kişilerin hayatının tehlikeye gireceğini sağlık kurulu raporuyla belgelendirenler; tedavinin yapılabileceği bir sağlık kurumunun bulunduğu veya kişinin sağlığının olumsuz etkilenmeyeceği bir ildeki ilgili uzmanlık eğitiminin verildiği kuruma beşinci fıkradaki şartların taşınması koşuluyla atanırlar. İlgili kişilerin sağlık kurulu raporlarını Bakanlığın eğitim ve araştırma hastaneleri ya da Devlet üniversitelerinin uygulama ve araştırma merkezlerinden almaları zorunludur.

(7) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Eş durumu nedeniyle geçiş talebinde bulunan uzmanlık öğrencileri; eşinin 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) ve (C) fıkraları ile geçici pozisyonlar hariç olmak üzere memur kadrosunda veya diğer personel kanunlarına tabi olarak çalıştığını ve eğitim aldığı ilde eşinin kurumunun veya durumuna uygun bir kadronun bulunmadığını belgelemesi halinde, eşinin görevli olduğu ildeki uzmanlık eğitimini alabileceği kuruma, böyle bir kurum yoksa en yakın ile, beşinci fıkradaki şartları taşıması koşuluyla atanabilir. Eşlerden ikisinin de uzmanlık öğrencisi olması halinde kadro ve eğitim kapasitesi ve eşlerin tercihleri gözönüne alınarak uygun yerde aile birliği sağlanır.

(8) (Ek: 7/6/2011-2011/1985 K.) Uzmanlık eğitimine başlandıktan sonra herhangi bir mazeret gözetmeksizin eğitimlerine başka bir ilde veya kurumda devam etmek isteyenlerin, aşağıdaki şartları haiz ve bir defaya mahsus olmak kaydıyla ilgili mevzuat çerçevesinde atamaya yetkili makam tarafından geçişleri yapılır:

a) Geçiş yapılmak istenen Kurumun kabulünü gösterir belge alınmış olması.

b) Halen eğitim görülen Kurumun onayının alınmış olması.

c) Geçiş yapılmak istenilen Kurumun kadro durumunun uygun olması.

ç) İlgili uzmanlık öğrencisinin uzmanlık eğitimine giriş sınavında almış olduğu puanın, geçiş yapmak istediği birimin aynı dönemindeki sınav taban puanına eşit veya bu puandan fazla olması. O dönemde ilgili birim için kadro açılmamışsa ilgili birimin uzmanlık öğrencisi aldığı son üç sınav puan ortalaması, bu yoksa son iki sınav puan ortalaması bu da yoksa son sınav taban puanı esas alınır. Geçiş yapılmak istenen birime daha önce hiç uzmanlık öğrencisi alınmamış ise geçiş işlemi yapılmaz.

(9) (Ek: 7/6/2011-2011/1985 K.) Uzmanlık öğrencileri, uzmanlık eğitimlerinde yapmak zorunda oldukları rotasyon alanlarının uzmanı iseler o rotasyonları yapmış sayılırlar.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Uzmanlık Eğitimi, Takibi ve Değerlendirilmesi

Eğitim programı

MADDE 24 – (1) Uzmanlık öğrencilerinin eğitim ve öğretimi, Kurul tarafından belirlenen çekirdek eğitim müfredatını kapsayacak şekilde birimler tarafından hazırlanan programlara göre yapılır. Her birim uzmanlık eğitimini yayımladıkları genişletilmiş eğitim müfredatına göre planlar.

Eğitimin takip ve değerlendirilmesi

MADDE 25 – (1) Eğitim kurumlarında birim sorumluları tarafından, her uzmanlık öğrencisine göreve başlamasını takiben bir rehber eğitim sorumlusu tayin edilir ve bu durum uzmanlık öğrencisine yazılı olarak bildirilir. Birimlere diğer birimlerden gelen uzmanlık öğrencisi için de aynı işlemler yapılır.

(2) Eğitim kurumları, yeni başlayan uzmanlık öğrencisine, kuruma adaptasyon için kurumu tanıtıcı bilgiler verir, kanuni sorumlulukları, mesleki gelişimi, iletişim ve deontoloji ile ilgili uyum programları düzenler.

(3) Uzmanlık eğitiminin takibi ve değerlendirilmesi Bakanlık bünyesinde elektronik ağ ortamı kullanılarak kurulan uzmanlık eğitimi takip sistemi çerçevesinde yapılır. Uzmanlık eğitimi takip sistemi aşağıdaki unsurlardan oluşur.

a) Çekirdek eğitim müfredatı: Uzmanlık eğitimi ihtiyaçlarının değerlendirme sonuçlarına dayanır. Belirlenen ihtiyaçları karşılayacak amaç ve hedefler ile bunları gerçekleştirecek asgari bilgi, beceri ve tutum kazandırmaya yönelik eğitim etkinliklerini içerir. Kurul tarafından hazırlanır ya da hazırlattırılır ve ihtiyaç duyulduğunda güncellenerek elektronik ağ ortamında ilan edilir.

b) Genişletilmiş eğitim müfredatı: Birimler tarafından hazırlanır, yıllık olarak güncellenir, Kurula bildirilir ve elektronik ağ ortamında ilan edilir.

c) Uzmanlık eğitimi karnesi: Birimler, eğitime başlayan her uzmanlık öğrencisi için genişletilmiş eğitim müfredatına uygun bir karne oluşturur. Karne içeriğindeki eğitim ve uygulamaların çekirdek eğitim müfredatına ait olan kısmının uzmanlık eğitimi süresi içerisinde tamamlanması zorunludur. Birimler, hazırladıkları karneleri her yılın Eylül ayının ilk iki haftası içinde Kurula bildirir. Kurul, bu karneleri elektronik ağ ortamında ulaşılabilecek şekilde uzmanlık eğitimi takip sistemine koyar. Bu karneye uzmanlık öğrencisinin yaptığı teorik ve pratik tüm etkinlikler uzmanlık öğrencisi tarafından işlenir ve eğitim sorumlusu ve birim sorumlusu tarafından onanır. Eğitim karnesi kurum amirleri tarafından altı ayda bir kontrol edilir varsa eksiklikler süresi içinde tamamlattırılır. Uzmanlık eğitimini tamamlayanlara kurum tarafından eğitim karnesinin onaylı bir örneği verilir. Karneler takip sistemi içinde uzmanlık eğitimini tamamlayanlara ayrılan arşiv kısmında saklanmaya devam edilir.

ç) Birim sorumlusu kanaati: Birim sorumluları altı ayda bir uzmanlık öğrencilerinin göreve bağlılık, çalışma, araştırma ve yönetme yetenekleri ile meslek ahlakı hakkındaki görüş ve kanaatlerini uzmanlık eğitimi takip sistemine kaydedip kurum amirlerine onaylatır. Uzmanlık eğitiminin altı aylık değerlendirme devresinin birden fazla birim sorumlusu yanında geçmesi halinde, bu kaydı yanında en fazla süre geçirilen birimin sorumlusu yapar. Bu değerlendirme sonucunda olumsuz görüş ve kanaat notu alanlar kurum amiri tarafından yazılı olarak uyarılır. İki kez olumsuz kanaat notu alan uzmanlık öğrencisinin birimi, varsa aynı kurumdaki, yoksa mevzuatı çerçevesinde belirlenen başka bir kurumdaki eğitim birimi ile Kurulca değiştirilir. Yeni eğitim biriminde de iki kez olumsuz kanaat notu alan uzmanlık öğrencisinin hizmet süresi ne olursa olsun uzmanlık öğrenciliğiyle ilişkisi kesilir. Tekrar uzmanlık eğitimine giriş sınavına girip uzmanlık eğitimine başlayanlar hakkında 23 üncü madde hükümlerine göre işlem yapılır.

d) Tez çalışmasının takibi: Tez çalışması, tez danışmanı tarafından üç ayda bir değerlendirilir ve eğitim takip sistemindeki ilgili kısma işlenir.

e)Uzmanlık öğrencisi kanaati: Uzmanlık öğrencileri verilen eğitimi ve eğitim sorumlularını yıllık olarak nitelik ve nicelik açısından değerlendirir ve uzmanlık eğitimi takip sistemine kaydeder. Bu değerlendirme, eğitimin niteliğini ve eğitim sorumlularının bilgi, beceri ve davranışlarını kapsar. Kurum amirleri, bu değerlendirmelerin akademik kurulda görüşülmesini sağlar.

f) Uzmanlık eğitimi süresi: Alınan sağlık izinleri ve ücretsiz izinler nedeniyle fiilen uzmanlık eğitiminde geçmeyen sürelerin takip edilebilmesi amacıyla kurum amirleri uzmanlık öğrencilerinin bu sürelerinin uzmanlık eğitimi takip sistemindeki ilgili alana işlenmesini sağlar.

g) Denetim formu: Kurum ve birimlerin denetiminde kullanılan formlar Kurul tarafından hazırlanır ve uzmanlık eğitimi takip sistemi içinde ayrılmış yerde yayımlanır.

Uzmanlık öğrencilerinin hak ve sorumlulukları

MADDE 26 – (1) Uzmanlık öğrencisinin, kurum ve birimlerde eğitimin çağdaş standartlarda verilmesinin sağlanmasını isteme hakkı vardır ve bunu sağlamak kurum amirlerinin görevidir. Nöbet, çalışma ve eğitim odaları gibi uzmanlık eğitimi alan kişinin eğitsel ve sosyal gereksinimlerini karşılayan alt yapı kurumca sağlanır.

(2) Uzmanlık öğrencileri uzmanlık eğitimi uygulamasından sayılmayan işlerde görevlendirilemez.

(3) Uzmanlık öğrencisi, eğitim sorumlusunun gözetim ve denetiminde araştırma ve eğitim çalışmalarında ve sağlık hizmeti sunumunda görev alır, deontolojik ve etik kurallara uyar.

Uzmanlık ana ve yan dalları ile eğitim süreleri ve rotasyonlar

MADDE 27 – (1) (Mülga: 7/6/2011-2011/1985 K.)

(2) Uzmanlık öğrencilerine, bu Yönetmelikle belirlenen ve uzman olabilmek için mutlaka yapılması gereken asgari tıbbî uygulamaların eğitim sorumluları tarafından yaptırılarak onların, gerekli ve yeterli bilgi ve beceri ile donatılmaları zorunludur. Eğitim süreleri ve rotasyonların kazanılan birimin bulunduğu kurumda yaptırılması esastır. Ancak, kurumda ilgili uzmanlık dalına ait rotasyonların yapılacağı eğitim biriminin bulunmaması veya bulunsa bile asgari uygulamaları yapmasına yeterli olmaması veya başka kurumda yapılmasında birim sorumlusu tarafından fayda görülmesi halinde uzmanlık öğrencisi kurum amirince uygun görülen yerlerde kabul belgesi sağlanmak koşuluyla rotasyona tabi tutulabilir.

(3) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Uzmanlık öğrencilerine; eğitim sorumlularının uygun görmesi kaydıyla, tabi oldukları mevzuata göre, yetkili kılınan akademik kurulların uygun görüşü ve kurum amirlerinin kararı üzerine, eğitime kabul belgesi sağlamaları koşuluyla yurt içinde veya yurt dışında başka kurumlarda uzmanlık eğitimi alması için bir yıla kadar izin verilebilir. Kurum içerisinde yapılamayan rotasyonlar bu süreden sayılmaz. Eğitimin yurt dışında yapılması halinde uzmanlık öğrencisi ücretsiz izinli sayılır. Birimde eğitim sorumlusu kalmadığı veya sahip olması gereken asgari nitelik ve standartları kaybettiği hallerde yukarıdaki şartlar aranmaksızın Kurul tarafından re’sen görevlendirme yapılabilir.

(4) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Yan dal uzmanlık eğitimi; 1219 sayılı Kanunun eki EK-3 sayılı Çizelgede yer alan yan dallarda, yan dalın bağlı olduğu ana dal uzmanlarının görebileceği uzmanlık eğitimidir. Birden fazla bağlı ana dalı olan yan dallarda uzmanlık öğrencisi kadroları, hangi bağlı ana dal veya dallardan uzmanlık öğrencisi alınacağı belirtilerek ilan edilir. Yan dal uzmanlık eğitimi yapanların, eğitim gördükleri kurumların ilgili birimlerinde fiilen yan dal uzmanlık öğrenciliği yapmaları ve girecekleri bitirme sınavlarında başarılı olmaları zorunludur.

Uzmanlık öğrencilerinin uzmanlık tezi ve değerlendirilmesi

MADDE 28 – (1) Uzmanlık öğrencilerinin, uzmanlık sınavına girebilmeleri için uzmanlık eğitimi gördükleri dala ait bir konu üzerinde tez hazırlamaları zorunludur.

(2) Tez konusu, kurumların akademik kurulları tarafından belirlenen tez konuları arasından uzmanlık öğrencisi talebi dikkate alınarak uzmanlık öğrencisinin eğitim sorumlusu tarafından seçilir ve ana dallar için uzmanlık eğitimi süresinin ilk yarısı içinde, yan dallar için ilk altı ayı içinde uzmanlık öğrencisine yazılı olarak bildirilir ve birim sorumlusu tarafından kendisine bir tez danışmanı tayin edilir.

(3) Tez, uzmanlık eğitimi süresinin bitiminden üç ay önce, kurumun ilgili akademik kurulları tarafından belirlenen, uzmanlık öğrencisinin eğitim gördüğü dalın eğitim sorumlularından oluşan üç kişilik bir jüriye sunulur. Eğitim gördüğü birimde üç eğitim sorumlusu bulunmaması halinde rotasyon yaptığı dallar veya akademik kurulun uygun göreceği dallardaki eğitim sorumlularından jüri tamamlanır.

(4) Tez, jüriye verildiği tarihten itibaren en geç bir ay içerisinde incelenir ve jüri huzurunda savunulur. Sonuç, yazılı ve gerekçeli olarak uzmanlık öğrencisi ve kurum amirine bildirilir.

(5) Tezinde düzeltme istenilen uzmanlık öğrencileri, keyfiyetin kendilerine bildiriminden itibaren en geç bir ay içinde, jürinin gerekçesindeki esaslara göre tezde gerekli değişiklikleri yaparak aynı jüriye sunar.

(6) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Dördüncü ve beşinci fıkralarda yer alan aşamalar tamamlandığı halde tezde gereken düzeltmelerin yetiştirilemediği veya jüri tarafından kabul edilmediği durumlarda, tez danışmanının önerisi ile kurumların akademik kurullarında görüşülerek uzmanlık eğitimi süresine toplam altı aya kadar bir süre eklenir ve bu durum fakültelerde dekanlığa, diğer eğitim kurumlarında ise Bakanlığa bildirilir. Bu altı aylık süre içerisinde tez çalışmasının tamamlanması halinde tezin değerlendirilmesi ve uzmanlık eğitimi bitirme sınavı için eklenen sürenin bitmesi beklenmez.

(7) Tezin ikinci defa kabul edilmemesi halinde; dördüncü fıkraya göre kurum amirine yapılan bildirimini takiben en geç onbeş gün içerisinde üçüncü fıkrada belirtilen esaslara göre yeni bir jüri oluşturulur. Tez en geç bir ay içerisinde incelenir ve bu jüri huzurunda savunulur.

(8) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Tezi üçüncü defa reddedilen veya altıncı fıkrada verilen ek süre içerisinde tezini teslim etmeyen uzmanlık öğrencisinin, uzmanlık öğrenciliği ile ilişiği kesilir. İlişiği kesilen uzmanlık öğrencisi uzman adayı olarak tezini ya da uygun görülen yeni bir tezi tamamlar. İki yıl içinde tezini tamamlayamayan uzman adayının uzmanlık eğitimi ile ilişiği kesilir. Bunlardan tekrar uzmanlık eğitimine giriş sınavına girip uzmanlık eğitimine başlayanlar hakkında 23 üncü madde hükümlerine göre işlem yapılır.

ALTINCI BÖLÜM

Uzmanlık Eğitiminin Tamamlanması

Uzmanlık eğitimini bitirme sınavı

MADDE 29 – (1) Tezi kabul edilen, uzmanlık eğitimi süresini ve rotasyonlarını tamamlayan, uzmanlık eğitimi karnesinin çekirdek eğitim müfredatını belirleyen kısmı ilgili birim sorumlusu tarafından onaylanan uzmanlık öğrencileri, uzmanlık eğitimi bitirme sınavına girmeye hak kazanır. Bunların belgeleri onbeş gün içerisinde sınav jürileri, sınav yeri ve tarihi belirlenmek üzere fakültelerde dekanlığa, diğer eğitim kurumlarında Bakanlığa bildirilir ve belgeleri tamam olanlar düzenlenen ilk sınava alınır. Uzmanlık eğitimini bitirme sınavları kurumlarca ilan edilen yer ve tarihte sınav jürilerince yapılır.

(2) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Uzmanlık eğitimini bitirme sınavı jürileri, Kurul tarafından tespit edilen jüri listesinden eğitim ve araştırma hastanelerinde Genel Müdürlük, fakültelerde dekanlık, Adli Tıp Kurumunda ise Kurum başkanı tarafından seçilen beş kişiden oluşur. Jüriler, en az üç üyesi sınav yapılan daldan olmak üzere, uzmanlık dalının rotasyon alanlarının veya Kurulun uygun gördüğü dalların eğitim sorumlularından oluşturulur. Jürinin tamamı sınav yapılan daldan oluşturulabilir. Sınav yapılan dalda Türkiye’de üç eğitim sorumlusu bulunmadığı takdirde eksik olan üyeler uzmanlık dalının rotasyon alanlarının ve Kurulun uygun gördüğü dalların eğitim sorumlularından oluşturulur. Ayrıca iki kişi yedek üye olarak seçilir. Jüri üyeleri kendi aralarından bir başkan ve kâtip üye seçer.

(3) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Girdikleri ilk uzmanlık sınavında başarı gösteremeyenler veya sınava girmeyenler altı ay içerisinde uzmanlık sınavına tekrar alınır. Bu süre içerisinde uzmanlık öğrencilerinin kadrolarıyla ilişikleri kesilmez. Girdikleri ikinci uzmanlık sınavında da başarılı olamayanların veya bu sınava girmeyenlerin, uzmanlık öğrenciliği ile ilişikleri kesilir. Bu suretle uzmanlık öğrenciliği ile ilişiği kesilenlere, takip eden altı ay içerisinde jüri üyelerini ve yapılacağı kurumu Kurulun belirleyeceği iki sınav için başvuru hakkı verilir. Bu sınavlarda da başarılı olamayanlar veya sınavlara girmeyenlerin bu eğitimlerine bağlı hakları sona erer. Bunlardan tekrar uzmanlık eğitimine giriş sınavlarına girip uzmanlık eğitimine başlayanlar hakkında 23 üncü madde hükümlerine göre işlem yapılır.

(4) Uzmanlık sınavı, aşağıda belirtilen biri mesleki bilgi, diğeri uygulama ve beceri sınavı olmak üzere iki aşamada yapılır.

a) Mesleki bilgi sınavında aday, jüri tarafından seçilen vakanın anamnezini alarak muayenesini yapar, teşhis ve tedavisi hakkında yorumlarını sunar. Laboratuvar dallarında jürinin seçtiği konular üzerinde adayın yorumları alınır. Gerektiğinde materyal verilerek uygulamalar izlenir. Mesleki bilgi sınavı tek oturum halinde yapılır. Her üye adaya sorular sormakla yükümlüdür. Sorular içerik açısından adayın uzmanlık dalındaki bilgisini değerlendirmek amacıyla ilgili dalın genel eğitim programı çerçevesinde yöneltilir.

b) Uygulama ve beceri sınavı, uzmanlık dalının özelliğine göre teşhis ve tedavi için gerekli olan müdahale ve ameliyatlar, laboratuvar, görüntüleme ve teknik uygulama ve becerileri ölçmeyi amaçlar.

(5) Her bir jüri üyesi mesleki bilgi ile uygulama ve beceri sınavında ayrı ayrı yüz üzerinden puan verir. Sorulan sorular ve alınan cevaplar kâtip üye tarafından kaydedilerek jüri üyeleri tarafından imzalanır ve sınav tutanağına eklenir.

(6) Mesleki bilgi sınavı ile uygulama ve beceri sınavında jüri üyelerinin verdiği puanların ortalamaları alınır ve ek-4’te yer alan sınav tutanağında belirtilerek üyelerce imzalanır. Ortalamaları her iki sınav için de ayrı ayrı altmış ve üzeri ise aday başarılı kabul edilir. Sınav sonucu jüri başkanı tarafından ilgili kurum vasıtasıyla Bakanlığa iletilir.

Uzmanlık eğitiminin tamamlanması

MADDE 30 – (1) Uzmanlık eğitiminin tamamlanması için;

a) Tezin kabul edilmiş olması,

b) Çizelgelerde belirtilen uzmanlık dalı ile ilgili uzmanlık eğitimi süresinin ve rotasyonların tamamlanmış bulunması,(1)

c) Uzmanlık eğitimi karnesinin çekirdek eğitim müfredatını belirleyen kısmının ilgili birim sorumlusu tarafından onaylanmış bulunması,

ç) Uzmanlık eğitimini bitirme sınavında başarılı olunması,

şarttır.

__________________

(1) 7/6/2011 tarihli ve 2011/1985 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 12 nci maddesi ile bu bentte yer alan “Ekli çizelgelerde” ibaresi “Çizelgelerde” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Yurt Dışında Yapılan Uzmanlık Eğitiminin Denkliği

Uzmanlık eğitiminin ve belgelerin incelenmesi

MADDE 31- (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.)

(1) Yurt dışında uzmanlık eğitimi vermeye yetkili olan bir sağlık kurumunda uzmanlık eğitimi veya uzmanlık belgesi almış olanların talepleri halinde, yabancı ülkedeki Türk misyon şefliklerince onaylanmış uzmanlık eğitimine ilişkin belgeleri Bakanlıkça incelenir.

(2) Bakanlık, yabancı ülkelerde yapılan uzmanlık eğitiminin o ülkenin usul ve esaslarına uygun olarak yapılıp yapılmadığını araştırır, kanıtlayıcı her türlü belge ve dokümanın verilmesini isteyebilir.

(3) Uzmanlık eğitiminin bir yıldan fazlasını Türkiye’de yapmış olanların denklik işlemi yapılmaz.

Uzmanlık belgesi almamış olanlar hakkında yapılacak işlemler

MADDE 32- (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.)

(1) Yabancı ülkelerden uzmanlık belgesi almamış olanların uzmanlık eğitiminde geçen süreleri çizelgelerde öngörülen süreden az ise bu kişiler TUS, DUS veya YDUS’a girerler. Sınavda başarılı olanlar, yurt dışında geçirdikleri eğitim sürelerinin uzmanlık eğitimi süresinden sayılmasını isterlerse, eğitim aldıkları dilden 17 nci maddenin ikinci fıkrasında yer alan sınavlardan birinde veya bu dilden sınav yapılmıyorsa o ülkenin dili için yapılan başka bir sınavda başarılı olanların, eğitim gördükleri ülkeden aldıkları belgeler değerlendirilerek, ilgili kurumun akademik kurulu tarafından uygun görülen süreler Türkiye’de yapacakları uzmanlık eğitimi süresinden düşülür. Ancak, yurt dışında geçen uzmanlık eğitimi sürelerinin geçerli sayılabilmesi için, yukarıda belirtilen şartlar yanında ilgililerin uzmanlık eğitiminden ayrıldıktan sonra en geç bir yıl içinde müracaatları ve açılacak ilk iki uzmanlık eğitimi giriş sınavından birinde başarılı olmaları şarttır.

(2) Yabancı ülkelerde uzmanlık eğitiminde geçirdikleri eğitim süresi çizelgelerde belirtilen sürelere uygun bulunanlar Kurul tarafından belirlenen fakülte veya eğitim hastanesinde üçüncü fıkra hükümlerine göre denklik sınavına alınırlar.

(3) Yurt dışında yapılan uzmanlık eğitiminin denklik işlemleri aşağıdaki şekilde yapılır.

a) Bilimsel yeterlik sınavı 29 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre oluşturulacak jüriler tarafından aynı maddenin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları çerçevesinde yapılır ve sonuçlandırılır. Jüri tarafından gerekli görülür ise denklik başvurusunda bulunan tabibin en çok üç aya kadar bir eğitim kurumunda gözlemci statüsünde görevlendirilmesi Bakanlığa teklif edilebilir. Bakanlık tarafından teklifin uygun görülmesi halinde tabibin gözlemci olarak görevlendirilmesi yapılır. Görevlendirme süresi sonunda bilimsel yeterlik sınavı yapılır.

b) Başarısız olanlara başka eğitim kurumlarında da kullanılabilecek iki sınav hakkı daha verilir.

c) Bilimsel yeterlik sınavında başarılı olanların uzmanlık belgeleri Bakanlıkça düzenlenir ve tescil edilir.

Uzmanlık belgesi almış olanlar hakkında yapılacak işlemler

MADDE 33 – (1) Yurt dışında uzmanlık eğitimi veren ve Kurulun yayımlayıp güncellediği tanınmışlık listesinde yer alan kurumlardan, o ülkede ilgili dalda uzmanlık yapma yetkisi veren bir belge almış olanların uzmanlık belgeleri fakülte veya eğitim hastanelerince tasdik edilmesinden sonra Bakanlıkça tescil edilir.

(2) (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.) Tanınmışlık listesinde olmayan bir kurumdan uzmanlık belgesi almış olanların aldıkları eğitimin süresi, çizelgelerde öngörülen sürenin beşte üçünden fazla ise denklik işlemleri 32 nci maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılır.

(3) Yurt dışında yaptığı eğitimin süresi çizelgelerde öngörülen sürelerin beşte üçünden az olanlar hakkında 32 nci maddenin birinci fıkrası hükümleri uygulanır.(1)

___________________

(1)7/6/2011 tarihli ve 2011/1985 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 15 inci maddesi ile bu fıkrada yer alan “Ekli çizelgelerde” ibaresi “çizelgelerde” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

Türkiye’de başlanılan uzmanlık eğitiminin yurt dışında sürdürülmesi

MADDE 34 – (1) Türkiye’de başladıkları uzmanlık eğitimini yurt dışında sürdürenlerin, uzmanlık eğitimi görülen yabancı ülkelerin usullerine göre aynı dalın uzmanlık eğitiminde geçirdikleri süreler, Türkiye’de uzmanlık eğitiminden ayrılış ve yurt dışında uzmanlık eğitimine başlayış tarihleri arasındaki sürenin altı aydan fazla olmaması koşuluyla, yurt içinde uzmanlık eğitiminde geçen önceki süreleri ile birleştirilerek denklik işlemine tabi tutulur. Süre veya müfredat yönünden tespit edilen eksiklikler yeniden uzmanlık eğitimi giriş sınavına girmeksizin ve kadroya atanmaksızın tamamlattırılır.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

Uzmanlık belgelerinin düzenlenmesi ve tescili

MADDE 35 – (1) Uzmanlık eğitimini bitirme sınavı sonuçları, uzmanlığın tescili için gerekli olan belgelerle birlikte en geç onbeş gün içinde, il sağlık müdürlüğü, fakülteler veya ilgili kurumlar tarafından Bakanlığa gönderilir.

(2) Uzmanlık eğitimini bitirme sınavında başarılı olanların uzmanlık belgeleri Bakanlıkça düzenlenir ve tescil edilir.

(3) Uzmanlık eğitiminin bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılmadığının tespiti halinde Bakanlıkça tescil işlemi yapılmaz, yapılmış ise iptal edilir.

(4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre verilen uzmanlık belgesinin şekli ve içeriği Bakanlıkça tespit edilir.

Kazanılmış uzmanlık ve eğitim yetkisi

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuata göre kazanılmış bulunan uzmanlık ve eğitim yetkisi ile ilgili haklar saklıdır.

Eğitimi devam edenler

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte uzmanlık öğrencisi olanlar ile uzmanlık giriş sınavlarını kazanmış bulunanlar hakkında tabi oldukları önceki mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bunlardan, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde talepte bulunanlar bu Yönetmelik hükümlerine tabi olur.

(2) Bu Yönetmelik hükümlerine tabi olanlardan eğitim süresi kısalmış bulunan dallarda eğitim sürelerinin bitimine iki yıldan daha az süre kalan ve eğitime yönelik uygulamaları veya tezlerini tamamlamak için ek süreye ihtiyacı olan uzmanlık öğrencilerine eğitim sorumlusunun teklifi üzerine kurumun akademik kurulu tarafından bir yıla kadar süre uzatımı verilebilir.

Uzman eğitim sorumlusu bulunmayan birimler

GEÇİCİ MADDE 3 – (1) 13 üncü maddenin birinci fıkrası hükmü uyarınca uzmanlık eğitimi verilmesi mümkün olmayan birimlerde, o dalda uzman eğitim sorumlusu istihdam edilinceye kadar uzmanlık öğrencisi kadrosu açılamaz. Bu durumdaki birimlerde uzmanlık öğrencileri varsa, bir yıl içerisinde o dalda uzman eğitim sorumlusu istihdam edilir. Eğitim sorumlusu istihdam edilemediği takdirde uzmanlık öğrencileri Kurulca başka birimlere nakledilir.

Veteriner, eczacı ve kimyagerler

GEÇİCİ MADDE 4 – (1) 19/3/1927 tarihli ve 992 sayılı Kanun hükümlerine göre veteriner, eczacı ve kimyager olanlar, kendi alanlarına ilişkin düzenleme yapılıncaya kadar tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji alanlarında TUS’ta başarılı olmaları kaydıyla uzmanlık eğitimi yapabilir.

Askerlik sebebiyle uzmanlık eğitimine başlayamayanlar

GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Uzmanlık eğitimi yaparken askerlik sebebiyle uzmanlık eğitimiyle ilişikleri kesilenler bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde, halen askerlikleri devam edenler ise askerliklerinin bitmesini takiben ilgili mevzuatta öngörülen süre içerisinde başvurmaları halinde uzmanlık eğitimine kaldıkları yerden devam eder.

(2) Uzmanlık eğitimi giriş sınavını kazandıkları halde askerlik sebebiyle uzmanlık eğitimine başlayamayanlar bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde, halen askerlikleri devam edenler ise askerliklerinin bitmesini takiben ilgili mevzuatta öngörülen süre içerisinde başvurmaları halinde uzmanlık eğitimine başlatılır.

Uzmanlık eğitimi bitirme sınavına girmemiş olanlar

GEÇİCİ MADDE 6 – (Mülga: 7/6/2011-2011/1985 K.)

Uzmanlık eğitimi takip sistemine geçilmesi

GEÇİCİ MADDE 7 – (1) Bakanlık tarafından bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde, 25 inci maddenin üçüncü fıkrasında yer alan uzmanlık eğitimi takip sistemine işlerlik kazandırılır. Bu süre içerisinde önceki mevzuatın ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

Çekirdek eğitim müfredatının belirlenmesi

GEÇİCİ MADDE 8 – (1) Uzmanlık dallarının çekirdek eğitim müfredatları ile rotasyonları ve süreleri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Kurul tarafından belirlenir.

(2) Uzmanlık dallarının çekirdek eğitim müfredatları belirleninceye kadar uzmanlık eğitimi bitirme sınavlarında 30 uncu maddede istenen uzmanlık eğitimi karnesinin çekirdek eğitim müfredatını belirleyen kısmının onaylanma şartı aranmaz.

Yeni ihdas edilen ana dallarda uzmanlık belgesi verilmesi

GEÇİCİ MADDE 9 – (1) Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi, Askeri Sağlık Hizmetleri, Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi, Endodonti, Ortodonti, Pedodonti, Periodontoloji ve Protetik Diş Tedavisi ana dallarında, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce o ana dal alanında yurt içinde veya yurt dışında en az dört yılı eğitim kurumlarında olmak üzere altı yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunanlar, yaptıkları araştırma, uygulama ve incelemeler ile aldıkları eğitimlere ait belgelerini ve bu alanda yurt içi ve yurt dışında yayımlanmış bilimsel yayınlarını ibraz ederek, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde uzmanlık belgesi almak için Bakanlığa başvurabilir.

(2) Başvurular Kurul tarafından birinci fıkrada belirtilen başvuru süresinin bitiminden itibaren altı ay içerisinde değerlendirilir. Çalışmaları yeterli görülenlerin uzmanlık belgeleri Bakanlıkça düzenlenerek uzmanlıkları tescil edilir.

Bazı yan dallarda uzmanlık belgesi verilmesi

GEÇİCİ MADDE 10 – (1) Algoloji, Askeri Psikiyatri, Cerrahi Onkoloji, Çocuk Acil, Çocuk Genetik Hastalıkları, Çocuk Göğüs Hastalıkları, Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi, Çocuk Radyolojisi, Çocuk Romatolojisi, Çocuk Ürolojisi, Çocuk Yoğun Bakımı, El Cerrahisi, Geriatri, Harp Cerrahisi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Klinik Nörofizyoloji, Periferik Damar Cerrahisi, Perinatoloji ve Yoğun Bakım yan dallarında, bağlı ana dalda uzman olduktan sonra ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce o yan dal alanında yurt içinde veya yurt dışında en az iki yılı eğitim kurumlarında olmak üzere beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunanlar, yaptıkları araştırma, uygulama ve incelemeler ile aldıkları eğitimlere ait belgelerini ve bu alanda yurt içi ve yurt dışında yayımlanmış bilimsel yayınlarını ibraz ederek, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde uzmanlık belgesi almak için Bakanlığa başvurabilir.

(2) Başvurular Kurul tarafından birinci fıkrada belirtilen başvuru süresinin bitiminden itibaren altı ay içerisinde değerlendirilir. Çalışmaları yeterli görülenlerin uzmanlık belgeleri Bakanlıkça düzenlenerek uzmanlıkları tescil edilir.

İsmi değişen uzmanlık dalları

GEÇİCİ MADDE 11 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce;

a) İç Hastalıkları ana dalına bağlı Alerji Hastalıkları ya da İmmünoloji yan dallarında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar, eğitimlerini İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları adı altında devam ettirirler.

b) Çocuk Alerjisi ya da Çocuk İmmünolojisi yan dallarında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar eğitimlerini Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları adı altında devam ettirirler.

c) Çocuk Gastro., Hepatoloji ve Beslenme dalında uzmanlık eğitimini yapmakta olanlar, uzmanlık eğitimlerini Çocuk Gastroenterolojisi adı altında devam ettirirler.

ç) Çocuk Hematolojisi ya da Çocuk Onkolojisi yan dallarında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar eğitimlerini Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi adı altında devam ettirirler.

d) Dermatoloji adıyla uzmanlık belgesi almış olanların, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvurmaları halinde uzmanlık belgeleri Deri ve Zührevi Hastalıkları olarak değiştirilir. Halen bu alanda uzmanlık öğrencilikleri devam edenlerin uzmanlık eğitimini başarıyla bitirmeleri halinde uzmanlık belgeleri Deri ve Zührevi Hastalıkları adıyla tescil edilir.

e) Enfeksiyon Hastalıkları adıyla uzmanlık belgesi almış olanların, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvurmaları halinde uzmanlık belgeleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji olarak değiştirilir. Halen bu alanda uzmanlık öğrencilikleri devam edenlerin uzmanlık eğitimini başarıyla bitirmeleri halinde uzmanlık belgeleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji adıyla tescil edilir.

f) Çocuk Alerjisi ya da Çocuk İmmünolojisi adıyla uzmanlık belgesi almış olanların, bu iki alanda yaptıkları araştırma, uygulama ve incelemelere ait belgelerini ibraz ederek, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvurmaları halinde uzmanlık belgeleri Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları olarak değiştirilir.

g) Çocuk Hematolojisi ya da Çocuk Onkolojisi adıyla uzmanlık belgesi almış olanların, bu iki alanda yaptıkları araştırma, uygulama ve incelemelere ait belgelerini ibraz ederek, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvurmaları halinde uzmanlık belgeleri Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi olarak değiştirilir.

ğ) İç Hastalıkları ana dalına bağlı İmmünoloji ya da İç Hastalıkları ana dalına bağlı Alerji Hastalıkları adıyla uzmanlık belgesi almış olanların, bu iki alanda yaptıkları araştırma, uygulama ve incelemelere ait belgelerini ibraz ederek, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvurmaları halinde uzmanlık belgeleri İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları olarak değiştirilir.

h) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ana dalına bağlı Genetik yan dalında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar, eğitimlerini Çocuk Genetik Hastalıkları adı altında devam ettirirler.

ı) Tıbbi Mikrobiyoloji ana dalına bağlı İmmünoloji yan dalında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar, eğitimlerini Temel İmmünoloji adı altında devam ettirirler.

i) Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji dalında eğitimini tamamlamış olan veya eğitimlerine devam etmekte olanların uzmanlık belgeleri düzenlenerek tescil edilir.

j) Tıbbi Mikrobiyoloji ana dalına bağlı Mikoloji yan dalında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar, eğitimlerini Tıbbi Mikoloji adı altında devam ettirirler.

k) Tıbbi Mikrobiyoloji ana dalına bağlı Viroloji yan dalında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar eğitimlerini Tıbbi Viroloji adı altında devam ettirir.

GEÇİCİ MADDE 12- (Ek: 7/6/2011-2011/1985 K.)

(1) 2011 Sonbahar TUS’u için mesleki yabancı dil sınavı son kez yapılır. TUS mesleki yabancı dil sınav sonuç belgeleri en son 2014 Sonbahar TUS’u için geçerlidir.

GEÇİCİ MADDE 13 - (Ek: 7/6/2011-2011/1985 K.)

(1) Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşları ile yabancı devletler arasında imzalanan protokoller ve şartnameler ile YÖK kararlarına istinaden 19/6/2002 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar TUS ile yerleştirilmeden tıpta uzmanlık eğitimlerine başlayan yabancı uyruklu tabiplerin uzmanlık belgeleri Bakanlıkça yabancı uyruklu olarak tescil edilir.

Yürürlük

MADDE 36 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 37 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

EK–1 - (Mülga: 7/6/2011-2011/1985 K.)

EK–2 - (Mülga: 7/6/2011-2011/1985 K.)

EK–3 - (Mülga: 7/6/2011-2011/1985 K.)

EK-4 (Değişik: 7/6/2011-2011/1985 K.)

UZMANLIK EĞİTİMİNİ BİTİRME SINAVI TUTANAĞI (1)(*)

Uzmanlık Öğrencisinin;

Sınav Tarihi : / /

Adı-Soyadı :

T.C. Kimlik No :

Sicil No :

Eğitim Aldığı Uzmanlık Alanı :

Eğitim Aldığı Kurum veya Kurumlar :

SINAV JÜRİSİ

Adı ve Soyadı

Uzmanlık Alanı

Sınav Puanı

İmza

Mesleki Bilgi

Uygulama ve Beceri

Başkan

Kâtip Üye

Üye

Üye

Üye

Puan Ortalaması

Uzmanlık öğrencisi, uzmanlık eğitimini bitirme sınavında, başarılı/başarısız olmuştur.

Bu tutanak toplam sayfadır.

(*) Bu tutanak Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin 29 uncu maddesine göre düzenlenmiştir

UZMANLIK EĞİTİMİNİ BİTİRME SINAVI TUTANAĞI (2)

Aşağıdaki alanı Mesleki Bilgi Sınavında sorulan sorular ile verilen cevapları not almak için kullanınız. Gerekirse bu sayfa çoğaltılarak kullanılabilir.

Başkan

Adı-Soyadı

Paraf

Kâtip Üye

Adı-Soyadı

Paraf

Üye

Adı-Soyadı

Paraf

Üye

Adı-Soyadı

Paraf

Üye

Adı-Soyadı

Paraf

UZMANLIK EĞİTİMİNİ BİTİRME SINAVI TUTANAĞI (3)

Aşağıdaki alanı Uygulama ve Beceri Sınavında istenilen uygulama ve beceriler ile adayın yaptıklarını not almak için kullanınız. Gerekirse bu sayfa çoğaltılarak kullanılabilir.

Başkan

Adı-Soyadı

Paraf

Kâtip Üye

Adı-Soyadı

Paraf

Üye

Adı-Soyadı

Paraf

Üye

Adı-Soyadı

Paraf

Üye

Adı-Soyadı

Paraf

CEZA İNFAZ KURUMLARININ TAHSİSݸ NAKİL İŞLEMLERİ VE DİĞER HÜKÜMLER HAKKINDA GENELGE

ADALET BAKANLIĞI CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN

Sayı : B:03.0.CTE.0.00.00.04/
Tarih : 22/01/2007
Konu : Ceza İnfaz Kurumlarının Tahsisi¸Nakil İşlemleri ve Diğer Hükümler.
No : 45/1

13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun gereğince¸ ceza infaz kurumlarının türlerine göre tahsisi ile hükümlü ve tutukluların nakil işlemleri¸ ortak etkinlikler¸ güvenlik¸ diğer işlemler ve dışarıdan sağlanan hizmetlerle ilgili usul ve esasları göstermek¸ mevzuatın uygulanmasını kolaylaştırmak ve uygulamada ortaya çıkan sorunları gidermek amacıyla bu Genelge hazırlanmıştır.


BİRİNCİ BÖLÜM:Ceza İnfaz Kurumlarının Türlerine Göre Tahsisi
CEZA İNFAZ KURUMU TÜRLERİ
Ceza infaz kurumlarının türleri aşağıda gösterilmiştir. Ekli listelerde yer almayan ancak bu Genelgenin yayımından sonra hizmete açılan¸ kapatılan veya listede yer değiştirilme ihtiyacı görülen ceza infaz kurumlarının hangi listede yer alacağı Genel Müdürlükçe belirlenecektir.
A-Kapalı Ceza İnfaz Kurumları :
(1) Ekli 1 sayılı listenin;
a) (A) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü adlî suçlardan yetişkin erkek ve genç erkek tutuklulara¸
b) (B) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ adlî suçlardan¸ yetişkin erkek ve genç erkek hükümlü¸ hükümözlü ve tutuklulara¸
c) (C) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının birer bölümü¸ adlî suçlardan yetişkin ve genç erkek tutuklular ile koşullu salıverilmesine 5 yıldan az süre kalan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülere ve toplam cezası 7 yıl 6 aydan az olan yetişkin erkek ve genç erkek hükümözlülere¸
d) (D) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ adlî suçlardan yetişkin erkek ve genç erkek tutuklular ile "Nakiller ve Nakillerde Uygulanacak Esaslar " başlığı altındaki 2 nolu alt başlığın 3(a) bendinde sayılan suçlardan hüküm alıp¸ ilk gözlemleri sonunda koşullu salıverilmelerine 1 yıldan az süre kalan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlüler ile bu suçlardan mahkemelerce verilen toplam cezaları 1 yıl 6 aydan az olan yetişkin erkek ve genç erkek hükümözlülere; "Nakiller ve Nakillerde Uygulanacak Esaslar " başlığı altındaki 2 nolu alt başlığın 3 (b) bendinde sayılan suçlardan hüküm alıp¸ ilk gözlemleri sonunda koşullu salıverilmelerine 2 yıl 6 aydan az süre kalan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlüler ile toplam cezası 3 yıl 9 ay dan az olan yetişkin erkek ve genç erkek hükümözlülere¸
e) (E) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü adlî suçlardan¸ yabancı uyruklu yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülere¸
f) (F) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ hükümlü ve tutuklu olup¸ akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlığı olan yetişkin erkek ve genç erkeklere¸
g) 5275 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinde belirtilen suçlardan ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlardan hükümlüler için;
1- (G) bölümünün (a) kısmında belirtilen ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ 3419 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun ve Değişiklikleri ile 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 221 inci maddesinden yararlanarak koşullu salıverilmelerine 3 yıldan az süre kalan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülere¸
2- (G) bölümünün (b) kısmında sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ örgütlü suçlardan hükümlü olup¸ mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilen yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülerden¸ koşullu salıverilmelerine 1 yıl 6 aydan az süre kalanlara¸
3- (G) bölümünün (b) kısmında sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ örgütlü suçlardan¸ yetişkin erkek ve genç erkek hükümlü olup¸ koşullu salıverilmelerine 1 yıldan az süre kalanlara¸
tahsis edilmiştir.
B-Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları :
(1) Ekli 2 sayılı listenin;
a) (A) bölümünde sayılan ceza infaz kurumları¸ 5275 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi gereğince bu kurumlarda barındırılması zorunlu olan¸ yetişkin erkek ve genç erkek hükümlü ve tutuklulara¸
b) (B) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ 5275 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi gereğince bu kurumlarda barındırılması zorunlu olan¸ yetişkin erkek ve genç erkek hükümlü ve tutuklulara¸
tahsis edilmiştir.
C-Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumları :
(1) Ekli 3 sayılı listenin¸
a) (A) bölümünde sayılan ceza infaz kurumları sadece adlî suçlardan¸ yetişkin kadın ve genç bayan hükümlü ve tutuklulara¸
b) (B) bölümünde belirtilen ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ adlî suçlardan¸ yetişkin kadın ve genç bayan hükümlü ve tutuklulara¸
c) (C) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının birer bölümü¸ adlî suçlardan tutuklu yetişkin kadın ve genç bayanlar ile 5275 Kanunun 9 uncu maddesi gereğince bu kurumlarda barındırılması zorunlu olan¸ yetişkin kadın ve genç bayan tutuklulara¸
d) (D) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ 5275 sayılı Kanunun 9 maddesi gereğince bu kurumlarda barındırılması zorunlu olan¸ yetişkin kadın ve genç bayan hükümlü ve tutuklulara¸
e) (E) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ hükümlü ve tutuklu olup¸ akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlığı olan yetişkin kadın ve genç bayanlara¸
f) (F) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ adlî suçlardan hükümlü¸ yabancı uyruklu yetişkin kadın ve genç bayanlara¸
tahsis edilmiştir.
D-Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumları :
(1) Ekli 4 sayılı listenin;
a) (A) bölümünde sayılan ceza infaz kurumları erkek çocuk hükümlü ve tutuklulara¸
b) (B) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü kız ve erkek çocuk hükümlü ve tutuklulara¸
c) (C) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ İstanbul ili sınırları içerisindeki çocuk mahkemelerinde yargılanan erkek çocuk tutuklulara¸
d) (D) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ İstanbul ili sınırları içerisindeki çocuk mahkemelerinde yargılanan kız çocuk tutuklulara¸
e) (E) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ İzmir Çocuk Mahkemelerinde yargılanan erkek ve kız çocuk tutuklulara¸
f) (F) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ hükümlü ve tutuklu olup¸ akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlığı olan erkek ve kız çocuklara¸
g) (G) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarının bir bölümü¸ adlî suçlardan hükümlü¸ yabancı uyruklu erkek ve kız çocuklara¸
tahsis edilmiştir.
E-Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumları :
(1) Müstakil " Gençlik Ceza İnfaz Kurumları " kuruluncaya kadar¸ kapalı¸ yüksek güvenlikli kapalı¸ kadın kapalı ve açık ceza infaz kurumlarının birer bölümü¸ genelgede açıklandığı şekilde hükümlü ve tutuklu genç erkekler ile genç bayanlara tahsis edilmiştir.
F-Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri :
(1) Müstakil gözlem ve sınıflandırma merkezleri kuruluncaya kadar¸ açık ceza infaz kurumları ve çocuk eğitimevleri dışında kalan tüm ceza infaz kurumlarının bir bölümü gözlem ve sınıflandırma merkezi olarak tahsis edilmiştir.
G -Açık Ceza İnfaz Kurumları :
(1) Ekli 5 sayılı listenin;
a) (A) bölümünde sayılan ceza infaz kurumları¸ yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülere¸
b) (B) bölümünde sayılan ceza infaz kurumları¸ yetişkin kadın ve genç bayan hükümlülere¸
tahsis edilmiştir.
H-Çocuk Eğitimevleri :
(1) Ekli 6 sayılı listenin;
a) (A) bölümünde sayılan ceza infaz kurumları erkek çocuk hükümlülere¸
b) (B) bölümünde sayılan ceza infaz kurumları erkek ve kız çocuk hükümlülere¸
tahsis edilmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM : Hükümlü ve Tutukluların Nakil İşlemleri
NAKİLLER VE NAKİLLERDE UYGULANACAK USUL VE ESASLAR
(1) Hükümlü ve tutukluların¸ kendi istekleri veya toplu sevk¸ disiplin¸ asayiş ve güvenlik¸ hastalık¸ eğitim¸ öğretim¸ suç ve yargılama yeri nedenleriyle başka bir kuruma nakilleri yapılabilecektir.
(2) Hükümlü ve tutuklular nakilden önce aranacak ve kurum hekimine¸ yoksa diğer bir resmî hekime muayene ettirilecektir. Muayene sonucu yola çıkarılamayacağı anlaşılanların¸ kurumun en üst amirince derhâl resmî bir sağlık kuruluşuna sevkleri sağlanarak¸ biri hastalığın uzmanı olmak üzere en az iki uzman hekimin imzaladığı ve hastane başhekiminin onayladığı resmî rapor ile mazeretinin belgelenmesi hâlinde nakil¸ mazeret ortadan kalkıncaya kadar geri bırakılacak ve durum Bakanlığa bildirilecektir.
1-Adlî Suçlardan Tutuklulara Tahsis Edilen Ceza İnfaz Kurumlarında Bulunanların Nakilleri:
(1) Ekli (1) sayılı listenin (A) bölümünde gösterilen ceza infaz kurumlarında bulunan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlü ve hükümözlülerin diğer ceza infaz kurumlarına dağıtımları Bakanlıkça yapılacaktır.
Bu nedenle;
a) Belirtilen ceza infaz kurumlarında bulunan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülerden;
1- Türk Ceza Kanunu'nun 102¸ 103¸ 142¸ 148¸ 149¸ 188¸ 190¸ 220¸ 292¸ 294¸ 296¸ 297¸ 328¸ 335¸ 336¸ 337 inci maddelerinden ve 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlardan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 298¸ 299¸ 304¸ 307/a¸ 313¸ 403¸ 404¸ 414¸ 416/1¸ 418/1¸ 491¸ 492¸ 493¸ 494¸ 495¸ 496¸ 497¸ 498¸ 499¸ 500¸ 501¸ 502¸ 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun
22/3¸ Askerî Ceza Kanunu'nun 56/1-D maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu'nun 133/1 maddesine muhâlefet suçundan hükümlü olup koşullu salıverilmelerine 1 yıldan az süre kalanların¸
2- Birinci fıkranın (a/1) bendinde belirtilen suçlardan hükümlü olup koşullu salıverilmelerine 1 yıldan fazla süre kalanların¸
3- Birinci fıkranın (a/1) bendinde belirtilenler dışında kalan suçlardan hükümlü olup koşullu salıverilmelerine 2 yıl 6 aydan az süre kalanların¸
4- Birinci fıkranın (a/1) bendinde belirtilenler dışında kalan suçlardan hükümlü olup koşullu salıverilmelerine 2 yıl 6 aydan fazla süre kalanların¸
5- Koşullu salıverilme kararı geri alınanların¸
b) Belirtilen ceza infaz kurumlarında bulunan yetişkin erkek ve genç erkek hükümözlülerden;
1- Türk Ceza Kanunu'nun 102¸ 103¸ 142¸ 148¸ 149¸ 188¸ 190¸ 220¸ 292¸ 294¸ 296¸ 297¸ 328¸ 335¸ 336¸ 337'nci maddelerinden ve 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlardan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 298¸ 299¸ 304¸ 307/a¸ 313¸ 403¸ 404¸ 414¸ 416/1¸ 418/1¸ 491¸ 492¸ 493¸ 494¸ 495¸ 496¸ 497¸ 498¸ 499¸ 500¸ 501¸ 502¸ 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22/3¸ Askerî Ceza Kanunu'nun 56/1-D maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu'nun 133/1 maddesine muhâlefet suçundan hükümözlü olup mahkemelerce verilen toplam cezaları 1 yıl 6 aydan az olanların¸
2- Birinci fıkranın (b/1) bendinde belirtilen suçlardan hükümözlü olup mahkemelerce verilen toplam cezaları 1 yıl 6 aydan fazla olanların¸
3- Birinci fıkranın (b/1) bendinde belirtilenler dışında kalan suçlardan hükümözlü olup mahkemelerce verilen toplam cezaları 3 yıl 9 aydanfazla olanların¸
4- Birinci fıkranın (b/1) bendinde belirtilenler dışında kalan suçlardan hükümözlü olup mahkemelerce verilen toplam cezaları 3 yıl 9 aydanaz olanların¸
mahkeme kararları ceza infaz kurumuna ulaştığı andan başlayarak¸ en geç 7 gün içinde¸ ayrı ayrı düzenlenecek listeler¸ Bakanlığa faks ile bildirilecektir.
(2) Ekli (3) sayılı listenin (C) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarında kalan yetişkin kadın ve genç bayan hükümlü ve hükümözlülerin diğer ceza infaz kurumlarına dağıtımları da Bakanlıkça yapılacağından¸ bu kurumlarda kalan hükümlü ve hükümözlülerin mahkeme kararları ceza infaz kurumuna ulaştığı andan başlayarak¸ en geç 7 gün içinde düzenlenecek listeler¸ Bakanlığa faks ile bildirilecektir.
(3) ) Ekli (1) sayılı listenin (A) bölümünde ve ekli (3) sayılı listenin ( C ) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarında bulunan ve açık ceza infaz kurumlarına ayrılmayı hak eden hükümlülere¸ öncelikle açık ceza infaz kurumuna gitmek isteyip istemedikleri sorulacak¸ istemedikleri takdirde listelere dahil edileceklerdir. İstemeyenlerin dilekçeleri alınarak dosyalarında muhafaza edilecek ve açık kuruma gitmeyi istemedikleri hususunda toplu dağıtım bilgi formunun "Düşünceler" bölümüne not düşülecektir.
(4) Sevk emri verilen hükümlü ve hükümözlülerden¸ nakillerinde sağlık nedeniyle sakınca görülenler varsa haklarında "Nakiller ve Nakillerde Uygulanacak Esaslar " başlığı altındaki (2) nci fıkrası gereğince işlem yapılacaktır.
(5) Bulundukları yer mahkemelerinde tutuklu olarak yargılamaları devam eden hükümlüler ve hükümözlüler ile toplam cezaları 1 ay ve daha az olanlar listelere dahil edilmeyeceklerdir.
(6) Kapalı ceza infaz kurumlarına nakillerine ilişkin emir kuruma ulaştığı anda koşullu salıverilmelerine 1 ay ve daha az süre kalmış olan hükümlülerin nakilleri yapılmayacaktır.
(7) Başka kurumlara nakilleri uygun görülen hükümlü ve hükümözlülerden¸ nakil emrinde belirtilen kurumlara sevkleri sağlananlar ile herhangi bir nedenle gönderilemeyenlerin adı soyadı¸ suçu¸ ceza miktarı¸ nakil emrinin tarih ve sayısı¸ jandarmaya bildirildiği tarih¸ sevk edilenlerin sevk tarihi¸ edilmeyenlerin gönderilmeme nedenini açıkça belirtir liste düzenlenerek her ayın son haftası Bakanlığa faks ile gönderilecektir.
(8) Bakanlığa gönderilecek listelerde Genelgedeki örnek " Toplu Dağıtım Bilgi Formu" kullanılacak ve form eksiksizdoldurulacaktır.
2- Adlî Suçlardan Hükümlü ve Tutuklulara Tahsis Edilen Ceza İnfaz Kurumlarından Nakiller :
1) Ekli (1) sayılı listenin (C) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarında bulunan ve mahkemelerce verilen toplam cezaları 7 yıl 6 aydan fazla olan yetişkin erkek ve genç erkek hükümözlüler ile koşullu salıverilmelerine 5 yıldan fazla süre olan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülerin konumlarına uygun ceza infaz kurumlarına nakilleri için Bakanlıktan talepte bulunulacaktır.
2) Aşağıda sayılan¸
a) Türk Ceza Kanunu'nun 102¸ 103¸ 142¸ 148¸ 149¸ 188¸ 190¸ 220¸ 292¸ 294¸ 296¸ 297¸ 328¸ 335¸ 336¸ 337'nci maddelerinden ve 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlardan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 298¸ 299¸ 304¸ 307/a¸ 313¸ 403¸ 404¸ 414¸ 416/1¸ 418/1¸ 491¸ 492¸ 493¸ 494¸ 495¸ 496¸ 497¸ 498¸ 499¸ 500¸ 501¸ 502¸ 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22/3¸ Askerî Ceza Kanunu'nun 56/1-D maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu'nun 133/1 maddesine muhâlefet suçundan mahkemelerce verilen toplam cezaları 1 yıl 6 aydan fazla olan hükümözlüler ile koşullu salıverilmelerine tarihlerine 1 yıldan fazla süre olan hükümlülerin¸
b) Yukarıda belirtilenler dışında kalan suçlardan mahkemelerce verilen toplam cezaları 3 yıl 9 aydan fazla olan hükümözlüler ile koşullu salıverilme tarihlerine 2 yıl 6 aydan fazla süre olan hükümlülerin¸
cezalarının infazına ekli (1) sayılı listenin (B) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarında devam olunacaktır.
3) Aşağıda sayılan¸
a) Türk Ceza Kanunu'nun 102¸ 103¸ 142¸ 148¸ 149¸ 188¸ 190¸ 220¸ 292¸ 294¸ 296¸ 297¸ 328¸ 335¸ 336¸ 337 inci maddelerinden ve 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlardan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 298¸ 299¸ 304¸ 307/a¸ 313¸ 403¸ 404¸ 414¸ 416/1¸ 418/1¸ 491¸ 492¸ 493¸ 494¸ 495¸ 496¸ 497¸ 498¸ 499¸ 500¸ 501¸ 502¸ 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22/3¸ Askerî Ceza Kanunu'nun 56/1-D maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu'nun 133/1 maddesine muhâlefet suçundan mahkemelerce verilen toplam cezaları 1 yıl 6 aydan az olan yetişkin erkek ve genç erkek hükümözlüler ile bu suçlardan hüküm alıp ilk gözlemleri sonunda koşullu salıverilmelerine 1 yıldan az süre kalan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülerin¸
b) Yukarıda belirtilenler dışında kalan suçlardan mahkemelerce verilen toplam cezaları 3 yıl 9 aydan az olan yetişkin erkek ve genç erkek hükümözlüler ile ilk gözlemleri sonunda koşullu salıverilme tarihlerine 2 yıl 6 aydan az süre kalan yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülerin¸
ekli (1) sayılı listenin (D) bölümünde belirtilen ceza infaz kurumlarına nakilleri yapılabilecektir.
4)Yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülerden¸ haklarında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulananlar¸ haklarında iyi hâl kararı verilse bile 5275 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde sayılan eylemlerinden dolayı iki kez hücreye koyma cezası alanlar¸ k oşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle¸ kalan cezası infaz edilmekte olanlar¸ e ğitimevleri hariç kapalı ve açık ceza infaz kurumlarından firar edenler¸ koşullu salıverilme tarihlerine 1 yıldan az süre kalmadıkça ekli (1) sayılı listenin (D) bölümünde belirtilen ceza infaz kurumlarına nakilleri yapılmayacaktır.
5) Bağlı ilçesi bulunmayan ağır ceza merkezlerindeki ceza infaz kurumları hükümlü ve tutuklu mevcudunu nazara alarak¸ bu durumdaki yetişkin erkek ve genç erkek hükümlülerin nakledilecekleri ceza infaz kurumlarının tespiti için¸ infaz durumlarını belirtir listeleri Bakanlığa göndereceklerdir.
6) Bağlı ceza infaz kurumlarına gönderilme işlemi¸ mahâllî imkânlar ve ceza infaz kurumu vasıtası kullanılmak suretiyle yapılacak¸ mümkün olduğu ölçüde ödenek sarfından kaçınılacaktır.
3- Adlî Suçlardan Hükümlü¸ Hükümözlü ve Tutuklu Olan Yabancı Uyrukluların Nakilleri :
(1) Yabancı uyruklu hükümlü¸ hükümözlü ve tutuklular müdürü bulunmayan ceza infaz kurumlarında barındırılmayacak ve Cumhuriyet başsavcılıklarınca bağlı bulundukları ağır ceza merkezi kapalı ceza infaz kurumlarına resen gönderilecektir.
(2) Yabancı uyruklu erkek hükümlü ve hükümözlüler¸ ekli 1 sayılı listenin ( E ) bölümünde¸ kadın hükümlü ve hükümözlüler ekli 3 sayılı listenin ( F ) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarından birisine resen veya talepleri dikkate alınarak Bakanlıkça nakledilecektir.
(3) Ekli 1 sayılı listenin ( E ) ile ekli 3 sayılı listenin ( F ) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarında barındırılan ve devamlı surette tedavi görmesi veya kontrol altında bulundurulması gereken bir hastalığı olan ve tedavilerinin bu kurumların bulunduğu yerde yapılamayacağı¸ biri hastalığın uzmanı olmak üzere en az iki uzman hekimin imzaladığı ve hastane başhekimin onayladığı resmî rapor ile anlaşılan hükümlü ve tutuklular¸ Bakanlıkça diğer ceza infaz kurumlarına nakledilebilecektir.
(4) Yabancı uyruklu hükümlü ve tutuklular güvenlik ve disiplin nedeniyle de diğer ceza infaz kurumlarına Bakanlıkça nakledilebilecektir.
4 - 5275 sayılı Kanunun 9 uncu Maddesinde Belirtilenler ile 3713 sayılı Kanuna Muhalefet Suçlarından Hükümlü ve Tutukluların Nakilleri :
(1) (3) sayılı listenin (C) bölümünde belirtilen ceza infaz kurumlarında bulunan ve 5275 sayılı Kanunun 9'uncu maddesi uyarınca yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında barındırılması gereken hükümlü veya hükümözlülerin diğer ceza infaz kurumlarına dağıtımları Bakanlıkça yapılacaktır.
Bu nedenle;
a) Anılan hükümlü ve hükümözlülerin¸ hükümlü ve tutuklu bilgi formu en geç yedi gün içinde Bakanlığa faks ile gönderilecektir.
b) Nakil emri verilen hükümlü ve hükümözlülerden ceza infaz kurumu hekiminin raporuyla nakillerinde sakınca görülenler derhâl resmî bir sağlık kurumuna sevk edilerek durumları başhekimin imzası dışında en az iki uzman hekimin imzaladığı raporla tespit edilerek sağlık durumları sevke uygun hâle geldiğinde derhâl nakilleri yapılacaktır.
c) Bulundukları yer mahkemelerinde tutuklu olarak yargılamaları devam eden hükümlü ve hükümözlüler listelere dahil edilmeyecektir.
(2) Yüksek güvenlikli kapalı veya bir bölümü yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan¸
a) H ükümlü ve hükümözlülerden¸ 3419 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun ve değişiklikleri ile 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 221 inci maddesinden yararlananlar ile toplam cezalarının 1/3 ünü bu kurumlarda iyi hâlli olarak infaz eden ve örgütlerinden ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenler diğer ceza infaz kurumlarına¸ bu vasıfta olmayan ve toplam cezalarının 1/3 ünü bu kurumlarda iyi hâlli olarak infaz edenler ise ( 2 ) sayılı listenin (
B ) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarına¸
b) Tutuklulardan¸ örgütlerinden ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenler¸ yargılandıkları Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250 nci maddesince yetkili ağır ceza mahkemesinin yargı alanı içerisinde bulunan ( 2 ) sayılı listenin ( A ) ve ( B ) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarına¸
nakledilebilir.
(3) Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve hükümözlülerden;
a) 3419 sayılı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun ve değişiklikleri ile 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası ve 5237 sayılı ve Türk Ceza Kanunu'nun 221 inci maddesinden yararlananlardan koşullu salıverilmesine 3 yıldan az süre kalanlar ile örgütlerinden ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilen ve toplam cezalarının 1/3 ünü bu kurumlarda iyi hâlli olarak infaz edenlerden koşullu salıverilmesine 1 yıl 6 aydan az süre kalanlar¸ talepleri hâlinde¸ ağır ceza merkezi Cumhuriyet başsavcılığınca bağlı müdürü bulunmayan kapalı ceza infaz kurumlarına nakledilecektir.
b) ( a ) bendinde belirtilenler dışında kalanlardan¸ toplam cezalarının 1/3 ünün iyi hâlli olarak infaz eden ve koşullu salıverilmesine 1 yıldan az süre kalanlar¸ talepleri hâlinde¸ ağır ceza merkezi Cumhuriyet başsavcılıklarınca¸ ekli ( 1 ) sayılı listenin ( G ) bölümünde karşılarında gösterilen¸ kapasitesi müsait müdürü bulunmayan kapalı ceza infaz kurumlarına nakledilecektir.
c) ( a ) bendinde belirtilen hükümlü ve hükümözlüler¸ talepleri hâlinde ve yol masraflarını karşılamaları koşuluyla¸ ekli ( 1 ) sayılı listenin ( G ) bölümünde belirtilen müdürü bulunmayan ceza infaz kurumları ile ağır ceza merkezi veya diğer müdürü bulunmayan ceza infaz kurumlarından birine¸ ( b ) bendinde belirtilen hükümlü ve hükümözlüler¸ ekli ( 1 ) sayılı listenin ( G ) bölümünde gösterilen müdürü bulunmayan ceza infaz kurumları ile diğer ağır ceza merkezi ceza infaz kurumlarına Bakanlıkça nakledilebilecektir.
(4) Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan müebbet hapis cezasına hükümlüler¸ koşullu salıverilme tarihlerine 3 yıl ve daha az süre kalmadıkça¸ 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilen hükümlüler ise¸ geriye kalan toplam cezalarının 1/3 ünü iyi hâlli olarak infaz etmedikçe diğer kapalı ceza infaz kurumlarına nakledilemez.
(5) Yüksek güvenlikli veya bir bölümü yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında barındırılması gerekli olup da diğer ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu¸ hükümlü ve hükümözlülerin gönderilecekleri ceza infaz kurumunun belirlenerek nakledilmeleri için "hükümlü ve tutuklu bilgi formu" düzenlenerek Bakanlıktan izin istenecektir.
(6) Müdürü bulunmayan ceza infaz kurumlarına veya adlî suçlardan hükümlülere tahsis edilen ceza infaz kurumlarına gönderilen hükümlülerin¸ ayrıca para cezasından çevrilme hapis cezaları var ise; her iki ceza ayrı ayrı infaz edilecek ve iki cezanın toplam süresi gerekçe gösterilerek hükümlülerin geldikleri ceza infaz kurumlarına iadeleri talep edilmeyecektir.
(7) Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve hükümözlülerin¸ diğer ceza infaz kurumlarına nakilleri için alınacak idare ve gözlem kurulu kararında; hükümlünün örgütten ayrılıp ayrılmadığı ve naklini istediği ceza infaz kurumuna nakledilmesinde herhangi bir sakıncanın bulunup bulunmadığı açıkça belirtilecektir.
(8) Ekli (2) sayılı listede belirtilen ceza infaz kurumlarında sağlık sorunu nedeni ile barındırılması mümkün olmayan hükümlü¸ hükümözlü ve tutuklular Bakanlıkça geçici veya daimî olarak diğer ceza infaz kurumlarına nakledilebilecektir.
5- Çocuk Hükümlülerin Nakilleri :
(1) Çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında veya kapalı ceza infaz kurumlarının çocuklara ayrılmış bölümlerinde kalan çocuk tutuklulardan¸ hükümlü konumuna geçen ve cezalarının infazına başlandığında 18 yaşını doldurmamış olanlardan¸ ekli (7) sayılı listenin (A) bölümünde bulunanlar Ankara Çocuk Eğitimevine¸ (B) bölümünde bulunanlar Elazığ Çocuk Eğitimevine¸ (C) bölümünde bulunanlar İzmir Çocuk Eğitimevine¸ ayrıca hangi bölgede olursa olsun çocuk kız hükümlüler İzmir Çocuk Eğitimevine Bakanlıktan izin alınmaksızın¸ ilgili Cumhuriyet başsavcılığı tarafından resen gönderilecektir.
(2) Çocuk kapalı ceza infaz kurumunda veya kapalı ceza infaz kurumlarının çocuklara ayrılmış bölümlerinde kalan çocuk hükümlülerden odaya kapatma cezası alanlar ile çocuk eğitimevlerinde kalmaktayken¸ kapalı ceza infaz kurumuna iade cezası alanlar¸ bu disiplin cezaları kaldırılmadıkça çocuk eğitimevlerine nakledilmeyecek¸ cezalarının infazına barındırıldıkları ceza infaz kurumunda devam olunacaktır.
(3) Çocuk eğitimevlerinde bulundukları sırada¸ haklarında yapılan disiplin soruşturması neticesinde kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı verilen çocuk hükümlülerden¸
1- İzmir Çocuk Eğitimevinde barındırılanlar; Bergama Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun çocuklara ayrılan bölümüne¸
2-Ankara Çocuk Eğitimevinde barındırılanlar; Ankara Çocuk ve Gençlik kapalı Ceza İnfaz Kurumunun çocuklara ayrılan bölümüne¸
3-Elazığ Çocuk Eğitimevinde barındırılanlar; Elazığ Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun çocuklara ayrılan bölümüne¸
Bakanlıktan izin alınmaksızın¸ Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından resen nakledilecektir.
(4) Çocuk eğitimevlerinde barındırılmakta iken 18 yaşını dolduran ve kurum içinde veya dışında herhangi bir eğitim ve öğretim programına devam etmeyen çocuk hükümlüler koşullarını taşıyorsa öncelikle açık ceza infaz kurumlarına¸ aksi takdirde konumlarına uygun diğer kapalı ceza infaz kurumlarına talepleri de dikkate alınarak resenBakanlıkça nakledilecektir.
(5) Çocuk eğitimevlerinde barındırılan çocuk hükümlüler¸ istekleri dikkate alınarak ve Bakanlıkça uygun bulunması hâlinde¸ diğer çocuk eğitimevlerine nakledilebilecektir.
(6) Çocuk hükümlülerin kapalı ceza infaz kurumlarından çocuk eğitimevlerine veya çocuk eğitimevleri arası nakilleri kurum görevlilerinin nezaretinde yapılacaktır.
(7) 4 sayılı listenin (a) bölümünde bulunan çocuk kapalı ceza infaz kurumlarındaki tutuklu çocukların 18 yaşını doldurması hâlinde ağır ceza Cumhuriyet başsavcılığınca resen kapalı ceza infaz kurumuna alınır.
6 - Hükümlülerin Kendi İstekleri ile Nakilleri :
(1) Hükümlülerin kendi istekleri ile bulundukları kurumdan başka kurumlara nakledilebilmeleri için;
a) Gitmek istedikleri kurumlardan durumlarına uygun en az üç yeri belirten bir dilekçe vermeleri¸
b) Nakil giderlerini peşin olarak ödemeyi kabul etmeleri¸
c) Koşullu salıverilmelerine beş aydan az süre ( dilekçe tarihi itibariyle ) kalmamış olması¸
d) İyi hâl göstermeleri¸ disiplin cezası almamış veya kaldırılmış olması¸
e) İstekte bulunulan kurumda yer bulunması¸ kapsama gücü ve sınıfının uygun olması ve sadece tutuklulara tahsis edilmiş (tutukevi) olmaması¸
f) Mahkûmiyet sürelerine uygun hükümlülerin barındırıldığı bir kurum olması¸
g) Daha önce disiplin nedeniyle ayrılmak zorunda kaldıkları kurum olmaması¸
h)Talep ettikleri ceza infaz kurumunda güvenlik riski oluşturmaması¸
ı) Disiplin nedeniyle ayrıldıkları kurumlar hariç¸ talep ettikleri kurumlarda daha önce kalmış iseler¸ Bakanlıkça değerlendirilmek üzere bu yer idare ve gözlem kurulunun taleple ilgili görüşünün alınmış olması¸
gerekir.
(2) 1 inci fıkranın (e)¸ (h)¸ (ı) bentlerinde belirtilenler dışında kalan koşullara uymayan nakil istemlerine ait dilekçeler¸ gereksiz yazışmaları önlemek amacıyla¸ Cumhuriyet başsavcılıklarınca değerlendirilerek uygun görülmediği takdirde reddedilecek ve ret kararı gerekçesi ile birlikte kendilerine tebliğ edilecektir.
(3) Bu hükümlüler nakledildikleri kurumlarda¸ eğitim öğretim veya hastalık nedeniyle nakil hariç¸ bir yıl kalmak zorundadır. Çocuklar bakımından bu süre altı ay olarak uygulanacaktır.
Ancak; salıverilme tarihleri itibariyle¸ cezalarını diğer ceza infaz kurumlarında çekmeye hak kazanan hükümlüler için bu süre dikkate alınmayacak ayrıca 1 inci fıkranın (c) bendindeki koşul aranmayacaktır.
(4) Başka bir ceza infaz kurumuna nakledilmeleri için açlık grevi ya da ölüm orucu eylemi yapan hükümlü ve tutukluların nakil talepleri eylemlerine devam ettikleri sürece karşılanmayacaktır.
7 - Disiplin Nedeniyle Nakil :
(1) Hükümlü veya tutuklunun¸ hücreye koyma cezasını gerektiren eylemlerde bulunması hâlinde kurum yönetimince hakkında disiplin işlemi yapılacak ve kurum en üst amirinin istemi üzerine Bakanlıkça başka kurumlara nakledilebilecek ve disiplin cezaları yeni kurumlarda çektirilecektir.
(2) Bu hükümlü ve tutuklular nakledildikleri kurumlarda¸ mahkeme kararı¸ kurum güvenliği¸ can güvenliği veya hastalık sebepleriyle nakil hariç altı ay kalacaklardır.
8-Zorunlu Nedenlerle Nakil :
(1) Kurumların elverişsiz ve yetersiz kalması¸ kapsama gücünün aşılması¸ kullanılamaz hâle gelmesi¸ asayiş¸ güvenlik¸ doğal afet¸ yangın ve büyük onarım gibi zorunlu nedenlerle başka kurumlara nakledilmeleri gerekli görülen hükümlü ve tutuklular¸ yargı çevresi dışında Bakanlıkça belirlenen ve konumlarına uygun olan diğer kurumlara nakledilebilecektir.
(2) Can güvenliği nedeniyle naklin yapılabilmesi için¸ ceza infaz kurumunda alınacak tedbirler ile sorunun çözülememiş olması ve konunun doğruluk derecesinin ayrıntılı şekilde
incelerek¸ naklin zorunlu olduğunun idare ve gözlem kurulu tarafından gerekçeli karara bağlanmış olması gerekmektedir.
(3) Ağır ceza mahkemesinde yargılanmaları nedeniyle müdürü bulunan ceza infaz kurumlarında kalan ve alacakları ceza miktarı itibariyle müdürü bulunmayan kurumda barındırılmaları uygun olan tutuklular¸ can güvenliği nedeniyle¸ Bakanlıkça bu ceza infaz kurumlarına nakledilebilecektir.
9-Hastalık Nedeniyle Nakil :
(1) Hastaneye sevki zorunlu görülen hükümlü veya tutuklu¸ bulunduğu yer veya en yakın tam teşekküllü Devlet veya üniversite hastanesinin hükümlü koğuşuna yatırılacaktır.
(2) Bu hastanelere gönderilen hükümlü ve tutukluların başka yerlerdeki hastanelere sevki¸ sağlık kurulu raporuyla; acil ve yaşamsal tehlikesi bulunması hâlinde ise¸ varsa biri hastalığın uzmanı olmak üzere iki uzman hekim tarafından verilip¸ başhekim tarafından onaylanan ve hastalığın sebebi¸ tedavinin hangi sebeple bulunduğu hastanede gerçekleştirilemediği¸ hastaya nerede ve ne tür bir tedavinin uygulanması gerektiğini açıkça belirten bir raporla mümkün olacaktır. Bu durumda da en yakın ve hükümlü koğuşu bulunan Devlet veya üniversite hastaneleri tercih edilecektir.
(3) Hükümlü veya tutuklunun bu hastanelerde kontrol ve tedavisinin devam edip etmeyeceğinin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi gerekli olup; aksi hâlde hükümlü veya tutuklu ait olduğu kuruma iade edilecektir.
(4) Hükümlü veya tutuklular¸ acil hâller dışında özel sağlık kuruluşlarında tedavi edilemeyecek; acil hâllerin varlığı hâlinde Bakanlığa bilgi verilecektir.
(5) Hükümlü veya tutuklunun sağlık nedeniyle başka kuruma naklinin kurum idaresince talep edilmesi veya hükümlü ve tutuklunun kendi talebi hâlinde¸ sağlık nedenleriyle bulunduğu kurumda kalmasının uygun olmadığı¸ kurum hekiminin önerisi ve en üst amirinin isteği üzerine alınacak sağlık kurulu raporuyla belirlendiği takdirde¸ başka kurumlara nakilleri yapılabilecektir.
(6) Hükümlü veya tutuklunun sağlık sorunlarından dolayı¸ tedavi edilmek üzere acil olarak¸ aynı yerdeki bir sağlık kuruluşuna nakli gerektiğinde¸ cezaevi tabibinin kurumda olması durumunda tabip raporuyla¸ bulunmaması durumunda o an kurumda bulunan en üst yetkilinin yazılı izniyle derhâl nakledilmesi sağlanacaktır. Gönderildiği sağlık kuruluşundan¸ hükümlünün acil olarak başka bir sağlık kuruluşuna nakli uygun bulunduğunda ikinci fıkra
hükmü uygulanacak¸ bu konuda Bakanlıktan izin alınmayacaktır. Ancak; yapılan işlem en seri haberleşme araçlarıyla Bakanlığa bildirilecektir.
(7) Hükümlü ve tutukluların hastaneye sevkleri sırasında azami çabukluğun sağlanması için gerekli önlemler alınacaktır.
(8) Diş rahatsızlıkları nedeniyle¸ il veya ilçe dışı sağlık kuruluşlarına sevk için izin istenmeden önce¸ hükümlü ve tutuklulara önerilen tedavinin yakın il veya müdürü bulunan ceza infaz kurumlarının diş ünitelerinde yapılıp yapılamayacağı araştırılacak¸ önerilen tedavinin bu kurumlarda yapılabileceğinin anlaşılması durumunda¸ bu ceza infaz kurumuna sevki hususunda rapor düzenlenecektir.
(9) Analarının yanında kalmakta olan çocukların sağlık nedeniyle kurum dışına sevk edilmesi hâlinde¸ doktor raporunda anasının kendisine refakati zorunlu görülmüşse refakat edebilecektir.
(10) Hükümlü ve tutuklular sevk edilmeden önce önerilen tedavinin gönderilecekleri hastanede yapılıp yapılamayacağı araştırılacaktır. Ameliyat¸ tetkik veya kontrolü yaptırılmak üzere sevki gerekenler için randevu alınacak¸ uzun süreli veya yatarak tedavi görecek olması durumunda¸ sevkten önce hükümlü koğuşunda yer olup olmadığı tespit edilecektir.
(11) İl veya ilçe dışındaki bir sağlık kuruluşuna sevk edilen hükümlü ve tutukluların¸ tetkik ve tedavilerinin aynı gün bitmesi veya ileri bir tarihe randevu verilmesi hâlinde¸ aynı güvenlik kuvvetleriyle geldikleri ceza infaz kurumuna iadeleri sağlanacaktır. Yatarak tedavilerine karar verilmesi hâlinde ise¸ hükümlü ve tutuklunun evrakı¸ o yer ceza infaz kurumu kayıtlarına geçirilmesi için ilgili Cumhuriyet başsavcılığına teslim edilecektir.
(12) Mahkemelerce¸ fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilerek yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına karar verilenlerin sevkleri Cumhuriyet başsavcılıklarınca resen yapılacaktır.
(13) Mahkeme ya da Cumhuriyet başsavcılığı kararı gereğince veya Anayasa'nın 104 üncü maddesinin (b) bendinde belirtilen cezasının hafifletilmesi veya kaldırılması talepleri üzerine rapor veya gözlem altına alınmaları için Adlî Tıp Kurumu¸ ruh sağlığı hastaneleri ve resmî sağlık kuruluşlarına gönderilecek hükümlü ve tutukluların sevkleri için Bakanlıktan izin istenmeyecektir.
a) Cumhuriyet başsavcılığı¸ sevkten önce ilgili sağlık kurumu ile temas kurarak randevu alacaktır. Ayrıca; istenen belgelerin ne olduğunu tespit ederek¸ belgelerle birlikte randevu tarih ve saatinde hazır bulunacak şekilde o yer Cumhuriyet başsavcılığına sevkini yapacaktır. Teslim alan Cumhuriyet başsavcılığı sağlık kurumundaki işlemleri tamamen bitirdikten sonra hükümlü veya tutukluyu geldiği kuruma iade edecektir.
b) Adlî Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek rapor aldırılması gereken¸ ancak; sağlığının yolculuğa elverişli olmaması nedeniyle sevki yapılamayan hükümlü ve tutuklular¸ Cumhuriyet başsavcılıklarınca Adlî Tıp Kurumu Başkanlığına bildirilecektir. Bu durumda hükümlü veya tutuklunun muayenesi Adlî Tıp Kurumu Başkanlığınca görevlendirilen heyet marifetiyle bulunduğu mahâlde yaptırılacaktır.
10- Suç ve Yargılama Yeri Nedeniyle Nakil :
(1) Tutuklular¸ öncelikle yargılandıkları mahkemenin bulunduğu yerdeki kapalı ceza infaz kurumlarında veya mahkemenin yargı çevresi içindeki kapalı ceza infaz kurumlarında¸ kapalı ceza infaz kurumu bulunmuyor ise suçları itibariyle konumlarına uygun en yakın kapalı ceza infaz kurumlarında barındırılacaktır.
(2) Tutuklulardan¸ yargılandıkları mahkemenin yargı çevresi dışındaki kapalı ceza infaz kurumunda bulunanlar Cumhuriyet başsavcılığınca Bakanlıktan izin alınmaksızın yargılandıkları yer mahkemesinin bulunduğu kapalı ceza infaz kurumuna resen sevk edilecektir. Ancak; bazı yer mahkemelerinin yargı alanı çevresinde ceza infaz kurumu bulunmaması veya kapatılmış olması nedeniyle¸ tutuklunun yargılandığı yer Cumhuriyet başsavcılığı ile temasa geçilip¸ gönderileceği kurumun tespit edilmesinden sonra sevk gerçekleştirilecektir.
(3) Birden fazla suçtan değişik yer mahkemelerinde yargılanan veya başka suçtan
hükümlü veya hükümözlü olanların¸ suç ve yargılama yeri nedeniyle nakilleri için Bakanlıktan izin istenecektir.
(4) Yargılandığı yer kapalı ceza infaz kurumundan disiplin¸ güvenlik¸ asayiş ve sağlık nedenleriyle başka kapalı ceza infaz kurumuna nakledilenlerin¸ suç ve yargılama yeri nedeniyle geldikleri kurumlara tekrar nakilleri için Bakanlıktan izin istenecektir.
(5) Tutuklulara tahsis edilen kapalı ceza infaz kurumları ile kalabalık kapalı ceza infaz kurumlarından yapılan toplu sevkler nedeniyle veya ekli (1) sayılı listenin (C) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarından ceza süreleri itibariyle resen başka kurumlara nakledilen hükümözlülerin suç ve yargılama yeri itibariyle geldikleri kuruma nakilleri için Bakanlıktan izin istenmeyecektir.
(6) Beşinci fıkrada belirtilen nedenlerle nakledilen hükümözlülerden kendi istekleri üzerine başka ceza infaz kurumlarına nakilleri yapılanların¸ suç ve yargılama yeri nedeniyle ilk nakledildikleri kuruma nakilleri için Bakanlıktan izin istenmeyecektir.
(7) Ekli (1) sayılı listenin (B) ve (D) bölümlerinde sayılan ceza infaz kurumlarında kalmakta iken kendi istekleri üzerine başka ceza infaz kurumlarına nakilleri yapılan hükümözlülerin¸ suç ve yargılama yeri nedeniyle ilk geldikleri kuruma tekrar nakilleri için Bakanlıktan izin istenmeyecektir.
(8) Haklarındaki soruşturma evrakı veya dava dosyasının görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilerek yetkili Cumhuriyet başsavcılıklarına veya mahkemelere gönderilmesi hâlinde tutuklular yargılanacakları mahkemeden duruşmaları için müzekkere gelinceye kadar bulundukları kapalı ceza infaz kurumunda barındırılacaktır. Ancak; ağır ceza mahkemelerinin görevine giren suçlardan tutuklu olup¸ müdürü bulunmayan kapalı ceza infaz kurumunda bulunanlar derhâl bağlı ağır ceza merkezi kapalı ceza infaz kurumuna nakledilecektir.
(9) Çocuk tutuklular müdürü bulunmayan ceza infaz kurumlarında barındırılmayacak¸ derhal bağlı oldukları ağır ceza merkezi kapalı ceza infaz kurumuna nakledilecek ve duruşmalarına bu kurumlardan gidip gelmeleri sağlanacaktır.
(10) Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında barındırılmaları gerekli olan tutukluların suç ve yargılama yeri nedeniyle nakilleri için Bakanlıktan izin istenecektir. Ancak; Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250 nci maddesince yetkili ağır ceza mahkemelerince yargılanan ve yargı çevresi içinde bulunan ceza infaz kurumlarındaki tutukluların nakilleri¸ Bakanlıkça yetki verilen Cumhuriyet başsavcılıklarının koordinatörlüğünde yapılacaktır.
(11) Herhangi bir nedenle başka ceza infaz kurumlarına nakledilen hükümözlü ve tutuklular ile hükümlü olup başka suçtan yargılamaları devam edenlerin nakledildikleri kurum¸ nakleden kurum tarafından mahkemelerine de bildirilecektir.
(12) Yapılacak nakle esas olmak üzere¸ hükümlü veya tutukluların duruşmaya istendiklerine ilişkin mahkeme müzekkereleri¸ ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarınca¸ hükümlü veya tutuklunun bulundukları yer Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilecektir. Hükümlü veya tutuklu başka kuruma nakledilmiş ise müzekkere mahkemesine iade edilmeyerek¸ nakledildikleri kuruma gönderilecek¸ ayrıca; mahkemesi de bilgilendirilecektir.
11- Eğitim ve Öğretim Nedeniyle Nakil :
(1) Hükümlüler¸ eğitim ve öğretim nedeniyle;
a) Nakil giderlerini peşin olarak ödemeyi kabul etmeleri¸
b) Eğitimini sürdürdüğüne dair eğitim kurumundan belge ibraz etmeleri¸
c) Talep edilen kurumda yer¸ kapsama gücü ve sınıfının uygun bulunması¸
d) Tutuklulara tahsis edilmiş olmaması¸
e) Daha önce disiplin nedeniyle ayrılmak zorunda kaldıkları kurum olmaması¸
f) Talep ettikleri ceza infaz kurumunda güvenlik riski oluşturmaması¸
koşuluyla¸ süreli veya daimi olarak Bakanlıkça başka bir ceza infaz kurumuna nakledilebilecektir.
(2) Milli Eğitim Bakanlığına veya Yüksek Öğretim Kurumuna bağlı okullara kayıtlı olan hükümlü ve tutukluların yıl sonu¸ ara ve bütünleme gibi okullarında yapılan sınavlarına; kapalı ceza infaz kurumlarında kalanların dış koruma görevlileri¸ açık ceza infaz kurumu ve çocuk eğitimevi hükümlüleri ile bu kurumlarda kalmaktayken sınava katılmak amacıyla kapalı ceza infaz kurumlarına nakledilenlerin iç güvenlik görevlileri nezaretinde katılmaları sağlanacaktır.
12- Ceza İnfaz Kurumlarının İç Hizmetlerinde Çalıştırılacak Hükümlülerin Nakilleri :
(1) Bulundukları kapalı ceza infaz kurumunda iyi h â lli oldukları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilen hükümlüler¸ istekleri h â linde¸ kurum iç hizmetlerinde çalıştırılmak üzere yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarına Bakanlıkça nakledilebilecektir.
I3- Nakillerde Alınacak Tedbirler :
(1) Hükümlü veya tutuklunun kuruma veya başka bir yere götürülüp getirilmesi sırasında¸ mümkün olabildiğince halk tarafından az görülmesi sağlanacak¸ her hangi bir biçimde aşağılanmaktan¸ merak uyandırmaktan ve reklam olmaktan koruyacak uygun tedbirler alınacaktır.
(2) Hükümlü veya tutuklular¸ havalandırma ve ışık durumu yetersiz araçlarla¸ eziyet verici veya onur kırıcı şekilde nakledilemeyecektir. Nakil sırasında alınacak tedbirler¸ firarı önleyici ve yukarıdaki fıkrada yazılı engelleri gerçekleştirici sınırları aşmayacaktır.
(3)Açık ceza infaz kurumları ve eğitimevleri arasındaki nakiller ile kapalı ceza infaz kurumlarından açık ceza infaz kurumlarına ve çocuk eğitimevlerine nakiller yeterli sayıda infaz koruma memuru nezaretinde yapılacaktır. Kapalı ceza infaz kurumlarına nakiller ise dış güvenlik görevlilerince yerine getirilecektir.
(4) Nakil sırasında hükümlü veya tutukluların iaşe ve zorunlu ihtiyaçları giderilecektir.
14 - Nakillerle İlgili Ortak Hükümler :
(1) Sadece tutuklulara tahsis edilen ceza infaz kurumlarından veya kalabalık ceza infaz kurumlarından toplu sevk yapılarak gönderilenler ile ekli (1) sayılı listenin (C) bölümünde sayılan ceza infaz kurumlarından ceza süresi nedeniyle nakledilenler ve diğer ceza infaz kurumlarında bulunan hükümözlüler talepleri hâlinde¸ konumlarına uygun bir ceza infaz kurumuna nakledilebilecektir.
(2) Eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli hâlde bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olduğu saptananlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir¸ araç ve usûllerine ısrarla karşı koyanlar idare ve gözlem kurulunun kararı ve Bakanlık onayı ile yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarına gönderilebilecektir.
(3) Ağır ceza Cumhuriyet başsavcılıkları¸ merkez ve bağlı ceza infaz kurumlarının birinden diğerine nakil olmak isteyen hükümlü ve hükümözlülerin taleplerini¸ kapasitesi¸
sınıfına uygun bulunması¸ mevcudu¸ asayiş durumu¸ güvenlik¸ aileye olan yakınlığı ve sosyal çevre gibi hususları göz önüne alarak¸ bu genelgede belirtilen esaslar dahilinde¸ takdir ederek sonuçlandıracak¸ bu tür talepleri Bakanlığa göndermeyecektir. Ancak; hükümlülerin diğer ceza infaz kurumlarına nakil talepleri Bakanlık tarafından değerlendirilecektir.
(4) Ağır ceza Cumhuriyet başsavcılıkları¸ talepleri olmasa dahi¸ hükümlü ve tutukluların disiplin¸ ceza süresi¸ asayiş ve güvenlik¸ hastalık¸ eğitim¸ öğretim ve kapasite gibi nedenlerle¸ ağır ceza veya bağlı müdürü bulunan ya da bulunmayan ceza infaz kurumlarından birine nakillerine resen karar verecektir.
(5) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlüler¸ yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları veya bir bölümü yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları dışında kalan ceza infaz kurumlarına nakledilmeyecektir.
(6) Ceza infaz kurumu bulunmayan yerlerde¸ kolluk kuvvetlerince yakalanarak adlî makamlara getirilen hükümlüler ile mahkemelerce tutuklananların¸ en yakın ceza infaz kurumlarına yapılacak sevk işlemi¸ hükümlü ve tutukluyu yakalayarak adlî makamlara teslim eden kolluk kuvvetlerinin bağlı olduğu birim tarafından yerine getirilecektir.
(7) Ceza infaz kurumlarına yapılan sevklerde:
a) Müdürü bulunan ceza infaz kurumlarına yapılan sevklerde; görevli jandarma yetkilileri tarafından doğrudan kurum müdürlüklerine getirilen hükümlü ve tutuklular¸ o an için kurumda bulunan en üst amir tarafından¸
b) Müdürü bulunmayan ceza infaz kurumlarında ise¸ ilgili Cumhuriyet başsavcılığının havalesi ile kurum en üst amiri tarafından¸
teslim alınacaktır.
c) Müdürü bulunmayan ceza infaz kurumlarında¸ teslim sırasında Cumhuriyet savcısı bulunamıyor ise¸ teslim alma işlemi kurum en üst amiri tarafından gerçekleştirilecek ve durum Cumhuriyet başsavcılığına bildirilecektir.
(8) Başka ceza infaz kurumlarından nakledilen hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlarına kabulleri sırasında¸ teslim eden kolluk kuvvetlerinden rapor aldırılması için talepte bulunulmayacak¸ hükümlü veya tutuklu¸ o anda görevli kurum amiri tarafından teslim alınacak¸ tıbbî muayene ile rapor aldırılma işlemleri ilgili Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla kurum idaresi tarafından yapılacaktır.
(9) Acil ve zorunlu h â ller dışında nakledilecek hükümlü ve tutuklularla ilgili bilgiler sevkten en az iki gün önce sorumlu kolluk kuvvetine bildirilecektir.
(10 ) Genelgede belirtilen ceza süreleri veya suç vasfı nedeniyle¸ b ulundukları ceza infaz kurumlarında barındırılmaları mümkün olmayan hükümlü¸ hükümözlü ve tutukluların¸ konumlarına uygun ceza infaz kurumlarına nakilleri için¸ " hükümlü tutuklu bilgi formu " da eklenerek Bakanlıktan nakil talebinde bulunulacaktır. Ancak; bağlı müdürü bulunmayan ceza infaz kurumlarında kalamayacak olan hükümlü ve hükümözlüler¸ Cumhuriyet başsavcılıklarınca resen kendi ağır ceza merkezine bağlı müdürü bulunan ceza infaz kurumlarına nakledilecektir.
(11) Hükümlü ve tutukluların nakil işlemleriyle ilgili tüm yazışmalara¸ kurum idaresi tarafından düzenlenen ve onaylanan Genelge ekindeki örnek " hükümlü ve tutuklu bilgi formu " eklenecektir.
(12) 5275 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi gereğince yüksek güvenlikli veya bir bölümü yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumunda barındırılması gerekli olanlar hariç¸ 14/01/2005 tarihli ve 2-3 ile 3-4 sayılı genelgeler uyarınca nakli yapılan veya bu genelgeler hükümleri gereğince bulundukları ceza infaz kurumlarında kalmayı hak eden hükümlü¸ hükümözlü ve tutukluların muhafazasına aynı ceza infaz kurumlarında devam olunacaktır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Ortak Etkinlikler
ORTAK ETKİNLİKLER
(1) Hükümlü ve tutuklular işledikleri suçlara¸ kurumdaki davranışlarına¸ ilgi ve yeteneklerine göre gruplandırılarak¸ güvenlik bakımından tehlike yaratmadığı ölçüde¸ kendileri için hazırlanmış iyileştirme programları çerçevesinde eğitim¸ spor¸ meslek kazandırma ve çalışma ile diğer sosyal ve kültürel faaliyetlere katılırlar. Bu faaliyetler yüksek güvenlikli kurumlar ile diğer kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde on kişiyi aşmayacak gruplar hâlinde yürütülür. Programların süresi ve katılacak hükümlü tutuklu sayısı her programın özelliği¸ güvenlik koşulları ve kurumun olanakları dikkate alınarak idare ve gözlem kurulunca belirlenir. İyileştirme programlarının amaca aykırı sonuçlar verdiği tespit edilen hükümlü ve tutuklular yönünden bu uygulamaya son verilebilir veya gerekli değişiklikler yapılabilir.
(2) 13/12/2004 tarih ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 102/1 maddesi ile Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere Avrupa Cezaevi Kuralları Hakkındaki R (87) 3 sayılı Tavsiye Kararına Ek 70.1 maddesi ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere Avrupa Cezaevi Kuralları Hakkında Rec (2006) 2 sayılı Tavsiye Kararına Ek 7'nci maddesinde ifade edildiği üzere hükümlü ve tutukluların topluma uyum sağlama çabalarının desteklenmesi için özellikle aileleri¸ kişiler ve sosyal kuruluşlarla olan ilişkilerinin korunması ve geliştirilmesi ile eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinde kuruma yardımcı olmak üzere mümkün olduğunca toplumsal kuruluşlardan ve sosyal hizmet servislerinden yardım alınır.
(3) Ortak etkinliklere katılacak hükümlü ve tutukluların gruplandırılması¸ programların amaca aykırı sonuçlar verdiği tespit edilen hükümlü ve tutuklular yönünden uygulamaya son verilmesi veya gerekli değişikliklerin yapılması hususlarında idare ve gözlem kurulunca karar alınır.
(4) Kurumda kapalı ve açık spor alanı¸ çok amaçlı salon¸ kreş¸ kütüphane¸ çalışma atölyelerinden biri veya bir kaçı bulunmadığı takdirde eğitim¸ spor¸ sosyal ve kültürel faaliyetler ile çalışma¸ mevcut olan alanlarda yaptırılır. Bu alanlardan hiç birinin bulunmaması durumunda¸ kurumun olanakları ölçüsünde uygun yerlerde bu çalışmalar için yer hazırlanır. Bu süre zarfında kendi oda ve koğuşları kullandırılabilir.
(5) Psiko sosyal yardım servisi ve eğitim servisi birlikte her hükümlü ve tutuklunun ilgi ve yeteneklerini de dikkate alarak hangi programlara katılmasının uygun olacağına ilişkin
bir rapor hazırlar ve yedi gün içinde kurum müdürüne verir. Kurum müdürü¸ raporu idare ve gözlem kuruluna sunarak¸ kişinin hangi programlara katılması gerektiğini karar altına aldırır ve karar zorunlu bir neden olmadıkça¸ idare tarafından 3 gün içinde uygulamaya konulur.
(6) Ceza infaz kurumunda arama¸ denetleme¸ ziyaret ve benzeri özel durumlarda günlük uygulama programı ertelenebilir. Deprem¸ yangın gibi olağanüstü durumlar ile açlık grevi¸ ölüm orucu¸ firar¸ ayaklanma gibi acil durumlarda idare ve gözlem kurulu programı kısa veya uzun süreli olarak durdurabilir.
(7) Hükümlü veya tutuklu¸ faaliyet veya uygulama programının değiştirilmesini isteyebilir. İstek¸ idare ve gözlem kurulunca değerlendirilerek karara bağlanır.
(8) Programları hazırlayan servisler¸ gerekli gördüğü hâllerde¸ programın değiştirilmesi veya süreli olarak durdurulması hakkında bir değerlendirme raporu düzenleyerek derhâl kurum müdürüne sunar. Kurum müdürü en geç 7 gün içinde raporu idare ve gözlem kuruluna intikal ettirerek¸ programın sürdürülmesi¸ değiştirilmesi veya süreli olarak durdurulması hakkında bir karar verilmesini ister. Programın değiştirilmesi veya süreli olarak durdurulması hakkında bir karar verilmesi hâlinde¸ yeni bir uygulama programı hazırlanır. İlgililer bu karara karşı infaz hâkimliğine başvurabilir.
(9) Programlara katılım hususunda alınan kararlar¸ hükümlü hakkında alınacak iyi hâl kararlarında değerlendirmeye alınır.
(10) Programlara katılım konusunda sürekli isteksiz davrananlar veya mazeretsiz olarak üç defadan fazla faaliyetlere katılmayanlar hakkında¸ idare ve gözlem kurulunca programların iptali yönünde karar verilebilir.
(11) Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bulunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlülerin sadece kendisiyle aynı ünitede kalan hükümlülerle birlikte¸ sınırlı olarak bu programlara katılmasına izin verilebilir.
(12) Tehlikeli hâlde olduğu saptanan hükümlü ve tutuklular¸ bu programlara on kişiyi aşacak gruplar h â linde katılamaz.
(13) Güvenlik bakımından tehlike yaratmadığı ölçüde¸ idare ve gözlem kurulu tarafından belirlenen istekli hükümlü ve tutuklular¸ 10 kişiyi aşmayacak gruplar hâlinde ve idarenin gözetiminde¸ açık görüş alanlarında veya diğer ortak yerlerdeki sosyal faaliyetler çerçevesinde haftada toplam 10 saati aşmamak üzere sohbet amacıyla bir araya getirilebilir. Bu faaliyet hafta içerisinde açık görüş¸ avukat ve ziyaretçi görüşlerini aksatmayacak şekilde yaptırılır.
(14) Hücreye koyma cezası alan hükümlü ve tutuklular¸ bu cezaları infaz edildikten sonra¸ diğer disiplin cezalarını alanlar ise cezalarının infaz koşulu aranmaksızın bu faaliyetlere katılır. Aynı hükümlü veya tutuklu birden çok programa katılabilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Güvenlik
GÜVENLİK
(1) Ceza infaz kurumlarında meydana gelen öldürme¸ intihar¸ ayaklanma ve firar gibi Bakanlığın anında bilgilendirilmesini gerektiren güvenliği bozucu önemli olaylar¸ telefon veya faks ile derhâl Bakanlığa bildirilecektir.
(2) Türk Ceza Kanununun 297 nci maddesinin birinci fıkrasında sayılan¸ silah¸ uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı ile aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince belirlenen;
a) Silahtan sayılmayan ancak¸ saldırı ve savunmada kullanılabilecek her türlü eşyanın¸
b) Elektronik haberleşme araçlarına ait sim kartı¸ batarya¸ şarj cihazının¸
c) Firar kolaylaştırıcı her türlü delici¸ kesici alet ve diğer malzemenin¸
d) Alkol içeren her türlü içeceğin¸
e) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemenin¸
f) Kurum revirinde kullanılanlar hariç her türlü kırmızı ve yeşil reçeteyle verilen ilaçların¸
g) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç¸ mahkemelerce yasaklanmış veya kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber¸ yazı¸ fotoğraf ve görüntü içeren malzemenin¸
h) Bakanlıkça görüntü ve ses almalarına izin verilen kişi¸ kurum ve kuruluşların yanlarında getirdikleri ile kurum idaresince kullanılmak üzere alınanlar hariç¸ ses ve görüntü almaya yarayan teyp¸ kamera¸ fotoğraf makinesi gibi araçların¸
i) Hükümlü ve tutukluların eğitim¸ fikir ve sanat çalışmaları için Bakanlıkça izin verilenler ile kurum idaresince kullanılmak üzere alınanlar hariç¸ bilgisayar¸ DVD¸ VCD ve benzeri araçların¸
görevliler dahil hiç kimse tarafından kuruma sokulmasına izin verilmeyecektir.
(3) Ceza infaz kurumlarının girişlerindeki arama noktalarına¸ şahısların rahatlıkla görüp okuyabilecekleri şekilde ikinci fıkrada belirtilen eşya ve malzemelerin belirtildiği uyarı levhâları konulacaktır. Arama ve kontrol işlemi başlamadan öncede şahıslara konuyla ilgili sözlü uyarıda bulunulacaktır. Yasak madde bulunması hâlinde¸ tespit tutanağında " şahıslara gerekli uyarıların yapıldığı " hususu da belirtilecektir.
(4 ) Ceza infaz kurumlarında yapılan aramalarda kuruma sokulması ve bulundurulması yasak madde ve eşya ele geçirildiğinde¸ gerekli işlemler başlatılacak ve durum yazılı olarak Bakanlığa bildirilecektir.
(5) Firar etme riski yüksek olan hükümlü ve tutukluların kolluk kuvvetlerine tesliminden önce durumları hakkında görevliler bilgilendirilecektir.
(6) Can güvenliği tehlike altında bulunan veya intihar riski olan hükümlü ve tutuklular yakın takibe alınarak¸ kaldıkları bölümdeki güvenlik önlemleri arttırılacak¸ özellikle intihara meyilli olan kişilerin sürekli gözetim altında bulundurulması ve bireysel terapiye tabi tutulması sağlanacaktır.
(7) Yanlış tahliyelerin önlenmesi için¸ mesai saatleri içerisinde¸ hükümlü veya tutukluyu tanıyan gözetim servisi personeli ile infaz katibi tarafından¸ mesai saatleri dışında ise kurumda bulunan en üst amir ile hükümlü veya tutukluyu tanıyan gözetim servisi personelinden oluşan heyet tarafından¸ kişinin kimliğinin kontrol edildiğinin ve teşhisinin yapıldığının bir tutanakla saptanmasından sonra tahliye işlemi yapılacaktır.
(8) a) Kurum idaresi; isyan¸ firar¸ yangın¸ doğal afet ve benzeri kurum güvenliğini tehlikeye düşürecek olaylara ilişkin kurumun fiziki yapısı¸ mevcudu ve kapasitesi gibi unsurları değerlendirerek dış güvenlik ve kolluk kuvvetleri temsilcileriyle birlikte "olağanüstü hâl plânları" hazırlayarak Cumhuriyet başsavcılığına onaylatacaktır.
b)Kurum en üst amiri¸ Cumhuriyet başsavcısına bilgi vermek suretiyle önceden hazırlanan olağanüstü hâl plânlarına göre yılda en az iki kez olmak üzere uygun gördüğü zamanlarda diğer kamu görevlilerinin katılımıyla olağanüstü hâl tatbikatı yaptıracaktır.
c) Yapılacak tatbikata ilişkin tutanak ve belgeler Bakanlık yetkililerinin¸ adalet müfettişlerinin ve Bakanlık kontrolörlerinin inceleme ve denetimlerine her zaman hazır olacak şekilde kurumdaki özel kartonunda saklanacaktır.
d) Hazırlanan olağanüstü hâl plânları ve yapılan tatbikatlara dair tutanak ve belgeler Bakanlığa gönderilmeyecektir.
(9) Meydana gelmesi muhtemel olayları önceden saptayıp¸ gerekli tedbirleri alabilmek için¸ kurum içinde veya dışındaki istihbarat çalışmalarına önem verilecek ve elde edilecek bilgi ve belgeler mahallî istihbarat ve kolluk birimleriyle değerlendirilecek¸ gereken tedbirler alınacak ve diğer ceza infaz kurumlarını ilgilendiren hususların tespiti hâlinde Bakanlık bilgilendirilecektir.
BEŞİNCİ BÖLÜM: Diğer İşlemler
DİĞER İŞLEMLER
(1) 5275 sayılı Kanunun 21 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince; tanıya yönelik olarak hükümlü ve tutukluların parmak ve avuç izlerinin alınması¸ fotoğraflarının çekilmesi¸ kan grupları¸ vücutlarının dış özellikleri ile ölçülerinin belirlenmesi ve bu bilgilerin infaz dosyalarında veya elektronik ortamda saklanması gerektiğinden;
a) Ceza infaz kurumunun kapasitesi ve imkânları göz önüne alınarak belirlenecek olan makul bir sürede ve dış güvenlik ile kolluk kuvvetleriyle işbirliği yapılarak eğitilecek personel aracılığıyla¸ kurumlarda bulunan tüm hükümlü ve tutukluların parmak ve avuç izleri ile kan grupları¸ vücutlarının dış özellikleri ve ölçüleri belirlenecektir.
b) Kan gruplarının belirlenmesi işlemi öncelikle kurum imkânlarıyla¸ yetersiz kalması h â linde bu amaçla teşkilatlanmış diğer kurum imkânlarından yararlanılarak tespit edilecektir.
c) Hükümlü ve tutukluların kabulü sırasında bu işlemler eksiksiz olarak yerine getirilecektir.
d) Hükümlülerin parmak ve avuç izleri ile kan grupları¸ vücutlarının dış özellikleri ve ölçüleri Gözlem ve Sınıflandırma Formu'nun ilgili kısmına alınacak¸ aynı Form'un bu bölümü tutuklular için de kullanılacak¸ tutukluların yargılandıkları davadan beraat etmeleri h â linde söz konusu kısım tutanakla imha edilecektir.
e) Hükümlü ve tutukluların fotoğraflarının çekilmesindeki uygulama dijital fotoğraf makinesi kullanılmak suretiyle yerine getirilecektir.
f) Parmak ve avuç içi izi alma işleminde kullanılacak olan özel mürekkep ve ıstampa¸ Tüketime Yönelik Mal ve Malzeme Alımları harcama tertibinden ( Ekonomik kod 03-2 ) karşılanacaktır.
(2) Ceza infaz kurumlarının bulunduğu yargı alanı içindeki mahkemeler veya Cumhuriyet başsavcılıklarınca yapılacak keşiflerde¸ hükümlü veya tutuklunun keşif mahalline götürülmesi için Bakanlıktan izin istenmeyecektir. Bu işlem mahallî Cumhuriyet başsavcılıklarınca yapılacaktır.
(3) Hükümlü ve tutukluların istek ve şikayetlerini ilgili mercilere ulaştırabilmesi için kurumun uygun yerlerine şikayet kutuları konulacaktır. Kutular sorumlu infaz koruma başmemuru tarafından açılarak dilekçeler veya zarflar incelenmeksizin kurum en üst amirine iletilecektir.
(4) Hükümlü ve tutukluların¸ infaz hâkimlikleri ile yetkili ve resmî kurumlara yaptıkları başvurularla ilgili dilekçeler¸ vakit geçirilmeksizin ve ivedilikle ilgili makamlara gönderilecektir.
(5) Hükümlü ve tutuklular tarafından Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla resmî makam ve kişilere gönderilecek dilekçelerden posta ücreti alınmayacaktır. Ancak; bu dilekçeleri doğrudan göndermek istediklerinde posta ücretleri kendileri tarafından karşılanacaktır.
(6) Hükümlü veya tutukluların¸ bulundukları ceza infaz kurumundaki diğer kişilere yazdıkları mektuplar posta aracılığıyla gönderilmeyecektir. Bunlar mektup okuma komisyonu tarafından incelenerek sonucuna göre işlem yapılacaktır.
(7) Çok zorunlu bir durum olmadıkça¸ hükümlü ve tutukluların yanlarında kalan çocuklarını duruşmalara götürmelerine izin verilmeyecektir. Ceza infaz kurumu bünyesinde kreş varsa burada¸ yoksa sosyal hizmetler çocuk esirgeme kurumu müdürlüğüne bağlı kreş veya çocuk yuvalarında ya da psiko-sosyal yardım sevisinin gözetiminde kurumda uygun ortamda kalmaları sağlanacaktır. Ana sütüyle beslenen veya bakıma muhtaç çok küçük yaşta çocuğu olan tutukluların duruşmalarının sabah saatlerine alınması için ilgili mahkemeler ve duruşma bitiminde derhâl ceza infaz kurumuna dönmeleri için dış güvenlik görevlileri nezdinde gerekli girişimlerde bulunulacaktır.
(8) Hükümlü ve tutuklular; kendi oda veya koğuşunda beraber kaldıkları arkadaşlarıyla veya açık görüş günlerinde ziyarete gelen yakınlarıyla¸ idarece belirlenen yerlerde ve bedelleri kendileri tarafından karşılanmak koşuluyla fotoğraf çektirebilecektir. Fotoğraf çekimi¸ müdürü ve fotoğrafçılık işkolu bulunan ceza infaz kurumlarında sadece fotoğrafçılık işkolunca yerine getirilecek¸ dışarıdan fotoğrafçı temini yoluna gidilmeyecektir. Müdürü bulunmayan kurumlardaki fotoğraf çekimleri dışarıdan temin edilen fotoğrafçı tarafından gerçekleştirilecektir.
(9) Kan bağışı ile ilgili talepler¸ hükümlü ve tutukluların rızası alınmak koşuluyla Bakanlıktan görüş alınmaksızın¸ kurum en üst amirinin izni ile karşılanacaktır. Kan alma işlemi gerekli önlemler alınarak ceza infaz kurumunda gerçekleştirilecektir. Açık ceza infaz kurumu hükümlülerinden kan alma işlemleri sağlık kuruluşlarında da yerine getirilebilir.
(10) Hükümlü ve tutukluların bireysel veya toplu olarak organ bağışı yapma talebinde bulunmaları hâlinde¸ gerekli işlemler Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yapılacaktır.
(11) Avukatlar; bu mesleğin icrası çerçevesinde¸ bir yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olan hükümlülerle vekâletname olmaksızın en çok üç kez görüştürülecektir. Avukatların¸ bu görüşmelerden sonra aynı hükümlüyle yeniden görüşebilmesi için¸ hükümlünün vasisi tarafından hükümlüyü temsille yetkilendirildiğini gösteren vekâletnamenin ibrazı istenecektir.
ALTINCI BÖLÜM : Dışarıdan Temin Edilen Hizmetler ve Kaldırılan Genelgeler
DIŞARIDAN TEMİN EDİLEN HİZMETLER
(1)Kurumun kendi imkanlarıyla yerine getirilemeyen diş hekimi¸ berber¸ elektrikçi¸
tesisatçı gibi kişiler tarafından verilen hizmetler¸ güvenlik bakımından tehlike yaratmayacak şekilde gerekli tedbirler alınarak¸ kurum idaresi tarafından dışarıdan getirtilecek kişiler eliyle yaptırılabilir.
KALDIRILAN GENELGELER
(1) Ceza infaz kurumlarının türlerine göre tahsisi ile hükümlü ve tutukluların nakil işlemleri¸ ortak etkinlikler¸ güvenlik¸ diğer işlemler ve dışarıdan sağlanan hizmetlerle ilgili usul ve esasları göstermek¸ mevzuatın uygulanmasını kolaylaştırmak ve uygulamada ortaya çıkan sorunları gidermek amacıyla çıkarılan 22/01/2007 tarihli ve 45/1 sayılı Genelge yürürlüğe girdiğinden¸ 01/01/2006 tarihli ve 45 no'lu Genelge yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgi edinilmesini¸ Genelgenin; yargı çevrenizdeki Cumhuriyet başsavcılıkları ile Cumhuriyet savcılarına ve ceza infaz kurumu müdürlüklerine bildirilmesini¸ oda ve koğuşlara asılmak suretiyle hükümlü ve tutuklulara duyurulmasını¸ gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin izlenerek ve denetlenerek aksine davrananlar hakkında kanuni işlem yapılmasını¸ bilgileri bakımından da infaz hâkimlikleri ile izleme kurullarına gönderilmesini önemle rica ederim.

CemilÇİÇEK
BAKAN

İNSAN HAKLARINA SAYGI¸ İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELENİN ÖNLENMESİNE DAİR GENELGE


BAŞBAKANLIK PERSONEL VE PRENSİPLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN

Sayı : B.02.0.PRG.0.12-383-27961/
Tarih : 03.12.1997
Konu :İnsan Haklarına Saygı¸ İşkence ve Kötü Muamelenin Önlenmesi
No :
1997/73

İnsan Hakları ve temel özgürlüklerin evrensel anlamda korunması ve geliştirilmesi¸ ayırım gözetmeksizin herkes için gerçekleştirilmesi¸ uygar dünyanın demokratik toplumları için bir zorunluk¸ tüm insanlık için ortak bir ideal haline gelmiştir. Bu hak ve özgürlüklerin çiğnenmesi¸ gelişen iletişim teknolojisinin sağladığı olanaklarla tüm dünya kamuoyunun tepkisini çeken bir konu olmuştur.

İnsan haklarının evrensel ilgi odağı olması¸ bu hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması¸ daha ileri düzeylere ulaştırılması ve bunlara yönelik ihlallerin önlenmesi amacı¸ birçok uluslar arası kuruluşun oluşturulmasına dayanak teşkil etmiştir. Belirtilen amaçların gerçekleştirilmesi doğrultusunda söz konusu kuruluşlar bünyesinde birçok uluslar arası belge hazırlanarak yürürlüğe konmuş¸ aynı zamanda bazı denetim mekanizmaları oluşturulmuştur.

Bilindiği gibi Türkiye¸ hem Birleşmiş Milletler Teşkilatı¸ hem Avrupa Konseyi üyesidir. Bu kuruluşlara üye olmanın sonucu olarak¸ insan hakları alanında adı geçen kuruluşlar bünyesinde hazırlanan birçok uluslararası belgeye taraf olmuştur. Dolayısıyla¸ bu belgelerle hüküm altına alınan hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi kapsamında sorumluluk üstlenmiştir. Türkiye aynı zamanda¸ taraf devletlerce sözleşmelerden kaynaklanan sorumlulukların gerektiği biçimde yerine getirilip getirilmediğini izlemek amacıyla oluşturulan denetim mekanizmalarının kendisi için uygulanmasını kabul etmiştir. Bununla da yetinmeyerek¸ taraf olduğu uluslararası antlaşma ve sözleşmeleri ulusal mevzuatının bir parçası saymıştır. Bütün bu hususlar söz konusu kuruluşların eşit ve saygın bir üyesi olarak Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesinin zorunluluğunu ortaya koyar.

Kaldı ki Türkiye¸ insan hakları ev özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesinin öncelikle Anayasamızda ifadesini bulan insan haklarına saygılı demokratik¸ laik sosyal hukuk devleti ilkeleri ile temel hak ve özgürlüklerin bir gereği olarak gerçekleştirmek durumundadır.

Yukarıda ifade olunan hususlar kapsamında ülkemizde¸ gerek taraf olunan uluslararası belgelerle üstlenilmiş olunan yükümlülüklerin yerine getirilmesi¸ gerek Anayasamızda yer alan temel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla birçok yasal ve idari düzenleme yapılmıştır.

Daha önce bu konuda yayımlanmış genelgelerimiz ışığında¸ insan hakları ihlallerinin bir insanlık ayıbı olduğu¸ ülkemiz ve uygar dünya kamuoyunda olumsuz etkiler uyandırdığı ve ülkemiz açısından giderilmesi güç zararlar doğurabileceği de göz önünde bulundurularak¸ aşağıda belirtilen hususlar eksiksiz olarak uygulanacak ve uygulamalar sorumlu amirlerce izlenecektir.

1- Gözaltına almada “Gözaltı¸ Sorgulama ve İfade Alma Talimatı/Yönergesi” harfiyen uygulanacaktır. Bu çerçevede;

·Gözaltına alınanlara yasalarla tanınan hakları söylenecek¸ bu amaç doğrultusunda hazırlanan formlar gözaltının başlangıcında mutlaka kendilerine verilecektir.

·Gözaltına alınanlar¸ mutlaka kayda geçirilecek ve gerek gözaltına almalarına¸ gerek nakil ve salıverilmelerine ilişkin her türlü kayıt¸ usulüne uygun olarak¸ eksiksiz bir şekilde tutulacaktır.

·Hangi süre ile olursa olsun gözaltına alınanlar için¸ hem gözaltı uygulamasının başlangıcında¸ hem salıverilme sırasında doktor raporu düzenlenecektir. Bu raporlar¸ Sağlık Bakanlığınca hazırlanan 25 Ocak 1995 tarih ve 6058 sayılı Genelge ekinde gönderilen “form”a uygun olacaktır. Ayrıca¸ söz konusu raporların¸ Sağlık Bakanlığı’nın 5 Aralık 1995 tarih ve 6070 sayılı Genelge’sinde belirtilen şekilde üç nüsha halinde düzenlenerek¸ kapalı zarf içinde ilgili birimlere ulaştırılması sağlanacaktır.

·Sanıkların avukatlarıyla teması ile yakınlarına haber verebilmeleri hususunda CMUK ve yukarıda belirtilen Talimat/Yönerge hükümleri dikkatle uygulanacaktır.

·Gözaltına alınan kişilerin adli mercilere yasal süresi içinde sevk edilmesi ve gözaltı süreleri hususunda CMUK ve yukarıda belirtilen Talimat/Yönerge hükümlerine mutlaka uyacaktır.

·Gözaltı yerlerinin fiziki koşullarının uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi ( 7 m2 genişliğinde¸ 2.5 m. Yüksekliğinde ve iki duvar arasında en az 2 m. Aralık olacak şekilde düzenlenmesi¸ yeterli doğal aydınlatma¸ ışıklandırma ve havalandırmaya sahip olması) yönünde gerekli çalışmalar yapılacak¸ ıslahı mümkün olmayanlar kullanılmayacaktır. Bu çalışmalar kapsamında ihtiyaç duyulan ödenek¸ ilgili Bakanlıktan talep edilecektir.

·Nezarethaneler ve mustemilatı vali ve kaymakamlar ile emniyet ve jandarma sıralı amirler tarafından sık sık ziyaret edilerek uygulamaların yasal çerçevesinde cereyan edip etmediği hususları denetlenecek/denetletilecek¸ sanıklar üzerinde fena muamele emarelerine ve fena muameleye imkan veren aletlere rastlandığı takdirde derhal el konularak¸ ilgilileri hakkında soruşturma açılacak ve sonuçları hakkında ilgili Bakanlığa bilgi verilecektir.

·Adli tıp görevi yapan doktorların faaliyetlerini her türlü müdahaleden bağımsız sürdürebilmeleri açısından güvenlik gerekleri dışında¸ raporların hazırlanması sırasında kolluk kuvveti mensupları doktor ve sanığı yalnız bırakacaklardır.

·Gözaltında bulundurulanların beslenme ve sağlık konularındaki zorunlu ihtiyaçları karşılanacaktır.

·Sorgu yerleri teknik olanaklarla (ses ve görüntü kaydetme cihazları) donatılacaktır. Bu çalışmalar kapsamında ihtiyaç duyulan ödenek¸ ilgili Bakanlıktan talep edilecektir.

·Sorgulama işlemlerinde tecrübeli¸ sorgulama kursu görmüş¸ uzman personel görevlendirilecektir.

2- İsnat olunan suç ne olursa olsun¸ hiçbir şekilde sanıklara fena muamelede bulunulmayacak; işkence ve kötü iddiaları gerekli soruşturma geciktirilmeden başlatılacaktır.

3- İşkence ve kötü muamelede bulunduğu tespit olunan görevliler hakkında derhal yasal işlem yapılacak ve soruşturmalar mümkün olan en kısa sürede tamamlanacaktır.

4- Gerek cezaevlerinde¸ gerek müdahale ve sevk sırasında tutuklu ve hükümlülere kötü veya küçültücü muamele yapılmayacaktır.

5- Yukarıda belirtilen hususların eksiksiz olarak gerçekleştirilmesi için vali ve kaymakamlar¸ emirleri altındaki polis ve jandarma birimlerini; Cumhuriyet savcıları ise¸ cezaevi departmanlarını sürekli denetleyecek ve bu denetlemeleri hakkında yazılı olarak ilgili Bakanlıklara bilgi vereceklerdir.

Mesut YILMAZ
BAŞBAKAN

OTOPSİ İŞLEMLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ HAKKINDA GENELGE

OTOPSİ İŞLEMLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ HAKKINDA GENELGE

ADALET BAKANLIĞI CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN

Sayı :
B.03.0.CİG.0.00.00.05-010.06.02-47
Tarih :
23/11/2006
Konu :
Otopsi işlemlerinin yerine getirilmesi
No :
136


Soruşturmanın vazgeçilmez delillerinden biri olan otopside en önemli husus; bulguların saptanması suretiyle tutulacak kayıtların¸ yürütülen soruşturmanın aydınlatılmasında olumlu sonuçlar verecek şekilde eksiksiz olmasının sağlanmasıdır. Öte yandan¸ ceset üzerinde maddî olarak ancak bir defa sağlıklı otopsi yapılabileceği¸ bu suretle en küçük bir dikkatsizlik ya da kayıtsızlığın bulguların cesetle birlikte mezara gömülmesi sonucunu doğuracağı tartışma götürmeyen bir gerçektir.Dolayısıyla¸ bir lezyonun nasıl¸ ne şekilde veya ne sebeple ortaya çıktığının tespiti; olayın kaynağının ve meydana geliş tarzının doğru olarak anlaşılmasını sağlarken¸ bu aşamada yapılacak en ufak bir hata olayın yanlış değerlendirilmesine sebebiyet vererek soruşturmanın sıhhatine gölge düşürecektir.
Bu doğrultuda; olay yerine geç intikal edilmesi nedeniyle cesedin uzun süre bekletilmesi¸ ölümlü trafik kazalarında karayolunun uzun süre trafiğe kapanmasına sebebiyet verilmesi¸ klâsik ve sistematik otopsi yapılmadan ölü muayenesi ile yetinilmesi¸ otopsinin yapıldığı yer¸ tarih¸ otopsiye başlama ve bitirilme saatlerinin kaydedilmemesi¸ bulguların ayrıntılı bir şekilde yazılmaması¸ cesedin fotoğraflarının çekilmemesi ya da fotoğrafların negatiflerinin muhafaza edilmemesi¸ elbiselerin incelenmemesi veya usulüne uygun bir şekilde muhafaza altına alınmaması¸ ölü sertliği ve ölü morluğunun derecesi ile cesedin ısısının tespit edilmemesi¸ vücuttaki tüm yara ve berelerin seyri¸ şekli¸ yönü¸ rengi ve anatomik yapılarının belirlenmemesi¸ mermi yapılarının tanımı ile silâh kalıntılarının analizlerinin yapılmaması ve bunların saklanmaması¸ silâh yaralarının giriş ve çıkış deliklerinin belirtilmemesi¸ cesette bulunan mermilerin çıkarılmaması veya muhafaza altına alınmaması¸ yapılan tüm işlemlerin sırasıyla belgelendirilmemesi¸ deri¸ dişler¸ baş¸ yüz¸ gözler¸ burun ve kulaklar¸ boyun¸ kol ve bacaklar ile genital organların ayrıntılı bir şekilde muayene edilmemesi¸ kan örneklerinin alınmaması¸ baş¸ göğüs ve karnın usulünce açılmaması¸ tüm organların sistematik bir şekilde incelenmemesi¸ gerekli analizlerin yapılmaması¸ ölüm zamanı ve ölüm sebebinin saptanmaması ile ası ve boğulmalarda baş ve boyun bölgelerinin usulüne göre incelenmemesi gibi sebeplerin varlığı hâlinde sağlıklı sonuçlara ulaşılamayacaktır.
Bilindiği üzere; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun;
Ölünün kimliğini belirleme ve adlî muayenekenar başlıklı86’ncı maddesinde;
“(1) Engelleyici sebepler olmadıkça ölü muayenesinden veya otopsiden önce ölünün kimliği her suretle ve özellikle kendisini tanıyanlara gösterilerek belirlenir ve elde edilmiş bir şüpheli veya sanık varsa¸ teşhis edilmek üzere ölü ona da gösterilebilir.
(2) Ölünün adlî muayenesinde tıbbî belirtiler¸ ölüm zamanı ve ölüm nedenini belirlemek için tüm bulgular saptanır.
(3) Bu muayene¸ Cumhuriyet savcısının huzurunda ve bir hekim görevlendirilerek yapılır.”
“Otopsi” kenar başlıklı 87’nci maddesinde;
“(1) Otopsi¸ Cumhuriyet savcısının huzurunda biri adlî tıp¸ diğeri patoloji uzmanı veya diğer dallardan birisinin mensubu veya biri pratisyen iki hekim tarafından yapılır. Müdafi veya vekil tarafından getirilen hekim de otopside hazır bulunabilir. Zorunluluk bulunduğunda otopsi işlemi bir hekim tarafından da yapılabilir; bu durum otopsi raporunda açıkça belirtilir.
(2) Otopsi¸ cesedin durumu olanak verdiği takdirde¸ mutlaka baş¸ göğüs ve karnın açılmasını gerektirir.
(3) Ölümünden hemen önceki hastalığında öleni tedavi etmiş olan tabibe¸ otopsi yapma görevi verilemez. Ancak¸ bu tabibin otopsi sırasında hazır bulunması ve hastalığın seyri hakkında bilgi vermesi istenebilir.
(4) Gömülmüş bulunan bir ceset¸ incelenmesi veya otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu husustaki karar¸ soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı¸ kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Mezardan çıkarma kararı¸ araştırmanın amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da zor değilse ölünün bir yakınına derhâl bildirilir.
(5) Yukarıdaki fıkralarda sözü edilen işlemler yapılırken¸ cesedin görüntüleri kayda alınır.”
“Yeni doğanın cesedinin adlî muayenesi veya otopsi” kenar başlıklı 88’inci maddesinde;
“(1) Yeni doğanın cesedi üzerinde adlî muayene veya otopside¸ doğum sırasında veya doğumdan sonra yaşam bulgularının varlığı ve olağan süresinde doğup doğmadığı ve biyolojik olarak yaşamını rahim dışında sürdürebilecek kadar olgunlaşmış olup olmadığı veya yaşama yeteneği bulunup bulunmadığı saptanır.”
“Zehirlenme şüphesi üzerine yapılacak işlem” kenar başlıklı 89’uncu maddesinde;
“(1) Zehirlenme şüphesi olan hâllerde organlardan parça alınırken¸ görünen şekli ile organın tahribatı tanımlanır. Ölüde veya başka yerlerde bulunmuş şüpheli maddeler¸ görevlendirilen uzman tarafından incelenerek tahlil edilir.
(2) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme¸ bu incelemenin¸ hekimin katılmasıyla veya onun yönetiminde yapılmasına karar verebilir.”
Ayrıca; 31/07/2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Adlî Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin;
18’inci maddesinin (c) bendinde; “Adlî tıp şube müdürlüklerinin bulundukları görev bölgeleri sınırları içinde otopsisi gereken cesetlerin ölü muayeneleri adlî tıp uzmanınca yapıldıktan sonra¸ otopsileri o mahalde Adlî Tıp Kurumu veya grup başkanlığındaki morg ihtisas dairelerinde yapılır. Morg ihtisas dairesi bulunmayan yerlerde mevcut resmî sağlık kurumlarının olanaklarından yararlanılır.”
Hükümleri yer almaktadır.
Öte yandan; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ülkemiz aleyhine açılan bir çok dava sonucunda verilen kararlarda otopsilerde yapılan eksiklikler vurgulanarak;
10 Nisan 2001 tarihli Tanlı/Türkiye kararında; “Mahkeme¸ Mahmut Tanlı’nın ölümünün arkasındaki gerçeklerin belirlenmesinde otopsi araştırmasının son derece önemli olduğunu gözlemlemektedir. Bu araştırmanın savcı tarafından başlatılmış olsa da bir çok önemli konuda yetersiz olduğu görülmektedir. Özellikle organlar yerinden çıkartılmamış ve ağırlıkları ölçülmemiş; kalp inceden inceye tetkik edilmemiş; elektrik şoku ya da diğer işkence ve kötü muamele şekillerinin varlığını tespit etmek üzere histopatolojik örnekler alınmamış; toksik madde analizleri yapılmamış; fotoğraf çekilmemiş ve tıkanıklığa neden olan kan pıhtısı bulgusu yeterince tasvir ve analiz edilmemiştir…”
19 Şubat 1998 tarihli Kaya/Türkiye kararında; “Otopsi raporu sadece kurşun yaralarının biçimini¸ ciddiyetini ve konumlarını içermekteydi. Mahkeme¸ Komisyon’un¸ raporun bazı önemli konularda¸ özellikle de kurşun sayısı ve kurşunun atıldığı yaklaşık mesafenin ölçülmesi konularında son derece eksik kaldığına ilişkin görüşünü paylaşmaktadır. Yapılan otopsinin baştan savma niteliği ve raporda belirtilen bulgular¸ hukuka uygun öldürme konusunda kesin olarak emin olmayı gerektirecek bir incelemenin ve hatta sadece asgarî bir incelemenin bile yapılmış olduğu sonucuna varılmasını mümkün kılmamaktadır¸ geride yanıtlanması gereken birçok kritik soru kalmaktadır.
Mahkeme¸ olay yerinde yapılan ölüm sonrası ve adlî tıp araştırmasının terörist şiddete açık bir yerde olduğunu dolayısıyla standart uygulamanın gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını teslim etmektedir. Bunu Dr. D. da raporunda belirtmiştir… Bu nedenle¸ doktorun ve Cumhuriyet savcısı’nın cesedi¸ vücut¸ giysiler ve kurşun yaraları üzerinde araştırma yapılmak üzere daha güvenli bir yere götürmek konusunda herhangi bir talepte bulunmamış olmaları şaşırtıcıdır.”
8 Temmuz 1999 tarihli Tanrıkulu/Türkiye kararında; “Olay yerinde polis tarafından bulunan deforme olmuş mermi dışında¸ Dr. Tanrıkulu’nun vücuduna isabet eden diğer on bir merminin bulunmasına dair girişimde bulunulduğu hakkında kayıt yoktur.”
20 Mayıs 1999 tarihli Oğur/Türkiye kararında; “Mahkeme¸…Cumhuriyet savcısının¸ olay yerini incelerken¸ sadece maktulün cesedi ile ilgili bulguları not almak¸ olay yerini incelemek suretiyle krokisini çizmek¸ olayları yeniden canlandırmak ve her biri maktulün iş arkadaşı olan üç gece bekçisini sorgulamakla sınırlı kaldığını gözlemlemiştir…
Savcı¸ raporunda¸ silâh yarasının ölümün kesin nedeni olduğu ve bulgulardan hiçbirinin başka bir sebebe işaret etmemesinden dolayı otopsi yapılmasına gerek olmadığını özellikle belirtmiştir…Burada belirtilmelidir ki¸ bu tür bir olayda şayet bir otopsi yapılmış olsaydı¸ ateş eden kişinin yaklaşık olarak bulunduğu yer ve vurulma anında aralarındaki mesafe gibi değerli bilgiler sağlanabilecekti.
Aynı rapor sadece sekiz boş kovan¸ av tüfekleri ve bir miktar barut bulunduğunu belirtmekle beraber¸ bu delillerden hiçbiri ayrıntılı bir incelemeye tâbi tutulmamıştır. Raporda¸ boş kovanlarla ilgili olarak¸ kovanların iki-üç günlük oldukları¸ barutla ilgili olarak ise yeni olup olmadığını anlamanın imkânsız olduğundan başka bir ayrıntıya değinilmemiştir… Yine burada da uygun bir incelemenin yapılmış olması özellikle de balistik bir inceleme¸ bunların tam olarak ne zaman kullanıldıklarını ortaya çıkarabilirdi.”
Şeklinde ifadelere yer verildiği görülmektedir.
Bu itibarla;
1- Ölünün adlî muayenesi ve otopsi işlemlerinin mevzuatın öngördüğü şekilde yerine getirilmesi¸ öncelikle olay yerinin muhafaza altına aldırılması ile olay yerine en kısa zamanda intikal edilip delillerin kaybolmasının önlenmesi¸ adlî kolluk görevlilerinin¸ ölü muayenesi ve otopsi için nöbetçi Cumhuriyet savcısını bulamaması gibi yakınmalarına meydan verilmemesi¸
2- Olay yerinin¸ çevresinin¸ çevreye dağılmış delillerin ve adlî muayenesine başlamadan önce cesedin; pozisyonu değiştirilmeden ve herhangi bir işlem yapılmaksızın çeşitli yönlerden değişik görüntülerinin aldırılması¸ görgü tanıklarının bulunması durumunda ifadelerine vakit geçirilmeksizin başvurulması¸ cesedin yanındaki ilâç¸ içecek ve yiyecek türü maddelerin de muhafaza altına alınarak veya el konularak incelenebilmesine imkân sağlanması¸ olay yerindeki tüm delillerin eksiksiz toplanması¸
3- Otopsisi gereken cesetlerin; ölü muayenelerinin¸ adlî tıp uzmanı veya görevlendirilen hekim tarafından yapılarak¸ gerekli olan fotoğrafların çektirilmesi ve engelleyici sebepler bulunmadığı sürece ölünün kimliğinin de tespit edilmesinden sonra biri adlî tıp¸ diğeri patoloji uzmanı veya diğer dallardan birisinin mensubu veya biri pratisyen iki hekim ya da zorunluluk bulunduğunda raporda açıkça belirtilerek bir hekim marifetiyle otopsisi yapılmak üzere;
a) Adlî tıp şube müdürlüklerinin bulunduğu yerlerde; o mahaldeki Adlî Tıp Kurumu veya grup başkanlığındaki morg ihtisas dairesine¸ morg ihtisas dairesi bulunmaması hâlinde ise imkânlarından yararlanılmak üzere o yerdeki resmî sağlık kurumlarına kaldırılması¸
b) Adlî tıp şube müdürlüklerinin bulunmadığı yerlerde ise; mevcut resmî sağlık kurumlarına¸ olayın niteliğinin zorunlu kıldığı hâllerde ise en yakın Adlî Tıp Kurumu grup başkanlığı ya da şube müdürlüğüne veya adlî tıp anabilim dalı ve uzmanına sahip üniversite hastanelerine kaldırılması¸
4- Müdafi ya da vekil tarafından getirilmesi hâlinde gelen hekimin de otopside hazır bulundurulması¸
5- Otopsinin yapıldığı yer¸ tarih¸ başlama ve bitirilme saatlerinin rapora kaydedilmesi¸ otopsiye katılan adlî tıp uzmanı ya da diğer hekimlerin isim ve sıfatlarının belirtilmesi¸ fotoğraf çekimine başlamadan önce fotoğrafları çekecek kişinin hüviyetinin otopsi tutanağına geçirilmesi¸ otopsi bulgularının ayrıntılı bir şekilde belgelendirilmesi¸
6- Ceset üzerinde varsa darp¸ cebir¸ mücadele¸ boğuşma¸ yara¸ mermi¸ barut izlerinin ve cesetten çıkarılan mermilerin¸ elbiselerin ve kişisel eşyaların¸ olayı aydınlatabilecek delil niteliğinde olabilecek her şeyin¸ muayene sırasında otopsiyi yapan hekimin istediği yerlerin¸ tüm iz ve delilleri belirtecek şekilde¸ muhtelif açılardan en az iki renkli fotoğrafının çektirilmesi¸ ayrıca bu usule uygun olarak fotoğraf çekildiğinin otopsi tutanağına ayrıntılı bir şekilde yazılması¸ çekilen fotoğrafların negatiflerinin¸ varsa görüntü kayıtlarının dosyada muhafaza altına alınması ve bunların üzerine soruşturma numarasının¸ ölünün ad ve soyadının yazılması¸ negatiflerin Cumhuriyet başsavcılığı tarafından tabettirilmesi ve fotoğrafların arkasına soruşturma numarasının¸ ölünün ad ve soyadının ve çekim tarihinin yazılmasından sonra ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından tasdik edilmesi¸
7- Gerektiğinde cesedin röntgen grafilerinin çekilmesi¸ elbiselerinin incelenmesi¸ ölü sertliği ve morluğunun derecesi ile cesedin ısısının kaydedilmesi¸
8- Fotoğraf çekilmesi veya görüntü alınması sırasında dijital cihazlarla çekim yapıldığı takdirde; negatifleri üzerinde düzeltmeler yapılamayacak makinelerin kullanılması¸
9- Vücuttaki tüm yara ve berelerin¸ seyri¸ şekli¸ yönü¸ rengi¸ anatomik yapılarının belirlenmesi¸ mermi yaralarının tanımının yapılması¸ silâh kalıntısı var ise analiz için saklanması¸ silâh yaralarının giriş ve çıkış deliklerinin belirtilmesi¸ cesetteki tüm mermilerin tespiti ile vücuttan çıkarılarak muhafaza edilmesi¸ deri¸ dişler¸ baş¸ yüz¸ gözler¸ burun ve kulaklar¸ boyun¸ kol ve bacaklar ile genital organların ayrıntılı bir şekilde muayene edilmesi¸ gerektiğinde kan örneklerinin alınması¸
10- Baş¸ göğüs ve karnın usulünce açılarak¸ tüm organların sistematik bir şekilde incelenmesi¸ özellikle elle¸ iple boğulmalarda veya asılarda boyun cildi ve boyun iç organları (gırtlak kıkırdakları¸ hiyoid kemiği) incelenerek¸ bütün iç organlar ile kemiklerdeki travmatik ve hastalıkla ilgili değişikliklerin kayıt edilerek açıklanması¸ iç organların dış yüzeylerindeki veya gerektiğinde organın içerisindeki travmaya bağlı lezyonların fotoğraflanması¸ ölüm sebebini¸ ölüm mekanizmasını ve ölüm şeklini gösteren bütün aşamaların belirtilerek otopsi raporuna kayıt edilmesi¸ analiz için gerekli olan örneklerin alınması¸
11- Ölüm zamanı ve sebebinin belirlenmesi¸ yargılamada delil teşkil edebilecek tüm bulguların tespit edilerek incelenmesi gerekli olanların incelemeyi yapacak olan makamlara gönderilmesi¸ muhafaza altına alınanların ve incelemeden dönenlerin (ceset parçaları hariç) özenle saklanması¸ saklanması gerekmeyen suç eşyası ve deliller hakkında ise kesinleşmiş mahkeme kararı veya Suç Eşyası Yönetmeliği dikkate alınarak gereğinin yapılması¸
12- Feth-i kabir işlemlerinde de yukarıda sayılan hususlara riayet edilmesi¸
13- Ölünün adlî muayenesi¸ otopsi ve feth-i kabir işlemleri ile biyolojik¸ kimyasal ve uyuşturucu maddelere dair incelemelerin nerelerde yapılacağını gösterir listelerle ilgili olarak Adlî Tıp Kurumu Başkanlığının yazıları¸ yayınları ve resmî web sayfasının özenle takip edilerek belirtilen hususların yerine getirilmesi¸
Konularında gereken dikkat ve özenin gösterilmesini rica ederim.

Cemil ÇİÇEK
BAKAN

İNSAN HAKLARININ VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİNİN KORUNMASINA İLİŞKİN SÖZLEŞME


(AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ)


Roma¸ 4.XI.1950
(11. Protokol ile değiştirilen ve yeniden düzenlenen sözleşme metni)

Yürürlüğe Giriş Tarihi: 1 Kasım 1998

Aşağıda imzası bulunan Avrupa Konseyi üyesi hükümetler¸
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948’de ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni¸

Bu Bildiri’nin¸ metninde açıklanan hakların her yerde ve etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamayı hedef aldığını¸

Avrupa Konseyi’nin amacının¸ üyeleri arasında daha sıkı bir birlik kurmak olduğunu ve insan hakları ile temel özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesinin bu amaca ulaşma yollarından birini oluşturduğunu göz önüne alarak¸

Dünyada barış ve adaletin asıl temelini oluşturan ve sağlanıp korunabilmesi¸ her şeyden önce¸ bir yandan da insan hakları konusunda ortak bir anlayış ve ortaklığa saygı esasına bağlı olan bu temel özgürlüklere derin inançlarını bir daha tekrarlayarak¸

Aynı inancı taşıyan ve siyasal gelenekler¸ idealler¸ özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü konularında ortak bir mirası paylaşan Avrupa devletlerinin hükümetleri sıfatıyla¸ Evrensel Bildiri’de yer alan bazı hakların ortak güvenceye bağlanmasını sağlama yolunda ilk adımları atmayı kararlaştırarak;

Aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır:
 

Madde 1
İnsan Haklarına saygı yükümlülüğü

Yüksek Sözleşmeci Taraflar¸ kendi yetki alanları içinde bulunan herkese bu Sözleşme’nin birinci bölümünde açıklanan hak ve özgürlükleri tanırlar.
 

BÖLÜM I
Haklar ve Özgürlükler

Madde 2
Yaşama hakkı

1. Herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimse kasten öldürülemez.
2. Öldürme¸ aşağıdaki durumlardan birinde kuvvete başvurmanın kesin zorunluluk haline gelmesi sonucunda meydana gelmişse¸ bu maddenin ihlali suretiyle yapılmış sayılmaz:
a) Bir kimsenin yasadışı şiddete karşı korunması için;
b) Usulüne uygun olarak yakalamak için veya usulüne uygun olarak tutuklu bulunan bir kişinin kaçmasını önlemek için;
c) Ayaklanma veya isyanın¸ yasaya uygun olarak bastırılması için.
 

Madde 3
İşkence yasağı

Hiç kimse işkenceye¸ insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz.
 

Madde 4
Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı

1. Hiç kimse köle ve kul halinde tutulamaz.
2. Hiç kimse zorla çalıştırılamaz ve zorunlu çalışmaya tabi tutulamaz.
3. Aşağıdaki haller bu maddede sözü geçen “zorla çalıştırma veya zorunlu çalışma”dan sayılmazlar:
a) Bu Sözleşme’nin 5. maddesinde öngörülen koşullar altında tutuklu bulunan kimseden tutukluluğu veya şartlı salıverilmesi süresince olağan olarak yapılması istenen çalışma;
b) Askeri nitelikte bir hizmet veya inançları gereğince askerlik görevini yapmaktan kaçınan kimselerin durumunu meşru sayan ülkelerde bu inanca sahip kimselere zorunlu askerlik yerine gördürülecek başka bir hizmet;
c) Toplumun hayat veya refahını tehdit eden kriz ve afet hallerinde istenecek her hizmet;
d) Normal yurttaşlık yükümlülükleri kapsamına giren her türlü çalışma veya hizmet.
 

Madde 5
Özgürlük ve güvenlik hakkı

1. Herkesin kişi özgürlüğüne ve güvenliğine hakkı vardır. Aşağıda belirtilen haller ve yasada belirlenen yollar dışında hiç kimse özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
a) Kişinin yetkili mahkeme tarafından mahkum edilmesi üzerine usulüne uygun olarak hapsedilmesi;
b) Bir mahkeme tarafından¸ yasaya uygun olarak¸ verilen bir karara riayetsizlikten dolayı veya yasanın koyduğu bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak için usulüne uygun olarak yakalanması veya tutulu durumda bulundurulması;
c) Bir suç işlediği hakkında geçerli şüphe bulunan veya suç işlemesine ya da suçu işledikten sonra kaçmasına engel olmak zorunluluğu inancını doğuran makul nedenlerin bulunması dolayısıyla¸ bir kimsenin yetkili merci önüne çıkarılmak üzere yakalanması ve tutulu durumda bulundurulması;
d) Bir küçüğün gözetim altında eğitimi için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar gereği tutulu durumda bulundurulması veya kendisinin yetkili merci önüne çıkarılması için usulüne uygun olarak tutulu durumda bulundurulması;
e) Bulaşıcı hastalık yayabilecek bir kimsenin¸ bir akıl hastasının¸ bir alkoliğin¸ uyuşturucu madde bağımlısı bir kişinin veya bir serserinin usulüne uygun olarak tutulu durumda bulundurulması;
f) Bir kişinin usulüne aykırı surette ülkeye girmekten alı konmasını veya kendisi hakkında sınır dışı etme ya da geriverme işleminin yürütülmekte olması nedeniyle usulüne uygun olarak yakalanması veya tutulu durumda bulundurulması;
2. Yakalanan her kişiye¸ yakalama nedenleri ve kendisine yöneltilen her türlü suçlama en kısa zamanda ve anladığı bir dille bildirilir.
3. Bu maddenin 1.c fıkrasında öngörülen koşullara uyarınca yakalanan veya tutulu durumda bulunan herkes hemen bir yargıç veya adli görev yapmaya yasayla yetkili kılınmış diğer bir görevli önüne çıkarılır; kendisinin makul bir süre içinde yargılanmaya veya adli kovuşturma sırasında serbest bırakılmaya hakkı vardır. Salıverilme¸ ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminata bağlanabilir.
4. Yakalama veya tutuklu durumda bulunma nedeniyle özgürlüğünden yoksun kılınan herkes¸ özgürlük kısıtlamasının yasaya uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar vermesi ve yasaya aykırı görülmesi halinde kendisini serbest bırakması için bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
5. Bu madde hükümlerine aykırı olarak yapılmış bir yakalama veya tutulu kalma işleminin mağduru olan herkesin tazminat istemeye hakkı vardır.
 

Madde 6
Adil yargılanma hakkı

1. Herkes¸ gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar¸ gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan¸ yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde¸ hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak¸ demokratik bir toplumda genel ahlak¸ kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına¸ küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde¸ veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda¸ mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde¸ duruşmalar dava süresince tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.
2. Bir suç ile itham edilen herkes¸ suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır.
3. Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
a) Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda¸ anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak;
c) Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir savunmacının yardımından yararlanmak ve eğer savunmacı tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa¸ mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilmek;
d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek¸ savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağırılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek;
e) Duruşmada kullanılan dili anlama dışı veya konuşma dışı takdirde bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanmak.
 

Madde 7
Cezaların yasallığı

1. Hiç kimse¸ işlendiği zaman ulusal ve uluslararası hukuka göre bir suç sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı mahkum edilemez. Yine hiç kimseye¸ suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
2. Bu madde¸ işlendiği zaman uygar uluslar tarafından tanınan genel hukuk ilkelerine göre suç sayılan bir fiil veya ihmal ile suçlanan bir kimsenin yargılanmasına ve cezalandırılmasına engel değildir.
 

Madde 8
Özel hayatın ve aile hayatının korunması

1. Herkes özel ve aile hayatına¸ konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi¸ ancak ulusal güvenlik¸ kamu emniyeti¸ ülkenin ekonomik refahı¸ dirlik ve düzenin korunması¸ suç işlenmesinin önlenmesi¸ sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için¸ demokratik bir toplumda¸ zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak koşuluyla söz konusu olabilir.
 

Madde 9
Düşünce¸ vicdan ve din özgürlüğü

1. Herkes düşünce¸ vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak¸ din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca¸ açıkça veya özel tarzda ibadet¸ öğretim¸ uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.
2. Din veya inancını açıklama özgürlüğü¸ ancak kamu güvenliğinin¸ kamu düzenin¸ genel sağlığın veya ahlakın¸ ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda zorunlu tedbirlerle ve yasayla sınırlanabilir.
 

Madde 10
İfade özgürlüğü

1. Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak¸ kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek özgürlüğünü de içerir. Bu madde¸ devletlerin radyo¸ televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir.
2. Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler¸ demokratik bir toplumda¸ zorunlu tedbirler niteliğinde olarak¸ ulusal güvenliğin¸ toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması¸ kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi¸ sağlığın veya ahlakın¸ başkalarının şöhret ve haklarının korunması¸ veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla öngörülen bazı biçim koşullarına¸ sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir.
 

Madde 11
Dernek kurma ve toplantı özgürlüğü

1. Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak¸ demek kurmak¸ ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir.
2. Bu hakların kullanılması¸ demokratik bir toplumda¸ zorunlu tedbirler niteliğinde olarak¸ ulusal güvenliğin¸ kamu emniyetinin korunması¸ kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi¸ sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir. Bu madde¸ bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler¸ kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel değildir.
 

Madde 12
Evlenme hakkı

Evlenme çağına gelen erkek ve kadın¸ bu hakkın kullanılmasını düzenleyen ulusal yasalar uyarınca evlenmek ve aile kurmak hakkına sahiptir.
 

Madde 13
Etkili başvuru hakkı

Bu Sözleşme’de tanınmış olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes¸ ihlal fiili resmi görev yapan kimseler tarafından bu sıfatlarına dayanılarak yapılmış da olsa¸ ulusal bir makama etkili bir başvuru yapabilme hakkına sahiptir.
 

Madde 14
Ayırımcılık yasağı

Bu Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma¸ cinsiyet¸ ırk¸ renk¸ dil¸ din¸ siyasal veya diğer kanaatler¸ ulusal veya sosyal köken¸ ulusal bir azınlığa mensupluk¸ servet¸ doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayırımcılık yapılmadan sağlanır.
 

Madde 15
Olağanüstü hallerde askıya alma

1. Savaş veya ulusun varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde her Yüksek Sözleşmeci Taraf¸ ancak durumun gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek koşuluyla bu Sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir.
2. Yukarıdaki hüküm¸ meşru savaş fiilleri sonucunda meydana gelen ölüm hali dışında¸ 2. madde ile 3. ve 4. maddeler (fıkra 1) ve 7. maddeyi hiçbir suretle ihlale mezun kılmaz.
3. Bu maddeye göre aykırı tedbirler alma hakkını kullanan her Yüksek Sözleşmeci Taraf¸ alınan tedbirler ve bunları gerektiren nedenler hakkında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne tam bilgi verir. Bu Yüksek Sözleşmeci Taraf¸ sözü geçen tedbirlerin yürürlükten kalktığı tarihi de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirir.
 

Madde 16
Yabancıların siyasal etkinliklerinin kısıtlanması

10¸ 11 ve 14. maddelerin hiçbir hükmü¸ Yüksek Sözleşmeci Tarafların yabancıların siyasal etkinliklerini sınırlamalarına engel sayılmaz.
 

Madde 17
Hakların kötüye kullanımının yasaklanması

Bu Sözleşme hükümlerinden hiçbiri¸ bir devlete¸ topluluğa veya kişiye¸ Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmesine veya burada öngörüldüğünden daha geniş ölçüde sınırlamalara uğratılmasına yönelik bir etkinliğe girişme ya da eylemde bulunma hakkını sağlar biçimde yorumlanamaz.
 

Madde 18
Hakların kısıtlanmasının sınırları

Bu Sözleşmenin hükümleri gereğince¸ sözü edilen hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamalar ancak öngörülen amaçlar için uygulanabilir.
 

BÖLÜM II

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi

Madde 19
Mahkeme'nin kuruluşu

Bu Sözleşme ve protokollarına¸ Yüksek Sözleşmeci Taraflarca kabul edilen yükümlülüklere uyulmasını sağlamak için; aşağıda “Mahkeme” olarak anılacak bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kurulur. Mahkeme devamlı görev yapar.
 

Madde 20
Yargıç sayısı

Mahkeme¸ Yüksek Sözleşmeci Taraflar sayısına eşit sayıda yargıçtan oluşur.
 

Madde 21
Görev için aranan koşullar

1. Yargıçlar üstün ahlaki vasıflara ve yüksek bir hukuki göreve atanmak için gerekli niteliklere sahip veya ehliyetleriyle tanınmış hukukçu olmalıdırlar.
2. Yargıçlar Mahkemeye kendi adlarına katılırlar.
3. Görev süreleri içerisinde¸ yargıçlar bağımsızlıkları¸ tarafsızlıkları ve daimi görevin gerekleri ile bağdaşmayan herhangi bir görev üstlenemezler; bu fıkranın uygulanmasından doğan sorunlar Mahkeme tarafından karara bağlanır.
 

Madde 22
Yargıçların seçimi

1. Yargıçlar¸ her Yüksek Sözleşmeci Taraf için¸ o Yüksek Sözleşmeci Taraf tarafından gösterilen ve üç aday içeren bir liste üzerinden Parlamenterler Meclisi tarafından oy çokluğu ile seçilirler.
2. Yeni Yüksek Sözleşmeci Tarafların bu Sözleşme’ye katılmaları halinde Mahkeme’yi tamamlamak ve boşalan üyelikleri doldurmak için aynı usul izlenir.
 

Madde 23
Görev süreleri

1. Yargıçlar altı yıl için seçilirler. Tekrar seçilmeleri mümkündür. Bununla beraber ilk seçilen yargıçlardan yarısının görev süresi üç yıl sonunda sona erecektir.
2. İlk üç yıllık sürenin sonunda görevleri sona erecek olan üyeler¸ ilk seçimlerin yapılmasından hemen sonra¸ Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından kura çekmek suretiyle saptanır.
3. Yargıçların imkan ölçüsünde yarısının her üç yılda bir yenilenmesini sağlamak için¸ Parlamenterler Meclisi bir sonraki seçime geçmeden önce seçilecek yargıçlardan bir veya birkaçının görev süresinin veya sürelerinin üç yıldan az veya dokuz yıldan çok olmamak şartı ile¸ altı yıl dışında bir süre olmasına karar verebilir.
4. Birden fazla üyenin görev süresinin söz konusu olduğu durumlarda ve Parlamenterler Meclisi’nin yukarıdaki fıkrayı uygulaması halinde¸ görev sürelerinin üyelere dağılımı¸ Genel Sekreter’in¸ seçimden hemen sonra yapacağı kura sonucu belirlenir.
5. Görev süresi bitmemiş bir yargıcın yerine seçilen yargıç¸ selefinin görev süresini tamamlar.
6. Yargıçların görev süreleri 70 yaşında sona erer.
7. Yargıçlar¸ yerlerine başkası seçilinceye kadar görev yaparlar. Yerlerine başkası seçildikten sonra da kendilerine havale edilmiş olan davalara bakmaya devam ederler.
 

Madde 24
Görevden alınma

Bir yargıç ancak¸ artık gerekli koşulları taşıma dışına ilişkin diğer yargıçların üçte iki çoğunluk ile alacakları kararla görevden alınabilir.
 

Madde 25
Yazı İşleri ve hukukçular

Mahkeme’de¸ görev ve kuruluğu Mahkeme içtüzüğünde belirlenen bir Yazı İşleri bulunur. Mahkeme’ye yazı işlerinde görevli hukukçular yardım eder.
 

Madde 26
Mahkeme'nin genel kurul halinde toplanması

Genel Kurul halinde toplanan Mahkeme¸
a) Üç yıllık bir süre için Başkanını ve bir veya iki Başkan Yardımcısını seçer¸ bunların tekrar seçilmeleri mümkündür;
b) belirli süreler için Daireler kurar;
c) Mahkeme¸ Dairelerinin başkanlarını seçer¸ bunların tekrar seçilmeleri mümkündür;
d) Mahkeme içtüzüğünü kabul eder;
e) Yazı işleri Müdürü ve bir veya birden fazla Müdür Yardımcısı seçer.
 

Madde 27
Komite¸ Daireler ve Büyük Daire

1. Mahkeme¸ önüne gelen başvuruları incelemek üzere üç yargıçlı Komiteler¸ yedi yargıçlı Daireler ve onyedi yargıçlı bir Büyük Daire şeklinde toplanır. Mahkemenin Daireleri belirli bir süre için Komiteleri oluşturur.
2. Başvuruya konu olan Taraf  Devlet adına seçilmiş yargıç Daire ve Büyük Dairede vazifeten yer alır; bu yargıcın yokluğunda veya katılması mümkün olmayan durumlarda¸ anılan Devletin belirleyeceği bir kişi yargıç sıfatıyla Daire ve Büyük Dairede yer alır.
3. Büyük Daire ayrıca Mahkeme Başkanı¸ Başkan Yardımcıları¸ Daire Başkanları ve Mahkeme içtüzüğüne göre seçilecek diğer yargıçlardan oluşur. 43. madde uyarınca Büyük Daireye sevk edilen başvuruların incelenmesi sırasında¸ Daire Başkanı ve başvuruda konu edilen Devletin yargıcı dışında¸ bu kararı veren Daire yargıçları Büyük Dairede yer alamazlar.
 

Madde 28
Komitelerin kabul edilemezlik kararları

Bir Komite¸ 34. madde uyarınca yapılan kişisel başvurunun¸ daha fazla incelemeyi gerektirmediği hallerde¸ oybirliği ile kabul edilemezliğine veya kayıttan düşürülmesine karar verebilir. Bu karar kesindir.
 

Madde 29
Dairelerin kabul edilebilirlik ve esasa ilişkin kararları

1. 28. madde çerçevesinde karar verilmediği takdirde¸ bir Daire¸ 34. madde uyarınca yapılan kişisel başvuruların kabul edilebilirliği ve esası hakkında karar verir.
2. Bir Daire¸ 33. madde uyarınca yapılan devlet başvurularının kabul edilebilirliği ve esası hakkında karar verir.
3. Mahkeme’nin istisnai hallerde¸ aksine kararları hariç¸ kabul edilebilirlik konusundaki kararları ayrı olarak alınır.
 

Madde 30
Yargılanmanın Büyük Daireye gönderilmesi

Daire önünde görülen dava¸ işbu Sözleşmenin ve protokollarının yorumu konusunda ciddi sorunlar doğuruyorsa ya da sorunun çözümü Mahkeme tarafından önceden verilmiş bir karar ile çelişkili olacak ise¸ Daire¸ hüküm vermediği süre içerisinde¸ taraflar itiraz etmedikçe¸ yargı yetkisinden Büyük Daire lehine vazgeçebilir.
 

Madde 31
Büyük Dairenin yetkileri

Büyük Daire¸
1. Daireler tarafından 30. madde uyarınca kendisine gönderilen veya 43.  madde uyarınca önüne gelen¸ 33. veya 34. maddeler uyarınca yapılan başvuruları ve¸
2. 47. maddede öngörülen görüş bildirme taleplerini inceler.
 

Madde 32
Mahkeme'nin yargı yetkisi

1. Mahkeme’nin yargı yetkisi¸ 33.¸ 34. ve 37. maddeler uyarınca kendisine intikal eden¸ işbu Sözleşmenin ve protokollarının yorumu ve uygulanmasına ilişkin tüm konuları kapsar.
2. Mahkeme’nin yargı yetkisinin olup olma dışı hakkında ihtilaf durumunda¸ karar Mahkemeye aittir.
 

Madde 33
Devlet başvuruları

Her Yüksek Sözleşmeci Taraf işbu Sözleşme ve protokolları hükümlerine vaki ve kendisinin diğer Yüksek Sözleşmeci Tarafa isnat edilebileceğine kanaat getirdiği herhangi bir ihlalden dolayı Mahkeme’ye başvurabilir.
 

Madde 34
Kişisel başvurular

İşbu Sözleşme ve Protokollarında tanınan hakların Yüksek Sözleşmeci Taraflardan biri tarafından ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek kişi¸ hükümet dışı her kuruluş veya kişi grupları Mahkeme’ye başvurabilir. Yüksek Sözleşmeci Taraflar bu hakkın etkin bir şekilde kullanılmasına hiçbir suretle engel olmamayı taahhüt ederler.
 

Madde 35
Kabul edilebilirlik koşulları

1. Uluslararası Hukukun genel olarak kabul edilen prensiplerine göre¸ ancak iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra ve kesin karardan itibaren altı aylık süre içinde Mahkeme’ye başvurulabilir.
2. Mahkeme¸ 34. madde uyarınca sunulan herhangi bir kişisel başvuruyu aşağıdaki hallerde kabul etmez:
a) Başvuru imzasız ise veya;
b) Başvuru Mahkeme tarafından daha önce incelenmiş veya uluslararası diğer bir soruşturma veya çözüm merciine sunulmuş başka bir başvurunun konusuyla esas itibariyle aynı ise ve yeni olaylar içermiyorsa.
3. Mahkeme¸ 34. madde uyarınca sunulan herhangi bir kişisel başvuruyu işbu Sözleşme ve Protokolları hükümleri dışında kalmış¸ açıkça dayanaktan yoksun veya başvuru hakkının suistimali mahiyetinde telakki ettiği takdirde¸ kabul edilemez bulur.
4. Mahkeme işbu maddeye göre kabul edilemez bulduğu her başvuruyu reddeder. Yargılamanın her aşamasında bu karar verilebilir.
 

Madde 36
Üçüncü  tarafın müdahalesi

1. Daire ve Büyük Daire önündeki tüm davalarda¸ vatandaşlarından birinin başvuran taraf olması halinde¸ Yüksek Sözleşmeci Tarafın yazılı görüş sunma ve duruşmalarda bulunma hakkı vardır.
2. Mahkeme Başkanı¸ adaletin doğru sağlanabilmesi amacıyla¸ yargılamada taraf olmayan herhangi bir Yüksek Sözleşmeci Tarafı yazılı görüş sunma veya duruşmalarda taraf olmaya davet edebilir.
 

Madde 37
Başvurunun kayıttan düşmesi

1. Yargılamanın herhangi bir aşamasında¸ Mahkeme¸ aşağıdaki sonuçlara varılması halinde başvurunun kayıttan düşürülmesine karar verebilir.
a) Başvuru sahibi başvurusunu takip etme niyetinde değilse; veya;
b) Sorun çözümlenmişse veya;
c) Başka herhangi bir nedenden ötürü¸ başvurunun incelenmesine devam edilmesi hususunda artık haklı bir gerekçe görmezse.
Ancak işbu Sözleşme ve Protokollarında tanımlanan insan haklarına riayet gerektiriyorsa¸ Mahkeme başvurunun incelenmesine devam eder.
2. Mahkeme koşulların haklı kıldığı kanısına varırsa¸ bir başvurunun eski haline döndürülmesini kararlaştırabilir.
 

Madde 38
Davanın incelenmesi ve dostane çözüm süreci

1. Mahkeme¸ kendisine gelen başvuruyu kabul edilebilir bulduğu takdirde¸
a) Olayları saptamak amacıyla¸ tarafların temsilcileriyle birlikte başvuruyu incelemeye devam eder ve gerekirse¸ ilgili Devletlerin¸ etkinliği için gerekli tüm kolaylıkları sağlayacakları bir soruşturma yapacaktır;
b) İşbu Sözleşme ve Protokollarında tanımlanan şekliyle İnsan Haklarına saygı esasından hareketle¸ davanın dostane bir çözüm ile sonuçlandırılması için ilgili taraflara hizmet sunmaya hazır olacaktır.
2. "1 .b” hükümlerine göre yürütülen süreç gizlidir.
 

Madde 39
Dostane çözüme varılması

Dostane çözüme varılırsa¸ Mahkeme olaylarla ve varılan çözümle sı-nırlı kısa açıklamayı içeren bir karar vererek başvuruyu kayıttan düşürür.
 

Madde 40
Duruşmaların kamuya açık olması  ve belgelere ulaşabilme

1. Mahkeme istisnai durumlarda aksini kararlaştırmadıkça¸ duruşmalar kamuya açıktır.
2. Mahkeme Başkanı aksine karar vermedikçe¸ Yazı İşleri Müdürüne emanet edilen belgeler kamuya açıktır.
 

Madde 41
Hakkaniyete uygun tatmin

Mahkeme işbu Sözleşme ve protokollarının ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa¸ Mahkeme¸ gerektiği takdirde¸ hakkaniyete uygun bir surette¸ zarar gören tarafın tatminine hükmeder.
 

Madde 42
Dairelerin kararları

Dairelerin kararları¸ 44. maddenin 2. fıkrası hükümleri uyarınca kesinleşir.
 

Madde 43
Büyük Daireye gönderme

1. Bir Daire kararının verildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde¸ dava taraflarından her biri¸ istisnai durumlarda¸ davanın Büyük Daireye gönderilmesini isteyebilir.
2. Büyük Daire bünyesinde beş yargıçtan oluşan bir kurul¸ dava Sözleşme ve protokollarının yorumuna ya da uygulanmasına ilişkin ciddi bir sorun doğuruyorsa ya da genel nitelikli ciddi bir konu teşkil ediyorsa¸ istemi kabul eder.
3. Kurul istemi kabul ederse¸ Büyük Daire bir hüküm ile davayı sonuçlandırır.
 

Madde 44
Kesin hükümler

1. Büyük Dairenin kararı kesindir.
2. Bir Dairenin kararı aşağıdaki durumlarda kesinleşir.
a) Taraflar davanın Büyük Daireye gönderilmesini istemediklerini beyan ederlerse veya;
b) Karardan üç ay içerisinde davanın Büyük Daireye gönderilmesi istenmezse veya;
c) Kurul 43. maddede öngörülen istemi reddederse.
3. Kesin karar yayınlanır.
 

Madde 45
Hükümlerin ve kararların  gerekçeli olması

1. Hükümler¸ başvuruların kabul edilebilirliğine veya kabul edilemezliğine ilişkin kararlar gerekçelidir.
2. Hüküm¸ tamamen veya kısmen yargıçların oybirliğini içermediği takdirde¸ her yargıç kendi ayrı görüşünü belirtmek hakkına sahiptir.
 

Madde 46
Kararların bağlayıcılığı ve uygulanması

1. Yüksek Sözleşmeci Taraflar¸ taraf oldukları davalarda Mahkemenin kesinleşmiş kararlarına uymayı taahhüt ederler.
2. Mahkemenin kesinleşmiş kararı¸ kararın uygulanmasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesine gönderilir.
 

Madde 47
Görüş bildirme

1. Mahkeme¸ Bakanlar Komitesi'nin istemi üzerine¸ Sözleşme ve protokollarının yorumlanması ile ilgili hukuki meseleler üzerinde görüş bildirebilir.
2. Ancak¸ bu görüşler¸ ne Sözleşmenin 1. bölümünde ve protokollarında belirlenen hak ve özgürlüklerin içeriği veya kapsamı ile ilgili sorunlara¸ ne de Mahkeme veya Bakanlar Komitesi'nin Sözleşmede öngörülen bir başvuru sonucunda karara bağlamak durumunda kalabileceği diğer sorunlara ilişkin bulunabilir.
3. Bakanlar Komitesinin Mahkeme’den görüş bildirme talep etmek kararı Komiteye katılmakhakkına sahip temsilcilerin çoğunluğuyla alınır.
 

Madde 48
Mahkeme'nin görüş bildirme yetkisi

Bakanlar Komitesi tarafından yapılan talebin¸ 47. maddede belirtilen görüş bildirme yetkisine girip girmediğini Mahkeme kararlaştırır.
 

Madde 49
Bildirilen görüşün gerekçeli olması

1. Mahkemenin verdiği görüş gerekçelidir.
2. Mütalaa¸ tamamen veya kısmen yargıçların oybirliğini içermediği takdirde¸ her yargıç kendi ayrı görüşünü belirtmek hakkına sahiptir.
3. Mahkemenin mütalaası Bakanlar Komitesi'ne bildirilir.
 

Madde 50
Mahkeme'nin masrafları

Mahkemenin masrafları¸ Avrupa Konseyi tarafından karşılanır.
 

Madde 51
Yargıçların ayrıcalık ve dokunulmazlıkları

Yargıçlar vazifelerinin ifasında Avrupa Konseyi Statüsünün 40. maddesinde ve bu madde uyarınca akdedilen anlaşmalarda öngörülen ayrıcalık ve dokunulmazlıklardan yararlanırlar.
 

BÖLÜM III

Çeşitli Hükümler

Madde 52
Genel Sekreter tarafından yapılan incelemeler

Her Yüksek Sözleşmeci Taraf¸ Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nin istemesi üzerine¸ bu Sözleşme’nin bütün hükümlerinin fiilen uygulanmasının kendi iç hukukunca nasıl sağlandığı konusunda açıklamalarda bulunur.
 

Madde 53
Tanınan insan haklarının korunması

Bu Sözleşme hükümlerinden hiçbiri¸ herhangi bir Yüksek Sözleşmeci Tarafın yasalarına ve onun taraf olduğu başka bir Sözleşmeye göre tanınabilecek insan haklarını ve temel özgürlüklerini sınırlayamaz¸ ya da onlara aykırı düşecek şekilde yorumlanamaz.
 

Madde 54
Bakanlar Komitesi’nin yetkileri

Bu Sözleşme’nin hiçbir hükmü¸ Avrupa Konseyi Statüsü’nün Bakanlar Komitesi’ne tanıdığı yetkileri olumsuz yönde etkilemez.
 

Madde 55
Diğer çözüm yollarının dışlanması

Yüksek Sözleşmeci Taraflar¸ bu Sözleşme’nin yorum veya uygulamasından doğan bir anlaşmazlığı¸ başvuru yoluyla bu Sözleşmede öngörülenlerin dışında bir çözüme bağlamak hususunda aralarında mevcut anlaşma¸ sözleşme veya bildirilerden¸ özel uzlaşma halleri dışında yararlanmaktan karşılıklı olarak vazgeçmeyi kabul ederler.
 

Madde 56
Ülkesel uygulama

1.  Her devlet¸ onaylama sırasında veya daha sonra herhangi bir zamanda¸ Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne göndereceği bir bildirimle bu Sözleşme’nin¸ uluslararası ilişkilerinden sorumlu bulunduğu bütün ülkelere veya bunlardan herhangi birine¸ işbu maddenin 4. Fıkrası saklı kalmak kaydıyla¸ uygulanacağını beyan edebilir.
2. Sözleşme¸ bildirimde belirtilen ülke veya ülkelerde¸ Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nin bu bildirimi aldığı tarihten itibaren otuz gün sonra uygulamaya konur.
3. Bu Sözleşmenin hükümleri sözü geçen ülkelerde yerel şartlar dikkate alınarak uygulanır.
4. Bu maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirimde bulunmuş olan her devlet¸ sonradan herhangi bir zamanda¸ bildiriminde belirtmiş olduğu ülke veya ülkelerdeki gerçek kişilerin¸ hükümet dışı kuruluşların veya kişi gruplarının başvuruları konusunda bu Sözleşıne’nin 34. maddesine uygun olarak Mahkeme’nin yetkisini kabul ettiğini beyan edebilir.
 

Madde 57
Çekinceler

1. Bu Sözleşme’nin imzası ve onaylama belgesinin sunulması sırasında her devlet¸ Sözleşme’nin belirli bir hükmü hakkında¸ o sırada kendi ülkesinde yürürlükte olan bir yasanın bu hükme uygun olmaması ölçüsünde bir çekince kaydı koyabilir. Bu madde genel nitelikte çekinceler konmasına izin vermez.
2. Bu maddeye uygun olarak konulacak her çekince¸ sözü edilen yasanın kısa bir açıklamasını içerir.
 

Madde 58
Feshi ihbar

1. Bir Yüksek Sözleşmeci Taraf¸ bu Sözleşme’yi ancak Sözleşme’ye taraf olduğu tarihten itibaren geçecek beş yıllık bir süre sonunda ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne altı ay önceden haber verilecek bir ihbarla feshedebilir. Genel Sekreter bunu¸ diğer Yüksek Sözleşmeci Taraflara bildirir.
2. Bu fesih işlemi¸ feshin geçerli sayıldığı tarihten önce işlenmiş ve yükümlülüklerin ihlali niteliğinde sayılabilecek olan bir fiil dolayısıyla¸ ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın bu Sözleşme’den doğan yükümlülüklerinden kurtulması sonucunu doğurmaz.
3. Aynı şartlarla¸ Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkan her Yüksek Sözleşmeci Taraf¸ bu Sözleşme’ye de taraf olmaktan çıkar.
4. Sözleşme¸ 56' ncı madde gereğince uygulanacağı beyan edilmiş olan ülkelerle ilgili olarak¸ yukarıdaki fıkraların hükümleri uyarınca feshedilebilir.
 

Madde 59
İmza ve onay

1. Bu Sözleşme¸ Avrupa Konseyi üyelerinin imzalarına açıktır. Sözleşme onaylanacaktır. Onaylama belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne verilecektir.
2. Bu Sözleşme¸ on onaylama belgesinin verilmesinden sonra yürürlüğe girecektir.
3. Sözleşmeyi daha sonra onaylayacak olan imzacılar için Sözleşme¸ onaylama belgesinin verilmesinden itibaren yürürlüğe girecektir.
4. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri¸ Sözleşmenin yürürlüğe girdiğini¸ Sözleşme’yi onaylayan Yüksek Sözleşmeci Tarafların adlarını ve daha sonra gelecek olan onaylama belgelerinin verilişini bütün Avrupa Konseyi üyelerine bildirecektir.

Bu Sözleşme¸ Avrupa Konseyi arşivlerinde saklanmak ve her iki metin de aynı derecede  geçerli olmak üzere Fransızca ve İngilizce tek bir nüsha halinde 4 Kasım 1950’de Roma’da düzenlenmiştir. Genel Sekreter bunun tasdikli örneklerini imza eden bütün devletlere gönderecektir.

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Tarafından 20 Kasım 1989 Tarihinde Kabul Edilmiştir.

Resmi Gazete Tarihi:27/01/1995
Resmi Gazete Sayısı:22184

ÖNSÖZ
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler:
Birleşmiş Milletler Andlaşmasında ilan edilen ilkeler uyarınca insanlık ailesinin tüm üyelerinin¸ doğuştan varlıklarına özgü bulunan haysiyetle birlikte eşit ve devredilemez haklara sahip olmalarının tanınmasının¸ dünyada özgürlük¸ adalet ve barışın temeli olduğunu düşünerek¸
Birleşmiş Milletler halklarının¸ insanın temel haklarına ve bireyin¸ insan olarak taşıdığı haysiyet ve değere olan kesin inançlarını Birleşmiş Milletler Andlaşmasında bir kez daha doğrulamış olduklarını ve daha geniş bir özgürlük ortamında toplumsal ilerleme ve daha iyi bir yaşam düzeyi sağlama yolundaki kararlılıklarını hatırda tutarak¸
Birleşmiş Milletlerin¸ İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerinde herkesin¸ bu metinlerde yer alan hak ve özgürlüklerden ırk¸ renk¸ cinsiyet¸ dil¸ din¸ siyasal ya da başka görüş¸ ulusal ya da toplumsal köken¸ mülkiyet¸ doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayırımlar dahil¸ hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip olduklarını benimsediklerini ve ilan ettiklerini kabul ederek¸
Uluslararası İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde¸ Birleşmiş Milletlerin¸ çocukların özel ilgi ve yardıma hakkı olduğunu ilan ettiğini anımsayarak¸
Toplumun temel birimi olan ve tüm üyelerinin ve özellikle çocukların gelişmeleri ve esenlikleri için doğal ortamı oluşturan ailenin toplum içinde kendisinden beklenen sorumlulukları tam olarak yerine getirebilmesi için gerekli koruma ve yardımı görmesinin zorunluluğuna inanmış olarak¸
Çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk¸ sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliğini kabul ederek¸
Çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve Birleşmiş Milletler Andlaşmasında ilan edilen ülküler ve özellikle barış¸ değerbilirlik¸ hoşgörü¸ özgürlük¸ eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliğini gözönünde bulundurarak¸
ÇOCUK HAKLARINA DAİR SOZLEŞME
Çocuğa özel bir ilgi gösterme gerekliliğinin¸ 1924 tarihli¸ Cenevre Çocuk Hakları Bildirisinde ve 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulunca kabul edilen Çocuk Hakları Bildirisinde belirtildiğini ve İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde¸ Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nde (özellikle 23 ve 24 üncü maddelerinde) ve Ekonomik¸ Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmede (özellikle 10 uncu maddesinde) ve çocukların esenliği ile ilgili uzman kuruluşların ve uluslararası örgütlerin kurucu ve ilgili belgelerinde tanındığını hatırda tutarak¸ Çocuk Hakları Bildirisinde de belirtildiği gibi "çocuğun gerek bedensel gerek zihinsel bakımdan tam erginliğe ulaşmamış olması nedeniyle doğum sonrasında olduğu kadar¸ doğum öncesinde de uygun yasal korumayı da içeren özel güvence ve koruma gereksiniminin bulunduğu"nu hatırda tutarak¸Ulusal ve uluslararası düzeyde çocukları aile yanına yerleştirme ve evlat edinmeye de özel atıfta bulunan Çocuğun Korunması ve Esenliğine İlişkin Toplumsal ve Hukuksal İlkeler Bildirisi; Çocuk Mahkemelerinin Yönetimi Hakkında Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları (Beijing Kuralları) ve Acil Durumlarda ve Silahlı Çatışma Halinde Kadınların ve Çocukların Korunmasına ilişkin Bildirinin hükümlerini anımsayarak¸ Dünyadaki ülkelerin tümünde çok güç koşullar altında yaşayan ve bu nedenle özel bir ilgiye gereksinimi olan çocukların bulunduğu bilinci içinde¸Çocuğun korunması ve uyumlu gelişmesi bakımından her halkın kendi-ne özgü geleneklerinin ve kültürel değerlerinin taşıdığı önemi gözönünde tutarak¸ Her ülkedeki¸ özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki çocukların yaşama koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası işbirliğinin taşıdığı önemin bilincinde olarak¸
Aşağıdaki kurallar üzerinde anlaşmaya varmışlardır:
I. KISIM
Madde 1
Bu Sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç¸ onsekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.
Madde 2
1. Taraf Devletler¸ bu Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa¸ kendilerinin¸ ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları¸ ırk¸ renk¸ cinsiyet¸ dil¸ siyasal ya da başka düşünceler¸ ulusal¸ etnik ve sosyal köken¸ mülkiyet¸ sakatlık¸ doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler.
2. Taraf Devletler¸ çocuğun ana-babasının¸ yasal vasilerinin veya ailesinin öteki üyelerinin durumları¸ faaliyetleri¸ açıklanan düşünceleri veya inançları nedeniyle her türlü ayırıma veya cezaya tabi tutulmasına karşı etkili biçimde korunması için gerekli tüm uygun önlemi alırlar.
Madde 3
1. Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları¸ mahkemeler¸ idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde¸ çocuğun yararı temel düşüncedir.
2. Taraf Devletler¸ çocuğun ana-babasının¸ vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de gözönünde tutarak¸ esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar.
3. Taraf Devletler¸ çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların¸ hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik¸ sağlık¸ personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından¸ yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler.
Madde 4
Taraf Devletler¸ bu Sözleşmede tanınan hakların uygulanması amacıyla gereken her türlü yasal¸ idari ve diğer önlemleri alırlar. Ekonomik¸ sosyal ve kültürel haklara ilişkin olarak¸ Taraf Devletler eldeki kaynaklarını ola-bildiğince geniş tutarak¸ gerekirse uluslararası işbirliği çerçevesinde bu tür önlemler alırlar.
Madde 5
Taraf Devletler¸ bu Sözleşmenin çocuğa tanıdığı haklar doğrultusunda çocuğun yeteneklerinin geliştirilmesi ile uyumlu olarak¸ çocuğa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda ana-babanın¸ yerel gelenekler öngörüyorsa uzak aile veya topluluk üyelerinin¸ yasal vasilerinin veya çocuktan hukuken sorumlu öteki kişilerin sorumluluklarına¸ haklarına ve ödevlerine saygı gösterirler.
Madde 6
1. Taraf Devletler¸ her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
2. Taraf Devletler¸ çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.
Madde 7
1. Çocuk doğumdan hemen sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve doğumdan itibaren bir isim hakkına¸ bir vatandaşlık kazanma hakkına ve mümkün olduğu ölçüde ana-babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahip olacaktır.
2. Taraf Devletler¸ özellikle çocuğun tabiiyetsiz kalması söz konusu olduğunda kendi ulusal hukuklarına ve ilgili uluslararası belgeler çerçevesinde üstlendikleri yükümlülüklerine uygun olarak bu hakların işlerlik kazanmasını taahhüt ederler.
Madde 8
1. Taraf Devletler¸ yasanın tanıdığı şekliyle çocuğun kimliğini; tabiiyeti¸ ismi ve aile bağları dahil¸ koruma hakkına saygı göstermeyi ve bu konuda yasa dışı müdahalelerde bulunmamayı taahhüt ederler.
2. Çocuğun kimliğinin unsurlarının bazılarından veya tümünden yasaya aykırı olarak yoksun bırakılması halinde¸ Taraf Devletler çocuğun kimliğine süratle yeniden kavuşturulması amacıyla gerekli yardım ve korumada bulunurlar.
Madde 9
1. Yetkili makamlar uygulanabilir yasa ve usullere göre ve temyiz yolu açık olarak¸ ayrılığın çocuğun yüksek yararına olduğu yolunda karar vermedikçe¸ Taraf Devletler¸ çocuğun; ana-babasından¸ onların rızası dışında ayrılmamasını güvence altına alırlar. Ancak¸ ana-babası tarafından çocuğun kötü muameleye maruz bırakılması ya da ihmal edilmesi durumlarında ya da ana-babanın birbirinden ayrı yaşaması nedeniyle çocuğun ikametgahının belirlenmesi amacıyla karara varılması gerektiğinde¸ bu tür bir ayrılık kararı verilebilir.
2. Bu maddenin birinci fıkrası uyarınca girişilen her işlemde¸ ilgili bütün taraflara işleme katılma ve görüşlerini bildirme olanağı tanınır.
3. Taraf Devletler¸ ana-babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun¸ kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça¸ ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterirler.
4. Böyle bir ayrılık¸ bir Taraf Devlet tarafından girişilen ve çocuğun kendisinin ana veya babasının veya her ikisinin birden tutuklanmasını¸ hap-sini¸ sürgün¸ sınır dışı edilmesini veya ölümünü (ki buna devletin gözetimi altında iken nedeni ne olursa olsun meydana gelen ölüm dahildir) tevlit eden herhangi benzer bir işlem sonucu olmuşsa¸ bu Taraf Devlet¸ istek üzerine ve çocuğun esenliğine zarar vermemek koşulu ile; ana-babaya¸ çocuğa veya uygun olursa¸ ailenin bir başka üyesine¸ söz konusu aile bireyinin ya da bireylerinin bulunduğu yer hakkında gereken bilgiyi verecektir. Taraf Devletler¸ böyle bir istemin başlı başına sunulmasının ilgili kişi veya kişiler bakımından aleyhe hiç bir sonuç yaratmamasını ayrıca taahhüt ederler. .
Madde 10
1. 9 uncu Maddenin 1 inci fıkrası uyarınca Taraf Devletlere düşen sorumluluğa uygun olarak¸ çocuk veya ana-babası tarafından¸ ailenin birleşmesi amaçlarıyla yapılan bir Taraf Devlet ülkesine girme ya da onu terketme konusundaki her başvuru¸ Taraf Devletlerce olumlu¸ insani ve ivedi bir tutumla ele alınacaktır. Taraf Devletler¸ bu tür bir başvuru yapılmasının başvuru sahipleri veya aile üyeleri aleyhine sonuçlar yaratmamasını taahhüt ederler.
2. Ana-babası¸ ayrı devletlerde oturan bir çocuk olağanüstü durumlar hariç¸ hem ana hem de babası ile düzenli biçimde kişisel ilişkiler kurma ve doğrudan görüşme hakkına sahiptir. Bu nedenle ve 9 uncu maddenin 1 inci fıkrasına göre Taraf Devletlere düşen sorumluluğa uygun olarak¸ Taraf Devletler çocuğun ve ana-babasının Taraf Devletlerin ülkeleri dahil herhangi bir ülkeyi terketmeye ve kendi ülkelerine dönme hakkına saygı gösterirler. Herhangi bir ülkeyi terketme hakkı¸ yalnızca yasada öngörüldüğü gibi ve ulusal güvenliği¸ kamu düzenini¸ kamu sağlığı ve ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak amacı ile ve işbu Sözleşme ile tanınan öteki haklarla bağdaştığı ölçüde kısıtlamalara konu olabilir.
Madde-11
1. Taraf Devletler¸ çocukların yasadışı yollarla ülke dışına çıkarılıp geri döndürülmemesi halleriyle mücadele için önlemler alırlar.
2. Bu amaçla Taraf Devletler iki ya da çok taraflı anlaşmalar yapılmasını ya da mevcut anlaşmalara katılmayı teşvik ederler.
Madde-12
1. Taraf Devletler¸ görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak¸ gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.
2. Bu amaçla¸ çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı¸ ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa¸ özellikle sağlanacaktır.
Madde-13
1. Çocuk¸ düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak¸ ülke sınırları ile bağlı olmaksızın; yazılı¸ sözlü¸ basılı¸ sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması¸ elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir.
2. Bu hakkın kullanılması yalnızca:
a) Başkasının haklarına ve itibarına saygı¸
b) Milli güvenliğin¸ kamu düzeninin¸ kamu sağlığı ve ahlakın korunması nedenleriyle ve kanun tarafından öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla yapılan sınırlamalara konu olabilir.
Madde14
1. Taraf Devletler¸ çocuğun düşünce¸ vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterirler.
2. Taraf Devletler¸ ana-babanın ve gerekiyorsa yasal vasilerin; çocuğun yeteneklerinin gelişmesiyle bağdaşır biçimde haklarının kullanılmasında çocuğa yol gösterme konusundaki hak ve ödevlerine¸ saygı gösterirler.
3. Bir kimsenin dinini ve inançlarını açıklama özgürlüğü kanunla öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla yalnızca kamu güvenliği¸ düzeni¸ sağlık ya da ahlaki ya da başkalarının temel hakları ve özgürlüklerini korumak gibi amaçlarla sınırlandırılabilir.
Madde15
1. Taraf Devletler¸ çocuğun dernek kurma ve barış içinde toplanma özgürlüklerine ilişkin haklarını kabul ederler.
2. Bu hakların kullanılması¸ ancak yasayla zorunlu kılınan ve demokratik bir toplumda gerekli olan ulusal güvenlik¸ kamu güvenliği¸ kamu düzeni yararına olarak ya da kamu sağlığı ve ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla yapılan sınırlamalardan başkalarıyla kısıtlandırılamaz.
Madde16
1. Hiçbir çocuğun özel yaşantısına¸ aile¸ konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi¸ onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz.
2. Çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.
Madde17
Taraf Devletler¸ kitle iletişim araçlarının önemini kabul ederek çocuğun;
özellikle toplumsal¸ ruhsal ve ahlaki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. Bu amaçla Taraf Devletler:
a) Kitle iletişim araçlarını çocuk bakımından toplumsal ve kültürel yararı olan ve 29 uncu maddenin ruhuna uygun bilgi ve belgeyi yaymak için teşvik ederler;
b) Çeşitli kültürel¸ ulusal ve uluslararası kaynaklardan gelen bu türde bilgi ve belgelerin üretimi¸ değişimi ve yayımı amacıyla uluslararası işbirliğini teşvik ederler;
c) Çocuk kitaplarının üretimini ve yayılmasını teşvik ederler;
d) Kitle iletişim araçlarını azınlık grubu veya bir yerli ahaliye mensup çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik ederler;
e) 13 ve 18 inci maddelerde yer alan kurallar gözönünde tutularak çocuğun esenliğine zarar verebilecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun yönlendirici ilkeler geliştirilmesini teşvik ederler.
Madde18
1. Taraf Devletler¸ çocuğun yetiştirilmesinde ve gelişmesinin sağlanmasında ana-babanın birlikte sorumluluk taşıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler. Çocuğun yetiştirilmesi ve geliştirilmesi sorumluluğu ilk önce ana-babaya ya da durum gerektiriyorsa yasal vasilere düşer. Bu kişiler her şeyden önce çocuğun yüksek yararını gözönünde tutarak hareket ederler.
2. Bu Sözleşmede belirtilen hakların güvence altına alınması ve geliştirilmesi için Taraf Devletler¸ çocuğun yetiştirilmesi konusundaki sorumluluklarını kullanmada ana-baba ve yasal vasilerin durumlarına uygun yardım yapar ve çocukların bakımı ile görevli kuruluşların¸ faaliyetlerin ve hizmetlerin gelişmesini sağlarlar.
3. Taraf Devletler¸ çalışan ana-babanın¸ çocuk bakım hizmet ve tesislerinden¸ çocuklarının da bu hizmet ve tesislerden yararlanma hakkını sağlamak için uygun olan her türlü önlemi alırlar.
Madde-19
1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler¸ çocuğun ana-babasının ya da onlardan yalnızca birinin¸ yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı¸ şiddet veya suistimale¸ ihmal ya da ihmalkar muameleye¸ ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal¸ idari¸ toplumsal¸ eğitsel bütün önlemleri alırlar.
2. Bu tür koruyucu önlemler; burada tanımlanmış olan çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi¸ belirlenmesi¸ bildirilmesi¸ yetkili makama havale edilmesi¸ soruşturulması¸ tedavisi ve izlenmesi için gerekli başkaca yöntemleri ve uygun olduğu takdirde adliyenin işe el koyması olduğu kadar durumun gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen kişilere¸ gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermelidir.
Madde 20
1. Geçici ve sürekli olarak aile çevresinden yoksun kalan veya kendi yararına olarak bu ortamda bırakılması kabul edilmeyen her çocuk¸ Devletten özel koruma ve yardım görme hakkına sahip olacaktır.
2. Taraf Devletler bu durumdaki bir çocuk için kendi ulusal yasalarına göre¸ uygun olan bakımı sağlayacaklardır.
3. Bu tür bakım¸ başkaca benzerleri yanında¸ bakıcı aile yanına verme¸ İslam Hukukunda kefalet (kafalah)¸ evlat edinme ya da gerekiyorsa çocuk bakımı amacı güden uygun kuruluşlara yerleştirmeyi de içerir. Çözümler düşünülürken¸ çocuğun yetiştirilmesinde sürekliliğin korunmasına ve çocuğun etnik¸ dinsel¸ kültürel ve dil kimliğine gereken saygı gösterilecektir.
Madde 21
Evlat edinme sistemini kabul eden ve/veya buna izin veren Taraf Devletler¸ çocuğun en yüksek yararlarının temel düşünce olduğunu kabul edecek ve aşağıdaki ilkeleri gerçekleştireceklerdir:
a) Bir çocuğun evlat edinilmesine ancak yetkili makam karar verir. Bu makam uygulanabilir yasa ve usullere göre ve güvenilir tüm bilgilerin ışığında; çocuğun¸ ana-babası¸ yakınları ve yasal vasisine göre durumunu gözönüne alarak ve gereken durumlarda tüm ilgililerle yapılacak görüşme sonucu onların da evlat edinme konusundaki onaylarını alma zorunluluğuna uyarak¸ kararını verir.
b) Çocuğun kendi ülkesinde elverişli biçimde bakılması mümkün olmadığı veya evlat edinecek veya yanına yerleştirilecek aile bulunmadığı taktirde/ülkelerarası evlat edinmenin çocuk bakımından uygun bir çözüm olduğunu kabul ederler.
c) Başka bir ülkede evlat edinilmesi düşünülen çocuğun¸ kendi ülkesinde mevcut evlat edinme durumuyla eşdeğer olan güvence ve ölçülerden yararlanmasını sağlarlar.
d) Ülkelerarası evlat edinmede¸ yerleştirmenin ilgililer bakımından yasadışı para kazanma konusu olmaması için gereken bütün önlemleri alırlar.
e) Bu maddedeki amaçları¸ uygun olduğu ölçüde¸ ikili ya da çok taraflı düzenleme veya anlaşmalarla teşvik ederler ve bu çerçevede¸ çocuğun başka bir ülkede yerleştirilmesinin yetkili makam veya organlar tarafından yürütülmesini güvenceye almak için çaba gösterirler.
Madde 22
1. Taraf Devletler¸ ister tek başına olsun isterse ana babası veya herhangi bir başka kimse ile birlikte bulunsun¸ mülteci statüsü kazanmaya çalışan ya da uluslararası veya iç hukuk kural ve usulleri uyarınca mülteci sayılan bir çocuğun¸ bu Sözleşmede ve insan haklarına veya insani konulara ilişkin ve söz konusu Devletlerin taraf oldukları diğer Uluslararası Sözleşmelerde tanınan ve bu duruma uygulanabilir nitelikte bulunan hakları kullanması amacıyla koruma ve insani yardımdan yararlanması için gerekli bütün önlemleri alırlar.
2. Bu nedenle¸ Taraf Devletler¸ uygun gördükleri ölçüde¸ Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve onunla işbirliği yapan hükümetler arası ve hükümet dışı yetkili başka kuruluşlarla bu durumda olan bir çocuğu korumak¸ ona yardım etmek¸ herhangi bir mülteci çocuğun ailesi ile yeniden bir araya gelebilmesi için ana-babası veya ailesinin başka üyeleri hakkında bilgi toplamak amacıyla işbirliğinde bulunurlar. Herhangi bir nedenle kendi aile çevresinden sürekli ya da geçici olarak ayrı düşmüş bir çocuğa bu Sözleşmeye göre tanınan koruma¸ aynı esaslar içinde¸ ana-babası ya da ailesinin başkaca üyelerinden hiçbirisi bulunmayan çocuğa da tanınacaktır.
Madde 23
1. Taraf Devletler zihinsel ya da bedensel özürlü çocukların saygınlıklarını güvence altına alan¸ özgüvenlerini geliştiren ve toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran şartlar altında eksiksiz bir yaşa ma sahip olmalarını kabul ederler.
2. Taraf Devletler¸ özürlü çocukların özel bakımdan yararlanma hakkını tanırlar ve eldeki kaynakların yeterliliği ölçüsünde ve yapılan başvuru üzerine¸ yardımdan yararlanabilecek durumda olan çocuğa ve onun bakımından sorumlu olanlara¸ çocuğun durumu ve ana-babanın veya çocuğa bakanların içinde bulundukları koşullara uygun düşecek yardımın yapılmasını teşvik ve taahhüt ederler.
3. Özürlü çocuğun¸ özel bakıma gereksinimi olduğu bilincinden hareketle bu maddenin 2 nci fıkrası uyarınca yapılması öngörülen yardım¸ çocuğun ana-babasının ya da çocuğa bakanların parasal (malı) durumları gözönüne alınarak¸ olanaklar ölçüsünde ücretsiz sağlanır. Bu yardım; özürlü çocuğun eğitimi¸ meslek eğitimi¸ tıbbi bakım hizmetleri¸ rehabilitasyon hizmetleri¸ bir işte çalışabilecek duruma getirme hazırlık programları ve dinlenme/eğlenme olanaklarından etkin olarak yararlanmasını sağlamak üzere düzenlenir ve çocuğun en eksiksiz biçimde toplumla bütünleşmesi yanında¸ kültürel ve ruhsal yönü dahil bireysel gelişmesini gerçekleştirme amacını güder.
4. Taraf Devletler¸ uluslararası işbirliği ruhu içinde¸ özürlü çocukların koruyucu sıhhi bakımı¸ tıbbi¸ psikolojik ve işlevsel tedavileri alanlarına ilişkin gerekli bilgilerin alışverişi yanında¸ rehabilitasyon¸ eğitim ve mesleki eğitim hizmetlerine ilişkin yöntemlerin bilgilerini de içerecek şekilde ve Taraf Devletlerin bu alanlardaki güçlerini¸ anlayışlarını geliştirmek ve deneyimlerini zenginleştirmek amacıyla bilgi dağıtımını ve bu bilgiden yararlanmayı teşvik ederler. Bu bakımdan¸ gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri¸ özellikle gözönüne alınır.
Madde 24
1. Taraf Devletler¸ çocuğun olabilecek en iyi sağlık düzeyine kavuşma¸ tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini veren kuruluşlardan yararlanma hakkını tanırlar. Taraf Devletler¸ hiçbir çocuğun bu tür tıbbi bakım hizmetlerinden yararlanma hakkından yoksun bırakılmamasını güvence altına almak için çaba gösterirler.
2. Taraf Devletler¸ bu hakkın tam olarak uygulanmasını takip ederler ve özellikle:
a) Bebek ve çocuk ölüm oranlarının düşürülmesi;
b) Bütün çocuklara gerekli tıbbi yardımın ve tıbbi bakımın; temel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine önem verilerek sağlanması;
c) Temel sağlık hizmetleri çerçevesinde ve başka olanakların yanısıra¸ kolayca bulunabilen tekniklerin kullanılması ve besleyici yiyecekler ve temiz içme suyu sağlanması yoluyla ve çevre kirlenmesinin tehlike ve zararlarını gözönüne alarak¸ hastalık ve yetersiz beslenmeye karşı mücadele edilmesi;
d) Anneye doğum öncesi ve sonrası uygun bakımın sağlanması;
e) Bütün toplum kesimlerinin özellikle ana-babalar ve çocukların¸ çocuk sağlığı ve beslenmesi¸ anne sütü ile beslenmenin yararları¸ toplum ve çevre sağlığı ve kazaların önlenmesi konusunda temel bilgileri elde etmeleri ve bu bilgileri kullanmalarına yardımcı olunması;
f) Koruyucu sağlık bakımlarının¸ ana-babaya rehberliğini¸ aile planlanması eğitimi ve hizmetlerinin geliştirilmesi; amaçlarıyla uygun önlemleri alırlar.
3. Taraf Devletler¸ çocukların sağlığı için zararlı geleneksel uygulamaların kaldırılması amacıyla uygun ve etkili her türlü önlemi alırlar.
4. Taraf Devletler¸ bu maddede tanınan hakkın tam olarak gerçekleştirilmesini tedricen sağlamak amacıyla uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi ve teşviki konusunda karşılıklı olarak söz verirler. Bu konuda gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri özellikle gözönünde tutulur.
Madde 25
Taraf Devletler¸ yetkili makamlarca korunma ve bakım altına alma¸ bedensel ya da ruhsal tedavi amaçlarıyla hakkında bir yerleştirme tedbiri uygulanan çocuğun¸ gördüğü tedaviyi ve yerleştirilmesine bağlı diğer tüm şartları belli aralıklarla gözden geçirme hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
Madde 26
1. Taraf Devletler¸ her çocuğun¸ sosyal sigorta dahil¸ sosyal güvenlikten yararlanma hakkını tanır ve bu hakkın tam olarak gerçekleşmesini sağlamak için ulusal hukuklarına uygun¸ gerekli önlemleri alırlar.
2. Sosyal Güvenlik¸ çocuğun ve çocuğun bakımından sorumlu olanların kaynakları ve koşulları gözönüne alınarak ve çocuk tarafından ya da onun adına yapılan sosyal güvenlikten yararlanma başvurusuna ilişkin başkaca durumlar da gözönünde tutularak sağlanır.
Madde 27
1. Taraf Devletler¸ her çocuğun bedensel¸ zihinsel¸ ruhsal¸ ahlaksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul ederler.
2. Çocuğun gelişmesi için gerekli hayat şartlarının sağlanması sorumluluğu; sahip oldukları imkanlar ve mali güçleri çerçevesinde öncelikle çocuğun ana-babasına veya çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere düşer.
3. Taraf Devletler¸ ulusal durumlarına göre ve olanakları ölçüsünde¸ ana-babaya ve çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere¸ çocuğun bu hakkının uygulanmasında yardımcı olmak amacıyla gerekli önlemleri alır ve gereksinim olduğu takdirde özellikle beslenme¸ giyim ve barınma konularında maddi yardım ve destek programları uygularlar.
4. Taraf Devletler¸ Taraf Devlet ülkesinde veya başka ülkede bulunsun;ana-babası veya çocuğa karşı mali sorumluluğu bulunan diğer kişiler tarafından¸ çocuğun bakım giderlerinin karşılanmasını sağlamak amacıyla her türlü uygun önlemi alırlar. Özellikle çocuğa karşı mali sorumluluğu olan kişinin¸ çocuğun ülkesinden başka bir ülkede yaşaması halinde¸ Taraf Devletler bu konuya ilişkin uluslararası anlaşmalara katılmayı veya bu tür anlaşmalar akdinin yanısıra başkaca uygun düzenlemelerin yapılmasını teşvik ederler.
Madde 28
1. Taraf Devletler¸ çocuğun eğitim hakkını kabul ederler ve bu hakkın fırsat eşitliği temeli üzerinde tedricen gerçekleştirilmesi görüşüyle özellikle:
a) İlk öğretimi herkes için zorunlu ve parasız hale getirirler;
b) Orta öğretim sistemlerinin genel olduğu kadar mesleki nitelikte de olmak üzere çeşitli biçimlerde örgütlenmesini teşvik ederler ve bunların tüm çocuklara açık olmasını sağlarlar ve gerekli durumlarda malı yardım yapılması ve öğretimi parasız kılmak gibi uygun önlemleri alırlar;
c) Uygun bütün araçları kullanarak¸ yüksek öğretimi yetenekleri doğrultusunda herkese açık hale getirirler;
d) Eğitim ve meslek seçimine ilişkin bilgi ve rehberliği bütün çocuklar için elde edilir hale getirirler;
e) Okullarda düzenli biçimde devamın sağlanması ve okulu terketme oranlarının düşürülmesi için önlem alırlar.
2. Taraf Devletler¸ okul disiplininin çocuğun insan olarak taşıdığı saygınlıkla bağdaşır biçimde ve bu Sözleşmeye uygun olarak yürütülmesinin sağlanması amacıyla gerekli olan tüm önlemleri alırlar.
3. Taraf Devletler eğitim alanında¸ özellikle cehaletin ve okuma yazma bilmemenin dünyadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve çağdaş eğitim yöntemlerine ve bilimsel ve teknik bilgilere sahip olunmasını kolaylaştırmak amacıyla uluslararası işbirliğini güçlendirir ve teşvik ederler. Bu konuda¸ gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri özellikle gözönünde tutulur.
Madde 29
1. Taraf Devletler çocuk eğitiminin aşağıdaki amaçlara yönelik olmasını kabul ederler;
a) Çocuğun kişiliğinin¸ yeteneklerinin¸ zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesi;
b) İnsan haklarına ve temel özgürlüklere¸ Birleşmiş Milletler Andlaşmasında benimsenen ilkelere saygısının geliştirilmesi;
c) Çocuğun ana-babasına¸ kültürel kimliğine¸ dil ve değerlerine¸ çocuğun yaşadığı veya geldiği menşe ülkenin ulusal değerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlıklara saygısının geliştirilmesi;
d) Çocuğun¸ anlayışı¸ barış¸ hoşgörü¸ cinsler arası eşitlik ve ister etnik¸ ister ulusal¸ ister dini gruplardan¸ isterse yerli halktan olsun¸ tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla¸ özgür bir toplumda¸ yaşantıyı¸ sorumlulukla üstlenecek şekilde hazırlanması;
e) Doğal çevreye saygısının geliştirilmesi¸
2. Bu maddenin veya 28 inci maddenin hiçbir hükmü gerçek ve tüzel kişilerin öğretim kurumları kurmak ve yönetmek özgürlüğüne¸ bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen ilkelere saygı gösterilmesi ve bu kurumlarda yapılan eğitimin Devlet tarafından konulmuş olan asgari kurallara uygun olması koşuluyla¸ aykırı sayılacak biçimde yorumlanmayacaktır.
Madde 30
Soya¸ dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların varolduğu Devletlerde¸ böyle bir azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk¸ ait olduğu azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma¸ kendi dinine inanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz.
Madde 31
1. Taraf Devletler çocuğun dinlenme¸ boş zaman değerlendirme¸ oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar.
2. Taraf Devletler¸ çocuğun kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katıl-ma hakkını saygı duyarak tanırlar ve özendirirler ve çocuklar için¸ boş zamanı değerlendirmeye¸ dinlenmeye¸ sanata ve kültüre ilişkin (etkinlikler) konusunda uygun ve eşit fırsatların sağlanmasını teşvik ederler.
Madde 32
1. Taraf Devletler¸ çocuğun¸ ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel¸ zihinsel¸ ruhsal¸ ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler.
2. Taraf Devletler¸ bu maddenin uygulamaya konulmasını sağlamak için yasal¸ idari¸ toplumsal ve eğitsel her önlemi alırlar. Bu amaçlar ve öteki uluslararası belgelerin ilgili hükümleri gözönünde tutularak¸ Taraf Devletler özellikle şu önlemleri alırlar:
a) İşe kabul için bir ya da birden çok asgari yaş sınırı tesbit ederler;
b) Çalışmanın saat olarak süresi ve koşullarına ilişkin uygun düzenlemeleri yaparlar.
c) Bu maddenin etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için ceza veya başka uygun yaptırımlar öngörürler.
Madde 33
Taraf Devletler¸ çocukların uluslararası anlaşmalarda tanımladığı biçimde uyuşturucu ve psikotrop maddelerin yasadışı kullanımına karşı korunması ve çocukların bu tür maddelerin yasadışı üretimi ve kaçakçılığı alanında kullanılmasını önlemek amacıyla¸ yasal¸ sosyal ve eğitsel niteliktekiler de dahil olmak üzere¸ her türlü uygun önlemleri alırlar.
Madde 34
Taraf Devletler¸ çocuğu¸ her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi verirler. Bu amaçla Taraf Devletler özellikle:
a) Çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması veya zorlanmasını;
b) Çocukların¸ fuhuş¸ ya da diğer yasadışı cinsel faaliyette bulundurularak sömürülmesini;
c) Çocukların pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini¸
önlemek amacıyla ulusal düzeyde ve ikili ile çok taraflı ilişkilerde gerekli her türlü önlemi alırlar.
Madde 35
Taraf Devletler¸ her ne nedenle ve hangi biçimde olursa olsun¸ çocukların kaçırılmaları¸ satılmaları veya fuhuşa konu olmalarını önlemek için ulusal düzeyde ve ikili ve çok yanlı ilişkilerde gereken her türlü önlemleri alırlar.
Madde 36
Taraf Devletler¸ esenliğine herhangi bir biçimde zarar verebilecek başka her türlü sömürüye karşı çocuğu korurlar.
Madde 37
Taraf Devletler aşağıdaki hususları sağlarlar:
a) Hiçbir çocuk¸ işkence veya diğer zalimce¸ insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ve cezaya tabi tutulmayacaktır. Onsekiz yaşından küçük olanlara¸ işledikleri suçlar nedeniyle idam cezası verilemiyeceği gibi salıverilme koşulu bulunmayan ömür boyu hapis cezası da verilmeyecektir.
b) Hiçbir çocuk yasadışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılmayacaktır. Bir çocuğun tutuklanması¸ alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp¸ uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.
c) Özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuğa insancıl biçimde ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin gereksinimleri gözönünde tutularak davranılacaktır. Özgürlüğünden yoksun olan her çocuk¸ kendi yüksek yararı aksini gerektirmedikçe¸ özellikle yetişkinlerden ayrı tutulacak ve olağanüstü durumlar dışında ailesi ile yazışma ve görüşme yoluyla ilişki kurma hakkına sahip olacaktır.
d) Özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuk¸ kısa zamanda yasal ve uygun olan diğer yardımlardan yararlanma hakkına sahip olacağı gibi özgürlüğünden yoksun bırakılmasının yasaya aykırılığını bir mahkeme veya diğer yetkili¸ bağımsız ve tarafsız makam önünde iddia etme ve böylesi bir işlemle ilgili olarak ivedi karar verilmesini isteme hakkına da sahip olacaktır.
Madde 38
1. Taraf Devletler¸ silahlı çatışma halinde kendilerine uygulanabilir olan uluslararası hukukun¸ çocukları da kapsayan insani kurallarına uymak ve uyulmasını sağlamak yükümlülüğünü üstlenirler.
2. Taraf Devletler¸ onbeş yaşından küçüklerin çatışmalara doğrudan katılmaması için uygun olan bütün önlemleri alırlar.
3. Taraf Devletler¸ özellikle onbeş yaşına gelmemiş çocukları askere almaktan kaçınırlar. Taraf Devletler¸ onbeş ile onsekiz yaş arasındaki çocukların silah altına alınmaları gereken durumlarda¸ önceliği yaşça büyük olanlara vermek için çaba gösterirler.
4. Silahlı çatışmalarda sivil halkın korunmasına ilişkin uluslararası insani hukuk kuralları tarafından öngörülen yükümlülüklerine uygun olarak¸ Taraf Devletler¸ silahlı çatışmadan etkilenen çocuklara koruma ve bakım sağlamak amacıyla mümkün olan her türlü önlemi alırlar.
Madde 39
Taraf Devletler¸ her türlü ihmal¸ sömürü ya da suistimal¸ işkence ya da her türlü zalimce¸ insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulaması ya da silahlı çatışma mağduru olan bir çocuğun¸ bedensel ve ruhsal bakımdan sağlığına yeniden kavuşması ve yeniden toplumla bütünleşebilmesini temin için uygun olan tüm önlemleri alırlar. Bu tür sağlığa kavuşturma ve toplumla bütünleştirme¸ çocuğun sağlığını¸ özgüvenini ve saygınlığını geliştirici bir ortamda gerçekleştirilir.
Madde 40
1. Taraf Devletler¸ hakkında ceza yasasını ihlal ettiği iddia edilen ve bu nedenle itham edilen ya da ihlal ettiği kabul edilen her çocuğun; çocuğun yaşı ve yeniden topluma kazandırılmasının ve toplumda yapıcı rol üstlenmesinin arzu edilir olduğu hususları gözönünde bulundurularak¸ taşıdığı saygınlık ve değer duygusunu geliştirecek ve başkalarının da insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygı duymasını pekiştirecek nitelikte muamele görme hakkını kabul ederler.
2. Bu amaçla ve uluslararası belgelerin ilgili hükümleri gözönünde tutularak Taraf Devletler özellikle¸ şunları sağlarlar:
a) İşlendiği zaman ulusal ya da uluslararası hukukça yasaklanmamış bir eylem ya da ihmal nedeniyle hiçbir çocuk hakkında ceza yasasını ihlal ettiği iddiası ya da ithamı öne sürülemeyeceği gibi böyle bir ihlalde bulunduğu da kabul edilmeyecektir.
b) Hakkında ceza kanununu ihlal iddiası veya ithamı bulunan her çocuk aşağıdaki asgari güvencelere sahiptir:
i) Haklarındaki suçlama yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılmak;
ii) Haklarındaki suçlamalardan kendilerinin hemen ve doğrudan doğruya;
ya da uygun düşen durumlarda ana-babaları ya da yasal vasileri kanalı ile haberli kılınmak ve savunmalarının hazırlanıp sunulmasında gerekli yasal ya da uygun olan başka yardımdan yararlanmak;
iii) Yetkili¸ bağımsız ve yansız bir makam ya da mahkeme önünde adli ya da başkaca uygun yardımdan yararlanarak ve özellikle çocuğun yaşı ve durumu gözönüne alınmak suretiyle kendisinin yüksek yararına aykırı olduğu saptanmadığı sürece¸ ana-babası veya yasal vasisi de hazır bulundurularak yasaya uygun biçimde adil bir duruşma ile konunun gecikmeksizin karara bağlanmasının sağlanması;
iv) Tanıklık etmek ya da suç ikrarında bulunmak için zorlanmamak; aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek veya sorguya çekmiş olmak ve lehine olan tanıkların hazır bulunmasının ve sorgulanmasının eşit koşullarda sağlanması;
v) Ceza yasasını ihlal ettiği sonucuna varılması halinde¸ bu kararın ve bunun sonucu olarak alınan önlemlerin daha yüksek yetkili¸ bağımsız ve yansız bir makam ya da mahkeme önünde yasaya uygun olarak incelenmesi;
vi) Kullanılan dili anlamaması veya konuşamaması halinde çocuğun parasız çevirmen yardımından yararlanması;
vii) Kovuşturmanın her aşamasında özel hayatının gizliliğine tam saygı gösterilmesine hakkı olmak;
3. Taraf Devletler¸ hakkında ceza yasasını ihlal ettiği iddiası ileri sürülen¸ bununla itham edilen ya da ihlal ettiği kabul olunan çocuk bakımından¸ yalnızca ona uygulanabilir yasaların¸ usullerin¸ onunla ilgili makam ve kuruluşların oluşturulmasını teşvik edecek ve özellikle şu konularda çaba göstereceklerdir:
a) Ceza Yasasını ihlal konusunda asgari bir yaş sınırı belirleyerek¸ bu yaş sınırının altındaki çocuğun ceza ehliyetinin olmadığının kabulü;
b) Uygun bulunduğu ve istenilir olduğu takdirde¸ insan hakları ve yasal güvencelere tam saygı gösterilmesi koşulu ile bu tür çocuklar için adli kovuşturma olmaksızın önlemlerin alınması.
4. Koruma tedbiri¸ yönlendirme ve gözetim kararları¸ danışmanlık¸ şartlı salıverme¸ bakım için yerleştirme¸ eğitim ve meslek öğretme programları ve diğer kurumsal bakım seçenekleri gibi çeşitli düzenlemelerin uygulanmasında¸ çocuklara durumları ve suçları ile orantılı ve kendi esenliklerine olacak biçimde muamele edilmesi sağlanacaktır.
Madde 41
Bu Sözleşmede yer alan hiçbir husus¸ çocuk haklarının gerçekleştirilmesine daha çok yardımcı olan ve;
a) Bir Taraf Devletin yasasında; veya
b) Bu Devlet bakımından yürürlükte olan uluslararası hukukta yer alan hükümleri etkilemeyecektir.
II. KISIM
Madde 42
Taraf Devletler¸ Sözleşme ilke ve hükümlerinin uygun ve etkili araçlarla yetişkinler kadar çocuklar tarafından da yaygın biçimde öğrenilmesini sağlamayı taahhüt ederler.
Madde 43
1. Taraf Devletlerin bu Sözleşme ile üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirme konusunda kaydettikleri ilerlemeleri incelemek amacıyla¸ görevleri aşağıda belirtilen bir Çocuk Hakları Komitesi kurulmuştur.
2. Komite bu Sözleşme ile hükme bağlanan alanda yetenekleriyle tanınmış ve yüksek ahlak sahibi on uzmandan oluşur. Komite üyeleri Taraf Devletlerce kendi vatandaşları arasından ve kişisel olarak görev yapmak üzere¸ adil bir coğrafi dağılımı sağlama gereği ve başlıca hukuk sistemleri gözönünde tutularak seçilirler.
3. Komite üyeleri¸ Taraf devletlerce gösterilen kişiler listesinden gizli oyla seçilirler. Her Taraf Devlet¸ vatandaşları arasından bir uzmanı aday gösterebilir.
4. Komite için ilk seçim¸ bu Sözleşmenin yürürlüğe girişini izleyen altı ay içinde yapılır. Sonraki seçimler iki yılda bir yapılır. Her seçim tarihinden en az dört ay önce¸ Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri¸ Taraf Devletleri iki ay içinde adaylarını göstermeye yazılı olarak davet eder. Daha sonra Genel Sekreter böylece belirlenen kişilerden¸ kendilerini gösteren Taraf Devletleri de işaret ederek¸ alfabetik sıraya göre oluşturduğu bir listeyi¸ Taraf Devletlere bildirir.
5. Seçimler¸ Birleşmiş Milletler Teşkilatı Merkezinde¸ Genel Sekreter tarafından davet edilen Taraf Devletler toplantılarında yapılır. Nisabı¸ Taraf Devletlerin üçte ikisinin oluşturduğu bu toplantılarda¸ hazır bulunan ve oy kullanan Devletlerin salt çoğunluğuyla en fazla oy alan kişiler Komiteye seçilir.
6. Komite üyeleri dört yıl için seçilir. Aday gösterildikleri takdirde yeniden seçilebilirler. İlk seçimde seçilmiş olan beş üyenin görevi iki yıl sonra sona erer¸ bu beş üyenin isimleri ilk seçimden hemen sonra toplantı başkanı tarafından çekilen kura ile belirlenir.
7. Bir komite üyesinin ölmesi veya çekilmesi ya da başka herhangi bir nedenle bir üyenin Komitedeki görevlerini yapamaz hale gelmesi durumunda adaylığını öneren Taraf Devlet¸ Komitenin onaylaması koşuluyla¸ böylece boşalan yerdeki görev süresi doluncaya kadar¸ kendi vatandaşları arasından başka bir uzmanı atayabilir.
8. Komite¸ iç tüzüğünü kendisi belirler.
9. Komite¸ memurlarını iki yıllık bir süre için seçer.
10. Komite toplantıları olağan olarak Birleşmiş Milletler Teşkilatı Merkezinde ya da Komite tarafından belirlenecek başka uygun bir yerde yapılır. Komite olağan olarak her yıl toplanır. Komite toplantılarının süresi¸ gerektiğinde¸ Genel Kurulca onaylanmak koşuluyla¸ bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin bir toplantısıyla belirlenir veya değiştirilir.
11. Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri gerekli maddi araçları ve personeli bu Sözleşme ile kendisine verilen görevleri etkili biçimde görebilmesi amacıyla¸ Komite emrine verir.
12. Bu Sözleşme uyarınca oluşturulan Komitenin üyeleri¸ Genel Kurulun onayı ile¸ Birleşmiş Milletler Teşkilatının kaynaklarından karşılanmak üzere¸ Genel Kurulca saptanan şart ve koşullar çerçevesinde kararlaştırılan ücreti alırlar.
Madde 44
1. Taraf Devletler¸ bu Sözleşmede tanınan hakları yürürlüğe koymak için¸ aldıkları önlemleri ve bu haklardan yararlanma konusunda gerçekleştirilen ilerlemeye ilişkin raporları:
a) Bu Sözleşmenin¸ ilgili Taraf Devlet bakımından yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak iki yıl içinde¸
b) Daha sonra beş yılda bir¸
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri aracılığı ile Komiteye sunmayı taahhüt ederler.
2. Bu madde uyarınca hazırlanan raporlarda¸ bu Sözleşmeye göre üstlenilen sorumlulukların¸ şayet varsa¸ yerine getirilmesini etkileyen nedenler ve güçlükler belirtilecektir. Raporlarda ayrıca¸ ilgili ülkede Sözleşmenin uygulanması hakkında Komiteyi etraflıca aydınlatacak biçimde yeterli bilgi de bulunacaktır.
3. Komiteye etraflı bilgi içeren bir ilk rapor sunmuş olan Taraf Devlet¸ bu maddenin 1 (b) bendi gereğince sunacağı sonraki raporlarında daha önce verilmiş olan temel bilgileri tekrarlamayacaktır.
4. Komite¸ Taraf Devletlerden Sözleşmenin uygulamasına ilişkin her türlü ek bilgi isteminde bulunabilir.
5. Komite¸ iki yılda bir Ekonomik ve Sosyal Konsey aracılığı ile Genel Kurula faaliyetleri hakkında bir rapor sunar.
6. Taraf Devletler kendi raporlarının ülkelerinde geniş biçimde yayımını sağlarlar.
Madde 45
Sözleşmenin etkili biçimde uygulanmasını geliştirme ve Sözleşme kap-samına giren alanda uluslararası işbirliğini teşvik etmek amacıyla:
a) Uzmanlaşmış kurumlar¸ UNICEF ve Birleşmiş Milletler Teşkilatının öteki organları¸ bu Sözleşmenin kendi yetki alanlarına ilişkin olan hükümlerinin uygulanmasının incelenmesi sırasında¸ temsil edilmek hakkına sahiptirler. Komite; uzmanlaşmış kurumları¸ UNICEF'i ve uygun bulduğu öteki yetkili kuruluşları¸ kendi yetki alanlarını ilgilendiren konularda uzman olarak görüş vermeye davet edebilir. Komite¸ uzmanlaşmış kurumları¸ UNICEF'i ve Birleşmiş Milletler Teşkilatının öteki organlarını kendi faaliyet alanlarına ilişkin kesimlerde Sözleşmenin uygulanması hakkında rapor sunmaya davet edebilir;
b) Komite¸ uygun bulduğu takdirde¸ Taraf Devletlerce sunulmuş¸ bir istem içeren ya da teknik danışma veya yardım ihtiyacını belirten her raporu¸ gerekiyorsa Komitenin bu istek veya ihtiyaca ilişkin tavsiye ve gözlemlerini de ekleyerek¸ uzmanlaşmış kurumlara¸ UNICEF'e ve öteki yetkili kuruluşlara gönderir;
c) Komite¸ Genel Kurula Genel Sekreterden Komite adına çocuk haklarına ilişkin sorunlarda incelemeler yaptırması isteğinde bulunulmasını¸ tavsiye edebilir;
d) Komite¸ bu Sözleşmenin 44 ve 45 inci maddeleri uyarınca alınan bilgilere dayanarak¸ telkin ve genel nitelikte tavsiyelerde bulunabilir. Bu telkin ve genel nitelikteki tavsiyeler¸ ilgili olan her Taraf Devlete gönderilir ve şayet varsa¸ Taraf Devletlerin yorumları ile birlikte Genel Kurulun dikkatine sunulur.
III. KISIM
Madde 46
Bu Sözleşme bütün Devletlerin imzasına açıktır.
Madde 47
Bu Sözleşme onaylamaya bağlı tutulmuştur. Onay belgeleri Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edilecektir.
Madde 48
Bu Sözleşme bütün Devletlerin katılmasına açık olacaktır. Katılma belgeleri Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edilecektir.
Madde 49
1. Bu Sözleşme¸ yirminci onay ya da katılma belgesinin Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi tarihini izleyen otuzuncu gün yürürlüğe girecektir.
2. Yirminci onay ya da katılma belgesinin tevdiinden sonra bu Sözleşmeyi onaylayacak ya da ona katılacak Devletlerin her biri için¸ bu Sözleşme¸ sözkonusu Devletin onay ya da katılma belgesini tevdi tarihinden sonraki otuzuncu gün yürürlüğe girecektir.
Madde 50
1. Bu Sözleşmeye Taraf herhangi bir Devlet bir değişiklik önerisinde bulunabilir ve buna ilişkin metni Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edebilir. Genel Sekreter bunun üzerine değişiklik önerisini Taraf Devletlere¸ önerinin incelenmesi ve oya konulması amacıyla bir Taraf Devletler Konferansı oluşturulmasını isteyip istemediklerini kendisine bildirmeleri kaydıyla¸ iletir. Böyle bir duyuru tarihini izleyen dört ay içinde Taraf Devletlerin en az üçte biri söz konusu konferansın toplanmasından yana olduklarını ifade ederlerse Genel Sekreter¸ Birleşmiş Milletler Teşkilatı çerçevesinde bu konferansı düzenler. Konferansta hazır bulunan ve oy kullanan Taraf Devletlerin çoğunluğu tarafından kabul edilen her değişiklik¸ onay için Birleşmiş Miletler Genel Kuruluna sunulur.
2. Bu maddenin 1 inci fıkrasında yer alan hükümlere uygun olarak kabul edilen bir değişiklik¸ Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca onaylandığı ve bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin üçte iki çoğunluğu tarafından kabul edildiği zaman yürürlüğe girer.
3. Bir değişiklik yürürlüğe girdiği zaman¸ onu kabul eden Taraf Devletler bakımından bağlayıcılık taşır. Öteki Taraf Devletler bu Sözleşme hükümleri ve daha önce kabul ettikleri her değişiklikle bağlı kalırlar.
Madde 51
1. Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri¸ onay ya da katılma anında yapılabilecek çekincelerin metnini alacak ve bütün Devletlere bildirecektir.
2. Bu Sözleşmenin amacı ve konusu ile bağdaşmayan hiçbir çekinceye izin verilmeyecektir.
3. Çekinceler¸ Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreterince¸ geri alınacağına ilişkin bildirimde bulunma yoluyla her zaman geri alınabilir. Bunun üzerine Genel Sekreter¸ bütün Devletleri haberdar eder. Böyle bir bildirim¸ Genel Sekreter tarafından alındığı tarihte işlerlik kazanır.
Madde 52
Bir Taraf Devlet¸ bu Sözleşmeyi¸ Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreterine vereceği yazılı bildirim yoluyla feshedebilir. Fesih¸ bildirimin Genel Sekreter tarafından alınması tarihinden bir yıl sonra geçerli olur.
Madde 53
Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri¸ bu Sözleşmenin tevdi makamı olarak belirlenmiştir.
Madde 54
İngilizce¸ Arapça¸ Çince¸ İspanyolca¸ Fransızca ve Rusça metinleri de aynı derecede geçerli olan bu Sözleşmenin özgün metni¸ Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edilecektir.
Hükümetleri tarafından tam yetkili kılınan aşağıda imzaları bulunan Temsilciler¸ yukarıdaki kuralların ışığında¸ bu Sözleşmeyi imzalamışlardır.
"İhtirazi Kayıt:
Türkiye Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 17¸ 29 ve 30. maddeleri hükümlerini T.C. Anayasası ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Anlaşması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama hakkını saklı tutmaktadır."